Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
Zina ısran Türkiye karşıtlaraıın eline koz verdi, müzakerelere koşul getirilmesi gündemde
AB, Erdoğan'ı sorguluyor• Erdoğan'ın geçmişini
bilmeyen ve onu reformcu
lider olarak gören Avrupa
kamuoyu, zina
tartışmalannın ardmdan
yeni bir Erdoğan imajıyla
karşı karşıya. Diplomatlar
Erdoğan'ın ortaya koyduğu,
AB değerleriyle çelişen katı
muhafazakâr tutumun,
Türkiye imajını da olumsuz
etkilediğini vurguluyor.
AYHAN ŞİMŞEK
ANKARA - Başbakan Recep Tay-
yip Erdoğan'ın zınaya ceza ısran,
AB'de Türldye'nın imajını altüst eder-
ken üyelık müzakerelerine geçme
beklentilerini de zora soktu. AB Ko-
misyonu, Erdoğan'ın son tavnnı de-
ğiştirmemesi durumunda, 6 Ekim'de
Türkiye ıle müzakerelere "koşuDu"
başlamayı önermeye hazırlanıyor. Ko-
misyon, AB liderlerine yapacağı tav-
siyede Türkiye ile müzakerelere ge-
çilme karannın alınmasını isteyecek,
ancak müzakerelerin "bekleyen ya-
salreformlanntamamlanmasuun ar-
DIŞ BASIN
Daha ağır
koşullar
gelebilir
Dış Haberler Servisi - Avnjpa Birliği
Komısyonu'nun Genişlemeden
Sorumlu üyesi Günter Verbeugen'in
sözcüsü Jean-Christophe Fuorinın
önceki günkü açıklamalannın
ardından Türkiye ye daha ağır
koşullar getirilebileceği öne sürüldü.
AB Komisyonu'nun yeni başkanı Barroso: Kriterlere uyulursa 'hayır denmez
HNANCIALTIMES
Tngiliz Financial Times gazetesi,
A ceza yasa tasansı tartışmalannın
Türkiye'nın AB üyeliği umutlanna
zarar verdiğinı kaydetti. Financial
Times, AB yetkililerinin her şeye
rağmen müzakerelere gelecek yıl
ya da 2006'da başlanabileceği
konusunda umutlu olduklannı
belirterek "ancak buna rağmen
Avnıpatiderleriıünbu aşamadan
sonra Türkiye'ye daha ağır
koşullar getinnesi bekleıüyor" diye
yazdı. Türkiye için en olumsuz
senaryonunsa aralıkta liderlerin,
komisyondan Türkiye'nin insan
haklan alanında ne kadar ilerleme
kaydettiğine ilişkin yeni bir rapor
istemesi olacağını öne süren
gazete, "Bu durumda nihai karar,
başka bir zirveye kalaeak"
iddıasında bulundu.
^THEDTOEPENDENT
The Independent gazetesindeki
haberdeyse. "yakm zamana
kadar Avrupa Komisyonu'nun.
Avrupa Birliği Hderlerinin nihai
karannı şekiDendirecek tavsiyesinin
ohunlu olacağuıa inanıhyordu.
Ancak Filori'nin açıklamasuıdan
sonra, buna arük bu kadar kesin
gözüyle baknıak mümkün
değü" iddiasına yer verildi.
Fransa'da yayımlanan Le Monde
gazetesiyse, "Avnıpa Birtiği
Komisyonu'nun yeni başkanı
Manuel Barroso "nun gündemindeki
yedi önemli konudan birinin,
Türkiye'nin AB üyeliği olduğunu"
yazdı. Gazete, istüıdam sorunuyla
ilgili Lizbon stratejisi, sürdürülebilir
kalkınma. Kyoto protokolü, mali
perspektif, Euro para birimi
kriterlerinı belirleyen istikrar paktı
ve genel toplum hizmetleri ile
birlikte, Türkiye'nin A\rupa Birliği
üyeliğinin. yeni komisyon tarafindan
gündemdeki en önemli yedı sorun
olarak saptandığını bildirdi. Alman
Die Welt gazetesi, TCY'nın
6 Ekim'den iki gün önce
zinasız geçmesinin Türkiye'nin
ilerleme ve reformlar konusunda AB
baskısına gereksinim duyduğunu
göstereceğini belirtti. Die Welt,
TCY'nin şu anda "buzun üstünde
durduğu" benzetmesinı yaptı.
'Türkiye henüz hazir değiV
Dış Haberler Servisi - AB Komisyonu'nun
yeni Başkanı Portekızlı Jose Manuel
Durao Barroso, AB'nin kurallanna uyması
gereken tarafın Türkiye olduğunu söyledi.
Durao Barroso, "kriterleri yerine gedrdiğt
takdirde Türkiye'ııin AB üyeliğine 'Hayır'
denilemeyeceğini'' söylerken üyelikle ılgıli sorunlann
din konusundan değil, büyüklüğünden
kaynaklanabileceğıni söyledi. Fransa'da yayımlanan Le
Monde gazetesine konuşan Barroso, "Şu anda
tarüşılan. müzakerelerin başlaması. AB'nin kurallarına
uyması gereken Türkiye'dir, AB Türkhe'nin
kurallanna uyacak değiL Bu. (içişlerine) müdahale
olarak değerlendirttmemeti." dedı. Türkıye'nin üyeliğe
hazır olmadığını söyleyen Barroso, "Eğer Türkiye
betirlenen kriterlere olumlu yanıt verirse nasıl
Hayır'töyeceğimizibüemiyorum" diye konuştu.
"Türkiye'nin çok önemli gelişme sağjadığını ve
bunu kabul ettiklerini" belırten Barroso,
bununla birlikte tam üyelik için gerekli bütün
kriterlerin halen yerine getirilmediğini söyledi.
Barroso, Türkiye'nin üyeliği konusunda dinin sorun
teşkil etmemesi gerektigini belirterek ceza yasası da
içinde olmak üzere demokratik düzene saygı
gösterildiği takdirde sorun olmayacağını kaydetti.
Barroso, "Ben Türkiye'nin üyeliğinin yeni sorunlar
getirecegini kabul ediyorum. Bunlar, din konusundan
ziyade büyüklüğünden dolayı olacak" diye konuştu.
Eskı Portekiz Başbakanı Barroso, komisyon
başkanlığını 1 Kasım'da devralacak.
dından" başlamasını önerecek. Türk
Ceza Yasası'nda zinaya yer verilme-
mesi gerektiği de diplomatik bir dil-
le ifade edilecek.
Diplomatik kaynaklar, Erdoğan'ın
zinaya ceza konusunda ısranrun AB
liderlerine müzakerelere başlama ko-
nusunda tavsiye hazırlayan AB Ko-
misyonu'nun Genişlemeden Sorum-
lu Uyesi Günter Verheugen'i çok
güç durumda bıraktığmı kaydedi-
yorlar. Müzakerelerin bir koşula bağ-
lanmadan başlatılması görüşünü des-
tekleyen ve 25 üye arasmda bu yön-
de bir uzlaşmanın zemınini hazırla-
maya çahşan Verheugen'ın, Erdo-
ğan'ın ortaya koyduğu son tavır son-
rasında yeni formüller üzerinde ça-
hştığı belırtiliyor. TCY'nin zina dü-
zenlemesi ohnadan ekim ayı önce-
sinde çıkmaması durumunda, AB
Komisyonu da müzakerelerin başla-
masını koşula bağlamayı tasarlıyor.
Verheugen'in. haziran aymda mü-
zakerelerin başlaması için Türki-
ye'ye üettiği eksikler listesinde TCY
başta yer alıyordu.
Dışlşlerl'nln endlşesl
Türk tarafi, AB Komisyonunun mü-
Schüssel'den ortağına sertyanıt
Avusturya Başbakanı VVolfgang SchüsseL, koalisyon
ortağı Özgürlükçüler Partisi (FPÖ) Başkan
Yardımcısı Hienz Christian Strache'nin "Türkiye'nin
üyeBğine evet derseniz koatisyonu bozanz" tehdidine,
tt
1683'te değüiz. Dikkat f ürkler gehyor deyip çan
çalamayız" diye yanıt verdi. Bakanlar Kurulu
toplantısuıdan sonra konuya ilişkin sorulan yanıtlayan
Schüssel, "Önce, görev verdiğimiz komisyonun
raponınu hazırlamasını bekleyeceğiz. Sonra
tarüşacağız ve arahkta karannuzı açıklavacağız" dedi.
