25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET YAKFI adına tLHAN SELÇUK Genel Yavın Yönetmeni: İbrahim Yıldız • Yazıışleri Müdürü: Safim Ak»dan#Sorumlu Müdür Mehmet Sucu # Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara Istıhbarat Cengiz Y ıldırım • Ekonomı: Özlem Yüzak 9 Kültür: Egemen Berköz 9 Spor: Ab- dülkadir Yücelman # Makaleler Sami Ka- raören • Oüzeltme Abdullah Yazıcı • Bıl- gı-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberlen: Meh- met Faraç 9 A\rupa Temsılcisı: Güray Öz Ya\ın Kurulu llhan Selçuk (Başkan), Emre Kongar (Da- nıştnan),Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, tb- rahim Yüdız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcisı Mustafa Balba> AtaturkBulvanNo 125.Kat4, Bakanlıklar Tel 4195020(7hat). Faks- 4195027 • kmırTemsılcısı SerdarKızık.H ZıyaBlv 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 44187 45 • \dana TemsılcısV Çetin Yigenoğlu, Inonu Cd 119 S No 1 1. Tel 363 12 11, Faks. 363 12 15 Antal>a Temsılcisı Ahmet Oruçoglu CumJıunvet Cad &0 5 Tel 0242 248005" Fax 2430509 • Muessese.Mü- • Cumhurivet RekJan düni Erol Erkut •GeneiMüdurÖzleınAvde • Bılaı Işlem 9 Genel Mudur Yardımcıs Ahmet Komlsan Semra Y aacı Tel 10212 ı 51 • Satıs FaziJet 41 19 -512 48 30 -512 ,«"' 1 Kuza Fa.\ (Ü2l2ı513 84 6? Yavgm surriı>a\ın Bjskı: MedezGazaeDa»Basım>a>ıncılılSan « T H . V? faııhMah HasaoBasnCad SamamtaKamllsonbul Dığtim: \faiezDagramPa23rfamaSan.wTK AŞ 18AĞUSTOS2004 Imsak-4.32 Güneş:6.1û Ögle: 13.15 Ikındı. l'.Ol ,\ksam. 20 08 Yatsı.21.3 Jackson'a kardeş desteği • Çeviri Senisi - Çocuklara cinsel tacız yaptığı gerekçesiyle önümüzdekı yıl ocak ayında başlayacak davada yargılanacak pop şarkıcısı Michael Jackson, önceki gün "ön duruşma" için Kaliforniya EyaJeti sınırlanndaki Santa Maria'da mahkemedeydi. Jackson'ın avukan, ünlü şarkıcı adına çalışan bir dedektifin ofisine kurallara aykın baskın yaptığını iddia ettiği Savcı Thomas Sneddon'u soru yağmuruna tuttu. Mahkeme binasının önünde hayranlannın beklediği Jackson'ı, kız kardeşleri La Toya (solda) ve Janet Jackson yalnız bırakmadı. (REUTERS) Cobain'in kartpostal 16 biı dolar • LOS ANGELES (AA) - 'Nırvana' topluluğunun 10 yıl önce intihar eden solisti Kurt Cobain'in 6 yaşında çizdiği bir Noel kartpostalı hafta sonunda düzenlenen açık arttırmada 16 bın 200 dolara satıldı. Kalıfornıya"nın batısındaki Monterey'de düzenlenen açık arttırmada, Cobain'in lisedeyken çizdiği eski ABD başkanJarından Ronald Reagan'ın resmi 14 bin 400 dolara alıcı bulurken Cobain ve grubu Nirvana'nın 'Smells Like Teen Spirit' adlı parçalanna MTV müzik kanalının verdiği ödül de 9 bin 600 dolara satıldı. Satürn'ün 2 uydusu bukmdu • VVASHIGNTON (AA) - Amenkan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Cassinı uzay aracının Satürn gezegeninin 2 uydusunu daha bulduğunu açıkladı. Yeni bulunan 2 uydunun, Satürn'ün şu ana kadar görülen en küçük uydulan olabileceği belirtildi. Cassini'nin, yeni uydulara ait görüntüJeri 1 Haziran'da, gezegene yaklaştığı sırada elde ettiği belırtilen açıklamada, S 2004 Sl ve S 2004 S2 adı verilen uyduların, Satürn'ün uydulanndan Mimas ve Enceladus'un yörüngeleri arasında yer aldığı kaydedildi. Bulunan yeni uydularla birlikte Satürn'ün bilinen uydu sayısı 33'e yükseldi. Farelep savaşı kazandı • NEW YORK (AA) - Michael Bloomberg'ın başkanlığındaki New York Belediyesi'nin son bir yıldır yürüttüğü mücadele programına karşın şehirdeki fare sayısmın rahatsız edici düzeylere çıktığı ve bu konudakı şikâyetlerin yüzde 8 arttığı belirtildi. New York Daily News gazetesinin haberine göre, farelerle yaşamaktan başka seçenekJeri olmayan insanlann bu konuda arrık espri üretmeye başladığı ifade edildi. Bu esprilerden en fazla tutanınsa Harlem'de dev bir afiş üzerine yazılı olan "Bir fare de siz evlat edinin" olduğu belirtildi. BiyoJojik çeşit zengini Türkiye • İZMİR (AA) - Türkiye, sahip olduğu zengin biyolojik çeşitliJiği ile dünyanın en önemJi doğal yaşam alanlan arasında. Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfi Türkiye Temsilciliği verilerine göre, eşsiz bir coğrafi konum üzerinde bulunan Türkiye, bu durumun getirdiği farkJı ikJim tipîeri, jeolojik ve jeomorfolojik çeşıtlilik ile 500'den fazla habitat türünü barındınyor. TEMA'ya göre, Avrupa'da doğal orman örtüsü miktan, Rusya ve Ukrayna haricinde yüzde 1 'in altında olmasına karşın Türkiye'de bu oran yüzde 93 seviyesinde bulunuyor. Eğitim yaşamının ilkokuldan sonra sona erdiği iller arasında Şırnak ilk sırada yer alıyor Doğu'da ortaöğretimyok Milli Eğitim Bakanlığı'nın Doğu ve Güneydoğu illerinde yaptırdığı araştırmaya göre, Şırnak başta olmak üzere Ağn, Vart ve Kars'ta öğrencilerin neredeyse yarısı ilköğretimden sonra eğitim yaşamını noktalıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Doğu ve Güneydoğu'daki illerde ilköğretimi bitiren öğrencilerin neredeyse yansı ortaöğretime devam etmiyor. Şırnak'ta ilköğretimden mezun olanlann yüzde 50'si. Ağn'da yüzde 49'u, Van ve Kars'ta da yüzde 48'i ortaöğretime kayıt yaptırmıyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın verileri, Doğu ve Güneydoğu illerinde ilköğretimi bitiren her iki öğrenciden birinin ortaöğretime kayıt yaptırmadığını ortaya koydu. Rapora göre, ilköğretimi bitirdikten sonra ortaöğretime kayıt yaptırmayan öğrenci sayısının en fazla olduğu il Şırnak. Bu ilde ilköğretim mezunlannın yansı öğrenimine devam etmiyor. Şırnak'ı sırasıyla Ağn, Van ve Kars izliyor. Bu illerde de öğrencilerin neredeyse yansı ilköğretimden sonra eğitim yaşamını noktalıyor. Rapora göre, 2002-2003 eğitim-öğretim dönemınde bazı illerde mezun olan ilköğretim öğrencilerinın ortaöğretime devam oranlan şöyle: lller jj Ş ı r n a k ^ Ağn Mâ.V a n 4\l5 Kars YjJ. Ardahan Bıtlıs Urfa Antep Adıyaman Erzurum Sıvas c, llköğrt. Mez. U Olan. ?Ç 6.341 ^ 1 5 . 2 3 4 ^ 6.655 2.823 5.087 19.447 27.401 12.794 14.354 13.199 Ortaöğrt. Kayrt Yapbrmayan 3.166 3.749 7.126 3.217 1.254 2.041 7.307 8.771 3.956 4.468 3.887 Oran 50 49 48 48 45 40 38 32 31 31 30 OLİMPİYAT CÜZELLERİ Yunanistan'ın başkenti Atina'da düzenlenen OtimpryatOyuniarTnda birçok branşta kıran kırana mücadele sürerken dev organizasyonda eglenceli anlar da yaşamyor. Plaj vole> bolu turnuvasının dii/enlendigi alan. sporun olduğu kadar eğlence ve müziğin de olduğu ortamlardan biriydi. Maç öncesinde ve aralarda dans eden Atinalı güzeller hem sporculara hem de izleyenlere neşeti anlar yaşafö. Ve bu yıl 28'incisi düzenlenen Otimpiyat Oyunian'nı renklendiren sahnelerden birini oluşturarak objektiflere yansıdı. (Fotoğraf: REUTERS) SAY1LARI ARTIYOR Bebeklere 4 anne sütii baııkalaiT Fazla sütü olan annelerin bağışladıklan sütleri toplayan bankalar, prematüre doğumlar başta olmak üzere sütü olmayan annelerin de yardımına koşuyor. NEVV YORK(AA)- ABD'de, başta prema- türe doğumlar olmak üzere, çeşitli nedenler- le annelennin süt veremediğı yeni doğmuş be- bekJer ıçin "anne sütû bankalan" yeni umut oldu. Bebeklerının ihtiyaç duyduğundan faz- la sütü olan ya da herhangi bir sebeple bebek- lerini yitiren annelerin bağış- ladıklan sütleri toplayan, pastönze eden, depolayan ve ihtiyaç sahıplenne dağı- tan bu bankalardan ,\BD ge- nelinde şimdilik 6 adet bu- lunduğu. ancak önümüzdeki 12 ay içerisinde bunlara 4 yeni bankanın daha dahıl edileceği belırtilıyor. Başta prematüre doğum yapan anneler olmak üzere kemoterapi tedavısi gören ya da ölümcül bir hastalığı olan annelenn bebeklenne bu sü- tü sağlamak içın başka anne- lerin bağışlayacaklan süte ihtiyaç duyduğu ifa- de ediliyor. Bağışçı kadınlann ise bazılan bebeklennı kaybettığı. bazılanysa bebekle- rinın ıhtiyacından daha fazla süt sağlayabil- diği için, sütlerini tanımadıklan ihtiyaç sahi- bi bebeklerin beslenmesinde kullanılmak üze- re bu bankalara bağışladıklan kaydediliyor. Bağışçı kadınlann sağlık kontrollerinden ge- çirildiği, sigara kullanan, alkol alan kadınla- nn sütlerinin kabul edilmediğı belırtilıyor. Filmlerin korkunçluk oranı artık ölçülebiliyor Korkınııın bfle formülü bulundu ANK4RA (AA) - Bir korku filrru- nin gerçekten kor- kunç olup olmadı- ğı artık ölçülebili- yor. Ingiliz bılim adamlan tarafindan gelıştınlen bır for- mülle fılmın ne ka- dar korkunç olduğu hesaplanıyor. Londra'daki Kra- liyet Kolejı mate- matik uzmanlann- dan Anna Sigler. formülde. yarafılan gerginhk, çe\Tenin Korkunçluk oranı = (es + u • cs -r t) üstü 2 + s + (tl + f)/2 + (a + dr + fs)/n + sin x -1 es = gerginlik yaratan müzik U = bilinmeyen CS s kovalamaca sahnesi t = oyuncunun tuzağa düştüğü sahne S s ani efektler tl s gerçek hayat f = hayal 3 = oyuncunun yalnız olması dr = karanlık mekân fS = dekorasyon n = görülen oyuncu sayısı X s görülen kan ve parçalanmış organlar Slfl s stereotip özellikleri, akan kan miktan gibi değerlerin kullaruldığı- nı bildirdi. Formülde müzik, ani efekt, bi- linmeyen ve kovalamaca sahneleri gıbi gerginliği arthran unsurlar dikkate alını- yor. Filmi korkunç yapan unsurlar ara- Kışlada cinsel ilişkiye vize BERLÎN(AA)-AJ- man Silahlı Kuvvetle- ri'nde subaylara ve as- kerlere, görevde olma- dıklan sürelerde kış- lalarda cinsel ilişkiye girme izin verildi. Savunma Bakanlı- ğı'nın bir sözcüsü, Ge- nelkurmay Başkanı W)lfgang Schneider- han tarafindan yayım- lanan genelgenin 12 Temmuz'da yürürlüğe girdiğini söyledi. Söz- cü, genelgeyle yakla- şık 253 bin erkek ve 10 bin 600 kadın aske- re, görevde olmadık- lan sürelerde kışlalar- da ilişki kurma izni ve- rildiğini belirtri. sında, olayların gerçeğe yakınlığı etkili. Eylem ger- çeğe ne kadar ya- km olursa, sahne ne kadar karanlık- ta çekılirse o ka- dar korkurucu olu- yor. Araştuınacı- lar, filmde görülen kanmiktannın da çok önemli oldu- ğunu. doğru yer, zaman \ e miktar- dakıkanın gergin- liği arttırdığını, an- cak fazla kan akan SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 11 II • •• Kemalizm' Aslında Nedir?!.." fıbnJerin korkuru- cu özelliklerini yitirdiklerini belirtiyor. Söz konusu formülle hesaplandığında Stephen King'in romanından beyazper- deye aktanlan "Çığhk" (The Shinıng) en korkunç korku fiJmi. KÖPEK GEÇİDİ Bolrvya'da, başkent La Paz'ın baösındakiEl AJ- to kentinin sakinleri arasındaki köpeklerve sahipleri yü- rüyor. Başka deyişle kcntte kopekgeçidi düzenleniyor. Ka- tolikJtr geleaekse] olarak her yû e\ hayvanlannın koru- yucusu olan Aziz Rogue adına yürüyüşü düztnü\oriar. Bu \ürii>üşü, avıu zamanda köpeklerini kutsadıklaruu da düşünerek vapıyorlar. Hiç şüphesiz geçidi izleyenler- den en mutlulan Ektthyalıçocuklaroluyor. (REUTERS) ...kitabınınbiryerinde, Banş (Doster), öyte önem- li ve çarpıcı bir alıntı yapmış ki; çağnşımların zin- ciri, okur okumaz beni kaptığı gibi, 70'li yıllann An- kara'sına, yayınevindeki çalışma masama götürü- yor; karşımdaki koltukta, alıntının sahibi oturuyor; gözlük camlarında, ışık pırıltıları; dudaklarında, dostça bir tebessüm: Niyazi Berkes! Yazları Ka- nada'dan gelirdi, söylemıştim ya, yakın tarihimizi konuşuruz; kafama takılanları soruyorum, engin bilgisiyle kuşkulu ne çok noktayı aydınlatıyor; za- ten, 'Hangi Batı'nın yeni bir basımına 'önsöz' yaz- mak gerekince, yazının başına, onun şu sözlerini almayacak mıyım? ...blzde Batıcıhkla anlaşılan $ey...' "...bizde 'Batıcı'lık'la anlaşılan şey Türk ev- rimini çağdaş uygariığa uygun yönde geliştir- mektedir; (buraya dikkat!) halbuki Avrupa'da ve Amerika'da 'Batılılaşma' ve 'Batıcılık', Batı dip- lomasisine boyun eğme anlamına gelir. Bu yüz- den onlara göre 'Kemalist Devir' Batı aleyhtar- lığı, Menderes Devri ise Batıcılık' devridir. (bu- raya dikkat!) Batı diplomasisinden bağımsız olan bir Batıcılık, Batı dilinde, Batı düşmanı kötü bir ulusçuluk demektiri.." Türkiye Cumhuriyeti, geleceğinitartışırken, Ni- yazi Ağabey'ın (Berkes) inanılmaz berraklıktaki bu sözlerini. bir an bile aklından çıkarmamak zorun- dadır; nitekim, 'Soğuk Savaş'ın sona erdiği sıra- da, bir ecnebı gazetesinden kestiğim şu haber, onun 'tespitinin' ne kadar doğru olduğunun, açık birkanıtıdır. Bakınız ABD'de, 'Din ve Demokra- si Enstitüsü'nün Başkanı olan Mrs. Diane I. Knip- pers ne demiştir: "...Fransa öteki Avrupa devletleri için 'model' olmuştur; o da, dine karşı politikasını (laikliği de- mek ister) kesinlikle terketmeli, inanç özgüriü- ğünü yeniden güvenceye kavuşturmalıdır. Bu- gün bizi harekete geçiren şey, dün bizi Komü- nizm'le mücadeleye sevk eden şeyle, aynıdır. Insanlık yalanla serpilip gelişemez, oysa Ko- münizm ve Dinsiziik (yine laiklik demek ister) an- cak yalan üretebilir. Dindarlık uygarlığın ga- rantisidir; zira inanç sayesinde namuslu insan- lar çoğalır, namus olmayınca ticaret olmaz; ti- caret olmayınca, uygarlık olmaz!.." Bu kadan bile, Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerin- de yükseldiği temelleri atanlarla; şimdi Ankara'nın, kaderini birleştirmeye heveslendiği Batı'nın ve Ba- tılılar'ın, ne kadar ayn -ayrı da lâf mı, karşıt- teller- den çaldığını göstermeye yeter. En kalın ve karanlık kafaları bile... Oysa Banş'ın (Doster) eserinde yaptığı alıntı, Niyazi Berkes ın, en kalın, en karanlık kafa- ları bile aydınlatabilecek netlikteki şu 'fesö/f'i ya- pıyor. Diyor ki: "...Birinci Dünya Savaşı'nın Wilson Prensip- leri, Batı önderlerine, bir çeşit ulusçuluk kav- ramını kabul ettirmişti. (buraya dikkat!) Fakat, bun- daki ulusçulukta Batı'nın ekonomik ve siyasi hükmünden bağımsız olma anlamı yoktu. Ba- tı'da böyle bir şeyin imkânı, o zaman, kimse- nin aklına gelmezdi. VVilson Prensipleri, Ba- tı'dan bağımsız değil, Hıristiyan hayırseveriiği altında, Batı'ya bağlı bir ulusçuluk gerektirir..." "...bunun en iyi ömeği, Osmanlı Imparator- luğu'ndan bağımsız olmak isteyen Arap Ulus- çuluğunun aldığı 'manda ulusçuluğu' şeklidir. O zamanki Arap 'milliyetçiliğinin' kabullendiği bu 'manda Batıcılığı'na karşı; bu önderler, biz- de olduğu gibi, bir 'Millî Kurtuluş Savaşı' yap- madıklanndan, Arap Ulusçuluğu ancak II. Dün- ya Savaşı'ndan sonra buna dönebilmiştir. (bu- raya dikkat!) Kurtuluş Savaşı Milliyetçiliği, Wil- son Milliyetçiliği'nden aynldığı gibi, Kemalist Devrimciliği de hem Batıcılık anlayışından, hem de Bolşevik Devrimciliği'nden farklı olmuş- tur..." Bu, birbakıma, 'Soğuk Savaş' döneminde, Ba- tı'yı ve Batıcılığı, kıskıvrak Batı Avrupa ile Kuzey Arnerika'yı sıkıştıran anti/Emperyalist Diyalek- tiğin, tek cephe değil, birisi 'sosyalist' öbürü 'Üçün- cü Dünyacı'M cephe olarak meydana çıkmasının, açıklamasıdır; hatta, Karl Marx'ın tahminleri hilâ- fına, XX. yy'ın, bir sosyalist devrimler yüzyılı değil, daha çok bir dizi demokratik devrimler yüzyılı ol- ması da, bu açıdan izah edilebilir. Onlar', her kim ise... ...çünkü bakın, Niyazi Ağabey (Berkes) o de- diklerini nasıl sürdürüyor: "...Kemalizm yalnız Milliyetçilik değil, yalnız Milli Kurtuluş ve Bağımsızlık değil; aynı za- manda bir millet yaratma, onu tarihe ve dün- yaya kabul ettirme, onu kendi kendine kabul ettirme; ve nihayet, onu gelecekte de yaşaya- bilecek bir varlık olma temelleri üstüne oturt- ma işidir. Bunsuz bir Türk Milliyetçiliği yalnız gülünç olmakla duramaz, aynı zamanda varlı- ğına kimseyi de inandıramaz..." {'Atatürk, Türk Dünyası ve Mazlum Milletler', s.153) Bilmem tadına varabildiniz mi? Mustafa Kemal Paşa, Anti/Emperyalizm çelişkisinden, Türk genç- lığine 'ilelebet muhafaza ve müdafaa edeceği bir cumhuriyet' sentezini yaratmayı amaçlamış! öyle bir cumhuriyet ki, yalnız var olmakla kalma- yacak, aynı zamanda, öteki 'Mazlumlar'ın da tam bağımsız ve özgür olmasına omuz verecek!.. Batılı ve Batıcı bir 'milliyetçiliğin' davuluna oynayanlara; -onlar her kim ise- Türk halkı dahil, hiç kimsenin inanmaması, yoksa bundan mı? e-mail:tilahanft isnet.net.tr http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan Faks:0-212 / 260 19 88
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle