19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21TLÜL2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA JV LJ M.J M. U M\ kultur(S cumhuriyet.com.tr 15 UYGARLIKLARIN İZİNDE OKTAY EKİNCt TARİH İÇİNDE GELECEĞİ TARTIŞMAK... Trabzon'daki Ayasofya binasında, 'geçmişten geleceğe Karadeniz evleri' anlatıldı (sağda). Trabzon Kalesi, binlerce yıl sonra ilk kez bir otoyol projesine karşı kendini ve kentini koruyamadı (solda). Dünya mimarlannın 2005'teki İstanbul buluşmasma hazırlık kongresi bu kez Trabzon'da yapıldı... Karadeniz'de yaşam ve mimariık"Mimarın Kenti, Kentin Minan..." 2005 yılının Temmuz ayında istanbul'da toplanacak 'Uluslararası Mimarlar Birliği (UIA) Dünya Mimarlık Koıgresi'ne ulusal hazırlık için düzenlenen Türkiye Kongreleri'nın bu afişi, geçen hafla da Trabzon'un caddelerini ve sokaklarını kapladı.... Mimarlar Odası'nca ilki geçen hazıranda Konya'da gerçekleştirilen etkinliğin 'Karadeniz Bölgesi' buluşması 27-28 Haziran 2004 günlerinde Zorlu Grand Otel'de yapıldı... Kültür ve Tunzm Bakanı Erkan Mumcu'nun da katıldığı kongrenin ev sahipleri ise Mimarlar Odası'nın Trabzon, Giresun, Ordu ve Samsun şubeleri oldular... Kentler konusunda Habitat- Il'den sonraki en büyük dünya fonımunu oluşturan UIA kongrelerinin lstanbul-2005 teması 'Kentler ve Mimarhk'... 100'ü aşkın ülkeden 8 binden fazla mimann katılması beklenen kongreye ülkemiz mimarlannın da 'yaşadıklan kentleri irdeleyerek' katılmalannı saglamak üzere düzenlenen Türkiye Kongreleri'nde, Trabzon'un teması ise 'Kıyı Kentlerinde Mimarlık ve yaşam' olarak belirlenmişti... Açılış konuşmalannda ilk söz Mimarlar Odası Trabzon Şubesi Başkanı Bekir Gerçek'indi. Kentteki 'kıyı yaşamının' özellikle sahil yolu uygulamasıyla yok edildiğini vurgulayan Gerçek, 4 bin yıllık kale ve sit alanı üzerinden geçirilen 'tanjant yolu viyadükü' ile de tarihi dokunun otomobile kurban edildiğini anlattı. Trabzon Belediye Başkanı M. Volkan Canalioğlu'nun üzehnde durduğu sorun ise kentin geneldekı 'denize küsküıT yapılanmasıydı. Caddelerinin düzeninden yapılaşma karakterine kadar Karadeniz'le ilişkisi kurulmadan büyüyen Trabzon'da, "kıyı dolgularının da kent yaşamını denizden tümüyle kopardığını" vurguladı. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmazın özellikle yeni yasayla birlikte genişleyen sınırlar içerisindeki 'metropolitan planlamanın' önemine . ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ değindığı konuşmasından sonra kongreye önemli destek de veren Vali Vekili Erdoğan Aygenç şu saptamayı yaptı; "Yanlış kentleşmeyle ^^^"^^^"™ özgün mimarimiz deforme olmuş, ev ve işyerlerimiz kare ve dikdörtgen şekillere bürünmüştür. Demek ki şehircilikte mimari açıdan bir sorun vardır." Cü2 cücüklerl giblvlz... Kültür ve Turizm Bakam Erkan Mumcu da ülkemiz kentleri ile mimarlık tarihi arasındakı bağlara dikkat çektiği konuşmasında, 2005 yılındaki dünya buluşmasında onurlu bir ev sahipliği için de bu mesleğin ve sanatın saygınlığını yeniden bilince çıkartmak gerektiğini belirtti... Kendisinin de mimar olmayı çok arzu ettiğini söyleyen Mumcu, kentlerdeki yoğun ve kimliksiz yapılaşmadan bunalan insanlan, memleketi olan Yalvaç yöresinden bir deyimle, birbirlerine sokulmuş 'güz cücükleri'ne (güz civcivleri) benzetti. 2005-lstanbul Kongresi hakkındaki genel bilgilendırmenin Süha Özkan tarafından yapıldığı Trabzon buluşmasının tematik sunuşunu da KTÜÖğretım Üyesi Prof.Dr. Şengül Öymen Gür üstlenmişti. Mimarlık ve kent arasındakı ilişkinin, 'zamanın ve mekânın n X-# irincisi Konya'da yapılan Türkiye Kongreleri geçtiğimiz hafta Trabzon Buluşması'yla devam etti. 2005 - istanbul Dünya Mimarlık Zirvesi'ne kadar beş bölgede daha yinelenecek... birlikteliğini' ıçerdiğini belirten Gür'ün, bu ıç içeliğın aynşmaya başlamasıyla kentlerde bunalım yaşandığını anlatması etkileyiciydi... Mimarlar Odası'nın Samsun'a bakışını Ali İhsan Aka'mn, Ordu'ya bakışını Oktay Topçuoğlu'nun, Giresun'a bakışını Hüseyin Karabörk'ün Trabzon'a bakışını da Prof. Dr. Cengiz Eruzun'un anlattıklan kongrede Prof. Dr. Emre Aysu'nun yönettiği diğer bir oturum da bildirilere aynlmıştı. Samsun'da mimarhğı Haluk Gürkan, Ordu'da Prof. Dr. Hüseyin Kaptan, Trabzon'da da Prof. Dr. Şinasi Aydemir yorumladüar... Kongrenin, Mimarlar Odası bahçesüıde yapılan 'forum' bölümüne de belediye başkanlan ile Türkiye Kongreleri Tematik Danışma Kurulu üyeleri katıldılar. Trabzon Belediye Başkanı M. Volkan Canalioğlu'nun "Ortahisar evlerini kurtarmak" niyeti, Akçaabat Belediye Başkanı Şefik Türkmen'in 'Ortamahalle'nin yaşatılmasr hedefi, Samsun Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmazın da kentteki tarihi bir evi Mimarlar Odası'na verme sözü, yerel yöneticilerin külrürel _ ^ ^ ^ ^ ^ mırasa duydukları ılginin kanıtlanydı... Foruma katılanlardan 'Arhavi Platformu' adına söz alan Hasan Özkazanç'ın kıyı yoluna karşı ^ ^ ^ ^ ^ ^ ~ başlattıklan direnişi anlatması ve Arhavi-Ardeşen- Fındıklı ılçelerinin bu direnişte güç birliğine gittiklerini belirtmesi alkışlarla karşılandı. Ardından Doç. Dr. Deniz İncedayı, Prof. Dr. Yıldırım Yavuz, Prof. Dr. Zekai Görgülü ile Prof. Dr Ataman Demir de bu konuşmalann Türkiye Kongreleri hedefleri doğrultusunda değerlendirmelerinı yaptılar. Türkiye Kongreleri Karadeniz Bölgesi buluşmasının ikinci gününde Ayasofya'da toplanılarak, Prof. Dr. Gülsün Sağlamer'in geçmişten bu yana 'Karadeniz evleri'ni konu alan söyleşisi dinlendi. Ardmdan Akçaabat'a geçen katıhmcılar, geleneksel evleri ve eski dokusuyla yaşamakta olan Ortamahalle'yi inceledikten sonra, Giresun yolunu tuttular. Clresun kaleslnde... Giresun Kalesi'nde yapılan forumda, Vali Vekili Muammer Aksoy kentin külrürel dokusu ile doğal yapısı arasındaki uyumun yeniden kazanılması gerektiğini belirtti. Mımarlar Odası Şube Başkanı Gürbay Yüksel. Giresun'da da yaşanan kimlik tahribatı sürecinde Tarihi Kentler Birliği'ne üye olmanın umutlan tazelediğini anlatırken, Belediye Başkanı Hurşit Yüksel de bu toplantının imar konusunda kendilerine çok şey ögrettiğini söyledi. Forumda kentin geçmişi ve güncel sorunları hakkmda bilgiler veren Öğr. Üy. Gazanfer lltar dan sonra, son söz Prof. Dr. Hüseyin Kaptan'ındı. Giresun'un her yönüyle bir 'âşıklar kenti' olduğunu belirten Kaptan, böylesi bir özelliğin şehircilik ve mimarlık için de temel alınması gerektiğini söyledi... Türkiye Kongreleri'nin Trabzon buluşmasındaki tüm değerlendırmeler, sonuç bildirgesi olarak da yayımlanacak ve 2005 Temmuzu'ndaki uluslararası forumda ülkemiz tezlerine ışık tutacak. Bundan sonra 5 kentte daha yinelenecek olan Türkiye Kongreleri'nin gelecek buluşması ise 22-23 Ekim 2004 tarihlennde Mimarlar Odası Izmır, Çanakkale, Balıkesir ve Denizli şubelerınin ev sahipliğinde Izmir'de yapılacak.... BEŞHAFTAUKEMAYEĞTTİMİ Cam Ocağı 'nda sonbahar Kültür Servisi - Cam Ocağı tarafından düzenlenen Emay eğitimi ve haftasonu atölye kayıtlan başladı. Ekim ayında başlayacak olan ve sanatçı Nuran Somuncuoğlu tarafından verilecek emay (mine) eğitimi 5 hafta devam edecek. Haftada iki gün yapılacak eğitime hafta içi veya hafta sonuda katılma olanağı var. Kökeni Mısır ve Mezopotamya'ya dayanan ve yüzyıllardan beri günlük kullamm eşyasından aksesuvara, takıdan sanatsal çalışmalara kadar her türlü alanda kendine çok geniş bir yer bulan emay tekniğinde toz halindeki cam boyalar çeşitli yöntemlerle altm, gümüş, bakır ya da çelik malzeme üzerine uygulanıyor. Ardından yapılan çalışma yüksek ısıda sırlanıyor. Eğitim sırasında katıhmcılar, emaylanacak malzemenin hazırlanması ve temizlenmesinin yanı sıra ıslak çalışma, sgrafitto (kazıma), cloisonne (telle çalışma) gibi teknikleri de öğrenip uygulama olanağı buluyor. Eğitim, katılımcılann yaptığı takı ve eşyalardan oluşan sergiyle son bulacak. Camın kınlganhğım metalle bırleştiren bu tekniği öğrenen katıhmcılar, eğitimin ardından küçük bir emay fınnı alarak çahşmalarına kendi atölyelerinde devam edebilecekler. Emay eğitimi ve iki günlük cam atölyeleriyle ilgili bilgi almak için (0 216 433 36 93 - www. camocagi.org) 'Türk Resminin Çağdaş Ressamlan' 30 Eylül'e dek Artdepo Sanat Galerisi'nde Yoktan var olıııak...Kültür Servisi - Artdepo Sanat Galerisi 30 Eylül'e dek 'Türk Resminin Çağdaş Ressamlan' sergisine evsahipliği yapıyor. Sergide, sanatçılann kendi bakış açılanyla tasarladıklan insan, dünya, uzay, varoluşluk, üreme gibi kavramlan ele alan yapıtlan yer ahyor. Yoktan var oluş temelli bu çahşmalarda sanatçılar, üreme ve çoğalmayı, farklı bir bakış açısı olan, iki boyut üzerinde somut bir şekilde ele aldılar. Sergide Ali Atmaca, Kemal Önsoy, Orhan Benli. Tanju Demirci, Bedri Baykam, Komet. Ömer Uluç, Tülin Onat, Ergin tnan, Mehmet Güler, Özdemir Altan, Zahit Büyükişleyen, Ferruh Başağa, Mehmet Güleryüz, Rafet Ekiz, Zekai Ormancı, Güngör Taner, Mustafa Ata, Şükrü Karakuş, Zeki Arslan ve Zümrüt Radau'nun yapıtlan yer ahyor. Yapıtlar (www.artdepo. com.tr) sitesinde görülebilir. Galeri pazar dahil her gün 11.00 - 19.00 saatleri arasında ziyareî edilebilir. (0 212 351 97 13-16) Tlm Robblns Özgür basın kavramını kaybettik Kültür Servisi - Amerikalı oyuncu ve yönetmen Tim Robbins, Irak savaşı ve manipüle edildiğini önü sürdüğü medyayı konu alan 'Embedded' (îliştirilmiş) adh tiyatro oyununun ilk gösterimi nedeniyle yaptığı açıklamada, "Amerika'da özgür basın kavramını kaybettik" dedi. BBC radyosuna konuşma yapan Tim Robbins, "ABD'de basının sindirilmesine tanık oldum, tıpkı Tony Blair'in yaptığı gibi. Bu, özgür ve demokratik bir ülkede hiç hoş değil" dedi. Irak işgali sırasında koalisyonun askeri birliklerine "iliştirilmiş" gazetecileri simgeleyen "Embedded"in îngiltere gösteriminde konuşan Robbins, bu oyunun hedefinin, "riya ve özellikle başvuru kaynağı olmayı bırakıp propaganda aracı olmayı benimseyen başta New York Times olmak üzere gazetelerin kamuoyunda oluşturduğu 'gerçeklik' fikri" olduğunu söyledi. ODAK NOKTASI AHMET CEMAL Araştırmacı Tiyatro Açısından 'Deliliğe Övgü' Çalışması Daha önce de haber vermiştim; birkaç aydır Mehmet Ulusoy ile birlikte ortak bir tiyatro ça- lışması içerisindeyiz. Batı hümanizminin kurucu- su Erasmus'un çevirisi dilimizde de birkaç kez yayımlanmış olan ünlü eseri 'Deliliğe övgü'yü İs- tanbul Devlet Tiyatrosu için sahneye uyguluyo- ruz. Eser 2005 Ocağı'nda İstanbul seyircisinin karşısına çıkacak; daha sonra da Paris'te ve Hol- landa'da, Erasmus'un doğduğu kent olan Rotter- dam'da sergilenecek. 'Deliliğe övgü' adlı oyunun özellikle sahne met- nine ilişkin hazırlık çalışmaları, kanımca 'araştır- macı tiyatro' kavramına ışık tutacak bazı nokta- ları da beraberinde getirdi. Bir başka deyişle, el- de biranlatı metninin bulunmasına karşın, tiyat- ro bağlamında ne ölçüde yalnızca bu metnin sı- nırları içerisinde kalmakla yetinebileceğimiz so- rusu, hemen önem kazandı. Bu konuda elbet işin biraz kolayına kaçabilir ve ortaya sadece 'Deliliğe övgü'nün sınırları içerisin- de kalan bir oyun metni çıkarabilirdik; Eras- mus'un eserinde kullandığı üstün mizah gücü sa- yesinde, böyle bir oyun metni de seyirciye hoş- ça vakit geçirtebilir, hatta yer yer salonu kahka- halara boğabilirdi. Ancak, Rönesans'ın çocuğu olan Erasmus'u ve onun Rönesans ikliminde oluşturduğu Batı hümanizmini yeterince göz önünde bulundurmayan böyle bir çalışma, te- melleri açısından kaçınılmaz birzayıflığı ve bütün- den kopukluk durumunu sergileyecekti. Çünkü Erasmus'un 'Deliliğe övgü' adlı eserinde yer alan eleştiriler ve taşlamalar, ancak Rönesans'ın ge- nel atmosferi bilindiği takdirde tam olarak yerine oturtulabilir. öte yandan bazı noktalann iyi anla- şılabilmesi bakımından, Rönesans'abiranlamda kuluçkalık etmiş olan Ortaçağ dönemi hakkında da, artıkgelenekselleşmiş 'karanlık çağ' söy\em\- nin ötesinde bilgilenmek zorunludur. Bu noktalan göz önünde bulundurduğumuzda, çalışmamızın yukarıdaki konularda bilgiler de içe- ren bir örgüde yer alması gereği kendiliğinden or- taya çıktı. Başka deyişle 'Deliliğe övgü', bizim için Rönesans'la ve Erasmus'un hümanizm idealiyle köprüler kurmamızı da sağlayacak, sağlam bir çı- kış noktası niteliğiyle düşünülmeli ve oyunlaştı- rılmalıydı. öte yandan sadece bizim için değil, fakat Ba- tı'nın düşünce ve kültür dünyası için de geçerli olan bir başka durumu da göz ardt edemezdik. Günümüzde Erasmus, kendi iklimlerinde bile yaygın olarak bilinen bir düşünür değildi. Stefan Zvveig, intiharından önce kaleme aldığı son baş- yapıtı olan 'Rotterdam'lı Erasmus'un Zaferi ve Trajedisi' başlıklı denemesini şu satırlarla açar: "Gerçeği saklamayalım; birzamanlaryüzyılının en parlak ve büyük ününün taşıyıcısı olan Rotter- dam'lı Erasmus'un bugün yalnızadı biliniyor. Ar- tık unutulmuş uluslarüstü bir dilde, hümanist La- tincede kaleme alınmış sayısız eserteri, el değ- meksizin kitaplıklarda uyumakta; birzamanlarünü dünyayı tutan bu eserlerin içinden sesini zamanı- mızda da duyurabileni hemen yok gibi. Eras- mus 'un kişiliği ise güç anlaşılıhığı ve türlü çelişki- leri yansıtır nitelikte oluşu yüzünden tarih sahne- sinde geniş ölçüde başka devrimcilehn gerisin- de kalmış..." Stefan Zvveig'ın unutulmuşluğun- dan bunca yakındığı kişi, kendi zamanında bilim- lerin ve sanatların çatısı altında, insancı bir iklim- de birleşmiş bir Avrupa idealini düşleyen, bu düş- ten kaynaklanma düşünceleriyle bugünkü Avru- pa Birliği'nin de en güçlü temellerinden birini oluşturan Erasmus'tur. Avrupa Birliği'nin somut- laşmasıyla birlikte Erasmus'un adının ve düşün- celerinin Batı'nın gündemine tekrar çok yoğun bi- çimde gelmesinin nedeni de budur. Biz, 'Deliliğe övgü' başlıklı tiyatro çalışmamız- da, kendi iklimlerinde bile yeterince bilinmeyen bir büyük düşünürü kendi ortamımızın tiyatro se- yircisinin önüne kendini sahnede yeterince anla- tabilen bir Erasmus olarak getirmek zorundaydık; zaten çalışmamızın araştırmacı tiyatro yanı da en çok bu noktada ağır bastı. Sevgili Beklan Algan, bu çalışmanın başlan- gıçevresinde, kendisine bilgi aktardığım birsoh- betimiz sırasında şöyle demişti: "Bu proje, dü- şünsel temelleri çok güçlü atılan bir çalışma ola- rak gelişmeli!" Tiyatromuzun bu büyük ustasının ne demek istediğini, metin üzerindeki çalışmala- rımız ilerledikçe, Mehmet Ulusoy ile birlikte çok daha iyi anladık! e-posta : ahmetcemal« superonline.com acem20(â hotmail.com Simbiyotik' yolda I Kültür Servisi - 'Artiz Mektebi'nin kurucusu Harun Özakıncı, 'Simbiyotik' adlı yeni filminin çekımlerine başladı. Çekımleri Gümüldür'de başlayan filmde Taylan Özgür Ölmez ve Aslı Tandoğan başrolde oynuyor. Yönetmen Harun Özakıncı, Simbiyotik'in yaşanmış bir hikâyeden yola çıkılarak çekildiğini belirtiyor. Filmde bir grup insanın, dağda donmak üzere olan arkadaşlannın vücut ısısını yükseltmek için verdikleri mücadele anlatılıyor. Çekimleri aralıkta Uludağ'da tamamlanacak olan film şubatta gösterime girecek. ühıslararası Ibrahın Çatt Atötyesi • DENtZLİ (AA) - Denizli'de bu yıl ilki düzenlenen Uluslararası Ibrahim Çallı Sanat Atölyesi çahşmalarına katılan yerli ve yabancı sanatçılar, kaldıklan oteli sanat atölyesine çevirdiler. AB desteği ve Ulusal Ajans tarafından fınanse edilen etkinliğe katılan Türk, Yunan, Alman, Fransız, Litvanya ve Polonyah ressam ve heykeltıraşlar, çahşmalannı Denizli ve Pamukkale'de kendilerine aynlan mekânlarda sürdürüyorlar. Fransız grubu heykel çahşmalarına yoğunlaşırken Yunanistan grubu 12 tannlı heykel oluşturuyor. Polonyahlar ise doğa ve insan odaklı resimler yapıyor. Atölye çahşmasında üretilen tüm eserler. 3 Eylül'de açılacak sergiyle Denizlililerin beğenisine sunulacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle