19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 O "EMMUZ 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK T.3İATLI İ3TAN311 HÖCA PA BMZKArUA'Yi :•'*"•- ı . Alaattin Çakıcı'nın kullandığı yeşil pasaportun sahibi eski MİT'çi tutuksuz yargılanacak Faik Meralserbest kalclı• Ifadesinde Çakıcı'ya pasaportu kendisınin vermediğini sav'unan Faik Meral, Çakıcı'yla birlikte ASALA ve DHKPC'ye karşı faaliyette bulundukJannı söyledi. İstanbul Haber Senisi - Avusturya "da yakalanan ülkücü mafya lıderi Alaattin Çakıcfnın kullandığı yeşıl pasaportun sahibi eskı MİT gorevlısı Faik Meral de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Çakıcı'nın kaçışını organize edenlerden de tutuklanan olmamıştı. istanbul Organıze Suçlar Şube Müdürlüğü'ndekı sorgusu tamamlanan Meral, gazetecilere göstenlmeden emniyetten çıkanldı. Hasekı Eğitım ve Araştırma Hastanesf nde sağlık kontrolünden geçirilen Meral, istanbul Cumhunyet Başsavcılığı'na sevk edildi Cumhunyet savcılan Muzaffer Yalçın ve Turan Çolakkadı tarafindan sorgulanan Meral, tutuklanması ıstemıyle nöbetçı mahkemeye sevk edildi. Mahkeme ıse Meral'ı tutuksuz yargılamak üzere serbest bıraktı. Meral. ıfadesinde Çakıcı ıle 1988 yılında tanıştığını söyledi. Ifadesinde Çakıcı'ya pasaportu kendisınin vermediğini savunan Meral, pasaportu, cezaevınden tahlıye olan Çakıcfyı görmek için vıllasına gıttiği sırada düşürmüş olabileceğını behrttı Meral, ıfadesinde, Çakıcı'yla birlikte ASALA ve DHKP C'ye karşı Pans'te faaliyetlerde bulunduklannı, ancak ortak operasyonda görev almadıklannı ıfade etti. Tutuklanan olmadı Meral'in serbest bırakılması gözlen Çakıcı'nın kaçışını organıze eden kışılere çevirdı. Kaçışı organıze ettığı gerekcesıyle gorevden alınan BJK Menajeri Sinan Engin'ın de aralannda bulunduğu 18 kişiyi sorgulandı. Ancak, bu kışilerden hiçbinnın tutuklanmaması dıkkat çekti. Çakıcı'nın avukatlan, Adalet Bakanlığı'nın müvekkillerinin AMisturya'dan ıade istemıne itıraz etmeye hazırlanıyor. Çakıcı'nın avukatlan, iadeye, adil yargılanmama ıhtimalı ve ışkencelı sorgularda alınan ıfadelerin, venlen kararlara dayanak gösterilmesı ıddıalanyla karşı çıkıyor. tstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusu taraamlanan Faik Meral, dün sabah Beşiktaş'talrî tstanbul Cumhunyet Başsavcıhğı'na polis kontrolünde getirüdL (Fotoğraf: AA) TANIKOLARAK DÎNLENECEK Yılmaz9 ın kaderi Çakıcı'nın elinde ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Eski Başbakan Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner'in Türkbank ihalesiyle ilgilı Yüce Divan'da sonbaharda başlayacak yargılamasında en önemli tanık, Avusturya'da yakalanan mafya lideri Alaattin Çakıcı olacak. TBMM Soruşrurma Komisyonu'nun "kaçak" oldugu için ifadesine başvuramadığı Çakıcı'nın Türkiye'ye iade edılmesi durumunda tanık olarak ifadesine başvurulmasında yasal bir engel bulunmuyor. Türkbank ıhalesine katılanlan. Korkmaz Yiğit Jehine çekılmelen konusunda tehdit ettiği belirtılen Çakıcı'nın vereceği ifade, Yılmaz'ın "cezaevine giren ilk başbakan" olup olmayacağında da önemli ölçüde behrleyıcı olacak. Yılmaz ve Taner hakkındakı Meclis Soruşrurma Komisyonu, Türkbank ıhalesinde "kffit" rol oynayan Çakıcıyı, "kaçak oldugu" için dinleyememıştı. Ancak Yüce Dıvan'ın Türkbank ihalesi konusunda Çakıcı'nın tanık olarak ifadesine başvurması bekleniyor. Finansörlüğünü mafya lideri Sedat Peker'in yaptığı grubun lideri Korkut Eken olacak 'Milli YoY Susurluk'tan geçiyor• Susurluk çetesi davasmda 6'şar ve 4'er vıl hapis cezasına çarptınlan hükümlüler, mafya lideri Sedat Peker'in öncülüğünde yenıden örgütleniyor. Gnpta eski özel timciler Ayhan Çarkın ve Ayhan Akça da yer alıyor. ECE\İTKnJÇ Susurluk davasında mahkûm olan özel timciler ve dığer sa- ruklar "Milli Yol" adı altında örgütleniyor. Aynı adla bır der- gi çıkaran grubun finansörlü- ğünü mafya lideri Sedat Peker yapıyor. Grup, hareketegeçme tanhı olarak da liderlik yapacak Korkut Eken'ın tahlıye olaca- ğı 28 Temmuz'u belirledı Susurluk çetesi davasında 6'şar ve 4'er yıl hapis cezası- na çarptınlan hükümlüler maf- ya lideri Sedat Peker'in öncü- lüğünde yeniden örgütleniyor. Ancak bu kez yeraltında değil, internet ve dergı yoluyla. "Mtt- li Yol" adlı bır dergı çıkaran grup, Peker'in www. ozturk- ler.com adresindekı "Kııvayı VliBrvvaler DiyorkT bölümü ve www.milliyol.com.tr sıtelerin- de örgütlenmeye çalışıyor. Susurluk davasında ceza alan- lan "sanık" değil "kahraman" olarak rutelendiren grubun fi- nansörlüğünü çete lideri Sedat Peker yapıyor. MHP'den ko- pan gençlenn ağırlıkta oldugu grupta eskı özel timciler Ay- han Çarkm,AyhanAkça'ın ya- nı sıra Sıvasspor'un Başkanı Mecnun Odyakmaz, eski futbol- cu BülentUygun ve şarkıcı Da- vut Güloğlu da yer alıyor. Grubun liderlığını Susurluk çetesinın yöneticısi olmak su- çundan 6 yıl ağır hapis cezası- na çarptınlan Korkut Eken ya- pacak. Yaklaşık 2 yıl 5 aydır cezaevınde bulunan Eken. 28 Temmuz'da tutuklu bulunduğu Ayaş Cezaevi'nden tahliye edilecek. Eken'in çıkışı için bü- yük bir tören hazırlandı. Meh- ter takımı ile karşılanacak olan Eken'in tahliyesi "2. Ergene- korTdanÇıkışr olarak nitelen- dırilıyor. Eken için "Yaşayan en büyük Türk'' sloganını kul- lanan grup, MHP'yi, milliyet- çıliği burjuva ıdeolojısi haline getirmekle suçluyor. Hareket- lerinin "Türkçü bir başkakun" olduğunu savunan grup, çıkış- lannı şöyle açıklıyor: "Mflfi- yetçiliği halkla tanışüracağız. YohunuzTürkçüduruştur.Ge- lecekte sevinç gözyaşlanmran Türkçe akacağma ve göğün bi- le Türkçe gürieyeceğine inaru- yoruz. Gün susma değil, eylem günüdür." ENTERNET /MEHMETSUCU [email protected] Bıgıteknolojilerinin ve özellikle intemetin yay- gınlaşması, bu teknolojilerin kullanımını kaçınıl- naznale getıriyor. Ancak defalarca söylendiği gibi tilgi teknolojilerinin erişim ve kullanımında- <\ faxlılıklar yeni bir sosyal bölünmeye de yol açıycr. Aona sayısal uçurum denilen bu sosyal bö- ünrre. ûikeier, bıreyler ve haneter ve şirketler ara- sındi da gerçekleşebilmekte. Gelişmiş ve ge- işmece olan ülkeler arasındaki farklar bilgi tek- loloıs ıle birlikte sözünü ettığimiz sosyal bölün- meydaha da derinleştiriyor. Artık bilgi teknolo- ilerirı <ullanan ve üreten şirketler arasında da sayısal uçurumdan söz ediiiyor. Daha da önem- isı braylerarasında mevcutfakir-zengın, eğitim- i-eğnnsiz, kadın-erkek. yaşlı-genç, evli- bekâr gibi arKİılıklar, bilgi teknolojilerine sahip olma /e bı teknolojilerin kullanımıyla birlikte daha da parpcı tiale geliyor. Telkeyi erken gören Birleşmiş Milletler, 1997 /ılıncabu soruna parmak basmıştı. Birleşmiş vlıllete Kalkınma Programı (UNDP) çerçeve- îindthazırlanan 1999yılı "InsaniGelişmişlikRa- x>a'nda internetin enşim ve dışlanma prob- eni a^tmasınadikkatçekılmıştı. Raporagö- Tiipkiye Interneti Kullanmıyopre bilgi teknolojileri ekonomik gelişmede, eğı- tim alanında, sağlıkta, kamu yönetıminde ön- cü rol oynadıkça yoksulların, okur-yazar olma- yanlann, kırsal kesimde yaşayanların ve Ingı- lizce bilmeyenlerin dışlanmışlığı giderek büyü- mekteydi. Birleşmiş Milletler 1997 Nisan'ında şu saptamayı yapmıştı: "Bilgi ve iletişim alanın- daki fırsatlar, kaynaklar ve erişim dağılımında gittikçe artan bir eşitsizlik vardır. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında bilgi teknolo- jilen ve onunla ilgili uçurum giderek büyümek- te, bilgi yoksulluğu olarak adlandınlan bir çe- şit yeni yoksulluk ortaya çıkmaktadır." Zaman ne yazık ki BM'yi haklı çıkardı. Türkiye'de de sayısal uçurumun ne aşamaya ulaştığı, geçen hafta sonuçlan açıklanan biraraş- tırmayla bir kez daha vurgulandı. GFK Türkiye'nin toplam 20 büyük ili kapsa- yan, 15 yaş ve üstünde bulunan yaklaşık 1300 kişiyle yaptığı anket sonucunda hazırladığı "In- temet Kullanma Alışkanlığı Araştırması "na gö- re, Türkiye'nin sadece yüzde 20'si bilaisavar kullanıyor. Bilgisayar kullanan kesim dikkate alındığında da bilgisayann en çok evde kullanıl- dığı görülüyor. Bilgisayar kullananların yarısı ev- de, yüzde 30'u ise işyerlerinde kullanıyor. İnternetin artık bir "vazgeçilmez" oldugu gü- nümüzde, Türkiye'de yüzde 87'lik bir oranı oluş- turan grup, internete hiç girmiyor. Sadece yüz- de 13'lük birgrubu oluşturan kullanıcılann yüz- de 41.12'si evlerinde internete giriyor. İnternet cafeler gıbi halka açık yerlerde internete girme alışkanlığı ise yüzde 44 düzeyinde. İnternete bağlanma sürelerine bakıldığında, Türkiye ge- nelinde yüzde 31 'lik bir oranı oluşturan grup 1 - 2 yıldır bağlantı kurarken, yüzde 18'lik bir kesi- min 5 yıldan uzun bir söredir internete bağlan- dıgı görülüyor. Türkiye genelinde en çok internet kullanım alışkanlığı olan bölge ise yüzde 39 ile Marmara, Güneydoğu Bölgesi'nde ise bu oran yüzde 5. Araştırmaya göre, interneti en fazla kullanan yaş grubu yüzde 52'lik oran ile 18-24 yaş ara- sında. 35-44 vas amhıınria İ«SA hı ı nranm \«w. de 7'lere düştüğü, 45 ve üstü yaş gruplanna ba- kıldığında da yüzde 9 ile tekrar bir yükselişin ol- duğu görülüyor. Erkekler yüzde 73'lükoran ile interneti kadın- lardan daha fazla kullanıyor. İnternete haftada3-4 gün bağlananlar, toplam kul/anıcıların yüzde 28'ini oluştururken, internet kullanıcılanndan yüzde 23'ü haftada 1 -2 gün, yüz- de 32'si ise her gün bağlanıyor. Türkiye gene- linde hafta içı bağlantı süresi ise 2-3 saat. İnternet kullanımının televizyon, gazete, rad- yo alışkanlıklannı azaltması ise dikkat çekiyor. Buna göre intemet kullananlann yüzde 41 'i ar- tık TV karşısında yüzde 47 oranında daha az va- kit geçirıyor, gazeteye ise yüzde 39 daha az za- man ayırıyor. İnternet kullanımı ile dergi ve radyo dinleme alışkantıkfan ise yüzde 15 oranına geriliyor. İntemet kullananlann yüzde 59'u ise tüm mec- ralara eskiden oldugu gıbi zaman ayırabiliyor. Görüldüğü gibi önceden var olan sosyal uçu- rum, bilgi teknolojilerinin kullanımıyla birlikte gündeme gelen sayısal uçurumla daha da bü- DUZYAZI ORHAN BtRGtT Demekkî,OtuzYiGeçmiş Dönemin başbakanı ve Kıbns Barış Harekâtı'nın önderi Bülent Ecevit, bırkaç gün önce kendisıni ziyaret eden Kıbnslı Mücahitler Heyeti'ne, adaya yapılan çıkartmanın bir fetih olrnadığını, Kıbnslı Türkleri kurtarmayı amaçladığını söylüyor. Ece- vit'in harekâttan 30 yıl sonra bir kez daha altını çiz- diği bu olgu, sanırım Türk Silahlı Kuvvetleri'ne, Sampson darbesı üzerine çıkartma emrini veren CHP-MSP koalisyon hükümetinin öteki kanadı ile aradaki en somut farkı bir kez daha belirginleştiri- yor. Bülent Ecevit ve bakanlan, Türklen özgürleş- tirecek sınıriı bir harekâttan yanayken Erbakan ve arkadaşlan fetih düşüncesindeydıler. Bu nedenle de, özellikle ikincı harekâtın beliiîı bıryerdedurdu- rularak Türk ve Rum kesımleri arasında sınır çizil- mesini içlerine sindirmek istemiyorlardı. 2004 Temmuzu'nun, bundan 30 yıl öncesine gö- re hem dünya konjonktüründe, hem de adanın ku- zeyinde hâlâ bir devlet olma savaşımı veren Kıb- nslı Türklerdeki yansıması, elbette Bülent Ecevit'i bir kez daha haklı çıkarmaktadır. 20 Temmuz 1974 Harekâtı yüzünden Türkiye'yı saldırgan ve ışgalci göstermekte ısrareden uluslararası lobiler, kuzey- dekı tecrit politikasını kaldırmamak için yıllardan be- ri ayak sürümekte, Kıbnslı Türklenn 24 Nisan'da AB için yaptıkları girişimlere sırt çevirmektedirler. Bugün, yani 20 Temmuz 2004'te KKTC yurttaş- lannın önemli bir bölümü, kendilenni kurtaran ana- vatana karşı, bizim kuşaklann anlayamadığı şekil- de donuk davranma politikasını sürdürüyorlar. Dün adada nelerin olupbittığı üstüne konuştuğum es- kı bir dostum, 30'uncu yıl kutlamaları için hemşe- risı oldugu Lefkoşa Beledryesi'nin, sadece tören alanına bayrak astırdığını, kentin ötekı yerlerinde ise bir hareket olmayışını üzülerek gözlemlediğini söyledi. Sanınm bu gözlem beledıye seçimlerinı CTP'lılere kazandıran başkent Lefkoşa hemşerile- rinin önemli bir kesıminin ev ve işyerleri için de ge- çerli olmalı. Denktaş'ın kararı Bugünkü törenlere katılmaJan için Abdullah Gül ile Abdültatif Şener adada bekleniyorlar. Bu 20 Temmuz'un kendısı için son bayram töreni ol- duğunu söyleyen Rauf Denktaş, bu açıklaması ile önümüzdeki nisan ayında yapılacak başkanlık se- çimlerine katılmayacağını da vurgulamak istiyor. Cumhurbaşkanı'nın bugün yapacağı konuşma hem bu yönü ile hem de Kıbns sorununun bugünkü du- rumu bakım/ndan bence önem taşıyor. TSK'nin MGK Genel Sekreten Orgeneral Şükrü Sanışık ile temsil edileceğı törenler için Deniz Kuvvetleri'nden bir filotilla grubu Girne'ye gelmiş, Hava Kuvvetle- ri'nin Türk Yıldızları da, artık adadan Türk askeri- nin çekilmesi gerektiği düşüncesinden vazgeçtiği- ni zaman zaman ortaya koyan Başbakan Talat'ın da bulunacağı şeref tribününün üstünden uçacak- lar ve adadaki TSK birliklerini temsil eden tören kı- talan da önünden geçecekler. Talat'ın sadece adadaki Türk birliklerinin aynlma- sı düşüncesini terk etmekle yetinmediği, 24 Nisan oylamasında Rum dostlanndan adamakıllı kazık ye- miş olmaktan duyduğu düş kırıklığını açıkladığını da son demeçleri ortaya koyuyor. Birleşik bir Kıb- ns için sıkı evetçi olan CTP Genel Başkanı, son re- ferandumda evet demeden önce rumların kuzey- deki komşulanna Gazimağusa limanının yöneti- mini bırakıp Maraş'ı alma düşüncesinde ısrar et- tiklerini anımsatıyor. Kendileri ohi'yi bastınp, Türk- lere evet dedirttikten sonra ise, Maraş paketinin ya- nına bir de Gazimağusa'da söz sahipliği isteme- lerini anlayamadığını söylüyor. KKTC Başbakanı'nın erken seçim için parlamen- todan karar çıkartmakta güçlük çektiğı, ortağı ıle eylül ve kasım tarihlerı arasında anlaşamadığı bili- niyor. Ne ki, CTP-DP hükümetı de tıpkı son seçım- deki gibi tam ortada bır oylama sonucu yüzünden ne bütçesını çıkarabiliyor; ne de iş yapabilıyor. Çok değil, bundan sadece altı ay önce kuzeyde büyük umutlar dağıtan AB'li dostları ise, tıpkı ABD gibi, adaya doğrudan uçak seferierini başlatmamak- ta direniyor. Gazimağusa, hâlâ korsan liman sta- tüsünde. Eylül ya da kasımda bir erken seçimin bu bakım- dan kuzeyin gündemınde olacağı kesın. Ama bir erken seçimin bugünkü kaosu dağıtabilmesi, son seçimlerde muhalefete düşen Ulusal Bırlik Partı- si'nin, seçmen gözünde yenıden umut olabılme- sine bağlı olduğunda, deneyimli Kıbnslı politikacı- lann görüş birtığinde oldukları anlaşılıyor. Kuzey Kıbnsta, bu bakımdan da anavatanda, AKP karşısında seçenek olduğunu kanıtlayacak CHP ya da DSP gibi partılenn dertenıp topartanması bek- lentısinde olanları gündeme getirecek bır beklen- tiiçindeolanlannçalışmalanna tanık olunduğusöy- leniliyor. Bu çalışmayı yürütenler, Ulusal Biriik Par- tisi'nin önümüzdeki seçimlerde taze kan alması gerektiğini savunuyorlar. Taze kan için yapılan ça- lışmanın adı "Ulusal Güçler" olarak tanımlanmış. Bu güçlen ya UBP'den ayrılmış, ya da bugüne ka- dareylemli politikayagirmeyerek mücadeleyi kor- peratif kurumlarda ve derneklerde vermeyi yeğle- miş kimseler oluşturuyormuş. Bana Kuzey Kıbns'ın 24 Temmuz 1974'ten tam otuz yıl sonrasının görünümünü satır başlan ile özetleyen eski mücahit, eski politikacı dostum, "Başbakan Erdoğan'ın Alman Şansöfyesi'nin son açtklamalan çantasında Fransa Cumhurbaşka- nı'nı ziyarete gitmesinin nasıl sonuçlanacağı bi- zim için sürpriz değil. Sürprizin heyecanını Türk ve KKTC başbakanlan birlikte paylaşmış olma- lılar" diyor. Otuz ytl önce adadaki soydaşlarımızın özgürlük içinde yaşamalarını sağlamak için şehit ve gazi olanlan, rahmet ve saygıyla anmak istiyorum. Kuşkusuz aynı saygı, dönemin başbakanı Ece- vit için de yinelenmeli. Faks: 0212- 677 07 62 obirgitCae-kolay.net KAMAN SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2001 '195-2003716 Davacı Kamıle Karaca vs \ekılı A\ Aıap Gökalp tara- findan da\alılar Meryem Çöklu \e arkadaşlan aleyhıne açı- lan ortaklığın satış yolu ıle gıdenlmesı davasının yapılan açık yargılaması sonundakı karar gereğınce. Mülkıvetı taraflara aıt Kaman Sanuşağı Mahallesı 3585 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzenndekı ortaklığın gıdenlme- sıne mahkememızın 26 12 2003 tarıh ve 2001 195. 2003 716 sayılı ılamı ıle karar venlmıştır Davalılar Nercı>e Gökçek, Ramazan Can \e Kadriye Can'ın adreslen meçhul olduğundan \e daha önce davetıye ılanen teblığ edıldığınden karann da ılanen teblığıne karar \enlerek ışbu ılanm tebhğınden rtıbaren 8 gun ıçensınde temyız edılmedığı takdırde karann kesınleşmış sayılacağı karar teblığı yenne geçerlı olmak üzere ılan olunur. Basın 33044
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle