18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 AĞtlSTOS 2004 PAZARTESİ CUMHURtYET SAYFA 17 Sorunu başından atmakC HP Genel Sekreter Yardırncısı Oğuz Oyan, CHP Grup Danışmanı Fikret Gülen velçişleri Ba- karhığı Başkontrolörü Deniz Sayın'ın katkılanyla Cu'nhurbaşkanı'nın veto ettiği Kamu Yönetimi Ter>el Yasası'na ilişkin bir rafxx hazıriadı. Crıce, titiz bir çalışmanın ürünü olan rapordan birtaç soru: "y erel yönetimlere yeterii Ikaynaklaraktanlma- yacaksa hizmetin yeniden d&ğıtılmasının bir an- lam olabilecek midir? Hizmeti kimin verdiğinden önca, hizmetin var olabilmesi önemlidir. Var ol- mar&n kaynaklar nedeniyle war olmayan hizmet- ler'r, yerel ile merkezi yönetimler arasında nasıl dağhlacağı konusu, boş şeyterle uğraşmaktan baş- ka lir şey olabilir mi?" Rapordan bir başka saptama: Genel bütçe ver- gı gaJirlerinin yüzde 6'stnı ala-n belediyeierin pay- lann, Anayasa Mahkemesi'nin iptaline karştn 2003 ve 2304 bütçelerinde yüzde 5'e indirmekte ısrar- lı oiailann "ademi merkeziyetçi-yerelyönetimci" bir ıctidar olarak pazarlanması "iç ve dış serma- yenn ve onun denetimindeki medyanın ideolo- jik regemonyasrna örnektir. Rapor, bir konuda daha iddialı. AKR sözde re- forrr ile "kamu hizmetiüretermeme sorununu ba- şınoan atma" niyetinde: "Büyük vaatlerle seçim katzanan iktidar parti- si,henüzikiyılıbulmayanbirfktidardeneyimiso- nucında çözemediği sorunlaraltında ezilmeye baş- lamş, IMF'nin sıkı maliye p&litikası kıskacından kurtulabilecek siyasal iradeyet -kendigizli günde- minıgerçekleştirmekiçin dış desteği vazgeçilmez görcûğü için- sahip olmadığısıı göstermiştir. İkti- darpartisinin altematifbirekonomikpolitikası da bulunmamaktadır. Bu nedenle*yakın gelecekte ka- mu hizmetlerini faizJborç ipoteğinden kurtararak bunlara yeterii kaynak sağlamaya gücûnün yet- meyeceğinin hesabını yapmaktadır. Nitekim, ik- tidann üçüncü yıl bütçesi, önceki yıllann bütçe- lerim bile aratacak bir sıkılıkta gözükmektedir. Bu koşullarda, dipten gele*n yeni bir dalgayia siyasetsahnesinden silinmemek vezaman kazan- makiçin iktidar partisi kamu hizmeti sorumlulu- ğunu üzerinden atmaya yönelmektedir. Merkezi kamu yönetimini büyük ölçüde tasfıye etme ni- yetinin ardındaki nedenlerden biri budur." Her olayın üstüne "demokratikleşmedir" diye hoppala dalan uçuklar, bu raporu mutiaka okumalı. ISIK KANSU IMF'sizlik sempozyumuUlusal Sanayici ve Işadam- ları Derneği (USİAD), eylül ayında, yapılması gerekeni yapmaya haarlanıyor. Izmir'de Türkjye Çıkjşını Anyor" adı al- tında bir ulusiararası sempoz- yum düzenleyecek... USİAD Bildiren Dergisi Ge- nel Koordinatörü Elçin Alp- tekin, sempozyuma IMF'den yolunu ayınp "başaran"\ar- dan, Malezya'dan, Rusya'dan, Venezüella'dan, Brezilya'dan, Arjantin'den yetkililerin çağn- lacağını söylüyor "IMFileyola, iç ve dış borç miktanmızın gayri safi milli hası- lamızla yüzde 55'e ulaştığı kritik eşiğe geündiği gerekçesiyle çı- kıldı. 57., 58. ve 59. hükümetle- rin kayıtsız şartsız IMF reçetesi- ni uygulamasına rağmen gelinen nokta, gayri safi milli hasıla- mızın üstüne çıkan (yüzde 105) iç ve dış borç toplamı- dır... Gerekçe ile taban tabana zıt sonuç oluşturan hastalıkkar- şısında çaresiz kalan, hasta- lığı arttıran doktoru, reçeteyi sorgulamak gerekmez mi?" Izmir'de düzenlenecek sem- pozyumda, "IMF'siz olunca ne oluyor? Borçlan ödemek için IMF gerekli mi, şart mı? Borçluysak IMF kader mi?" sorulanna yanıt aranacak. Alptekin, "Eylülde Izmir'de buluşalım" diyor, Türkiye'nin ba- şan öyküsünün ipuçlarını birlikte bulabilmek için... Dil ve Tarih Coğrafya Fakülte- si'nin binasının üstündeyazar Ata- türk'ün "Hayatta en hakiki mür- şit ilimdir" sözü. Fakülte binası, genç Cumhuri- yet'ten bugünün gençlerine ka- lıttır. O yûzdendir ki DTCF Deka- nı Prof. Dr. Necdet Adabağ, bi- nayı gençleştirme karan almıştın "DTCFana binasının restoras- yon çalışmalan için verilen müca- dele sonuç getirdi ve 2 trilyon 600 milyar lira tutannda bir kay- DTCFden atak naksağlandı. Restorasyon çalış- malan kısa sürede başlayacak." Içi de yenilenecek DTCF'nın. Kütüphanede bulunan 15 bin cil- de yakın elyazmalannın künyele- ri çıkanlıyor, bilgisayarortamına ak- tanlıyor. Yazmalar, nem ortamı ayarlan- mış odalarda, cam dolaplarda ko- runmaya alınacaklar. Başka? Bölüm programlan, Avrupa Bir- liği'nin "Erasmus-Sokrates'uyum prDgramı çerçevesinde yenileni- yor. Bir edebiyat fakültesinin ol- mazsa olmazları, örneğin "Latin- ce, sanat tarihi, sanat felsefesi ve çeşrtli tarih dersleri" zorunlu olu- yor, seçimlik derslerinin sayısı art- tınlıyor... Dekan Adabağ'a göre, tüm bu çabalan gölgeleyen tek bir olgu var 500 öğrenci için tasarlanan fa- kültede 7 bin öğrencinin eğitim görüyor olması... ÇALIŞANLARIN Fındık yangını AKP iktidara gelir gelmez özellikle "fındık" konusu uze- rinde çok duyariı davranmış- tı. Bu yakın ilgiyi, fındık tüc- carı olan AKP kurucuların- dan Cüneyd Zapsu'ya bağ- layanlar olmuştu. Zaman geçti, fındık unu- tuldu. Hem de nasıl... CHPmilletvekiliGürolEr- gin'in belirlemelerine göre, bu yıl yaşanan don olayı fın- dığı tam anlamıyla vurdu. özellikle 500 rakımın üzerin- deki bahçelerde fındığın sür- gün ve yaprakları, çotanak taslağı ve tomurcukları he- men hemen tümüyle yandı. Felaketin Türkçesi "2005- 2006 yıllannda fındığı unu- tun" demeye geliyordu. Gü- rol Ergin'in ifadesiyle durum şuydu: "Uğranan zarar çok bû- yüktür. Yalnızca çiftçiyi de- ğil, bölgenin esnafıyla, tüc- carıyla, işçisiyle tüm halkını perişan edecektir. Bölgenin 2004 yılı için olası zaran 500 ila 800 trilyon lira olarak tah- min edilmektedir." Ergin, fındık üreticisine de- kar başına en az 200 milyon lira telafı edici ödeme yapıl- masını, düşük faizli kredi ve- rilmesini öneriyor, fındıktan kesilen ve 1.5 milyar dolara ulaşan fonun üreticinin za- rannı karşılamak için kullanıl- masını gündeme getiriyor. AKP, doğa) afet sayılması gereken bu olay karşısında ne mi yapıyor? Ne yapacak? Seyrediyor. KİM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicakia turk.net SORULARI/SORUNLARI YILMAZŞİPAL Erginlik, Evlenme, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Yaşı (1) Küçüklerin "özdolarak'' korunması, yaşına ve "gûcöneuy- nuç r an işlerde" çalıştınlmaması anayasa gereğidir. Yasalarla, çocuklann çalışma yaşı, çalışma koşullan ve sosyal güvenlik haklan belirlenmiştir. Gerçekte anayasanın öngördüğü "ko- ruma ve koDama" görevi ve yasalann getirdiği "haklar v« uy- guiamalar" nedir ve ne denli yerine getiriLmektedir? Yasalarda, "ErgüıMk yaşı, evlenme yaşı ve çabşma ve sosyal güvenlik yaşı kaçûr?" sorusunun yanıtını yasalarda arayalım. A) Erginlik yaşı: 8 Aralık 2001 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 4721 sa- yılı Türk Medeni Kanunu'nun (Türk Yurttaşlar Yasası) 11. mad- desinde "ergmük" yaşı belirlenmiştir. "Erginlik on sekiz yaşm doMurutmasıyla başlar. B) Evlenme kişhi ergin kılar." Evlenme yaşı: Türk Yurttaşlar Yasası 'nın 124. maddesi evlenme yaşını be- lirler: "Erkek veya kadm on yedi yaşını doldurmadıkça evlene- mez." '•Ancak, hâldnı olağanüstü durumlarda ve pek önemU bir se- beple on aln yaşını doldurmuş erkek veya kadmm e\1enmesi- ne izin verebflir.(...)'' C) Seçme yaşı: 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütük- len Hakkında Yasa'nın 6. maddesine göre: On sekiz yaşını dolduran her Türk vatandaşı seçme ve hal- v .oylamasına katılma hakkına sahiptir. İ)) Çalışma yaşı: Iş Yasası yönünden: 4857 sayılı Iş Yasası'ıun "Çahşürmayaşıveçoculdarıçalış- arma yaşuıa" ilişkin 7. maddesine göre: "On beş yaşını doldurmamış çocuklann çabşünlması ya- saliır.AiK^ondörtyaş^mdokluiTnuşvçiIkö^retiıninitamam- lanış olan çocuklar, bedenseL zihinsel ve ahlaki getişmelerine ve eğitime devam edenlerin okullanna devamına engel olma- yacak hafif işlerde çabşnnlabilhier. (_) Temel eğhimini tamamlamış ve okula ghme>en çocukla- rm çabşma saatieri günde yedi ve haftada otuz beş saatten faz- la •lamaz. (.„) Okula devam eden çocuklann eğitim dönemin- deld çalhşma süreleri eğitim saatieri dışmda kahnak üzere en faia günde iki saat ve haftada on saat olabilir. (...)" ^857 sayılı Iş Yasası, 18 yaşından küçüklere "Yervesu al- tnda çahşürma yasağtn ve "gece çahşnrma yasağı" getirmiş- tir "'asanın 72. maddesi ile "Maden ocaklan ile kablo döşeme- â, -ianalizasvon ve tünel inşaaü gibi >erahinda veya su atnnda çakşüacak işlerde on sekiz yaşmı doldurmamış, erkek ve ka- (tnlann çahştinlması" yasaklanmıştır. ş Yasası'nın 73. maddesine göre: 'Sanayiye ait işlerde on sekiz yaşını doldurmamış çocuk ve şeıç işçilerin gece çahştmlması yasaknr." uıayasanın 50. maddesi "Küçülder ve kadmlar ile bedeni veruhsal yetersizliği" olanlann, çalışma koşullan yönünden "•«el olarak" korunması gerektiğini vurgulamıştır. Ancak, y^aananlar anayasada ve yasalarda öngörülen koşullarla çe- lişnektedir. Çalışma yaşamında, çocuklar ve kadınlann çoğu Icc "ucuz bir işgûcü" olarak görüldüğü kanısındayız. HARBÎ SEMtHPOROY semihporoyayahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 9Ağustos ictctc.munUaz-arikan.com SINGAPUR BAĞIMSIZ... 1965'TE BU6ÜU,SİN64PUR S^Ğ/US/ZLfS'fJ/ 'L4N ETMİŞTİ. 6ÜNEY0OĞU ASM'DA, AA4LAKM H4- R/MADAS/'N/N UCt/AfM SULUHAN BU 4OA ÜL- evg£S/He>£K/ KÜÇÜK AMtAKLA 62O km3 'I>İK. ÖZGÜM AOI " (ASIAH K£fJT) OiAN AM, 13. YÜZYtL gÇ RtNPA, /A/G'Lte £ÖWÜRG£CİLİ<ŞİNİN MŞRKSZ- Le&İNDEN e/G' PURUMUÜA GELMİÇTİ.E.PÛN- YA SAIŞAÇt SIBASINPA JAPOU İŞ6AUNE UĞISA- AN SİNGAPUR, <3£3'TE, MALEZYd'UfN BtG. PA&ÇASl OLMUS; 4NG4K. Su U2UN SÜGMBMİŞ- Tİ. BİR ttfttAA/PUML* B/tĞtMSt2LIĞtNA KAVü- siHGAPug.,30 YfL sü/zeyte, Ş UAN VEW(SOLPA) LiOERLiS/NOe TEK SIK.I BİR- SÎSTEMl-E yÖN£TtLMİŞTİ. KAHRAMANMARAŞ 1. ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ'NDEN 2004/417 Davacı Bağ-Kur Genel Müdürlüğü vekili Av. Mesut Karslıoğlu arafından davah Adil Demirci aleyhine ikâme edilen rücuan taz- ninat davasının yapılan yargılaması sırasında. Mahkememize ait işbu dava dosyası davacı vekilinin adresinde emyızi nedeniyle yargıtay incelemesine müteakip bozulmakla nahkememize iade edilmekle, dosyanın yukanda belirtilen sıra ayısına kaydı yapılmıştır. Davalının ise yapılan tüm araştırmalara rağmen adresi tespit dilemediğinden davalının bozma üzerine yeni duruşma günü ılan 5.10. 2004 günü saat 10.45'de mahkememizde hazır bulun- nası veya kendisini vekille temsil etmesi aksi takdirde davanın okluğunda yapılarak dosyanın karara bağlanacağı hususu ilanen ;bliğ olunur. Basın: 36226 Cumhuriyet k 1 t a p 1 IRAK BATAKLIĞINDA TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİ Mustafa Balbay Türk-Amerikon ilişkilerini derinlemesine inceleyen, uzun yıllann iniş çıkışlarını kifapbştıran pek çok tarihçimiz, araşfırmacımız, yazarımız var. Ben iki ülke ilişkilerini uzun zaman diliminde irdelemek yerine sadece Irak olayı çerçevesinde ve bir yıilık zaman diliminde yaşananları konu ettim ÇH Pazartama A.Ş. T6rtoc«gı C»d. No-39/41 34334 Cağaloğlu-fttaniml Tel:(0212) 514 01 96 Faks:(0212) 514 01 95 TjT Cumhuriyel L ^ . ^ k 1 t « p 1 a r ı BİR CUMHURİYET DÜŞMANININ PORTRESİ M. Emin Değer Yada Fethullah Gülen Hocaefendi'nin derin misyonu Ç4 A.Ş. TSrkocağı Cıd. No:39/41 34334 C i t o ğ l b l Tel:(0212) 514 01 96 Fıks:(0212) S14 01 95 SAGNAK NtLGÜN CERRAHOCLU ROMA - Çarşambagecesi bir "SMS" aldım. "Re- pubblica'da yann dizim başlıyor... 'Lepanto' üzeri- ne... Paolo Rumiz" önce Rumiz'i anlatayım size. Istanbul'a her sefe- rinde akla hayale gelmedik yollarla ulaşan bir gaze- teci Paolo Rumiz. llkinde kışortası göçmen isçilerle Bertın'den tren yoluyla gelmiş, karlar altında keşfet- tığı Istanbul'a hayran kalmıştı. ıkincisinde seçtiği araç "bisiklet" oldu. Günde 6-8 saat pedal çevirerek Tri- este-lstanbul arasını (2100 kilometre) 17 günde kat eden gazeteciye o zaman sormuştum: "Niye herkes gibi havaalanından biruçağa atlayıp gelmiyorsun?" "Havaalanlan birbirine benziyor" demişti o za- man: "Ülke, iklim, kültür, din, coğrafya değiştirdiği- ni anlamıyorsun. Seyyahlıkfarklı birşey. Seyyahiçin önemli olan vanlan yer değil, kat edilen yolun ken- disi" "Repubblica"nın -"on the road"- yol üstünde iz süren "seyyah gazetecisi", bu kez de kendisine "Le- panto- Inebahtı "yu hedef seçmiş... Istanbul seferlerinden birinde Armada Oteli'nin Sultanahmet ve Ayasofya minarelerine bakan tera- sında, kendisiyle uzun uzun "lnebahtı"dan söz etti- ğimizi hatırlıyorum. "/neöa/Jö"nın Avrupa'da hâlâya- şayan, canlı birefsaneolduğunu; "uygartık çatışma- sı" tarihinde bir "milat" oluşturduğunu; Akdeniz'de Türkler üzerinden geçen bir "duvar" çektiğini ko- nuşmuştuk. Rumiz şimdi işte bu "duvar"\ araştırma- ya koyulmuş. Ve bu kez de "Tretartanıghe" "Üç Kaplumbağa" isimli 12 metrelik bir yelkenliğiyle Ve- nedik'te "AAse/?a/e"den (Tersane ve Silahhane) yola çıkmış. "San" renklerie işaretlenmiş Osmanlı üsleriyle ("fer- mızı") Venedik üslerini gösteren eski bir harita almış eline. Papa V. Pio haçlılarının 433 yıl önce izledigi guzergâhı (Dalmaçya'da PolaZara, Split, Raâusa, Du- razzo, Korfu ve Korint Körfezi'nde nihayetlnebahtı) koy, koy takip etmiş: "Yol boyu Lepanto 'dan geriye ne kalmış? TürkJerin 'kara efsanesi' Katolik Avrupa'nın bilincinde nasıl kök salmış?" "Repubblica" yazannın yanıt aradığı soru bu... Efsanenin başlangıç noktası: 'Kıbns'... Dört gündür gazetede -tam sayfa- devam eden di- zi henüz bitmedi ama işte size bugüne kadar çıkan bölümlerden ilginç birkaç nokta: Viyana kuşatmasından yaklaşık 1 yüzyıl önce Av- rupa'da Türklere karşı kazanılan ilk büyük zafer olan "Inebahtı Savaşı", "Kıbns" yüzünden çıkıyor. II. Se- lim Kıbns'ı aldıktan sonra Venedikli Vali Marcanto- nio Bragadin'ın derisini yüzüyor... Buna kızan Ve- nedıkliler Papa ile birleşip Osmanlılara karşı devasa bir "haçlı ordusu" duşturuyoriar. "4saatte30binölü*\te tarihin en kanlı çatışmalanndan biri olarak hatırlanan savaşı, Rumiz "Doğu'nun Trafalgar"\ diyetanımlıyor. Bu "tarihiarka plan" üzerinden "günümüze kalan- /a/7"araştınyor. Seyahatin başlangıç noktaa venedik'i 'Herşeybu- rada Türkleri çağnştınyor"^diye anlatıyor Rumiz: "Mü- zelerdeki tablolar, Osmanlılann 'Canal Grande' üze- rindeki ticaret noktalan... kıyının hemen öte yanıymış gibi bizi Istanbul'a götürüyor... San Marco Kilise- si'nin çan kulesi bile, Istanbul minarelerinden yük- selen ezan seslerine meydan okumak isteyen bir ya- nıt gibi sanki. Balıkçılann sesleri Venedik vapuıian, Haliç'tekilerle tıpa tıp aynı... Boğaz; Venedik'te Ca- nal Grande'de başlayan bir nehrin Karedeniz'e açı- lan sonu gibi... 'Mamma li turchü' (Tannm Türkler ge- liyor efsanesi) bizi bu kadar ürkütüyorsa Türklerden niye bu kadar iz varpeki?.. Uygariık çabşması böy- le tuhaf bir şey işte..." "Tarih denizinde yolculuğa çıkan" gazeteci; Vene- dik donanmasının San Marco açıklanndan start al- dığı "SantAndrea Kates/"nin tepesinde hâlâ "Büyük Zafer" yazan bir plaket olduğunu söylüyor. "Büyük Zafer'le Inebahtı'nın kastedildiği o kadar açık ki" diyor Rumiz: "Isim ve tarih düşülmemiş. 'Inebahtı' Venedik'te telaffuzedilen, ağza alınan birsözcükdeğil. Ama herkes bu ithafla ne kastedildiğini biliyort" "Kutsal Ittifak" saflannda "sol eliniyitiren" Ispan- yol yazar Cervantes'in "Don Kişofu, Inebahtı dönüşü Dalmaçya kıyılanndaki "Curzola" Adası'nda kalenie aldığını anlatan gazeteci, okurtannı adım adım "kan- dan denizin kızardığı, oklardan güneşin karardığı 7 Ekim 1571 sabahına'götürüyor böyle. Asırtaröncestn- de değil de sanki dün yaşanmış gibi... Avrupa 433 yıldır çevıremediği bu sayfayı 2004 Aralık'ında bakalım çevirebilecek mi? Göreceğiz. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLMNSAĞA: 1/ Avşa Ada- sı'nın bir baş- ka adı. 2/ Ug- raş... Üstten sağa doğru eğik olan ba- sım harfi. 3/ 5 Osmanhlarda ortaokul düze- yindeki eğitim kurumu. 4/ TeUibalıkçıl... 9 Yemişlerin ye- nen bölümü. 5/ Ad- landırma. 6/Birşeyin 1 doğru olduğunu be- 2 lirtmek için yapılan 3 işaret... "Bursa'dabir 4 eski cami avlusu / 5 Mermer şadırvanda 6 şakırdayan—"(A.H. 7 Tanpınar)...Birrenk. 8 7/Yeşilırmak'ınantik 9 dönemlerdeki adı... Yayla ya da bahçe kulübesi. 8/ Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme... Dağ sırtlannda geçit veren çukur yer. 9/ Bir soru sözü... Alan Parker taraftndan sinemaya da akta- nlmış ünlü bir müzikal. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/Büyümeyi, gelişmeyi, metabolizmayı denetle- yen ve tiroit bezinden salgılanan hormon. 2/Halk dilinde soguk algınlığına verilen ad... Doğu Ana- dolu'da bir göl. 3/Tann ile şakalı, takılmalı bir söy- leyişle konuşur gibi yazılan tekke edebiyah şiir türü. 4/Geven otundan çıkanlan birtürzamk... Tav- lada "üç" sayısı. 5/ Anadolu'da kurulmuş eski uygariık... Nazipartisinin askeri polis örgütü... Bir cetvel türü. 6/ Olümsüz. 7/ Bildirme yazısı; me- saj... Asya'da bir ırmak. 8/Osmanlı devletinde en büyük yönetim birimi. 9/Düzenli olarak ekim ya- pılan arazi... Bir nota. H A §. A T •T E B A M E L E •A T E L IF | M IL E T 1 R | K A L IK O C | S E | A H •N 1 I1 A N | T T K A F E S •H TJ Y 1 s 1 •A R T F E zl •L T V A R
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle