Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL 2004 ÇARŞAMBA
HABERLER
Şeyh Halid'in, Istanbul'da El Kaide'nin düzenlediği saldınlarla ilgili bilgi verdiği ileri sürüldü
'CIA biliyordu' kuşkusuANKARA (Cumhııriyet Bfirosu) -
ABD Haber AJma Teşkiîatı 'nın (CIA)
Istanbul'da 5 gün arayla gerçekleştiri-
len ikiz saldınlan bildiği kuşkusu, Türk
EI Kaide üyelerinin ifadeleriyle güç-
lendi. El Kaide'nin Türkiye oluşumu-
nun yurtdışı bağlantılannı sağlayan
Adnan Ersöz, ikiz saldıniar için gerek-
li para transferini bilen Şeyh Halid'in
CIA tarafindan yakalandığını söyledi.
CIA, tstanbul saldınlanndan birkaç
gün önce Emniyet Genel Müdürlü-
ğü'ne gönderdiği yazıyla "bombalı
araçla saldın" yapılacağı uyansında
bulunmuştu. Yakalanan Halid'in
CIA'ya saldın hakkında bilgi verdiği
ve bunun üzerine teşkılatın Türkiye'yi
uyardığı belirtiliyor.
15-20 Kasım 2003 tarihJerinde Istan-
bul'da, El Kaide'nin Türkiye oluşu-
munca gerçekJeştirilen saldınlarla il-
gili 69 sanığın yargılandığı davada, ör-
gütün yurtdışı bağlantılannı sağlayan
• CIA, İstanbul saldınlanndan birkaç gün önce Emniyet
Genel Müdürlüğü'ne gönderdiği yazıyla 'bombalı araçla
saldm' yapılacağı uyansında bulunmuştu. Türk El Kaide
üyelerinden Adnan Ersöz'ün mahkemedeki savunması,
saldmlardan CIA'nm haberi olduğu kuşkusunu güçlendirdi.
Adnan Ersöz"ün mahkemedeki savun-
ması, saldmlardan CIA'nın haberi ol-
duğu kuşkusunu güçlendirdi.
Orgütün yurtdışı bağlantısını kuran
Adnan Ersöz, örgüt yöneticilerinden
Ebu Hafs ile görüştüğünü ve bu göriiş-
mede Habib Akdaş'a 150 bin dolar
gönderildığini anlattı. Ersöz, Türkiye
saldınlan için para transferi konusun-
da bilgisi olan Şeyh Halid'in CIA ta-
rafindan yakalandığını söyledi.
CIA tarafından yakalanan Şeyh Ha-
lid'in "çözüldüğü" ve örgütün faaliyet-
leri konusunda bılgı verdiği görüşü
öne çıkıyor. Halid'in anlattıklanndan
hareketle CIA, 15-20 Kasım'dan bir-
kaç gün önce Türkiye'ye gönderdiği ya-
zıyla "bombalı araçlarlasaJdın" yapı-
lacağı uyansında bulunmuştu. CIA'nın
saldından kısa bir süre önce bomba
yüklü araçla saldın yapılacağı bilgisi-
ni, yakalanan Şeyh Halid'den almış
olabıleceğine işaret ediliyor. Ancak
CIA'nın Türkıye'ye neyı ne kadar söy-
lediği, "sakhnlan CIA binyordu"kuş.-
kusunda yanıtı aranan sorulann başın-
da geliyor. CLVnın uyansında, genel
bir ıstihbari bilgi mi, yoksa daha so-
mut bilgilere mi yer verildiği bu nok-
tada önem kazanıyor.
Hablb Akdas şüphesl
Tel Afer'e yönelik saldınlara başlan-
dığı gün, istanbul eylemJerinin plan-
layıcısı Habib Akdaş'ın öldürüldüğü-
ne ilişkin görüntünün yayımlanması
da kuşkulara neden oldu. ABD'nin,
Türkmenlere yönelik operasyona kar-
şı Türkiye'nin göstereceğı tepkiyi dik-
kate alarak, Akdaş'ın öldürüldüğüne
ilişkin görüntüleri dağıtmış olabilece-
gi de değerlendiriliyor. Kaynaklar, Ak-
daş'ın öldürüldüğüne ilişkin görüntü-
lerin "pâkolojikpropagandanın" par-
çası olabileceğini vurgularken "Türk
hükümetine resmi yoldan bile durum
bMrilmiyor.Medya merkezü bir pom-
palamagibigörünüyor. Normalde, Tiir-
krve'ye bUdirilmesi ve uzmanlar gön-
derilerek incdeme yapro kimlik tespi-
ti istenebilirdL Bu yapümryor ve Tür-
kiye, dunımu basın aracüıgryla öğre-
niyor. Bu kuşkulu bir durum" değer-
lendirmesini yaptılar.
Emniyet Genel Müdürlüğü de
CIA'dan önce il emniyet müdürlükle-
rine, El Kaide örgütünün eylem hazır-
lığmı tamamlamak üzere olduğu, terö-
nstlerin çok geniş ve kapsamlı bir sal-
dın potansiyeline sahıp olduklan uya-
nsında bulunmuştu. Tüm bunlara kar-
şın arka arkaya iki büyük saldınrun
yaşanması, ıstihbarat zafiyetini degöz-
ler önüne sermişti.
Hollanda Cenelkurmay Başkam.
'Savunma
bütçesi
Meclis'ten
geçmelT
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hollanda
Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma
Bakanlığı Müsteşan Dick Berlijn. Türkiye"de
Genelkurmay'ın alt kademeye yerleştirihnesi ve
savunma bütçesini Meclis'in yönetmesi
gerektiğını söyledi. Avrasya Stratejik
Araştırmalar Merkezi (ASAM) tarafindan
düzenlenen "Türkiye'nin AB Beklentisi-Silahfa
Kuvvederin RoJü" başlıkh konferans dün
gerçekJeştirildi. Konferansa AB Dönem Başkanı
Hollanda Hükümeti'ni temsilen katılan Berlijn,
silahlı kuvvetlerin demokrarik yoidan seçilmiş
liderlere bağlı tutulması gerektığim savundu.
Berlijn. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK)
Türkiye'nin kuruluşundaki önemli rolüne de
dikkat çekti. Berlijn, "Bu özd konumu da göz
önünde buiundururiar. AB, Türk ordusunun
siyasette arnk farkh bir konuma hazırlanmak
zorunda olduğunu düşünüyor" diye konuştu.
'Daha yapacak çok is var'
Berlijn, bu kapsamda Genelkurmay
Başkam'nın konumunun daha alt düzeylere
yerleştirilmesi ve savunma bütçesi üzerinde
Meclis'in kontrolünün olması gerektiğin dile
getirdi. Berlijn, reformlarm uygulanması
açısından "daha yapacak çok iş olduğunu" da
yineleyerek bu değişikJıklerin bir kısmının "acı
vermeden gerçekkşemeyeceğini" dile getirdi.
Eskı AB Türkiye Temsilcisi Michad Lake, laik
demokrasinin AB'ye giriş koşullanndan
olduğunu belirterek "Bu özeiük müzakereler
sırasında ortadan kalkarsa müzakereler kesilir,
daha sonra kalkarsa Türkiye biriik anlaşmasuu
ihlal etmiş olur, AB dışında kahr" diye konuştu.
Emekli Orgeneral Edip Başer ise "askerin
konumu"nun AB sürecinde ele alınması
gereken "acil konu" ohnadığım dile getirdi.
Diğer konuşmacılar tarafindan "TSK'nin
güvenBkgerekçelerini'' tekrarlayan Başer, bu
konuda yaşanacak sorunun daha sonra kim
tarafından üstlenileceğini de sordu.
EI Kaide'nin Türkiye yapılanması tarafindan gerçekkştirflen bonıbah sakbnlaria ilgili davanın ikinci orurumu dün yapıkb. (Fotoğraf: AA)
Satuklarbu kezterörühmcîlcdi
El Kaide 'nin Istanbul'dayaptığı saldın davasının ikinci gününde ifade
veren sanıklar, ilkgünkü zanlıların aksine eylemi hnadıklarını söylediler
İstanbulHaberSmisi-Istanbul'da 15-20 Ka-
sım 2003 tanhlenndekı bombalı saldınlarla
ilgili davanın ikinci oturumunda ifade veren sa-
nıklar, önceki gün dinlenen terör örgütünün
önemli isimlerinin aksine, "eylemi kınadıkla-
ruu ve terörü lanedediklerini" söylediler.
îstanbuFdakJ saldınlarla ilgili 39"u tutuldu
69 sanığın yargılanmasına dün devam edildi.
istanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki du-
ruşmaya, tutuklu sanıklardan lsmail Duru,
Mehmet Hdvaa Mustafa Atiıhan. Şükrü Ha-
kan \lgit, Halil Ökçe. Ahmet Demir, Ramazan
Tahta, Nurettin Gündüz, Servet Özean, Hüse-
yin Suat Öz ve Abdühnenaf Dağaç katıldı.
Silahları kâr amaçlı almış!
Duruşmada ifade veren sanıklardan Şükrü
Hakan Yiğıt, Seyit Ertul'un evınde bulunan 5
Kalaşnikof ve 1100 merminin kendisine ait
olduğunu kabul ettı. Ancak, silahlan 2003 yı-
Iında 2 bin 500 Euro karşılığında satın aldığı-
nı ve amacının yeniden satıp kâr etmek oldu-
ğunu savundu. Sanık Ismail Duru, "cannbom-
balardan" Feridun Uğurhı ile dini bir seminer-
de "Yaar" olarak tanıştığını belirttı. Patlama-
lardan 1 ay önce de Uğurlu'nun baldızı Zeh-
ra Mallı ile evlendiğini ve Uğurlu'nun düğün-
lerine gelmediğini ifade eden Duru, Uğurlu'yu
en son patlamalardan bir gün önce yanlannda
kalan eşi Ayşe.Malh ve çocuklannı almaya gel-
diğinde gördüğünü söyledi. Uğurlu ile örgüt-
sel bir bağlantısı olmadığını savunan Duru,
"Eylemleri sizler gibi ben de televizyonlardan
ögrendinT dedi. Orgüte maddi yardunda bu-
lunmakla suçlanan Mehmet Helvacı da hak-
kındaki iddialan reddetti. Helvacı, "Süleyman
Uğurlu zor durumda olduğu için 500 mark
borç verdim. Paramı vermek için Süleyman
Uğurlu beni Feridun Uğurlu'nun düğününe
davetetti.Ancak,buradada paramıalamadım"
diye konuştu. Şükrü Hakan Yığıt de. Çeçen-
lere yardım etmek için savaşa katılmaya karar
verdiğini, ancak bu sırada ateşkes sağlanması
nedeniyle gidemedığini söyledi. Daha sonra eği-
tim kampına katılmak için Afganistan'a girti-
ğini belirten Yiğit, şöyle devam etti: "Dahason-
ra Türldye'ye döndüm. Afganistan'da tanışo-
ğını Salih Turan ile Türkiye'de de görüştüm.
Salih bana. 'Bu kamptara referanssızgidflemez.
Gitmek isteyenler varsa ben referans olurum"
demişti Bendegftmekisteyenlerebunuüettim."
Dudayevi tanıyan İlk Türk'
Sanıklardan Hüseyin Suat Öz de Ceçen asıl-
lı olduğunu belirterek yıllarca Kafkas dernek-
lerinde yönetim kurulu üyeliklerin de bulun-
duğunu ifade etti. Öz, "Çeçenistan'a >'ardun
için Konya'da etkinlikler düzenledik. Bu y^ar-
dımlan da Çeçenistan'daki üst düzey görev-
lüere tesüm ettim. Dudayev ile tanışan ilk Türk
benim" dedi. 7 sanık, Topluma KazanduTna
Yasası'ndan yararlanmak istediğini belirtirken
sanıklann tahliye talepleri reddedildi.
Abdullah Öcalan, Leyla Zana'nın Avrupa Parlamentosu'nun verdiği banş ödülüne layık görülmesine sitem etti
Imralı-Brüksel hattında ödül kavgası\urtHaberteriServisi-PKK/KONG-
RA GEL iç savaşa doğru giden bir bö-
lünme yaşarken, örgüt AbdullahOca-
lan ile LeylaZana arasırıda yeni bir tar-
nşmanın dönemecine giriyor. Zana'nın
Öcalan'ın aksi karanna karşın Avru-
pa Parlamentosu'nun Shakarov Insan
Haklan Ödülü'nü alacağını açıkla-
ması "Yeni bir böiünme mi" sorusu-
nu akla getiriyor.
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) in-
san haklan ve demokrasi alanında fa-
ah'yet yürüten kişilere verdiği ve Ley-
la Zana'ya 1995 'te layık görülen Sha-
karov Insan Haklan Ödülü, AvTupa'da
yaşayan kocası Mehdi Zana'da bulu-
nuyor. O dönemde cezaevinde olduğu
için ödülü almaya gidemeyen Zana,
ikinci kez AP tarafindan ödüllendiri-
lecek olmanın heyecanını yaşıyor.
AP, Zana'yı 13-14 Ekim tarihleri
arasında ödülü almak için bekliyor.
Güneydoğuda eski DEP'lilere yakın
kaynaklann derlediği bilgilere göre
Zana, eski milletvekilleri Hatip Dicle,
Orhan Doğan ve Setim Sadak'la bir-
Abdullah Öcalan
• Avrupa Parlamentosu, Leyla Zana'yı
1995 'te yerdikleri Shakarov însan
Haklan Ödülü'nü alması için 13-14
Ekim'de Brüksel'e bekliyor. Ancak
Abdullah Öcalan aylar önce avukatlarıyla
yaptığı görüşmede, ödülün Zana'yı
kullanma amacı taşıdığını, bu nedenle
eski DEP milletvekilinin bunu
reddetmesi gerektiğini söylüyor. LevlaZana
likte ödülü ahnayı düşünüyor. Ancak
Zana'yı ürküten bu^ sorun bulunuyor.
Abdullah Öcalan aylar önce avukatla-
nyla yaptığı görüşmede, ödülün Zana'yı
kullanma amacı taşıdığını, bu neden-
le eski DEP milletvekilinin bunu red-
detmesi gerektiğini söylüyor.
Öcalan'ın, cezaevinden çıkmadan
önce Zana'nın konumuyla ilgili gö-
rüşleri biliniyor. Öcalan. Zana'yı Av-
rupa da Brüksel nezdinde bir temsilci
gibi görevlendirmeyi istiyor. Bu konu-
daki göriişterini avukatlan aracıhğıy-
la KONGRA GEL yönetıcılerine du-
yuran Öcalan, Zana'dan Avrupa'daki fa-
aliyetleri konusunda çok şey bekledi-
ğini de vurguluyor. Öcalan, avukatla-
ra sık sık, "Le>1a görevlerine sahip çık-
sm" uyansı yapıyor.
Konu, Zana'ya verilmesi düşünülen
ödüle gelince Öcalan bunu Nobel Ba-
nş Ödülü olarak niteliyor. Aslında Za-
na, Shakarov Ödülü'nü almayı bekli-
yor. Konu Imrah'da gündeme geldi-
ğinde Öcalan geçmiş aylarda "bir kah-
ramanve >iğitkadın" olarak gösterdi-
ği Zana için şöyle bir değerlendirme
yapıyor: "Cezaevlerinde sadece Leyla
değiL binlerce mahkûmumuz var. Ay-
nca hepsi de suçsuz... Onun derdi fark-
h. Le\1a'\ı bunun için isthorlar. Leyla
dürüsttür. Doğru bildiği yolda gider.
Ama kültürü zayıf, dUedikleri gibi kul-
lannıak isterler."
Öcalan'ın sözleri, onun aslında çok
öne çıkardığı Zana'mn popülaritesin-
den giderek rahatsız olduğunu da dı-
şa vuruyor. Öcalan avukatlanna ken-
disi dururken Zana'ya ödül verümek
istenmesine şu sözlerle sitem ediyor:
"Leyla'ya Nobel Banş Ödülü'nü ver-
mek istiyorlar... Banş mücadelesini en
çok benim \ıirütmeme ragmen neden
bana bir şey demiyorlar?.. Leyla'yı
KüıUere h'der yapmak isti>orlar. Bu
yüzden beni öldürtmek istiyorlar."
Öcalan avukatlan aracığıyla Za-
na'mn bu ödülü reddetmesini ve Av-
rupa'da örgüt üzerinde oynanan oyu-
nu bozmasını istiyor!..
PKKJXONGRA GEL üzenndeki
hâkimiyetini elden bırakmak isteme-
yen Öcalan'ın bu sözleri Zana'ya bir
uyan niteliği de taşıyor. Leyla Zana
cezaevı arkadaşlanyla birlikte bu ödü-
lü almaya giderse PKK KONGRA
GEL içinde yeni bir tartışma yaşana-
cağı görülüyor. ABD'nin PKK'yi si-
yasal yollarla bölmeye ve zayıflatma-
ya çahştığı bir dönemde, Kürt örgüt-
leri içinde öne çıkmaya çalışan Za-
na'mn Avrupa'dan banş ödülüyle dön-
mesi, KONGRA GEL içinde yeni bir
savaşın habercisi olacağı anlamına da
geliyor.
AVRUPA'DAIV
GÜRAY ÖZ
Tarihin En Büyük
Komplosu
Tarih komplolarla gelişmiyor. Büyük liderler de
belirlemiyor tarihi. Bazen gelişmeyi hızlandırabili-
yor, rotasını değiştirebiliyor, yol açabiliyorlar. Ba-
zen de küçük liderleri öne süren çeteler tehlikeli
bir şeklide etkin olabiliyorlar. Dünyamızın bugün-
kü haline bakınca onlann daha ağır bastığını bile
söyleyebiliriz. Uygun zamanları, uygun adımlarla,
uygun adamlarla kullanabiliyor, tarihin hızlanma-
sına acımasız cinayetlerle vesile olabiliyorlar.
Tarih hızlanıyor ve milyonlarca insan bu hızın al-
tında kalıyor.
Onlan yakalamak ve tarihin kitabına yazmak zor-
dur. Parçaları birleştirmek, bir dedektif gibi iz sür-
mek gerekiyor. O kanlı iz bir süre sonra orada bu-
rada kendini gösteriyor, mozaik tamamlanıyor,
yap-bozda çirkin bir surat beliriyor.
Geç kalmamak, izleri soğutmamak, komployu
zamanında deşifre etmek kolay iş değildir. Kanlı
izin sahipleri oıialığı hızla toplarlar. Deliller karar-
tılır. Bir bakarsınız ünlü "Carly Groub"ur\ internet-
teki sayfası, ikiz kuleler yerie bir olur olmaz yok olu-
vermiştir. Kalabalık Bin Ladin ailesi, yasaklanmış
uçuşlara rağmen özel ızınle ABD sınıriarı dışına çı-
kartılmıştır. Üniü Bush ailesi ile ünlü Bin Ladin ai-
lesinin ortaklığının izleri böylece "silinmiş", geriye
doğru bir temizliğe girişilmiştir.
• • •
Ama pislik her zaman iz bırakır.
Her şeyi nasıl gizleyeceksin? O kadar çok pis iş
yapmışsın ki, birini temizlesen öteki bir başka kö-
şeden kendini gösteriyor.
11 Eylül'ün yıldönümünde bir başka iz Bosna'da
boy gösterdi.
Daha doğrusu gazete sayfalannda, araştırma
raporlannda öyle duruyordu da, inatla araştıran bir
gazeteci, parçalan birieştiriverdi. Jürgen Elsaes-
ser, aynntılara düşkün ve inatçı bir gazeteci. Ona
yön veren ise neyi aradığını biliyor olması.
• • •
Bin Ladin ailesinin Bush ailesi ve neocon'laria
"eskimiş" ticari ortaklığı artık gizlenemiyor. Gizle-
nen bu ortaklığın ne kadar sürdüğü ve neden, eğer
bozulmuşsa, bozulduğudur. Yeni belgeler işbirii-
ğinin çok ama çok uzun sürdüğünü gösteriyor.
Belgeler, Usame bin Ladin'in 1993'te Bosna'da
ABD ile işbırliği yaptığını. Aliya Izzet Begoviç'le
görüştüğünü göstenyor. Belgeler, ikiz kuleleri vu-
ranlann stajlarını Afganistan'da ve Bosna'da yap-
tıklannı kanıtlıyor. Belgeler ikiz kulelere saldınyı
planlayan en önemli iki kişinin, Şeyh Muhammed
ile Bin el Shib'in, ölü ya da diri, ABD'nin elinde ol-
duğunu ve herkeslerden saklandığını gösteriyor.
El Kaide, Bosna ilişkisinin neden ısrarla gizlendi-
ği de saklanabilir bir şey olmaktan çıktı. Çünkü Bos-
na'daki işbirliği, El Kaide ile ABD'nin inkâredilme-
si mümkün olmayan ortaklıklanndan biridir.
Daha sonrası ortak değilse.
Şimdi soru, ikiz kulelere saldınya kadar CIA ve
FBI'ın kontrolünde olduklan kanıtlanan teröristle-
rin bu büyük işi nasıl yapabildikleridir.
Herkesin merak ettiği isimlerden ikisi Bin el Shib
ile Halid Şeyh Muhammed'dir. 80'li yıllarda Afga-
nistan'da Sovyet biriiklerine karşı savaşıyorlar. Si-
lahlar ve eğitim ABD'den geliyor. Şeyh 1983'ten
1986'ya kadar ABD'de eğitim görüyor. 1993'te
Dünya Ticaret Merkezi'ne ilk saldın denemesine
kadar El Kaide ile bir bağlantısı olmadığını ABD kay-
naklan açıklıyor. llişki bundan sonradır. Şeyh özen-
diriyor, eğitiyor ve Bush ailesinin eski ortağı Usa-
me ile bağ kuruyor. Bütün bunlar ABD belgelerin-
de yer alıyor.
Şeyh ve Bin el Shib, 11 Eylül'den sonra Kara-
çi'de tutuklanıyorlar. Şu anda ABD'nin elinde ve
sağ olduklan varsayılıyor. Ama ABD bu önemli ta-
nıklan hiç kimseye göstermiyor. Almanya'datutuk-
lanan, El Kaide bağlantısı olduğu öne sürülen ve
yeterii kanıt bulunamadığı için mahkûm edileme-
yen Mutasaddık'ın davasında sorguya çekilme-
lerine izin verilmiyor.
Alman yargıç bir hayalet olduklannı düşünüyor
Bin el Shib ile Şeyh'in.
Şimdi sıra bildiğimiz gerçeğin kanıtlanmasına
gelmiştir. ABD'nin anlı şanlı istihbarat örgütü CIA,
11 Eylül teröristlerini sonuna kadar izlemiştir. Izle-
mekle kalmamış büyük bir ihtimalle aralanna ken-
di adamlannı da sokmuş, onlardan kimilerini ka-
zanmıştır. Cevabı bilinmeyen soru, CIA'nın neden
saldınyı önleyemediğidir. Sır buradadır?
Peki bu, "Allah'ın bildiğinikuldan saklamak" ol-
muyormu? Böylesıriara "herkesin bildiği sır" de-
miyortar mı?
e-posta: guray.oz " cumhuriyetcom.tr
Muş'ta 6 yük vagonu zarar gördü
Demiryoluna
bombalı saldın
MUŞ (AA) - Muş'ta
demiryoluna yerieştiri-
len bombanm patlama-
sı sonucu askeri malze-
me taşıyan trenin 6 yük
vagonu zarar gördü.
Edinilen bilgiye gö-
re, Muş'a 30 kilomet-
re uzaklıktaki Kurt ile
Kale istasyonlan ara-
smda raylara yerleşti-
rilen bomba, Elaağ'dan
Tatvan'a gitmekte olan
52862 sefer sayılı yük
ve yolcu treni geçerken
patladı. Patlamada, yol-
cu vagonlannda her-
hangi bir hasar meyda-
na gelmediği, ancak
sonraki 7 yük vagonun-
dan 6'sımn zarar gör-
düğü öğrenildi. Demir-
yollan Genel Müdür-
lüğü'nden yapılan ya-
zılı açıklamada, Ela-
zığ-Muş arasmda çalı-
şan karma treninin Kurt
ile Kale istasyonlan ara-
sında 230. kilometre-
de raylara yerleştirilen
bombamn patlaması so-
nucu 6 vagonunun ray-
dan çıktığı belirtildi.
Askeri malzeme
tasınıyordu
Olayda ölen veya ya-
ralanan obnadığı, ray-
dan çıkarak zarar gö-
ren 6 vagonda ise aske-
ri malzemenin taşındığı
kaydedildi.
Kalblnizi Koruyun
TÜRK KALP
19 Mayıs Cad. No: 8 Şjşli/lstanbul
Tel: (212) 212 07 07 (pbx) (10 hat)
Faks:(212)212 68 35