Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 AĞUSTOS 2004 PAZARTE
8
Istanbul
HABERLERİN DEVAMI
TURKIYE
Edırne
Y 24 Sınop Y 25 Adana
Y 26 Samsun
A 34
Y 28 Mersin A 33
Kocaelı Y 26 Trabzon PB 28 Dıyarbakır A 38
Çanakkale PB 26 Giresun PB 28 Şanlıurfa A 38
(zmır B 31 Ankara
Manısa
Y 30 Mardin
Aydın
_B 32 Eskışehir Y 26 Siirt
Denizlı
_B 31 Konya B 32 Hakkâri
B 35 Sıvas PB 30 Van B
Zonguldak Y 23 AntaJya B 36 Kars PB 30
J^f
Yurdun Kuzey ke-
Sımlen parçalı yer yer
çok bulutlu Marmara-
nın kuzey ve doğusu, ıç
Ege Orta ve Doğu Ka-
radeniî ıle Iç Anado-
lu nun Kuzeybatısı ya-
ğışfı, dığer yerier parça-
lı ve az bulutlu geçecek
Yağışylar Batı Karade-
nız'de yer yer etkılı ol-
mak uzere sağnak ve
Gokgurultulu sağanak
yağış şeklınde olacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
PB
Y
PB
Y
Y
Y
Y
PB
18
17
18
22
22
24
27
26
Münih PB 24 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madr/d
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
PB
B
PB
B
B
B
B
B
23
26
33
25
25
26
28
31
Moskova Y 28
B 27 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflıs
Kahire
B
PB
B
PB
PB
PB
B
38
19
37
34
32
23
35
A 37
TaşKen
Açık \ Parçalı bolutlu Sıslı s Bulutlu k Çok Dulutlu ' Yağmurhj (£_2>Karlı Sulu kar i Gok gurultul
Belediye-İş üyeleri
Işçiye 'sendika
değiştir'baslası
• Baştarafı 1. Sayfada
Bize gelen duyumlar bu yönde. Bu ça-
lışmalarda belediye başkanJannın ke-
sin talimatı oluyor. Amasya'da böyle
oldu." Belediyelerde vızeyle çalışan işçi-
lere "Sendikanızi değiştirmezseniz, vi-
zenizi yenilemeyiz" baskısı yapıldığını
vurgulayan Başdemir, "Belediyelerdeki
işçilerin çoğu da vizeyle çahşıyor ve
hakiı olarak korkuyor" dedi. Bu yön-
temle Amasya tia hafta başından bu yana
belediyede çalışan 390 işçiden 100'ünün
sendika değiştirmek zorunda kaldığını
açıklayan Başdemir şöyle devam etti:
"Ankara Gölbaşı Belediyesi'nde de
bu tiir olaylar yaşanıyor. Amasya'da,
örneğin işçilerin geçmişten hakkı olan
ikramiyeleri; notere kaydını yaptınp
Hak-İş'e üye olduktan sonra verili-
yor. Beledive-lş'in çalışmaları beğe-
nilmiyorsa, işçiler tabii ki sendika de-
ğişrirebilir. Ancak baskı ve fehdit yo-
luyla nereye kadar gidebilirler?"
Munchun Madonna'tablosudaçalındı.
'Çığhk'ikind
defaçalındı
B Baştarafı 1. Sayfada
'Çığhk', 10 yıl önce de Norveç'te kış
olimpiyatlan sırasında çalınmış ama
hasar görmeden bulunmuştu. Müzede
alarm olmadığı iddia ediliyor, güvenlik
kameralan olsa da, maske takan hırsız-
lann ldmliği bu yolla saptanamayabilir.
'Dışavurumcu' akımın öncülerinden
olan sanatçı, kendi varoluşunu sorgula-
dığı yapıtlanyla tanınıyor; Çığhk da
bunlardan biri. Munch, sanatmın, "Ben
neden diğerleri gibi değilim?", "\e-
den kendi seçimim olmadığı halde
dünyaya geldim'' gibı sorgulamalan-
nın yansıması olduğunu söylemişti.
Munch'a göre sanat, onun yaşamına bir
anlam katıyordu. 'Çığük', izolasyon ve
korkuyu betimlemesiyle, 'varoluşsal
acının' ikonlanndan biri olarak kabul
ediliyor. Alman resminin gelişim çiz-
gisinin belirlenmesinde de önemli role
sahip sanatçılardan biri olan Munch,
23 Ocak 1944'teyaşamıru yirirmişti.
CNR Expo ev sahibi
Istanbuleylülde
fuara doyacak
Haber Merkezi - İstanbul'daki CNR Ex-
po, eylül ayı boyunca 8 fuara ev sahipliği
yapacak. Iş dünyası 1-5 Eylül tarihieri
arasında Yeşilköy'de Eşantiyon Fuan'nda
buluşacak. Fuar, yurtiçe ve yurtdışından
pek çok firmayı bir araya getirecek. CNR
Expo, diş hekunlerini de ağırlayacak. 2-5
Eylül tarihieri arasında düzenlenecek 3.
Uluslararası Ağız ve Diş Sağlığı Fuan'na
130 firmanın katılımı bekJeniyor. Yine 2-
5 Eylül tarihieri arasında yapılacak Ulus-
lararası Mermer, Doğaltaş Urünleri ve
Teknolojileri Fuan 2004 ise çevre ülkele-
rin mermer ve doğaltaş konusunda Türki-
ye'ye yönelmesini amaçlıyor. Sektörü de
9-12 Eylül arasında CNR Expo'daki yeri-
ni alacak. Gıda 2004 Fuan'nda süt ve süt
ürünlerinden dondurulmuş gıdaya, alkollü
içeceklerden baharatlara kadar geniş bir
ürün yelpazesine yer verilecek. Aynı gün-
lerdeki 19. Uluslararası Ambalaj ve Pa-
ketleme Sanayi Fuan ve 8. Uluslararası
Satış Noktası Donanımlan Fuan ise Gıda
2004 Fuan'yla paralellik yaratma amacını
taşıyor. CNR Expo, 21-26 Eylül tarihle-
rinde ise Uluslararası Metal Işlem ve Tek-
nolojileri Fuan'na evsahiplği yapacak.
Fuarda en son teknolojiler sergilenecek.
İdareye soruşturma• Baştarafı 1. Sayfada
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldı-
nm, Karaman haklonda soruştur-
ma izni vermezse Ankara Curnhu-
riyet Başsavcılığı'nın bu karara
karşı Danıştay'a itiraz etme hakkı
bulunuyor.
Pamukova'da 39 kişinin ölümü,
95 kişinin yaralanmasıyla sonuçla-
nan tren kazasının ardından, CHP
Izmir Milletvekjli Yılmaz Kaya,
ÖDP ve Tüketici Haklan Derne-
ği'nce, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Bina-
li Yıldınm ve TCDD Genel Müdü-
rü Süleyman Karaman hakkında
suç duyurusunda bulunulmuşru.
Suç duyurulan dilekçelerinde, bi-
lim adamlannın uyanlanna karşın
"hiçbir bilimsel ve teknik altya-
pı çalışması vapılmadan hızlan-
dınlmış tren seferlerinde başlan-
dığı" belirtilerek sorumJular hak-
kında Türk Ceza Yasası'nın (TCY)
"görevi köfüye kullanma" hük-
münü içeren 240. maddesi uyann-
ca dava açılması istenmişti.
Hükümetin dosyası ayrı
Başbakan Erdoğan ve Ulaştır-
ma Bakanı Binali Yıldınm hakkın-
da suç duyurusu dosyalan, Kara-
man 'ın dosyasından aynlarak ilgi-
li başsavcı vekılıne veriidi.
Anayasanın 100. maddesine gö-
re "Meclis soruşrurmasına" bağ-
lı olan Başbakan ve bakanlar hak-
kında soruşturma yapma yetkisı
bulunmayan Başsavcılık, bazı du-
rumlarda konuyu TBMM Başkan-
lığı'na bir yazıyla bildirebilirken
bazen de takipsizlik karan verebi-
liyor. Pamukova'da meydana gelen
tren kazasında aynca delillenn ka-
rartıldığı, demiryolundagerekli alt-
yapı oluşturulmadan ve önlem alın-
madan aşın hız yaparak kazaya ne-
den olunduğu, TCDD'de uzmanla-
nn görevden uzaldaştınlarak AKP
kadrolaşmasına gidilmesinin de ka-
zada rol oynadığı iddialan dile ge-
tıriliyordu.
CHP'nin tren faciasına ilişkin
raporunu hazırlayan grup içinde
yer alan CHP Kocaelı MiIIetvekı-
li Izzet Çetin, Başsavcıhğın gıri-
şimınin olayda "örtbas edileme-
yecek kadar derin ihmalierin
varlığını" gösterdiğini kaydetti.
Çetin. "AKP demokrasiye, hu-
kukun üstünlüğüne inanıyorsa
hem soruşturmanın sağlılclı yü-
rütülebilmesi hem de konunun
aydınlığa kavuşturulabilmesi
için savcılığın talebine olumlu
yanıt vermeli ve bakan ile genel
müdür derhal görevinden çe-
kilmeli" dedi. Çetin, "Burada-
ki ihmalleri açığa çıkartan Tav-
şancıl'dakj tren kazası da var.
ATS sisteminin kurulmamış ol-
ması gibi olaylar TCDD'nin
teknolojiyi kullanmada geri
kalmış olduğunu kanıtlıvor"
diye konuşru.
CHP: İsttfa etslnler
CHP'li Cevdet Selvi de, siyasi
kararla yapılmış bir ış ıçin siyasi
bedelın ödenmesi gerektığini belır-
tirken bu doğrultuda yargının rahat
karar verebihnesi için Ulaştırma
Bakanı ve Genel Müdürü'nün isti-
fa etmesini istedi.
îsyankâr, özgür ve ıııııtlıı
Rockmüziğin, kapitalizmin değerlerini kabul etmeyen isyanın ifadesi olduğunu
düşünenler, dünyayı mahvedenlere karşı hep birlikte rockşarkıları söylediler
HATİCE TUNCER
Rock müziğın, kapitalizmin de-
ğerlerini kabul etmeyen isyanın
ifadesi olduğunu düşünenler
"Rock'n Coke"a inat "Banşa-
rock Festivali"ndeydiler. Sanyer
Mehmet Akif Ersoy Piknık Ala-
nı'nda, susmayan silahlara, yıkım-
lara, çocuklan ağlatanlara, kan
akıtanlara. yoksullaştıranlara, ya-
ni dünyamızı mahvedenlere karşı
hep birlikte rock şarkılan söyledi-
ler, dans efriler.
Rockçı müzisyenler, rock din-
leyıcileri ve "Küresel Banş ve
Adalet KoalisyonıT'nun düzen-
lediği Banşarock Festivali'ne ka-
tılanlar cumartesi sabahı erken
saatlerden itibaren kamp alanın-
da çadırlannı kurdular. "Şnrayı
rut, ipi uzat" telaşlı seslenişle-
riyle, ses düzeninin son kontrol-
lerini yapanlann sesleri birbirine
kanştı. Yerlerde yeni hazırlanan
pankartlara boyalarla son düzelt-
meleryapıldı. "Bu dünya bizim.
Atom santralları istemiyoruz",
"Savaşa hayır" pankartlan ala-
nın çevresine asıldı.
Stuka grubuyla konserler başlar-
ken siyah giysili, uzun saçlı, küpe-
li delikanJılar, gözlerinin çevresi si-
yah boyalı kızlar, sahnenin çevre-
sinde toplandı. Moğollar'dan Taner
Öngür festival öncesinde "Banşa-
rock, rock müziğin manifestosu
olacak" diyordu. Gerçekten de Ba-
nşarock Festivali'nin ikincisine il-
gi bu yıl geçen yıla göre arttı. He-
avy metal, death metal müzik yapan
genç gruplar art arda sahneye çık-
tıkça alan hep birlikte kafalannı sal-
layan gençlerle doldu. Popüler ol-
mayan, albümleri bile bulunmayan
ama rock müzikle yakından ilgile-
nenlerin tanıdığı gruplar dinleyiciy-
le buluşma firsatı yakaladı.
1 Eytül'de buluşma çağrısı
Gece geç saatlerde sahneye çı-
kan MehmetAli Alabora konuş-
masına "Acelemiz var" diyerek
başladı. Alabora, Necef te gün-
de yaklaşık yüz kişinin öldüğünü,
Filistin'de, Afganistan'da katli-
amlar yaşandığını anımsatarak l
Eylül Dünya Banş Günü'nde
herkesi Beşiktaş Iskelesi'nde ya-
pılacak "Karanlığa Karşı
Mumlarımızı Yakıyoruz" eyle-
mine çağırdı.
Vedat Sakman. şarkılanyla fes-
tivale duygu yüklerken Yolgezer,
Abraxas,Anima,Çamur, Siya Si-
yabend müziğin isyanım haykırdı.
Gür Akad sahnedeki muhteşem
Banşarock
Festivali'nin
ikincisine ilgi
bu yıl geçen
yıla göre arttı.
Heavy metal,
death metal
müzik yapan
genç gruplar
art arda
sahneye
çıktıkça alan
hep birlikte
kafalannı
saliavan
gençlerle
doldu.
(Fotoğraf:
VEDAT
ARJK)
performansınj bu yıl kaybettiğimiz
Cem Karaca için yazdığı "Cem
Abi" şarkısıyla tamamladı.
'Rock programda
durduğu glbl durmaz'
Objektif grubu sahne aldığında
saatlergece 02.00'yi gösteriyordu,
ama kimsenin çadıra gitmeye niye-
ti yoktu. Programa uymuyordu ama
festival broşüründe uyan vardı:
"Bu bir rock fesrivali. rock prog-
ramda durduğu gibi durmaz..."
GUNDEM MUSTAFA BALBA)
BOMBALI SALDIRI SONUCU KATLEDİLEN YAZARIMIZ UNUTULMADI
Mumcu, doğum gününde anıldı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Bombalı bir
saldın sonucu aramızdan
aynlan gazetemiz yazan
Uğur Mumcu'nun 62. yaş-
gününü dostlanyla birlikte
mezan başında kutladık.
Cebeci Asri Mezarlı-
ğı"ndaki törene, Mum-
cu'nun ailesi, Çankaya Be-
lediye Başkanı Muzaffer
Eryılmaz, Uğur Mumcu
Araştırmacı Gazetecilik
Vakfı üyeleri, CFIP Ankara
ll Başkanı Hakkı Süha
Okay ve Mumcu'nun dost-
lan katıldı. Uğur Mumcu
Araştırmacı Gazetecilik
Vakfı YayınYönetmeni Or-
han Tüleylioğlu, Mum-
cu'nun 62. yaşını kutlamak
ıçin gömüfü başında toplan-
dıklannı söyledi. Mum-
cu'nun, aydınlanma devri-
mini özümsemiş, ödünsüz
bir devrimci olduğunu, dü-
şünce ve davraruşlannın bu
değerlerden oluştuğunu an-
latan Tüleylioğlu, "Mum-
cu'nun eğilmeyen, bükül-
meyen kalemi karanlık
güçleri öfkelendiriyor, çi-
leden çıkarıvordu. O, bir
an olsun umutsuzluğa ka-
Törene, Mumcu'nun ailesi, Çankaya Belediye Başkanı Eryılmaz, Uğur Mumcu Araştır-
macı Gazetecilik Vakfı üyeleri, CHPAnkara İl Başkanı ve Mumcu'nun dostlan katıldı.
pılmadı. En ön safta göre-
vini üstlendi. Giderek top-
lumumuzun gözü, kulağı,
beyni oldu" dedi.
En büyük suç: Susmak
Mumcu'nun belgesiz ve
bilgisiz hiçbir konu hakkın-
da yazmadığını. siyaset-
mafya-şerit ilişkilerini çöz-
mek istediğini vurgulayan
Tüleylioğlu, şugörüşleri di-
le getirdi: "Ona göre çağı-
mızın en büyük suçu, hak-
sızlıklara. yolsuzluklara,
halkın malını çalanlara,
savaş kışkırtıcıbğına kar-
şı çıkmayarak susmaktı.
Uğur Mumcu, bu suçu iş-
lemediği için öldürüldü.
Yazılarıvla toplumu ay-
dınlatan bir kişiye yapılan
haksızlığı, bürün topluma
yapılmış sayan Uğur
Mumcu, kitlelere mal ol-
muş bir yazardı. Ölümü
ülkeyi ayağa kaldırdı.
Çünkü öldürülen halkın
kendisiydi; düşüncesiydi,
umutlarıydı. Saldın laik-
liğe, cumhuriyete, demok-
rasiye, dürüst gazetecili-
ğe, yurtseverliğe yönelikti.
Tetiği çekenler yakalandı
ama cinayeti tezgâhlayan-
lara ulaşiiamadı."
I Baştarafı 1. Sayfada
AKP Istanbul ll Başkanı Mehmet Müezzinoğ-
lu'nun geçen hafta, "Hükümette değişmesigere-
ken isimler var" diye başlayan bir demeç verme-
si AKP'nin iç gündemi açısından önemliydi. 28
Mart yerel seçimleri öncesinde dönemin beledi-
ye başkanı Ali Müfrt Gürtuna'nın aday gösteril-
meyeceği yine Müezzinoğlu'nun verdiği bir de-
meçle netleşmişti. Başbakan Erdoğan söylemek
istediği bazı şeyleri zaman zaman başkalanna
söyletiyor. Müezzinoğlu da bunlardan biri.
AKP'nin iç protokolü bildiğimiz protokol anlayış-
lanndan farklı olduğu ıçin bir il başkanının hükü-
met üstü olması doğal!
AKP yönetiminin kendi ağzından aktarmak ge-
rekirse görünüm şu:
1 - Iktidanmızın ikinci y)Unı dolduruyoruz. Artık
enkaz devraldık edebiyatını topluma yutturama-
yız. Toplum bize, "Iki yıl enkazla mı sürer, sen bi-
zi en kaz mı sandın" der. Bu yüzden medya des-
tekli "Durumumuz çokiyi" haberlerini gerçek an-
lamda toplumun alt tabakalarının da hissetmesi-
ni sağlamalıyız.
2- Işsizlik çok büyük sorun. Büyümeye de de-
vam ediyor. Arada bir verdiğimiz, "TOBB'nın bir
milyon üyesi var. Her üye bir işçi alsa sorun çözü-
/ür'türünden demeçlerle komik hale geliyoruz. Bu
konuda ne yapabileceğimizi bir an önce kesinleş-
tirmemiz lazım.
3- Bülent Annç'ın Meclis Başkanlığı'nı yeni-
den gözden geçirmek gerekiyor. Ancak Arınç'ı
küstürme lüksümüz de yok. Parti içindeki denge-
ler bunu gerektiriyor. Arınç da ikide bir, "Ben Er-
doğan'ın ve Gü\'ün arkasında kalacağım birgö-
rev kabul etmem" haberleri gönderiyor. Annç'ın
karşısına daha ılımlı birini getirsek, CHP'nin de
onu desteklemesini sağlasak iyi olur.
Iki temel diş dayanak ~
4- Meclis'in açılmasıyla birlikte bütün gücümü-
zü AB sürecine vermeliyiz. Bu yüzden AKP'nin tar-
tışma konusu olacağı hiçbir şeye ama hiçbir şe-
ye girmemeliyiz. Parti tabanının istemlerinin
önemli bir çoğunluğunu zaten AB kriterleri diye
kabul ettiriyoruz. AB'nin Hıristiyanlıkla ilgili kimi is-
temlerini de yine din özgürlüğü çerçevesine so-
kup kabul ettirdik mi, onlara şöyle deriz:
"Bakın, biz sizin dini konulardaki istemlerinizi
kabul ettik. Siz de AKP'nin istemlerini AB'nin kri-
terleri içine alıp Türkiye'ye söyleyin. Bunu yapar-
sanız iç kamuoyuna, bunlan AB istiyor, biz değil,
deriz. Tamam mı?"
5- Sistem üç ana ayak üzerinde oturuyor. Ya-
sama, yargı, yürütme. Yasama ve yürütme işi ta-
mamen bizim elimizde. önümüzdeki dönem yar-
gıdaki yapı da aynı duruma gelmeli. Yargıtay Baş-
kanı'nın görev süresi doluyor. Başkanın yıpratıl-
ması süreci fena gitmiyor. Yargıtay'ı tümüyle bi-
zimle hareket edecek çizgiye getirebilirsek sorun
yok. Ancak bu zor görünüyor. Bunun yerine Ana-
yasa Mahkemesi'ni öne çıkarabiliriz. Mahkeme-
nin yasasını degiştiririz, üyelerini Meclis'in seçme-
sini sağlanz. Görev tanımım da yenileriz. Yargı-
tay'ın kimi işlevlerini buraya veririz. Böylece orta
vadede önümüzde yargı engeli diye bir şey kal-
maz...
6- Meslek örgütleri ve sendikaları da tümüyle
kendi çizgimize getirme sürecimiz fena gitmiyor.
Türk-lş'in adım adım eritilerek üyelerinin Hak-İş'e
geçirilmesini tamamlamak gerek. llk operasyon-
lar olumlu sonuç verdi. Meslek odalanndaki ağır-
lığımızı mutlaka arttırmalıyız. Bunu yapamazsak
alternatif kurumlar oluşturarak mevcut odaları
ikincil hale getirmenin yollarını bulmalıyız.
7- Iktidarımızın iki temel diş dayanağı var:
AB süreci ve ABD yönetimi...
ABD'nin bizden istemlerini "as/rer/sfryor"zemi-
nine itmemiz gerek. AB, Türkiye'den istediklerini
almak için bizim iktidardan iyisini bulamaz. Bu
yüzden önü ardı ne olursa olsun tam üyelik mü-
zakereleri için bir tarih verecektir. Bütün hedefi-
miz AB sürecinin rayında gitmesini sağlamak ol-
malı.
ankcum(a cumhuriyet.com.tr
SÖYLESİ ATTİLÂ İLHAN
11
Aynı "Ağızlap'la, Aynı 'Tuzaklap'!.."
B BaştarafıArka Sayfada
"... Schlesinger'in daha sonra hatır-
ladığına göre, 'bütün bu 'Komünist ol-
mayan sol'u (harekete geçmeye) dür-
tükleyen tezi, hepsi, Chip Bohlen, Isa-
iah Berlin, Nicofas Nabakov, Averel
Harriman, George Kennan hararetle
desteklemiştt'. Totalrterliğe karşı en et-
kili yolun Demokratik Sosyalizm oldu-
ğunun farkındaydık. O dönemde, Ame-
rikan diş polrb'kasında bu, kulaktan ku-
lağa fısıldanan -hatta gizli- bir tema ha-
line gelmişti..." (Frances Stonor Saun-
ders / 'Parayı Verdi, Düdüğü Çaldı' / CIA
ve Kültürel Soğuk Savaş' / s. 76-77, DK
Doğan Kitap)
Aydınların 'kötü pazarlığı'...
(Açık lstihbarat/3."... CIA'nın Bab'da
kültür hayatna el atmasının, demokra-
sinin kaçınılmaz bir yanlışı olduğu dü-
şüncesini destekleyen insanlann sayı-
sı giderek azalıyor. Ahlak yönünden de-
rin bir hayal kınklığı'ndan söz eden
Andrevv Kopkind'e göre, ağızlardan
düşmeyen 'açık toplum' sözü ile 'dene-
tirn gerçekliği' arasındaki uçurum, hiç
kimsenin düşünemediği kadar büyük-
tü. Herhangi bir Amerikan kuruluşu
adına yurtdışına giden herkes, şu ya
da bu şekilde, dünyanın Komünizm ile
Demokrasi arasında ikiye bölündüğü
ve bu ikisi arasında kalmanın ihanet ol-
duğu varsayımına tanık oluyordu. Mu-
halifleştirme hayali devam ediyordu:
CIA sosyalist soğuk savaşçılara faşist
soğuk savaşçılara, siyah ve beyaz so-
ğuk savaşçılara destek oluyordu. CIA
harekâtlanna egemen olan açık fikirli-
lik ve esneklik, bu harekâtlann önem-
li üstünlükleriydi. Ama bu yalancı bir
çoğulculuktu ve tam anlamıyla ayartı-
cıydı..."
"... astl sorun düşünsel araştırmanın
doğal süreçlerine müdahale edilmiş ol-
masıydı. 'Bizi en çok rahatsız eden şey'
diye yazıyordu Jason Epstein, 'hükü-
metin el altından parsa dağrtır gibi gö-
rünmesiydi; her zaman en büyük payı,
en büyükler almıyordu. Başka bürola-
nn yanı sıra CIA ile Ford Vakfı, Soğuk
Savaş'a karşı tavırlannın doğruluğuna
göre seçilmiş bir aydınlar aparatı (ay-
gıtı) oluşturmuşlar ve bunu finanse edi-
yoriardı; bireysel yetenek ve başannın,
ideolojiden önemli sayıldığı düşünü-
len, bütün araştırmaların yerleşik
inançlardan kuşku duymakla başladı-
ğının kabul edildiği, terim yerindeyse,
'serbest aydınlar pazan'ndan seçmi-
yorlardı bu kişileri.."
"... Sonunda aydınlann ne kadar kö-
tü bir pazarlık yaptıklan ortaya çıkt;
herhangibir ülkenin iradesi doğrultu-
sunda hareket etmek, ne sanat ya da
edebiyatın, ne herhangi bir düşünce-
nin, ne de insanlığın çıkannaydı..."
(a.g.e.s., 440-441)
lyı de 'Sistem'in, yıllar sonra tekrar, -bu
defa 'Küreselleşme' ya da 'Medeniyet-
lerÇatışması' ayaklanna yatarak-, aydın
ve sanatçılan, aynı ağızlarla, aynı tuzak-
lara düşürmesine ne demeli? Hadi bu be-
zirgânlann işi diyelim, ya o tuzaklara gö-
nullü gidenler, ya onlar; yıllar sonra hak-
lannda yazılacak, bu türden kitaplan gör-
dükçe utanmayacaklar mı?