Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21TLÜL2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
JV LJ M.J M. U M\ kultur(S cumhuriyet.com.tr 15
UYGARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt
TARİH İÇİNDE
GELECEĞİ
TARTIŞMAK...
Trabzon'daki
Ayasofya binasında,
'geçmişten geleceğe
Karadeniz evleri'
anlatıldı (sağda).
Trabzon Kalesi,
binlerce yıl sonra
ilk kez bir otoyol
projesine karşı
kendini ve kentini
koruyamadı
(solda).
Dünya mimarlannın 2005'teki İstanbul buluşmasma hazırlık kongresi bu kez Trabzon'da yapıldı...
Karadeniz'de yaşam ve mimariık"Mimarın Kenti, Kentin
Minan..." 2005 yılının Temmuz
ayında istanbul'da toplanacak
'Uluslararası Mimarlar Birliği
(UIA) Dünya Mimarlık
Koıgresi'ne ulusal hazırlık için
düzenlenen Türkiye
Kongreleri'nın bu afişi, geçen
hafla da Trabzon'un caddelerini
ve sokaklarını kapladı....
Mimarlar Odası'nca ilki geçen
hazıranda Konya'da
gerçekleştirilen etkinliğin
'Karadeniz Bölgesi' buluşması
27-28 Haziran 2004 günlerinde
Zorlu Grand Otel'de yapıldı...
Kültür ve Tunzm Bakanı Erkan
Mumcu'nun da katıldığı
kongrenin ev sahipleri ise
Mimarlar Odası'nın Trabzon,
Giresun, Ordu ve Samsun şubeleri
oldular...
Kentler konusunda Habitat- Il'den
sonraki en büyük dünya
fonımunu oluşturan UIA
kongrelerinin lstanbul-2005
teması 'Kentler ve Mimarhk'...
100'ü aşkın ülkeden 8 binden
fazla mimann katılması beklenen
kongreye ülkemiz mimarlannın
da 'yaşadıklan kentleri
irdeleyerek' katılmalannı
saglamak üzere düzenlenen
Türkiye Kongreleri'nde,
Trabzon'un teması ise 'Kıyı
Kentlerinde Mimarlık ve
yaşam' olarak belirlenmişti...
Açılış konuşmalannda ilk söz
Mimarlar Odası Trabzon Şubesi
Başkanı Bekir Gerçek'indi.
Kentteki 'kıyı yaşamının'
özellikle sahil yolu uygulamasıyla
yok edildiğini vurgulayan Gerçek,
4 bin yıllık kale ve sit alanı
üzerinden geçirilen 'tanjant yolu
viyadükü' ile de tarihi dokunun
otomobile kurban edildiğini
anlattı.
Trabzon Belediye Başkanı M.
Volkan Canalioğlu'nun üzehnde
durduğu sorun ise kentin
geneldekı 'denize küsküıT
yapılanmasıydı. Caddelerinin
düzeninden yapılaşma karakterine
kadar Karadeniz'le ilişkisi
kurulmadan büyüyen Trabzon'da,
"kıyı dolgularının da kent
yaşamını denizden tümüyle
kopardığını" vurguladı.
Samsun Büyükşehir Belediye
Başkanı Yusuf Ziya Yılmazın
özellikle yeni yasayla birlikte
genişleyen sınırlar içerisindeki
'metropolitan planlamanın'
önemine . ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^
değindığı
konuşmasından
sonra kongreye
önemli destek de
veren Vali Vekili
Erdoğan
Aygenç şu
saptamayı yaptı;
"Yanlış
kentleşmeyle ^^^"^^^"™
özgün mimarimiz deforme
olmuş, ev ve işyerlerimiz kare ve
dikdörtgen şekillere
bürünmüştür. Demek ki
şehircilikte mimari açıdan bir
sorun vardır."
Cü2 cücüklerl giblvlz...
Kültür ve Turizm Bakam Erkan
Mumcu da ülkemiz kentleri ile
mimarlık tarihi arasındakı bağlara
dikkat çektiği konuşmasında,
2005 yılındaki dünya
buluşmasında onurlu bir ev
sahipliği için de bu mesleğin ve
sanatın saygınlığını yeniden
bilince çıkartmak gerektiğini
belirtti... Kendisinin de mimar
olmayı çok arzu ettiğini söyleyen
Mumcu, kentlerdeki yoğun ve
kimliksiz yapılaşmadan bunalan
insanlan, memleketi olan Yalvaç
yöresinden bir deyimle,
birbirlerine sokulmuş 'güz
cücükleri'ne (güz civcivleri)
benzetti.
2005-lstanbul Kongresi
hakkındaki genel
bilgilendırmenin Süha Özkan
tarafından yapıldığı Trabzon
buluşmasının tematik sunuşunu
da KTÜÖğretım Üyesi Prof.Dr.
Şengül Öymen Gür üstlenmişti.
Mimarlık ve kent arasındakı
ilişkinin, 'zamanın ve mekânın
n
X-# irincisi Konya'da yapılan Türkiye
Kongreleri geçtiğimiz hafta Trabzon
Buluşması'yla devam etti. 2005 - istanbul
Dünya Mimarlık Zirvesi'ne kadar beş bölgede
daha yinelenecek...
birlikteliğini' ıçerdiğini belirten
Gür'ün, bu ıç içeliğın aynşmaya
başlamasıyla kentlerde bunalım
yaşandığını anlatması
etkileyiciydi...
Mimarlar Odası'nın Samsun'a
bakışını Ali İhsan Aka'mn,
Ordu'ya bakışını Oktay
Topçuoğlu'nun, Giresun'a
bakışını Hüseyin Karabörk'ün
Trabzon'a bakışını da Prof. Dr.
Cengiz Eruzun'un anlattıklan
kongrede Prof. Dr. Emre
Aysu'nun yönettiği diğer bir
oturum da bildirilere aynlmıştı.
Samsun'da mimarhğı Haluk
Gürkan, Ordu'da Prof. Dr.
Hüseyin Kaptan, Trabzon'da da
Prof. Dr. Şinasi Aydemir
yorumladüar...
Kongrenin, Mimarlar Odası
bahçesüıde yapılan 'forum'
bölümüne de belediye başkanlan
ile Türkiye Kongreleri Tematik
Danışma Kurulu üyeleri katıldılar.
Trabzon Belediye Başkanı M.
Volkan Canalioğlu'nun
"Ortahisar evlerini
kurtarmak" niyeti, Akçaabat
Belediye Başkanı Şefik
Türkmen'in 'Ortamahalle'nin
yaşatılmasr hedefi, Samsun
Belediye Başkanı Yusuf Ziya
Yılmazın da kentteki tarihi bir
evi Mimarlar Odası'na verme
sözü, yerel yöneticilerin külrürel
_ ^ ^ ^ ^ ^ mırasa duydukları
ılginin
kanıtlanydı...
Foruma
katılanlardan
'Arhavi
Platformu' adına
söz alan Hasan
Özkazanç'ın kıyı
yoluna karşı
^ ^ ^ ^ ^ ^ ~ başlattıklan direnişi
anlatması ve Arhavi-Ardeşen-
Fındıklı ılçelerinin bu direnişte
güç birliğine gittiklerini
belirtmesi alkışlarla karşılandı.
Ardından Doç. Dr. Deniz
İncedayı, Prof. Dr. Yıldırım
Yavuz, Prof. Dr. Zekai Görgülü
ile Prof. Dr Ataman Demir de bu
konuşmalann Türkiye Kongreleri
hedefleri doğrultusunda
değerlendirmelerinı yaptılar.
Türkiye Kongreleri Karadeniz
Bölgesi buluşmasının ikinci
gününde Ayasofya'da
toplanılarak, Prof. Dr. Gülsün
Sağlamer'in geçmişten bu yana
'Karadeniz evleri'ni konu alan
söyleşisi dinlendi. Ardmdan
Akçaabat'a geçen katıhmcılar,
geleneksel evleri ve eski
dokusuyla yaşamakta olan
Ortamahalle'yi inceledikten
sonra, Giresun yolunu tuttular.
Clresun kaleslnde...
Giresun Kalesi'nde yapılan
forumda, Vali Vekili Muammer
Aksoy kentin külrürel dokusu ile
doğal yapısı arasındaki uyumun
yeniden kazanılması gerektiğini
belirtti. Mımarlar Odası Şube
Başkanı Gürbay Yüksel.
Giresun'da da yaşanan kimlik
tahribatı sürecinde Tarihi Kentler
Birliği'ne üye olmanın umutlan
tazelediğini anlatırken, Belediye
Başkanı Hurşit Yüksel de bu
toplantının imar konusunda
kendilerine çok şey ögrettiğini
söyledi.
Forumda kentin geçmişi ve
güncel sorunları hakkmda bilgiler
veren Öğr. Üy. Gazanfer
lltar dan sonra, son söz Prof. Dr.
Hüseyin Kaptan'ındı.
Giresun'un her yönüyle bir
'âşıklar kenti' olduğunu belirten
Kaptan, böylesi bir özelliğin
şehircilik ve mimarlık için de
temel alınması gerektiğini
söyledi...
Türkiye Kongreleri'nin Trabzon
buluşmasındaki tüm
değerlendırmeler, sonuç bildirgesi
olarak da yayımlanacak ve 2005
Temmuzu'ndaki uluslararası
forumda ülkemiz tezlerine ışık
tutacak. Bundan sonra 5 kentte
daha yinelenecek olan Türkiye
Kongreleri'nin gelecek buluşması
ise 22-23 Ekim 2004 tarihlennde
Mimarlar Odası Izmır, Çanakkale,
Balıkesir ve Denizli şubelerınin
ev sahipliğinde Izmir'de
yapılacak....
BEŞHAFTAUKEMAYEĞTTİMİ
Cam Ocağı 'nda
sonbahar
Kültür Servisi - Cam Ocağı
tarafından düzenlenen Emay eğitimi
ve haftasonu atölye kayıtlan başladı.
Ekim ayında başlayacak olan ve
sanatçı Nuran Somuncuoğlu
tarafından verilecek emay (mine)
eğitimi 5 hafta devam edecek.
Haftada iki gün yapılacak eğitime
hafta içi veya hafta sonuda katılma
olanağı var. Kökeni Mısır ve
Mezopotamya'ya dayanan ve
yüzyıllardan beri günlük kullamm
eşyasından aksesuvara, takıdan
sanatsal çalışmalara kadar her türlü
alanda kendine çok geniş bir yer
bulan emay tekniğinde toz halindeki
cam boyalar çeşitli yöntemlerle altm,
gümüş, bakır ya da çelik malzeme
üzerine uygulanıyor. Ardından
yapılan çalışma yüksek ısıda
sırlanıyor. Eğitim sırasında
katıhmcılar, emaylanacak
malzemenin hazırlanması ve
temizlenmesinin yanı sıra ıslak
çalışma, sgrafitto (kazıma), cloisonne
(telle çalışma) gibi teknikleri de
öğrenip uygulama olanağı buluyor.
Eğitim, katılımcılann yaptığı takı ve
eşyalardan oluşan sergiyle son
bulacak. Camın kınlganhğım metalle
bırleştiren bu tekniği öğrenen
katıhmcılar, eğitimin ardından küçük
bir emay fınnı alarak çahşmalarına
kendi atölyelerinde devam
edebilecekler. Emay eğitimi ve iki
günlük cam atölyeleriyle ilgili bilgi
almak için (0 216 433 36 93 -
www. camocagi.org)
'Türk Resminin Çağdaş Ressamlan' 30 Eylül'e dek Artdepo Sanat Galerisi'nde
Yoktan var olıııak...Kültür Servisi - Artdepo Sanat
Galerisi 30 Eylül'e dek 'Türk
Resminin Çağdaş Ressamlan'
sergisine evsahipliği yapıyor.
Sergide, sanatçılann kendi bakış
açılanyla tasarladıklan insan, dünya,
uzay, varoluşluk, üreme gibi kavramlan
ele alan yapıtlan yer ahyor.
Yoktan var oluş temelli bu çahşmalarda
sanatçılar, üreme ve çoğalmayı, farklı bir
bakış açısı olan, iki boyut üzerinde
somut bir şekilde ele aldılar. Sergide Ali
Atmaca, Kemal Önsoy, Orhan Benli.
Tanju Demirci, Bedri Baykam, Komet.
Ömer Uluç, Tülin Onat, Ergin tnan,
Mehmet Güler, Özdemir Altan, Zahit
Büyükişleyen, Ferruh Başağa, Mehmet
Güleryüz, Rafet Ekiz, Zekai Ormancı,
Güngör Taner, Mustafa Ata, Şükrü
Karakuş, Zeki Arslan ve Zümrüt
Radau'nun yapıtlan yer ahyor.
Yapıtlar (www.artdepo. com.tr) sitesinde
görülebilir. Galeri pazar dahil her gün
11.00 - 19.00 saatleri arasında ziyareî
edilebilir. (0 212 351 97 13-16)
Tlm Robblns
Özgür basın
kavramını
kaybettik
Kültür Servisi - Amerikalı oyuncu ve
yönetmen Tim Robbins, Irak savaşı ve
manipüle edildiğini önü sürdüğü medyayı konu
alan 'Embedded' (îliştirilmiş) adh tiyatro
oyununun ilk gösterimi nedeniyle yaptığı
açıklamada, "Amerika'da özgür basın
kavramını kaybettik" dedi. BBC radyosuna
konuşma yapan Tim Robbins, "ABD'de basının
sindirilmesine tanık oldum, tıpkı Tony
Blair'in yaptığı gibi. Bu, özgür ve demokratik
bir ülkede hiç hoş değil" dedi. Irak işgali
sırasında koalisyonun askeri birliklerine
"iliştirilmiş" gazetecileri simgeleyen
"Embedded"in îngiltere gösteriminde konuşan
Robbins, bu oyunun hedefinin, "riya ve
özellikle başvuru kaynağı olmayı bırakıp
propaganda aracı olmayı benimseyen başta
New York Times olmak üzere gazetelerin
kamuoyunda oluşturduğu 'gerçeklik' fikri"
olduğunu söyledi.
ODAK NOKTASI
AHMET CEMAL
Araştırmacı Tiyatro
Açısından 'Deliliğe Övgü'
Çalışması
Daha önce de haber vermiştim; birkaç aydır
Mehmet Ulusoy ile birlikte ortak bir tiyatro ça-
lışması içerisindeyiz. Batı hümanizminin kurucu-
su Erasmus'un çevirisi dilimizde de birkaç kez
yayımlanmış olan ünlü eseri 'Deliliğe övgü'yü İs-
tanbul Devlet Tiyatrosu için sahneye uyguluyo-
ruz. Eser 2005 Ocağı'nda İstanbul seyircisinin
karşısına çıkacak; daha sonra da Paris'te ve Hol-
landa'da, Erasmus'un doğduğu kent olan Rotter-
dam'da sergilenecek.
'Deliliğe övgü' adlı oyunun özellikle sahne met-
nine ilişkin hazırlık çalışmaları, kanımca 'araştır-
macı tiyatro' kavramına ışık tutacak bazı nokta-
ları da beraberinde getirdi. Bir başka deyişle, el-
de biranlatı metninin bulunmasına karşın, tiyat-
ro bağlamında ne ölçüde yalnızca bu metnin sı-
nırları içerisinde kalmakla yetinebileceğimiz so-
rusu, hemen önem kazandı.
Bu konuda elbet işin biraz kolayına kaçabilir ve
ortaya sadece 'Deliliğe övgü'nün sınırları içerisin-
de kalan bir oyun metni çıkarabilirdik; Eras-
mus'un eserinde kullandığı üstün mizah gücü sa-
yesinde, böyle bir oyun metni de seyirciye hoş-
ça vakit geçirtebilir, hatta yer yer salonu kahka-
halara boğabilirdi. Ancak, Rönesans'ın çocuğu
olan Erasmus'u ve onun Rönesans ikliminde
oluşturduğu Batı hümanizmini yeterince göz
önünde bulundurmayan böyle bir çalışma, te-
melleri açısından kaçınılmaz birzayıflığı ve bütün-
den kopukluk durumunu sergileyecekti. Çünkü
Erasmus'un 'Deliliğe övgü' adlı eserinde yer alan
eleştiriler ve taşlamalar, ancak Rönesans'ın ge-
nel atmosferi bilindiği takdirde tam olarak yerine
oturtulabilir. öte yandan bazı noktalann iyi anla-
şılabilmesi bakımından, Rönesans'abiranlamda
kuluçkalık etmiş olan Ortaçağ dönemi hakkında
da, artıkgelenekselleşmiş 'karanlık çağ' söy\em\-
nin ötesinde bilgilenmek zorunludur.
Bu noktalan göz önünde bulundurduğumuzda,
çalışmamızın yukarıdaki konularda bilgiler de içe-
ren bir örgüde yer alması gereği kendiliğinden or-
taya çıktı. Başka deyişle 'Deliliğe övgü', bizim için
Rönesans'la ve Erasmus'un hümanizm idealiyle
köprüler kurmamızı da sağlayacak, sağlam bir çı-
kış noktası niteliğiyle düşünülmeli ve oyunlaştı-
rılmalıydı.
öte yandan sadece bizim için değil, fakat Ba-
tı'nın düşünce ve kültür dünyası için de geçerli
olan bir başka durumu da göz ardt edemezdik.
Günümüzde Erasmus, kendi iklimlerinde bile
yaygın olarak bilinen bir düşünür değildi. Stefan
Zvveig, intiharından önce kaleme aldığı son baş-
yapıtı olan 'Rotterdam'lı Erasmus'un Zaferi ve
Trajedisi' başlıklı denemesini şu satırlarla açar:
"Gerçeği saklamayalım; birzamanlaryüzyılının en
parlak ve büyük ününün taşıyıcısı olan Rotter-
dam'lı Erasmus'un bugün yalnızadı biliniyor. Ar-
tık unutulmuş uluslarüstü bir dilde, hümanist La-
tincede kaleme alınmış sayısız eserteri, el değ-
meksizin kitaplıklarda uyumakta; birzamanlarünü
dünyayı tutan bu eserlerin içinden sesini zamanı-
mızda da duyurabileni hemen yok gibi. Eras-
mus 'un kişiliği ise güç anlaşılıhığı ve türlü çelişki-
leri yansıtır nitelikte oluşu yüzünden tarih sahne-
sinde geniş ölçüde başka devrimcilehn gerisin-
de kalmış..." Stefan Zvveig'ın unutulmuşluğun-
dan bunca yakındığı kişi, kendi zamanında bilim-
lerin ve sanatların çatısı altında, insancı bir iklim-
de birleşmiş bir Avrupa idealini düşleyen, bu düş-
ten kaynaklanma düşünceleriyle bugünkü Avru-
pa Birliği'nin de en güçlü temellerinden birini
oluşturan Erasmus'tur. Avrupa Birliği'nin somut-
laşmasıyla birlikte Erasmus'un adının ve düşün-
celerinin Batı'nın gündemine tekrar çok yoğun bi-
çimde gelmesinin nedeni de budur.
Biz, 'Deliliğe övgü' başlıklı tiyatro çalışmamız-
da, kendi iklimlerinde bile yeterince bilinmeyen
bir büyük düşünürü kendi ortamımızın tiyatro se-
yircisinin önüne kendini sahnede yeterince anla-
tabilen bir Erasmus olarak getirmek zorundaydık;
zaten çalışmamızın araştırmacı tiyatro yanı da en
çok bu noktada ağır bastı.
Sevgili Beklan Algan, bu çalışmanın başlan-
gıçevresinde, kendisine bilgi aktardığım birsoh-
betimiz sırasında şöyle demişti: "Bu proje, dü-
şünsel temelleri çok güçlü atılan bir çalışma ola-
rak gelişmeli!" Tiyatromuzun bu büyük ustasının
ne demek istediğini, metin üzerindeki çalışmala-
rımız ilerledikçe, Mehmet Ulusoy ile birlikte çok
daha iyi anladık!
e-posta : ahmetcemal« superonline.com
acem20(â hotmail.com
Simbiyotik' yolda
I Kültür Servisi - 'Artiz Mektebi'nin
kurucusu Harun Özakıncı, 'Simbiyotik' adlı yeni
filminin çekımlerine başladı. Çekımleri
Gümüldür'de başlayan filmde Taylan Özgür
Ölmez ve Aslı Tandoğan başrolde oynuyor.
Yönetmen Harun Özakıncı, Simbiyotik'in
yaşanmış bir hikâyeden yola çıkılarak çekildiğini
belirtiyor. Filmde bir grup insanın, dağda
donmak üzere olan arkadaşlannın vücut ısısını
yükseltmek için verdikleri mücadele anlatılıyor.
Çekimleri aralıkta Uludağ'da tamamlanacak olan
film şubatta gösterime girecek.
ühıslararası Ibrahın Çatt Atötyesi
• DENtZLİ (AA) - Denizli'de bu yıl ilki
düzenlenen Uluslararası Ibrahim Çallı Sanat
Atölyesi çahşmalarına katılan yerli ve yabancı
sanatçılar, kaldıklan oteli sanat atölyesine
çevirdiler. AB desteği ve Ulusal Ajans
tarafından fınanse edilen etkinliğe katılan
Türk, Yunan, Alman, Fransız, Litvanya ve
Polonyah ressam ve heykeltıraşlar,
çahşmalannı Denizli ve Pamukkale'de
kendilerine aynlan mekânlarda sürdürüyorlar.
Fransız grubu heykel çahşmalarına
yoğunlaşırken Yunanistan grubu 12 tannlı
heykel oluşturuyor. Polonyahlar ise doğa ve
insan odaklı resimler yapıyor. Atölye
çahşmasında üretilen tüm eserler. 3 Eylül'de
açılacak sergiyle Denizlililerin beğenisine
sunulacak.