19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edırne Kocaelı Çanakkale Izmır Manisa Aydın Denizli B A PB B A A A A 25 28 26 26 29 31 33 33 Sinop PB 23 Adana A 33 Zonguldak PB 22 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskışehir Konya Sıvas PB PB PB B A B B 23 22 22 27 28 25 24 A 33 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardın Siirt Hakkâri Van A A A A A B B 30 32 35 31 32 25 22 PB 18 Yurdun kuzeyke- sımlen parçalı bulut- lu.dığer yerterazbu- lutlu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığın- da onemlı bır değı- şiklık olmayacak. Ruzgâr kuzey ve ba- tı yonlerden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Y Y Y B Y Y PB Y 13 19 19 19 16 16 21 20 Münıh Y 18 Zürih Berlin Budapeşte Madrıd Vjyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y PB Y Y PB Y B 22 29 27 22 29 27 26 29 Y 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Şam PB B PB PB PB Y PB A A 22 28 20 30 23 24 23 31 36 : SlSll Bututlu t Çok ûuljtlu ı Yağmurtu Kariı Sulu kar t Gok gurultulü G UiV C E L CÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafı 1. Sayfada konularda işbiriiğini sona erdirihz." Amerikalı yetkililerin, "ölü sayısı ufak tefek" di- ye niteledikleri, Bağdat'ın açıklamasına göre en az 51 sıvilin can verdiği, havadan karadan bom- baladıkları Tel Afer'de silahlar derhal susmuş. Gül'ümüzün müthiş çıkışından, kısacas/ höt demesinden sonra... Amerikalıların paçası tutuş- muş, operasyonu durdurmuşlar! ABD şimdi Gül'den işbiriiğini sona erdirmek ne demeye geliyor diye hesap soruyor. * • • Ister istemez insanın kafası Gül'ün operasyon- lar durdurulmazsa "Irak'la ilgili konularda işbirii- ğini keseceğimiz" ifadesine takılıyor. Bilmediğimiz kimi işbirliklerinden mi söz ediyor bakan ya da Irak'a giden yiyecek dolu, Irak'tan gelen akaryakıt yüklü kamyonlardan mı? Ikinci olasılık geçersiz. Zira, Güneydoğu insa- nının karnını doyuruyor, dışsatıma hizmet veriyor. Herhalde bu olanaklardan vazgeçmeyi amaçla- mıyor Gül. Geriye ABD'nin gündemden çekme- diği kimi isteklerini karşılayan, kamuoyunun bil- mediğı, bilemediği ABD'ye sağlanan kimi yarar- lar kalıyor. Bu cart curt iyi olmasına iyi, ama Türkiye he- nüz Tel Afer'de açlıkla susuzlukla kıvranan, evin- den barkından olan Türkmen kardeşlerinin gün- cel gereksinimlerıni karşılayacak yardımları gön- dermeyi sağlayamadı. önceki gün hâlâ Amerika- lıdan olumlu yanıt bekleniyordu. Tel Afer'in sakıncalı bir başka yanı; Kuzey Irak'taki kırmızı çizgi veya noktalardan çoktaan vazgeçen Türkiye'nin elinde kalan tek silah Türk- menlerin yerleşik olduklan bölgeleri de son ABD operasyonuyla elinden çıkarması. Bu ve benzeri önemli sakıncalar dikkate alın- dığında Dışişleri Bakanı Gül'ün Powell nezdinde çıkışı lafta kalmışa benziyor. Gerçek şu: Amerikalı işini bitirdi ve durdu. Türkmenlerde olan Tel Afer yönetimine el koy- du Amerikalı ve olasıdır ki bir süre sonra yeni bir manevrayla buralar Kürt aşiretlerine teslim edi- lecek. • • • AB'nin zina konusunda egilimini öğrenmek için hükümete gönderdiği, henüz yanıt alamadığı, ta- bii son siyasal gelişmeler arasında kaynayıp gi- den "biryazı" üzerinde fazla durulmadı. Financial Times'ın AB'nin gönderdiği yazıda zina konusunda hükümetin ne düşündüğünü bir ayda yanıtlamasını beklediğini yazan haberini Dı- şişleri Bakanı yalanladı. Unutmayalım; bunlar doğruları yalanlamakta çok ustalaştılar. Zinanın TCY'ye girmesine Avrupa tam kadro karşı. AB içinde avukatlığımızı yapan Ingiltere Dı- şişleri Bakanı Jack Stravv bile zina yasalaşırsa "Türkiye'ye zorluklar yaratacaktır" demeye baş- ladı. Fransa keza. AB Komisyonu karşı olduğu- nu yineleyip duruyor. • • • Bizde öyle bir Adalet Bakanı var ki; Çiçek Ce- mil'e zina mina vız geliyor. "Bize tarih vermeye mecburdurlar" dedi mi dedi. O kadar! Akan su- lar durur. Tabii Türkiye'de! • • • Zinalı TCY'yi Çankaya'ya gönderip veto edil- mesini mi sağlayacaklar? İH'lilerin üniversiteye girişini sağlayamayınca döndükleri gibi "Bizisti- yoruz zinanın suç sayılmasını, şu dönüm nokta- sında AB için fedakâhık yapıyor, vazgeçiyoruz" mu diyecekler?.. Soruya yanıt dün geldi: AB koro halinde bas- tınnca, zinayı cezalandırmaktan vazgeçtiler. Kuşkusuz, döneklik de bir sanattır. Kaç gündür düşünen adam rolündeydi bizim- kiler, arpacı kumrusu gibi... Yeni adli yıl İstanbulBarosu'ndan sempoTyumlu açılış ZEYNEPALTAY Istanbul Barosu, "Hukuka Felsefı ve SosyoloikBakışlarü" sempozyumunu 7-11 Eylûl tarihleri arasında Adalet Bakanlığı tara- fından tahsis edilen Bahçelivler Çokamaçlı Eğitim Merkezi'nde gerçekleştirdi. Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, yeni Türk Ceza Yasa Tasansı hakkında bilgi vererek yapılacak değişikJikler için top- lumsal uzlaşma aradık- lannı belirtti. "TCY Tasansı. yürürlükteki ceza kanununa naza- ran çok daha demok- rat, çok daha insan merkezli ve özgürlük- leri teminat altına alan, kendimize mah- sus, özgün bir yasa- dır" dedi. Istanbul Ba- rosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu ıse hukuk felsefesi ve hukuk sos- yolojisinin hukukun yü- rürlüğü ile etkinliği ara- sındaki boşluğu doldur- mak üzere araştırma ve sorgulamalar yapan önemli iki kaynak oldu- ğuna dikkat çekti. Kol- cuoğlu, "Hukuk ada- lete yönelik bir irade- dir. Çatışan çıkarla uzlaştınlacak veya bi- ri diğerine tercih edi- lecektir. Burada kulla- nılacak ölçii adalet de- ğeridir. Hukuk felsefe- sinin Avrupa ülkele- rinde olduğu gibi te- mel ders olarak veril- mesi gereklidir" dedi. Sempozyumu düzen- leyen Hayrettin Ökçe- siz. amacı, hukuk devle- tinin önemli bir güven- cesi olan adalet sistemi- nin etkin ve güçlü kılın- ması için gerekli tutum ve tavırlar, bunlann gösterilmemiş olmasın- dan doğan ve doğabile- cek sonuçlann disiplin- lerarası işbirliği içinde felsefi, bilimsel değer- lendirilmesi ve toplum- la paylaşılması olarak özetledi. Ökçesiz, "gö- zefim görevi" üstlene- cekmali, idari, bilimsel yönden özerk birkurum olarak "disiplinlerara- sı görgül hukuk araş- tırmalan enstitüsü" kurulmasını bakana önerdı. Taner 'devlet sım'na sığındı Etibankdavası tanıklarından eskibakan Taner, anlatacaklannın 'devletsırn'olduğu gerekçesiyle ifade vermedl Yargıç konuyu Cumhurbaşkankğı'na sormaya karar verdi ECEVİT KILIÇ Etibank davasına tanık olarak çağnlan ancak vereceği bilgile- nn "devlet sırn" olduğunu öne sürerek mahkemeye gelmeyen eski Devlet Bakanı Güneş Ta- ner'in "anlatacaklannuı" dev- let sırn olup olmadığının belir- lenmesi için Cumhurbaşkanlı- ğı'na yazı yazılmasına karar ve- rildi. "Susurluk davası"nın emekli yargıcı Sedat Karagül, " Banka satışının devlet sırny- la ne ilgisi var? Kılıf olarak kullanıüyor" dıye konuştu. Etibank'ı zarara ugrattıkJan gerekçesiyle bankanın eski sahi- bı DİBÇ Bilgin'in de aralarında bulunduğu 23 sanığın yargılan- dığı davaya Istanbul 8. Ağır Ce- za Mahkemesi'nde dün devam edildı. Eski Sanayi veTicaret Ba- kanı Yalım Erez de tanık olarak dinlendi. Oturumda Mahkeme Heyeti Başkanı Mustafa Akın, Mesut Yılmaz ile Güneş Ta- ner'in tanık olarak çağrıldığını belirterek ancak davetiyenin teb- liğine rağmenYılmaz ve Taner'in duruşmaya gelmediğini, eski ba- kan Işın Çelebi'nin ise mazeret bildirdiğini tutanağa geçırdi. Güneş Taner'in açıklayacakla- nnın "devlet sırn" nitelığinde olması nedenıyle tanıklıktan çe- kindığini belirten mahkeme he- yeti, Taner'ın açıklayacaklannın "devlet sırn" nitelığınde bulu- nup bulunmadığının kendisinin takdirinde olmadığını ifade etti. Mahkeme heyeti, Taner'in anla- tacaklannın devlet sırn olup ol- madığının ve bu kapsamda izin verilip verilmemesinin takdiri için Cumhurbaşkanlığı'na yazı yazılmasını kararlaştırdı. Yılmaz a polis zoru Mesut Yılmaz'ın meşruhatlı davetiye ile çağrılmasına, gel- mediği takdirde poliz zoruyla getirilmesine hükmeden mahke- me heyeti, Işm Çelebi'nin ifade- sinin alınması için Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne tali- mat gönderihnesine karar verdi. Susurluk davasına bakan emekli yargıç Sedat Karagül, konulann devlet sırn kapsa- mında olup olmadığının mah- kemelerin takdirinde obnası ge- rektığıni vıırgulayarak banka satışmm devlet sunyla ilgisinin bulunmadığını söyledi. Devlet sırnnın suçlann örtbas edilme- si için kullanıldığını ifade eden Karagül, "Susma hakkı yeri- ne devlet sırrına başvuruyor- lar" dedi. Banka davasında devlet sırn gerekçesinin "ko- mik" olduğunu söyleyen Ka- ragül, şöyle devam etti: "Susurluk davasında sanık- lar devlet sırn deyip konuş- madı. Ancak, belge bulunma- dığı için devlet sırrını kaldıra- madık. Başta emniyet olmak üzere hiçbir kurumu belge vermedi ki! Baktığım dosyaya bir belge gelmişri. Gerçekten sır olabileck durumdaydı. Kimseye haber vermeden in- celeyip geri verdik." TBMM'ye taşıdı Özyürek'ten 'Sağlam' sorusu Özyürek. Balık-eknıekçilcr, tekneleri kaldınlınca karada satış yapmaya başladılar. (TAYLAN SIĞIRCI) Balık ekmek karctya çıktı İstanbul Haber Servisi - Istanbul Valiliği'nin karanyla satış yaptıklan tekneleri kaldırılan Eminönü'ndeki bahk-ekmekçiler karada satış yapmaya başladı. Balık-ekmek teknelerinin valilik tarafindan. "güvenük riski oluşturduğu ve tarihi dokuya zarar verdiği" gerekçesiyle kalduılmasının ardından teknelerini kıyıdan çeken balık ekmekçiler, saüşlaruıı seyyar arabalarda yapıyor. Yurttaşlann yoğun iJgi gösterdiği bahk-ekmekçiler, yeni seyyar tezgâhlan sayesinde belediye ekiplerinuı baskınlanndan da kolayca kaçabiliyorlar. Eminönü'nde yıllardır satış yaptıklannı ve yahıızca balık-ekmek yiyebilmek için buraya gelen balık-ekmek tutkunlannın olduğunu anlatan satıcılar, yaklaşık 2 bin kişinin bu işten geçimini sağladığuıı savunarak "Tekneleri kaldınn demekle iş çözülmüyor. Bu işi yapan insanlann ne yapabileceği de düşünülmeli. Yetkiiiler, bu hayat pababiığını görmüyor mu? Okullar açüdi, çocuğumuzun masraflannı karşılayabilmek için böyle bir çare bulduk" dediler. (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Mersin Millet- vekılı Mustafa Özyürek, Baş- bakan Recep Tayyip Erdo- ğan a, Mehmet Sağlam hakkındaki iddialan, Etik Kurul Başkanlığı'na atan- masında sakınca olarak görüp görmediğini sordu. Özyürek, TBMM Başkanlı- ğı'na sunduğu yazılı soru öner- gesinde, Sağlam hakkında "ka- mu görevleri esnasında oğlunu düşük puan almasına rağmen yüksek puan gerektiren bir başka liseye kaydettirmek. dü- şük puan alan öğrencilerin pu- anlannı yükselterek yurtdışı- na eğitime gönderilmesini sağ- lamak, SVIilli Eğitim Bakanlığı döneminde sahte memur ata- ması olayına karışmak, mem- leketi Kahramanmaraş'ta be- lediyede çahşıyormuş gibi gös- teriien 156 kişiyi sahte belge- lerle başında bulunduğu ba- kanlığa tayin ettirmek" gibi id- dialar bulunduğuna dikkat çekti. 150 milyon dolara mal olan Çumra Şeker Fabrikası cumartesi günü açılıyor Şekerde büyük yatırım • Baştarafı 1. Sayfada tirdiklerinı behrterek "Bunu çiftçilerimizle birlikte yaptık. Çünkü biz bir çiftçi kuruluşu- yuz" diye konuştu. Tamamı kendi öz sermaye- siyle yapılan ve yaklaşık 150 milyon dolara mal olan Çumra Şeker Fabrikası, 25 Eylül Cu- martesi günü yapılacak törenle açılacak. Bir yıl içinde tamam- lanan ve Türkiye'nin en büyük şeker fabrikası olma özelliğini taşıyan Çumra Şeker Fabrikası, 25 kilometrelik bir yan çaptan hammadesini temin edecek ilk ve tek fabrika olma özelliğini de taşıyor. 2 milyon 600 bin metrekarelik bir alan üzerine ADD'den uyan ANKAR.\ (Cum- huriyet Bürosu) - ADD Başkanı Er- tuğrul Kazancı, Türkmenlere yönelik şiddet konusunda AKP hükümetini uyardı. Hedefın Türkmenler olduğu- nu vurgulayan Ka- zancı, "Türkiye'nin tavırlı bir dış politika izlemesi bir zorunlu- luktur" dedi. konuşlandınlan ve 5. smıf ta- rım arazisine yapılan fabnkada en son teknoloji kullanıldı. Ta- mamen otomasyon sistemle yapılan fabrika ile birlikte Tür- kiye'de artık sıvı şeker üretimi de yapılabilecek. çiftçllerle blrHkte yaptık Pankobirlik Genel Başkanı ve Konya Şeker Fabrikası Yö- netim Kurulu Başkanı Recep Konuk, "Ülkemizin içinde bulunduğu duruma karşın 150 milyon dolarbk bir yatı- rım gerçekleştirdik. Bunu çiftçilerimizle birlikte yaptık. Çünkü biz bir çiftçi kurulu- şuyuz" dedi. Türkiye'nin en büyük şeker fabrikasmı yapar- ken, çiftçileri mağdur etmedik- lerini ifade eden Konuk, çiftçi- lerin rüm dertlerine ortak ol- duklannı kaydetti. Konya Şeker Fabrikası'nın sadece üretim yapan bir kurum olmaktan çıkanldığma ve çev- reye de katkı veren bir fabrika olduğuna işaret eden Konuk, fabrika yanında aynca 1 mil- yon fidan üretecek fidanlık kurduklanru belirtti. Bu yıl içerisinde 850 kilo- metrelik köy yolunun ağaçlan- dınldığım anlatan Pankobirlik Genel Başkanı ve Konya Şeker Fabrikası Yönetim Kurulu Baş- kanı Recep Konuk, "Biz, çev- reyi kirleten değil, çevreye gü- zellik katan, iklimi değiştiren ve oksijen üreten bir kurum olarak varlığımızı sürdürü- yoruz. Çumra Şeker'de kur- duğumuz fıdanlıkla önümüz- deki yıl Konya'da 1 milyon fî- danı toprakla buluşturaca- ğız" diye konuştu. Konuk a ödül verildi Yapılan ağaçlandırma çalış- ması nedeniyle Konya tl Genel Meclisi ortak bir karar alarak Recep Konuk'a ödül verdi. TE- MA Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Hayrettin Karaca da yaptığı katkılar nedeniyle baş- kan Konuk'u ödüllendirdi. Şükran Güngör Şükran Güngör, ölümünün ikinci yıldönümünde 15 Eylül Çarşamba günü öğle namazmdan sonra Turgut Reis'teki kabri başında anılacaktır. Yıldız Kerrter İstanbul Haber Ser- visi - Sümer destam Gılgamış, Hollywo- od yapımı olarak "Gılgamesh" adıyla Türkiye'de çekilecek. Filmin yönetmeni Roger Christian, " Türkiye'yi seçmek- le doğru karar ver- dik. ÇekimJeri Istan- bul, Kapadokya ve Antalya'da yapaca- ğız" dedi. KKTC'nin isim kazanımı tstanbul Haber Servisi - Tacikistan'ın başkenti Duşanbe'deki Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 8. Zirve (ElT) toplantısına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, zirvede KKTC'nin bundan sonraki çahşmalara "Kıbns Türk Devleti" adıyla katılmasının kararlaştınldığmı söyledi. Zirve dönüşü Atatürk Havalimanı Devlet Ko- nukevi "nde basın toplantısı düzenleyen Başba- kan Erdoğan, 8. zirve toplantısı nedeniyle bu yıl üçüncü kez veriJen ElT Tanm ve Çevre Ödü- lü'nü ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğ- retim Üyesi Prof. Dr. AyselAtımtay'ın almasın- dan büyük memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Zirve dönem başkanlığını Tacikistan'a devrettik- lerini anlatan Erdoğan, zirvenin sonuç bildirge- sinde yer alan en önemli konulardan birinin de Kıbns olduğunu belirtti. Erdoğan, "Duşanbe Zirvesi'nde, bugüne kadar 'Kibns Türk Müs- lüman Toplumu' sıfatıyla EtT faaliyetlerine katüabilen KKTC'nin, bundan sonra teşkilat çaüşmalarına Annan Planı'nda kayıth olan 'KıbnsTürk Devleti'adıyla katılması kararlaş- tırıldı. Bu, zirvenin en önemli adımlanndan, kararlanndan biri olmuştur" diye konuştu. Öymen: Gerçekçi gözle bakılmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in Türkiye ziyaretirü de- ğerlendirirken "Gereksiz zafer çığlıklan at- mak da, her şeyi kötü göstermek de yanhş- tır. Gerçekçi bir gözle bakılmab" dedi. GTmen, Verheugen'in Türkiye'ye yaptığı zi- yarette, Güney Kıbns'ın tanınması da içinde ol- mak üzere bazı konularda çelişkili açıklamalar yaptığma işaret etti. Verheugen'in, işçi, işveren kuruluşlan ve yerel yöneticiler gibi her kesim- le görüşmesine karşın CHP'ye gelmediğine dikkat çeken Öymen, "Acaba ana muhalefe- tin ne düşündüğünü, gözlemlerini öğrenme ihtiyacını fıiç mi duymamıştır" dedi. AB Ko- misyonu'nun 6 Ekim'de Türkiye ile üyelik mü- zakerelerinin başlamasıyla ilgili bir rapor vere- ceğini belirten Öymen, şunlan söyledi: "Ver- heugen tek başına bu raporu dilediği gibi yazacak konumda değil. Bu rapor komisyo- nu n raporu olacak. Komisyon raporundan sonra esas karar,AB hükümetlerinin temsil- cilerinden, devlet başkanından. hükümet başkanından oluşan zirvede ahnacak." Gül: Avrupa Birliği samimi davranmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdul- lah Gül, AB sürecinde Türkiye deki reform çahşmalannın "dünyayı şoke ettiğini" sa- vundu. AB'ye uyum çalışmasını bir göz bo- yama, kitabma uydurma olarak görmedikle- rini belirten Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, müzakere süreci başladıktan sonra bu sürecin devam edeceğini vurguladı. Aralık zirvesinde verilmesi gereken karann " vakit geçirmeden müzakerelere başlama" yönünde ohnası gerektiğini kaydeden Gül, "Vakit geçirmedenin anlamı neyse o tak- vimle müzakere başlatılmalı. Müzakerele- re başlanması için hiçbir şart veya herhan- gi bir engel kesinlikle söz konusu ol- mayacaktır. Türkiye, Avrupa'dan samimi, önyargısız yaklaşım beklemektedir" dedi. Hukukçular Türkiye'ye geliyor STRASBOURG (AA) - Avrupa Parlamento- su'ndaki Hıristiyan Grup Başkanı Hans-Gert Pöttering, AB Komisyonu hukukçulannın iş- kence iddialaruıı araştırmak üzere önumüzde- ki günlerde Türkiye'ye gideceğini söyledi. Avrupa Parlamentosu'nda basın toplantısı dü- zenleyen Pöttering, AB Komisyonu'nun geniş- lemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen ile pazartesi günü bir görüşme yaphğını, Verhe- ugen'in son Türkiye ziyareti hakkında bilgi ver- diğini belirtti. Türkiye'deki insan haklan der- neklerinin sistemli işkence iddialanna ilişkin şikâyetlerini Verheugen'in kendisine ilettiğini ifade eden Pöttering, AB Komisyonu'nun önü- müzdeki günlerde Türkiye'ye hukukçulardan oluşan bir heyet göndereceğini bildirdi. Pöttering, bu hukukçulann ziyareti yüzünden AB Komisyonu'nun 6 Ekim'de yayımlayacağı raporun biraz gecikme ihtimali bulunduğu iz- lenimini edindiğini de kaydetti. AP Başkanı'nın, Türkiye ile ilgili bir rapor hazırlanması önerisi sunduğunu hatırlatan Pöttering, bu raporu kimin ne zaman hazırlayacağı konusunun perşembe günü görüşüleceğ^ni söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle