23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2005 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER "Geçip gittiler o bayram günleri Geçip gittiler dönmeyecekler geri." Bir 18. yüzyıl Fransız halktürküsü böyle diyor. Han- gi ulustan olursak olalım, bayram günleri ayrı bir de- ğer, bir anlam taşır. Birbirinin benzeri on binlerce gün karmakarışık olur, yaşantılar, anılar kördüğümleşir, çı- kılamaz içinden. Ama bayram günlerinde olup biten olaylar, serüvenler hep hatırlanır. Şeker bayramlan, Kur- ban bayramlan, özellikle çocukluğun bayramlandır. Tek tek belleğin yüzeyine çıkarlar arada. Onemli anı- lar değildir, yaşandığı sırada etkilememiştir bizi, an- cak yıllar sonra değer verilir onlara... Insanlar gitmişlerdir yeryüzünden. Nineler, dede- ler, amcalar, teyzeler, analar, babalar, dostlar, arka- daşlar, sevgililer... Tarancı, "Bugün bayram I Hamin- nemi hatırlıyorum I Dolayısıyla çocukluğumu" diye yazmıştı. Bugün yine bayram, hepimiz neler neler hatırlıyoruz! Kişi hatırlamak için yalnız kalabilmeli. Anılar ürkektir, kalabalıkta yaklaşamazlar yanımıza. Bu bayram sabahında kısacık bir süre yalnızlığını- zı yaşayınız. Bir balkona çıkarak, bahçede dolaşarak, pencereden bakarak, bir koltukta dalıp giderek... öy- ie uzun zaman değil, bir an. Bir iki dakika içinde bü- tün bir ömür yaşanır. Gelecek size geçmiş bayram- ların insanları, size bir bayram sevincini getirerek... Bir- den anlayacaksınız, yaşınız kaç olursa olsun, bayram gününde olduğunuzu. Bir Kurban Bayramı'nda da- ha... Şeker Bayramı'nı daha çok severdim ben. Kurban EVET / HAYIR OKTAY AKBAL 0 Bayram Günleri Bayramı kanlı bir bayramdır, yağmur yağar çoğunluk- la. Eli bıçaklı adamlargeçersokaklardan "Kasap, ka- sap!" diye. Kanlı kurban derileri toplar kamyonlar. Ev- lere kanlı et parçaları dağıtılır. Birden bir anı diriliyor, bir ahşap evin üst kat penceresinden bahçede kur- ban kesmeye hazırlanan kasabı taşatutan birçocuk. Ağlaya ağlaya... Ne çok sevmişti bir haftadır bahçe- de gezip dolaşan o yaldızlı koçu! Biliyordu kurbanlık olduğunu. Annenin hastalığı sırasında adanmıştı o koç kurban olmaya. Şimdi kanlar içinde kalacak, yok olacak, derisi yüzülecek, parçalar halinde mahalleli- ye dağıtılacak ha! Taşlar yağmıştı zavallı kasabın te- pesine... Her bayram bu anı ne yapar eder, dirilir. O çocuk da, ana baba da... Hepsi öldü gitti. O çocuk mu şimdiki, koca adam? Dalıp gitmiş bir bayram anı- sına... Herkesi de öyle bir anıya götürmeye çalışan... Geçip gittiler dönmeyecekler geri... O insanlar, o sokaklar, o evler, bütün o anılar. Bayram sabahında bir bir gelirier gözlerimizin önüne. Sanki bayramlar geç- mişte kalanları anmak, yaşamak içindir. Bugünle dü- nü birieştiren bir çizgidir bayramlar. Oktay Rifat'ın Ve- ni Şiirler kitabında okuduğum bu dizeler sanki bu duyguma açıklık vermek için yazılmış: "Nasıl yazlar- dı onlar! Gelincik dolar I Bahçe, papatya, peygam- ber çıçekleri I Başka insanlardı sanki, başka yüzleri I Sıkma başlı ve sadakoryeldirmeli I Taze dullar, dal gibi kızlar, oğlanlar I Kimlerdi? N'oldular? Yoksa öl- dülermi? I Güzel orya kızı, maça papazının I Kısme- tine düşer, ayrılık başlardı I Gelsin artık olur olmaz ağlamalar I Ağlarken gülmeler, göğüs geçirmeler." Yalnız şiir geri getiriyor geçip gidenleri. Bir zaman parçası olduğu gibi canlanıyor önümüzde. Dalıp gi- diyorsunuz, içinde yaşıyorsunuz bugünde yaşayan geçmişin düşsel dünyasında. Kimi insan kolaylıkladö- ner bir anlığına, bir dakikalığına gerılere... llkgençlı- ğine, çocukluğuna, o günlerin insanlarına. Kımi ise itı- ci bir güce gereksinme duyar. Içmelıdir, okumalıdır, bir söz, bir bakış, bir koku, bir şeyler uyandırmalıdır içinde. Işte o zaman açıp okuyun güçlü bir şiir kita- bını, örneğin Oktay Rifat'ın şiirlerini... Yaşam nedir, şi- ir nedir, insan neler duyar, neler düşünür, bütün bun- lar nasıl kalıcılık kazanır, görürsünüz orada. Bu bay- ram gününun birkaç saatinı şiirle yaşarsanız çok şey kazanırsınız. "Değerı varsa biziz. Orda çocuksu I Duran, bızde ölüyor yavaşça düşler/ Yapraklarını döken ağaçlar gibi I Ufak tefek mutluluklar ötesinde I Soyunuyor yeşilinden mavisinden I Dallar kalıyor sadece, kuru dallar." Gerçek bayramlarda buluşmaya... (Konumuz Edebiyat'tan) Siyasal Partilere Oneriler... Nusret ERTÜRK C umhurıyetin kurumlan bir bir çökertilirken.. laiklik, adım adım kemırilirken.. vatan toprakları yabancılara satı- lırken... Tüm bu ve benzen sayısız olum- suzluklara karşı, muhalefetın bay- rağını dalgalandırmak gerekirken bir ılçe belediye başkanının partı- sıne bayrak açması, sadece bızde görülür bir davranıştır sanıyorum. Bugünkü CHP yönetımini, ço- ğu yönden, ben de benımsemiyo- rum. Ancak partilerde daha iyı bir yönetım seçmenın zamanı ve ze- mını var. Şu an, dışa bakılmalı. Adamlar gelmış, senı boğuyor. Sıyasi partılerin sağlıklı olabil- mesı için birkaç önenm olacak: 1) Partide görev alacaklar için • Devamı 8. Sayfada YTL ile yeni bir dönem başlıyor. Türkiye'nin Lirası 81 yıldır olduğu gibi bugün de Türkiye'nin bankasmda güvenle büyüyor. TÜRKİYE Si, BANKASI www.ısbank com tr I 444 02 02 Türkiye'nin Bankası PENCERE Kurbanlık Niyetine.. Bektaşınin boynuzu kırık bir koçu varmış, Baba Erenler Kurban Bayramı arifesınde düşünmüş: - Bayram vesilesıyle şu koçu satayım da rakı pa- rası çıksın!.. Ama pazaryerinde gelen gıden müşterı hayva- nın boynuzu kırık diye burun kıvırıyormuş, bılindi- ği gıbı bu durumdaki bir kurban makbul sayılmaz. Derken kentin en ünlü pezevengi gelmiş, hay- vanı inceden inceye yokladıktan sonra: - Boynuzu kırık olmasaydı, demiş, alırdım... Bektaşi içerlemiş: - Imanım, diye seslenmiş, sen alırsan yukarda- kı için çok makbule geçer... - Neden?.. Baba Erenler: - Ulan, demiş senin boynuzlann varken Allah Ba- ba bir de hayvanda mı boynuz arayacak!.. • Rusya gezisinde Başbakanın eşı tesettürlü Emi- ne Hanım'a gerdanlık ve broş armağan edılmiş, medyada kıyametler kopmuştu... Eleştiriler ayyuka yükselince Recep Tayyip mü- cevherleri Rusya'ya geri yolladı... Baba Erenler'e sordular: - Oldu mu? - OlmadıL - Neden?.. - Bir kez aldın mı, racon bozulur, bozuldu mu ar- tık yerine gelmez... • Gazeteciler Bektaşiye, sordular: - Baba, laik Cumhuriyetimizde 'ılımlı Islam dev- leti modeli' olur mu?.. - Olur... - Nasıl olur?.. - Eğer ılımlı Alevi devleti olursa, ılımlı Islam dev- leti de olur... • Bektaşi yaramazlık yapan oğlunu kovalamaya başlamış; oğlan ışıni bılıyor ya doğru camiye... Bektaşi dışardan seslenmiş: - Ulan velet, çık dışarı, beni bu yaştan sonra ca- miye mı sokacaksın kerata!.. • Dünya çok karışık, savaşlar çok kötü, ABD bu kez de Iran'ı tehdit ediyor, tepesine bindi binecek, tsunami ortalığı perişan etti, terör salgın gibi... Baba Erenler'e sormuşlar: - Ne olacak bu dünyanın hali?.. Bektaşi: - Ne olacak, demiş, yukardakinin altı gündeya- rattığı dünya bu kadar olur... • Said Nursi'nin Nakşı tarikatından Gülen Cema- ati'nin şeyhi Fethullah Milliyet'e demiş ki: "- Fazla dinîgörüntü verdik!.." Bu lafı duyan Baba Erenler demlenirken: - Ulan, bunlar ya dinin görüntüsüdürler ya da gö- rüntünün dinidirler!.. • Mahallenin hergelesi Bektaşinin ensesine bir şaplak indirmiş, Baba Erenler geriyedönüp bakın- ca da açıklamış: - Bu Allah tarafındandır... Bektaşi: - Evet, demiş, Hak'tandır, ama, bu kez hangı dey- yusu alet ettı diye bakıyorum... • AKP Sünni tarikatı namına ve ABD adınaTürki- ye'de ılımlı Islam devleti kurmaya çalışıyor; dev- letınheryanınaadamlarınıyerleştiriyor;Alevilerde seyrine bakıyor... Çevresındekiler Bektaşiye demişler ki: - Bir keramet göster!.. Baba Erenler demleniyormuş, meyhanenin önün- deki ağaca bakıp: - Ya ağaç, demiş, yürü!.. Ama, bıraz sonra kendisi kalkıp ağaca doğru yü- rümeye başlamış... Demişler ki: - Baba, ne yapıyorsun?.. - Ağaç yürümedı, barı bız yürüyelimL Keramet budur!.. Ağaç yürümezse.. Sen yürü!.. ADALET BAKANLIĞI BAĞCILAR2.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN MENKULÜN AÇIK AKTT1RMAİLANI DosyaNo: 2004/1351 Tal. Bir borçtan dolayı hacızli bulunan ve aşağıda cıns, mıktar ve kıymetleri yazılı mallar açık arttır- ma suretıyle satışa çıkanlmıştır. Birıncı açık arttırma 09/02/2005 günü saat 10.00-10 10 arasında Çınar Mah. 5/3 Sk. No: 4 Bağcılar adresınde yapılacak olup, bırinci satışta kıymetınm yuzde 60'ına ıstekh bulunmadığı tak- dırde 14/02/2005 günü aynı yer ve saatte menkul- ler ıkinci açık arttırmaya çıkartılacaktır. Bu arttır- mada da muhammen kıymetin yüzde kırkını bul- ması ve satış isteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklannın toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevırme ve paylaştırma masraflarını geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satış bedelı üzerınden yüzde oranında KDV'nın alıcıya ait olacağı, dellaliye ücretının mah satın lana aıt ol- duğu nedenıyle ıhale bedeline mahsuben ihale alıcısı tarafından ödeneceği, satış şartnamesinin ıcra dosyasında görülebileceği, fazla bilgi almak ısteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olunur. 10/01/2005 Satılan menkulün Muhammen kıymeti: 1- 35.000.000.000.-TL. Adedi:l Cins ve evsafı: 34 VD 0868 plakalı 4 dingil damperli kasalı kamyonet yeşil renkli AS 32.260 LN tıpli J08C-TM10875 motor nolu ELCY8FDDX0135643 şasi nolu damperli çelık kasalı 1999 model 12 tekerleklı tekerlek durum- lan yeni görünümde 106.000 km.'de aksesuvarlan olmayan araçta masraf yok. Basın: 2005
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle