Katalog

23 OCAK 2005 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP'deki süreci değerlendirecek • ANKARA (ANKA)- DSP'nin eski Genel Başkanı ve eski Başbakan Bülent Ecevit bugün, CHP ve lran konularına değineceği bir basın toplantısı düzenleyecek. DSP'den yapılan açıklamada Ecevit'in bugün CHP ve lran konusunda önemli açıklamalar yapacağı bildirildi. Son güncel gelişmeleri de değerlendirecek olan Ecevit, basın toplantısını Oran'daki kütüphane evinde yapacak. DEP'liler kırmızı pasaport taşıyor • ANKARA (AA) - Bağımsız Istanbul Milletvekili Emin Şirin'in soru önergesini yanıtlayan İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, halen yargılanan eski DEP milîetvekillerinin, Danıştay kararı uyannca "eski milletvekili" sıfatıyla kırmızı pasaport taşıdıklarını açıkladı. Aksu, pasaportlann Danıştay karanyla verildiğini şöyle açıkladı: "TBMM kararıyla anayasamızın 84'üncü maddesınin son fıkrası uyarınca TBMM üyeliği sona erdirilen milîetvekillerinin de 5682 sayılı Pasaport Yasası'nın 14'üncü maddesi uyannca eski TBMM üyesi sayılarak (hususi damgalı pasaport) verilmesi yolundaki Danıştay 1. Dairesi'nin 25 Ocak 1995günveH: 1995/12, K: 1995/23 sayılı karanyla pasaportlar verilmiştir." 11 suçlu iade edildi • ANKARA (AA)- Türkiye'de suç işlediği için aranmaktayken yurtdışına çıkanlardan 11 hükümlü ve gıyabi tutuklunun iadesi sağlandı. Adalet Bakanlığı'ndan alınan bilgiye görc, suçlulann iadesi talepleri kapsamında 1 Ocak-30 Ekim 2004 tarihleri arasında Almanya'dan 5, KKTC'den 2, Lübnan, Avıısturya, Kazakistan ve Polonya'dan l'erkişi olmak üzere toplam 11 hükümlü ve gıyabi tutuklunun Türkiye'ye iadesi sağlandı. Aynı dönemde ttalya'ya 3, tsviçre, Azerbaycan, Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Rusya ve Almanya'ya l'erolmak üzere 10 kişi iade edildi. 'Yargrfama süresi Avrupa'dan kısa' • MARMARİS(AA)- Bayram tatili nedeniyle Marmaris'te bulunan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, AKP ilçe teşkilatını ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yargının işleyişinde sistemden kaynaklanan aksaklik ve eksikliklerin bulunduğunu, vatandaşın sonuç itibarıyla aksaklığı yargıda gördüğünü söyleyen Çiçek, "lddia ediyorum, Türkiye'deki yargılama süreci, Avrupa'daki yargılama sürecinden daha kısadır. Bizde bir hukuk davasının bitme süresi, 241 gündür. Avrupa ortalaması 367 gün" dedi. Ankara Tabip Odası, Genel Sağlık Sigortası Yasa Taslağı'nı değerlendirdi: Sosyal sorunyaratacakIŞIKKANSU ANKARA - Ankara Tabip Odası (ATO), koruyucu sağlık hizmetlerinden yararlanılması- nı bile prim ödeme önkoşuluna bağlayan Genel Sağlık Sigor- tası Yasa Taslağı ile yurttaşlara "başınızın çaresinebaİan" deme- ye getirildiğini vurguladı. ATO tarafından hazırlanan ve AKP iktidarının hazırladığı Genel Sağlık Sigortası Yasa Taslağı'nı irdeleyen inceleme- de, taslak ile kız çocuklarının hak sahipliğinin kısıtlandığına • ATO'nun yaptığı incelemede, AKP hükümetinin hazırladığı Genel Sağlık Sigortası Yasa Taslağı ile yurttaşlara "başmızın çaresine bakın" dendiği vurgulandı. işaret edildi. Taslakta, "sigorta- teydi. Kadınların meslck edin- dımlarının düzenlendiği mad- lının yeni doğan çocuklan, doğ- me ve iş bulnıa güçlüklerinin ol- duğu tarihten itibaren 18 yaşı- duğutoplumumuzda bu düzen- na kadar sigortalının bakmak- lenıe ciddi sosyal sorunlara yol Ia yükümlü olduğu kişi olarak açabilecektir" görüşü savunul- tescil edilmiş sayılır" dendiği du. ATO'nun incelemesinde belirtilen incelemede, "Kızço- taslağa ilişkin değerlendirme- cuklan, mevcut halde evlenip ler şöyle sıralandı: eşinden aynldıkları halde dalıi • Taslak ile koruyucu sağ- yaş sının aranmaksızın sigor- lık hizmetlerinden yararlanma talının bakmakla yükümlü ol- dahi prim ödeme önkoşuluna dede yer alan hizmetlerden "ku- runıca belirienenler sağlık yar- dımı olarak sağlanır" deniyor. Bu, koruyucu sağlık hizmetle- ri, aile planlaması, muayene, tetkik ve tedavi hizmetlerinden yararlanmayı, primlerin öden- miş olması şartına bağlamak anlamına geliyor, • Taslak ile hastalığı anlaşıl- duğu kişi olarak kabul edilmek- bağlanıyor. Taslağın sağlık yar- masından önceki sürede 90 gün SON DOKUZ YIL İşçi örgütleri kan kaybetti İSTANBUL(AA)-Tür- kiye'de son 9 yılda toplam işçi sayısı 943 bin 115 ar- tarken, sendikalı işçi sa- yısı sadece 158 bin 432'ye yükseldi. Çalışma Bakanlığı Ça- lışma Genel Müdürlüğü verilerinden yapılan derle- meye göre, toplam işçi sa- yısı 1996 yıh Ocak ayın- da 3 milyon 973 bin 306 iken, sendikalı işçi sayısı ise 2 milyon 695 bin 627 idi. Yine 1996 yıh Ocak ayında toplam işçi sayısı- nın yüzde 67. 84 ü sendi- kalı iken, söz konusu oran 1999 yıh Temmuz ayında yüzde 69.33 ile en yüksek düzeye ulaştı. Ancak bu yıldan sonra toplam işçi sayısı içinde sendikalı iş- çi oranı, azalan dalgalı bir seyir izledi. 2004 yıh Tem- muz ayında ise toplam iş- çi sayısı 4 milyon 916 bin 421 'e yükselirken, sendi- kalı işçi sayısı 2 milyon 854 bin 59, sendikalaşma oranı da yüzde 58.05 oldu. 1996 yıh Ocak ayından 2004 yıh Temmuz ayına toplam işçi sayısı 943 bin 115 artarken, sendikalı iş- çi sayısı ise sadece 158 bin 432 yükseldi. 1996yılın- da sendikalaşma oranı yüz- de 67.84 iken, 2004 yıh Temmuz ayında bu oran yüzde 58.05'e geriledi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Biz çağlar öncesini, mağara duvarlanna çizilmiş bu resimlerden anlamaya çahşıyoruz... Çağlar sonrasına, 2005 Türldye'sinden bu resimler mi kalacak... [email protected] Uluslararası Af Örgütü, Eğitim-Sen'e kapatma davasma tepki gösterdi 'Sendikalar hâlâ susturuluyor' ANKARA (ANKA) - Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) davasına ilişkin açıklamasında, "Geçmişte toplumu susturmak için kullanılan pek çok yasa değişirken sendikacılar da dahil olmak üzere insan haklan savunuculanmn toplanfı, dernek ve ifade özgürlüklerini yasaklayacak yollaı bulunmaya devam ediliyor" dedi. UAÖ, "Öğretmenlerin Sendikası Baskı Altında" başlıkh açıklamasında, Türkiye'yi eleştirdi. Eğitim-Sen davasının sürecine ilişkin bilgi verilen açıklamada, sendikanın kapanma riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi. Davayı protesto etmek için gerçekleştirilen "banşçı gösterilerin" ise "aşın güç kullanılarak dağıtıldığı" yorumu yapıldı. Türk hukukunu, uluslararası insan haklan standartlarıyla aynı düzeye getirmek için 2001 yılından bu yana pek çok anayasal ve yasal reformların gerçekleştirildiğine de işaret edilen açıklamada, "Geçmişte toplumu susturmak için kullanılan pek çok yasa değişirken sendikacılar da dahil olmak üzere insan haklan savunuculanmn toplantı, dernek ve ifade özgürlüklerini yasaklayacak yollar bulunnıaya devam ediliyor" denildi. Eğitim-Sen'e, tüzüğünde bulunan "bireylerin anadillerinde öğrenim görmesi" hakkına ilişkin ifade nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı tarafından, anayasadaki resmi dilin Türkçe olduğunu belirleyen hükme aykırı olduğu gerekçesiyle kapatma davası açılmıştı. prim ödememiş olanlann sağ- lık yardımından faydalanama- yacakları hüküm altına alını- yor. Bu durum, mevcut durum- da da uygulanan bir düzenleme gibi gözükmesine karşın yeni düzenleme ile mazereti olanlar (hastalık, tutukluluk, grev vb.) da bu kapsama ahnıyorlar. • "Sağlık yardımlanndan yararlanma şartlan"nda önce- likle ödenen prime karşılık su- nulan sağlık hizmeti "yardım" olarak adlandınhyor ve aynca prim borcu olanlann bu yar- dımdan yararlanamayacaklan vurgulanıyor. "Yardım"a ihtiyacı oldukları, sunu- lan sağlık hizmetinin ad- landınlmasından da belli olan bir toplum kesimi- nin prim borcunun olma- ması düşünülemez. Ülke- mizde sıkça yaşanan eko- nomik krizler, yoksulluk, işsizlik vb. gerekçelerle bugün Bağ-Kur'lu olan kesimin prim toplama ora- nı yüzde 15 'lerde olup ye- ni düzenleme ile bu kesi- min yüzde 85'inin sağlık yardımından yararlana- mayacağı öngörülebilir. Prim ödeme hali sona erenlerin sigortahlıkhali- nin de sona erecek olma- sı, mevcut uygulamada yer alan ve sigortalının iş- sizlik durumunda 6 ay da- ha kendisinin ve bakmak- la yükümlü olduğu kişile- rin sağlık hizmetlerinden yararlanabileceğine iliş- kin hakkın gaspı anlamı- na geliyor. Voksul korunmuyor • Her muayene ve de- vamında yapılacak tedavi tutannın yüzde 50'sine ka- dar asgari ücreti aşmaya- cak miktarda sıgortahdan aynca katılım payı ahn- ması gündemegetiriliyor. Bugünkü durumda yal- nızca ayaktan yapılan te- davide ilaç bedelleri için katılım payı alınmaktay- ken, taslağın yürürlüğe girmesi halinde muayene ve her türlü tedaviden de katılım payı alınmaya baş- lanacak. Üstelik katılım paylannın belirlenmesin- de sigortalının sevk zinci- rine uyması, bir önceki yıl sağlık giderleri toplamı, hekimin önerdiği tedavi- ye uyma gibi kriterler kul- lanılabilecek. Daha çok hastalananlann ve sağlık hizmetine ihtiyaç duyan- lann yoksullar olduklan bilimsel birdoğruyken bu- rada belirlenen kriterler, aslında sağlık hizmetine daha az ihtiyaç duyan var- sıllann korunması anla- mına geliyor. • Taslakta "Kişilerin eski kanun hükümleri ge- reği hak ettikleri sağlık yardımlan, bu kanun hü- kümleri gereği kapsama alınmamış ise sağlık yar- dımlan en fazla bir yıl sii- re ile devam eder" deni- yor. Böylece bir yıl süre içerisinde tedavisi tamam- lanmayan ve yeni düzen- lemeyle hastalığı kapsa- ma aİanında olmayan si- gortalılara bu düzenle- meyle "başınızın çaresi- ne bakın" deniyor. Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy katledilişlerinin yıldönümünde etkinliklerle anılıyor Demokrasi Haftası başhyor Uğur Mumcu ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Gazetemiz yazarlan Uğur Mumcu ve Prof. Dr. Muammer Aksoy'un katledilişlerinin yıl- dönümü kapsamında düzenle- nen 12. Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri yann başh- yor. "Insanlar Öldürülürken Su- sulmaz" ve "KimiÖlülerBizeNe Kadar Yakııı, Yaşayanlann Bir çoğu Ne Kadar da Olü" başlık- lı 12. Adalet ve Demokrasi Haf- tası'nda açık oturum, belgesel film gösterimi, söyleşi, konser, semah gibi etkinlikler düzenle- necek. Etkinlikler, yarın saat 11 .OO'de Batıkent l Jgur Mumcu Parkı'ndaki Mumcu anıtına çe- lenk konulmasıyla başlayacak. Saat 13.00'te Uğur Mumcu So- kağı'nda karanfil ve mumlarla sessiz protesto yapılacak. Saat 14.30'da Mumcu'nun Cebeci As- ri Mezarlığı'ndaki gömütü başın- da tören düzenlenecek. Yannki etkinlikler, saat 20.00'de Akün Sahnesi'nde "Uğur Mumcu Ses- leniyor 2005 'Ben, Uğur Mum- cu'yum..." adlı müzikli oyunun sahnelenmesiyle sona erecek. Gazetemiz yazan Işık Kansu ta- rafından derlenen, Tülay Bursa tarafından yönetilen oyunda, Devlet Tiyatrolan ve Ankara Sa- nat Tiyatrosu ovunculan rol ala- cak. Hafta etkinlikleri çerçeve- sinde 25 Ocak Salı günü, Çan- kaya Belediyesi Çağdaş Sanat- lar Merkezi'nde "Savaşla Baş Başa" adlı belgesel film göste- rimi yapılacak. Gösterim saat 12.OO'de başlayacak. Saat 17.30'daki "Türkiye ABtlişkile- ri-Tam Bağımsızlık, Karşılıklı Bağımlıhk" adlı açık oturuma gazetemiz yazarı Ali Sirmen ile Millıyet Gazetesi Ankara Tem- silcısi FikretBüa ve CHP'li Ber- hanŞinışekkatılacak. Açık otu- rum, Çağdaş Sanatlar Merke- zi'nde yapılacak. Salı gününün etkinlikleri de "Banş ve Özgürlük Şiirleri" ad- lı müzik dinletisiyle son bula- cak. Saat 20.OO'de başlayacak dinleti, Çağdaş Sanatlar Merke- zi'nde gerçekleştirilecek. İP'ten İstanbuTda panel İşçi Partisi (tP) Istanbul ll Ör- gütü de bugün Uğur Mumcu anısına "Kuzeylrak-KıbnsCep- hesi" konulu bir panel düzenle- yecek. Bostancı'da bulunan Gre- en Park Oteli'nde saat 16.00'da başlayacak panele İP Genel Baş- kanı Doğu Perinçek, emekli Yar- gıtay Başsavcısı Viıral Savaş ve IP Merkez Komitesi üyesi avu- kat Ceyhan Mumcu konuşmacı olarak katılacak. POLtTİKA GUNLUGU HtKMET ÇETİNKAYA Gülen, Mahmut Derviş'i Tanır mı?.. Fethullah Gülen, ABD Başkanı George W. Bush'un dört yıllık ikinci dönem konuşmasını din- lemişmidir?Eğerdinlediyse, nedüşünmüştür Fet- hullah Gülen, bir tarikat şeyhi olarak? Bush'un ikinci yemin töreninde yaptığı konuş- manın "özgürlük"le uzaktan yakından ilgisi yok- tu... O, Ortadoğu'daki "Islam ülkeleri"ne meydan okuyor, özgürlüğün tanımını "yeni emperyalizm" olarak değiştiriyordu... Türkiye dışındaki "Islam kimliği" taşıyan ülke- ler miskinliğin, geri kalmışlığın bedelini ödüyor- du... Akılcılığı bir kenara iten kafalar "Islam ülkele- ri"ni kendi çıkarları doğrultusunda yönetmişlerdi bugüne kadar... Oralarda kadınlar yıllar boyu ezilmişti!.. Bush'u dinlerken tarikat şeyhlerini anımsadım... Son elli yılın en saldırgan konuşmasını yapan Bush, Incil'den alıntılar yaptı sık sık. Saldırı politikalarını "ilahi" sözlerle övdü. Fanatik bir tarikat şeyhine benziyordu Bush. ABD'nin demokrasiyi dünyaya yayacağını anla- tırken de şöyle diyordu: "Çabalarımızla insanların aklında bir ateş yak- tık. Bu ateş gücünü hissedenleri ısıtıyor, onun iler- leyişiyle savaşları yakıyor. Bir gün bu özgürlükate- şi dünyanın en karanlık köşelerine ulaşacak." Bush "ilahi" sözlerle Islam ülkelerine ne mesaj veriyordu: "Bizim çizdiğimiz yol haritasmda yürüyün ve her istediğimizi yerine getirin!" Peki getirmezse başlarına neler gelecekti Islam ülkelerinin? Gökten ateş yağdıracaktı!.. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar öldürülecekti!.. Bush devam ediyordu: "Tanrı özgürlüğün yazarıdır. Baskıya karşı mü- cadele Tanrı'nın emridir. Dünyada banş için umut, özgürlüğün dünyaya dağılmasıdır." ABD Başkanı sözlerini şöyle bitirdi: ••• "Tanrı sizi korusun, Tanrı ABD'yi gözetsin!" Bush'un konuşması John F. Kennedy'in 1961 başkanlık nutkuna benziyor muydu? Liberal Cato Enstitüsü'nden Jonathan Clarke "Evet benziyordu" yanıtını verip ekliyordu: "Kennedy'in kırk dört yıl önceki o konuşması ABD'yi Vietnam batağına sokmuştu..." ABD, bugün Irak batağında değil miydi? Bush, Irak batağına düştüklerine neden hiç de- ğinmemişti? Nedeni çokaçıktı!.. ABD Başkanı kendi yandaşlarına konuşuyor, on- ların alkışlarını alıyordu... Ebu Garib Cezaevi'ndeki insanlık dışı olayları görmezden gelen Bush'a yoğun protesto vardı... ABD'nin Taliban'ı olarak suçlanan Bush, "Viet- nam'ın Arapçası Irak" pankartlarına da hiç aldırış etmedi... Baştaki sorumu bir kez daha yineleyeyim... "Bush'un konuşması Türkçeye çevrilip Fethul- lah Gülen'in eline verildi mi?" Bilemem... ABD'yi altı yıldır mesken tutan gariban Fethul- lah Gülen, 500 dolarla geçiniyormuş... Telif ücreti olarak da her yıl 30 bin dolar geliyor- muşTürkiye'den... Fethullah Gülen, Bush'un konuşmasını okuma- lı, sonra da uzun uzun düşünmeli... Filistinli şair Mahmut Derviş'i, Iranlı şair Füruğ Ferruhzad'ı, Iraklı şair Abdülvahap el Beyati'yi tanır mı Fethullah Gülen? Hiç sanmıyorum!.. Bir fırtınayı anlatır El Beyati, yurt özlemini... "öldüremeyeceksiniz beni Kaçıramayacaksınız Işığından güneşin Ne de şiir söyleme sevincinden Kuramayacaksınız darağacını Aşka şaire güle karşı Yıkamayacaksınız sarayını düşlerimin Korkutamayacak zincirleriniz küçük çocukları- mın ülkenin Kirletemeyeceksiniz sanatın surlannı" ••• öğrenmenin yaşı yoktur Fethullah HocaL ABD'de oturup ahkâm kesmekte!.. Ne diyorsun Bush için?.. Irak'ta, Filistin'de ölen çocuklar için?.. Sen Mahmut Derviş'in "Kuşlarbana bıraktı şar- kılarını" derken, Arap Ahmet'i ne yaptığını bilir misin? hikmet.cetinkaya(V» cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Bayram sonrası açıklanacak MİTteyeni müsteşar kulisi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - MİT Müsteşarlığı'na eski Ida- ri lşler Daire Başkanı Arman Suar'ın atandı- ğı, karann bayram son- rasında açıklanacağı ile- ri sürüldü. Başbakan- lık'tan atama konusun- da hiçbir açıklama yapıl- maması dikkat çekti. Son dönemde MÎT Müsteşarlığı'na yapıla- cak atamaya ilişkin ku- lisler yoğunlaştı. MİT Müsteşan Şenkal Ata- sagun'dan uzun süredir rahatsız olduğu belirti- len AKP iktidanmn, es- ki MlTİdari lşler Daire Başkanı Arman Suar'ı bu göreve getirdiği yö- nündeki haberler, Bas- bakanlık tarafından ya- lanlanmadı. MİT'ten 1999 yılında emekli olan Arman Suar'ın eski Cumhurbaşkanı Süley- nıan Demirel' e yakınlı- ğı ile tanındığı belirtili- yor. Suar, Demirel ikti- dan döneminde Başba- kanlık Müsteşar Yardım- cılığı görevinde bulun- muştu. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da, geçen günlerde MtT Müsteşa- rı Atasagun hakkında "Ergin kadeşler" olarak bilinen Vedat ve Sedat Ergin'in "Alaatüıı Çakı- cı'nın kollandığı" suç duyurusu üzerine Baş- bakanlık'tan soruştur- ma izni jstemisti. A