23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1S AĞUSTOS 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA • • • • UJK. kuftur(Ş cumhuriyet.com.tr 15 İJhanBaşgöz:Folklorbirbirinisürekli etkileyen ve değiştiren üç dinamiköğeden, anlatıcı, dinleyicive hikâyeden oluş bir bütündür. Anlatıcı hikâyeyi değiştirebilir, dinleyici anlatıcıyı etkileyebilir, hikâyezamana ve duruma uydurulabil GddeKeremlökKirLGAMZEAKDEMİR Türk folkloru ve halk edebiyatı üzerine çalışma- larıyla ulusal olduğu kadar uluslararası alanda da ra- nınan Prof. Dr. Ühan Başgöz, 20. yüzyılın en önem- lı Türk aydınlanndan bin kuşkusuz. Amerikan Folklor Demeği onur üyesi, Van Yüzün- cü Yıl Cniversitesi öğretim üyesi, Indiana Üniver- sitesi profesörü olan Başgöz, bizimle folklorun an- latıcı, dinleyici ve geleneksel metinden oluşan bir bü- tün olarak değerlendirilmesi konusundaki engin bil- gisini paylaştı. - Toplumsal gerçek/gerçeklik, folkloru yaratan ya da biçimleyen asal öğedir diyebüir miyiz? İLHAN BAŞGÖZ- Folkloru belirleyen asal bir öğe yoktur. Folklor, yani masal, hikâye, bil- mece, efsane ve diğerleri üç öğenin kar- şıbklı iletişimi, dengeli bir şekilde bir- birini etkilemesi ile yaratıJır ve ya- şar. Bunlardan biri söyleyen-oyna- yan-anlatan- çalıp çağıran halk sa- natçısıdır... Bu insan olmadan folk- lor yaratılmaz. Ancak bu yaratıcı sa- nat eri veya masal anası folkloru yaratan öğelerden sadece biridir. Folklorun hayata aktanlması, yani gösterimi için iki öğeye daha ihti- yaç vardır. Biri dinleyicıdir. yaratıcıdır. Geleneksel malzemeyi her anlatan yeni- den yaratır. Ancak onu biryandan dinleyicisi, biryan- dan geleneksel folklor türü sırurlar. Dinleyici kadın- sa, hikâye anlatan öpüşmeden, sevişmeden, dil dile damak damağa verip sanlmalardan söz etmez. Dinleyici Alevi ise masal kahramanı Alevi oluve- rir. Dinleyiciler arasuıda tanımadığı kimseler varsa polis fılansalar diye sözünü tartarak söyler. Bazen dinleyicilerden tek bir kişi bile geleneksel türü değiştirebilir. Kerem ile Ash hikâyesinin sonu her iki kahramanın da ölümüyle biter. Bir zaman Kars'ta bir hikâyeci gösteriminin so- nuna gelmiş, Kerem'i öldürecek. Dinleyicilerin ara- sından bir babayiğit firlayıp tabancasını çekerek "Ula sen Kerem'i öldürürsen ben de seni öldürürüm" de- Folklor ölü bir metin değlldlr • "Geleneksel malzemeyi her anlatan yeniden yaratır. Ancak onu bir yandan dinleyicisi, bir yandan geleneksel folklor türü sınırlar. Bazen dinleyicilerden tek bir kişi bile geleneksel türü değiştirebilir. Kerem ile Aslı hikâyesinin sonu her iki kahramanın da ölümüyle biter. Bir zaman Kars 'ta bir hikâyeci gösteriminin sonuna gelmiş, Kerem 7 öldürecek. Dinleyicilerin arasından bir babayiğit firlayıp tabancasını çekerek "Ula sen Kerem 7 öldürürsen ben de seni öldürürüm " demiş. Siz hikâyeci olsanız Kerem 7 öldürebilir misiniz? " toplumun kültür kodlan gibi... Bunlar üzerinde de durmak konuyu uzatır. Biz uzatmayalım hikâyeti, ko- parmayalım kıyameti. - Halk edebiyaö konusunda yapüğınız araşürma- larda özgünlüğün, kişinin. yapıtın izini nasıl sürüyor- sunuz? Bu konuda başlangıçtan son tahlile giden yol- da size rehbertik eden, temei ipuçlan nderdir? BAŞGÖZ-Folkloru söyleyeni ince ince inceleye- ceksiniz. Hayatını, kişiliğini, huyunu husunu, bilgi derecesini, çevresini... AşıkİshakKemaliNakşiben- di idi. Şeyhi Sûruri Efendi'nin koyduğu sınırlann, ah- lak ve din anlayışının dışına çıkamazdı. Hikâyenin en önemli eylemi "riiyada bade içip bir güzele âşıkolma"yı hikâyesinden çıkarırdı. Gençler birbirini görür ve evlenmek isterdi. 0nun din anla- yışı gençlerin âşık olmasını söy- lemeye izin vermiyordu. Sabit Müdami ise aşk ve buluşma sah- nelerini ballandıra ballandıra, cinselliği de katarak anlatırdı. Celenekselde değişenle defiismeyenin sınırı Dinleyici olmadan folklor yara- tılmaz. Uçüncü öğe geleneksel dediğimiz türküdür, hikâyedir. masaldır. Bu üç öğe uyumlu bir şekilde el ele vermeden, al vere girmeden folklor olmaz. Çün- kü folklor bir gösterimdir (performance). Ölü bir metin değildir. Bir adam çıkacak, bir dinleyiciye veya dinleyici topluluğuna geleneksel bir folklor ürününü söyleye- cek, çalacak, çağıracaktır. Bunlardan anlatıcı çağdaş kişiseli, dinleyici çağdaş sosyalı ve geleneksel de ko- lektif geçmişi temsil eder. Biz bunlann üçünü de incelemeden folkloru doğ- ru anlayamayız, yorumlayamayız. Çünkü anlatıcı insan kuru bir tekrar edici değildir. Her anlattığına eğitimınden, sosyal ve doğal çevresınden, bilgi ve görgüsünden, yani kişiliğinden gelen değerleri, duygulannı, isteklerini, umudunu, düşlerini şu veya bu ölçüde, şu veya bu yolla yerleştırir. Folkloru anlatan belli sınırlar içinde bir yeniden miş. Siz hikâyeci olsanız Kerem'i öldürebilir misi- niz? Anlatıcıya çevrilen bu dinleyici sılahını görme- den folkloru doğru anlayamayız. Folkloru yaratan so- nuncu öğe geleneksel metindir. Bir masal, bir hikâ- ye daha önce anlatılmıştır. Tür ortadan kalkana ka- dar da anlanlagidecekrir. Ancak hiçbirgeleneksel don- muş, değişmez bir kalıp değildir; dinamik bir olgu- dur. Belli sınırlar içinde onu tekrar eden, onu dinle- yenin eğilimlerine uyarak geleneğı değiştirir. " Yüzyıttarca atalardan çocuklara,değişmeden an- lablan zenginfoUdorumuz"söylemi gerçek dışı, ro- mantik bir hayallemedir. Öyle olsa ortaya çeşitleme- ler (varyantlar) çıkmazdı. Yani, bir yumurta bilme- cesinin 32 çeşitlemesi olmazdı. Folklorun yaratümasını, söylenmesini, aktanlma- sını etkileyen başka öğeler de var. Bunlara "uzakçev- re" etkenleri diyebiliriz. Siyasi rejim, söz hürriyeti, doğal çevre, folklorun gösterimine aynlan zaman ve Araştırmanızı eksiksiz yap- mak için dinleyiciyi de izleyecek- siniz. Çünkü onun kültürü ve is- tekleri geleneksel metne, bir yol bulup girecektir. Bunu gösterim boyunca antenlerini açık tutan anlatıcı yapacaktır. Dinleyicisini, her an gözetleyecek, anlattığı metnin onun üzerindeki et- kisini hissedecek ve anlatımını dinleyiciye göre ayar- layacaktır. Kerem hikâyesi buna güzel bir örnektir. Bir başka örnek: Âşık, Yarah Mahmut hikâyesi- ni anlatıyor, üç saatte bıtiriyor. Dinleyiciler arasın- dahikâyeyibilenbınsivar Aşığıçağınyor,diyorki: "Bu bizinı bildiğimiz Yarah Mahmut hikâyesi de- ğiL Sizin köyde galiba bir Mahmut yaralanmış, sen bize onun hikâyesini anlatün. Gerçek Yarah Mah- mut'un anlaülması bir hafta sürer. Doğru dürüst öğ- ren de geT. Araştırmanızda geleneksel türü de izle- yeceksiniz. Yani tek bir metinle yetinmeyeceksiniz. Aynı folklor biçiminin yer ve zaman içinde birden arnk varyannnı karşüaştıracaksınız. Gelenekselde de- ğişenin ve değişmeyenın sının nedır ancak böyle anlaşılır. Dinleyicinin arasında oturacak, söyleyen ve dinleyen dengesinin nasıl kurulduğuna bakacaksınız. böylece folklor da ötekı sosyal bilımler gıbı ınsanı ve toplumu inceleyen bir bılim dalı halıni alır. lar da kentegöçtii - MasaDar köyde mi kakh, foUdorun özü/özgünlüğü köy mü ashnda, günün/çağm kentseİ biçünlemesine karşın? BAŞGÖZ - Masallar köyde de kahnadı. Eskiden de masal yalnız köyde anlatılmıyordu. Okul eğitimine dayanan kültür insan hayatına girene kadar masal kasabada da, kentte de anlatıhyordu. Şimdi yalnız masal değil. çoğu folklor türlenmız televizyonda anlatılıyor. Nasreddm Hoca hikâyelerini televiz>onda canlandırılmış olarak seyredip dinliyorsunuz. Türkü televizyonda, halk danslan televizyonda, fıkra televizyonda. Bugün folkloru yaşatıp yayan, hatta ona yenı biçimler veren medya kültürüdür. Folkloru büyük ölçüde televızyon gösteriyor, ya>ıyor. Kültür medyası bu işi "dinleyiciyi çekmek ve para kazanmak" için yapıyor. Bu yeni kültür gösteriminin eski folklor gösteriminden en büyük farkı şu kı, dinleyici söyleyene tepkisını hemen gösteremiyor, onu kontrol edemiyor, ona karşı duruşunu duyuramıyor. Medyaya hâkim olan kültür endüstnsi bütün bu işleri kendisi yapıyor ve bize bunlan folklor olarak sunuyor. Okurlara, Gönül Pultar ve SerpilAygün Cengiz 'in İlhan Başgöz 'le 2001 ydındayap- tıkları uzun bir söyleşiden oluşan Kardeşliğe Bin Selam " (Tetragon Yayınları) ad- lı kitabı da okumalarını tavsiye etmek istiyoruz. Türkiye 'nin en çalkantılı dönemle- rine ianık olmuş bir aydının gö'zünden anlatılan olaylann toplumumuzun bugün gel- diği noktaya ışık tuttuğu, Cumhuriyet 'leyaşıt Başgöz 'ün yaşamım aktaran bu kitap, hem bir bireyin yazgısını dile getiriyor, hem deyakın tarihimizden bir kesit sunuyor. Bu yıl onuncusu düzenlenen Altın Portakal Uluslararası Kısa Film Video Yanşması'na başvurular sona erdi Portakal'da146 kısafilm yarışacakKültür Servisi - Antalya Kültür Sanat Vakfı'nca düzenlenen 41. Antalya Albn Portakal Film FestivaB kapsamında gerçekleştirilecek olan 10. Altm Portakal Uluslararası Kısa Film-Vldeo Yanşması'na katılım yine yüksek oldu. Yanşmaya bu yıl 6O'ı yurtdışı, 86'sı yurtıçinden oknak üzere toplam 146 kısa füm baş\aırdu. Yanşmaya yurtdışından başvuran fıhn sayısı açısından ilk sırada 18 filmle Macaristan yer alıyor. îkinci sırada yanşmaya 10 filmle başvuran Almanya var. Bu yıl geçen yıllara göre yurtdışından katılan üUcelerin ve yanşmacılann sa^srndaki artış dikkat çekiyor. Geçen yıl Altrn Portakal Kısa Film-Video Yanşması'na Türkiye'nin dışında 11 ülkeden 43 film kahlırken bu yıl 16 ülkeden 60 kısa film başvurdu. Coğrafya genlşllyor Yanşmaya yurtdışuıdan başvuran fıhnlerin sayısı açısından ilk su-ada 18 filmle Macaristan yer alıyor. îkinci sırada yanşmaya 10 filmle başvuran Almanya var. Yanşmaya bu yıl Lırvanya, Avusturya, îsrail 4'er; Kanada, Kırgızistan, Portekiz 3'er, ABD, Japonya, Polonya 2'şer; îtalya, Ingiltere, KK1C, Makedonya ve Danimarka 1 'er filmle katılıyorlar. Kısa Film-Video Yanşması'na bu yıl geçen yıllara göre yurtdışından katılan ülkelerin ve yanşmacılann sayısındaki artış dikkat çekiyor. Geçen yıl Altm Portakal Kısa Film-Video Yanşması'na Türkiye'nin dışında 11 ülkeden 43 film katüırken bu yıl 16 • 41. Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında gerçekleştirilecek olan 10. Altın Portakal Uluslararası Kısa Film-Video Yanşması'na katılım yüksek oldu. ülkeden 60 kısa film başvurdu. Yanşmaya Türkiye'den en çok film başvurusu 43 filmle Istanbul'dan oldu. îkinci sırada 22 filmle Ankara yer alıyor. Bu yıl îzmir'den 7, Eskişehir'den 5, Antalya'dan 4, Konya'dan 4, Kütahya'dan 1 olmak üzere yurtiçınden toplam 86 film Alün Portakal için yanşacak. Dört kategond» yanşacak 146 filmin 80'i dramatik. 27 sı belgesel, 25'i deneysel, 14"ü canlandırma dalında gerçekleştirilmiş yapıtlar. Geçen yıllarda Kısa Film ve Video Yanşması'na katılan filmler, oluşturulan bir ön seçici kurul tarafından değerlendniliyor. Yanşmada dereceye girecek filmleri, bu ön seçici kurulun finale bıraktığı 10 film arasından seçiliyerdu. • Bu yıl, tüm filmlenn izleyicıyle buluşturuhnası öngörülüyor, bu nedenle eskı uygulama kaldınlıyor. Yanşmaya katılan bütün fıhnler Altm Portakal Kısa Film-Video Yanşmasf nın ana seçici kurulunca izlenecek, dereceye giren filmler bu değerlendrrme sonucu belırlenecek. Halk Seçici Kurulu nun Kent Konseyl üyeleri belli oldu 3-9 Ekim 2004 tarihleri arasında düzenlenecek olan 10. Altm Portakal Uluslararası Kısa Film- Video Yanşmasfna katılacak yapıtlan değerlendirecek seçici kurul önümüzdeki haftalarda belirlenmiş olacak. Yanşmamn Halk Seçici Kurulu ise belli oldu. Yerel Gündem 21 Antalya Kent Konseyf ru Kenan Değer, tsmet Aydm, Pembenur Atasa>ar ve Ayla Kaya temsil edecek. Halk Jünsı'nde Kültür ve Tunzm Bakanlığı'nı temsil edecek üyenin ise önümüzdeki günlerde belli olması bekleniyor. Bü\'ük Seçici Kurul'un, dramatik, deneysel, canlandırma ve belgesel dallarmda değerlendirileceği kısa filmlerden yanşmayı kazananlar AVİD kurgu seti ve Altm Portakal heykeli ile ödüllendirilirken Halk Seçici Kurulu'nun belirlediği kısa filmlere Altm Portakal plaketi sunulacak. •» •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle