25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2004 PAZARTESİ GEZI Türk kültürünü kendi ülkelerine taşıyan Türkologlan gerçek dost olduklarını unutmadan ödüllendirmeliyiz PolonyaVa 'Çığ' düştüTUNCER CÜCENOĞLU V arşova'ya hareket eden THY uçağına bin- dığımde çok heyecanlıydım. Çünkü ilk kez bır oyunum Polonya'da sahnelene- cektı ve 6 Mart gecesi yapılacak galada bir Türk yazan olarak önemli bir sınava çıkacaktım ülkem adına... Kaldı ki ilk kez git- tiğim Polonya ıle ilgıli bilgilerim de oldukça kısıthydı... Polonya tiyatrosunun, dünyanın en önemli tiyatrolanndan biri olduğunu, Polon- ya'yı ikinci vatanı olarak kabul eden büyük Türk ve dünya şairi Nâzun Hikmet ın Polonya asılh Mahmut Celaleddin Paşa'mn torunu oİ- duğunu, dünyanın en önemlı oyun yazarlann- dan (ülkemizde de Polisler, Göçmenler ve Tango adlı oyunlanvla tanınan) Slawomir Mrozek. Laboratmar Tıyatrosu'nu kuran Jerzy Grototvski, dünyanın en ünlü ve ılginç tıyatro yönetmenlerinden J. Szajna ve Kaziıni- erz Dejmek. gene çok önemli bır tıyatro \ e sı- nema yönetmeni A. VVajda ıle uluslararası üne sahip sinema yönetmenlennden Roman Po- lanski, KrzysztofKieslovvski ve K. Zanussi ıle ünlü kompozitör Cbopin'in Polonyalı olduğu- nu biliyordum yalnızca... • İLK KARŞILAŞMA... tkı buçuk saatlık bir yolculuktan sonra Var- şo\a Havalımanı'na ımp bagajımı alarak dışa- nya çıktığımda, Polonya'da sergilenecek olan "Çığ" oyunumun ıki çevırmerunden bın olan Türkolog Aysen Agnieszka'yı görüp rahatla- dım... (İlk kez gıttiğim bırçok ülkede. aksı- ne bir durumla karşılaşırsam ne yapacağı- mı yol boyunca endışeyle düşünmüşüm- dür hep.) Buz gıbi soğuktu hava... Hemen bır taksıye bınerek. Bayan Agnıeszka'nın kalmam için hazırladığı kendisine aıt bü- yükçe bır oda, mutfak ve banyodan oluşan stüdyo daıresıne gelmemiz yanm saat kadar sürdü... Daire yüksek bir apartmanın altıncı katındaydı... Haberleşmem ve çalışabilmem ıçm bir bilgisayar da koymuşru odaya... Mut- faktakı buzdolabı ise tıka basa yiyecek ve içe- cekle doluydu... Ertesı sabah Bojena adlı, Türkçe de bılen bır bayan, beni alıp çe\Teyı dolaştırdıktan sonra, Bayan Agniesz- —««İMH».. OYUNUN GALASI 125 YILLIK TİYATRODA YAPILDI 'Çığ'ın galası Kielce'de Teatr im. Stefana Zeromskiego Ti- \atrosu"nda yapılacakh. Beni Varşova Büyükelçüik Müs- teşan İbrahinı Yağlı götiirecekti arabasryla... Diğeraraba- da ise Aysen Agnieszka ile diğer çevirmeninı olan ünlü Türkolog Bayan Malgorzata'nın kızı Agnieszka Koecher- Hensel vardı». Yol boyunca İbrahinı \aglı ile Türk edebi- yatını PolonyaVa taşımanın önemini ve bunun nasıl yapüa- bileceğini aynntısıyla konuştuk... Kültürünün \ arüğını açık- ça duyunısatan bu ülkevleilişkilerimizin gelişmesinde. bazı ro- man, öykü \e oyun \a/arlannu/ ile şairlerinüzin önemli yapıt- / lannın hıda bu dile kazandınlmasmın gerekliliğinikonuştuk.. Ozel- likle işadamlanmızın bu konuda yapabilecekleri çok şey olduğu düşüncesinde de birieşnk... Tlyatro, 05 yıJ önce kurulmuşnı.~ Bir şarap fabrikatörününtiyatrocularaarmağamydı yapı... 350 koltu- ğu \ardı~ Tiyatronun genel sanat yönetmeni Piotr Szczersjd'ydL. Oyunun yönetmeni LJnas .Marijus Zaikauskas, Leningrad Ünher- sitesi Konservaruvan'nda rejisörlük bölümünü bitirmiş bir Polon- yahydı- Oyun başam la sahnelendL. İzle\icinin tepkisi de olumlm - du_ Beni sahne>e Zaikauskas çıkardı elimden hıtarak... İzleyicile- ri selamlarken gözyaşlanmın akmasına engel olamadım doğrusu. Polonya'da ünlü Türkolog Malgorzata Labecka- Koecherowa'yla tanıştım... 86 yıllık ömrünün büyük bölümünü Türk edebiyat ve kültürünü Polonya'ya taşımak için harcamış eli öpülesibirkadın... Nâzım Hikmet ve AzizNesin'içok sevdiğini söylüyor. tkisine de hayran... ka'va teslim ede- cektı... Bayan Agnieszka iyi uykular dileyip aynldı yanım- dan... (Buarada şunu da belirt- mekte yarar var, Polonya'da bun- dan böyle sıkça duyacağım bayan adlanndan biri olacaktır "Agni- eszka"... Tıpkı bizdeki Ayşe, Fatmagıbi...) KucÜKULA Ertesi sabah Bayan Bojena, yanında 4-5 yaş- lanndaki kızı Ula ıle birlikte kaldı- ğun daireye geldi. Sapsanydı saçlan Ula'nın... Beni hıç yadırgamadı Ula... Kuşkusuz o Türk- çe, ben de Lehçe bilmiyorduk ancak inanıl- maz bir şekılde anlaşmayı başardık Ula'yla... (Bu işlerde gülücükler ve beden dili oldukça ışeyanyor...) Bojena ise 30-35 yaşlannda, gözlüklü, ol- dukça sevimli bir kadındı... Agnieszka'nın ar- kadaşıydı... Bır süre Türkıye'de de bulunmuş- tu... Yükseköğrenim görmüştü... Aılesıyle bir- likte kalıyordu... Bir de arabası vardı... Varşo- va'nın bir bölümünü gezdirecekti bana... An- cak buna kesinlikle olanak bulamadı... Çünkü kızı Ula, sitenin çocuk bahçesine bır daldı. o dalış... Ula yukanlardan kaymaya. salıncaklar- da sallanmaya başlayınca kıyamadım ona doğ- rusu ve parkta kahnayı önerdım Boıena'ya... O da çaresiz kabul etmek zorunda kaldı... Za- ten Ula'yı yakalamak da olanaksızdı... Bun- dan \azgeçıp banklardan bınne oturduk ve ko- nuşmaya başladık... Kültürlü ve akıllı bir ka- dındı Bojena... Ülkesine ve dünyaya doğru bakmasını bilenlerdendi besbelli.. Bojena. öğ- renim görmüş olduğu dalın bütünüyle dışmda bırişteçalışıyordu... "İşsiztik oranı yüzde 22Vj buldu Polon- ya'da" diyordu Bojena... "Özelleşrirmelerin bundaki payı büyüktür. Sağlık eğitinı her şey büviik zarar gördü... SosyaJ de\ let iyice kal- kıyor ortadan... YolsuzluJdar artık güocel olay- lara dönüştü... ÇokpartiK sistemden önce de vardı rüşvet kuşkusuz... Ancak eskiden beüi bir insaf da vardL.. Doktora gidecekseniz küçük armağamnı götürürdünüz ama şimdi her şeyin kurumlaştığını görüyonız. Frvatlar belli... Daha açık ve acımasız. Parasızsanız doktora gitmeniz bir düştür... Sanki her şe\ AB'ye girince düzelecekmiş gibi düşünüyor birçok in- san... Ancak ben bundan da pek enıin değilinı..." Anlaşılan "tek dişi kalmış medeniyet" yapıyordu gereğını Polonya'da da... 4 Bir ehnanın yarısı sen, yarısı ben, ildmiz' E rtesi gün Varşova Üni- \ersitesi Türkolojı Bö- lümü'ndekı öğrenci- leri Türk edebiyatını Leh diline kazandır- malan konusunda bilgilen- dirmeye çalışrım.. Zaten bil- dikleri Nâzım ustayı yeni- den anımsattım onlara. Aziz Nesin. \aşar Kemal, Orhan kemal. Melih Cevdet An- day, Rıfat Dgaz, \edat Tür- kaİi. YüsufAölgan. Attilâ ll- han. Sabahattin Ali, SaitFa- ik. Okta> AkbaL Orhan Ve- li. Abbas Sa>ar, Ataol Beh- ramoğlu. Osman Şahin. Ley- la Erbil \e benzen bırçok yazar \e şairimızın bazı ya- pıtlanmn bu dıle çe\nlıp ya- \imlanmasında yarar olduğu- nu, dılımın döndüğünce. an- latmayaçalıştım... Nâzım Hikmet hayranı, ünlü Türkolog Malgorzata... GuRURIDUYUYORDU Sonunda ünlü Türkolog Maiğorzata Labecka-Koec- herowa"yla tanıştım... Aynı apartmanda karşısındakı da- ırede kızı Agnieszka oturu- yor. İb daırede de ortak özel- lik her yerın kitaplarla dolup taşmasıydı.. Bayan Malgor- zata. 86 yaşında. apak saçla- n, se\gı dolu gözleriyle he- men insanı kavrayan ve sa- np sarmalayan sıcacık bir Ta- tarasıllı Polonyalı.. 86 yıllık ömrünün büyük bölümünü Türk edebiyat ve kültürünü Polonya'ya ta- şımak ıçın harcamış elı öpülesi bir kadın... Nâzım Hikmet ve Azız Nesin'i çok sev- diğini söylüyor. İkısıne de hayran... "Nâzım, sonra da Aziz, sık sık geürdi ba- na... Nâzun çok etkileyici bir erkekti. Koca- muı onu kıskandığını bilirdim. Ashnda onu bütün erkekler kıskamrdL.. Doğrusu, kıs- kanılacak bir erkekti" derken ne kadar da özlem \ e mutlulukla anlatıyordu Nâzım" ı... Birçok yapıtını çe\ ırmişti Leh diline... Ve bununla şımdı de gurur duyuyordu... "\ziz Nesin de hayranlık duyduğum di- ğer TürkyazanydL.. Varşova'\^ her getişin- de uğrardı bana... Birçok öyküsünü çe^ir- dim onun da..." Malgorzata'nın yatağının başucunda. Nâzım'ın bir resminin de yer aldığı Türkçe Elmanın Yansı şıiri asılıydı . Cücenoğlu, ünlü yazar ve yönetmen Maciej Wojtyszko ile. Bir elmanın yarısı biz Yarısı bu koskoca dünya Bir elmanın yarısı biz Yarısı insanlarımız Bir elmanın yarısı sen Yarısı ben Ikimiz.... Nâzım Hikmet Malgorzata'ya sanldım, öptüm onu ya- naklanndan.. Bana, Nâzım"ın kendisine ımzaladığı kıtaplarını göstenrken gurur- luydu Bayan Malgorzata... Ç E V İ R M E N L E R ÖNEMLİ Ülkelerin birbirine yakınlaşmasında, kül- türlenn buluşup bırbinni etkılemesınde bel- kı de en önemli yere sahıp olan ınsanlar, kuş- kusuz ki çevirmenlerdir Özellikle bizim edebı- yatımızı başka ülkelerde tanıtmak için insanüstü emek harcayan, çe\ ırilen- nin o ülkede onaylanması için aynca savaşım veren dünyanın dört bır yanına dağılmış Malgorzata'lar için ne yaptık bu güne ka- dar 0 TevfikMetikli ıçın ne yaptık ülke olarak? Örneğın geçenlerde yitır- diğimiz, yüreği Türkıye için atanlardan VeraFeano- va ya da Antonina Sverc- hevskaya için ne yaptı ül- kemızin Kültür Bakanlığı? Bu adlan çoğaltmak ola- sıdır... Ne yapmalıyız on- lar ıçin° Bana göre- "Türk kültürünü kendi ülkeleri- ne taşıyan her insanın as- lında bizim ülkemizin ger- çek dostlan olduğunu hiç unutmadan, de\let tören- leriyle ödüllendirmeüviz onlan. Hatta öhnüş olan- lan bile. Ailelerini ödüllen- dirmeJhiz. Adlanna kitap- lar çıkarmalıyız ki yeni Türkotoglarbu degerbüır- Kk karşısuıda duygulamp harekete geçsinler_ Böyle bir değerbilirliği yalnızca Kültür Bakanlığı olarak değil, özel ve res- mi üni\ ersiteler, büyük kuru- luşlardagöstermelidir... Ta- nıtım adına milyonlarca dolann çöpe atıl- dığı bu ülkede bu işler için aynlacak para mı bulunamıyor yani? Ama hıç gecikme- den... Çünkü bu güzel insanlan yitiriyoruz bir bir... ACIKLIBİRDURUM! Varşo\a bır mılyon sekız yuz bine \aran nüfusuyla A\ rupa'nın en önemli kentlerin- den bin... Her yerden tarih fışkınyor der- sem abartmış olmam .. Sıkça bındığimiz metrosu, caddelerde yoğun bir trafik ol- masını engelleyen en önemli ulaşun araç- lanndanbiri... Aysengezdinyorbeni... Saraylarda, cad- de ve sokaklarda \ürüyoruz... Kıtapçılan do- laşıyoruz... Bır yazanmızın bır kitabı bile vok raflarda... Ne acıklı bir durum! çocuklar Beethoven dinliyor Şimdiden kulakları dokıın.•. V arşova'da kaldığım 5 gün ıçinde iki ti- yatro ovaınu daha ızleme şansım olu- yor. Oldukça güç sağlıyor bıletleri Ay- sen... lnsanlann ortalama gelınnin 100- 150 dolar arasında gidıp geldiği bu ül- kede bir tıyatro bileti yaklaşık 13 dolar cı\annda...Buna rağmen bütün tiyatrolar dolu. . İzledığım ıkı oyundan bın Teatr Po\vszechny'de "Beyaz Evliük" dığeri de Teatr Narodowy'dekı "Mertin Başka Bir Ö>kü"... Ikı oyunda da farklı rejılen ve oyunculuklan hemen algılamanız ola- sı... Oyunculuk dedim de aklıma geldı... Polonya'da o\iincularla ilgıli çok farklı bır uvgulama \ar... Bir oyuncu hem \'arşo\a'da, hem Krako\ 'da hem de Lodz'da oynayabılıyor örneğın... Polonya Devlet Tıyatrolan yalnızca Varşova'da etkınlığıni sürdürüyor... Ama hem Varşova'da hem de diğer kentlerde beledıyelenn destekledığı çok sa\ıda tıyatronun Polonya tiyatrosunun dünyadaki önemli yennı yükseltmede büyük payı olduğunu anlatıyor Teatr Pow szechny'nin Edebiyat Müdürü Malgorzata Semil... Kuşkusuz Polonya'dakı beledıye başkanlan bız- dekı gıbı değil... Kapatmaya değıl. üstelik hıç ka- nşmadan. sürdürüp gelıştırmeye çalışıyor adam- lar.. Çünkü tıyatro bır yaşam bıçımı orrnu^ onlar için Bayan Semıl'le, Agnieszka Koecher-Hen- sel'ın evinde tıyatro üzerine tatlı bır söyleşı yapı- yoruz... Bayan Semıl bemm oyunumun lngılızce- sini okuyup tiyatrolara öneren bayan... Özellikle ZeynepOral'a selam ıletmemı ıstiyor... TÜRK OYUNLARI LEH DILINDE Bugüne kadar Leh diline çe\xilmiş oyunlanmızı Agnieszka Koecher-Hensel şöyle sıralıvor: Haldun Taner "Keşanh Ali Destanı", Necati Cu- malı -Nahnlar", Meüh Ce\det Andav "Mikado- nun Çöpleri". Bilgesu Erenus "İkifi Övıın". .4ziz Nesin "Bişej Yap Met" ve "Çiçu". Nâzım Hikmet -Ferhat ile Şirin". "Demokles'in Kıhcı", "han İxn- nmiç Var mıydı \bk mu\du?". "Yusuf îk Meno- fıs"... Bu oyunlann tümü de tıyatro dergılennde yayrmlanıp tı\ atrolara sunuldu. Ancak yalnızca Nâzım'ın "Ferhat ile Şirin" ve Malgorzata'nın çe- vırdığı "Demokles'in Kıhcı" adlı oyunlan 50 yıl kadar önce sahnelendı Polonya'da. Bır de "Sevdah Bulut", Kukla Tıyatrosu yapımı olarak sunuldu... • İKİ ÖNEMLİ OYUN YAZARI Polonya'da bem çok etkıleyen ıki kışı ıle daha tanıştım. Bunlardan birincisı Maciej Wojt>-szko... Önemli bir oyun yazan... Aynı zamanda tıyatro yönetmeni... Varşova Üniversitesı Tiyatro Rejisör- lük Bölümü'nde hocalık da yapıyor... "Röpriz" adlı ıkı kadın oyuncunun yer aldığı o\ıınu öncelik- le çevirteceğiz... Tiyatro dünyası ile de ilgili... Zeliha Berksoy. Işık: Yenersu. Sumru ^'avTucuk, Rozet Hubeş, Jülide KuraL Şebnem Köstem vb. o kadar çok değerli kadın oyuncumuz \ar kı... Diğer kişi ise gene oyun yazan Thomasz Tubienski... Sonuncu adlı oyununda bır toprak ağasının hiz- metçısıyle olan aşkını anlatıyor.. Uzun bir tarihsel süreçten günümüze ulaşan bır öykü .. Naziler. komünistler. şunlar bunlar gelip geçiyor ama adama bır şey olmuyor... Bu ıkı yazan da pek yakında tanıyacak tiyatro ızleyıcimız... Belki başka Leh yazarlan da... ' E L Â L E M NERDE, BİZ NERDE?' Son söz olarak Polonya ile ilgıli bir gözlemimi daha anlatmak ıstenm benı çok etkıleyen... Sevgili İbrahım Yağlı. bır müzik okulundakı bir gösteriye davet etmişti bır sabah beni. Gittik... Salon doluy- du... Bazı anneler kucaklannda u\Timakta olan çocuklanyla gelmışlerdi göstenye... 8-9 yaşındaki çocuklar Beethoven. Mozart, Chopin \b. kom- pozitörlerden örnekler sunuyorlardı... "Bu u\umakta olan çocukları neden getirijorlar?" diye sordum Agnieszka'ya . "Şimdiden kulaklan dol- sun/ahşsmdhedir" dıyerek >anıtladı sorumu... Üzüldüm... Elâlem nerde, biz nerde? OcRENECEK ÇOK 5EYİMİZ VAR îstanbul'a dönmek ıçın uçağa bindiğimde tek düşündüğüm şe> r , 3'üncü Dünva Paylaşım Sa\aşı'nın kıran kırana yapıldığı günümüzde, mazlum ülkelerin ışgallerinde AB düşüyle asker veren ülkeler konumuna düşürülen uluslann yan- lışlannın daha ne kadar süreceğıydi 11 "Daha önce aydınlığı gören insanlann bir daha asla karanhğa gönıhUemeyeceğini öğrenecektir yakında Yeni Dünya Düzencileri!" diye yanıtladım kendi sorumu. . Ve rahatladım. .. Polonya'dan öğrenecek çok şeyımız var... Kuş- kusuz onlann da bızden öğrenecekleri çok şey...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle