Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2005 PERŞEMBE
HABERLER
Eğitim-Sen'in alım gücü araştırması ücretlerin yıldan yıla nasıl eridiğini gözler önüne seriyor
Öğretmenin ekmeğini çaldılar• Eğitim-Sen'in yaptığı
araştırmaya göre 1995
yılında maaşıyla 2 bin 898
adet ekmek alabilen bir
öğretmen, bugün 1845
ekmek alabiliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Eğitim-Sen'in yaptığı araş-
tırmaya göre 1995 yılındaki ma-
aşıyla 2 bin 898 adet ekmek ala-
bilen bir öğretmen, bugün 1845
adet ekmek alabiliyor. Eğitim-
Sen'den yapılan açıklamada, öğ-
retmenlerin "alım gücü" konu-
sunda yapılan araştırmaya yer ve-
rildı.
Buna göre bir öğretmen 1931
yılındaki aylık 90 lira maaşıyla 170
litre zeytinyağı, 1950 yılındaki
225 lira maaşıyla 25.7 Reşat al-
tını, 1965 yılında 2 bin 25 lira
maaşıyla 29 adet Cumhuriyet al-
tını, 1978 yılında 7 bin 940 lira ma-
aşıyla 94 adet roman, 1995 yılın-
daki maaşıyla 2 bin 898 adet ek-
mek, 676 litre süt alabiliyordu.
2005 yılında ise bir öğretmen ay-
hk 738 YTL maaşıyla 87 litre
zeytinyağı, 5.1 adet Reşat altını,
VALİ: ISRARA DAYANAMADIM
Rotasyonu bir tek
Toklucu savunuyor
CAN HAC1OĞLU
Öğretmenlerin, 'insanca yaşayacak bir ücret' taleplerini dile getirdikleri eylemler de somıcu değiştirmiyor.
5.9 adet Cumhuriyet altını, tane-
si 15 YTL'den 50 adet roman,
1845 ekmek ve 492 litre süt ala-
biliyor.
Açıklamada, öğretmenlerin
1920 ve 1950 yıllan arasında iyi
yaşam koşullarına sahip olduğu
kaydedildi. Öğretmenlerin 1950-
1965 yıllan arasında büyük zor-
luklarla mücadele ettikleri belir-
tilen açıklamada, 1965-1970 yıl-
lan arasında biraz iyileşme sağ-
landığı, ancak daha sonra yaşam
koşullarının yeniden bozulmaya
başladığı ifade edildi.
Özellikle son 10 yılda eğitim
emekçilerinin her geçen yıl bir
önceki yılı "mumlaaradığı" vur-
gulanan açıklamada, "hizmetlive
memurların durumunun öğret-
menlerden daha vahim olduğu"
kaydedildi.
Açıklamada, "Binlerce eğitim
emekçisi insan onuruna yaraşır bir
yaşam sürdürebilmek için ek işler
yapmak zorunda kalmaktaduİar.
Bu durumda cğHimemekçileri mes-
leğine küsnıekte, isteksizçalışnıak-
ta ve bir an önce emekli olnıak is-
temektedirler" denildi.
ESKİŞEHİR- Eskişehir'de AICP tarafından
göreve getirilen Milli Eğitim Müdürü Ekrem
Toklucu'nun kent merkezindeki 36 ilköğretim
okulu müdürünün görev yerini değiştirme
karanna tepkiler sürerken Vali Kadir Çalışıcı
uygulamayı savundu. Çalışıcı, Toklucu'nun
isteğini iki kez geri çevirdiğini ancak ısrar
karşısında kabul ettiğini belirterek, "Karar
sürgün değil, rotasyon olarakyommlanmahdır.
Milli Eğitim İl Müdürü uygulamadan vazgeçerse
ben de imzamı geri alırım" dedi. Müdürlerin
görev yerlerinin değiştirilmesine veliler,
KESK'e bağlı Eğitim-Sen ve Kamu-Sen'e bağlı
Türk Eğitim-Sen tepki gösterdi. Bir grup veli,
Vilayet Meydam'nda toplanarak Toklucu'yu
protesto etti. Eğitim-Sen Şube Başkanı
Ali Paşa Şanb, bazı genelgelerin yanlış ve
kasıth olarak yorumlanarak uygulamaya
konulduğunu belirterek, yönetici atama ve yer
değişikliğinin hangi kriterlere göre yapıldığının
açıklanmasını istedi.
TARTIŞMALI YASAYA VİZE
Sezer, SSK
hastanelerinin
devrini onayladı
• Cumhurbaşkanı Sezer'in onayladığı
yasa, Cumhurbaşkanlığı, yüksek
mahkemeler, TSK, MİT, üniversiteler,
yerel yönetimler dışındaki tüm sağlık
kuruluşlannın Sağlık Bakanlığı'na
devredilmesini hükme bağlıyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, SSK
hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na
devredilmesini öngören yasayı onayladı. Yasaya
göre, Cumhurbaşkanlığı, yüksek mahkemeler,
TSK, MİT, üniversiteler, yerel yönetimler
dışındaki tüm sağlık kuruluşlannın Sağlık
Bakanlığı'na devredilmesini hükme bağlıyor.
Sezer, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na
devrine onay verdi. CHP'nin yasanın iptali ve
yürürlüğün durdurulması istemiyle Anayasa
Mahkemesi'ne başvurması bekleniyor. Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren yasa,
şu düzenlemeleri öngörüyor:
• Cumhurbaşkanlığı, yüksek mahkemeler,
Sayıştay, TSK, MİT, üniversiteler, yerel
yönetimler ve mazbut vakıflara ait sağlık
birimleri hariç olmak üzere bakanhklar,
bakanhkların bağlı, ilgili ve ilişkili
kuruluşlarıyla diğer kamu kurum ve
kuruluşlannın sağlık birimleri, bunlara ilişkin
her türlü görev, hak ve yükümlülükler, taşınırlar,
taşınmazlar ve taşıtlarla birlikte bedelsiz olarak
Sağlık Bakanlığı'na devredilecek.
SSK bedel karşılıgı devredilecek
•SSK hastanelerinin devriyse bedel
karşılığında yapılacak. SSK hastanelerinin
taşınır, taşınmaz ve taşıtlarımn bedeli Maliye
Bakanhğı temsilcisinin koordinatörlüğünde,
bakanlık ve SSK temsilcilerinden oluşan
komisyonlar tarafından belirlenecek.
Belirlenecek bedel, Hazine tarafından
karşılanacak. Bu bedelin, 10 yılı geçmemek
üzere ödenme süresi ve koşullan Bakanlar
Kurulu tarafından tespit edilecek. Devir için
yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay
içinde komisyon oluşturulacak.
• Devredilen sağlık kuruluşlarının personeli de
Sağlık Bakanlığı'na geçecek.
•SSK'den sağlık yardımı alan ve devredilen
sağlık birimlerinde muayene ve tedavisi yapılan
kişiler için ödenecek hizmet bedellerinden
mahsup edihnek üzere SSK tarafından bu
birimlere her ay, bakılan hasta sayısıyla orantıh
miktarda avans ödenecek.
Duruşmaya gelmemesine tepki gösterdi
Ağansoy: Çakıcı'nın
vücut kimyası bozuluyor
Hülya Ağansoy, eşi Tevfik Ağansoy'un öldürülmesi ile
ilgili davanın sanığı Alaattin Çakıcı'nın duruşmaya
gelmemesine tepki gösterdi. (Fotoğraf: A A)
İstanbul Haber Servisi - Ülkücü
çete lideri Alaattin Çakıcı'nın,
Tevfik Nurullah Ağansoy'un da
aralarında bulunduğu 4 kişinin
öldürülmesi davasına ilişkin
yargılanmasına devam edildi.
tstanbul Adliyesi 2. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen
duruşmaya Tekirdağ F Tipi
Cezaevi'nde tutuklu bulunan
Çakıcı ile gıyabi tutuklu sanık
Kamil Özkılıç katılmadı.
Müdahil Hülya Ağansoy'un hazır
bulunduğu duruşma, Adalet
Bakanhğı Uluslararası Hukuk ve
Dış llişkiler Genel
Müdürlüğü'ne gönderilen yazıya
yanıt gelmediği ve Avusturya'nın
iade karannın da mahkemeye
ulaşmadığı gerekçesiyle
ertelendi. Hülya Ağansoy'un
duruşma sırasında "Diğer
davalara kalılıyor da bu
duruşmaya neden getirilmiyor"
sorusu üzerine, Çakıcı'nın
rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya
getirilemeyeceğinin cezaevinden
gönderilen yazı ile bildirildiği
ifade edildi. Bunun üzerine
Hülya Ağansoy, "Millet sedyeyle
getiriliyor" dedi.
'Çakıeı korkuyor'
Duruşma sonrası, Çakıcı'nın
mahkemeye katılmamasıyla ilgili
olarak bir açıklama yapan
Ağansoy, Çakıcı'nın gerçeklerle,
özellikle de kendisiyle
yüzleşmekten korktuğunu
söyledi. "Beni görünce sanırını
vücut kimyası bozulacak. Bu
yüzden gelmek istemiyor. Ancak
neticede gelecek" diye konuştu.
Bebek'teki bir çay bahçesinde 28
Ağustos 1996 tarihinde meydana
gelen silahlı saldırıda, Tevfik
Nurullah Ağansoy'un da
aralarında bulunduğu 4 kişinin
öldürülmesiyle ilgili olarak,
Alaattin Çakıcı'nın "adam
öldürmeye azmettirmek",
Özkılıç'ın da "adam öldürmek"
suçundan müebbet ağır hapıs
cezasına çarptınlmalan isteniyor.
Izmir'de bayramı fırsat bilerek bağış toplayan Deniz Feneri'nin stantlan kaldınldı
THK, kurbanı Türkkuşu'nda kesiyor
İZMİR/ANKARA (Cumhuri-
yet) - Bayramı fırsat bilerek yurt-
taşlardan kurban bağışı toplayan
Deniz Feneri Derneği'nin kentin
değişik bölgelerinde açtığı stant-
lardan bazılan arife günü kaldınl-
dı. lzmir Valiliği stantlann kendi-
lerinden değil, ilçe belediyelerin-
den alınan izinler doğrultusunda
kurulduğunu kaydederken metro-
poldeki belediye başkanlannın bir
bölümü stantlara izin verilmediği-
ni ve kaçak olduğunu söyledi. Türk
Hava Kurumu, Türkkuşu tesisle-
rindeki kurban kesim merkezinde
kurban kesimine dün itibarıyla
başladı.
lzmir Valisi Yusuf Ziya Göksu,
gazetemizde önceki gün "Valilik
desteğiyle dini bağış" başhklı ha-
• Kurban kesiminin dini vecibelere uygun olarak ücretsiz
gerçekleştirileceğini açıklayan THK, Etimesgut'taki satış
ve kesim merkezine kurumun genel merkezinden belli
saatlerde otobüs kaldınlacağını bildirdi.
berimizle ilgili yaptığı açıklama-
dayanlışlıklar olduğunu belirterek
şu görüşlere yer verdi :"Adı geçen
derneğe yardun toplama veya bu
amaca yönelik stant kurması için
valiliğinıizce herhangi bir izin ve-
rilmediği gibi, Kurban Bayramı
süresince kurban derilerini topla-
ma yetkisi yasa gereği Türk Hava
Kurumu'na aittir. Bu stantlann
yerlerinin belirlennıesi ve kurul-
ması yetkisi, stantlann kurulu bu-
lunduğu ilçebelediyelerineaitolup
valiliginıizce herhangi bir izin ve-
rilmesi söz konusu değildir."
Konak Belediyesi sınırlannda-
ki stantlar, "izinsiz" olduğu ge-
rekçesiyle dün toplanarak Basma-
ne Zabıta Amirliği deposuna kal-
dınldı. Stantlar depoya taşınırken
birçoğunun direklerden kaçak
elektrik çektiği görüldü. Bornova
Belediye Başkanı Sırn Aydoğanda,
derneğe stant açmak için izin
vermediklerini söyledi.
Demek lzmir Şube Başkanı Ha-
mitTuncaise Konak'ta izinsiz ça-
lıştıklannı doğrularken Gaziemir,
Buca, Karşıyaka, Bornova
belediyelerinin kendilerine "olur*
verdiğini söyledi.
Bayram boyunca pek çok tari-
kat ve dini cemaat yasadışı kurban
derisi toplamaya çahşırken Türk
Hava Kurumu'ndan konuyla ilgi-
li yapılan açıklamada, Türkku-
şu'nda kurban kestirmek isteyen-
lerin Etimesgut'taki satış ve kesim
merkezine ulaşmak için THK'nin
operadaki genel merkezinden de
belli saatlerde hareket edecek oto-
büslerden yararlanabileceği belir-
tilen açıklamada, " Türkkuşu te-
sislerinde, dini vecibelere uygun
olarak tamamen ücretsiz olarak
yapılacak kurban kesinıinden son-
ra etler poşetlenerek sahiplerine
teslinı edilecek" denildi.
UlYARBAKIR İHD 'YE İLGİNÇBAŞVURULAR YAPILDI
'Beynime çip yerleştirdileiy
DİYARBAKIR (AA) - İnsan
Haklan Derneği (İHD) Diyarba-
kır Şube Başkanlığı'na yapılan
başvurular arasında göze çarpan il-
ginç istekler bulunuyor. ÎHD Di-
yarbakır Şube Başkanlığı'ndan ya-
pılan açıklamada, 2004 yılında
kendilerine 1470 başvuru yapıl-
dığı belirtildi.
Açıklamada ilginç başvurular
şöyle sıralandı:
Selahattin Çelik'in 18 Kasım
2004 tarihinde şubeye yaptığı baş-
vuruda, babasmın amcasının oğlu
tarafından öldürüldüğü, mahkeme
nedeniyle babasının kafatasının
mezardan çıkanlarak Adli Tıp Ku-
rumu'na götürüldüğü, Adli Tıp
Kurumu'nun raporu hazırladıktan
sonra kafatasını kendilerine teslim
etmediği ileri sürüldü.
Hüseyin Giray'ın 6 Mart 2004 ta-
rihinde yaptığı başvuruda, aynı gün
Yeşil Kart başvurusu için Dicle
Jandarma Komutanhğı'na gittiği-
ni, yolda yürürken yolu işgal etti-
ği gerekçesiyle kendisine ceza ke-
sildiğini belirterek "Halbuki ben
kaldınmdan yürüyordum" dedi-
ği kaydedildi.
Tevfik Peköz, 13 Aralık 2004'te
yaptığı başvuruda, NASA tarafın-
dan vücuduna çip yerleştirildiğini
ve bu şekilde Türkiye'yi izledik-
lerini
belirtti.
Sıdıka
Baranda
29 Arahk
2004'te
yaptığı baş-
vuruda, ba-
basının 1.
DünyaSava- '
şı'na katıldı-
ğını, savaşta 7
gün esir kaldığını, daha
sonra eve dönerek hastalandı-
ğını ve öldüğünü belirterek ba-
bası adına gazilikmaaşı almak j
istediğini belirtti.
VAKÎT, MANŞETTEN'SERBEST'DİYE DUYURDU
'Deri bağışı' çarpıtması
tstanbul Haber Servisi -
Anadolu'da Vakit gazetesi,
Istanbul Valisi Muammer
Güler'in açıklamasını çarpıtarak
kurban derilerinin vakıf ve
derneklere verilebileceğini öne
sürdü. "Deri bağışı serbest"
başhğıyla manşetten
yayımladığı haberde Vakit
gazetesi, kurban derilerinin Türk
Hava Kurumu (THK) dışında
herhangi bir vakıf ve derneğe
bağışlanmasında yasal bir engel
bulunmadığını savundu.
Bilindiği gibi kurban deri ve
bağırsağı, Yardım Toplama
Yönetmeliği gereği yalnızca
THK'nin yetkisinde bulunuyor.
Valı Muammer Güler, önceki
gün valilik binasında bayram
önlemleri ile ilgili düzenlediği
basın toplantısında, deri toplama
yetkisinin THK'ye ait olduğunu
özellikle belirtti.
Kurban Bayramı'na ilişkin
açıklamalannın ardından gazete-
cilerin sorularını yanıtlayan
Güler, "Güney Asya'daki
deprem ve tsıınanıi felaketi
bahane edilerek deri
toplanacağı" yönünde el ilanlan
dağıtıldığı konusunda "Kurban
derilerini toplamaya THK
yetkilidir" dedi.
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Bayram ve CHP
Koyunlar, kuzular, inekler, mandalar, öküzler, de-
veler... ve CHP. Pardon, emin olun ki CHP bu sı-
ralamanın arkasına planlanarak katılmadı. Öylesi-
ne, geldi!..
Okurlara iyi bayramlar dileğiyle başlayacaktım
söze, ama durakladım; önce bu en büyük arkaik
zikr-tapınma töreninde kanı oluk gibi akıtılan mil-
yonlarcacanlıya, bugünün esas mağdurlarına, bir
"yas merhabası göndermek daha doğru olmaz
mı?
Bugünün anısı için kurban yerine başka bir yo-
rum koymayı günün birinde becerebilir insanoğ-
lu, umuduyla, okurlarıma iyi bayramlar!
Gelelim CHP'ye.. CHP'nin, sözün başındaki
cümlede gelip kurbanlıklar arasına katılması pek
mi tesadüf?
Bin kez hayır..
Sağcısından "so/cu"suna, liberalinden Kürtçü-
süne, ve Amerikancısına kadar hepsi CHP'yi adak
yerine koymuş durumdalar. Çoğu cenaze nama-
zını bile kıldı.
•••
Pentagon ve Vaşington markalı küreselleşmiş
olanlar, renk-ahenk, birbiriyle uyumlu, CHP'nin
Blair'leşmesi gerektiğini taa kaç yıl önce yazdı-
ğını iftiharla anımsatarak, CHP bunu başaramadı-
ğı için b..u yedi, bugünlere düştü, diyor..
Blair.. Ingilizlerin o "modern" kılıklı muhafaza-
kâr politikacısı.. Sosyal demokratların "Üçüncü
yol" modatasanmcısı.. Üçüncü yol politikasıyla "sos-
yal demokrasi" mi iktidara geldi, yoksa ılımlı Hı-
ristiyan demokratlar mı, yoksa ne?
Blair, sosyal demokrasiyi mezara gömen adam..
Sosyal demokrasi, kendi misyonuna sadık ka-
larak kendini geliştiremedi, tarmam.. En önemlisi,
neoliberal küresel saldırıya meydan okuyamaya-
rak kendini yok etti..
O zaman niye bir fikir akımı olarak, "sosyal de-
mokrasi"öen bahsediliyor hâlâ? Var olanları, kıyı-
da bucakta kalmış olanları da neoliberal trene bin-
dirmek için mi?
Sosyal demokrasınin açmazı, büyük neoliberal
saldırı karşısında tutunamayarak, toplumu daha de-
rinden kucaklayacak ve değiştirecek yeni ve ken-
dine özgü politikalar geliştirememesi..
Neyazık ki, sosyal demokrasi önemli birfikir, te-
orisyen vb. yaratamadı.. Bu tarihsel görüş, Blair
gibi neoliberal kuyrukçuların elinde kendini yok
etti!
Blair iktidara geldi, Ingiliz halkının başı göğe mi
erdi? Ne değişti toplum için? Ingilizlerin dünyada-
ki rolü mü değişti? Blairleşme dünyada savaşı mı
körüklüyor yoksa barışı mı? Dünyada uçurumu
daha mı azalttı Blairleşen sosyal demokratlar, yok-
sa arttırdı mı?..
Dönelim bize: Blairleşmiş bir CHP neden iktida-
ra gelsin? "İktidara gel de nasıl gelirsen gel!" Ne
olursan ol, iktidarda ol. Türkıye'de her kesime ege-
men olan (gazetecisi başrolde) "beyin çalışma
metodu" böyle..
CHP'yi daha ılımlı ve ortayolcu olarak "Avrupa
sosyal demokrasinin çizgisi"ne çağıran çağıra-
na.. bu çizgi ne, tarif eden beri gelsin.. böyle bir
çizgi mi var?
Vahşi bir küreselleşme; insana, ahlaka ve doğa-
ya ilişkin ne varsa herşeyi yıpratıcı bir saldırıya kar-
şı, sosyal demokrat bir program, görüş, anlayış ne
olabilir? Dünyanın bugünkü konumunda, kendini
tarif edemeyen, olmayan bir sosyal demokrasi var,
ortalıkta heyulası dolaşan..
Bence bütün sorun burada..
•••
Şimdi aday adaylarına bakıyorum.. Büyük ço-
ğunluğunun "CHP fili"n\ tarifi aynı: Halktan ko-
pukluk!
Yazarlara bakıyorum. Neoliberal solcu ve din-
ci fark etmiyor. CHP'nin temel sorunu olarak on-
ların da birleştikleri nokta aynı: "Halktan kopuk-
luk"..
Şüphesiz, demokrasilerde bir partinin halkla iç
içeolması gerekir.
Ama halkla el ele, iç içe olmak ne demek? Halk
ne istiyorsa onu gerçekleştirmekse bir partinin gö-
revi, (dalkavuklardan geçilmezoldu köşe başları!),
o zaman program, gelecek, bakış, dünyanın kar-
maşıklığı içinde Türkiye'yi doğru patikalardan ge-
çirme.. halkı mutlu etme vb. gibi, bir siyasal par-
tinin belkemiğini oluşturan olgular artık çöpe mi!
Temel sorun, halktan kopuklukmuş...
Bu ilginç ama içi boş yaygın söylem üzerine, da-
ha sonra..
İyi bayramlar...
obursali@cumhuriyet.com.tr
AKP'NlN TASARISI TBMM'DE
26 kalkıııma
ajansı kurulaeak
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kalkınma
ajanslannın kurulması-
nı öngören yasa tasansı,
TBMM Başkanlığı'na
sunuldu. Aşamalı olarak
26 kalkınma ajansının
kurulmasını öngören ta-
san, GAP Idaresi'nin 31
Aralık 2005 tarihinde ka-
patılarak yetki ve görev-
lerinin kalkınma ajansla-
rına devredilmesini hük-
me bağlıyor.
Kalkınma ajanslannın
kurulmasını öngören ya-
sa tasansı, dün
TBMM'ye sunuldu. Ta-
sannın getirdiği düzen-
lemelerden bazılan şöy-
le:
• Türkiye, istatistiki
olarak 12 bölgeye ayrı-
larak bu bölgelerde aşa-
malı olarak 26 kalkınma
ajansı kurulaeak.
• Ajanslar, bölgenin
doğal, ekonomik ve sos-
yal kaynak ve olanakla-
nnı belirlemeye, ekono-
mikgelişmeyi hızlandır-
maya ve rekabet gücünü
arttırmaya yönelik araş-
tırmalar yapmak, bölge-
nin iş ve yatınm olanak-
lannın ulusal ve ulusla-
rarası düzeyde tanıtımı-
nı yapmak, bölge illerin-
de yatınmcılann kamu
kurum ve kuruluşlannın
görev ve yetki alanına
giren izin ve ruhsat iş-
lemlerini sonuçlandır-
mak üzere tek elden iz-
lemek ve koordine et-
mekle görevli olacak.
• GAP Bölge Kalkın-
ma Idaresi'nin görev sü-
resi 31 Aralık 2005 tari-
hinde sona erecek. Bu
tarihten itibaren, GAP
Idaresi'nin görev ve yet-
ki alanında bulunan il-
lerini kapsayan ajanslar,
bu tarihe kadar kurulaeak
ve faaliyete geçecek.