Aşın sağcı Özgürlükçüler Partisi üyesi Başbakan
Yardımcısı Hubert Gorbach ise "Kültürel, ekonomik
ve siyasi ban nedenlerden dolayı Türkiye'nin üyeliğine
karşı olduğunu" beUrterek partisinin de Türkiye
konusundaki çizgisüıin belirgin olduğunu söyledL
Özgürlükçüler Partisi Genel Sekreteri l \ve Scheuch
ise parti başkan yardımcısı Heinz Christian
Strache'nin Türkiye'nin üyeliğine karşı ohnakta
"hakh olduğunu" ancak bu konuyu koalisyon sorunu
yapmasını tasvip etmediğini söyledi. (Fotoğraf: AA)
CHP, TCY için Meclis 'i olağanüstü toplantıya çağırdı
m
'Inadı bırakuıANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP, Türk Ceza Yasası (TCY) Tasa-
nsı'nın kalan son iki maddesini gö-
rüşmek üzere TBMM'yi 28 Eylül Sa-
h günü olağanüstü toplantıya çağır-
dı. CHP Genel Başkanı Deniz BaykaL
Türkiye'ye karşı uluslararası muha-
lefetin "kartopu gibi hızla büyüdü-
ğünü ve çığa dönüştüğünü" belirterek
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a
kişisel duygulannı ve ınadını bırak-
ma çağnsında bulundu.
CHP Grup Başkanvekılı Kemal
Anadol. altında 123 milletvekilinin
imzasının yer aldığı, TBMM'nin 28
Eylül'de olağanüstü toplanarak TCY
ile ilgili görüşmelennin tamamlan-
ması istemini içeren başvuru metni-
ni TBMM Başkanı Bülent Annç'a
iletti. Anadol, Annç'tan her iki par-
tiye ve Türkiye'ye katkıda bulunma-
suıı istediklerini aktardı. Annç'ın "1
Ekim'den sonra TBMM'nin bu konu-
yu görüşnıek için toplanması zor, hat-
ta imkânsız" görüşünü bildirdığim
anlatan Anadol. "30 Eylül'e kadar
nrsat vanhr. Bu açık çekimiz, daveti-
miz rvi değeriendirünıelidir. Kör ina-
dı bıraksınlar" dedi.
'Kırılma noktası'
CHP lideri Baykal. dün parti genel
merkezinde grup başkanvekilleri ve
genel merkez yöneticileriyle yaptığı
toplantuıuı ardından basın toplantısı
düzenledi. Baykal, özellikle TCY Ta-
sansı'nuı çıkmaması nedeniyle ülke-
nın ekonomik, sıyasi \ e uluslararası
ilişkiler açısuıdan bir kınlma nokta-
sına geldiğini kaydetti. Baykal, şöy-
le konuştu: "Birçok hükümetin ve
parlamentonun bin bir emekle oluş-
turduğu atmosfer dağıtılryor. Buna
bir an önce son vermek gerekir. Eko-
nomimizde ciddi biçhndeetidlenhor."
TCY'nin yasalaşmasının ertelen-
mesınin. AB'nin Türkiye için hazır-
layacağı raporu olumsuz etkileyece-
ğini anlatan Baykal, "Bu, ateşe ben-
zin dökmeye benzer. Türkiye'nin eti-
ni zaynTatmayakın'* dedi.
DYP'den hükümete uyarı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
Genel Başkanı Mehmet Ağar, hükümeti
uyararak "Zina tartışmasını iç siyaset
malzemesi yapmak için. gerüimi armandırma
stratejflerine son verin, MecKs'i derhal
toplayarak sorunu çözün" dedi. Ağar,
iktidann, uzun yıllara dayalı bir projede
zikzaklar çizerek Türkiye'nin itibannı
zedelemeye hakkı olmadığını kaydetti.DYP'li
Ümmet Kandoğan, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle bir soru
önergesi vererek zina tartışmalannın
ekoromiye maliyerini sordu.
zakerelere koşullu başlanmasını öner-
mesi durumunda, bunun AB liderle-
ri tarafindan aralık ayında daha katı
koşullarla kabul edilmesinden endi-
şe ediyor. Türkiye'nin üyeliğine sıcak
bakmayan ülkelerin bu yönde şimdi-
den girişimlere başladıklan kaydedi-
liyor. AKP hükümetinin AB değer-
lerini benimsemesi konusunda soru
işaretlen yaratan son gelişmelerin ar-
dından Türkiye için bir "siyasiizleme
süreci" oluşrurulması da tartışılıyor.
İmaj ve krtterler
AB'lı dıplomatlara göre Başbakan
Erdoğan'ın geçmişini bilmeyen ve
refomcu lider olarak gören Avrupa
kamuoyu, zina tartışmalannın ardın-
dan yeni bir Erdoğan imajıyla karşı
karşıya kaldı.
Başbakan Tayyip Erdoğan'm orta-
ya koyduğu, AB değerleriyle çelişen
katı muhafazakâr tutumun, Türkiye
imajını da olumsuz etkilediğini belir-
ten diplomatlar, "tmajınız, Kopen-
hag krherleri kadar önemli. Çünkü
müzakerelerin başlamasını sa\unan
hükümetier. içeride Türkiye karşıtla-
nyla mücadele etme durumunda. Tür-
kiye hakkında olumsuz imaj, bu hü-
kümetleri aralık avinda zora soka-
cak" görüşünü belirtti.
ERDOĞAN GÎDlYOR
Gözler
ziyaretinde
ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) -
AB Komisyonu ile hükümet arasında
bunalıma neden olan "zma" konu-
sunda gözler Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'ın Brüksel gezisine çe\Tİldi. Er-
doğan, parti yöneticilerine, zinayı suç
kapsamnıa abnakta kararlı olduğunu,
Brüksel'deki görüşmelerinde konuyu
AB'nin de anlayacağını söyledi.
AKP'nin Kızücahamam kampuıda
olması planlanan 28 Eylül günü için
CHP'nin yaptığı olağanüstü Meclis
toplantısı çağnsı AKP yönetimince
reddedildi. AKP Genel Başkan Yar-
dımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat,
"Ceza kanununun ne zaman görüşü-
leceğinin karar mercü AKP'ye aittir"
diye konuştu. Fırat, tasanda olmayan
bir madde varmış gibi gösterilerek
Türbye'nin "Avrupa'ja jurnaDendi-
ğmi" saNoındu. 1 Ekim'den önce
Meclis'in olağanüstü toplantıya çağ-
nlabileceğini vurgulayan Fu^t, bu-
nun Başbakan'ın Brüksel gezisi son-
rasında gündeme gelıp gelmeyeceğı-
ne ilişkin soruya "Olabilir. Shasette 1
saat bile uzun sûredir" yanıtuu verdi.
CHP ile \anlan uzlaşmanuı bozulabi-
leceğine işaret eden Fırat, "Mutaba-
kaün sürdürükbihr olup olmadığı
meselesi tarüşılabilir" diye konuştu.
Erdoğan 'zlna'da kararlı
Erdoğan da partisinin önceki gün ya-
pılan merkez yürütme kurulu toplan-
tısında, zina konusunda AB temsilci-
lerinin görüşünü doğrudan dinleme-
den geri adım atmayacağı izlenimi
verdi. Edinilen bilgiye göre Erdoğan,
"Medya taroşmalan yanhş \ansrtr>or.
Avrupa'ya gidip anlatüğunızda du-
rum orta\a çıkacaknr. 17 Arahk'tan
önce TCY'nin çıkanlacağuu. zina ko-
nusunda de\1etin yatak odasına gir-
me>eceğini anlatacağız" görüşünü di-
le getirdi. Erdoğan'ın ziyaretinde
Günter Verheugen'in "şikâyete bağh
zina düzenlemesnıe'' yeşil ışık yak-
ması, ancak ilerleme raporundan ön-
ce tasannın yasalaştınlmasını isteme-
si durumunda 2 Ekim'de yürürlük ve
yürütme maddelerinın Meclis'te ka-
bul edilebileceği belırtiliyor. AB söz-
cülerinin tepkilerini sürdürmeleri du-
rumunda Erdoğan'ın nasıl bir yön-
tem izleyeceği merakla bekleniyor.
AB'nin uyarıları açık
Erdoğan'ın açıklamalan, AB'nin
uyanlannı dikkate almadığını göste-
riyor. Verheugen'in sözcüsü Jean-
Christophe Filori yanlış anlamalara
neden olmamak için yazılı açıklama
yapmıştı. Filori. "TCY refornıunun
önemli parçalan yasalaşmadıkça mü-
zakere başla\amaz" demişti. Erdo-
ğan'ın "AB ohnazsa ounaz değil" çı-
kışuıın ardından konuşan Verheugen,
tasannın "Türki>'e'nin AB'nin değer-
lerine uymaya hazu" olup ohnadığmı
beluiemek için merkezi nokta olduğu-
nu" söyledi. Verheugen, "Bfldam
Sonntag" gazetesine yaptığı açıkla-
mada ise "Üyeük müzakereleri, zina-
run suç kapsamuıa ahnması duru-
munda da sürdürülemez" dedi.
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Komplo Teorileri
Üzerine Diskur
Heryerden komplo kokusu geliyor. Komplo te-
orilerini yerden yere vuran çok, ama çok haklı çok-
bilmişleri dikkate almak zorundayız. "Yahu bunun
arkasında ne var?" der demez, komplocu dam-
gasını yiyor, üstelik cahil ilan ediliyorsunuz. Doğ-
rusu insan ne yapacağını, neye inanacağını bile-
miyor.
En aşağıdan başlamak herhalde en doğrusu
olur. Ama önce soruyu doğru sormalı. Komplo de-
diğiniz nedir ki?
• • •
N. Hanım kocasından bıkmıştı. Kolu uzun, sır-
daş komşularından biri ile anlaştı. Bu işlerin ehli,
meslek erbabı, çalımlı bir güzel buldular. Ahmak
kocanın önüne olmadık bir yerde çıkan becerikli
bir hanımefendi, kocayı evıne ve yatağına taşıdı.
Tam uygun zamanda yakalandı koca. Eskiden ol-
sa ispat zordu; ev tutulacak, düzenli girip çıkıla-
cak falan filan... Hayır, yanlış anlaşılmasın, kadın
haklannı koruyan "eşitlikçi zina" durumlannı an-
latmak ve savunmak değil maksadım... Küçük bir
komplo örneği vermek istedim sadece.
Sonra da zaten çok önemsediğim soruyu sora-
cağım. N. Hanım'ın komplosu tarihi değiştirebilir
mi?
• • •
Ikinci örnekte soruyu daha karmaşık hale getir-
mek niyetindeyim.
Ünlü politikacılanmızdan A. Bey, yüksek otori-
tesinin, karşı konulmaz karizmasının kurbanı oldu
ve şeytana uydu. Hasım partinin ayarladığı zarif ha-
nımefendi ile olmadık bir yerde fotoğraflandı. Muh-
terem istifa etmekle kalmadı, partisini de beraber
sürükledi. Hükümetin istifasını cumhurbaşkanına
sundu. Altını çizerek söylemem gerekiyor, uygun
koşullar ortaya çıkmıştı ve erken seçimler hasım
partiye iktidar kapısını açtı.
Hasım partinin komplosu tarihi degiştirdi mi siz-
ce?
Tarihi bilmiyorum, ama o ülkede birilerinin ek-
meğine yağ sürdüğü söylenebilır. Bu karmaşık du-
rumdan belki de ülkenin iyiye gitmesini isteyen
güçler bile yararlanmış olabilir. Yıne de eğer bir de-
ğişiklikolmuşsa...
Nedeni herhalde başkadır.
• • •
Daha ağırlarından örnek verelım mi?
Dünyanın başına uzun zamandan beri bela bir
ülkede, iktidarı kıl payı ve kim bilir hangi komplo
ile ele geçirmiş çete ve onlann başkanı, uzun yıl—
lardan beri planladıklan ve internet sıtelerinde ilan
ettikleri planlannı uygulamak için fırsat kollamaya
başladılar. Fazla bir eksik yoktu. Tam o sıralarda
başkanın ailesinin eski ortaklanndan ünlü ve Müs-
lüman bir ailenin, kontrol dışına çıkmış silahlı bir
üyesi, eski dönemlerde kendilerine verilen önem
ve yetkiden fazlasıyla etkilenmiş, kendi başına iş-
leryapmaya başlamıştı. Bılmem hangi ülkede baş-
kan babanın desteğıyle giriştiği cihadı tamamla-
mak niyetindeydi. Ama bu kez karşısına çıkanlar
Allahsız komünistler değil, başkanın adamlanydı.
Yeni takımın istihbarat örgütlerinden aldığı bilgiler
de bu yöndeydi. Yeni çete, bakın ne kadar akla uy-
gun konuşmaya, nasıl kendimi tutarak yazmaya
çalışıyorum, sessiz kalmayı ve ortaya çıkacak tab-
lodan, planlannı uygulamaya sokmak için yarar-
lanmayı seçti. Kanlı oldu biraz. Ama zaten yeni ta-
kımın hazıriadığı planlarda kan fazlasıyla vardı.
Yeni çete tarihi değiştırebildı mi?
"Değiştiremedi" diyenin aklına şaşmak gerekir.
• • •
Sorun komplolarda değil, komplolann arkasın-
daki gerçeklerde yatıyor. Örneğin, ABD'nin son
yıllarda ekonominin baş aşağı gittiğini görmekte,
enerji kaynaklannın denetiminin geçmişten çok
daha fazla önem taşıdığının anlaşılmasında, kapi-
talizmin tırmandığı aşamaların ve krizlerin, kaçınıl-
maz bir şekilde paylaşımı zorunlu kıldığının bilin-
mesinde yatıyor. Sorun, şu ünlü "demokratik" ül-
kelerinde demokrasiye gereksinimin ne kadar azal-
dığını görmekte yatıyor. Sorun, sosyalist sistemin
baskısı ortadan kalktığında, tekellerin, tekel pat-
ronlannın nasıl azgınca hakka hukuka saldırdığını
saptamakta yatıyor. Bu saptamayı yapmak için
insanoğlunun komplo teorilerine gereksinimi yok.
Ama bir ülkede gökyüzüne tırmanmış kulelere
uçaklar çarpmışsa, uçakları oraya gönderen, o ül-
kenin başkanının aiiesinin eski ortağı ise, istihba-
rat örgütleri durumu öğrenmiş, resmi raporiara
kaydetmiş, ama kimse duymamış, duyanlar duy-
mazdan gelmişse, ne diyeceksiniz?
Hiçbir şey demezseniz ayıp olmaz mı?
Daha önemlisi sizi aptal yerine koymazlar mı?
Peki, bu gittikçe daha vahşıleşen dünyada ap-
tal olmanın gereği var mı?
e-posta: guray.oz / cumhuriyet.com.tr
AKP'li Fırat'ın açıklamalarına tepki
Öymen: TCYkrizinde
hiçbir suçumuzyok
ANKARA(Cumhuri-
yetBürosu)-AKP Genel
Başkan Yardımcısı Den-
girMir Mehmet Fıraf ın
açıklamalarına CHP tep-
ki gösterdi. CHP Genel
Başkan Yardımcısı Onur
Öymen, AB ilerleme ra-
poru öncesinde TCY
r
"nin
yasalaşmaması sonucu
ortaya çıkan gerilimde
CHP'nin katkısı olma-
dığını belirterek "tnsaf
sahibi herkes bilsin. geö-
nen bu noktada CHP'nin
hiçbir suçu ve sorumlu-
luğu yoktur" dedi.
Fırat'uı açıklamalan-
nı hayretle izlediğini be-
lirten Oymen, "Ojie an-
laşüıyor ki sayın genel
başkanımızın bugün
açıkladığı görüşler
AKP'yi derinden etkfle-
miştir" dedi. CHP'nin
Türkiye'nin AB üyeliği-
ni "ulusalbh-dava" ola-
rak gördüğünü ve bugü-
ne kadar bu konuyla il-
gili partiler üstü bir an-
layış sergilediğini kay-
deden Oymen, AB konu-
sunu partilerarası çekiş-
me konusu yapmamn bü-
yük bir yanlış olduğunu
belirtti. Oymen, şunlan
söyledi: "KimmişTürki-
ye'nin ABüyeliğine kar-
şı çıkanlar. CHP'yi kas-
tedi\orsa herkes bilsin ki
bubüyükbirüuradır.Sa-
\m FıraU Türkiye'yi ya-
bancdarajurnalleyenİer-
denbahsediyor. Kimmiş
bunlar, CHP'yi kastedi-
yorsa, CHP'nin bu ko-
nudaki görüşleri açıkür.
Herzaman,heryerdegö-
rüşlerimizi açıkça ifade
ediyonız."