Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17EYLUL2004CUMA
• •
AVRUPA BIRLIGI
Hollanda Bilimsel Konseyi'nin raporunda Türk halkının çoğunun laikliği tercih ettiği vurgulandı
Türldye'ıını önü açddıELÇtS PÖYRAZLAR
BRÜKSEL - AB Dönem Başkanı
Hollanda hükümetine tavsiye
raporlan hazırlayan Hollanda
Bilimsel Konseyi son hazırladığı
raporunda Türkiye'nin Müslüman
bir ülke olmasuun AB üyeliğine
engel teşkil etmeyeceği yönünde
görüş bildirdi. Brüksel'de dün
kamuoyuna sunulan Türkiye'deki
Islami yapının AB değerlerine
uygunluğunu inceleyen 173
sayfalık raporda, Türkiye'nin
hukukun üstünlüğünü tanıdığının,
laik ve demokratik bir devlet
yapısına sahip olduğunun altı
çizildi. Din unsurunun Kopenhag
Kriterleri'nde yer almadığını ancak
11 Eylül tarihinden bu yana AB
ülkelerinde Islama ilişkin
endişelerin geliştiğine dikkat
çekilen raporda, Türkiye'deki tslam
karakterinin AB siyasi yaşamına
uygun olduğu görüşü öne çıkıyor.
Türkiye'deki Islamın AB temel
değerleriyle çelişmediği görüşünü
getiren Hollanda Bilimsel Konsey
Raporu, Türkiye'nin laiklik
konusunda Fransa ile benzerlik
taşıdığını da vurguluyor. Din
konusunda Türk Devleti'nin güçlü
bir kontrol yapısı olduğuna değinen
rapor, son dönemde ortaya çıkan
dinci partilerin var olan demokratik
sisteme dayanarak vicdan ve ifade
özgürlükleri talepleri olduğunu
vurguluyor. Batı Avrupa
ülkelerinde ve Türkiye'deki laik
devletin tarihsel gelişiminin
paralellik taşıdığını öne süren
rapor, Türkiye'deki Islamın bu
gelişime engel olmadığı görüşünü
iletiyor. Rapor, Türkiye'de laik
sistemi koruma amacıyla getirilen
anayasal kısıtlamalann AB
ilkeleriyle uyuşmadığını
hatırlatarak bu sistemin koruyucusu
kabul edilen ordunun rolünün
azaltılmasında, AB'nin daha önceki
uyanlarına vurgu yapıyor. Konsey,
raporunda Türk halkının büyük bir
çoğunluğunun köktendinciliği
reddettiğine ve laik devlet yapısını
tercih ettiğine de yer veriyor.
• P Isveç'ten üyellk desteftl
r ..
'Uyelik
müzakereleri
başlatılmalı'GURHANUÇKAN
STOCKHOLM- îsveç Parlamentosu, önceki
gün yapılan geleneksel törenle yeni çalışma
dönemine girdi. Başbakan Göran Persson'ın
okuduğu hükümet programında Isveç'in
Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile üyelik
müzakerelerinin başlatılmasını desteklediğine
de yer verildi. Programda Balkan ülkelerinin
AB'ye girmesi yönündeki çahşmalann
hızlandınlması gerektiği vurgulanırken
Türkiye'nin üyeliği konusunda şu ifade
kullanıldı: "AB'nin genişkmesi çahşmalan
devam etmektedir. Romanya ile Bulgaristan'a
2007'de birtiğe girebümeleri için destek
olunmaktadır. Türk toplumu ile temaslann
artmasını amaçlayan bir program baslaülnuşür.
Üyelik müzakerelerinin başlaölmasryla
Türkiye'ye başta Kürt annhgın hakün otanak
üzere, ülkedetd insan haklan durumunun
güçkndirümesi için yardım etmiş olacağız."
Kablnede bir Türk bakan mı?
Başbakan Göran Persson, kabinede yapmayı
tasarladığı değişikliklere konuşmasında
değinmedı. Geçen hafta Kültür Bakanı Marita
Ulvskog'un SosyaJ Demokrat Parti Genel
Sekreterliği'ne getirilmesiyle boşalan Kültür
Bakanlığı için Isveç basınında önerilen kişiler
arasında, Îsveç-Türk vatandaşı Ozan Sunar da
var. Geçen yıl Isveç televizyonunun kültür
bölümü başkanlığına atanan Sunar, daha önce
de Stockholm'ün en köklü tiyatrolanndan
Södra Teatern'in müdürlüğü görevini başanyla
yürütmüştü. Başbakan Persson, kabinesinde
yabancı kökenli hiçbir Isveç vatandaşına yer
vermemiş olduğu için bir süredir eleştirilmekte.
Sosyal Demokrat Parti'nin kadınlar kolunun
başkanlığına geçen yıl Türkiye kökenli Kürt
NaJin Pekgül getirildi. Persson'ın tasarladığı
yeni kabinede yer alacak bakanJar arasında
Pekgül'ün de olması gerektiğini savunanlann
sayısı oldukça fazla.
TürKlyenln AB'ye MM
Almanlar ve
Avusturyalüar
korkuyorFRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye
ile tam üyelik müzakerelerinin başlaması
konusunda aralık ayında alınacak karara esas
teşkil edecek AB Komisyon Raporu'nun
açıklanma tarihi yaklaştıkça, Almanlarla
Avusturyalılann Türkiye korkusunun arttıgı
gözleniyor. Almanya'nın önde gelen kamuoyu
araştırma kuruluşlanndan EMNID'in "Die
VVeft" gazetesi için yaptığı son bir araştırma,
halkın yalnızca yüzde 34'ünün Türkiye'nin AB
üyeliğine sıcak baktığını ortaya çıkardı. Bu oran
nisan ayında yapılan araşnrmada yüzde 39'du.
Türkiye'nin üyeliğine kesüüikle karşı olanlann
oranı ise yüzde 57. Kamuoyu yoklamalannda
Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkanlann
sayısının giderek artması, muhalefetteki
muhafazakâr blokun yanı sıra sosyal demokrat
ve yeşillerde de Türkiye'nin üyeliğini sorunlu
görenlerin sayısının yükselme eğilimi
göstermesine bağlamyor.
Avusturvalılar da karşı
Avusturya'da yapılan araştırmada da bu
ülkedeki halkın büyük bölümünün Türkiye'nin
AB'ye tam üye olmasına karşı göriiş belirttiği
saptandı. Ûlkenin önde gelen araştırma
kuruluşlanndan OGM tarafindan yayımlanan
bir raporda, Avusturyalılann yüzde 61 'i
Türkiye'nin AB üyeliğine "Hayır" derken
halkın sadece yüzde 21 'i Türkiye'nin tam
üyeliğine olunılu baktığını belirtti. Yüzde 18'lik
bir kesim ise kararsız olduğunu açıkladı.
Avusturya'da 6 ay önce yapılan bir başka
araştırmada da halkın yüzde 64'ünün
Türkiye'nin üyeliğine karşı çıktığına dikkat
çeken gözlemciler, kamuoyunun bu olumsuz
görüşte "ısrarh ve istikrarh'' olduğunu behrttiler.
Önde gelen araştırma kurumlanndan AOensbach'ın yaptığı kamuoyu yoklamasına göre Abnanlann yüzde 70'i İslamı 'tehtikeH' buluyor.
Almanya Içişleri Bakanı, toplantının ne amaçla yapıldığını bildiğini söyledi
İslam Kongresi'ne yasakFRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) -
Almanya'da Federal Içişleri Bakanı Otto
Schily, Islam Kongresi'nin yasaklanmasını
savundu. Schily, "Sanınm bu kongreyle ne
yapümak istendiğuıi biliyoruz. Bu herhangi
bir kongre değü" dedi. Kongrenın
intemetteki sayfasında toplantının "işgal
edilnüş tüm topraklarda ABD'ye ve
siyonizme karşı savaşı desteklediği"
belirtiliyor. Otto Schily aynca toplantıya
katılacak olanlarla ilgili aynntıh bilgiler
gerektiğini de belirterek bugüne kadar
toplanh için resmi bir başvurunun
yapılmadığını, bu nedenle de yasal prosedür
başlatılamadığını söyledi. Berlin
Parlamentosu'nda da CDU'lu ve Yeşil
parlamenterler toplantıya karşı çıkıyorlar.
Parlamenterler "toplantının yapdmasuıa izin
verilmesinin radikal tslamcı unsurlara siyasi
platform sağtanması anlamı taşmcağT da
öne sürüldü.
Almanların 'İslam' yaklaşımı
Öte yandan Ahnanya'nın önde gelen
araştırma kunımlanndan Allensbach'ın
yaptığı bir kamuoyu yoklamasında "tslam
kelimesinin neleri çağnşürdığr soruldu.
Araştırma sonuçlan Alman halkının Islam
hakkmdaki düşüncelerini ortaya çıkardı.
Islam kelimesi Almanlann yüzde 93'üne
"baskı alündaki kadınT, yüzde 83'üne
"terörü" çağnştınyor. Yine Almanların
yüzde 70'i islamı "tehlikefl*" buluyor.
Islamla ilgili olumlu düşüncelere sahip
olanlann oranlan ise şöyle:
Almanlann yüzde 45'i Müslümanlan
misafirperver, yüzde 6'sı sempatik buluyor.
islamı "anlamlı bir küitürel hareket" olarak
değerlendiren Ahnanlann oranı yüzde 39
iken "olağanüstü" bulanlann oranı yüzde
16'dakalıyor.
Koç, 10 yıl sonra AB'nin mali yardım yapamayacak durumda olacağını söyledi
Koç'tan ekonomi uyarısı
• Koç Holding
ŞerefBaşkanı
Rahmi Koç,
Türkiye'nin AB
üyeliği için 10
yıllık bir süreçten
bahsedildiğini
belirterek "Avrupa
ekonomisi yavaş
büyüyor. 10 yıl
sonra birlikte para
kalmayacak" dedi.
Ekonomi Servisi - Koç
Holding Şeref Başkanı Rah-
mi Koç, Türkiye'nin Avru-
pa Birliği'nden (AB) üyelik
müzakerelerine başlama ta-
rihi almaması için bir sebep
görmediğini, ancakAB eko-
nomisinin çok iyi gitmedi-
ğini ve üyeliğin gerçekleş-
mesinin beklendiği 10 yıl
sonrasında, AB 'de mah yar-
dım yapacak para kahnaya- i
cağını tahmin ettiğini söy- j
ledi. j
Önceki akşam Migros'un *
50. yılı kutlamalannda gazeteci-
lerin sorulannı yamtlayan Koç,
Türkiye'nin AB sürecini değerlen-
dirirken "Bence AB'nin istediği
hemen hemen her şarü hükümet
yerine getirdi. Dolayısıy la bundan
sonra bize bir tarih vermemeleri
TÜRK PARLAMENTERLER BlRLlĞl BAŞKANI:
Irkçı çevreler işbaşında
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türk
Parlamenterler Birliği
Başkanı Hasan
Korkmazcan, Batı
Avrupa'da bazı
çevrelerin Türkiye'nin
AB üyeliğine karşı
yürüttükleri "gjzfi-açık''
gkişimlere tepki
gösterdi. Korkmazcan,
Avrupa'daki dinci, ırkçı
çevrelerin Türkiye'nin AB'de yeri
olmadığı propagandası yaptığına
dikkat çekerek "Bu yaklaşunlann
Reform, Rönesans dönemlerini
geçirmiş bir Avrupa'da hayat
bulabilmesi hayret vericidir. Bu
yaklaşun AB'yi ortaçağ skolastiğine
mahkûm eder" dedi. Türkiye'ye
"özd statü" gibi, başka hiçbir aday
ülkeye teklif edilmeyen fıkirler
ortaya atıldığını kaydeden
Korkmazcan, "Avrupa'da bazı
için bir sebep görmüyorum. On-
larda butarihivereceklerdir. Esas
ondan sonra ders çalışmaya baş-
layacağız.çünkö ondan sonra rouh-
teüf faktörier getireceklerdir, ba-
zı değişiklikler isteyeceklerdir"
dedi. Koç, 10 yıllık bir süreçten
Hasan Korkmazcan
dinci, ırkçı, sömürgetitik
döneminden kalma
önyargılan sürdüren bazı
akademik çevreler., farkh
amaçla yola çıksalar da
AB kimKgini kendi
doğrultulannda
ohışturma gayreti
içindedir" dedi.
Korkmazcan, bu
çevrelerin sözcülerinden
birinin Papa'mn sağ kolu
olarak sunulan Kardınal Ratzinger.
diğerinin de Yunan Ortodoks
Kiliseleri Başpiskoposu
Hıristodulos olduğuna dikkat çektı.
Bazı kilise ruhbanlannın, kendi
ayncalıklannı sürdürmek için
uluslararası siyasete yön verme
hırsını önleyemediğini kaydeden
Korkmazcan, "Türidye'yi Avrupa
kültürünün dışuıda saymak tarihi
ve bilimsel gerçeklerin maksatfa bir
inkâruhr" dedi.
bahsedildiğini vurgulayarak "Bu
10 sendik sürede biz70 müyondan
80 milyon kişiye çıkacağız, bizinı
nüfusumuz artükça onlann kor-
kusu arüjor. ÇünküAvrupa Top-
luluğu keUe hesabL-" dedi.
"Bilrvorsunuz tanm ülkesi ol-
duğumuz için tanm yardunı
yapmalan lazun, diğer mali
pakeoerdevar.Buonlankor-
kutuyorve ben öylezannedi-
yorum ki bizim girme zama-
numzgekfigızanıanzatenon-
lardayardım edecekpara da
kalmayacak'' diye konuşan
Koç, Almanya'nın şimdiden
ayak sürüdüğünü ve "vermi-
, yorum" dediğini kaydetti.
f Avrupa ekonomisinin de
j artık iyiye gitmediğini ifade
j eden Koç, "Avrupa ekonomi-
I sinintoplamıyüzde l'denbi-
' razbüvüyor_Onlarda yavaş
ilernyorlâr" dedi.
Türkiye'nin eninde so-
nunda AB'ye girmek mec-
buriyetinde olduğunu belir-
ten Koç, şöyle konuştu: "Dfl
defa firsat kaçırdık. Bir, Ya-
nanistan girerken girmedik.
Çok büyük hataydı. O za-
man nüfusumuz da 50 mil-
yon- 40 milyon civanndaydı
ve şartlar hemen hemen hiç
\oktu._ Ondan sonraki tre-
ni gümrük büüğinde kaçır-
dık, hiçbir şarttalep etmeden
ekonomiyi, piyasalan onlara
açok, orada da büyük bir şey el-
de edebilirdik, ohnadL Şimdi ta-
bü mahkıîmıi7n
onlar ne derseyap-
maya mankûmuz."
Koç, AB'nin artık kalabalık bir
kulüp olduğuna ve her kafadan
bir ses çıkacağına da işaret etti.
BIRBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Yupt Yollarında...
Yeniden bir yurt yolculuğunun eşiğindeyim.
Artık kuraJlaştı benim için: Yaz sıcaklannda yol-
larda bunalmak yerine, Strasbotırg'daoturuyor; baş-
lamış bir kitap hazırlığı varsa ona son noktayı koy-
manın telaşını ve mutluluğunu yaşıyorum.
llkbahar ve güz ise yurt yollanndayım.
Bu programı bu yıl da uyguladım: 16 yıl önce ya-
yımladığım "Nasıl Bir Eğitim Istiyonız?" adlı kita-
bımı, son birkaç sene daha hızlanarak, yeniden yaz-
dım; basım düzeltmelerini de burada brtirdim; mat-
baaya vermek için, onunla yola çıkmak üzereyim.
Türkiye'de yüklü bir programım var...
•
Bir konuda okurlanmı aydınlatmak da gerekiyor:
Ağustos başlarında yayımladığım bir yazımda; o
sıralarda vefat eden Profesör Sulhi Dönmezer'e
de birkaç satır ayırmıştım. Hoca'nın, uzmanı oldu-
ğu ceza hukuku üstüne çalışmalannın yanı sıra, bi-
limin dışında ve pek ağır bir "zimmetl de vardı.
1961 Anayasası, fıkir özgürlüğüne önemli bir
pencere açmıştı. Adalet Partisi'nden başlayarak bir
ikisi dışında- iktidarlar, bu pencereyi -uygulama-
da- kapatmak isteri içinde oldular.
Hukukçular da ikiye bölündüler: Bir bölümü öz-
gürlükçü bir tavır alırken, bir bölümü de karşı bir
gruptatoplaştılar. Sulhi Dönmezer, neyazık ki, bu
ikinci bölüğün içinde ve giderek başında yer aldı.
özellikle 70'li yıllarda daha çirkinleşti...
ölümünden birkaç gün sonra yazdığım satırlar-
da, bu "zimmet"\ göz ardı etmek değil, bir başka
yazıda ele almak niyetiyle, konuya girmedim. An-
cak, dostlanm Toktamış Ateş ile Muzaffer llhan
Erdost, yazdıklan ile Sulhi Dönmezer'in bu yanı-
nı ortaya döktüler; okurlan aydınlatırken benim
yükümü de hafîflettiler.
O iğrenç dönemden, beni doğrudan ilgilendiren
biranım da vardır, özetleyeceğim: 1975'te, Şişli Si-
yasal Bilimler YüksekOkulu'nda "Uygahık Tarihi"
dersi verirken, faşist bir grup öğrencinin ihban ile
Istanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde, -komü-
nist propagandası yaptığım töhmeti ile- dava acıl-
dı. Savcı, bir bilirkişi raporuna da dayanıyordu: Is-
tanbul Hukuk Fakültesi'nde Ceza Yargılaması Pro-
fesörü Nurullah Kunter'di yazarı.
Rapor, bir fikri sefalet örneği idi.
Ve bir ateşe sürüyordu beni, öyle de oldu.
Ancak savcı, Kunter yerine Dönmezer'in fikrini
sorsaydı, ondan alacağı rapor berikinin verdiğin-
den hiç de hafif olmazdı...
özetle, o yıllan yaşayanların böyle anı ve acıla-
n olmuştur. Unutulur hiçbir yanlan yoktur, nitekim
unutulmadı. Dostlanm Toktamış Ateş ile Muzaffer
llhan Erdost, bellekleri iyi yapıp tazelediler; görev-
dirdeyaptıklan.
Ben de, yaşamımdan bir payla katılmak istedim...
•
Okullar açıldı...
Böyle günlerde, hemen herkesin anılan da ha-
tırlanır.
Ben de öyle oldum.
Söylemeliyim: Benim kuşağımın çocukluğu, Tür-
kiye'de eğitimin "altın yıllar"\n\n yaşandığı bir dö-
nemde geçti.
Yoksul bir ülkenin çocuklanydık.
Ama ülke de, eğitim de ehil ellerdeydi.
"Inşa" içinde bir toplum idik ve eğitim de, kör-
pe beyin ve ruhlara bu "inşa "nın idealizmini de aşı-
iıyordu.
İnsan ve yurttaş: Eğitimin eseridir bu!
Ama eğitim, herşeyden önce ulusaldır; ve "ev-
renselin payı" gitgide zenginleşerek ilerier. Cum-
huriyet'i kuranlar, "fikrihür, irfanı hür, vicdanı hür"
kuşaklar yetiştirmek için yola çıktılar; ortaya koy-
duklan eğitim, aklı ve bilimi hedef edinirken, Cum-
huriyet'i "yurt sevgisi" üstüne oturttular.
Bunlar, Türkiye'de gerçekleşti, sonra da ihane-
te uğradı.
Ülkemizde eğitim bir sorunlaryumağı.
Çocuklanmız ve gençlerimiz çağdışı bir eğiti-
min sultası altındalar; halkımız karanlığa itiliyor.
Ne yapmalıyız?
Sadece iktidarlar değil, hepimiz bu soruyu so-
rup işe koyulmalıyız. Başan, yannlann aydınlığına
inananlann olacak; çocuklanmız ve gençlerimiz, di-
leriz, bu aydınlıkta yetişsinler!..
AB'ye yaklaşım araştırması
Lise gençliği
umutlu bakıyor
HaberMerkezi-ARI
Hareketi bünyesinde fa-
aliyet gösteren Toplum-
sal Katılım ve Gelişim
Vakfi'nm Generation Eu-
rope Vakfi ile ortaklaşa
yürüttüğü "Avrupa Ajan-
dası Projesi'' kapsamın-
da yapılan "Gençlerin
A\TupaBirfiği
1
DeBakışı''
konulu araştırma anketi
sonuçlandı. Araştırmaya
göre lise gençliği, Tür-
kiye'nin AB'ye tam üye-
liğini destekliyor.
Avrupa Birliği'nin
(AB) desteklediği ve
Turkcell,YapıKredi,J.P.
Morgan ile Coca Co-
la'nın da katkıda bulun-
duğu araştırma, 2003-
2004 eğirim-öğretim yı-
lı başmda 20 ilde 15-18
yaş arasındaki 100 bin
öğrenciye ücretsiz ola-
rak dağıtılan Avrupa
Ajandası'nın içindeki so-
rulann yanıtlandınlma-
sı ile gerçekleştirildi.
Ajandaya sahip öğren-
cilerden 24 bin 571 'inin
görüşlerini yansıtan araş-
tırma, liseli öğrencilerin
AB'ye üyehk konusunda
iyimser olduğunu orta-
ya çıkardı.
Sigara paketlerine
'uyum' yazılan
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Avrupa Birliği (AB) mevzuatına uyum
çerçevesinde sigara paketlerine, "Sigara
içmek ölümcül akciğer kanserine yol
açar", "Sigara içmek genç yaşta
ökhırür". "Spermlere zarar vererek
doğurganlığı azarar' uyanlanna yer
verilecek. Tütün Kurumu tarafindan
hazırlanan yönetmeliğin taslağı AB'ye
gönderildi. Türkiye, sigara paketleri
düzenlemesini 2006 ve 2009 yılnıda kademeli
olarak hayata geçirmek istiyor. AB ise
uygulamanın hemen başlatılmasını talep etti.