Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 AĞUSTOS 2004 CUMARTES 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmir Manisa Aydın Denızlı B B B B B B B B 31 33 32 33 35 37 37 33 Sınop Y 25 Adana B 35 Samsun Y 26 Mersın B 35 Trabzon _Y 25 Diyarbakır B 37 Gıresun Y 26 Şanlıurfa B 37 B 34Ankara B 29 Mardın Eskişehir B 29 Siirt B 36 Konya B 27 Hakkân B 30 Sıvas PB 25 Van B 26 Zonguldak PB 22 Antalya B 34 Kars Yurdun kuzeydoğu kesımlen parçalı ve çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadenız Doğu Ana- dolu nun kuzeydoğusu ıle Sınop çevrelen sağa- nak ve gok guruttulu sa- ğanakyağışlı dığeryer- leraz bulutlu veaçıkge- çecek Hava sıcaklığı yurdun batı kesımlerın- de bıraz artacak dığer yerierde onemlı btr değı- ştklık oJmayacak DIŞ MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn Y Y PB PB Y Y PB PB 18 20 22 21 21 19 23 19 Münih Y 20 Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atına Zürih Y PB A PB Y Y Y A Y 22 31 30 25 32 33 29 33 18 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahıre Y A A Y B Y PB A 30 37 23 35 33 32 21 34 Şam A 36 Tahran 1 b u l u t l u Bulutiu k Çok bulutlu • Yagmurlu Suiu kar fc Gok gunjftufu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK B Baştarafı 1. Sayfada ateşı açıyoruz ki; bu saldırıya savunu araçların- dan yoksun olanların karşı durması olanaksız. Iktidarın tutumu, daha başka mı sanki? Yooo! Nedeolsabu memleketin çocuklan. Üstelik Müs- lüman, yemin etseler başları ağrımıyor. Iman sa- hibi, ınanç sahibi insanlar; biz yaptık oldu, yapa- rız olur diye yola çıkıyorlar. Tek başına iktidar olmanın verdiği güçle pek çok kurumu hizaya getirdiler. Meclis zaten elle- rinde. Akşam rüyasını gördüklerı yasayı ertesi sa- bah Meclis'e getiriyorlar. Basın, asker... Şimdidesırayargıyageldi. Oda hizaya geldi veya getırildi mi, işlem tamam! öyle bir memleket ki, halkı zaten kuzu. Bir ıki kurum vardı. Arada bir gerçekleri söyleyerek derin nefes almamızı sağlıyordu. Artık gittı gıder. • • • Başbakan öyle bir başbakan ki, karpuz fiyatla- nyla ilgileniyor. Fakat ülkenin iki onemlı kurumu birbirine girmiş, suçlamalar gırla. -Nereden sağ- landığını kestirmek pekâlâ mümkün- kimı konuş- ma bantlarından parçalar yayımlanıyor ve ne ça- re; hazret dut yemiş bülbül. Son kapışma üzerine muhalefet adına CHP Grup Başkanvekili basına Başbakan'ın soruştur- ma açmasını isteyen bir açıklama yapıyor. Bizim- ki çok kibardır, çok centilmen. -Rize yaylalarında horon tepiyor, dinlenmeye çekilmiş- susuyor, par- tisinden aynı sıfatı taşıyan bıri yanıt veriyor. Iktidarın bakmayın öyle sessiz durmasına. Son günlerde medya ile yargı arasındaki kavgadan nasıl yarartanır, durmadan karşımıza çıkanları na- sıl karartırız diye kapışmayı görünürde karşıdan, -kulislerde geniş bilgi edinerek- ama gerçekte çok, çoook dikkatle izliyor. • • • Rejime neşter operasyonunu asıl bu iktidar uy- guluyor. Rejimsel operasyonlar hâlâ sürüyor. Kadrolaş- mayla başladı, sözü geçen, halkın güven duydu- ğu kurumlan kendi hizalarına getirerek yavaş ya- vaş malum hedefe ilerliyorlar. Birinci beş yıllık iktıdarları "hazırtık" dönemı. Eğer yine tek başına iktidara gelirse, ikinci beş yıl "uygulama" dönemi. Bu iktidar her kurumun ba- şına çuval geçirme operasyonunu tamamlaya- cak! • • • Manşetlere yansımadığı için dikkatleri yeterin- ce üzerine çekmeyen olumsuz gidişat hemen her gün boyutlanıyor. "Yabancılar" bu iktidarın çıkardığı yasadan ya- rarlanarak; Israilliler, Almanlar, ingilizler Istanbul ve Ankara gibi büyük kentler dışında, -nedeni he- nüz saptanamayan- bir hızla özellikle Güneydo- ğu'da ve sonra kıyı kentlerinde dikkati çekecek ölçülerde mal mülk sahibi oluyor. Bir profesörün verdiği bilgiye göre; yabancıların aldığı bina ve arazilerin yüzölçümü Istanbul'da 5.3, Ankara'da 0.3, Izmir'de 2.6 milyon metrekare iken Hatay'da 120.6, Kilis'te 54.9, Mardin'de 50, Gaziantep'te 23 milyon metrekare. Çeşitli soru işaretleri yaratan bu gidiş; gazete- cinin, ilim adamlannın dikkatini çekiyor, iktidann umurunda bile değil. Oysa, "yabancı" öyle rahat duracak değil; örneğin Ingilizlerin "sadece Ingiliz çocuklann girebileceği birparkyapmak için" baş- vurularını Fethıye Belediyesi reddetti. Ibretlik bir başka olay; Irak, Türkiye'ye vize uy- guluyor. Basın ayağa kalkıyor. İktidar susuyor, sonra vizenin Türkiye'ye değişik uygulanacağı söylenıp sessizlik sağlanıyor. Önüne geçilmezse her geçiş 40 dolar. Girdi içeri araç, Kürt'e de tut- turabildiği kadar ayrıca ayakbastı parası. • • • Ya Türk devletinin ABD karşısındaki aczini ka- nıtlayan gelişmelerin son perdesme ne dersiniz? ABD Başkanfnın Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice, utanmıyor, sıkılmıyor; ver- dikleri sözleri anımsamıyor; -ortadan kaldırılma- sın demiyor- "PKK'nin 'daha güçsüz olmasını sağlayabilmek için' -şimdidikkat- 'ABD'nin aske- ri olmayan yöntemlerle' elinden gelen her şeyi yaptığım" söylüyor. PKK'nin "Türkiye'ye oluşturduğu tehdidi karşı- lamakiçin" -ne bitmez tükenmez konuşmalarmış ki- "sınınn iki tarafında neleryapılabileceğini Türk hükümetiyle görüştüklerini" açıklıyor. Içeride AKP, dışarıda ABD hemen her konuda başımıza çuval geçiriyor. Hortumculara idam PEKİN (AA) - Çin'de bankalan 160 milyon yu- an (24 trilyon TL) dolandıran 3 kişi idam edildi. Ye- ni Çin Haber Ajansı'nın haberine göre Zu Feng, Sun Liang ve Sun Liansheng, iki ortaklanyla 1997 ve 2001 yıllan arasında sahte mühür ve e\Tak ha- zırlayarak bankalardan para çekti. 3 kişi, Nisan ve Mayıs 2001"de bir aracı kanahyla Pekin'deki Baş- kent Demir ve Çelık Şirketi'ni. Şanghay Pudong Kalkınma Bankası'nın Pekin'deki bir şubesine 100 milyon yuan yatırmaya ikna ettiler. Daha sonra ay- nı şubede çalışan Huang Xiaoqin ıle ışbirliği ya- parak, bu kişiden müracaat formuyia boş banka ha- valesi makbuzu aldılar ve sahte mühürle Pekin'de- ki bir emlak şırketi için bu hesaptan 70 milyon yu- an (12.6 tnlyon TL) çektiler. Zu Feng ve arkadaşla- nnın, 1997 ve 2000 yıllan arasında 9 kez sahte mü- hürle bankalardan para çektikleri bildırildi. En güçlü kadın Rice NEWYORK (AA) - ABD'de ekonomı ve finans çevrelerine hitap eden Forbes dergisi "Dünyanın En Güçlü 100 Kadını"nı seçti. Lıstede, ABD Baş- karu George \V. Bush'un Ulusal Güvenlik Danış- manı Condoleezza Rice ılk sırada yer aldı. Liste- de eski Pekin Belediye Başkanı Wu Yi ikinci, Hin- distan Kongre Partisi Başkanı Sonia Gandhi üçün- cü, ABD "First Ladysi" Laura Bush dördüncü, es- ki ABD Başkanı BıllClinton'ıneşiSenatörHillary Rodham Clinton ise beşinci sırada yer aldı. Komutandan ııyarı• Baştarafı 1. Sayfada dile getirerek şöyle konuştu: "TSK'ye iyi duygular beslemediğini bildiğimiz bazı mihrakların tüm gayretlerini biliyoruz. TSK'nin güç kaynaklarını zayıflatmaya yönlendiklerini de bilmekteyiz. Ancak unutulmamalıdır ki, TSK; ifade edilen güç ka\ naklarını, ulusunun desteğinde ve ınancı içinde korııma imkân ve kabiliye- tine sahiptir." Büyükanıt, görev yaptığı sürece kendıle- rine teslim edilen birlikJerin, Atatürkçü dü- şünce sistemınin ışığında ve ilkelerinin ay- dınlığında, muharebe etkinliklerini yükselt- me gayreti içinde olduklannı \iirgulayarak şunlan söyledı: "Bize teslim edilen Meh- metçiklerimizi, bir yandan askeri eğirime tabi tutarken diğer yandan da kendileri- nin askerlik sonrası yaşantılannda daha iyi bir vatandaş olmaları için bir süredir Nadir NadVyiandık Cumhuriyet gazetesinin Ba;yazan,Ata- türk devrimlerinin kararlı savunucusu Nadir Nadi'yi ölümünün 13. yıldönü- münde Edirnekapı Şehitiiği'ndeki meza- rı başında düzenlenen törenle andık. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (T- GC) de çelenk gönderdiği törende, Na- di'nin anısına bir dakikahk saygı duru- şunda bulunuldu. Törende bir konuşma yapan TGC Başkanı, gazetemiz yazarla- nndan Orhan Erinç, Nadi'nin devrim tarihinin unurulmaz bir aydını olduğunu vurgulayarak "Nadir Nadi, başyazarı- mız olmasının vanında bizim için unu- tulmaz da bir dost olmuştur. Yaşamı bo- yunca Atatiirk ilkelerinden a\ rılmamış ve devrimlerin önde gelen savunucula- nndan biri olmuştur" dedi. Mezarına karanfiller bırakan Cumhuriyet çalışan- ları ve dostları, Nadir Nadi'nin, kendisi- ni Cumhuriyet ve Atatiirk devrimlerine, Türkiye'nin bağımsızlığına adayan unu- tulmaz bir aydın olduğunu vurguladılar. Törene Cumhuriyet çalışanlan, yazarla- n ile Nadir Nadi'nin dostları katıldı. (Fotoğraf: TAYLAN SIĞIRCI) uygulanan Yurt Se\gisi Egitimi'ne titiz- likle devatn edilmiştir. Bu eğitimle asker- lerimiz; başta Atatürkçü düşünce sisttmi olmak üzere Türkiye Cumhuriveti'nin te- mel değerleri. vatandaşlık hak ve somm- lulukları gibi birçok konularda bilgilendi- rilmeye çalışılnıaktadır." 1. Ordu Komutanlığf na atanan Orgeneral Hurşit Tolon da, heyecanlı olduğunu ifade ederek "Ç ünkü sorumluluğumun büyük- lüğünü idrak edebiliyorum. Mutluyum. çiinkü uhdeme tevdi edilen görcvin onu- runun bilincindeyim" dedi. Orgeneral To- lon, 1. Ordu'nun, muharebe etkinlığinı sü- rekli arttırdığını anlatarak şunlan kaydettı: "1. Ordu, ülke güvenliğinin saglanma- sında üstüne düşen görevi. özgüven içinde yapmak için devletimize ve cumhuriyeti- mize yönelik her türlü tehdidi bertaraf edecek gelişim ve değişimi yakından takip ederek caydırıcı yapısını muhafaza ve ge- liştirmeye devam edeeektir. Bu görevi ya- parken gücümüz; yüce milletimizin ordu- suna her zaman olan sarsıJmaz güveni, reh- berimiz; ilke ve inlolapları ile yüce Atatürk, örneğimiz de Atamızın bitmek tükenmek bilmeyen çalışma azmi ve engin vatan sev- gisi ile bizlere bu inancı aşılayan, daima yaşatan, ebediyete inrikal etmiş, emekli ol- muş ve halen görevde bulunan tüm komu- tanlarımızın eşsiz hizmetleri olacaktır." Konuşmalann ardından her iki komutan Kara Kuvvetlerı Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman'a görev devir teslim tekmilini ver- dı. Törene, İstanbul Valisi Muammer Gü- ler, Büyükşehır Belediye Başkanı Kadir Topbaş. Istanbul Emniyet Müdürü Celalet- tin Cerrah, Şişli Belediye Başkanı Musta- fa Sangül, Kadıköy Belediye Başkanı Se- lami Öztürk ile çok sayıda daveth katıldı. Putin boğazlar için geliyor SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - Yılda yaklaşık 135 milyon ton tehhkeh madde- nin tankerlerle geçtıği Istanbul Boğazı'nı kurtaracak formül, Rusya Devlet Başkanı Vladi- mir Putin in 1-2 Eylül günle- rinde Türkiye'ye yapacağı ziya- rette gündeme gelecek. Rus- ya'nın boğazlan daha fazla tan- ker geçişine zorlayamayacağını görmesi üzerine aldığı bu stra- tejik karar kapsamında, boğaz- lan by-pass edecek 4 seçenek üzerinde duruluyor. Ancak AKP hükümetinin, Kıyıköy-lbrikba- ba hattımn da yer aldığı bu se- çeneklerle ilgili herhangi bir gö- rüş belirtmemesi Türk uzman- lan çaresız bırakıyor. Türkiye dışındaki tüm ılgıli ülkeler ve uluslararası petrol şirketleri, gü- zergâhm kendi çıkarlanna uy- gun olmasına dönük lobi çalış- ması yapıyorlar. Edinilen bilgi- lere göre Putin'in Ankara temas- lan sırasında en somut konular- dan biri petrol taşımacılığı ola- cak. Rusya Enerji Bakanlığı'nın çalışmalan sonunda birçok bo- ru hattı seçeneğı geliştirildi. Bunlar arasında öne çıkanlar; Odesa-Brody (Ukrayna), Adna- Druzhba (Rusya-Hırvatıstan), Köstence-Trieste (Romanya- Italya), Burgaz-Vlore (Bulgaris- tan-Arna%ııtluk), Burgaz-Dede- ağaç (Bulgaristan-\unanistan), Kıyıköy-İbrikbaba (Türkiye), Samsun-Ceyhan (Türkiye) ve Ağva- Izmit (Türkiye). Rusya'nın en önemli petrol şırketi Transneft'in tercihınin Kıyıköy-İbrikbaba hattı olduğu kaydediliyor. Toplam 193 kilo- metrelık bu hattın malıyetinın 900 milyon dolar olabıleceği he- saplanıyor. Rus şirketlerinın bo- ğazlan by-pass etmek istemesi- nin tek nedeni çevresel ve gü- venlik kaygılan değil. Türki- ye'nin 2002'de uygulamaya baş- İadığı ve 2003 yılında Çanakka- le Boğazı'na da yaydığı tüzük, tankerlerin geçiş maliyetinde ciddi artışlara neden oluyor. Bir tankerin Rusya'nın Novo- rossiysk limanından Sicilya'da- ki bir rafineriye taşıdığı petrolün maliyeti, boğazlardaki gecikme nedeniyle varil başına 2.4 dolar daha fazla oluyor. Petrolün he- define ulaşımı da 12 günden 18 güne çıkıyor. Bu nedenle Trak- ya'dan geçirilecek bir hattın pet- rolün maliyetini düşüreceği, Novorossiysk'ten ABD'nin Ho- uston'a petrolün ulaşımını 11 güne indireceği kaydediliyor. Hükümet sessiz Türk petrol uzmanlan ise Tür- kıye'nin boğazlan by-pass pro- jesinde ilk tercihinin Samsun- Ceyhan hattı olması gerektiğini iletiyorlar. Bu bölgede işleyen bir boru hattı olması nedeniyle kamulaş- tırma malıyetinın olmayacağı, çevrecilerin baskısından da kur- rulunacağı kaydediliyor. Ruslann gündeme getirdiğı Kıyıköy-tbrikbaba hattına çev- reciler büyük oranda karşı çıkı- yorlar. Saroz Körfezi kadar Kıyı- köy'ün de kendine özgü flora- sıyla çevresel bir değer olduğu belirtiliyor. Ancak Ruslann seçeneğinin çok olması, boru hattının Türki- ye'den geçmesini isteyen Türki- ye'nin elini bağlayan bir unsur olarak değerlendiriliyor. Aynca Yunanistan, Bulgaristan ve Ar- navutluk başta olmak üzere bir- çok ülke de boru hattının kendi topraklanndan geçmesi için ça- lışıyor. Hızlandırılmış kazada tahliye yok Başkent Ekspresi'nin makinistitutuklandı Haber Merkezi - Koca- eli'nin Gebze Ilçesi'ne bağlı Tavşancıl Beldesi'nde mey- dana gelen tren kazasında ya- ralanan ve tedavi gördüğü hastaneden dün taburcu olan Başkent Ekspresi'nin maki- nisti Hasan Yücedağ tutuk- landı. Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastane- si Ortopedi Servisi'nden ta- burcu olduktan sonra jandar- ma gözetiminde Gebze Adli- yesi'ne getirilen Hasan Yüce- dağ, Cumhuriyet Savcısı Vey- sel Ertuğrul'a ifade verdi. Savcılıkta yaklaşık 1.5 saat süren ifadesinin ardından, "Olaya sebep olduğu gerek- çesiyle deliller toplanıncaya ve bilirkişi raporu tamam- lanıncaya kadar tutuklan- ması" istemiyle nöbetçi mah- kemeye sevk edilen Yücedağ, mahkeme tarafından tutuk- landı. Bu arada Sakarya'nın Pa- mukova tlçesi'nde 39 kişinin ölümü ile sonuçlanan "Hız- landınlmış tren" kazasından sonra tutuklanan üç makinist için yapılan tahliye talebi red- dedildi. Turuklu tren şefi Köksal Coşkun ile makinist- ler Recep Sönmez ve Fikret Aslan'ın a\nkatı Mustafa Kıvanç'ın Pamukova Sulh Ceza Mahkemesi'ne yaptığı tahliye talebi kabul edilmedi. Avukat Mustafa Kıvanç, bun- dan sonraki aşamada bilirkişi raporunu bekleyeceklerini belirterek, iddianamenin ya- zılmasıyla bırlikte mahkeme gününü beklemeden, davanın görüleceği Asliye Ceza Mah- kemesi'ne tahliye talebinde bulunacaklannı söyledi. Ciritli: Savunmam bile alınmadı TBMM'yebügi verdi, işinden oldu J L ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ziraat Bankası, Türkiye Büyük Millet Mecli- si'ne bilgi veren çalışamnı iş- ten çıkardı. Eski Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Öz- kan hakkında oluşturulan so- ruşturma komisyonuna bilgi veren Mehmet Giritli, ger- çeğe uygun olmayan iddi- alarla işverenin itibannı ze- delediği gerekçesiyle işten çıkanldı. TBMM Yolsuzluklan Araştırma Komisyonu'nda, Ziraat Bankası'nın özellikle New York, Londra ve Frank- furt şubelerinin denetlenme- si gerektiğini savunan Giritli, üyelere bu şubeleri denetle- yen müfettişlerden biri hak- kında çıkmış haberleri de ak- tardı. Giritli bu süreç içinde, ön- ce istihdam fazlası eleman olarak bankadaki görevinden alındı. 28 Haziran 2004 tari- hinde ise bankadaki görevine geri döndü. Göreve başlama- sının hemen ardından, "ban- ka ve müfettişlerini zan ve itham altında bıraktığı suç- lamasıyla" hakkında soruş- rurma açıldığını öğrendiğini belirten Mehmet Giritli, sa- vunma yapmaya fırsat bula- madan iş aktinin feshedildiği- ni öğrendiğini kaydetti. Girit- li, yolsuzluk haberleri basına yansımış olan müfettişin adı- nın Ömürhan Doğan oldu- ğuna ve bu müfettişin birkaç gün önce de yine bir usulsüz- lük iddiasıyla basında adının geçtiğine dikkat çekti. Girit- li. "Buna karşın benim söz- leşmem niye feshedildi, an- lamadını" diye konuştu. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada nıyor. Türkiye'de demokrasi ve demokratikleşme kavramları tam olarak yerine oturmadığı için her iktidar kendi kafasına göre oturtmaya çalışıyor. Gücü ele geçiren, hükümet etmek değil, hük- metmek üzere yola çıkıyor. Önceki ıktidarlar dö- neminde de pek çok köklü parti, meslek odaları- nı, sendikaları kendi arka bahçesi yapmak için başvurmadık yöntem bırakmamıştı. Sıra AKP'de... Işin özü, değişen bir şey yok! önce orman işkolunda başlayan girişim, tarım ve belediye işkolunda devam ediyor. Temel hedef, bu işkollarında örgütlü işçilerin sendikalarından istifa edip Hak-lş'e bağlı sendikalara geçmeleri. Hak-lş'i kendisine yakın bir sendika olarak de- ğerlendiren AKP, bunu aleniyete dökerek bu ku- aıma da haksızlık ediyor. Ama görünen o ki Hak- Iş yöneticilerinin bundan bir rahatsızlığı yok. Sendikacılarla konuşuyoruz, anlatılanlar inanı- lır gibi değil: "Orman yangını başlamış... Hükümetadına ha- reket eden kimi bürokratlar, yangını bırakın, gidin notere, sendikanızdan istifa ettiğinizi bildirin, bi- zim söyleyeceğimiz yere kaydınızı yaptırın dedi- ler... Işimizi kaybetmemekiçin çaresiz dediklerini yaptık..." Bir başka anlatım: "Ikramiyelerimiz ödenmiyor. Bize, gidin notere, sendikanızdan istifa edin, ondan sonra ödemeya- pacağız diyorlar..." Bu tür yöntemler de sökmezse geleneksel yo- la başvuruluyor: "Sendikadan ayrılmazsan sürülürsün... Kendi- ne haritadan yer beğen..." Hak-lş Konfederasyonu bu girişimleri dolaylı da olsa doğruladı. Orman işkolunda tez zaman- da 18 bin işçiye ulaştıklannı övünçle duyurdu. Belediyelerde de özellikle az nüfuslu yerleşım yerlerinde AKP'li başkanlar çalışanlara basit bir öneride bulunuyor: "Sendikayı değiştirirseniz, ücretinizi alırsınız!" Örgüt: Ör güt... Genel Maden-lş Sendikası'nın yayın organın- da, Türk-lş Zonguldak il Temsilcisi Ahmet Akça doğan durumu şöyle özetlemiş: "Devletin olanaklannı kullanarak bizim ödediği- miz vergilerden maaş alan ama bir konfederasyo- nun tetikçiliğini yapanlar, işçilerimizi tehdide va- ran birbaskıyla ve hileyle sendikalanndan kopar- maya çalışıyorlar. Yalanlarta dolanlarla ve hiçbirza- man gerçekleşmeyecek vaatlerie notere götürüp istifa ettiriyoriar..." Tetikçilik... Baskı... Hile... Yalan... Bir iktidar, sendikacıları bu tür sözler söylete- cek hale getirmişse o ülkede çalışma barışı diye bir şey kalır mı? Türkiye'de kayrt dışı istihdam herkesin kabul et- tiği bir gerçek haline geldi. Hükümetin bunu ka- yıt altına alma gibi bir kaygısı görünmüyor. Çalış- ma Bakanlığı'nın verilerine göre Türkiye'deki işçi sayısı 4 milyon 857 bin. Yeniden altını çizelim, bu rakam kayıt dışı çalışanlan kapsamıyor. Bunların 2 milyon 800 bini sendika üyesi. Kayıt dışı çalış- ma dikkate alındığında sendikalaşma oranı yüz- de 20'lere iniyor. Bu oran, Avrupa ortalamasının altında. Gerçi Avrupa ülkeleri de ABD ile yanşabilmek için ilk tır- panlanacak alan olarak sosyal devleti gördüler, a- ma hâlâ Türkiye ile karşılaştınlmayacak bir örgüt- lülük yapısına sahipler. AKP'nin bütün variığıyla sarıldığı AB'nin temel kriterferinde, örgütlü toplum diye bir şey var. An- cak bızde örgüt sözcüğü bambaşka ifadelerie ya- şama geçiyor. Iktidarlar "örgüt" deyince şöyle düşünüyor: Hımm... Bu sözcüğün anlamı kendi içinde giz- li. ör ve güt! Ne demek bu? Toplumun her kesi- mini etrafında "ör" ve istediğin gibi "güt"... Budur efendim örgüt! ankcum« cumhuriyet.com.tr Marmaris'te orman yangını • MARMARÎS (A.A) - Marmans Deniz Üs Komutanlığı yakınlanndaki ormanlık alanda dün akşam saatlerinde yangın çıktı. Akli dengesi bozuk bir şahıs tarafmdan çıkanldığı sanılan ve şiddetli rüzgânn etkisiyle kısa sürede büyüyen yangın, 5 hektarlık alana yayıldı. Yangına yakın yerleşim birimlerinden birisi olan Sanana Mahallesi'nde çok sayıda kişi sokaklara dökülürken Orman Bölge Müdürlüğü, jandarma ve AKUT ekipleri yangını söndürmek için yoğun çaba harcadı. Gecenin geç saatlerine kadar yapılan çahşmalar sonucunda yangm kısmen kontrol altına alındı. Oto hırsızı çatışmada öldü • GEBZE (AA) - Istanbul'da bir doktora ait otomobili çalan Ömer B., Gencay Y. ve Deniz G., aracı geri vermek için telefonla aradıklan doktordan para istediler. Doktorun ihban üzerine harekete geçen ve zanlılann adresıni tespit eden polis, Gebze Ilçesi'ne bağlı Çayırova Beldesi'ndeki söz konusu adrese baskın düzenledi. Çıkan çatışmada polis tarafından vurulan Ömer B. adlı zanlı olay yerinde yaşamını yitirdi. Sanıklardan Deniz G. yakalanırken, Gencay Y. kaçmayı başardı. Polis noktasma saldırı • HAKK.ÂRİ (AA) - Hakkân nın Şemdinli llçesi'nde dün akşam saatlerinde, terör örgütü PKKKONGRA GEL üyelen tarafından ilçe çıkışındaki polis kontrol noktasına uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Çatışmada polis memurlan Recep tşçi ile Fikri Erişçi yaralandı. Yarahlar, Şemdinli Devlet Hastanesi ne kaldınldı. Bölgede çatışmalann devam ettiği bildirildi.