22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2005 PERŞEMBE HABERLER Eğitim-Sen'in alım gücü araştırması ücretlerin yıldan yıla nasıl eridiğini gözler önüne seriyor Öğretmenin ekmeğini çaldılar• Eğitim-Sen'in yaptığı araştırmaya göre 1995 yılında maaşıyla 2 bin 898 adet ekmek alabilen bir öğretmen, bugün 1845 ekmek alabiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Eğitim-Sen'in yaptığı araş- tırmaya göre 1995 yılındaki ma- aşıyla 2 bin 898 adet ekmek ala- bilen bir öğretmen, bugün 1845 adet ekmek alabiliyor. Eğitim- Sen'den yapılan açıklamada, öğ- retmenlerin "alım gücü" konu- sunda yapılan araştırmaya yer ve- rildı. Buna göre bir öğretmen 1931 yılındaki aylık 90 lira maaşıyla 170 litre zeytinyağı, 1950 yılındaki 225 lira maaşıyla 25.7 Reşat al- tını, 1965 yılında 2 bin 25 lira maaşıyla 29 adet Cumhuriyet al- tını, 1978 yılında 7 bin 940 lira ma- aşıyla 94 adet roman, 1995 yılın- daki maaşıyla 2 bin 898 adet ek- mek, 676 litre süt alabiliyordu. 2005 yılında ise bir öğretmen ay- hk 738 YTL maaşıyla 87 litre zeytinyağı, 5.1 adet Reşat altını, VALİ: ISRARA DAYANAMADIM Rotasyonu bir tek Toklucu savunuyor CAN HAC1OĞLU Öğretmenlerin, 'insanca yaşayacak bir ücret' taleplerini dile getirdikleri eylemler de somıcu değiştirmiyor. 5.9 adet Cumhuriyet altını, tane- si 15 YTL'den 50 adet roman, 1845 ekmek ve 492 litre süt ala- biliyor. Açıklamada, öğretmenlerin 1920 ve 1950 yıllan arasında iyi yaşam koşullarına sahip olduğu kaydedildi. Öğretmenlerin 1950- 1965 yıllan arasında büyük zor- luklarla mücadele ettikleri belir- tilen açıklamada, 1965-1970 yıl- lan arasında biraz iyileşme sağ- landığı, ancak daha sonra yaşam koşullarının yeniden bozulmaya başladığı ifade edildi. Özellikle son 10 yılda eğitim emekçilerinin her geçen yıl bir önceki yılı "mumlaaradığı" vur- gulanan açıklamada, "hizmetlive memurların durumunun öğret- menlerden daha vahim olduğu" kaydedildi. Açıklamada, "Binlerce eğitim emekçisi insan onuruna yaraşır bir yaşam sürdürebilmek için ek işler yapmak zorunda kalmaktaduİar. Bu durumda cğHimemekçileri mes- leğine küsnıekte, isteksizçalışnıak- ta ve bir an önce emekli olnıak is- temektedirler" denildi. ESKİŞEHİR- Eskişehir'de AICP tarafından göreve getirilen Milli Eğitim Müdürü Ekrem Toklucu'nun kent merkezindeki 36 ilköğretim okulu müdürünün görev yerini değiştirme karanna tepkiler sürerken Vali Kadir Çalışıcı uygulamayı savundu. Çalışıcı, Toklucu'nun isteğini iki kez geri çevirdiğini ancak ısrar karşısında kabul ettiğini belirterek, "Karar sürgün değil, rotasyon olarakyommlanmahdır. Milli Eğitim İl Müdürü uygulamadan vazgeçerse ben de imzamı geri alırım" dedi. Müdürlerin görev yerlerinin değiştirilmesine veliler, KESK'e bağlı Eğitim-Sen ve Kamu-Sen'e bağlı Türk Eğitim-Sen tepki gösterdi. Bir grup veli, Vilayet Meydam'nda toplanarak Toklucu'yu protesto etti. Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Paşa Şanb, bazı genelgelerin yanlış ve kasıth olarak yorumlanarak uygulamaya konulduğunu belirterek, yönetici atama ve yer değişikliğinin hangi kriterlere göre yapıldığının açıklanmasını istedi. TARTIŞMALI YASAYA VİZE Sezer, SSK hastanelerinin devrini onayladı • Cumhurbaşkanı Sezer'in onayladığı yasa, Cumhurbaşkanlığı, yüksek mahkemeler, TSK, MİT, üniversiteler, yerel yönetimler dışındaki tüm sağlık kuruluşlannın Sağlık Bakanlığı'na devredilmesini hükme bağlıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesini öngören yasayı onayladı. Yasaya göre, Cumhurbaşkanlığı, yüksek mahkemeler, TSK, MİT, üniversiteler, yerel yönetimler dışındaki tüm sağlık kuruluşlannın Sağlık Bakanlığı'na devredilmesini hükme bağlıyor. Sezer, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrine onay verdi. CHP'nin yasanın iptali ve yürürlüğün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurması bekleniyor. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yasa, şu düzenlemeleri öngörüyor: • Cumhurbaşkanlığı, yüksek mahkemeler, Sayıştay, TSK, MİT, üniversiteler, yerel yönetimler ve mazbut vakıflara ait sağlık birimleri hariç olmak üzere bakanhklar, bakanhkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlannın sağlık birimleri, bunlara ilişkin her türlü görev, hak ve yükümlülükler, taşınırlar, taşınmazlar ve taşıtlarla birlikte bedelsiz olarak Sağlık Bakanlığı'na devredilecek. SSK bedel karşılıgı devredilecek •SSK hastanelerinin devriyse bedel karşılığında yapılacak. SSK hastanelerinin taşınır, taşınmaz ve taşıtlarımn bedeli Maliye Bakanhğı temsilcisinin koordinatörlüğünde, bakanlık ve SSK temsilcilerinden oluşan komisyonlar tarafından belirlenecek. Belirlenecek bedel, Hazine tarafından karşılanacak. Bu bedelin, 10 yılı geçmemek üzere ödenme süresi ve koşullan Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilecek. Devir için yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde komisyon oluşturulacak. • Devredilen sağlık kuruluşlarının personeli de Sağlık Bakanlığı'na geçecek. •SSK'den sağlık yardımı alan ve devredilen sağlık birimlerinde muayene ve tedavisi yapılan kişiler için ödenecek hizmet bedellerinden mahsup edihnek üzere SSK tarafından bu birimlere her ay, bakılan hasta sayısıyla orantıh miktarda avans ödenecek. Duruşmaya gelmemesine tepki gösterdi Ağansoy: Çakıcı'nın vücut kimyası bozuluyor Hülya Ağansoy, eşi Tevfik Ağansoy'un öldürülmesi ile ilgili davanın sanığı Alaattin Çakıcı'nın duruşmaya gelmemesine tepki gösterdi. (Fotoğraf: A A) İstanbul Haber Servisi - Ülkücü çete lideri Alaattin Çakıcı'nın, Tevfik Nurullah Ağansoy'un da aralarında bulunduğu 4 kişinin öldürülmesi davasına ilişkin yargılanmasına devam edildi. tstanbul Adliyesi 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Çakıcı ile gıyabi tutuklu sanık Kamil Özkılıç katılmadı. Müdahil Hülya Ağansoy'un hazır bulunduğu duruşma, Adalet Bakanhğı Uluslararası Hukuk ve Dış llişkiler Genel Müdürlüğü'ne gönderilen yazıya yanıt gelmediği ve Avusturya'nın iade karannın da mahkemeye ulaşmadığı gerekçesiyle ertelendi. Hülya Ağansoy'un duruşma sırasında "Diğer davalara kalılıyor da bu duruşmaya neden getirilmiyor" sorusu üzerine, Çakıcı'nın rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya getirilemeyeceğinin cezaevinden gönderilen yazı ile bildirildiği ifade edildi. Bunun üzerine Hülya Ağansoy, "Millet sedyeyle getiriliyor" dedi. 'Çakıeı korkuyor' Duruşma sonrası, Çakıcı'nın mahkemeye katılmamasıyla ilgili olarak bir açıklama yapan Ağansoy, Çakıcı'nın gerçeklerle, özellikle de kendisiyle yüzleşmekten korktuğunu söyledi. "Beni görünce sanırını vücut kimyası bozulacak. Bu yüzden gelmek istemiyor. Ancak neticede gelecek" diye konuştu. Bebek'teki bir çay bahçesinde 28 Ağustos 1996 tarihinde meydana gelen silahlı saldırıda, Tevfik Nurullah Ağansoy'un da aralarında bulunduğu 4 kişinin öldürülmesiyle ilgili olarak, Alaattin Çakıcı'nın "adam öldürmeye azmettirmek", Özkılıç'ın da "adam öldürmek" suçundan müebbet ağır hapıs cezasına çarptınlmalan isteniyor. Izmir'de bayramı fırsat bilerek bağış toplayan Deniz Feneri'nin stantlan kaldınldı THK, kurbanı Türkkuşu'nda kesiyor İZMİR/ANKARA (Cumhuri- yet) - Bayramı fırsat bilerek yurt- taşlardan kurban bağışı toplayan Deniz Feneri Derneği'nin kentin değişik bölgelerinde açtığı stant- lardan bazılan arife günü kaldınl- dı. lzmir Valiliği stantlann kendi- lerinden değil, ilçe belediyelerin- den alınan izinler doğrultusunda kurulduğunu kaydederken metro- poldeki belediye başkanlannın bir bölümü stantlara izin verilmediği- ni ve kaçak olduğunu söyledi. Türk Hava Kurumu, Türkkuşu tesisle- rindeki kurban kesim merkezinde kurban kesimine dün itibarıyla başladı. lzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu, gazetemizde önceki gün "Valilik desteğiyle dini bağış" başhklı ha- • Kurban kesiminin dini vecibelere uygun olarak ücretsiz gerçekleştirileceğini açıklayan THK, Etimesgut'taki satış ve kesim merkezine kurumun genel merkezinden belli saatlerde otobüs kaldınlacağını bildirdi. berimizle ilgili yaptığı açıklama- dayanlışlıklar olduğunu belirterek şu görüşlere yer verdi :"Adı geçen derneğe yardun toplama veya bu amaca yönelik stant kurması için valiliğinıizce herhangi bir izin ve- rilmediği gibi, Kurban Bayramı süresince kurban derilerini topla- ma yetkisi yasa gereği Türk Hava Kurumu'na aittir. Bu stantlann yerlerinin belirlennıesi ve kurul- ması yetkisi, stantlann kurulu bu- lunduğu ilçebelediyelerineaitolup valiliginıizce herhangi bir izin ve- rilmesi söz konusu değildir." Konak Belediyesi sınırlannda- ki stantlar, "izinsiz" olduğu ge- rekçesiyle dün toplanarak Basma- ne Zabıta Amirliği deposuna kal- dınldı. Stantlar depoya taşınırken birçoğunun direklerden kaçak elektrik çektiği görüldü. Bornova Belediye Başkanı Sırn Aydoğanda, derneğe stant açmak için izin vermediklerini söyledi. Demek lzmir Şube Başkanı Ha- mitTuncaise Konak'ta izinsiz ça- lıştıklannı doğrularken Gaziemir, Buca, Karşıyaka, Bornova belediyelerinin kendilerine "olur* verdiğini söyledi. Bayram boyunca pek çok tari- kat ve dini cemaat yasadışı kurban derisi toplamaya çahşırken Türk Hava Kurumu'ndan konuyla ilgi- li yapılan açıklamada, Türkku- şu'nda kurban kestirmek isteyen- lerin Etimesgut'taki satış ve kesim merkezine ulaşmak için THK'nin operadaki genel merkezinden de belli saatlerde hareket edecek oto- büslerden yararlanabileceği belir- tilen açıklamada, " Türkkuşu te- sislerinde, dini vecibelere uygun olarak tamamen ücretsiz olarak yapılacak kurban kesinıinden son- ra etler poşetlenerek sahiplerine teslinı edilecek" denildi. UlYARBAKIR İHD 'YE İLGİNÇBAŞVURULAR YAPILDI 'Beynime çip yerleştirdileiy DİYARBAKIR (AA) - İnsan Haklan Derneği (İHD) Diyarba- kır Şube Başkanlığı'na yapılan başvurular arasında göze çarpan il- ginç istekler bulunuyor. ÎHD Di- yarbakır Şube Başkanlığı'ndan ya- pılan açıklamada, 2004 yılında kendilerine 1470 başvuru yapıl- dığı belirtildi. Açıklamada ilginç başvurular şöyle sıralandı: Selahattin Çelik'in 18 Kasım 2004 tarihinde şubeye yaptığı baş- vuruda, babasmın amcasının oğlu tarafından öldürüldüğü, mahkeme nedeniyle babasının kafatasının mezardan çıkanlarak Adli Tıp Ku- rumu'na götürüldüğü, Adli Tıp Kurumu'nun raporu hazırladıktan sonra kafatasını kendilerine teslim etmediği ileri sürüldü. Hüseyin Giray'ın 6 Mart 2004 ta- rihinde yaptığı başvuruda, aynı gün Yeşil Kart başvurusu için Dicle Jandarma Komutanhğı'na gittiği- ni, yolda yürürken yolu işgal etti- ği gerekçesiyle kendisine ceza ke- sildiğini belirterek "Halbuki ben kaldınmdan yürüyordum" dedi- ği kaydedildi. Tevfik Peköz, 13 Aralık 2004'te yaptığı başvuruda, NASA tarafın- dan vücuduna çip yerleştirildiğini ve bu şekilde Türkiye'yi izledik- lerini belirtti. Sıdıka Baranda 29 Arahk 2004'te yaptığı baş- vuruda, ba- basının 1. DünyaSava- ' şı'na katıldı- ğını, savaşta 7 gün esir kaldığını, daha sonra eve dönerek hastalandı- ğını ve öldüğünü belirterek ba- bası adına gazilikmaaşı almak j istediğini belirtti. VAKÎT, MANŞETTEN'SERBEST'DİYE DUYURDU 'Deri bağışı' çarpıtması tstanbul Haber Servisi - Anadolu'da Vakit gazetesi, Istanbul Valisi Muammer Güler'in açıklamasını çarpıtarak kurban derilerinin vakıf ve derneklere verilebileceğini öne sürdü. "Deri bağışı serbest" başhğıyla manşetten yayımladığı haberde Vakit gazetesi, kurban derilerinin Türk Hava Kurumu (THK) dışında herhangi bir vakıf ve derneğe bağışlanmasında yasal bir engel bulunmadığını savundu. Bilindiği gibi kurban deri ve bağırsağı, Yardım Toplama Yönetmeliği gereği yalnızca THK'nin yetkisinde bulunuyor. Valı Muammer Güler, önceki gün valilik binasında bayram önlemleri ile ilgili düzenlediği basın toplantısında, deri toplama yetkisinin THK'ye ait olduğunu özellikle belirtti. Kurban Bayramı'na ilişkin açıklamalannın ardından gazete- cilerin sorularını yanıtlayan Güler, "Güney Asya'daki deprem ve tsıınanıi felaketi bahane edilerek deri toplanacağı" yönünde el ilanlan dağıtıldığı konusunda "Kurban derilerini toplamaya THK yetkilidir" dedi. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Bayram ve CHP Koyunlar, kuzular, inekler, mandalar, öküzler, de- veler... ve CHP. Pardon, emin olun ki CHP bu sı- ralamanın arkasına planlanarak katılmadı. Öylesi- ne, geldi!.. Okurlara iyi bayramlar dileğiyle başlayacaktım söze, ama durakladım; önce bu en büyük arkaik zikr-tapınma töreninde kanı oluk gibi akıtılan mil- yonlarcacanlıya, bugünün esas mağdurlarına, bir "yas merhabası göndermek daha doğru olmaz mı? Bugünün anısı için kurban yerine başka bir yo- rum koymayı günün birinde becerebilir insanoğ- lu, umuduyla, okurlarıma iyi bayramlar! Gelelim CHP'ye.. CHP'nin, sözün başındaki cümlede gelip kurbanlıklar arasına katılması pek mi tesadüf? Bin kez hayır.. Sağcısından "so/cu"suna, liberalinden Kürtçü- süne, ve Amerikancısına kadar hepsi CHP'yi adak yerine koymuş durumdalar. Çoğu cenaze nama- zını bile kıldı. ••• Pentagon ve Vaşington markalı küreselleşmiş olanlar, renk-ahenk, birbiriyle uyumlu, CHP'nin Blair'leşmesi gerektiğini taa kaç yıl önce yazdı- ğını iftiharla anımsatarak, CHP bunu başaramadı- ğı için b..u yedi, bugünlere düştü, diyor.. Blair.. Ingilizlerin o "modern" kılıklı muhafaza- kâr politikacısı.. Sosyal demokratların "Üçüncü yol" modatasanmcısı.. Üçüncü yol politikasıyla "sos- yal demokrasi" mi iktidara geldi, yoksa ılımlı Hı- ristiyan demokratlar mı, yoksa ne? Blair, sosyal demokrasiyi mezara gömen adam.. Sosyal demokrasi, kendi misyonuna sadık ka- larak kendini geliştiremedi, tarmam.. En önemlisi, neoliberal küresel saldırıya meydan okuyamaya- rak kendini yok etti.. O zaman niye bir fikir akımı olarak, "sosyal de- mokrasi"öen bahsediliyor hâlâ? Var olanları, kıyı- da bucakta kalmış olanları da neoliberal trene bin- dirmek için mi? Sosyal demokrasınin açmazı, büyük neoliberal saldırı karşısında tutunamayarak, toplumu daha de- rinden kucaklayacak ve değiştirecek yeni ve ken- dine özgü politikalar geliştirememesi.. Neyazık ki, sosyal demokrasi önemli birfikir, te- orisyen vb. yaratamadı.. Bu tarihsel görüş, Blair gibi neoliberal kuyrukçuların elinde kendini yok etti! Blair iktidara geldi, Ingiliz halkının başı göğe mi erdi? Ne değişti toplum için? Ingilizlerin dünyada- ki rolü mü değişti? Blairleşme dünyada savaşı mı körüklüyor yoksa barışı mı? Dünyada uçurumu daha mı azalttı Blairleşen sosyal demokratlar, yok- sa arttırdı mı?.. Dönelim bize: Blairleşmiş bir CHP neden iktida- ra gelsin? "İktidara gel de nasıl gelirsen gel!" Ne olursan ol, iktidarda ol. Türkıye'de her kesime ege- men olan (gazetecisi başrolde) "beyin çalışma metodu" böyle.. CHP'yi daha ılımlı ve ortayolcu olarak "Avrupa sosyal demokrasinin çizgisi"ne çağıran çağıra- na.. bu çizgi ne, tarif eden beri gelsin.. böyle bir çizgi mi var? Vahşi bir küreselleşme; insana, ahlaka ve doğa- ya ilişkin ne varsa herşeyi yıpratıcı bir saldırıya kar- şı, sosyal demokrat bir program, görüş, anlayış ne olabilir? Dünyanın bugünkü konumunda, kendini tarif edemeyen, olmayan bir sosyal demokrasi var, ortalıkta heyulası dolaşan.. Bence bütün sorun burada.. ••• Şimdi aday adaylarına bakıyorum.. Büyük ço- ğunluğunun "CHP fili"n\ tarifi aynı: Halktan ko- pukluk! Yazarlara bakıyorum. Neoliberal solcu ve din- ci fark etmiyor. CHP'nin temel sorunu olarak on- ların da birleştikleri nokta aynı: "Halktan kopuk- luk".. Şüphesiz, demokrasilerde bir partinin halkla iç içeolması gerekir. Ama halkla el ele, iç içe olmak ne demek? Halk ne istiyorsa onu gerçekleştirmekse bir partinin gö- revi, (dalkavuklardan geçilmezoldu köşe başları!), o zaman program, gelecek, bakış, dünyanın kar- maşıklığı içinde Türkiye'yi doğru patikalardan ge- çirme.. halkı mutlu etme vb. gibi, bir siyasal par- tinin belkemiğini oluşturan olgular artık çöpe mi! Temel sorun, halktan kopuklukmuş... Bu ilginç ama içi boş yaygın söylem üzerine, da- ha sonra.. İyi bayramlar... obursali@cumhuriyet.com.tr AKP'NlN TASARISI TBMM'DE 26 kalkıııma ajansı kurulaeak ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kalkınma ajanslannın kurulması- nı öngören yasa tasansı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu. Aşamalı olarak 26 kalkınma ajansının kurulmasını öngören ta- san, GAP Idaresi'nin 31 Aralık 2005 tarihinde ka- patılarak yetki ve görev- lerinin kalkınma ajansla- rına devredilmesini hük- me bağlıyor. Kalkınma ajanslannın kurulmasını öngören ya- sa tasansı, dün TBMM'ye sunuldu. Ta- sannın getirdiği düzen- lemelerden bazılan şöy- le: • Türkiye, istatistiki olarak 12 bölgeye ayrı- larak bu bölgelerde aşa- malı olarak 26 kalkınma ajansı kurulaeak. • Ajanslar, bölgenin doğal, ekonomik ve sos- yal kaynak ve olanakla- nnı belirlemeye, ekono- mikgelişmeyi hızlandır- maya ve rekabet gücünü arttırmaya yönelik araş- tırmalar yapmak, bölge- nin iş ve yatınm olanak- lannın ulusal ve ulusla- rarası düzeyde tanıtımı- nı yapmak, bölge illerin- de yatınmcılann kamu kurum ve kuruluşlannın görev ve yetki alanına giren izin ve ruhsat iş- lemlerini sonuçlandır- mak üzere tek elden iz- lemek ve koordine et- mekle görevli olacak. • GAP Bölge Kalkın- ma Idaresi'nin görev sü- resi 31 Aralık 2005 tari- hinde sona erecek. Bu tarihten itibaren, GAP Idaresi'nin görev ve yet- ki alanında bulunan il- lerini kapsayan ajanslar, bu tarihe kadar kurulaeak ve faaliyete geçecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle