Katalog

7 HAZİRAN 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA J\_ U J_j X U J \ kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 HAYATIN ÖTE YAKASI FERİDUN AJNDAÇ Liselerarası Tiyatro Buluşması Kültür Servisi - Profılo Kültür Merkezi, cuma akşamı '3. PAM Liselerarası Tiyatro Buluşması'mn finaline ev sahiplığı yaptı. Profilo Ahşveriş Merkezi'nin düzenlediği ve 30 lisenin katıldığı etkinliğin gala gecesinde gençlere ödüllen verildi. Prof. Dr. Özdemir Nutku, Prof. Dr Hülya Nutku. Öğr. Gör. Nihal Kuyumcu. Öğr. Gör. Adnan Tönel, Araş. Gör. Fatnıa Keçeli, Araş. Gör. Burcu Çavuş, Gülşah Banda, Ayçe Abana, Zerrin Yanıkkaya, Uğur Demirpehlivan, Özer Tunca, Neş'e Erçetin, Şükrü Türenden oluşan seçici kurul, gençlerin oyunlannı, dinamik ve teatral yapıt olmak üzere iki alt başlıkta değerlendirdi. 'En lyi Oyun' ödülünü 'Gergedanlar' adlı oyunuyla Csküdar Burhan Felek Lisesi alırken 'Övgüye Değer Oyun' ödülü 'Tren Gidiyor' adlı oyunuyla Beşiktaş Atatürk Anadolu Lisesi'ne verildi. 'En lyi Erkek Oyuncu' Üsküdar Burhan Felek Lisesi'nden Hamdi Alp. 'Övgüye Değer Erkek Oyuncu' Kadıköy Anadolu Lisesi'nden Burak Göçmen, 'Övgüye Değer Erkek Oyuncu' Özel Şışh Terakki Lisesi'nden Gün Koper, 'En İyi Bayan Oyuncu' 1 Beşiktaş Bingjil Erdem Lisesi'nden Nurçin Karabıyık. 'Övgüye Değer Bayan Oyuncu' Özel Pera Güzel Sanatjar Lisesi'nden Nihar Çetiner ve 'Övgüye Değer Bayan Oyuncu' olarak da Kadıköy Anadolu Lısesı'nden Beyza Tiryaki seçildı. 'En İyi Dekor' ödülünü Özel Eyüboğlu Lisesi, 'En lyi KostünT ödülünü yKV Koç Özel Lisesi, 'Jüri Özel Ödülü'nü Özel Pera Güzel Sanatlar Lisesi aldı 'Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Ödülü' Ahmet Buhan Lisesi'ne, 'Denizbank Özel Ödülü' Özel Şişlı Terakki Lisesi'ne, 'Pınar Özel Odülü' Denız Lisesi Komutanhğı'na, 'Best Radyo Özel Ödülü' Kadıköy Anadolu Lisesi'ne, 'Profılo Ahşveriş Merkezi Özel Ödülü' ise Ataköy Lisesi'ne verildi. Profilo Kültür Merkezi îarafından düzenlenen ve 30 lisenin katıldığı 3. PAM Liselerarası Tiyatro Buluşması sonuçlandı. Gençlerin oyunları dinamik ve teatral yapıt olmak üzere iki alt başlıkta değerlendirildi. 'En lyi Oyun Ödülü 'Gergedanlar' oyunuyla Üsküdar Burhan Felek Lisesi 'ne verildi. Avrupa Kultur Ödülü Avrupa Yavın Birliği 9 nin Kültür Servisi - 32. Uluslararası Istanbul Müzik Festivali, cumartesi akşamı Avrupa Kültür Forumu'nun verdiği '2004 Avrupa Kültür Ödülü'ne ev sahıphği yaptı. Avrupa'nm politikacı, bilim adamı. sanatçı ve düşünce önderlerinden oluşan Avrupa Kültür Forumu'nun '2004 Avrupa Kültür Ödülü'; Avrupa Yayın Birliği-EBU'ya (European Broadcasting Union), geçen yıl aynı ödülü alan İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın işbirlığiyle 5 Haziran'da Aya İrini Müzesi'nde yapılan bir ödül töreniyle sunuldu. Tören öncesinde Avrupa Kültür Forumu Başkanı Dieter Topp, Avrupa Yayın Birliği'nin Başkan Yardımcısı Juan Buhigas ile Yasal ve Sosyal Ilişkiler Müdürii VVerner Rumphorst, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfi Yönetım Kurulu Başkanı Şakir Eczacıbaşı'nın ev sahipliğinde, köşe yazarlanyla bir resepsıyonda bir araya geldiler. Forum tarafından yapılan açıklamada, EBU'nun, Batı ve Doğu Avrupa arasında kültürel bir köprü oluşumunda rol oynamasının yanı sıra hoşgörü ve uzlaşma zemini yaratümasına yaptığı katkılar nedeniyle 2004 yılı Avrupa Kültür Ödülü'ne değer görüldüğü behrtildı. Avrupa Yayın Birliğı Başkan Yardımcısı Juan Buhigas törende yaptığı konuşmada, Eurovision'un 50. kuruluş yıldönümüne rastlayan 2004'te bu ödülü almaktan büyük gurur duyduklannı söyledi. Törenın ardından Gürer Aykal yönetvmindekı Borusan tstanbul Filarmoni Orkestrası, Ludwig van Beethoven'in 9. Senfonisi'ni seslendirdi. Konsere Ibrahim Yazıcı yönetimindeki Kültür ve Turizm Bakanhğı Devlet Çoksesli Korosu ile solist olarak Natali Buck, Wilke Te Brummelstroete, Joaquin Asiain ve Neal . Davies katıldı. İstanbul Müzik Festivali, Avrupa Kültür Forumu nun verdiği '2004 Avrupa Kültür Ödülü 'ne ev sahipliği yaptı. Avrupa Yayın Birliği Başkan Yardımcısı Juan Buhigas yaptığı konuşmada, Eurovision 'un 50. kuruluş yıldönümüne rastlayan 2004 de bu ödülü almaktan gurur duyduklannı sövledi. Yıırt kitaphğı oluşturmakHikmet Birand'ın Anadolu Man- zaralan, Alıç Ağacı ile Sohbetler'i ba- şucu kitaplanmdandır. Bunlara her döndüğümde, yurdumuzun birçok köşesine yolculuğa çıkanm. Hacim olarak öyle kapsamlı olma- salar da, duygu düşünce yoğunluğu benzersiz bu kitaplann bendeki imge- sirü birçok dostumla paylaştığım gı- bi, birçok kez yazmışımdır da. Birand'ın yazdıklannda çekici olan, yurt parçasımn her adımında do- ğanın ne denlı önemlice bir yer tuttu- ğudur. Yazanmız bunu öylesine etki- li biçımde kaleme alır ki, döne döne okuduğunuz gibi, bir an o evrenin içinde yaşamak duygusuna kapılırsı- nız. Bir yerin anlamı kadar, aidiyet duygusunun tanınmasLtanımlanma- sında bu türden kitaplann yaranna inanınm. Her şeyın çözüldüğü, değerlerin al- tüst olduğu bir dünyada, yurtseverlik duygusunun çok daha gerekli oldu- ğunu kimseyle tartışmam bile. Bu duygu ki, bizlerin varoluşunun anlamıdır. Dilin, kültürün geçtığı bü- tün ırmaklar yerin anlamıyla değer kazamr. Memleket edeblyatı... Geçen gün. İspanyol yönetmen Carlos Saura'nın Bunuel ve Süley- nıan'ın Masası filminı yenıden DVD'den izlerken bu duygunun ızle- nnden yürüdüm bir kez daha. Yurdunun üç asi rengini füminde buluşturan Saura, bir yerin anlamının gerçekliğıni öylesine dennden yansı- tıyordu ki, ondakı aıdıyet duygusu- nun ızlenne tutulu kalıyordunuz. Önce ispanyol, sonra dünya yurtta- şı bir sanatçının anlattıklanyla yol alırken yaşadığınız yerin değerlerine dönmenız kaçınılmaz. Edebıyatımızın yeniden biçimlen- me dönemı, yanı Cumhunyet'in ku- ruluşu sonrası, şıirde, düzyazıda yeni açılımlar getırmıştir. Imlediğim süreçte 'memleket ede- biyatı' dıye nıtelendırebıleceğımız bir oluşumun en güzel örneklenne ta- nık oluruz. Yurdumuzun dört bir kö- şesinden edebiyatımızda filize duran yazarlann yazdıklanyla, bilıncimız- OKUMA ÖNERİLERI * Yurt İçin L'lus İçin, Haz.: Cevdet Kudret, 1958. Yeditepe Yay.. 122 s. * Güzel Anadolu, Haz.: Aydın Su, 1963, Hür Yay, 64 s. * 15 Yılın İçinden 22 Yazardan Seçmeler, Haz Ahmet Oktay, Cumhunyet Gaz.. 1998, 122 s. * Bu Diyar Baştan Başa: Yaşar KemaVin röportajları: 1. Suh'un Gemisi, 205 s; 2. Yanan Ormanlarda Elli Gün. 221 s.; 3. Peri Bacaları, 216 s; 4. Bir Bulut Kaynıyor, 194 s., Yapı Kredi Yay., 2004. 0 *•- U L L S \Çl\ de yurdu tanıma düşüncesi biçimlenir. Dışandan bakma düşüncesinin ye- rini, içeriden bakış/gözlem dile getir- me alır. Edebiyatın toplumsallaşma sürecıdir bu başlangıcın getirdikleri. Ne yanıyla bakarsak bakalım, yazı- nın ucuyla yaptığımız yolculuklarda, tanımanın getirdiği çağnnın sesine kulak veririz. Bize gösterilenyanlatı- lan dünyanın belleğimizdeki izleri si- lınmez. Cahit Külebi'nin 'Hikâ- ye'si, Kemalettin Kamu'nun 'Bin- göl Çobanlarf şiirleri bellekten na- sıl silinebilir? Reşat Nuri Günte- kin'in Anadolu Notlan'na ne deme- li peki? Ya Halikarnas Balıkçısının yazdıklan 11 Mavi Sürgün, bir başına yurt romanı değil midir? Abbas Sa- yar'ın Yılkı Atı, bir benzeri yazıla- mayan roman olarak kitaplığımızda yerini almadı mı? Talip Apaydın'ın Yoz Davar'ı da öyle değil mı? Yaşar Kemalın yarattığı 'anakara 1 , bu yurt coğrafyasının renklenni ıçermez mi? Edebiyat haritasında yolculuğa çıktığımızda yurt kitaphğımızın ne denlı zengın olduğunu gözlenz. Tanımak, anlamak, öğrenmek adı- na böylesi bir birikime yüzümüzü dönmemız kaçınılmaz gıbı gelıyorba- na. Yurtseverlik bilincınin belleklerde yer etmesı. üzennde yaşadığımız ye- BELLEK KUTUSU "Cumhuriyetin getirdiği ve götürdüğü konusundaki tartışmalar, hemen hemen rejimin kendisiyle yaşıttır. Açtk yüreklilikle söylemek gerekir: Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'medeniyet değiştirmesi' olarak nitelediği olgu ö'zellikle kültürel alanda kısa devreyeyol açmış, geçmişin algılamş biçimlerinde, küçükya da birçok travma yaşanmıştır." Ahmet Oktav rin değerini bilmemiz için, bir yurt ki- taplığı kurmanın gerekliliğınden de söz etmek ısterim burada, sevgıli oku- rum. Elimin alhndaki kitaplara dönüp baktığımda, bunun zamanı gelıp de geçiyor. İnsanımıza kendi yurdunu ta- nıma bılıncini aşılamadığımız süre- ce, yapılagelen edebiyatın kapılannı da açmamız mümkün olamayacak. Ne dersinız? Önceki gün yaşama veda eden usta tiyatrocu Necdet Mahfi Ayral'ın cenazesi bugün son yolculuğuna uğurlanıyor Türk tiyatrosu çınannıyitirdKültür Servisi - Türk tiyatrosu yaşayan en yaşlı oyuncusu Necdet Mahfi Ayral'ı önceki gün kaybetti. Bugün saat 11.00'de Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde Necdet Mahfi Ayral anısına bir tören yapılacak. Ayral'ın cenazesi daha sonra Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazının ardından Zıncırlıkuyu Mezarhğı'nda toprağa verilecek. 96 yıl süren yaşamının 70'i aşkın yılını sanata hızmetle yaşayarak tarihe geçen 1908 tstanbul Beykoz doğumlu Ayral. öğrenimini Galatasaray Lisesi'nde tamamladı. Sahneye ilk adımını 24 Eylül 1932'de Darülbedayi'de '7 Köyün Zeynebi' oyunuyla atan sanatçı. Şehir Tiyatrolan'nda Lüküs Hayat', 'Kral Lear', 'Deli Dolu', 'Fizikçiler', 'Bir Komiser Geldi', 'Cyrano de Bergerac' ve 'Tartuffe' gibi oyunlarda rol aldı. 1950-75 yıllan arasmda Italyanlann ünlü komedı oyuncusu Toto'yu seslendirerek dublaj sanatında da ustalığını gösteren Ayral, kızı Jeyan Mahfi Ayral'ı da kendisi gibi tıyatro ve dublaj sanatçısı olarak yetiştirdi. 1975'te Muhsin Ertuğrul, Vasfi Rıza Zobu ve Bedia Muvahhit'le birlikte 'yaş haddinden' dolayı emekli edilen Ayral, son olarak '22. tzmir Tiyatro Günleri' kapsamında 30 Mart 2004 tanhinde gerçekleştınlen 'Tiyatroda Geçen Yıllar' konulu bir söyleşiye katılmıştı. İstanbul Tiyatro Festivali Yaşam Bo\u Onur Ödülü, İsmail Dümbüllü Ödülü, Aziz Nesin Emek Ödülü, tstanbul Üniversitesi Ödülü'yle birlikte 27 ödülün sahibi olan sanatçı, 70 yıllık sanat yaşamı boyunca 250'nin üzennde oyunda ve 170'in üzerinde sinema filminde rol aldı. Sanatçının, eski gazeteci Mehmet Güreli'nin yönettiği, 95 yıllık yaşamöyküsünün anlatıldığı '95 Yıllık Gülümseme: Necdet Mahfi Ayral1 belgeseli de bulunuyor. Jeyan Mahfi Ayral "Herkesin acısı büyük. Bütün Türkiye'nin acısı büyük. Benımkı daha büyük." Yıldız Kenter "Yaşayan bir ustamız ve efsanemizdi. Bir ustayı, bir tiyatro âşığını kaybettik. Tiyatroyu her zaman kendinden daıma üstün. ulaşılması gereken bir yerde gören müstesna bir tiyatro adamını kaybettik. Ailesine. yakınlanna ve tüm dostlanna başsağlığı diliyorum. Acımız büyük." Dlkmen Cürün "Biz mi toplum olarak sahneden çekihniş olan sanatçılanmızı hemen unutuyor ve ancak öldükten sonra hatırhyoruz? Yoksa dünya mı böyle bilemıyorum... Necdet Mahfi Ayral, Türk tiyatrosunun canlı bir tarihiydi. Bu tarıhın derinlerine dalamadık. Onun yaşadıklanndan. gözlemlennden yeterince yararlanamadık. Böyle bir sanatçının aramızdan aynlması iki yönlü bir kayıp. Sanat dünyasına başsağlığı dılivorum." 96yıllık yaşamının 70'i aşkın yılını sanata hizmetle yaşayarak tarihe geçen Türk tiyatrosunun yaşayan en yaşlı oyuncusu Necdet Mahfi Ayral, sanatçı dostlan ve sevenleriyle son kez bugün saat 11.00'de Harbiye Muhsin ~&tuğrul Sahnesi'nde anısına yapılacak olspQ. törende l^ıruşacak. Sevgl Sanlı "Mesleğını en onurlu biçımde ıcra eden. beyefendiliğinı en onurlu biçımde sürdüren. yaşlılığa karşı savaşında hiç geri adım atmayan bir kahraman. Hepimize ömek olacak bir yaşam." Nedret Cüvenç "Tiyatronun altın çağmdan bir tek o bize kalmıştı. Sonuna kadar adeta zamana direndi. Hiçbir zaman meslek aşkından. tiyatro disıplininden ve sevgisinden ödün vermedı. Zamanında çok başanlı rollere imza attı. Şehir Tiyatrolarf nın temel direklerinden binydı. îyi bir aile babasıydı. Lisan bilen. kitap okuyan bir sanatçıydı. Başlangıç yıllanmızda bizlere çok iyi örnek olan sanatçılardan biriydi. Onlan unutmayacağız. Nur içinde yatsın." Erol Keskln "Ölüm kaçınılmaz. Necdet Mahfi ustamız hiçbir zaman ölmüş sayılamaz, bizim gözümüzde de onu sevenlerın gözünde de. Böyle tatsız durumlarda bize de sorulsa 'Vakit ne zaman gelecek' dıye ne söylersek söyleyelim erkendir. Çok değerli bir insandı. Bize sanatımız açısından hep örnek olmuştur. Mücap Ofluoğlu "Necdet Mahfi Ayral 1946"da îstanbul Şehir Tiyatrolan'na girdiğimde sahne amiriydi. Ben figüran olarak girmiştim. Sahne amiri olarak. bana tiyatroya girebihnem için kart verdi. Birçok oyunda beraber oynadık. Tiyatroyu canı kadar seven, son derece tiyatro dısiplinine düşkün ve bağlı, genç arkadaşlanna yakın, se\ gi dolu, büyüklerine de hep sevgiyle bağlı bir insandı. Tabii Muhsin Ertuğrul'a yürekten bağlıydı. Ertuğrurun sinema yaptığı yıllarda ona asistanlık yapmıştır. Sevilen bir insandı. Nur içinde yatsın." Cöksel Kortay "Çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir ustamızdı. Hepimiz onun bu yaşında sahneye çıkmasıyla gururlanıyorduk. Hatta buraya Dünya Oyuncular Birliği nin Yürütme Kurulu geldiğınde kendisini 90 yaşmda hâlâ sahneye çıkan ustamız olarak tanıtmıştık. Onlarla ne zaman karşılaşsak bana hâlâ 90 yaşında sahneye çıkan ustayı soruyorlar. Bence Türk tiyatrosu için çok büyük bir kayıptır. Tiyatroculann başı sağolsun diyorum. Sevgili kızrna sabırlar diliyorum. Maalesef Türk tiyatrosundan bir yıldız daha kaydı." ' Semlha Berksoy "Akıllı, zeki, rabıtalı bir çocuk. Kültürlü bir aileden geliyor. Muhsin Bey'in sağ koluydu. Çok iyiydi, çok üzüldüm."