18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 AO STOS 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishaba cumhuriyet.com.tr 11 Charez'den kaıulaştırma • CRACAS(AA)- Veneüella Devlet Başknı Hugo Châvez, ülkeclci özel mülke ait topralann kamıaştınlması gerekiğinı söyledi. 4 yıldutoprak reformu prognmı uygulayan Châvz, anayasaya göre.ierhangi bir özel mülkn mahkeme kararyla kamuaştırılmasının mümriin olduğunu belirti. Châvez, Venerüella'nın zengin elitleinin. kentlerdeki atıl niilklerinin de kamılaştırılacağım kaydıtti. Milyarlarca kişisusuz • FRANKFURT (Cuıüıuriyet) - Dünya Sağlıc Örgütü ve UNICEF'in hazırladığı bir rdooT, 2.6 milyar insaıtn yeterli sağlık ve temizlik koşullanna sahip olmadığım, 1 milya" insanın da temiz su içemediğini ortaya koydu. Mikroplu sular nedeniyle bebek ölümlerinin önlenemediğine dikkat çekilen raporda, her gün 4 bin çocuğun bu sulann neden olduğu hastalıklarla hayatını kaybettiği vurgulandı. Nüfiıs artışı nedeniyle 2015'te800mılyon insanın kirli suya mahkûm olacağı belirtiliyor. Hutn Yönetimi halkı kandırdı' • LEFKOŞA (AA) - Kıbns'ta Annan Planı hakkında düzenlenen referandumdan önce Rum yetkililerin yaptığı açıklamalan derleyerek rapor haline getiren bir Rum gazeteci, raporu, "Rum yönetiminin halkı yanılttığının kanıtı olarak" AB'ye sunacak. Alithia gazetesinin haberine göre, Lukas Haralambus adlı gazeteci, 24 Nisan'da düzenlenen referandumdan önceki döneme ilişkin raporuyla, Rum yönetiminin halka kendi görüşünü dayattığını kanıtlamak istiyor. Gazete, "Referandum döneminde devletin işleyişi, kuşku salma ve çözüm planı aleyhine delilsiz suçlamalar yapma şeklindeydi" ifadesini kullandı. İspail'e kınama • NEVV YORK (AA) - Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardun Ajansı (UNRWA), tsrail'i kınadı. UNRWA, yaptığı açıklamada, Filistin'deki bir okulu işgal ederek yüzlerce Filistinlinin gözaltında tutulduğu bir sorgulama merkezine dönüştüren tsrail'i sert dille protesto ederken, Israü'in hapislerde tuttuğu Filistinliler arasında 300 de çocuk bulunduğu kaydedildi. Uygulamanın BM tarafından belirlenen "imtiyazlar ve dokunulmazlıklann aşikarbir ihlali" olduğunu belirten UNRWA, tsrail askeri güçlerinin Batı Şeria'da bulunan Askar Mülteci Kamprndaki bir kız okuluna zorla girdiğini anımsattı. Bu olayın bir ilk olmadığım kaydeden ajans, daha önce de UNRWA'nın insani amaçh tesisleri ve en az 10 okulun Israil askerleri tarafından işgal edildiğini bildirdi. İki uçağın neredeyse aynı anda düşmesinin kazayla açıklanması akla yakın gelmedi Basm6 teror' dîyor• Rus hükümetini Çeçenistan seçimleri öncesi gerçeği gizlemekle suçlayan gazeteler, böyle bir eylemin başkası tarafından yapılamayacağı iddiasında. Bir gazete "Rusya'nm 11 Eylül'ü" ifadesini kullanırken, genel savcı da terör olasılığının goz ardı edilemeyeceğini söyledi. Dış Haberler Senisi - Rusya'da çar- şamba akşamı düşen 2 yolcu uçağının kaza nedenlerine ilişkin net bir açıkla- ma yapılmadı. Ancak Rus basını, hü- kümeti, pazar günü Çeçenistan'da ya- pılacak seçimler öncesinde "terör sal- cfansı gerçeğnü" gizlemekle suçladı. Moskova'daki aynı havaalanından kalktıktan sonra, önce radardan kaybo- lan ardından da düştükleri anlaşılan iki uçağın kara kutulan incelendi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'ın Gü- ney Federal Bölge temsılcisi Yladimir Yakovlev, kara kutuların dinlendiğini, ancak uçağın düşüş nedeni hakkında *en ufak bir ipucu" elde edemedikleri- ni söyledi. Kara kutuların, düşüşten çok önce işe yaramayacak hale geldiklerini belirten Yakovlev, terörist eylem olası- lığuun hâlâ ağır bastığını kaydetti. Ge- nel Savcı Vladimir Ustinov da, 89 kişi- nin ölümüne neden olan olayda, terörola- Rusya'nın güneyindeki çifte uçak kazasuun ardından olay ycrine giden ekipter incelcmekrde bulundu. (Fotoğraf: AP) sılığını göz ardı etmediklerini söyledi. Saldınlann ardından, havaalanlann- daki güvenlik de sorgulanmaya başla- nırken 2 gündür geniş güvenlik önlem- len dikkat çekti. Devlet Başkanı Putın de, Soçi'deki tatilini yanda keserek Moskova'ya döndükten sonra, Rus giz- li servisi FSB'nin Başkanı ve bakanlar- la acil bir toplantı yaptı. Rus basınıysa, düşüşün nedeninin te- rörist saldın olduğunu savundu ve hü- kümeti suçladı. Finans gazetesi Kom- mersant, "Çeçenistan'daki seçimler ön- cesinde yetidnler net gerçeği kabul etmi- yor" ifadesini kullandı. Gazete, Çeçen- ler dışında hiç kımsenin Rusya'da böy- le bir eylemı gerçekleştiremeyeceğini öne sürdü. Nezavisimaya gazetesi de uçaklann teknik bir hatadan düşme ola- sılığını kabul etmeyerek, "Rusya'nın şimdikendi 11 EyiüPüvar" başhğıru kul- landı. Moscow Times, "Organize mi yoksa tesadüf mü?" başlığıyla verdiği yorum-haberde, yetkililerin terörist sal- dın olduğuna dair bir delil bulamadı- ğını açıklamasına rağmen, çok sayıda çelişkinin bulunduğunu duyurdu. Iz- vestia gazetesiyse, yetkilileri, "ucakla- nn düşüşü ve seçimler arasındaki jnşlri- yi görememekle" suçladı. Çeçen savaşçılarsa uçak kazalanyla hiçbir ilgilen bulunmadığını açıklamış- lardı. Çeçenistan'ın Moskova yanlısı De\iet Başkanı Ahmed Kadirov'un bir suıkast sonucu öldürülmesı nedeniyle 2 gün sonra seçimler yapılacak Yine uçak kazası Rusya'nın Perm bölgesinde, önceki gün küçük bir uçağuı düşmesi sonucu bir kişi öldü. Kazada uçağı kiralayan ki- şinın öldüğü, yaralı olarak kurtulan pi- lorun hastaneye kaldınldığı duyuruldu. Neden hakkında açıklama yapılmaz- ken soruşturmanın sürdüğü bildirildi. AYA MAMA KlLİSESt'NDEKl AYİN HALKI BÖLDÜ Güzelyurty ayin öncesindegerildi REŞATAKAR LEFKOŞA-Kuzey Kıbns'ın en has- sas yerleşim bölgelerinden biri olan Güzelyurt'taki Aya Mama Kilisesi, 30 yıllık bir aradan sonra yaklaşık 10 bin Rum' un katüacağı görkemli bir dini ayi- ne tanık olacak. KKTC hükümetinin, eski Güzelyurt Metropolıti Niofidos'un başNiırusuna olumlu yanıt vermesi son- rasında, kent sakinleri ara- sında tartışmalar başladı. Güzelyurt Belediye Başka- nı Mahmut Ozçınar, Cum- huriyet'e yaptığı açıklama- da kent halkının çan sesi duymak istemediğini, ayn- ca 1-2 Eylül'deki dini ayi- nin, zaman içerisinde daha da sıklaştırılmasından endişelendiklerini söyledi. Güzelyurt ve civar köy- lerdeki muhtarlarla bazı örgütlerin di- ni ayinden rahatsızlık duyduklannı, hatta eylem düşüncesinde olduklannı anlatan Özçınar, kentin eski Rum Be- lediye Başkanı Haralambos Pittas'ın. dini ayini istismar ederek konuşma yapması durumunda buna engel olu- • Rumlann kentte dini ayin yapacağı haberleri bazı Türkler'i rahatsız etti. Bir kısmıysa birlikte etkinliklere katılmak istiyor. nacağını kaydetti. Ayin sırasmda bazı Türk ve Rum ör- gütlerinin de Güzelyurt'ta ortak etkin- ük düzenlemesi yönünde girişimler sü- rüyor. Kıbns Türk Esnaf ve Zanaatkâr- lar Odası, Aya Mama Kilisesi bıtişi- ğindeki otoparkın kendilerine tahsıs edümesini talep ederken Rum kesimin- deki "Güzelyurt Bolgesi Çözüm ve Ye- nkten BirieşmeHareketi" Başkanı Aris- tosKatsis, ayinin hemen ar- dından iki toplumlu pana- yır düzenleneceğini ve bu etkinliğe banş yanlısı 30 kadar Türk örgütünün des- tek verdiğini açıkladı. Katsis, 1 Eylül'de Ku- zey'e geçecek olan Rumla- nn, ertesi günkü ayine de katılabilmek amacıyla Gü- zelyurt'ta kalacaklannı, bu nedenle de konaklayacak otel aradıklannı belirtirken smıra en yakın Rum polis karakollan ve askeri karargâhlarda olağanüstü ön- lemlerin alındığını haber verdi. Ayine Rum DlSl partisi lideri Nikos Anastasiadisın yanı sıra AB'nin Gü- ney Kıbns'taki temsilcisi Adriaan Van Der Meer'in de katılması beklenivor. KONUKLAR GELÎYOR, ABDULLAH GÜL GtDtYOR Eylülde diplomasi trafiği hıdanacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, eylül ayı ile birlikte dış poli- tikada yoğun bir döneme girecek. An- kara, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 2-3 Eylül tarihlerinde yapa- cağı ziyaretın ardından, AB Komisyo- nu'nun Genişlemeden Sorumlu Üye- si Günter Verheugen'ı ağırlayacak. Iran Cumhurbaşkanı Muhammed Hate- mi'nın de ay sonuna doğru Ankara'yı ziyaret etmesi beklenivor. Verheugen'in 5-8 Eylül tanhleri arasında Türkı- ye'ye yapacağı ziyaret, AB ile üyelik müzakerelerine geçme açısından büyük önem taşıyor. AB liderle- rinin aralık ayında vere- cekleri karara ışık tutacak tlerleme Raporu'nu hazır- lamakta olan Verheugen, Türkiye ziyareti sırasında reformlan ve uygulamayı yerinde incelemeyi amaçhyor. Verheugen, bu çerçevede Ankara, Diyarbakır, Izmir ve Istan- bul'da temaslarda bulunacak. Eylül ayında Türkiye'ye resmi ziya- rette bulunacak bir dığer önemli isim de tran Cumhurbaşkanı Muhammed • Ankara, Rusya lideri Putin'in ardından AB Komiseri Verheugen ve îran Cumhurbaşkanı Hatemi'yi ağırlayacak. Hatenıi olacak. Hatemi'nin eylülün son haftasında Ankara'ya gelmesi bek- lenivor, programına ilişkin hazırlıklar ise devam ediyor. Allavfnin ziyareti ertelendi Irak Başbakanı İyad ADavi'nin eylül başuıda Türkiye'ye yapması beklenen ziyaretin ise ertelendiği öğrenildi. Dip- lomatik kaynaklar, Irak baş- bakarunın ziyaretinın ekim- de tekrar gündeme gelme- sınm söz konusu olabile- ceğini belirttiler. Dışişlen Bakanı Abdul- lah Gül ise, gelecek ay önemli dış temaslar ger- çekleştirecek. 1-4 Eylül'de AB Dönem Başkanı Hol- landa'nın Maastricht ken- tinde yapılacak AB Dışiş- leri Bakanlan gayri resmi toplanhsınakaülması planlanan Gül'ün, 9-14 Eylül arasında da Estonya, Litvan- ya ve Letonya'yi ziyaret etmesi bek- lenivor. Gül'ün Çek Cumhuriyeti ve Portekiz'e gitmesinin de gündemde ol- duğu belirtiliyor. Gül, 17 Eylül'de BM Genel Kuruluna kaülmak üzere ABD'ye gidecek. Dışişleri kaynaklan, Rum Patrikhanesi'ne bağlı okulun açılmasının AB açısından acil olmadığım belirtiyor 'Ruhban Okulukriter değil'ANKARA (CumhuriyetBürosu) -Dı- şişleri Bakanlığı, Fener Rum Patrikha- nesi'ne bağlı Ruhban Okulu'nun yeni- den açılmasının "bir AB kriteri olmadı- ğmı* vurgularken bunun aralık ayına ka- dar karşılanması gereken "acil bir konu olmadığmın'' da alttnı çiziyor. Lozan Antlaşması'yla azınlıklara ilişkin dü- zenlemelerin "karşıhkhhk" ilkesine da- yandığına işaret eden dıplomatik kay- naklar, Yunanistan' ın Batı Trakya Türk- lerine yönelik adım atmasmın Ruhban Okulu'nun açılmasını kolaylaştırabilece- ğini belirtiyorlar. AB İlerleme Raporu öncesinde Fe- ner Rum Parrikhanesi'nin girişimle- riyle Ruhban Okulu'nun açılması ko- nusu yeniden tartışılmaya başlanrrken Dışişleri kaynaklan ise Yunanistan'dan da Türk azınlığa yönelik açılım bek- lendiğine işaret ediyorlar. Yeniden faaliyete geçirilmesi için ABD'nin de yoğun girişimlerde bulun- du&u Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlı Ruhban Okulu, 1844 yılından 1971 yı- lına kadar faaliyet gösterdi. Ruhban Oku- lu, aynmcılık içeren özel bir uygulama ile değil, 1971 yılında Anayasa Mahke- mesi'nin "özel yükseköğretim" kurum- lannın faaliyetlerine son veren karany- Rum Yönetimi ve Yunanistan tüzüğe yeni düzenlemeler getiriyor AB'nin KKTC yardımına yeni engel LEFKOŞA (AA) - Avrupa Birliği'nin altyapı yatınmlan ve ekonominin gelişmesinde kullanılmak üzere KKTC'ye vermeyi öngördüğü 259 milyon Euro'luk yardıma, Rum Yönetimi ile Yunanistan'ın girişimleriyle yeni şartlar getirilmeye çahşıldığı bildirildi. KKTC Başbakanı Mehmet AB Talat, Rum tarafı ile Yunanistan'ın ısranyla 259 milyon Euro'luk yardımuı kullantmını düzenleyen tüzüğe "mülkiyet hakkına saygı" gerekçesiyle bazı düzenlemeler getirilmeye çahşıldığını söyledi.Yardunın kuzeyde kalan Rum mallan üzerindeki yatmmlarda kullarulmasını engellemeye yönelik düzenleme, tüzüğün taslak metnine girerken, Türk tarafı tüzüğün onay aşamasına kadar bu düzenlemenin kaldınlması için girişimlerini yoğunlaştırdı. Talat, Rum Yönetimi ile Yunanistan'ın tüzüğe, "Usulüne uygun olarak istimlaki yapılmamış yerlerde AB'nin kaynaklan kullanılamaz" şeklinde bir düzenleme için girişim yaptıklannı Talat, "Henüz şekillenmiş, kesinleşmiş değil. Metin taslaktır ve değişiklik olacağı inancındayım. Bu konudaki çalışmalanmız sürüyor" dedi. la kapandı. Bu kararla, özel yükseköğ- retim kurumlannın bir bölümü devlet üniversitelerine bağlanırken diğerleri ka- patıldı. Ruhban Okulu'nun yeniden açıhnası için çeşitli öneriler ortaya atvlırken bun- lar hukuken tartışmalı bulunuyor. Oku- lun bir azınlık vakfına bağh yüksekokul olarak açılması önerisi, "dmsdyükseköğ- retim kurumlaruun özel üniversitelerce açüamayacağmı" öngören anayasamn 24. maddesi ve YÖK Yasası'nın 3. mad- desi nedeniyle güç görülüyor. YÖK Yü- rütmeKurulu, 14.9.1999 tarihinde yap- tığı toplantıda, 2547 sayılı yasanın 2880 sayıh yasayla değiştirilen 7 'd-2 madde- si uyannca, Türkiye'deki azınlık cema- atlerinin dın görevlisi gereksınimlerinin karşılanabilmesi için Istanbul Üniversi- tesi tlahıyat Fakültesi bünyesinde bir '•"Dünya Dinleri Kültür Bölümü" kurul- masıru kararlaştırmıştı. Ancak Rum Pat- rikhanesi, Ruhban Okulu'nun tümüyle kendisine bağlı olmasında ısrar ediyor. Lozan uyannca yalnızca Türkiye'deki Rum azınlığı temsil etmesi gereken Pat- rikhane'nin ekümemklik (evrensellik) iddialan ve Ruhban Okulu'nu bu çerçe- vede faaliyete geçirmek istemesi rahat- sızlık yaratıyor. BIÇAK SIRTI EROL MA1NİSAU BatfnmİsiamcıSyasete Yaklaşımı Batı kapitalizmi Doğu'ya ve özellikle de Islam ül- kelerine iki seçenek veriyor: - Ya "radikal Islam olarak" benim karşımda düş- manım olacaksın, - Ya da "Batıcı olarak kapitalizminin yanında du- racaksın", yani emperyalizmin maşası olacaksın. Islam ülkelerinin demokratik, halkçı, toplumcu, cumhuriyetçi olmaları ABD ve AB'yi ürkütüyor. Böyle olmaları demek, "Batı kapitalizminin dün- yanın çoğunluğu üzerindeki egemenliğine karşı çık- maları" demektir. O zaman Batı'nın dev şirketleri bu ülkeleri işgal edip sömüremez: Askerleri 'mar- ket'te dolaşır gibi bu ülkelerde dolaşamaz, papaz- lar misyonerlik yapamaz. Islam ülkelerine iki seçenek dayattığınız zaman "tavşana kaç, tazıya tut politikası" ile Batı'nın (ve kapitalizmin) istediği faşist ve oligarşik dünya dü- zenini rahatça kurarsınız. - Batılı tanımı içinde radikal Islam "Batı 'ya ve Ba- tı kapitalizmine karşı olan terörist devlettir. Ba- tı'nın ve kapitalizminin düşmanıdır, görüldüğü yer- de yok edilmelidir. Yok etmek için önceden ted- bir alarak gerekli ülkeler işgal edilmelidir". - "Batıcı Islam" ise Batı kapitalizminin ve emper- yaliminin kucağına oturmayı, onun her dediğini yapmayı kabullenmiş bir Islamdır. Batıcı Islam Ba- tı'nın askerterine engel koymaz, ona üsler verir, üsleri serbestçe kullandınr; Batıcı Islam Hıristiyan- lığın misyoner faaliyetlerine ses çıkarmaz; "dinle- rarası diyalog maskesi ile" emperyalizmin uşağı olur. Hatta kendi topraklannın Batı şirketleri, devletleri ve kiliseleri tarafından satın alınmalanna hiç ses çı- karmaz. Aydınlık dergisinde 15 Ağustos'ta kapak olan "Ş.Urfa Projesi" bu alanda klasik birömekola- rak görülmelidir. Batı kapitalizminin ve emperyalizminin ılımlı Is- lam dedigi aslında "uyumlu Islamdır": Batı'nın her dediğine uyan bir Islam... Ikisi de Batı'nın ürünü... Işin ilginç yanı radikal Islam da "Batıcı" Islam da Batı kapitalizmi tarafından üretilip yaratılmıştır. Is- lam ülkeleri toplumsal ve toplumcu yeni yapılan- malara yöneldikleri zaman halkçı, cumhuriyetçi, özgürlükçü yönetimler kurma yönünde ileıiedikle- ri zaman Batı emperyalizmi tarafından sürekli en- gellenmişler ve iki uç noktaya itilmişlerdir; - Ya radikal Islam olacaksın, - Ya da Batı'nın emrine gireceksin. Aslında Batı'nın bu emperyalist tutumu sadece Islam ülkelerine yönelik değildir kuşkusuz. Latin Amerika'da da, diğer ülkelerde de bu uygulamayı sürdürdüler. Işin rengi Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra iyi- ce degişmeye başladı. ABD ve AB şirketleri, as- kerleri ve kültürieri ile birlikte yeni dünya egemen- liği projesine soyundular. Bu biriikteliğin temel un- surianndan birisini de "Hıristiyanlık" oluşturuyor. Iktisadi, siyasi ve askeri güç Hıristiyanlık ile pekiş- tiriliyor. Bu dört tekertekli savaş arabasının "karşı- sındaki en önemli düşman" ise Islam ülkeleri (ve halklan) olmak zorundaydı. - Nüfus büyüklüğü ve kimlik etkinliği bunu ge- rektiriyor. - Dünya petrol ve enerji kaynaklannın yüzde sek- seni Müslüman halklann yaşadığı coğrafyada bu- lunuyor. - Avrasya'nın geleceğinde Islam ülkeleri etkili olacaklar. Bu nedenle "radikal Islam" ve "uyumlu Islam" yapay olarak üretildi, zorla oluşturuldu. Usame bin Ladin Amerika'nın, Kaptan Alman- ya'nın, Mollalar Fransa'nın ürünleri değıller mi? Kendileri beslediler ve geliştirdiler, her şey belge- leriyle ortada duruyor. Onlar engelledi... - Onlar Mustafa Kemal'lere. Musaddık'lara ve Nasır'lara karşıydılar. Çünkü onlar kendi halklan- nın çıkartannı, ülkelerinin bağımsızlık ve özgüriü- ğünü Batı emperyalizmine karşı savunuyoriardı. Bugün de Mustafa Kemal Cumhuriyeti'nin yerine aynı nedenle Islam cumhuriyeti koymak istiyoriar. "Uyumlu Islam" ile işbirtiği içindeler. Yanına da gayri milli sermayeyi ortak etmişler. - Onlar bugün de Hugo Châvez'lere, Luta da Silva'lara bunun için karşı duruyorlar. Hıristiyan dünyası içinde "kısmen kabul edilebilir gördükle- rini" Islam ülkelerinde kesinlikle istemiyorlar. ABD daha tutucu hale geliyor; Avrupa'da tutu- cu partiler oylannı soğuk savaş sonrasında arttın- yoriar. Çünkü Batı kapitalizmi kendi içinde yeni Roma Imparatoriuğu'nu kurma hazıriığı içinde. - Onun için Vatikan'ın Papası Rdel Castro'yagi- dip elini öptürüyor. Katolik kimliği sosyalist kimli- ğinin yanında birsigorta" olarak korunuyor. - Ama aynı Papa 2002'de Ermeni Patriği ile bir- likte "Türkler 1915-1922 arasısoykınm yaptı, Htt- ter Türkleri örnekaldı. İlk soykınmı Türkler yapmış- ürdeklarasyonuyayımlıyor. 30Ağustos zaferinianar- ken Papa 'nın açıklaması ile birieştirerek düşünme- miz gerekiyor. - Ve aynı Papa 30 Kasım 20O4'te Fener Patriği'nin daveti üzerine yeni bir "ittifakiçin" Istanbul'a geliyor. Batı'nın (ve kapitalizmin) "Radikal ve ılımlı Islam karşısındaki durumlannı anlayabilmek için" bütün bu gelişmeleri birlikte değerlendirmek gerekiyor. Ayn ayn seyredilen kareler hiçbir anlam taşımaz, en azından Türkiye için... Kurtuluş Savaşımıza Ba- tı'nın verdiği "soykınm referansı" esasında "em- peryalizmin kınmı" anlamındadır... www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali KURTALAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1985 105 Kurtalan ılçesi Tütün köyü Şoşe üstü mevkiinde kaın 1050 m2'Hk 432 parsel nolu dava konusu taşın- mazın tamamı 8 hısse kabul edilerek davahlardan Hamıde (Turan) Şenses'e 4'8 hisse, Halıye Turan'a 4/8 hısse olmak üzere adlanna tapuya tescılme ilişkin mahkememızce verilen 18.06 1990tarih ve 1985 105 Esas, 1990.44 sayılı karann davacı Sabıha Deryal, Hüsnüye Der>al ve davacı Feride Turan'ın tüm ara- malara rağmen karar kendilerine teblığ edilmedığin- den, lşbu ilanm yayımlandığı tanhten ıtibaren adı geçen davacılara ve davalıya 15 gün sonra tebliğ edılmış sa- yılacağı, karann yasal süresı ıçensinde temyız edıl- memesi halinde hükmün kesinleşeceğı, 7201 sayılı Teblıgat Kanunu'nun 28-29 maddeleri uyannca ilan olunur. Basın: 38717
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle