19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 TEMMUZ 2004 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER BUÜLKENlNdışilışki- lenri yürutmek kolay olur sanıyorlardı Şımdi. AB ıle ABD arasına sıkışmış du- rumdadrlar. öbür sıkışmışlıklar da cabası Orta Asya ve Afganistan konusunda, Rusya ile ABD arasına sıkışmışlık. Kıbns <onusunda, Avrupalılık uğruna Türkı- ye'den kopmaya niyetli Talât'la asker arasına sıkışmışl k. "Türban "denen sorun konusunda, kendıta- banlanyla Avrupa'nın yargı organlan arasında sıkışmışlık. Sayabıldığınız kadar sayın. Altı kaval üstü şişhane bir kımlık komedyasının ınsanlan ister istemez sürüklemiş olduğu sıkışmışlıklardır bun- lar. Aşabilmek için, özdenlik gerek. Bıreyler gı- bi, sıyasal partiler ve akımlar da ne iseler öyle görünüpöyledavranmakzorundadırfar. Herta- rafı "idare etme"ye kalkmak, eninde sonunda sıkışmışlıgın şaşkınlığından başka bir şey ge- tirmez. Bir de, foyanın meydana çıkmasından doğan utanç. Varsa, tabıı Foya, "şenatağırlıklı biryenidüzen" kurmak diye özetlenebılecek bir siyasal niyetı, yü- rürlüktekı düzenın kalıplanna uydurmuş gö- zükmekle kalmayıp dış polıtıkada da ikiyüzlü manevra ve oyunlarla pekıştırmek diye tanım- lanabılır. Avrupalılığın temel değerlenne inanmaksızın en hızlı AB yanlısı rolüne soyunarak, bu rolü ıç- AÇI MUMTAZ SOYSAL Sıkışmışlık teki siyasal niyete karşı en güçlü engel sayılan aske- rin sistem ıçındekı ağıriığı- nı törpülemek için kullan- mak. ABD'nin dünya jandar- malığında bölgesel taşe- ronluk görevi üstlenmek için "Müslüman ülke'kim- lığinden yararlanarak, bu kez tam tersine, el- deki en güçlü koz diye askerin NATO içindeki ağıriığından yararlanmaya kalkışmak. Ama, her ıkı durumda da içtenliklı davranıl- madığı için tutumlan ve söylemleri yüze göze bulaştınp gülünçleşmek. örneğın, madem bunca Avrupalılık düşkün- sünüz, o zaman Avrupalının en kızdığı kartı kul- lanmaya kalkışarak, yanı ABD'nin AB'ye baskı yapmasını VVashington'dan ısteyip Bush'u bu konuda konuşmaya heveslendirerek sonuçta elın Fransızı ile Hollandalısını niçin kızdınrsınız? örneğin, madem ordunun NATO içindeki ağıriığını ve saygınlığını en güçlü kozunuz ola- rak ileri süreceksiniz, o zaman Kuzey Irak'taki PKK'ye ilişkın Amerikan aldatmacası ya da Sü- leymaniye'deki "çuval" olayı karşısında aske- nn elıni ayağını tutarak gereken tepkiyı göster- mesıni niçin engellersiniz? Bölgesel güç olarak çok boyutlu bir dış po- lıtika ızlemek elbet özenilecek iyi bir hedef- tır. Ancak bu, her şeyden önce, çok boyutlu bir donanım zengınliğıne ve bökjedeki herkese gü- ven veren çok sağlam bir içtenliğe dayanmalı- dır. Ikisı de olmayınca, çelışkiler içıne sıkışıp mahcup oimaktansa haddinı bilip oturmak da- ha lyıdır. 'Çağdaş İnsan Haklan' Saİm CANAIAN Işletme Ekonomisn "Çağdaş İnsan Haklan" sözcüğünden dar kapsamh olarak, yalmzca hukulri ve yasal haklanmız olan savun- ma, dava açma, özgür dü- şünme, seçme. seçılme vs.. gibi kayıtlı ve kurallı hakla- nnuzı mı anlıyoruz?.. Yoksa insan olmanın gere- ğı olan, doğuştan başlayan, insan olarak hakkımız olan bannma, beslenme, eğHtan, sosyal güvence gibi temel ge- reksınımlenmizın gıdenl- mesını de, bir ınsanlık hak- kı, bir insan olmanın olmaz- sa olmaz koşulu olarak gör- memız gerekmıyor mu?.. Bence bu gereksınımlere enşmesi için, bir ınsanın in- san olarak dünyada var olma- sı bile yeterlı.. Sokakta mendıl satan eğı- tılemeyen çocuğun, temel parasız eğıtim hakkı, iyi bes- lenemeyen insanlann, özel- likle çocuklann (ülkemızde bir yaşına kadar her kırk ço- cuktan bir tanesi ölmekte- dir) sağlıklı ve normal bes- lenme ve süt içme hakkı, yi- ne ınsana yakışır bir konut- ta sağlıklı bannma hakkı, hastalığında parasız bakım ve sağaltım hakkı ve de yaşlan- dığında güvencede, huzurlu yaşam hakkı, bir ınsanlık hakkıdır. Ama bu haklann elde edil- mesi, bugünkü kâr amaçh sermaye düzeni ile değil, in- san değerinin, mutluluğu- nun ve huzurunun öne çık- tığı, ınsancıl bir sistemle an- cak gerçekleşır ve yaşama geçebüır. Yine küreselleşen dünya aldatmacasına da ınanma- yalım! . Bu de emperyalız- mın yenı bir sömürü yönte- mi olup, ulus devleti yok et- menın yeni bir oyunudur. Çünkü görüldüğü gibi, her ulus ılk önce kendı yurttaşı- nı ve kendı çıkarlannı do- ğal olarak korumaktadır. Bundan böy le de ülkeler, bir futbol maçı kazandığında kendi bayrağını sallamakta ve sokaklara dökülmekte- dir.. Hanı ulus devlet artık yok- tu.. bıtmışti?.. Evet!.. Dostlar!.. Kazanıl- ması ıçın, insan olmanın ye- terli olduğu bu haklara; biz- ler dayatmacı IMF'ci, ABD'cı ve AB'cı düzenle değil, ulusakutopJumcubir düzenle erişebiliriz. Bunu boyle bılelim!.. Ve haklan- mızı demokratik yoldan el- de etmek için yılmadan ça- ba gösterelim. Ve de bilelim kı haklar; kolay yoldan ve emeksız elde edılemez.. an- cak hak edılerek, tabandan tavana doğru sistemlı ve ör- gütlü bir çalışma sonucunda. uzun süreçte elde edılır. - HAZİRAN 2004 - ^ — T MAVİr AMERİKA'DA "BESTSEXIEST JEANS" SEÇİLDİ. • •••: We are thrilled to announce that Mavi Jeans is a CosmoCIRL! Kiss ofApproval Fashion Award winner for Best Sexiest Jeans. Thousands of readers voted for their fashion favontes and Mavi Jeans will be shovvcased in our August 2004 Kiss of Approval Fashion Awards issue. Congratulatıons! Stacy Nathan Andersen Fashion Dırector CosmoGIRL! Dergisinin "Kiss ofApproval" Moda Ödüllerinde "En Seksi Jean" ödülünü Mavi Jeans'in kazandığını duyurmaktan çok sevinçliyiz. . Binlerce okur en sevdikleri moda markalannı oylarıyla seçtiler. Mavi Jeans, Ağustos 2004 "Kiss ofApproval" Moda Ödülleri sayısında tanıtılacak. Sizi kutluyoruz! Stacy Nathan Andersen Moda Direktörü JEANS1 mavi N ÇOK * * « ' ISTANBUL • NEW YORK • MOMTREAl . LONDRA • »NKARA . BERLİN • SVDNEY • MOSKOVA • KOPENHAO • FRANKRJRT . LOS ANCtlES • VANCOUVER • STOCKHOLM • OSLO • BOSTON . IZMİR • TORONTO • CHICAGO _ PENCERE NATO'dan Yücelen'e Bip Serüven... Vay kerata kedi!.. Sırtı kara, karnı beyaz!.. Ama, sırtında üç beyaz benek var, yüzündeki siyah mas- ke gözlennin yeşil renginı daha çok vurguluyor. Çenesi de siyah!. Sofraya sıftıniyor. Dediler ki ek- mek atma, yemez, yalnız et yer!.. Köfte, pirzola!.. Şımarık, iskemlemin çevresinde dolanıyor, miyav- lıyor. Derken kulağı küpeli bir azman çoban köpe- ği çıkageliyor; bakışlan hüzünlü mü hüzünlü!.. Ne derdi var?.. Kim bilir?.. Peki, neresı burası?.. Yü- celen Oteli'nin lokantası!.. Gökova Körfezi'nin di- binde, Akyaka'da, garip bir otel!.. Bahçesinin için- den ırmaklar geçer, akan sularda ördekler, kazlar yüzer, balıklar oynaşır, avluya yayılmış yapılar Muğ- la işi ahşaptır, lüks anyorsanız nafiledir, ama kon- for vardır, doğaldır her şey... Bahçede şair, yazar ve tüm bu yörelerin görünür görünmez doğal mi- man Nail Çakırhan'ın büstü size bakar... • Sabah yine otelin önündeki kumluğa uzandım, solda mendirek, sağda yemyeşil orman, arkada sarp Sakar Tepesj, önümde kryıya çekılmiş bırtekne; der- ken üç genç kız çıkageidi; birinin başı açık, öteki- ler yalnız sıkmabaş değil, etekli, bluzlu, yelekliyaz- lık mantoya benzer giysılı.. Teknenin yanı başında karargâh kurdular, eşya- lannı, çantalannı bıraktılar, denıze koştular; kat kat giyimlerıyle, üst üste donanımlanyla, ellenndeki deniztopuyla; neşe ıçinde, çığlıklaratarak, sığ de- nizde çırpınarak oynamaya başladılar... önce yadırgamadım.. Böyledir burası.. Yerli turist, yabancı turist, Istanbullu, Muğlalı, köylü, kentlı, tutucu, devnmci, zengin, yoksul bir arada denızın ve ormanın tadını rahatça çıkanr... Ama, bu kez nedense kumlann üstüne uzanmış mayolularda değışik bir şey oldu; sessiz, sözsüz, yalnız bakışlara yansıyan bir eteştırel rüzgâr estı kum- larda... • Kızlardenizden çıktılar, yanı başımdaki teknenin gölgesine bıraktıklan eşyalannı almaya geldiler; aramızda bir konuşma başladı; beni tanımışlar mıy- dı?.. Su çok güzeldı, güneş pınl pınldı, denızden esen rüzgâr çıplak bedenleri okşuyordu; kızlann kat kat gıysilen sırılsıklamdı, ıçlerinden binsınin başını örtüp vücudunu da saran şalının ala kaçan rengı çok hoştu.. Sordum: - Ne güzel şey bu!.. - Herkes beğenıyor, dedi, pazardan almıştım.. - Ama, dedım, tuzlu denız suyu bedene, güneş ışığı tene dogrudan degerse daha güzel ve sağlık- lı olmaz mıydı?.. Aralanndan bınsı: - Herkes, diye yanıtladı, ıstedıği gıbı gıyınsın... Istedıklerı gerçekten bu muydu?.. • Hazreti Muhammed yaşasaydı, bu kızlan man- tolan, bluzları, eteklen, yelekleri, çoraplan, türban- lan, şallanyla denıze sokar mıydı?.. Içim acıdı.. Güneş çıplak bedenimı yakıyordu, ama, bir sızı da yüreğımı yakmaya başladı... Erkek egemenlığinde güneşe ve denıze hasret bırakılan Müslüman kadınlann doğayaözlemlen san- ki beni kahrediyordu; tenime işleyen güneş ışınla- n rahatça kullandığım bu ayncalık yüzünden san- ki beni suçluyorlardı; kızlann sınlsıklam giysileri karşısında çıplaklığımın özgürlüğünden utanıyor- dum... Istanbul'dakı NATO toplantısından kaçıp bura- laragelmiştim; ama, kendimden kaçmakolanağım yoktu. • J*. ATTILÂILHAN Söyleşi ve Imza 3Temmuz Cumartesi Söyleşi Çeşme Belediyesı Kuttur Merkezi Mıgros Hıpermarket Üstû 20.30 -22.00 arası İmza Çeşme Cumhunyet Meydanı 22.00 -24.00 arası HASAN ESAT IŞIK'ı ölümünün 15. yılında özlem ve saygı ile anıyoruz. AİLESİ AutoCAD Kursu Yaz Kampanyası KUZGUNCUK Tel: 0 216 343 24 16 www.autocadkursu.com MBtStN CUM0K DUYURUSU Her aym ilk pazartesı gunu yaptığımız olagan toplan- tımızı ADD Konferans Salonu'nda yapıyoruz. Tüm Cumok'lan bekhyoruz Toplantı Gündemi: 1) CUMOK sayısmı arttırmak ıçın önen ve çahşmalar 2) Belırlenecek noktalara Cumhunyet ga^etesının ulaş- tınlması 3) Dığer ıstem ve önenler Tarih: 05.07.2004. Saat : 18.00 lletişim: Fetbi Karaduman 0 535 364 88 89 Ulaş Vılmaz 0 532 431 56 16 / 0 324 237 88 33
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle