Katalog

SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 2004 PAZl HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN Necati Doğru'nun İlginç SOPUSU Sevgili, Cuma günü, annemi Cerrahpaşa'da rutin bir doktor muayenesinden sonra Beyoğlu'nda Istanbul'un en ryi lokantalanndan biri olan La- des'e yemeğe götürdüm. Arada dışarda yemek herkesin olduğu gibi annemin de hoşuna gidiyor. Ama bu kez onu çok mutlu eden olay orada bir süre Milliyet da- ha sonra da Cumhuriyet'te birlikte çalıştığımız Necati Doğru ile karşılaşmamız oldu. Emekli öğretmen Rahşan Hanım sürekli okuduğu, kendi deyimiyle ismi gibi doğru olan yazarını görünce pek sevindi, hakkındaki öv- gü dolu düşüncelerini dile getirdi. Doğrusu ben de bir okurun bir yazara olan sevgisini görmekten çok mutlu oldum. Kısacası çok keyifli bir yemek oldu. Tabii ki lafdöndü dolaştı, yine Türkiye'nin bu- günkü durumuna geldi. Necati takipçi bir insandır, bir konuya takar, alır, evirirçevirir, inceler, sorularortayaatar, on- dan da sorular çıkanr. Bu kez VIP salonu konusuna takmıştı. - Başbakan geçenlerde VIP salonunun ha- lini görmüş, "Bunların yansını ClF'e çevirin!" demiş, dedi. Sonra da ekledi: - Bizim, kimi medya yalakaları da olayı "Ba- kın Başbakan olayı hemen çözdü" diye veri- yorlarAllah Allah!.. Necati hızını almıştı: - Oysa Başbakan kendi adamlarına yer aç- mak için orayı boşaltıyor. ••• - Yabancı ülkelerde VlP'ten geçen adam sayısı parmakla sayılacak kadar az, bizde ise altmış bin kişi bu salona giriyor dedi. Sonra da sordu: - Acaba Haldun Taner hayatında hiç VIP sa- lonundan geçmiş midir? 18 yıl önce yitirdiğimiz Haldun Bey geldi gö- zümün önüne. Onu o alçakgönüllü, sevecen, her zaman belli belirsiz gülümseyen haliyle VlP'te düşünemedim. Ama Necati'nin sorusu takıldı kafama. Bir kişiyi 'Çok önemli Kişi' haline getiren öl- çüt neydi? Dünyaca ünlü, bir bilim, sanat ya da düşün adamının girmeye layık görülmediği salon, kimlere hangi ölçütlere göre layık görülüyor- du? VIP olayının patlak vermesine neden olan yurtdışına çıkış yasağı bulunan işadamı ol- masaydı, bu soru ortaya atılacak mıydı? Yasaksız işadamına, VIP kapısını açan öl- çüt, Yaşar Kemal'e de, Gazi Yaşargil'e de açıyor mu bu kapıyı? Türkiye'de önemin ölçütü ne? Eski milletvekilleri, eski bakanlar VlP'ten geçme hakkına sahipler. Peki bu durumda eski bir seçilmiş, eski bir bakan olan ve resmi evrakta sahtekâriıktan hak- kında kesinleşmiş yargı kararı bulunan Nec- mettin Erbakan da, uçağa binmek için ha- vaalanına gittiğinde, VlP'ten geçecek mi? Yoksa kendisine, - Yok arkadaş senin hakkında kesinleşmiş sahtekârlık hükmü var, geçemezsin mi diye- cekler? O zaman da yakalanan sahtekârlar ile ya- kalanmayanlar arasında aynm yapılıp yapılma- dığı gibi münasebetsiz bir soruyu ortaya ata- cak bir densiz çıkmaz mı karşınıza? ••• Ben bunlan düşünürken Necati başka bir da- la atlamıştı bile. O artık Başbakan'ın müstak- bel damadı Berat'a geçmişti. - Geçen gün ziyarete giderken çekilmiş res- mi vardı, 160 SL Mercedes'in direksiyonun- daydı, 22 yaşında bir çocuk bu arabayı nasıl, neyle alır? diyordu. Sonra da ekledi: - Ben ömür boyu çalıştım, kendi işimde iyi sayılan paralar da aldım ama ben oğluma de- ğil Mercedes herhangi bir araba aJamam. Şu anda hiçbir gazetede yazmayan Neca- ti, eğer yazıyor olsaydı, bütün bunlan yalnız bize söylemekle kalmayacak aynı zamanda okurlanyla paylaşacaktı. Ben bunları düşünürken o, - Sana bi soru soracağım abi, dedi. Sorusu şuydu: "Bunlann babalan ile anneleri kına gecele- rine, dört saat giysen kokusu dört gün çık- maz Gıslavedlastikayakkabı ile giderierdi, şim- di 160 SL Mercedes ile gidiyor 22 yaşındaki mahdum. Birkuşakta bu kadar sınıfatlama nerede gö- rülmüştür?" Soruyu buraya Necati'nin elçisi olarak aldım. Necati Doğru'nun sorulannı doğrudan doğ- ruya okuyuculanna ileteceği ortama en kısa zamanda kavuşacağımızı umanm. YAKAMOZ OTEL KÜÇÜKKUYU-ASSOS Tüm odalarda klima, duş, WC, v* Restorant V Bar cafe f' Özel plaj Iki kişilik odada kişi başı YP 35.000.000.-TL Üçüncü kişiye %25 indirim 0-6 yaş çocuk ücretsiz, 7-12 yaş %50 indirim Tel: 0286 752 68 99 -752 68 94 Küçükkuyu 'Anayasada öngörülmeyen bir yönetim biçimi getiıildiği' gerekçesiyle II Özel İdarelerYasası'nı veto ett Sezer'den 'rejmı' m aıısı ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Cumhurbaşkanı AhmetNecdetSezer, yerel yönetimlerpaketinin birinci aya- ğını oluşturan II Özel tdareleri Yasa- sı'nı kısmen veto etti. Yasayla anaya- sada öngörülmeyen bir yönetim biçi- muıe geçilmesine olanak sağlandığı- nı vurgulayan Sezer, getirilmek iste- nilen yönetim modelinin anayasanın "tekil deviet modeti. idarenin bütiin- lüğu, yetki genişliği, idari vesayet" ıl- keleri ile kamu yaranna aykın oldu- ğunu bildırdi. Sezer. eğitimin illere bırakılmasının da laik eğitim ve ulu- sal bırliğe ters düşeceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Sezer, AKP hükü- metinin büyük önem verdiği II Özel îdarelen Yasası'nın 14 maddesini ve- to ettı. Sezer, bu vetoyla yerel yöne- timlerpaketüıin diğer ayaklannı oluş- • Getirilmek istenilen yönetim modelinin, anayasanın "tekil devlet modeli, idarenin bütünlüğü, yetki genişliği, idari vesayet" ilkeleri ile kamu yaranna aykın olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Sezer, eğitimin illere bırakılmasının da laik eğitim ve ulusal birliğe ters düşeceğini vurguladı. tııran Belediye Yasa Tasansı ile Bü- yûkşehirBelediyeleri Yasa Tasansı'nı da veto edeceğinın sinyalini verdi. Cumhurbaşkanı Sezer'in veto gerek- çeleri özetle şöyle: %/ II özel yönetimi tanımlanırken il halkı yanında ilin yerel ortak gerek- sinmelerinin de bu yönetimlerce kar- şılanacağına yer verilerek, il özel yö- netünleri farklı bir boyuta taşınmak- ta, merkezi yönetımin onayına bağlı olmadan görev ve yetkilerle donatü- maktadır. Valiliğin organlar içindeki yen son sıraya düşürülüp valilerin il genel meclisi başkanlığı görevine son verilmekte; il genel meclisi tek karar organı olarak düzenlenip başkanını kendi üyeleri arasından seçmesi, mec- lis kararlannın kesinleşmesi için va- linin onayına sunulması zorunluluğu kaldınlmaktachr. Özerklikten öte ba- ğımsız niteliğe kolayca dönüşebile- cek yerel bir meclis oluşturulmakta- dır. İl özel yönetimJeri "geneJyeddfi'' organlara dönüştürülmektedir. • Anayasada "teldl devtet" mode- li kabul edılmiştir. Tekil devlet mode- li, merkeziyetçi yapıyı ve ancak onun denetim ve gözetiminde merkez dışı örgütlenmeyi olanaklı kılmaktadır. ^ îdarenin bütünlüğü ilkesi, tekil devlet modelinde yönetim alanında öngörülen temel ilkedir. Bu ilke, yö- netsel işlev gören ayn hukuksal sta- tülere bağlı değişik kuruluşlann birbü- tün oluşturduğunu anlatmaktadır. Te- kil devlet modelinde, tek biregemen- lik vardır ve devlet tek yetJdlidir. Dev- letin örgütsel yapısı parçalı bir görü- nüm sergilese ve devlet yetkisini kul- lanan birçok kamu tüzelİdşisi olsa da, bunların arasındaki birlikteliği idare- 'Yasal engeller kaldırılır' mesajı Başbakan türbanda ısrarlı • Erdoğan, vakıfüniversitelerinde türbanın serbest bırakjlmasına ilişkin olarak "Türkiye'de bununla ilgili yasal maniler varsa, bu yasal manileri değiştirecek veya yeni düzerüemeleri yapacak olan yerler bellidir" diye konuştu. İSTANBUL(AA)-Baş- bakan RecepTayyipErdo- ğan, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in, "Deviet ûmversftelerinde yasakolan türbanın vaJaf üniversitelerinde serbest olmaa hukuken mümkiin değüdir" açıklamasına yanıt verdi. Erdoğan, "Türldye'de bununla ügi- ti yasal maniler varsa, bu yasal manileri değiştire- cek veya yeni düzenleme- leri yapacak olan yerier beffidir" dedi. Dün Üsküdar'daki ko- nutunun buJunduğu Em- niyet Mahallesi'nde es- nafi ziyaret eden Erdo- ğan, bir gazetecinin, Te- ziç'in açıklamalannı anımsatması üzerine şun- lan söyledi: "Ben kanaati- mi söyledim.Birprogram- da, soru üzerinebir cevap verdim.Dünyadaki uygu- lamalannı söyledim. Hat- ta biliyorsunuz benim yurtdışinda,ABD'de akn- ğmı bir fahri doktora var. Fahri doktorayı aldığun ünntrsite, bir vaJaf üni- versitesidir. O vakıf ûni- versitesinde bile bö\1e bir sılontı söz konusu değS- dir. Biz dümadan bunun Örneklerini verdik. Tür- kiye'debununlaögffivasal maniler varsa, bu yasal manilerideğiştirecekolan veya yeni düzenlemeleri vapacak olan yerler beDi- dK Vetldlfler beffidir. Ona göre bunun değeriendir- mesi yapıtar, yeter ki top- lumsal bir mutabakatsağ- lansın.yeter ki buna vapn cı bir anlavışla yaklaşdsın. Olav budûr-." Kamu avukatları haUarını istiyor Kamu avukaüan ve hukuk müşavirleri, özel hizmef tazminatlarnıın artünlması ve kendüerine makam tazminatı ödenmesi taleplerinde bulundular. Kamu avukatian i)e hukuk müşavirlerinden oluşan bir grup, özel hizmet tazminatiaruun yükseltuınesi ve makam tazminatı taleplerini dile getirmek amacıyla AdBye Sarayı önünde basuı açıklaması yapdktan sonra AnrtkabirM ziyaret etti. Türkrve Barolar Birtiği (TBB) Başkanı Özdemir Özok'un başkannğında Atatürk'ün manevi huzuruna çıkan avukadar, çeJenk koydu, saygı duruşunda bulundu. E>aha sonra Misak-ı Milli Kulesi'nde Aıutkabir Özel Defteri'ni imzalayan Özok, "Atam, yurdun çeşjtn* illerinden gelen,flkeve devrimlerine bağn kamu kesûni avukatianyla birlikte huzunındayız. Vülardır ülkemizde kamu ve devietin hukukunu konıv^n kamu kesimi avukatian, hak ettiği maddi ve moral desteği görememişlerdir. Devlet en güvenilir vekülerine yeterince sahjp çıkmamışör. Dke ve devrimlerinin gücüyle çabşmalannı sürdüren kamu kesimi avukadaruun saygı ve özkmle bağhhklannı yinenyoruz" diye yazdL (AA) Teziç'ten, Türkiye dışında hiçbirülkede kamusal alan olmadığını savunan Erdoğan'a yanıt: Kamusalalanfîziki tanımdeğildirAMC4RA(Cumhuri>« Bürosu) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, "Türidye'den başkahiçbir ülkede kamusal alanın ol- madığı, bu tanımm yeni- den yapılmasıgerektiğmi" savunan Başbakan Tayyç Erdoğan'a yanıt vererek •*Kamusal alan coğrafı bir tanım değildir,işlevseknr'' dedi. Teziç, "Müzcparkdamı kamusal alan" eleşünsin- de bulunan Erdoğan'ayö- nelik yarutlannı dün de sür- dürdü. Polisin tesettürüne- • YÖK Başkanı Prof. Teziç, "Örnegin biz şu anda parktayız. Siz, benim yanımda tesettürlüsünüz ve yürüyoruz. Polis kimlik kontrolü yapıyor. Siz kimliğinizi verdiniz, ancak kolluk kuvveti 'Sizi üstünüzdeki giysi nedeniyle tanımakta güçlük çekiyorum' dedi. Orada birdenbire kamusal alan oluşmaya başjar. Onun için kamusal alan işlevseldir" dedi. deniyle parktaki bir kadı- nı tanıyamaması halinde, "kamusal alanmoluşmaya başlayacağT örneğinı ve- ren Teziç, şöyle konuştu: "Orneğinbiz şu andapark- tayız. Siz, benim yanımda tesettürlüsünüzveyürüyo- ruz. Parkgibiözel bir alan- daflertiyoruz.Bir olay var vepoBskimlik kontrofö ya- pıyor. Kimlik görmek isti- yor. Siz Idmnğmizi verdi- niz, ancak kolluk kuvveti 'Sizi üstünüzdeki giysi ne- deniyle tanımakta güçlük çekiyorum' dedi. Orada birdenbire kamusal alan oluşmayabaşlar.Onuniçin kamusal alan işlevsetöir." Teziç, bu durumda kişi- nin gjysisini polisin kendi- sini tanıyabiîeceği biçime dönüştürmesi gerektiğini vurgulayarak "Bir devlet faalrvetinin \ı apıldığı alan- da,birevkrinançlanna da- yalı husoslan dışlaşöra- maztor" dedi. Teziç, ka- mu denilen yerde, herkesin eşit görüntüsüyle kendisi- ni ifade etmek zorunda ol- duğunu kaydetti. Kirmızı plaka uyarısı YÖK Genel Kuruluüye- si Prof. Dr. Alpaslan Işık- h. vakıf üniversitelerinin kamu tüzelkişiliğine sahip olduğunu söyledi. Işıklı, "Orneğinvakıfüravçrsite- lerine aitaraçiara siyah pb- ka takıhr. Vakıfüniversite- lerininrektörieridekn*nu- n plaka kuflanır. Eğer va- kıf üniversitelerikendOeri- ni kamusal alan dışında saydınp türbana izin ve- rirlerse,salüpokhıldan ba- n avantajlartartişmao ha- le gelecektir. Bu durumda sivah ve kumızı plakadan dâ vazgeçmeleri gerekir'' diye konuştu. nin bütünlüğü ilkesi sağlamaktadır. %/ Yerinden yönetımin en önem li sakıncası, devietin birliğini ve ka mu hizmetlerinin tutarlılığmı boza- bilmesidir. Bu sakıncayı önlemek için deviete ve onu temsil eden mer- kezi yönetime, yerinden yönetim ku- ruluşlannın eylem ve işlemlerini de- netlemek ve gerektiğinde bozabilme yetkisi tanınmıştır. Bu yetki, "idari vesayet" kavramı ile anayasada ye- nni almıştır. idari vesayet yetkisi. il özel yönerimlerinin füm eylem, iş- lem ve etkinliklerinin merkezi yöne- timin denetırrunde ohnasını: bu bağ- lamda, yasada belirtilen il genel mec- lisi kararlannın valinin onayına bağ- lı tutulmasını gerektirmektedir. In- celenen yasadaki düzenleme bu ge- reğe uygun düşmemektedir. Kamu yönetimfne de l?aret etti • Pek çok maddesi TBMM Genel Kuruhında kabul edilen Kamu Yö- netimi Temel Yasa Tasa- nsı 'nda. merkezi yöneti- min il örgütlerinin çoğu- nun kaldınlması, kimile- rinin de yerel yönetimle- re devredilmesi öngörü- lerek valinin il genel yö- netimindeki yetkileri de azaltılmaktadır. • Bu düzenlemeler, amaçlanmasa da. anayasa- da öngörülmeyen biryöne- tim sistemine geçilmesine neden olabilecek nitelık- tedir. Yasanın ilgili madde- leri, tekil devlet modelin- den yerel ağırlıklı devlet modeline geçişe olanak sağlayan, güçlü merkezi yönetim yerine güçlü yerel yönetimlere yer veren, il özel yönetimlerini. il genel yönetimini de kapsayacak biçimde genel yetkili du- ruma getiren içerikleriyle, anayasanın tekil devlet mo- deline, idarenin bütünlü- ğü, yetki genişliği, idari vesayet ilkelerine ve kamu yaranna uygun düşmemek- tedir. •• Çağdaşlaşma yolun- da böylesine büyük öne- mi bulunan eğitim hizmet- lerinin il özel yönetimleri- ne bırakılması, toplumsal yararyönünden uygun düş- memektedir. ^ Türk milli eğitiminin genel amacı, Türk ulusu- nun tüm bireylerini, Ata- türk ilke ve devTİmlerine ve anayasada anlatımını bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı, anayasanın başlangı- cında belirtilen temel ilke- lere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cum- huriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklannı bilen ve bunlan yaşamında uygula- yan yurttaşlar olarak ye- tiştirmektir. Eğitim hizmet- lerinin il özel yönetimleri- ne bırakılması, eğitimin la- ikleşmesini ve tek elden yürütülmesini amaçlayan öğrerim birliği ilkesiyle, ulusal birlik amacıyla, de- mokratik, laik, eşitlikçi, adil, işlevsel ve bilimsel temellere dayalı eğitim an- layışıyla, anayasanın Ata- türk ilke ve devrimlerini temel alan ruhuyla bağdaş- mamaktadır. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Büyükada'da sabah yürüyüşleri yaptığım arkadaşım Ahmet Polat dün sabah karşılaştığımızda şunlan söyledi: "Adalarda yaşayan gazete- ciler, acaba yaz gelince yazı tatiline mi çıktyoriar?" Neden böyle konuş- tuğunu anlamadım, "Yani" diye sor- dum. "Adalarda bunca sorun var, hiçbiriniz tek kelime yazmıyorsunuz. Neden acaba, merak ediyorum?" Mesele anlaşıldı, Anmet bizim Ada- larla ilgili şikâyetleri yazmamızı istiyor. Ahmet'in şikâyetlerinden birisi Bü- yükada vapur iskelesi yanındaki mo- torculann bağırtılan. "Kartal'amotor, Bostancı 'ya motor" diye bağırmala- rından rahat rahat kahvede otura- madıklannı söylüyor. Bağırmadan da motorlara müşte- ri toplanabileceği uyansında bulunu- yor. Bu uyan belediye zabrtalanna Arı- met'in bir diğer şikâyeti de at pislik- lerinin yollara atılması. "Giden Kay- makam Mustafa Farsakoğluzama- nında, pislikleriortalığa atmaya kor- kuyoriardı. Mustafa Bey onlan sü- rekli denetliyordu" diyorve bu konu- Adalarda Şenlik Var... Bekliyoruz ya çözüm bulunmasını istiyor. Hep Ahmet'in şikâyetlerini yaza- cak değilim ya... Mimar Uluç Yurt- duru, eskiden parasız olan adalar arası seferin 2 milyona çıkanlmasını akıl almaz bir saçmalık olarak kabul ediyor. Gidiş geliş 4 milyon olunca adalar arası sefer kalmamış durum- da Aynca bütün devlet dairelerinin Bü- yükada'da olması nedeniyle diğer adalardan insanlar her işleri için Bü- yükada'ya gelmek zorundalar. Bu ise onlara pahalıya mal oluyor. Her yılki motorlu araç şikâyetimiz bu yıl artarak devam ediyor. Polis, belediye, elektrik idaresi, orman ida- resi derken devlet kurumlarının ara- balanndan bıkmış durumdayız. Araçlann birçoğu artık servis ya- par hale gelmiş durumda. Adaiann en büyük üstünlüğü motorlu araç- lann olmamasıydı, işte bu üstünlük devlet kurumları tarafından adım adım ortadan kaldınlıyor. Şikâyetlere devam: Ada çamlannın hastalıklan devam ediyor. Çamlar ha- yatiyetini kaybediyor. Şikâyetlere de- vam edebilirim, ancakAdalar şikâyet- ten ibaret değil. Bu yaz Adalarda fes- tivaller, konserier, eğlencelervar. Ada- larVakfı'nın çıkardığı Adalı dergisinin temmuz sayısı da bayilerde. Adalardaki festivale, konserlere il- gi duyanlara bazı kısa bilgiler verebi- lirim: 16 Temmuz Cuma günü Hey- beliada Halki Palas'ta ElectricBluc grubunun Blues ve rock'n roll "Gün- batımı konseri" saat 19.30'da. 17 Temmuz Cumartesi akşamı Büyüka- da Kültürevi'nde saat 21 .OO'da ope- ra akşamını izleyebilirsiniz. Soprano- lar Hale Şener ve Öykü Şensöz, mezzosoprano Pınar Yıldınm. 18 Temmuz Pazar günü Büyüka- da Çınar Meydanı'nda saat 21.00- 24.00 arasında dans ve dinleti var. 31 Temmuz saat 22.00'de Heybeliada Çam koyunda Grup Yıidız Ahengi'nin Heybeli'de Mehtap Faslı da kaçınl- mayacak etkinliklerden. Adalar Festivali'nin açılış konseri 22 Temmuz Perşembe günü saat 20.30'da Büyükada Anadolu Kulü- bü'nde. Yunanistan ve Türkiye'den ka- tılan sanatçılar şunlar: Ari Edirne, Şirak Şahrikyan, Hadass PalYar- den, Atanassis Verdellis, Anna Ni- kitiaidi, Giorges Karvelantzis ve Ve- dat Sakman. Şarkıcı Sema'nın "Is- tanbul Hanımları" başlıklı konseri 23 Temmuz günü saat 21.00'de Kınalı- ada Su Sporiarı Kulübü'nde. 24 Temmuz Cumartesi günü "Ûç Kadın Konseri" (Yeninur Ada, Sumru Ağıryürüyen ve Yasemin Göksu) sa- at 22.00'da Heybeliada Su Sporian Kulübü'nde. RehberVera Bulgurtu, 25 Temmuz Pazargünü saat 11.00'de Büyükada Iskelesinde başlayacak bir kültürturu düzenliyor. Kıbnslı Res- samlar Atöiyesi 25 Temmuz Pazar günü saat 18.00'de Büyükada Kül- türevi'nde açılıyor. Turan Yavuz'un hazırladığı Troç- ki'nin Büyükada günlerini anlatan "Büyükada 'da Sürgün" filmi 26 Tem- muz Pazartesi günü Büyükada Su Sporian Kulübü'nde. 29 Temmuz Per- şembe günü Burgazada Meydanı'nda saat 21.00'de Trakya Blues konseri- ni izleyebilirsiniz. Seferad konseri ise Büyükada Deniz Otobüsleri iskelesin- de 25 Temmuz saat 21.30'da. Buraya aktardıklarım etkinliklerin küçük bir bölümü. Daha nelervar ne- ler. Adalar bu yaz uzun yıllardan be- ri ilk kez bu kadar zengin etkinlikle- re sahne oluyor. Bizler de bu etkin- likleri merakla izfiyoruz. Evet Adalara yaz geldi. AdaMar yü- rüyüşlere, kahve sohbetlerine başla- dılar. Adalı olmanın keyfini çıkarıyor- lar. Istanbul'un yanı başında, bir do- ğa harikası olan Adalara sizleri de bekliyoruz. Gelin hep birlikte konser- leri izleyelim. Bekliyoruz...