Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 AĞUSTOS 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA
|\. I j I i I U Jx kultur(g cumhuriyet.com.tr 15
Ağustos ve EylüVde büyük ve küçük kedilerin gizemli dünyasında buhışacağız
Sinemada kedilerin görkemi• Sinemalanmız hayvan
dünyasının en güzel, en
zeki, en çevik yaratıklan
kedilerin ve onlann ata
akrabalan kaplanlann
başrolde olduğu filmlerle
şenleniyor. Bu göz
kamaştıran kediler birçok
kez yönetmenlere,
senaristlere,edebiyatçılar
a esin kaynağı oldular.
ASLI SELÇUK
Sinemalanmız Ağustos ve
Eylül'de hayvanlar dünyasının en gû-
zel, en zeki, en çevik yaratıklan ke-
dilerin ve onlann ata akrabalan kap-
lanlann başrolde olduğu filmlerle
şenleniyor: tki Kardeş'teki Sangha
ve Kumal, Şrek 2'deki Çizmeli Ke-
di, Kedi Kadın, Garfield Bu göz
kamaştıran kediler birçok kez yönet-
menlere, senaristlere,edebiyatçılara
esin kaynağı oldular. Jacques Tour-
neur, "Cat People" (Kedi tnsanlar
1942) adlı, dar bütçeli psikolojik ge-
riliminde yoğun bir kıskançlık, gözü
kararmış bir öfke sonucunda pante-
re dönüşen, daha sonra da yeniden
insanlaşan kadınlan anlattı.
Kaplanlardan yaşam dersl
Simone Simon'un başrolde oyna-
dığı bu gizemli dramdaki psikolojik
baskı. yetkin siyah-beyaz görüntü-
lerle aktanlmıştı. Ilk \ersiyondan
tam 40 yıl sonra Paul Schrader, De-
witt Bodeen'in özgün öyküsüne
bağb kalarak ortaya erotizmin baskın
olduğu bir korku-gerilim çıkardı.
Nastassia Kinski ve Malcolm
McDowell'ın iki kardeşi canlandır-
dığı bu ikinci çekimde (82) ilkine
oranla özel efektlerden daha çok ya-
rarlanılmıştı. Cinsel ilişki anında
pantere dönüşen bu rür beraberliği
yaşadığı kişiyi öldürmek zorunday-
dı, bu durumda en güvenli cınsellik
ancak akrabalarla yaşanabiliyordu.
Arthur Hilton'ın "Cat-Women of
the Moon''u (Aydaki Kedi Kadın-
lar'53) dünya uygarhğmdan 2 mil-
yon yıl ilerideki Ay'ın kedi kadınla-
nnın dünyaya egemen olma planla-
nm anlatan bir bilim kurgu çalışma-
sıydı. Üç boyutlu teknikle peliküle
yansıtılan bu ilginç çahşmada Ay'a
gelen dünyalılann gezegenlerine dö-
nerken kedi kadınlann roketi kaza-
ya uğratarak ele geçirmeleri,
tek kadın dünyalının bilincine
girip dünyayı istila etmeleri
başanlı bir görsellikle yansı-
mıştı. Norman Tokar'ın yö-
nettiği bir Disney yapımı
olan The Cat From
Outer Space"de
(Uzaydan
Gelen
Ke-
amacıyla bir fizikçiye dönüşür. Fi-
zikçinin eski sevgılisi
kedinin doğaüstü
güçlennin aynmı-
na
dL78)
bir kedi yö-
nettiği uzay gemisi anzalanınca dün-
yaya inmek zorunda kalır. Kedi, ge-
misini hemen onarmak ve uzay filo-
su ile olan randevusuna yetişebilmek
vannca da bahse girerek fizikçinın
sırtından kazanç yollan arar. Bir ba-
hisin ortasında veteriner kediyi yan-
lışlıkla uyutunca işler tümüyle kan-
şır Ralph Bakshi nın "Fritz The
Cat"i (Kedi Fritz/72) ise yetişkinle-
re yönelik bir çizgi film. Robert
Crumb'ın yarattığı Kedi Fritz çok sa-
yıda açık saçık, müstehcen, politik
durumlarla karşılaşır. grup seks par-
tilerine katılır. polisçe kovalanır, si-
yahilenn gettolanna girer, de\Tİmcı
motosikletlilerle takılır, yağmalama-
lara girişir. Andrew Adamson, Kel-
ly Asbury ve Conrad Vernon'un or-
taklaşa yönetimi "Şrek 2"deki çiz-
meli sarman kedi yaman mı ya-
man. Uzun siyah pelerini, koca-
man rüylü şapkası, dizme ka-
dar siyah çizmeleriyle peren-
deler atıyor. akrobatik göste-
riler yapıyor, Şrek'in yolda-
şı eşekle sürekli tartışıyor.
yeri gelince kendine acındır-
mayı başanyor. beklenmedik
anlarda bir tüy yumağı ku-
suveriyor. A. Adamson
kedileri çok sevdi-
ğinden bu yeni
kahramanı de-
vam filmıne
eklemış, onu
yaratırken de
maskeli
kahraman
Zorro'dan
esinlenmiş.
Seslendirme-
sini de böyle-
likle son Zor-
ro'da oynayan
Antonio Bande-
ras yapmış. Jean-
jacques Annaud,
tki Kardeş "te bizi
gerçeklerin içinden şiirli ve düşün-
dürücü bir hayvan destan ızletiyor.
Başrollerde büyüleyıci güzellikleny-
le ikı Bengal kaplanı, Sangha ve Ku-
mal var. Jenenkte ilk onlann admı
okuyoruz. ardından filmin adı, son-
ra da yönetmenin adı geliyor.
Bu sunuş Annaud'un onlara duy-
duğu saygı ve hayranlığın altını çiz-
me isteği. Bu güzelim kaplanlar film
süresince insanlara unutamayacak-
lan yaşam dersleri veriyorlar, bazı
kişiler algılasa da kımilerinin umu-
runda bile değil. Dünya popüler kül-
türünün baş kişilerinden şişman,
tembel kedi, 26'sını süren "Garfi-
eld". Peter Hewitt'in yönetimiyle
ilk kez beyazperdede. Yaratıcısı Jim
Davis onu özel bir hayvan diye ta-
nımlıyor. Gençler onun otoriteye ka-
fa tutuşuna, başına buyruk, bağımsız
bir kedi oluşuna, yetışkinler de uyku-
cu. tembel, bogazına olan düşkünlü-
ğünü bir anlamda kendileriyle öz-
deşleştırip Garfield'e bayılıyorlar.
Kedi Kadmların glzemi
Fransa"dan Hollyvvood'a transfer
olan Pitof un yüz milyon dolar büt-
çeli "Kedi Kadın"ında Halle Berry
üç ayn kadını canlandınyor, kadın-
lann bırden fazla yüze sahip olduk-
lannı, aynı anda seksi, zeki, güçlü ve
zayıf olabileceklerini vurguluyor. Pi-
tof çok gerçekçi bir film çektiğini,
Sharon Stone'sa filmde kan, küfür,
müstehcenlik olmadıgını, sansüre ta-
kılmayacağını. yönetmenin bazı şey-
leri çok ince bir yaklaşımla anlattı-
ğını, kimı sahneleri orada Dr. Freud
varmışçasına çektiğini söylüyor.
"Batman Returns"deki (Batman
Dönüyor. Tım Burton.92) Selina
Kyle'ın (Michelle Pfeiffer) ölüp ye-
niden dinldiğinde kedi kadın oldu-
ğunu, ılk "Batman"deki (Leslie
Martinson, 66) Lee Merriwether'in
canlandırdığı Kitka'yı da unutmaya-
lım.
Gerçek kaplanlann, kedilerin, ke-
di kadınlann, özel efekt-çizgi kedi-
lerin başanyla oynadığı komedi, ge-
rilim, serüven, dram, çizgi filmlerde
buluşmak üzere.
İZLEYİCİ CÖZÜYLE...
ERDAL ATABEK
Mahrem Şeyler...
kete sekreter olarak giren Sand-
rine, çalışkanlığı ve erkeklerin
flört isteklerine kayıtsızlığı ile
dikkat çeker. Bir süre sonra Nat-
halie de aynı şirkete büroda çalış-
mak üzere girer. Gözlerine kestir-
dikleri hedef, şirketin genel mü-
dürü Delacroix olur. Genç kadın-
lann çekiciliğine dayanamayan
genel müdür bir süre sonra, şirke-
ti ele geçirmek isteyen genç
Christophe için büyük bir açık
verir. Christophe, babasının şir-
ketini ele geçirmek istemekte a-
Film gerçekten etkileyici bir
striptiz sahnesiyle başlıyor. Bu
soluk kesici gösteriyi gece kulü-
bünde yapan Nathalie, yaşamda
bir şeyi çok iyi öğreniyor: "Er-
kekler ne isterse o oluyor, yaşa-
mak istiyorsan sen de bu kura-
la uyacaksın." Kulübün barme-
ni olan genç ve güzel Sandrine
de hayran olduğu Nathalie'nin
öğrendiği kuralı çok geçmeden
anlayacaktır. Kulübün sahibı,
Sandrine için bardaki hizmetleri-
nin dışmda da isteklerde buluna-
caktır.
• Fransız yönetmen Jean Claude
Brisseau, filminde birçok temayı
birden işlemeye kalkmış, sonra da
bunlan birbirine karıştırmış
iyi konu, sıradan
serüven
Buraya gelenlerin be-
ğendikleri kızlarla eğlen-
me haklan vardvr, burada
çalışmanın söylenmeyen bir ku-
ralı da budur. Sandrine bu teklife
"hayır" deyince işten atılır. Nat-
halie, genç kadına birlikte otur-
malanru önerir, birlikte oturma-
ya başlarlar. Bu yazgı ortaklığı,
birbirini beğenen kadınlann bir-
birini çekici bulmalanyla yeni bir
boyuta taşınır. Iki kadm artık er-
keklerden uzaklaşmıştır, şimdi
onlar erkekleri kullanmaya karar
verirler. Erkekleri kullanacaklar,
böylece toplumda istediklerini
elde edeceklerdır. Böylece bir şir-
gorunuyor.
ma onun talimatı ile genel müdür
Delacroix tarafından denetlen-
mekten kurtulamamaktadır. Bu
kez, bu engel ortadan kalkar,
genç oğul şırketin denetimini ele
geçirir. Bu arada Sandrine yük-
selmiş, Christophe'un sekreteri
ohnuştur. Filmin bundan sonrası
biraz kontrolden çıkmış görün-
mektedir. Christoph, şatoda kız-
kardeşi Charlotte ile ensest ilişki-
si içindedir, seks partileri düzen-
lemektedir. Satyricon filmini
anımsatan ama o başanyı yakala-
yamayan sahneler, yapay oyun-
lar gibi kalmakta, poraografiye
yakm sahnelerle cinsellik anlatıl-
mak istenmektedir. Christophe,
Sandrine ile evlenmiştir ama bu
evlilik de seks oyunlanna kurban
arayan bir amacın ürünü ohnuş-
tur. Sandrine, evlendiği Christop-
he'un eski eşlerinin nasıl intihar
ettiğini şimdi anlamaktadır.
Filmin sonu böyle bitmiyor. A-
ma Fransız yönetmen Jean Cla-
ude Brisseau, filminde birçok
temayı birden işlemeye kalkmış,
sonra da bunlan birbirine kanş-
tırmış görünüyor. Er-
kekler tarafından kul-
lanılmaktan kaçarken
ne aradığını bil-
memek, sonra da ipin
ucunu kaçırmak, bu
arada duyarlı cinsel
arayışlann yerini çılgın seks par-
tilerinin alması, fihni karmaşık
bir duruma sokmuş. Sonuçta
yönetmenin ne anlattığını an-
lamak için gördüklerini ayık-
lamak da izleyiciye kahyor. Iki
kardeş arasındaki ensest de eski
Romahlarda olduğu gibi. sekste
sınır tanımamak ile yeni oyunlar
oynamak arasında bir yerde du-
ruyor, bir derinlik de taşmııyor.
İyi bir konuyla başlayıp sıradan
bir serüven filmine dönüşmek de
böyle olmalı.
Romantik komedi, animasyon ve belgesel
Üçyenifilm gösterimde
Külrür Servisi - Sinemaseverler haf-
ta sonu yeni gösterime giren 'Kayıp,
Aranıyor: DebraWinger','Şrek2've
'Komşu Kızı' filmini görme imkânı
bulacak. Rossanna Arquette'nin yö-
nettiği 'Kayıp, Aranıyor: Debra W in-
ger"de Melanie Griffith, Salma Ha-
yek, Diane Lane rol alıyor.
Üç kez Oscar'a aday olan ve zamanı-
nın en önemli kadın oyunculanndan sa-
yılan Debra VVinger'ın ortadan kaybol-
masmı metafor olarak kullanan belge-
selde Rosanna Arquette, her biri zama-
nmda milyonlarca kişinin rüyalanna
girmiş 40 yaşın üzerinde pek çok oyun-
cunun tanıklığına baş\oıruyor. Sharon
Stone'dan, Jane Fonda'ya, Meg
Ryan'dan Holly Hunter'a pek çok
oyuncu, Hollywood"a, erkeklere, seyir-
cilere ve kendilerine eleştirel bir bakış
açısı ile yaklaşıyorlar. Oyuncular bu bel-
geselde estetik ameliyatlanndan, arala-
nndaki ezeli rekabete kadar pek çok ta-
bu hakkında konuşuyorlar.
Gösterime giren bir diğer film ise
Film farklı dünyaların insanlarına ait bir komedi.
'Şrek 2'. Animasyon, macera ve kome-
di türündeki fıhnin yönetmeni Andrew
Adamsonve Kelly Asbury.
Birinci filmde Prenses Fiona'yı kur-
tarmak için, şeytani ruhlu Lord Farqu-
aad ve ateş saçan ejderhaya karşı müca-
dele veren Şrek. finalde güzel prenses-
le evlenerek mutluluğa ulaşmıştı. Ürkü-
tücü görünümlü ama iyi yürekli kahra-
mammızı 'Şrek 2'de çok daha büyük
bir engel bekliyor: Sevgili eşinin vatanı
olan Uzak Ülke'ye giderek kayınpede-
ri ve kayın\alidesiyle tanışmak.
Filmde. Mike Myers, Eddie Mur-
phy, Cameron Diaz rol alıyor. Luke
Greenfieldın yönettiği ve Elisha
Cuthbert, Emile Hirsch, James Re-
mar'ın rol aldıklan 'Komşu Kızı' ro-
mantik bir komedi. On sekiz yaşındaki
Kidman hâlâ bakir ve hayatın tadına hiç
bakmamış bir delikanlıdır... Ta ki kom-
şu eve yeni taşman genç ve güzel bir o
kadar da masum görünümlü Danielle'e
âşık olana dek.
Matthew. yandaki evde oturan kızın
bir zamanlar bir porno yıl-
dızı olduğunu keşfettiğinde
bastırdığı tüm hisleri kont-
rolünden çıkar. Danielle
ona kabuğundan çıkması
konusunda yardımcı olur-
ken Matthew insanlann aşk
içm her şeyi riske atabile-
ceklerini öğrenecektir.
'Komşu Kızı' farklı dün-
yalann insanlanna ait bir
komedi. Geleceği olan bir
delikanlı ile geçmişi olan
bir genç kızın hikâyesi.
KEDt GOZU
VECDİ SAYAR
Protos-colos
Dünkü Radikal'de Nuray Mert, "masa başın-
da ahkâm kesenler"\e "sahadan" yazanlar ara-
sındaki gerilime değiniyordu, "Köşe Yazartığı"
başlıklı yazısında. "Sahadan" yazan biri olarak
söyleyecek birkaç sözüm olduğunu düşünüyo-
rum.
Çok taze bir olay duruyor ortada. önceki gün-
kü ve dünkü gazetelerde -Cumhuriyet, Radikal,
Birgün- Datça'da gerçekleşen '5. Can Şenli-
ği'nin kapanış törenine ilişkin haber ve yorumlar
yeralıyordu. Birgün'ün birinci sayfasındaki "Kay-
makamın Ayıbı" başlıklı haberde, "Datça Kayma-
kamı Savaş Tuncer, Can Baba Şenlikleri'nde
Can Yücel 'in eşi Güler Yiicel 7 oturduğu koltuk-
tan kaldırdı, Vecdi Sayar'/ ise kovdu" sözleri
yer alıyor. Sevgili dostum Murat Çelikkan ise,
Radikal'deki 'Dünden Kalanlar' köşesinde 'Kay-
makamın Ayıbı' başlığı altındaki yazısında, "Kay-
makam, Güler Yücel'in beş yıldır oturduğu kol-
tuğu yakınlanna ayırdı, duruma itiraz eden genel
sanatyönetmeni Vecdi Sayar'ıyanından kovdu"
ifadesine yer vermiş.
Gazeteciliğin temel kuralının haberi kaynağın-
dan doğrulatmak olduğunu bilirdim. Böyle bir
şey yapılmış olsaydı, yanlış haber vermek duru-
munda kalmazlardı. Bu durumda, bana gerçegi
anlatmak görevi düşüyor. Evet, bir protokol kri-
zi yaşandı, hep yaşanıyor ve kolay kolay da bu
krizler bitmez bu ülkede. (Şu protokol sözcüğü-
nün nereden geldiğini biliyor musunuz? Bana, bir
bilim adamı dostum söyledi. Ama, yazmasam
daha iyi olacak galiba).
Biz 'olay'a dönelim. Şenliğin ilk akşamı Açık
Hava Tiyatrosu'ndaki konser öncesi Amfi'nin
Protokol'e aynlan bölümünde görev yapan Za-
bıta memurlarının yanına giderek "Geçen yılki
sıkıntılan bu yıl da yaşamayalım, konuk sanatçı-
lara, yazarlara yer ayıralım" dedim. Zabıtanın
"Bana böyle bir talimat verilmedi" sözü üzerine,
Belediye Başkanı'nı cep telefonundan arayarak
talimat vermesini istedim. O da "Birinci sırayı
devlet protokolüne ayınn, ikinci ve üçüncü sıra-
lara sanatçılarotursun" talimatını verdi. Böylece
ilk günkü kriz atlatılmış oldu (o ilk sıra tümüyle
boş kaldı o başka!) Ha, unutuyordum, bir tek ll-
han Berk'i oturtabildik o sıraya. Yılın onur ko-
nuğuna, "Siziarkaya alıyoruz" diyemeyeceğimi-
ze göre, zabıta ile yeni bir itişmeyi göze aldık. Ge-
lelim ikinci geceye... Üç milletvekili ile birlikte ilk
sırada yerini alan -ve yanında hiçbir yakını, hat-
ta memuru bulunmayan- Kaymakam Savaş Tun-
cer'in yanına giderek "Can Yücel'in eşinin ilk sı-
rada oturmasının yakışık alacağını" biraz sert bir
ifade ile söyledim. O da, "Elbette, gelsinler" ya-
nıtını verdi. Güler ise, zaten oturmuş olduğu
üçüncü sıradaki koltuğundan kalkıp gelmek is-
temedi. Ben de kaymakamın yanından aynldım.
Yani, ne Güler Yücel'in oturduğu koltuktan kal-
dırılması var ne de benim 'kovulmam'. Magazin
anlayışının ciddi gazetelerimizde de yer alması
-hatta bu haberlerin ciddi gazeteci Murat Çelik-
kan'ı bile yanıltmış olması- üzücü. En azından bu
köşeyi okuyanlar haberi bir de doğru kaynaktan
öğrensinler istedim. Datça Kaymakamı hakkın-
da, Sinan Kara ile ilgili tavrından ötürü çok şey
yazıldı bu sütunda. Ama, "Yiğidi öldür, hakkını
ver" demiş atalarımız.
Tabii, gerçeğin bu olması, eleştirilecek bir nok-
ta olmadığı anlamına gelmiyor. Çünkü, buna
benzer olayları hemen her festivalde yaşıyoruz.
Devlet protokolü olsun, belediye protokolü ol-
sun, bir şenlikte en çok oturdukları koltukla ilgi-
lidir. Konukmuş, sanatçıymış, kimsenin umurun-
da değildir. Çünkü, Atatürk ve Inönü dönemle-
rinden sonra, sanatçıya değer veren çok az in-
san oturdu yönetici oturmuştur bu koltuklarda.
Son söz yerine: Cezayir savaşı yıllarında, De
Gaulle'e sormuşlar. Fransız devletine çok sert
eleştiriler yönelten Jean Paul Sartre hakkında
ne düşünüyorsunuz, diye. "Sartre, Fransadır"
demiş.
Dilaver Uyanık'ı yitirdik
• Kültür Senisi - Türk sinemasmm
yakından tanıdığı ve son olarak 'Zerda'
dizisinde yer alan Dilaver Uyanık (66) dün
sabah saatlennde uzun süredir mücadele etrigi
kansere yenildi. 11 yıldır kanserle mücadele
eden Uyanık, bugün Şişli Camii'nde kılınacak
öğle namazından sonra, Zincirlikuyu
mezarlığına defnedilecektir. Dilaver Uyaruk
şu filmlerde rol almıştı; 'Gazap Rüzgân'
(1982), -Yoksur (1986). 'Dilan' (1986), 'Sızı'
(1986), -Beyoğlu'nun Arka Yakası' (1986),
'Dünden Sonra Yanndan Önce' (1987), 'Av
Zamanı' (1988), 'Benim Sinemalanm' (1990),
'Şahmaran" (1993), 'Bize Nasıl Kıydınız'
(1994), 'Bana Sevgiyi Anlat' (1996), 'Kerem'
(1999), 'Günaydın tstanbul Kardeş' (1999),
'Geç Gelen Bayram' (2000), 'Şaşı Felek
Çıkmazı' (2000), 'Şehnaz Tango' (2000),
'Hemşo' (2000), 'Bizim Aile' (2001).
İran'da Oueen'e îzjn
• LONDRA (BBC) - Efsane rock topluluğu
Queen'in 'Greatest Hits' adlı albümü, Batı
kökenli müziğe katı bir yasağın uygulandığı
İran'da yasal yollardan yayunlandı.
Topluluğun ünlü solisti Freddy Mercury,
soyunun kökeninin îran'a dayanmasından
gurur duyduğunu açıklamıştı. Topluluğun
albümleri ve single'lan, ülkede korsan yolla
alıcısma ulaşıyordu. Kaset formatında
yayımlanan albümdeki şarkılann sözleri,
kapakçıkta açıklanıyor.
Bollyvvood'dan AIDS üzerine film
• LONDRA (BBC) - Bolryvvood'da çekilen
AIDS üzerine ilk film olan 'Phir MilengeAVe
will meet again' gösterime girdi. Birleşmiş
Milletler tarafından beğenilen film,
kamuoyunda kurum tarafından desteklendi.
Filmde rol alanlar arasında, Bollywood'un en
ünlü yıldızlan var. Aynı zamanda oyuncu olan
Revathy Menon'un yönetmenliğini yaptığı
filmin konusu, kariyerinde başanlı olan bir
kadının eşinin HIV pozitif olduğunun
anlaşılmasıyla başhyor.