22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET \ 21 EYLUL 2004 SALI 14 KULTUR kulturffi cumhuriyet.com.tr SAHNEDEN AYŞEGÜL YtKSEL DTdedoksanoyunDevlet Tiyatrolan'mn 2004-2005 sezonu oyunlan açıklanır açıklanmaz hızlı bir parmak hesabı yaptım. Yan- hş saymadıysam 12 ildeki artık kaç tane olduğunu bilemediğim DT sah- nelerinde 90 adet ayn yapım sunula- cak. Her yıl şaşanm, bu yıl sayı bekledi- ğimdende kabank göründüğü için da- ha da şaştım. Kültürve Turizm Bakan- hğı'nın 'Kültür' kanadındabulunanbir genel müdürlüğün bürokratik yapısı içinde milyonlarca seyirciyi hedefle- yen bir kurumun sanatsal etkinliği söz konusu.. Nicel gelişme/nitel gelişme tarnşma- lannıçoktaneskittik.']SeredeoesldDev- letTiyatrosu' nostaljisini de... Bir avuç sanatçıyla biıkaç kentte birkaç özenli yapımın kotanldığı 196O'lı yıllardan bu yana köprülerin altından çok su ak- tı. Türkiye'nin nüftısu kaça katlandı? Eğitimden spora, halka hizmet veren kurumlann sayıca artışı doğrultusun- da tiyatro kunimlannda önemli bir ar- tış görüldü mü? Ya seyirci sayısında? Devletin tiyatrosu yeni yetişen kuşak- lan tiyatroyla tanıştırmak açısından önemli bir işlev taşıyor. Özel tiyatro yapanlar son elli yıl içinde hem licarethane' sayılmanın sıkıntısını çektiler, hem de durmadan değişen iktidarlarca ya 'iyi seçiın yat>- nmı' sayılmadılar ya da 'siyasi erk'i tehdit eden' bir güç olarak değerlen- dirildiler. Bu iki nedenle özel tiyatro- lar Türk tiyatrosunun her bakımdan yükseliş dönemi sayılan 1960'larda edindikleri etki alamnı genişletemedi- ler. Yaygınlaşma edimini devletin ti- yatrosu üstlendi. Dahası, özel tiyatro- lann göze alamayacağı pahalı yapım- lan gerçekleştirdi. DT bir zorunlulutctur Ya yerel yönetim tiyatrolan? Bun- cayıldan sonra yalnızca birkaç ilde 'be- lediye tiyatrosu' açılmışsa, Mersin, Antalya, tzmit Şehir Tiyatrolan'nda sanatçılar ve yönetimlerle ilgili tat- sızlıklaryaşanmayabaşlanmışsa, Ba- kırköy Belediyesi Zeliha Berk- soyTu bir şehir tiyatrosu yöneti- mini kaldıramamışsa, en köklü tiyatro kurumumuz İBŞT birkaç yılda bir ille de bir sarsıntı yaşa- mak zorunda bırakılıyorsa siyasal iktidarlara bağh yerel yönetimler ti- yatroyu ülke çapında yaygın ve nite- üklikümayolunda yayakalmış demek- tir. Sonuç olarak da -beğensek de be- ğenmesek de- ağıryükü devletin tiyat- rosu taşımaktadır. Ûlke nüfusunun ço- ğunluğu için 'tiyatroya gitmek', tele- volelerde görüntülerinı izledikleri 'La- üa'lara gitmek gibi 'uzaklannda' ka- lan bir edimse bunun sonımlusu dev- let olmalıdır. Devletin tiyatrosu bu yüzden vardır. Devlet Tiyatrolan'nı 'özeDeştirmek' ya da 'yerel yönetim- 1-VasrfÖngören, 2- Giingör Dilmen. 3- Reşat Nuri Güntekiıı, 4- Turgut Özakmaa, 5- Nazım ftikmet, 6- Tuncer Cücenoğlu, 7- Haldun Taner. lere bağlamak' gıbi 'pariak fıkirler'e yüz verenler varsa, önce zaten 'mev- cut olan' 'özel tiyatrolar' ile 'beJedKe tiyatrolan'nın sorunlanna çözüm ge- tirmeyi düşünmelidirler. Devlet Ti- yatrolan'nın sorunlan başkadır. En önemli sorunu 'bakanhk' olgusundan bağımsız 'özerk' bir kurum olmayışı- dır. Kuruluşundan bu yana 55 yıl geç- miş olmasına karşın gerekli yapısal setme'lerine engel olamayışıdır. Tüm bu sorunlann (ve burada sayamadık- lanmızın) çözülemeyişinin sonucun- da da 'niteüV arayan kesimden seyir- cisinı mutlu edemeyişidir. Son yıllar- da ortaya çıkan bir başka sorun da ki- mi yapımlar için gereksizce ağır har- camalar yapılmasıdır. Bu yapımlann, oyun tutmadığı için ya da oyuncular- dan birinın hastalanması, ölmesi ya da gerekmektedir. Yine de Devlet Tiyat- rolan, Türkiye Cumhuriyeti Devle- ti'nin en önemli kurumlarındandır ve var olması zorunluluktur. 21 yerll oyun Bu yıl sahneye gelecek 38 yeni ya- pım var. Oyunlann 2 V i bizim yazar- lanmızın elinden çıkmış. Çoğu artık • Devlet Tiyatrolan 2004-2005 tiyatro dönemine 38'i yeni yapım olan 90 oyunla giriyor. Böylesine ağır bir yükû sırtlamanın getirdiği açmazlar sonucunda çoğu zaman 'tam nitelikli' ürünler alınamıyor. Oysa -tüm sorunlanna karşın- yeni yetişen kuşaklan tiyatroyla tanıştrrma işlevini yerine getiren, varlığını sürdürmesi devlet için bir zorunluluk olan kültür kurumlanmızm başında geliyor. değişiklikleri gerçekleştiremeyişidir. Yanm yüzyıldır kemikleşmiş birtakım alışkanlıklann ve ilişki biçimlerinin üstesinden gelemeyişidir. Oyun dağa- n oluştururken yeterince titizlik gös- termeyişidir. Seçilenoyunlara nitelik- li yönetmen bulmakta çektiği zorluk- tur. Staj dönemlerini Anadolu'daki sah- nelerde askerlik yapar gibi dolduran gençlerin kendilerini terkedibnişhis- başka bir yapımda görevlendirilmesi durumunda kısa süredeprogramdan çı- kanlması milyarlarca liralık zarara ne- den olmaktadır. Oyunlann yönetmenler tarafindan en ince aynntılanyla projelendirilerek önerilmesi, oyunun sahnelenmesine ilişkin karar aşamasında, oyuncusun- dan sahne tasanmına dek tüm öğele- rin titizlikle incelenmesi, tartışılması yaşamayan yazarlanmızın yapıtlan: RecaizadeMahmut Ekrem den Musa- hipzade CelaTe, Reşat Nuri Günte- kiıı'den Orhan Asena'ya, Haldun Ta- ner'den AztzNesm'e, NazımHikmetten VasrfÖngören'e uzanan geniş bir 'sı- nanmış' yapıtlar yelpazesi içeriyor. (Sınanmış ve başanya ulaşmış yapıt- lann yeni yapımlannı beğendirmek ilk kez sahneye çıkanlan oyunlan be- ğendinnekten çok daha zordur.) Yaşa- yan yazarlanmız arasında da bu yıl -yakİaşık kıdem snasıyla- TurgutOzak- man, GiingörDilmen,TuncerCücenoğ- lu, Erhan Gökgücü, Mehmet Akan, Ttîrgay Nar, Özen Yiıla, Raşit Çelike- zer, Gülşah Banda, Ali thsan Kaleci yer alıyorlar. Oyunlann çoğu yine sah- nede daha önce sınanmış olanlardan... Daha çok genç yazarlann, daha önce izlemediğim ya da okumadığım oyun- lannı merak ediyorum. Yabancı yazarlar arasında dört oyun- la Shakespeare. iki oyunla ArthurMil- kr başı çekıyor. Sofokles, Lorca ve 100. ölüm yılı nedeniyle Çehov gibi devler de gündemde. Ne yazık ki bu oyunlardan yalnızca ikısi Ankara'da sahneleniyor. Ankara'ya gelmeyen oyunlan izlememe çalışma koşulla- nm elvermiyor. Anadolu sahnelerin- deki oyunlar arasına aynm koymama kaygısı dacabası... Umanmbaşanlıya- pımlar, geçmiş yıllarda da olduğu gi- bi turne yapar bizim kente. Sevgili yönetmenlerden ve sanatçı- lardan, kasılmadan, tökezlemeden, 'marifet'i allayıp pullamadan, su gibi akan, zihni ve yüreği damıtan oyunlar diliyorum. Başanlar! tstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan yeni sezonda farklı oyunlarla izleyicinin karşısmda 'Ve perde' 1 Ekmı'de açıhyorKültür Senisi - Geçen yıl iki yıllık repertuva- nnı açıklayan îstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan 1 Ekim'de sezonu açıyor. Şehir Tiyatrolan, "Biz hazmz!-" slogam ile başlattığı geçen sezonu, bu sezon "VePerde" ile sürdürü- yor. 2005 - 2006 repertuvannı da açıklayan Şe- hir Tiyatrolan yetkilüeri, dünya tiyatrosundan örneklerin yanı sıra Türk yazarlann oyunlannı da seyirciyle buluşturarak oluşturduklan 'tema- tikrepertuvar'ı çeşitlendirmenin gayretinde, ye- ni temalar ve yeni oyunlarla bir dünya repertu- van oluşturmayı amaçladıklannı belirtiyor. ŞehirTiyatrolan ekim ayının ükhaftasında, Har- biye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde 'Kanh Ni- gâr'; Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde 'Çengi'; Üs- küdar Musahipzade Celal Sahnesi'nde 'Kirahk Konak'; Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde 'Antigone'u sahnelerken Gaziosmanpaşa Sah- nesi'nde 'Cengiz Han'ın Bisikleti', Umraniye Sahnesi'nde 'GayriResmiHurrem'i izleyicisiy- le buluşturacak. Sezonun yeni oyunlan... Sopnokles'in yazıp Macit Koper'in yönettiği 'Antigone', 'Kiralık Konak' ve Îstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın düzenlediği tiyatro festivalinde sahnelenen 'Can Ateşinde KanaÜar', Şehir Ti- yatrolan'nın yeni oyunlan... Prova aşamasında olan GeorgBüchner'in yaz- dığı Alman yönetmen GunterKramer'in sahne- ye koyduğu 'Danton'un Ölümü' ve Ahmet Kut- si Tecer'in yazdığı, Şevket Avşar'ın yönettiği 'Köşebaşı' da sezon içinde izleyicisinin karşısın- da olacak. 'Çocuklîyatrosu' anlayışına farklı bir yakla- şrnıgetirmeyi amaçlayan Şehir Tiyatrojan, 'Kreş • Şehir Tiyatrolan ekim ayının ilk haftasında, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde 'Kanh Nigâr'; Fatih Reşat Nuri Sahnesi'nde 'Çengi'; Üsküdar Musahipzade Celal Sahnesi'nde 'Kiralık Konak'; Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde 'Antigone'u sahnelerken Gaziosmanpaşa Sahnesi'nde 'Cengiz Han'ın Bisikleti', Umraniye Sahnesi'nde 'Gayri Resmi Hurrem'i izleyicisiyle buluşturacak. ya da tMğretimOkullarındaOkumaTiyatrosu' başlığı altında bir çalışmanın hazırlıklannı sür- dürüyor. Bu kapsamda kreş, yuva ve ilköğreti- min 1. ve 2. suııflanna 'okumatiyatrosu'yap- mak, bu amaçla seçilen öyküler, Türk ve dünya yazınının çocuk edebiyatına ilişkin örneklerinin, oyuncu, yönetmen ve dramaturgdan oluşacak bir topluluğun ortak çahşması ile çocuklara su- nulması amaçlanıyor. Bu amaçla, İ.B.B. Şehir Tiyatrolan'nın akse- suvar deposundan, atöTyelerine ve sahne gerisi alanlanna kadar geniş bir alan, çocuklanmızın ilgisine sunulacak. Geleneksel buluşma haline gelen 'Çarşamba Söyleşfleri'dev'am edecek. Şehir Tiyatrolan ay- nca, 'Tiyatro Okuması' başlığı altında, 'Gölge- ter', 'DevAynaa', 'GevezeBerber', 'Sekizinci1 ,k Sö- nen Kandiİkr', 'Mahcuphıktmtihanı', 'Baykuş', 'Dökmeci', 'Duman' ve 'Şakaadokuz' adlı oyun- lan farklı biçemlerle sunmaya hazırlanıyor. 2005-2006 sezonunun repertuvannda yer al- masmı düşündüğü've bir kısmının hazırlıklannı başlattığı seçkiyi açıklayan Şehir Tiyatrolan, bir sonraki sezonun çahşmalanna ilişkin önerileri- ni kamuoyu ile paylaşıyor. Bu oyunlann yazar, telif hakkı, oyuncu, yönetmen ve teknik ekip kadrosu oluşumu ile ilgili çalışmalan ise devam ediyor. Şehir Tiyatrolan'nın bir sonraki yıla ilişkin düşündüğü oyunlar şunlar: Cesaret Ana (Ber- tolt Brecht),' Çahkuşu (Reşat Nuri Güntekin), Deü Dumrul (Güngör Dilmen), Fareler ve în- sanlar(John Steinbeck), FerhadileŞirin("Nâzım Hikmet), Guhabani (Hüseyin Rahmi Gürpınar; uyarlayan.L. Oraloğlu), Hedda Gabter (Henrik Ibsen), Hüzzam (Güner Sümer), IV. Murat (Tu- ran Oflazoğlu), îhtiyar Adam ve Deniz (Ernst Hemingway), İvanw (Anton Çehov), Karanhk- ta Komedi (Peter Shaffer), Kerem ile Ash (Sela- haddın Batu), Küpayı (Edward Albee), Kim Ki- miKiminle(Alan Ayckbourn), KoçYiğitKöroğ- lu(A. Kutsi Tecer), KomşuKöyünDeüsi(Üstün Dökmen), LeviaÖeMecnun(î. Galip Arcan), Mah- mud ile Yeziua (Murathan Mungan), Murtaza (Orhan Kemal), Öfke(John Osborne), Pigmaflon (Bernard Shavv), Sağanak(Yakup Kadri Karaos- manoğlu),TürkmenDüğünü(AliYürük),ÜçKE Kardeş (Anton Çehov), Ya Devlet Başa Ya Kuz- gun Leşe (Orhan Asena), Yağmur Sıkuıüsı (Ok- tay Rifat), Yunus Emre (Turgay Nar), Zencfler (Jean Genet), Dık Sularda Durduk (Nihal Gey- ran Koldaş), GemiDüdükleriYasakh(Mürsel Yay- lalı), AğahkBelası(MustafaNogay Kesim), Yü- rüyenTaşlar(Grimm Kardeşler, çe\-iren-. lclal Ay- dın) ve Dans Eden Eşek (Erik Voss). YAZIODASI SELtM İLERİ Behçet Necatigil'in Evi Îstanbul anılan arasında Behçet Necatigil'in evi- ni de hatırlıyorum. Yaşamıyla şiiri, sanatı karşrtlıkoluşturmayan bir şa- irdi Behçet Necatigil. Olgunlukşiirierinden "EskiSo- kak"\a, "küçök ahşap birdizi" evlerden söz açar. Şa- iron yıl önce oturmuşturorada. Sonra apartman, cad- deler ve eski sokağını düşünmek: "Sizdendik, yalnız biraz okumuş." Birer ikişer çıkagelir, on yıl önce orada, eski so- kakta yaşayanlar. Bir kadın ağlar, bir erkeğin bağır- dığı işitilir. Şairin öksürtik sesine, hiç dinmeyen ve mutlaka hasta bir insanınki eşlik eder, evler ötesin- den. Çocuklann oyun gürültülerinde bile, yüreği burkan bir hüzün, eziklik gizlidir. Bir başka, silik, sönük komşunun sabahlara ka- dar bitmez makinede dikişi. Bir tanıdık söylemiştir. Yalnız kadının bakmak zorunda olduğu üç yavrusu vardır... Şair, bütün bu kınk kişilere el uzatmak ister, ama onlann gururundan çekinmektedir. Sonra, kuru ku- ruya yardım neyi degiştirecek ki... Geriye utanç, te- dirginlik kalır "Bilinrnedi, ne çare, sizdendik, Yalnız biraz daha iyi yaşamaya özlemli Şimdi aynı uzaklık, aynı utanç, Düşündükçe o sokağı, o evleri." Oysa Behçet Necatigil'in yeni sokağı da, eskisi gi- bi, eskisi kadar alçakgönüllüydü. Birçok kez gitmiş- tim. Otuz yıl boyunca öğretmenlik görevlerini sürdür- müş, emekli olmuş bir kankocanın eviydi burası. Be- şiktaş'ta, orta halli bir apartmanın dördüncü katı. Kapıdan girince, küçük salon, küçük yemek oda- sı. Karşı duvarda, kurutulduktan sonra yine rengâ- renk boyanmış çiçekleıie bezeli bir eski yazı, siyah kadifeye sırmayla işlenmiş, çerçeve içinde. Onu o kadar çok severdim ki, gözlerimi alamazdım... Eskilerden kalma bir piyano... Piyanoyu hertialde kimse çalmazdı. Duvariar tümden kaybolmuş da, boydan boya ki- taplıkta şiir kitaplan, öykü kitaplan, romanlar, otuz yı- lın, kırk yılın bütün edebiyat dergileri, cilt cilt. İç içe geçmiş şu iki küçük oda, bana çocukluğum- dan, ilkgençliğimden bir şeyler soylerdi. Sanki aynı kınk, özverili hayat. Behçet Hoca'yla tanıştığımda babam ölmüştü. Hemen bir iki yıl sonra annemin hastalığı başladı. Evi- miz daha da kınlmıştı. Necatigil, Beyler'de diyor ki: "Sessizliği bir evin Telefon, kapı Açan yoksa Bir şeyler olmuştur." Bir şeyler olmuştu. Bu yüzden, çocukluğumun, ilk gençliğimin ana-baba evine çok benzeyen bu evde sıtmalı duygulara kapılırdım. Oturma odasında bir süre yalnız kalırdım. Sonra Behçet Necatigil gelirdi. Ona sonsuz saygı duyar- dım. Artık nasıl oturacağımı, ellerimi nereye koyacağı- mı, ne yapacağımı, kahveyi dökmeden nasıl içece- ğimi, sigarayaksam ayıp olup olmayaeağıru bilemez- dim. Bir daha kimseden öylesine çekinmedim. Soracaklanmı telaştan, heyecandan unuturdum. Oysa hazırlıklı gitmişimdir. Sormak, öğrenmek, tar- tışmak istediğim ne çok şey! Çoğu kez dilim dola- nır, sözcükler birbirine kanşır... Bana öyle gelirdi ki, farkına varmadan kullanaca- ğım hertıangi bir sözcük, bilmeden söyleyeceğim bir iki söz, Necatigil'i gücendirebilir. Zaten çoğu kezsu- sakalırdım. Öneriler: Kitap / Makber, Cem Mumcu, Okuyan Us Yayınla- n, 2004. (Gözüpek bir ruh çözümlemesi romanı.) Roma'da Iestival gecesi • ROMA (AFP) - Roma'da bu yıl ikincisi düzenlenen 'Notte Bianca'festivali kapsamında Roma sokaklan 300'den fazla konser ve tiyatro gösterisine ev sahipliği yaptı. Gece boyu sanatseverlere açık olan tiyatro, sanat galerisi, müze, kilise ve üniversitenin yer aldığı etkinliklere Italya'dan ve dünyanın çeşitli yerlerinden toplam iki milyon izleyici katıldı. Belediye başkanı Walter Veltroni, bu yüki teması 'In the Mood for Dreams' olarak belirlenen festivalin Irak'taki rehinelere ve Rusya'daki okul saldınsının kurbanlanna ithaf edildiğini belirtti.Etkinliklere katılan yüzlerce kişi terörü kınarken rehinelere özgürlük sloganlan attı. 3.3 milyon Euro'ya mal olan festivalin aslı, 'Nuit Blanche' adı altında 2002'de Paris'te gerçekleştirilmiş, sonradan Roma ve Brüksel'de de düzenlenmeye ( başlanmıştı. Buket Uzuner, halya'da • Kültür Servisi - 23 - 26 Eylül tarihlerinde îtalya'mn Lucera kentinde yapılacak 'Akdeniz Bir Kültürdür' edebiyat festivaline îtalya'da yayımlanan 'Kumral Ada - Mavi Tuna' (Ada d'Ambre) romanı nedeniyle Buket Uzuner konuşmacı olarak katılacak. Farklı Akdeniz ülkelerinden davet edilen beş yazarla birlikte tarihi Lucera meydanmda 'mekân ve etkileri' bağlammda bir konuşma yapacak olan Buket Uzuner, yerel mit ve geleneklerin, Akdenizli edebiyata yansıyan fantazi ve gerçekliğini irdeleyecek. Karacahisar kazıları • ESKtŞEHİR (AA) -Anadolu Üniversitesi (AÜ) Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ebru Parman, Karacahısar Kalesi'nde yaptıklan kazı çalışmalannda, ıç kalede erzak depolan olarak kullanılan mekânlann birinde büyük bir pithos (erzak küpü) bulunduğunu bildirdi. Prof. Dr. Parman, AÜ Araştırma Fonu'nun desteğıyle sürdurülen kazılarda ortaçağda ınşa edilen ve Frigya bölgesüıde konumlanduılan Karacahisar Kalesı'nin • Eskişehir'in 7 kilometre güneybatısında yer aldığını kaydetti. Parman, Türkler'in Anadolu'ya göç etmesiyle birçok kuşatmaya maruz kalan Karacahisar Kalesi'nin daha sonra Osman Bey tarafindan ele geçirildiğini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle