Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18EKİM2005SALI OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OWtl& AKBAL da Ölürmüş! ı şaırlen bırer bırer çekıp gıttıler Şım- ^hepsı kıtapfarda, seçkılerde, pek çoğumuzun da befleklerınde Tarancı'dan Saba'ya, Anday'dan, Orhan Veli'den Cumalı'ya. llgaz'a, Oktay Ri- . fat'a, Dinamo'ya, Kurdakula, Dıranas a, Ak- sal'a, Birsel'e, Cansever'e, Süreya'ya, Can Yü- cel'e, tek tek adlannı sayamadıklanma. Derken Attilâ llhan1 Hıç aklımda yoktu Çun- ku hep gundemdeydı1 Hep tartışmalar yaratan, onemlı savlar ortaya atan, şaşırtan, kızdıran bır şaır O duygusal şıııier bır yanda, o kavgacı adam ote yanda!.. Ben de açtım Şaır Dostlanm kıtabını, Varlık dergısınde, 1956 yılında onun ıçın yazdıkla- rımı yenıden okumak ıstedım, ışte "Gerçı her duşuncesı nı beğenmem, heryazdı- ğı şııre de bayılmam Hele kendını, sanatını zor- lamasına da karşıyım Sanatını zaman zaman yap- macığa göturen, şıınne yer yer bır makale havası veren şeylerden kurtulmasını çokısterdım Bu ko- nuda haylı tartışmayaptık Bunlarsonu gelmez tar- tışmalar, Attilâ ıle tartışmanın da hoşuma gıttığı- nı soylemekten kaçınmam. Görunurde hıçbırdu- şuncenın yobazı degıl gıbıdır Doğru soz karşısın- da eğılmesını bılır, ama savunmasını da becenr Sonunda, yıne o ılk kelımesını soyledığı andakın- den hıç farklı değıldır" 10 Ekım Pazartesı gunu hastaneye yatmıştım Şu yuruyememek sorunu var ya1 Muğla'nın ger- çek bır sağlık yuvası olan Yucelen Hastanesı'nde tum sevenlerın, başta değerlı dost Hamdi Yü- cel'ın uyansıyla Bıraz daha huzur bulmak ama- cıyla1 Ama o gece, Attilâ llhan'ın Kanlıca'dakı evınde son soluğunu verdığı zaman dılımı sankı dondu do- laştı geldı benı buldu Ilk gecemdı daha1 Tedavı yenı başlıyordu Ama bır karabasan geldı çoktu us- tume Yitıp gıden dostlann hayaletlen, yaşam sa- vaşını surdurme çabasının gereklılığı ya da gerek- sızlığı 1 Hepsı bır kara bulut gıbı! Sabah erkenden kaçtım, dostlardan sıkılarak, utanarak Bır de oğ- rendım kı, benım o karabasanlı gecemın ortasın- da çekmış gıtmış sevgılı Attilâ Çok eskı arkadaşımdı Altmış yıl gerıdekı arayış- lar, sanat sarhoşlukları Unkapanı Koprusu'nde yuruyuşler Ilk şıırlerını dınleyışler Onun edebı- yatta sosyal endışe arayışı, ama kendısının roman- tızmden, daha doğrusu coşkuculuktan, duygusal- lıktan bır turlu kurtulamayışı 1 Bır yerde her şey bıter ya da yenıden başlar 1 Attilâ ıçın yok olma, unutulma yoktur dıyorum Ama zaman oyle bır sert eser kı kımı kalır, kımı gı- der belleklerden Şaırdı, romancıydı ama bu yetmıyordu, ılle de "fi- kıradamı" olacaktı Oysayanlışlan, yanılgıları du- zelteceğım dıye, çok daha buyuk yanılgılara du- şuyordu Herkes bır gun yok olacak 1 Ama kımımız bır şey- ler bırakacağız, kımımız daha çok şey Nasıl Olsa Ordu Var! "INasıl olsa ordu var" duşuncesı, ulusun sıyasal gorevlennı yenne Şetırmesme engel olan, onu bu gorevlennden alıkoyan bır duşuncedır Ulkemızde, bıreylenn ve kurumlann sıyasal sorumluluklarını "Turk Sılahlı Kuvvetlen" ıızennden yenne getırme anlayışından ve bu yolda sergılenecek yaklaşımlardan vazgeçılmelı, halk bılınçlenmelıdır O. Doğu SILAHÇIOGLU T uriaye Cumhnnyet'nın üa temel oğe- sı var Bın ulusu, oburu ıse ulkesı thanet kuşatmasındakı Turkıv e'de bu- gun her ıkı oğe de tehdıt altında Ulusumuz, ulusçuluğu reddeden "Si- yasal İslam ldeolojisi"nden ulkemız ıse "Irksal Kokenta Boluculu/\y nhkçı İdeoloji"den kavnak- lanan gınşım \ e ev lemlenn hedefı olmuş Her ıkı tehdıt dış desteğı ardına almış "Siyasal Oto- rite"nın tavn bu tehdıt ıçınde ayn bır >er oluş- turmakta, tum uyanlara karşın Cumhunyetın te- mel nıtelıklerını aşuıdırmaya yonelık sıstemlı uygulamalanndan bır turlu vazgeçmıy or Ulu- sumuzu yok sayan, ulkemızı tehlıke ıçıne atan gı- nşımler karşısında onlevıcı bır dunış sergıle- mek, Turkıv e Cumhunyetı'nı anav asada v er alan. "demokratik", "laik", "sosyal hukukdevlen" nı- telıklenvle bırlıkte korumak \e >aşatmak, bu yolda kararlı tum yurttaşlar, kurum ve kuruluş- İar ıçın en başta gelen odev • Bu gıdışe dur de- mek ıçın seslerını gıderek vukseltıyorlar, ulusal sorumluluk büıncıyle sıv ası otonteye karşı bır du- ruşsergılı>orlar Bu resımde "Türk Silahlı Kuwetleri"nın ay- n onem \e değerde bır yen \ar Turk Sılahlı Kuvvetlen'nın gore\len vasalarla belırlenmış, temel gore\ ı ıç \ e dış tehdıde karşı koymak Dış tehdıtle mucadelede, belh usul ve yontem- lere bağlı bır sureç olağan şeklıyle ışlıyor Iç tehdıtle mucadele gundeme geldığınde ıse \ a- sal zemının v ar ohnasına karşın sorunlar orta\ a çıkmakta Bunun nedenı dınsel ve ırksal kav- naklı ıç tehdıtle mucadelede "siyasiotorite"nın sergıledığı olumsuz tutum' tç tehdıt, gencılık (ırtıca) konusunda. "siya- sal otorite"nın sıyasal duşunce tarzını şekıllen- dıren dınsel nıtelıklı ıdeolojık v aklaşımdan, ya- nı "Siyasal İslam"dan kaynaklanıyor, bu vakla- şımdan guç buluyor ve gıderek yukselıvor <\nı- lan ıdeolojının ulusçuluğu reddeden duşunce açmazı ıçınde, aynlıkçılığa karşı onlem almak da guçleştığınden, boluculuk bazında ıç tehdıt- le mucadelede hukumet desteğımn boyutlan v e- tersızkalı>or Kararh, ısrarh Ulusunu ve ulkesını ıç tehdıde karşı koru- maklagorevh "TurkSilahhKırvvetJeri", bugo- revı yenne gehrmekte ısteklı, kararlı ve ısrarlı' Nevarkı uv gulamada engellemelerle karşı kar- şıya Turk Sılahlı Kuvvetleri kurumsal bazda irticaya karşı akbğı onlem kararlanna dışardan "•şertT konulmuş, ulke genehnde boluculukle mu- cadelede "istekleri goz ardı edilmiş" olsa da, olanca etkınhğıyle mucadeleyı surduruyor Ar- dında \eterlı y asal destek bulunmayan, bu alan- da kendısınden >etkıler esırgenmış va da kısıt- lanmış gızlı açık engellemelerle karşı karşıya bırakılmış bır sılahlı kuvvetler olsa da. yıne de bu mucadelede başan sağlıvor Dınsel \ e ırksal kaynaklı bır tehdıdın gıderek artan bıçımde varlığmı hıssettırdığı ulkemızde, neyazıkkj,bırkısım>wttaşlarvekurumlar "Na- sıl olsa ordu var" duşuncesı> le -bıraz da bu du- şuncenın ardına sığınarak- yurttaşlık ve kurum- sallık odevlennı yenne getırmekten gen dur- maktalar Dunya artık eskı dunv a değıl tnsan haklan, ozgurluk ve demokrası çağımızın yuk- selen değerlen Halkın ıradesıv le oluşmuş bır sı> asal yonetı- mın yanlış uygulamalanna karşı çıkmak, en baş- ta yurttaşlann gorevı Bır sıv asal v onetımı ık- tıdardan uzaklaştırmak, ancak o sı> asal yonen- me vetkı veren halkın ıstencıyle (ıradesıyle) mumkun Bunun dışında herhangı bır gınşım, o ulkenın ozgur dunya tarafından yalnızlaştınl- masına (tecnt edılmesı) ekonomık, sıyasal, dıp- lomatık ve guvenJık alanında turlu guçlukJer ıçensıne sokulması dış tehdıde karşı açık du- ruma getınhnesı, değışık amaçlı ıç kanşıklıklar- la karşı karşıya bırakılması demek Sonuçta o ulkenın, başlangıçtakı koşullardan daha da olum- suz koşullar ıçensuıe ıtıknesı, ulus tumluğu ve ulke butunluğu ıçensınde varlığını surdurmede guçluklerle karşı karşıya kalma tehlıkesı var Yurtseverlık dujgulanyla da olsa Turkıye'de olumsuz gıdışe "ordu" uzennden dur demek ıs- teyenlenn Turkıye Cumhun) etı 'nı bu > olla ko- rumak ısteyenlenn, bu gerçeğı hıçbır zaman gozardı etmemelen gerekır Siyasal iktidarm uy- gulamalanna karşı olanlar, ordu dan yanfam ummakyerine.toplunıubılinçlendirerekuhısun harekete gecmesinı sağlamalıdırlar. Yapmakzo- runda olduklan şe\ budur» Bugunku sıyasal yonetunın ışbaşma geçme- smı geçmışte engelleyemeyen kışı, kurum \e kunıluşlar, vakıt çok geç olmadan bunu gerçek- leştırebıhrlerse, yapılmış bır yanlışm sorumJu- luğundan kısmen de olsa kurtulabıhnış olacak- lardır' Yoksa bu resmın ortaya çıkmasında hıç- bır dahlıohnayansıyasetdışıbırkuruma soru- nun çozumu ıçın duşunce tabanında dahı olsa so- rumluluk yuklemek akılla bağdaşmaz \e sonu- cu değıştırmeye yetmez "Nasıl olsa ordu var" duşuncesı sağlıklı bır değerlendırmerun urunu değıldır1 Olamaz da? Ordu bugun goreMnı yapmaktadır gelecektedeyapacaktır Ama her eyîemın yasal ve meşru bır zemme gereksınımı vardır Turkıye de hukuku zorlavarak yasalardakı boşluklardan yararlanarak çarpık bır seçım sıs- temının sağladığı olanaklarla -kayıth her dort seç- menden bınmn oyunu alarak ıktıdan ele geçır- nuş olsa dahı- bu- sıyasal partı hallon temsılcı- sı olduğu ıddıasıyla bugun ışbaşındadır Ne var kı. her sıyasal yonetımın halkın gerçek ıradesı- ne dayandığı olçude meşru olduğunu bıhnezden gelmektedır Ulkemız bugun, halk ıradesmın gerçek şeklıyle Meclıs'e yansıtılamamasından kaynaklanan bır buyuk sorunla karşı karşıv adır Sorun gun geçtıkçe "ulus", "uke" ve "anaya- sal rejim" açısından tehlıke yaratan bovııtlarda yemsorunlarayolaçmaktadır Turkıye de "Na- sıl olsa ordu var" duşuncesı, "Nasıl olsa ulus var" kavramına donuşmedığı surece Turkıye Cumhunyetı'mn "demokraük", "laik", "sosyal hukukdevteti" nıtelıklen, tehdıt ve tehlıkeler kar- şısında her zaman konınmasız kalacak "çağdaş uygarhğın otesi" Turk ulusu ıçın hedefolmak- tan uzaklaşacaktır Öğretmenlik Mesleği ve Sorunlan Yrd- DûÇ. Dr. AB T E M E L Mahepe l m Eğı Fak tLAN TC İZMİR18. ASLİYE CEZA MAHKEMESt'NDEN Savı 2004 1165 Esas Izmır Şırınver 427 Sok No 23 D 6 adresınde ıkâ- met eden Necmı ve Ayşe oglu 1978 doğumlu llkat Ersoz un mahkememızuı 2004 1165 Esas sayılı dos- yasmda zorla getınlmesıne ılışkın karar venne getınl- medığınden CMK'nın 247 maddesı uyarınca duzen- lenecek çagn kâğıdının sanığın daha once çağn kâğı- dının ulaştığı yukarıdakı adresıne yapıştınlacağı ve gazete ılanı yapılacagı kararı venldıgınden ılanın çağn kâğıdının 15 gun sure ıle kapısına vapıştuıhp, ındınldığı tanh ve gazetede yavımlandığı tanhten ıtı- baren 15 gun ıçınde mahkememıze muracaat etmedı- ğı takdırde kaçak sayılacağı ılan olunur Basın 48103 •• ğretmen, hem bılgı ve becenlennı su- reklıyenıleyen(oğ- renen), hem de alan bılgılennı bır gruba ya da kı- şıye oğreten ve davramşla- nyla oğrenenlere model olan bındır Bu gorevlen, onun hem bılım ınsanı. hem de sanatçı gıbı davranmasıru gerekhnr Kışısel ve mes- lekı bınkımını ve gucunu toplumun gelışmesıne sun- ması yarunda, toplumsal lı- derhk gorevım ustalıkla yu- rutmesı de bır başka sorum- luluk alanını oluşturur Bu gereklen yenne getırmek ıçın oğretmen, okuyan, m- celeyen, ıyıyı- doğruyu se- çebılen, mesleği ıle ılgılı bı- lımsel toplantılan, dernek çalışmalaruıı ızleyen. araş- tıran bu kışılığe sahıp ol- malıdu' Her donemm oğretmen tıpını o donemın genel ozel- hklennden ve eğıömın ozel- lıklennden ayuınak zordur Bu konuda, ulkemızde 21 yuzyıl oğretmen npmın ozel- lıklenm saptama amacıyla, eğıom fakultesı oğreum ele- manlan ve ogrencılen ıle ılk ve ortaoğretım oğret- menlennın goruşlenne baş- vurulan araştırmanın bul- gulanndan ozellıkle bın bı- zı duşundurmeye yeter Bu araştırmada. oğretmen ozel- lıklenyle ılgılı 34 madde ıçınde, her uç grubun dığer- lenne gore az kahldıklann- dan bmsı, " Oğretmen top- Oğr i ı esı hımsalsonuüaraçozümbul- mada kendinı birinci dere- cede sorumhı hisseder" ıfa- desıdır Bır başka şekılde ıfade edersek, araşhrmaya katılanlann aşağı yukan ya- nsı, toplumsal sorunlara ço- zum uretmede kendılenm sorumlu gormemektedır Bu sonuç bıze, "Tarih bovunca tophunlann yaşadığı sosyai ekonomik,siyası sorunlann çözumünde oğretmenler kurtana obrak goruhnuş, yçnitiklemrjenimsenınesin- de onemlı gore\1er ustlen- nüş vetoplumu etkileyen ki- şiler olmuşlardır" yargısı, artık gunumuzde geçeriı de- ğıl demektedır Kulturun, sosyal değer- lenn, ulusal ve bıreysel ul- kulenn gehştınlmesınde bu- yuk pay ı olan, "toplum mi- man" oğretmenlenn bugun- ku durumuna bakacak olur- sak manzaramn hıç de ıç açıcı olmadığı. yetışnrme, nıtehk. ısrıhdam, saygmlık vb bakımlardan meslekı so- runlann devam ettığı gorul- mektedır Hangı alanlarda ne kadar oğretmen ıhrıyacı olduğu belırlenmeden, altyapısı ye- terlı obnavan Eğıtım Fakul- telenmn sayısımn arttınl- ması. mezunlan neredeyse hıç ıstıhdam edılmeyen ( Fransızca. Almanca Oğret- menlığı vb ) bolumlenn ıkıncı ogretımprogramlan- nın açılması gıbı planlama- dan yoksun uy gulamalar so- nucu, çoğu alanlarda oğret- men fazlası oluşmuştur Bu- na, öğretmenlik dışında pek ış olanağı bulunmayan Fen- Edebıvat Fakultesı mezun- lanndan öğretmenlik for- masyonu almış olanlarla, mtelığı tartışılan "Ortaög- retim 41an Ogretmenliği Tezsiz \ uksek Lisans Prog- ramı"nı bıtırenlere, son yıl- lardakı kadrolu oğretmen venne ucretlı/sozleşmeh oğ- retmen çalıştırma polıhka- sı (2005 yıh Ağustos ayı çe- şıtlı branşlarda oğretmen ahmı 10000 kadrolu, 20000 sozleşmelı) da eklenınce ış- sız oğretmen adayı sayısı her y ıl bıraz daha artmak- tadır Oğretmen yetıştırmede tek kaynak olması ve daha nıtelıklı oğretmen yetıştır- mesı duşunulerek oluştunı- lan Eğıtım Fakultelennın, kuruluşunun uzennden 23 yıl geçmesıne rağmen hâlâ tartışılıyor ohnası (Yuksek Oğretmen okullan ya da Oğ- retmen Unrversıtelen kurul- ması gıbı), oğretmep yetış- tırmenın vetennce kurum- sallaşamadığıru gostermek- tedır Neredeyse eğıtım bı- lımleny le ılgılı her kongre ve sempozyumda, oğretmen yetıştırmenın yenıden du- zenlenmesı yonunde goruş- ler ortaya atılmış konu,one- mı nedenıyle guncellığım hıç yıtırmemıştır Bunun se- bebı bırazcık "geçmişe öz- lem" de olsa, tartışmamn kaynağındakı temel nede- mn nıtelıkle ılgılı olduğu soy lenebılır Oğretmen yetıştırme programlannda genel kul- tur+alan bılgısı+ meslek bıl- gısıne {pedagojık formas- yon) dayalı bır ıçenk genel kabul gorduğu halde. ozel- lıkle meslekı bılgı vermeye yonelık derslenn program ıçındekı yen sureklı tartışıl- mışur Çunku, meslek bılgı- sı derslennın program ıçın- dekı ağırhğı, XI Mıllı Eğı- tım Şûrası'ncabenımsenen 36 kredının hep altında kal- mıştır Yırmı yıl sonra(2001 yıhnda), Mıllı Eğıtım Ba- kanlığmca saptanan 14 ana ve 206 alt olçutten oluşan a ÖğreanenYeteı«deri''nı(2) gerçekleştırmede "meslek bflgjsi derslerinin yetersiz ol- duğu" şeklmdekı goruşler, akademık ortamlarda yem bır tartışma doğurmuştur Nıtekım,2004 yıhnda "Oğ- retmenBkMesleğinnı Genel Yeteıükleri ve Ozel Alan Ye- terlderi Tasbğı''nın yenıden hazırlanarak tarnşmaya açıl- dığı gorulmektedır (3) Sonuç ve Oneriler: Turk ulusunu bırlık ve butunluk ıçınde çağdaşlaş- tırmaya yonelık bır mıllı eğıtım pohtıkası ancak oğ- retmenlerle bu-lıkte oluştu- rulup hayata geçınlebılır Atatürk un 1922 yıhnda "Milli eğjtim işlerinde ne pahasına olursa olsun tam bir başanya ulaşmak gere- kir. Bir mÛleün hakild kur- tuluşu ancak bu yoDa olur" deyışmden bu yana 83 yıl geçmış olmasına rağmen eğıtım sorunlanna ve en onemlısı oğretmenlenn so- runlanna dort elle sanla- madığunız gorulmektedır Bunun ıçm de geleceğımı- zın guvencesı olan yem ne- sıllerı yetıştırecek oğret- menlenmıze sahıp çıkma- nuz gerekmektedır Her yıl 24 Kasım'da oğ- retmenler gunu nedemyle gonul alıcı sozler soylemek yenne, Ataturk'un oğret- menlere verdığı değen ha- ürlayıp oğretmeneve oğret- menlık mesleğıne lay ık ol- duğu saygınlığı yenıden ka- zandırarak, "Fikri hur.irfa- nı hur, vkdanı hur" nesıl- ler yetıştırmek hedeflenme- hdır Oğretmenler, ekonomık ve moral olarak hak ettıkle- n konumda değıller Ome- ğm, Istanbul'un çoğu semt- lennde oğretmenm konu- muna uygun oturabıleceğı bır daırerun kırası hemen hemen maaşı kadar Oğret- menlere 2006 yılı Ocak- Temmuz donemlen topla- mı olarak ayda bır akşam yerneğı bedeh kadarucret ar- tşı sağlanıyor Mesleğe say- gınlık kazandırabıbnek ıçın, cıddı anlamda ekonomık ko- şullann ıyıleşrınhnesı gere- kır lyıleştırme-de oncelık, - bu- aynm gıbı gozukse de - son ıkı yılda ev kıralannın katlandığı, beslenme ve ula- şım gıderlennın fazla arttı- ğı. "yaşamın zor olduğu U- ler"everdmelıdır Boylebır uygulama, kıralık gecekon- diı aramaktan oğretmenlen kurtarabılır, meslekle bağ- daşmayan ış yapanlann sa- yısmı azaltabılır, buyuk kent- len "surgun>'erleri" olmak- tan da çıkarabıhr Gozlemlerımıze gore, araştırmaya ve oğrenmeye meraklı (maalesef meraklı sayısı az) oğretmenler, mes- lekı yayınlan ızlevemedık- lennden yakınmakta ve çağ- daş eğıtıme ayak uydura- madıklanm ıfade etmekte- dn-ler Yılda bır defa yapı- lan gıyım kuşam, kıtap kır- tasıye yardımı yanında "Çam sakm, çoban arma- ğanı" mısalı, hıç ohnazsa eğıtım dergılen ıle uıterne- te ucretsız olarak suresız abone edılmelen onları, okuma v e araştırmay a gu- duleyebılır "Hiçbir sınrfta hiçbir oğ- renci, üstundonannnlıoğret- menden yoksun kalmama- hdır" ılkesınden hareketle. topluma mesleb heyecanı yuksek ve donanımlı oğret- menler kazandırmak gere- kır Bunun ıçın, hızmet on- cesı eğıtım programlannın sureklı gozden geçmlerek ıhtıyaçlarla tutarlı hale ge- tmhnesı ve hızmet ıçı eğı- ümeonemvenlmesı uzenn- de tıtızlıkle durulacak ko- nular arasmda oncelık taşı- maktadır (l)ZekıArsal "Ûlkemi- zi 21. \ uzyıla Hazuiayacak veKazandıracakOğretmen Tıpinin OzeDikleri." AİBU Eğıtım Fak Dergısı C 4, S7,Nısan2004 (2)MEBTalunveTerbı- ye Kurulunun 01 07 2002 tanh ve 7480 sayılı karan (3) MEB "Öğretmenlik Mesleğnün Genel \eterfikle- ri ve Ozel 41an \eternklen Taslağj." Hazıran, 2004 PENCERE Diiğiin TV'••• Yazıya başlamadan once TV'nın duğmesıne do- kundum, 'Dugun'ıstasyonunuaçtım, 21 'ıncıyuz- yılın başında Turk toplumunun hantasını, Anado- lu'nun ınsan coğrafyasını gozlemek ısteyen kışı, Almanya'da duzenlenen bu yayını uç beş gun ız- lese yeterlıdır Duğun TV'nın sol koşesınde ıç ıçe geçmış ıto kalp var, alt bantlardan geçen yazılarda daha çok er- kek mesajlan okunuyor. "- 38yaşındayım, yalnızım, Kayserılı bırbayan- la tanışmak ıstıyorum - Bırfıncan kahveye, bıryudum sohbete varmı- sın? - Bır tesetturlu bayanla tanışmak ve evlenmek ıstıyorum - Ben 1 78 boyunda hoş bırgencım, bayan an- yorum, Kastamonulu tercıh edılır - Trakyalı bayanlar, yalnızsanız çok yakışıklı ve kanzmatık bın sızı beklıyor " Pekı, bu yazılı çağnlar, bantlardan akıp gıderken ekranda neler oluyor? • Duğun TV ekranında çoğu Almanya'da gerçek- leşen dugunlerbırbın ardına sergılenıyor, ızlenıyor.. Almanya'dakı Turk toplumuylaTurkıye'dekı ara- sında en kuçuk bır fark yok.. Ben bu satırlan yazarken damatla gelını ortaya çıkardılar Damat smokınlı Kızın gelınlığının sırtı, kollan, goğsu açık.. Alaturka bır oyun havası başladı Turbanlı ya da dekolte gıysılı kadınlar, kravatlı ya da yaka paça açık erkekler ve de çoluk çocuk or- talığı sardı Hep bırlıkte şıkır şıkır oynanıyor Alafranga dans ve alaturka oyun havalannın her turlusu çalınıyor, tangodan gobek dansına, zey- bekten horona Kımse kımseyı yadırgamıyor'.. • Bır değıl ıkı değıl Duğunler duğunler.. Oyun ya da duğun bır toplumun anhasını mın- hasını ortaya doken bılımsel gostergelerdır. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Oymen sordu '- Erdoğan bır baloda, kadını dansa kaldırabı- lırmP " Başbakan'dan yanıt geldı "- Oymen bızımle horon tepmeye varmû " Halkımız bu alanda kendısıne neşelı bır sentez bulmuş durumdadır, duğunlennde artık kadınlı er- keklı oynayan ve dans eden bır toplum olduk!.. Dans etmeyı Batılı oyun, oyunu da Anadolu dan- sı gıbı yorumlarsak, Anadolu ınsanı dunya olçe- ğınde bırbuluşmayı duğunlennde yeğlıyor, gerçek- leştırıyor • Recep Tayyıp Bey'le eşı Emine Hanım Anado- lu ınsanının gerısınde kalmışlardır Emıne Hanım benı bağışlasın, bır mumya gıbı sanp sarmalanmak tesetturun bıle gensınde ka- lan bır yaşam bıçımını vurguluyor özgur ve guler yuzlu bır hayatın tadını duyum- samak ıçın softalığın reddıyesını benımsemış Is- lam yasaklı değıldır Bu lafıma ınanmayan, bır sure Duğun TV'yı ız- lesın Mutluluk. Neşe Oyun . Dans.. Musluman ılle de yobazın asık suratıyla ozdeş değıl Duğununde 'La Cumparsıta' ıletango dayapar, horon da teper . KOCAELİ CUMOK TOPLANIYOR Ilk Toplantımız ve tlk etkmhgımızde bırlıkte olalım Toplantı Konuğumuz: Nanıık Kemal BOYA Cumok Turkıye Koordınatoru Konuşmacı : Yrd. Doç. Dr. Bekir GÜNAY, KOCAELİ Unıversıtesı Konu: CUMHURİYET CUMHURİYET Tarih : 22 10 2005 Cumartesı Saat 14 00-16 00 Yer : ADD Yahya Kaptan Şubesı Mıgros Arkası tletişım : \ alçın Arslan, 0532 381 99 27 Fehmi Kurşun. 0532 434 45 45 \\~w\\ cumok org İSTANBUL CUMOK Ç AĞRISI " EĞİTİM ve GENÇLİK SORUINfLARI" KAHVALTILI KONFERANSTA Sajın Prof. Dr. ERDAL ATABEK ıle buluşuyoruz SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ Tarih: 23 Ekım 2005 PazarSaat 1100-1430 Yer : EYSAN OTEL Çatı Restoran Rıhtım Cad Vapur Iskelesı karşısı Kadıkoy - Istanbul İletişinı - Bilgi: 0532 320 60 12-0212 288 13 05 0542 652 15 00- 0216 326 49 21 0533 438 50 22 - 0212 32111 12/124 Açık büfe kahvalü bedeü: 15.00 YTEdır. e-posta ıstanbul @ cumok org www cumok org