Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2004 PAZARTESİ
HABERLER
Devlet îstatistik Enstitüsü'nün yapısmı değiştiren tasan 900 kişiye sürgün yolunu açıyor
KadrolaşmayaAB kılıfîTUREYKOSE
ANKARA-AB'ye uyum kapsamın-
da TBMM'ye gönderilen Türkiye îs-
tatistik Yasa Tasansı, "AB kılıfi altro-
da çahşanlarasürgün ve kıyım,AKP'ye
kadroiaşma vasasT olarak nitelendiril-
dı Tasannın yasalaşması durumunda;
Kınkkale Ünıversıtesi rektörüyken ır-
ticai faaliyetleri nedenıyle görevden
alınan Devlet Bakanı Reşir Atalay'a
bağlı DİE'de merkezde görev yapan
900 kişinin bölgelere gönderileceği,
boşalacak yerlerde de AKP kadrolaş-
masının gerçekleştırileceği vurgulan-
dı. DÎE'nin Türkiye İstatistik Kurumu
olarak yeniden kurulmasıru öngören ta-
sanda, DÎE Başkanı Ömer Demir ve
yardımcılannı "kollayan" düzenleme-
lerin de yer aldığına dikkat çekildi.
Türkiye istatistik Yasa Tasansı, ge-
çen günlerde TBMM Başkanlığı'na
göndenldı. Tasanya göre Türkiye is-
tatistik Kurumu; tstatistık Konseyı ve
Türkiye istatistik Kurumu Başkanlı-
ğı'ndan oluşacak. Konsey; bakanlıklar-
• AB'ye uyum kapsamında hazırlandığı ileri sürülen DÎE'nin yapısma ilişkin tasan.
AKP'ye yeni bir kadrolaşma kapısını daha açıyor. Tasan yasalaştığı takdirde DÎE'de
merkezde görev yapan 900 kişinin bölgelere gönderileceği, boşalacak yerlerde de AKP
kadrolaşmasının gerçekleştırileceği vurgulanıyor.
dan ve DPT, Hazine, Dış Ticaret ve
Gümrük Müsteşarlıklan ile Merkez
Bankası'ndan en az genel müdür se-
viyesinde birer temsilci ıle kurumun gö-
rev alanıyla ilgili çalışmalarda bulunan
bir YÖK üyesi ve TOBB yönetim ku-
rulu üyesi bir temsilciden oluşacak.
PİE Başkam'na ayrıcalık
Tasannın özellıkJe taşra örgütünün
güçlendirilmesiyle ilgili maddesi ku-
rum çahşanlannı rahatsız etti. Bölge-
ler için 1310 kadro ihdas edilirken,
bunlann merkezden karşılanacağı vur-
gulandı. Kadrolann bölgelere kaydınl-
masından sonra merkezde sadece 300
personel kalacağı ve tasanda öngörül-
düğü gibi merkezde 850 personel ih-
das edileceğı için kalan 550 kışilik
kadronun sıyası amaçlı kullanılacağı
vurgulandı. Tasarının DİE Başkanı
Ömer Demirın konumu ve görev sü-
resını gözeten düzenlemeler de içerdi-
ğine dikkat çekildi. Başkanlık için ara-
nacak koşullar sıralanırken "başkan-
iıkta veya diğer kamu kuruluşlannda
kurumun görev alanı ile ilgili konular-
da en az daire başkanı ya da öğretim
görevtisi olarak çakşmış olmak şartT
yer alıyor. Başkanın 5 yıl ıçın seçıldı-
ği, süresi dolan başkanın bir kereye
mahsus olmak üzere yeniden atanabi-
leceği, bu süre içinde görevden alına-
mayacağı da hükme bağlanıyor.
DÎE Başkanı Demır'in, daha önce
Kınkkale Ünıversitesfnde öğretim
üyesi olduğu vurgulanarak bu düzen-
lemenin kendisı için yapıldığı belirtıldı.
Tasanda, başkan yardımcılan ıçın ara-
nan koşullar sıralanırken de "en az da-
ire başkanı olarak görev yapmış ol-
mak, İngilizce, Fransızca,Aİmanca dil-
lerinden birinde kamu personeli ya-
bancı dil seviye tespit smaMndan en az
C düzeyinde belge almak şartı aranır"
denıliyor. Ancak bir geçici madde ile
şu an görev yapan başkan yardımcı-
lannda bu koşullann aranmayacağı
hükme bağlanıyor.
Kadrolaşma için altvapı
DÎE Başkan Yardımcısı Musa Yü-
maz'ın beden eğitımi öğretmenı oldu-
ğu ve son seçimlerde AKP'nın Mani-
sa'dan aday adayı olduğu aktanldı. Yıl-
maz"ın TBMM Başkanı BülentAnnç m
eski danışmanı olduğuna da dikkat çe-
kildi. Tasannın yasalaşması durumun-
da, Devlet Bakanı Atalay'ın kadrolaş-
ması için altyapı yaratılacağı vurgulan-
dı. Atalay'ın DtE'de yürüttüğü kadro-
laşmaya dikkat çekılirken; îstanbul
Bölge Müdürlüğü'ne ataması yapıl-
mayan İsmail Ceritii'nin daire başkan-
lığına atandığı, AKP'den belediye baş-
kan adayı olan Durmuş AM Şahinin
Adana bölge müdürlüğüne getinldıği
aktanldı. KamubankaJanndanyatayge-
çış alanlann merkezde çalıştınldığı,
diğer kurumlardan gelıp sözleşme alan-
lann da merkeze atandığı bıldirildi.
Subasi: çalısanlar sürülecek
KESK"e bağlı Büro Emekçıleri Sen-
dikası"nın DtE ışyen temsılcisı Mus-
tafa Subaşı, "tasanfle900çahşanm böl-
gelere sürüleceğini, boşalan yerlerin-
de siyasi kadrolaşma amacıyla kulla-
ıulacağuu"söyledı. Subaşı, "Bölgede
görevlendirmenin AB uyunıu için ya-
pıldıgı söylendiği halde, AB ülkelerin-
de bölgelerden doğru bilgi alma ve de-
ğerlendirme çalışnıalanndan. sorun-
lar çıkması nedeniyie \azgeçilerek mer-
kezde bu çalışmalar yapümaya baş-
lanmışur" diye konuşru.
IŞTEN ÇIKARMALAR
AKPbaskısı
otellere uzandı
• Antalya Tekirova Belediye Başkanı
Yusuf Uras'ın ruhsatsız yapımına izin
verdiği otelleri, şimdi kendi lehine
tehdit unsuru olarak kullanıp istediği
kişileri işten attırdığı ileri sürülüyor.
GÜRSUKUNT
ANTALYA-Antalya'nın rantı yüksek tunzm
beldelerinden Tekirova'da önce muhtarlık
yapan, ardından ANAP ve son olarak AKP'den
belediye başkanı seçilen Yusuf Uras'la ilgili
baskı iddialannın arkası kesılmiyor. Son
olarak, Club Hotel Phaselıs Rose Hotel'de ışten
çıkanlan Songül Eren. Uras'ın otel yönetımine
baskı uyguladığını ıddia ederek Kemer
Cumhuriyet SavcılığTna suç duyurusunda
bulundu. 28 Mart seçimlerinde göreve gelen
AKP'liler tarafindan işten atma, evden çıkarma
gibi uygulamalarla karşılaşan Tekirovalılar
korku içinde. Son olarak, Club Hote) Phaselis
Rose Hotel'de housekeeper kat bölümü müdürü
olarak çalışan ve geçen günlerde işten çıkanlan
Songül Eren de Uras'ın baskılarından yakındı.
Uras'ın otel yönetimine baskı uyguladığını
iddia eden Eren, "Belediye başkanı tarafindan,
işverenlerim sürekli arandı. Beni işten
atmamalan durumunda ruhsatsjz olan otel
lojmanı ve işletmedeki ruhsatsız yerlerin
yıîalacağı söylendi. 28 Mayıs'ta da genel müdür
tarafindan. öyle uygun görüldüğü betirtilerek
işten çıkarüldurr dıye konuşru.
Belde halkı korkuyor'
Beldede benzer uygulamalarla karşılaşan pek
çok kışi olduğunu ileri süren Eren,
"Korkudan seslerini çıkaramıyorlar. Belediye
başkanı, ruhsatsız yapımına izin verdiği
otelleri, şimdi kendi lehine tehdit unsuru
olarak kullanıyor" diye konuşru. Eren,
yaklaşık 5 aydır tehdit aldığmı, son 1 ayda da
bunlann had safhaya ulaştığını açıkladı. Eren,
uğramış olduğu haksızlığı içine
sindiremediğüıi ve Uras hakkında davacı
olduğunu da vurguladı. Benzer bir
uygulamayla karşı karşıya kaldığını söyleyen
ve adını belirtmek istemeyen bir yurttaş da,
Tekirova'da bir otelin yapımında çalıştığını,
ancak seçim öncesinde işten çıkanldığını
vurguladı. İşverenlerinin, aynı tehditleri
aldığmı anlatan yurttaş, "Sol görüşlü olduğum
için işverenlerim üzerinde baskı uygulandı.
Beni işten çıkardıklannda, onlara Keşke beni
siz atsaydınız' dedim. Karşılığmda aldığmı
yanıt, Orasını kanştırma' oldu" diye konuşru.
^KATİL AMERİKA
v ORTADOĞU DAN
DEFOLl
SosyalistDa}TUiışıııaPtatonnu,}Tirttaşta UGUR DEMÎR)
Istanbul'da yapılacak zirveye karşı protesto eylemleri sürüyor
NATO'ya şarkılı türkülü hayır
tstanbul HaberServisi-
Sivil toplum örgütlerinin
NATO Zirvesi 'ne yönelik
tepkileri artarak sürüyor.
NATO ve Bush Karşıtı
Birlik, NATO Zirvesi'ne
sponsor olduğu gerekçe-
siyle Doğan Holding'i pro-
testo etti. Ödtelli'deki Hür-
riyet binası önünde topla-
nan birlik üyesi bir gnıp,
"NATO'yahayır,üsler ka-
paülsm"" "NATO ileişbir-
Kği kadiamaonaydır " şek-
linde slogan attı. Grup adı-
na basm açıklaması yapan
Selma Şahin, zirvenin
sponsorluğunu yapanlar
arasında TurkcelL EfesPil-
senİşBankası. PetroJOfi-
si, DoguşOtomotiv, Vestd,
Ülker. Türkiye Odalar ve
BorsalarBirliği'nın bulun-
duğunu anımsatarak
"Tüm bu çevrelerin ortak
noktası. ülke içinde işçi ve
emekçilerin sömürülme-
sindeki paylandır. Doğan
Holding de haJkın tepldsi-
ni görmeti'' dedi.
Kadıköy Postanesi
önünde toplanan TKP II
Örgütü ve Işgale Karşı Ko-
miteler üyesi yakîaşık 500
kişi, Cumhurbaşkanlığı,
Başbakanlık ve TBMM'ye
NATO karşıtı imzalan
gönderdi."KatilABD,İş-
bitükçi AKP", "tstanbul
NATO'ya kapılannı kapa-
tıyor" sloganlannı atan
topluluk adına yapılan
TO'dan hesap sormak ve
emperyalist saldınya kar-
şı seslerini yükseltmek"
için sokaklara çıkmaya ça-
ğırdı. NATO ve Bush Kar-
şıtı Birlik tarafindan dü-
zenlenen "NATO'ya Kar-
şı Notalar" konserinde,
ABD Başkanı GeorgeVV.
Bush şarkı, türkü ve halay-
Iarla protesto edildi. Har-
• NATO ve Bush Karşıtı Birlik tarafindan
düzenlenen "NATO'ya Karşı Notalar" konse-
rinde, ABD Başkanı George W. Bush şarkı,
türkü ve halaylarla protesto edildi.
açıklamada. "İşgalci güç-
lerin kente gelmesi, üısan-
hğımızın ve onurumuzun
ayaklar altına alınması-
dır" denıldı.
'Hesap sorun'
Beyoğlu'ndaki Galata-
saray Lisesi önünde topla-
nan Sosyalist Dayanışma
Platformu (SODAP) da
bütün yurttaşlan, "NA-
biye Cemil Topuzlu Açık
Hava Tiyatrosu'nda binler-
ce kişinin kanlımı ile ya-
püan konserde, Tertip Ko-
mitesi adına bir konuşma
yapan Levent Dokuyucu,
Türkiye'nin emperyalist
savaş projesinin merkezi-
ne itildiğini voırgulayarak
"tşgal ve işkencenin so-
rumlulanna şu gerçeği bir
kez daha anımsatıyoruz;
geleceğiniz varsa görece-
ğüıizdevar" dedı.
Konserde, Aynur Do-
ğan, Burhan Berken, Em-
re Saltık, Ekrem Ataer,
FerhatTunç, Grup \brum,
Gökhan Birben, Hasan C i-
hat Örter, İsmail Hakkı
Demircioğlu, Koma Çiya,
Nurettin Güleç. Servet Ko-
cakaya, Vaşar Kurt şarkı-
lanyla yer aldı.
Sıvas'ta gözaltı
ANKA'nın haberine gö-
re, Sıvas Cumhuriyet Oni-
versitesi Öğrenciİeri Ar-
kın Hürtaş ve Nurav Ça-
vıış. içinde "NATO'yiaHa-
w " ve "Bush Getaıe" tnk-
lerinin bulunduğu sahip-
siz kargolar gerekçe gös-
terilerek gözaltına alındı.
Hürtaş ve Ça\-uş, "örgüt
üyetiğT suçundan rutuk-
lanırken e\lerindeki ara-
mada LVVaaflestan'in Cto-
pistik. SezginKızılçelik'ın
"Açüdamah Sosyoloji Söz-
Hiğü" gibi ders kitaplanna
el konması dikkat çekti.
DISK
Çelebi
yeniden
başkan
BARIŞ DOSTER
DlSK'in 12. Olağan
Genel Kurulu'nda. DİSK
genel başkanlığına Sü-
leyman Çelebi yeniden
seçildi.
DtSK'ın,GrandCeva-
hir Kongre Merkezı'nde
3 gündür süren genel lcu-
rulu, seçımlerin ardından
sona erdı. 400 delegenin
oy kullanma hakkına sa-
hıp olduğu genel kurul-
da, Çelebı'nın yönetim
kurulu listesı, Genel-Iş
Sendıkası Genel Başkanı
Mahmut Seren, Bırleşik
Metal-tş Sendıkası Genel
Başkanı Adnan Serdaroğ-
hı. Oleyis Genel Başkanı
Kamer Aktaş, Gıda-Iş
Sendikası Genel Başkanı
CelalOvat, Lastik-tş Sen-
dıkası Genel Sekreteri Nu-
riSerim ve DİSK ın şim-
dıki genel sekreteri Mu-
sa Çam'dan oluştu.
DtSK'in yönerimini ve
genel kurul delegelennin
tepbsizliğıni eleştıren Al-
tan Çankçı tepki olarak
genel başkan adayı oldu-
ğunu açıklarken, Basın-
Iş Sendikası Genel Başka-
nıKamil Kartal da yöne-
tim kuruluna aday oldu.
Geçmiş genel kurullarda
aday olan Sosyal-İş Sen-
dikası Genel Başkanı Öz-
can Kesgeç bu kez aday
olmazken, ilk kez bu ka-
dar çok sendika başkanı-
nın, konfederasyonun yö-
netiminde görev aldığına
dikkat çekildi.
Genel kurula teşekkür
eden Süleyman Çelebi,
"Sorumluhığumuzun art-
tığının farkmdavını. Bize
verdiğiniz desteğe, göster-
diğiniz güvene layık ola-
cağız" dedi.
FIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Ne zaman milliyetçi ya da Islam-
c\ gazetelerin birisini açsam şuna
benzer bir başlıkla karşılaşıyorum:
"Misyonerlerin Hedefi Türkiye." Ye-
ni Şafak gazetesinin dün birinci say-
fadan verdiği haberin başlığı da ay-
nen böyleydi. Ankara Ticaret Oda-
sınca hazırlanan "Misyonerfik Ra-
poru"na göre, bu faaliyetler "Türki-
ye'nin üniter devlet yapısmı hedef
alıyor"du.
Yeni Şafak gazetesinin ciddiye ala-
rak birinci saytadan haber yaptığı
rapor bazı yargılaria başlıyor. Bu ra-
porun iddiasına göre: Misyonerlik
faaliyetleri başlangıçta Hıristiyanlığı
yayma amacıyla harekete geçiyor, as-
lında etnik ve dini aynmcılığı körük-
leyerek devletin üniter yapısmı he-
def alıyor. Rapora göre 2003'te 190
misyonerlik faaliyeti belirlenmiş.
Yine bu rapora göre en çok mis-
yonerlik faaliyeti Istanbul'da yoğun-
laşıyor. Istanbul'da 126 kilise, 4 der-
gi, 1 kafe, 36 dernek, 7 gazete, 12
internetsitesi, 1 müze, 1 otel, 44 va-
'Misyonerlerin Hedefi
kıf ve 2 yayınevi faaliyet gösteriyor.
Film gösterileri yapılıyor. Onu 8 ce-
maat ya da toplulukla Izmir ili izliyor.
• • *
Türkiye'de ve dünyanın birçokye-
rinde gericiliğin, ırkçılığın, kökten-
dinciliğin en önemli beslenme kay-
naklarından birisi "öteki" üzerinden
yaratılan korku ve düşmanlıktır. Tür-
kiye'de azınlıklar her dönemde bu
akımlann hedefi haline gelmiştir. Son
günlerde yeniden ısıtılıp piyasaya
sürülen "Sabetaycılık"tartışması da
bu alışkanlığın birdevamıdır. Malze-
mesini de zaten eski düşmanlıklar-
dan almaktadır.
Istanbul'da misyonerlik faaliyeti
diye sözü edilen nedir diye merak et-
tiniz mi? 126 kilise faaliyet gösteri-
yor deniyor. Istanbul'da binlerce ca-
mi de faaliyet gösteriyor. Bu ibadet
yerlerine gidenlerin tamamına yakı-
nı bu ülkenin yurttaşlan. Türkiye'de
toplam 100 bin civarında Hıristiyan,
25 bin civarında da Musevi yaşıyor.
Bunlann hepsi bu ülkede doğmuş,
bu ülkede büyümüş, atalan bu ülke-
de ölmüş insanlar. Onlar kendi iba-
det yerlerine gidince acaba bu na-
sıl "devletin üniteryapısı"n\ hedef alı-
yor? Böyleyayınlarlaonlan korkutup,
kendi kiliselerine bile gitmelerini is-
temiyor muyuz?
Yayın ne demek, vakıf ne demek?
Bu gazete ve dergilerin birçoğu ne-
redeyse 100 yıldıryayımlanıyor. Gay-
rimüslim vakıflannın zaten mallan el-
lerinden alınmış durumda. Bunlann
da mı kapatılması isteniyor?
îstanbul dışında, Anadolu'da Müs-
lüman olmayan topluluk neredeyse
hiç kalrnamış durumda. Hiç kalma-
yan insanların kiliseleri nasıl "etnik
ve dini aynmcılığı" körükleyebilir?
Türkiye büyük bir olasılıkla aralık
ayında Avrupa Birliği'nden müzake-
T""1
•• 1 * 5 gazetesinin ciddiye alıp birinci say-
J^ U.rJ\J. y e fasınataşımasıdır. Bir ülkede "öteki"ne
J düşmanlık edilerek demokrasi kuru-
re tarihi alacak. O zaman milyonlar- lamaz, demokrasi savunulamaz. Bu
ca Hıristiyanla aynı siyasi birliğin için- ülkenin yurttaşı olan, vergi veren, as-
de yer alacağız. Bu paranoyayı sür- kere giden 100 bin Hıristiyanın ve 25
dürerek, böyle bir birliğin içinde na- bin Musevinin ibadetini "bölücülük"
sıl yaşayabiliriz? olarak damgalayan biranlayışlane uz-
Zaten, "Misyonerlik Raporu "nu laşma küttürü geliştirilebilir ne de çok-
yazan Ankara Ticaret Odası'nın Baş- seslilik yaratılabilir.
kanı, Avrupa Biriiği'ni, Türkiye için teh- Yeni Şafak yöneticisi meslektaş-
dit olarak görenanlayışlarasahip.O larım bunun eğer bir haber değeri
nedenle bu tavn normal diyenler çı- olduğunu söylüyorlarsa, onun da
kabilir. Ben yine de 70 milyonluk bir ciddiye alınacak bir yanı olduğunu
ülkede yaşayan 100 bin Hıristiyan'ı sanmıyorum. En azından bu kadar
tehdit olarak gören anlayışı anla- dışlayıcı bir rapor, bu kadar tarafsız
makta güçlük çekiyorum. O zaman ve önemsenerek sunulmaz.
Almanlar ne yapsın, orada 3 milyon ATO Raporu, aslında bu ülkede
Türk yaşıyor ve 1000'den fazla ca- statükoculuğun geldiği yeri göster-
mi faaliyet gösteriyor. Buralarda Türk mesi açısından ibret vericidir. Diğer
devleti tarafindan gönderilen görev- ibret verici olan ise bazı Islamcı çev-
liler her gün beş vakit Islamiyet pro- relerin içine işlemiş olan farklı din-
pagandası yapıyorlar. lere düşmanlıktır. Bunlan aşabilmek,
* * • "ben demokratım" demekle olmu-
Burada acı olan bir başka gerçek yor. Ciddi bir anlayış değişikliği ge-
ıse bu tür şoven tavırlan Yeni Şafak rektiriyor.
2000'Lİ YILLARDA
ERDAL ATABEK
Stres; Gücümüz mü?
Engelimiz mi?..
Stres denince gözümüzün önüne sıkıntılı bir yüz, zor-
lanmış bir insanın acı dolu ifadeleri gelir. Stres sözcü-
ğüne olumsuz bir anlam yüklenmiştir. Bu nedenle de
"sfres/yen/77e/c"ten, "sfresafma/("tan, "stresten kur-
tulmak"Xan söz edilir. Uzun ve sağlıklı bir yaşam da
"stressiz yaşam" olarak sunulur. Oysa, stressiz bir
yaşam olamaz, "stresiyenmek" de "stresten kurtul-
mak" da yaşam gerçeği ile bağdaşmamaktadır.
Yaşamın gerçeğini bize evrim kuramını bulan Char-
les Darwin öğretti: "Türünü sürdüren canlılar, en
güçlüler değil, koşullara en iyi uyum sağlayanlardır."
Yıl 1871.
Yaşamda yeni bir denge gerektiren her değişiklik
bir strestir. Bütün canlılar ve elbette insanlar, bu de-
ğişikliklere (streslere) uyum sağlayarak yaşam dene-
yimi kazanırlar ve sonraki değişikliklerde (streslerde)
daha başanlı uyum sağlamayı öğrenirier.
Ama bizi streslerie karşılaştığımızda "güçlü" ya da
"engelli" yapan etkenler neler?
1) Bizi "zorlayan o/gu"yayüklediğimizbeklenti, an-
lam ve değerler.
2) Bu beklenti, anlam ve değerlere karşılık bulma
zorunda kalmak.
3) Bu karşılığı bulamayacağı korkusunu büyüterek
yaşamak.
4) Bu korkuyla karşılaşılan "zorlayan olgu "nun hac-
mini ve profılini büyütmek.
5) Böylece "yaratılan korku" ile paniğe uğramak.
Kısaca stresten paniğe uzanan yolun süreci böyle
oluşur.
Bu süreç nasıl değiştirilir?
Gene aynı yoldan gidersek:
6) Bizi "zortayan olgu "ya sahip olmadığı beklenti-
leri, anlamlan, değerleri yüklemekten vazgeçmek.
Üniversite giriş sınavı, öğrencinin kişilik testı değil-
dir. Zekâsını, karakterini, başan gücünü, yaşamda ne
olup olmayacağını belirteyen bir ölçüt değildir.
Üniversite giriş sınavı, bir ailenin onur, gurur ölçü-
tü de değildir. Aileye, akrabalara, eşe dosta gösteril-
mesi gereken bir aile arması da değildir.
Bu yanlış beklentilerden, gereksiz anlamlardan ve
yanlış değerlerden anndınlmış bir bakış açısının ka-
zanılması gereklidir.
7) Sınava girecek öğrenci, bu beklenti, anlam ve de-
ğerlere karşılık bulma yükümlülüğünden kurtanlmalı-
dır. Bu yanlış bir yükümlülüktür ve öğrencinin yükünü
çok arttırmaktadır.
8) öğrenci sınav sonucuna korkuyla bakmamayı öğ-
renmelidir. Yaşamda çok sınav geçirilmiştir, daha da
geçirilecektir. öğrencinin odaklanması gereken nok-
ta, elindeki bütün birikimi sınavda yararlı biçimde kul-
lanabilmek olmalıdır. Bu da soğukkanlılıkla, acele et-
meyen bir hızla, dikkatini dağıtmadan sorulan anla-
yabilmekle olacaktır. Sonuç ne olursa olsun öğrenci
hiçbir değerini kaybetmeyecektir.
9) öğrenci sınav baskısını azaltabildiği ölçüde ba-
şan oranını arttıracaktır. Onun için de elinden gelenin
en iyisini yapmaya çalışmalıdır. Şimdiki görevi budur.
Başanyı arttıracak en önemli anahtariar; umut, ka-
rarlılık, iyimseriik, azimlilik, sebatlı olmaktır. Umutsuz-
luğa kapılmak, kararsızlık, kötümserlik, yılgınlık veya-
nda bırakma her zaman başannın önündeki engeller-
dir.
10) Geleceği planlamak her zaman kendine yeni ka-
pılar açmak demektir. Kazanınca üniversite eğitimini
nasıl yararlı biçimde sürdüreceğini planlamak, eğer ba-
şaramazsa hemen sonraki sınavı planlamak başan için
en önemli ruhsal donanımlardır.
Kendini motive edebilen (istekle yöneltebilen) azim-
li kişiler, geleceğe ilişkin plan ve projelerle hem ken-
dilerini hem de geleceklerini hazırlartar.
Yaşamda başan kazananlann en etkin araçlan bun-
lar olmuştur
Akılcı tutum, stresi gücümüz yapmaktır. Eğer ister-
sek bunu yapabiliriz. Ailelerin de çocuklannı destek-
lerken bilmeleri gerekenleri haftaya görelim...
e-mail: erdalatak < superonline.com
Faks:0212-5129098
SODEV solun geleceğini tartıştı
I îstanbul Haber Servisi - Sosyal Demokrasi Vak-
fi (SODEV) Balıkesır İI Temsılcıliği'nce düzenle-
nen "Türkiye'de sosyal demokrasi ve solun gelece-
ği" konulu panel Bandırma'da yapıldı. Yaklaşık
bin kişinin izlediği panelde konuşan eski Gazıan-
tep Belediye Başkanı Celal Doğan. CHP'nın geç-
mişinin bugünkünden daha demokrat ve ilerici ol-
duğunu belirtti. Eski ÖDP Genel Başkanı Ufuk
Uras da solun, 3 yıl sonra yapılacak olan seçimler
için şimdiden egzersiz yapmak zorunda olduğunu
\-urguladi. SODEV Başkanı Ercan Karakaş ise
"Sol, lider sorununu aşmak zorunda" dedi.
'TÜPkiye'nin temel sorunu irtica'
• ANKARA (ANKA) - CHP'nin resmi internet si-
tesinde yapılan bir ankette katılımcılara "Sizce
Türkiye'nin temel sorunu nedir" sorusu yöneltildi.
Katılımcılann yüzde 30.4'ü irticayı öncelikli sorun
olarak görürken bunu işsizlik ve yolsuzluk izledi.
Erbakan'm TV'si Erdoğan'a takıldı
• ANK\R\ (ANKA) - SP'nın yasaklı lıderi Nec-
mettin Erbakan'ın kanalı TV 5, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan onay vermediği için kablolu yayı-
na geçemedi. Erbakan'ın talimatıyla geçen yıl sa-
tın alınan TV 5, uydudan süren yayınlann belli
bölgelerde izlenememesi nedeniyle kablolu yayına
geçmek için Ulaştırma Bakanlığı'na başvurmuştu.
Öcalan davası çarşamba günü
• STRASBOURG (ANKA) - Avrupa Insan Hakia-
n Mahkemesi (AÎHM), Öcalan davasını yeniden
ele alacak. Mart 2003'te AİHM'de karara baglanan
Öcalan davası, Öcalan'ın avukatlannın ve Türk hü-
kümetirun itirazlan üzerine çarşamba günü
AÎHM'nin büyük dairesi'nde görülecek.