Katalog

SAYF=A CUMHinlYET 19 HAZİRAN 2004 CUMARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Istanbul Edirne Kocaelı Çanakkale Izmır Manıs-a Aydın Denizlı Y Y Y Y Y Y Y PB 27 28 27 24 26 28 30 31 Sinop Y 27 Adana A 31 Zonguldak Y 26 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y PB PB Y Y PB Y 27 25 26 27 29 29 25 A 31 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van A A A B B B B 29 36 37 32 33 28 24 PB 25 Yurdun kuzey ve ba- tı keamlefi parçalı çok bulutlu, Marmara, Ku- zey ve kıyı Ege, Iç Ana- dolu'nun kuzeyı, Satı Karadenız ıle Orta Kara- denız'ın ıç kesımlen sa- ğanak ve gok guruttulu sağanak yağışlı. dığer- yerter az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı yurdun batı kesımlerin- de bıraz azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brûksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 13 17 17 17 16 14 20 18 Münıh Y 20 Zünh Berlin Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y Y Y PB Y B Y 17 13 30 23 28 25 27 30 Y 19 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y A A B PB PB Y B 19 36 35 37 29 30 20 40 A 39 AnSra ( \ T a Ş t e n t Tahran Açık Parçalı bulutlu i Sısl Bulutlu' k Çok bulutlu Kartı ı Gok gürültulü G L J N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafi 1- Sayfada rununda yitirdiğimiz ulusal değerlerin üzerine bir örtü çekildi. Islam Konferansı örgütü'nün Kıbnslı Türkleri cemaatlikten Kıbns Türk Devleti'neterfi ettirme- si ileri bir adım. Işte o kadar. Ama bu sonucu, hükümet, dış politikada başarılara biryenisi ek- lendi diye takdim etti. Oysa bir gerçek var; başarı öykülerini gölge- liyor: İKÖ, Kuzey Kıbrıs'ı neden KKTC diye tanım- layıp tanımryor? Annan Planı da Kuzey Kıbns'ı cemaat yerine Kıbns Türk Devleti diye anıyor. Konuyu dikkatle irdeleyen birsiyasetçi, Onur Öymen'e göre, İKÖ'nün KKTC adını kullanmak- tan dikkatle kaçınmasında önemli bir neden var. Zira KKTC adını kullanmak Kuzey Kıbrıs'ta bağımsız, egemen bir devletin varlığını kabul etmek, dernek. Oysa Kıbns Türk Devleti, egemen bir devleti ifade etmiyor Birieşik Kıbns içinde, iki parça- dan kurulu cumhuriyette özlük haklannı kulla- nan siyasal bir varlığa işaret sayılıyor. İKÖ toplantısına katılan Mısır Dışişleri Baka- nı, KKTC'yi asla tanımayacaklarını söyledi. Bu yalın ifade, İKÖ kararına karşı çıkmayan Mısır KKTC'yi egemen bir devlet olarak tanımıyor. Kıbns Türk Devleti'ni egemen, bağımsız bir dev- let olarak görmediklerinı açıklıyor. ABD'nin İKÖ'nün KKTC'yi KjbnsTûrk Devle- ti diye tanımlamasına karşı çıkmayışındaki ne- den de bu olsa gerek. İKÖ'nün tanımlaması Annan Planı'nı yine ge- çerli kılarak adanın birleşmesini sağlamayı he- saplayan ABD'nin işine geliyor. Bu nedenlerie Onur öymen, Dışişleri Bakanı Gül'e yönelttiği önergede: "Annan'ın bile artık geçerli olmadığmı açıkladığı planda yazılı olan Kıbns Türk Devleti ifadesini İKÖ'nün kullanma- sına Türkiye'nin izin vermesindeki nedeni" so- ruyor. Iktidarın halkı uyutmayı amaçlayan son mari- fetlerinden biri açığa çıkıyor. • • • Son günlerdeki ikinci marifet de dış kaynak- lı. "Son dakika" diye verilen haberin başlığı "Başbakan'dan Brüksel müjdesini" duyuruyor. önce bir başka ulusal başarıdaki sırrı çöze- lim. Brüksel'de Gül'ü yedeğine alarak gündü- züne gecesini katan RTE, TV'lerde zirvedeki ya- bancı devlet adamlarıyla sohbet ettiğini yansı- tan görüntüler veriyor. Ingiliz, Alman, Fransız Türkçe öğrenmediğine göre, RTE hangi dilden konuşuyor? Milliyet'in bir resim altında yazdığı gibi Ingilizce mi? Hal böyle ise bizimkinin öğ- renmediği Ingilizceyi kısa sürede böylesine akı- cı bir üslupla sökmesindeki marifet nedir aca- ba? Bu sır açıklanmalı. Dil bilmeden, yabancı dil biliyor görünmek, ayrıca ve başlı başına bir ma- rifet değil mi! Ikili görüşmelerden sonra gece yansı verdiği müjdeyi okuyunca insan, gerçekten bugüne ka- dar duyulmayan, bilinmeyen bir haber mi diye duraksıyor. Müjde dediklerini Verheugen'ın belki 20 kez, Komisyon Başkanı Prodi'nin defalarca, kimi yetkililerin üstelik tarih, hatta kimilerinin ayını da zikrederek söylediği, yinelediği -gazeteye göre- "Türkiye'nin AB'den Aralık sonunda müzakere tarihi alabilmesine ilişkin "ilk müjde". Bu müjde "Ekimde yayımlanacak llerieme Ra- poru'nda Türkiye'ye ilişkin olumlu ifadelehn net olması durumunda Türkiye'nin 2005 Mart'ında müzakerelere başlayabileceğini" belirtiyor. Müjdeli haber; ileride maraza çıkaracak ifade- lerden, örneğin uygulamaların tüm ülkeye yayıl- masındaki dayatmacı falanlar filanlardan tabii söz etmiyor. Haberleri veriş biçimimiz bile Türk işi. önce bol bol övün, sonra otur ağla! MASAK BaşkanvekiliYaraşlı kara parayla mücadelede başansız olduklannı söyledi 'Batakbğı kurutmak çok zor' ANKARA (CumburiyetBü- rosu) - Maliye Bakanhğı Mali Suçıarı Araştırma Kurumu (MASAK) Başkanvekili Gen- çosman Yaraşlı, kara para ile mücadele konusunda Türki- ye'nin başanlı olduğunu söyle- menin zor olduğunu dile getirdi. Bir ekonomide suçtan gelir elde edilmesi durumunda bunun bü- rokrasi, siyaset ve iş insanlan arasında yandaş bulacağım, çe- telerin meşru güçlerin boş bırak- tığı alanlan dolduracağını belir- ten Yaraşlı, kesin çözümlere gi- dilmesini istedi. Yaraşlı, kuru- mun bilgi toplama ve analiz ka- pasitesinin arttınlması gerekti- ğini söyledi. AB 2002 katılım öncesi mali yardım programı çerçevesinde MASAK ile Italya Ekonomi ve Maliye Bakanhğı tarafindan or- takiaşa yürütülecek olan "Kara Paranın Aklanmasıyla Müca- dele Kapasitesinin Güçlendi- rilmesi Projesi" düzenlenen bir basın toplantısıyla kamuoyuna açıklandı. Davalar beraatla sonuçlandı MASAK Başkanvekili Yaraş- lı, bir soru üzerine, kurumun 1997 yılından bu yana olan faali- yetleri hakkında basın mensup- lanna bilgi verdi. Başlangıçtan bugüne 1541 inceleme dosyası hazırlandığını kaydedenYaraşlı, ARA PARA 5 KATRİLYONU AŞ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mali Suçlan Araştırma Kurumu'nun (MASAK) öninceleme, araştırma ve incelemelerinde, Türk Lirası bazında toplam tutarı 5 katrilyon lirayı aşan kara para belirlendi. MASAK'ın 2003 yılı faaliyet raponına göre, 17 Şubat 1997'den 2003 yılı sonuna kadar Türkiye'de 1 katrilyon 261 triryon 310 milyar 818 milyon lira kara para aklandı. Dövız cinsinden aklanan paralarla kara para aklama suçunun boyutu 5 katrilyon lirayı aşü. MASAK faaliyet raporunda, döviz olarak aklanan kara para tutarlan şöyle: "2 milyar 466 milyon 823 bin 234 dolar, 51 milyon 107 bin 444 Alman Markı, 50 bin Euro, 453 bin 681 İngiliz Sterlini, 13 bin 987 Fransız Frangı, 18 milyon 214 bin 631 Hollanda Florini, 6 milyon 800 bin Belçika FYangı, 100 bin 23 İsviçre Frangı." Kara paraya ilişkin incelemelerde 31 mesken, 4 dükkân, 17 arsa, 1 tarla ve 33 araç suç kapsamında tespit edıldı. bunlardan 156'sı hakkında akla- ma suçu nedeniyle suç duyuru- sunda bulunulduğunu söyledi. MASAK düzenlemelerine uy- mayan bankalar ve dığer hüküm- lüler hakkında da yükümlülüğe aykın davTanış nedeni ile 19 suç duyurusunda bulunulduğunu kaydeden Yaraşlı, 8 dosya ile il- gili Cumhuriyet Savcılığı'nınta- kipsizlik karan verdigini anlattı. Halen 30 dosya hakkında dava açılıp açılmadığına dair bilgi bu- lunmadığına dikkat çeken Yaraş- lı, dava açılan 118 dosyadan 101'nin davasının ilk derece mahkemelerinde görühneye de- vam edildiğini bildirdi. 11 dosya- nın temyiz aşamasında olduğu- nu, bunlardan 8'inin Yargıtay'da bulunduğunu ifade eden Yaraşlı, üçünün ise henüz bu kuruluşa in- tikal etmediğini belirtti. "Biten 6 dava ise maalesef beraatla sonuçlandı" diyen MASAK Başkanvekili, yine bu- güne kadar 63 dosyada MASAK elemanlannın tedbir talep ettiği- ni, bunlann 50'sine tedbir konul- duğunu, 4'ünde tedbirin kısmen kalktığını, 13'ünde ise karann ellerine ulaşmadığını vurguladı. Yaraşlı, kendilerine ulaşan şüpheli işlem bildirim sayısını 3 bin 63, halen devam eden ön in- celeme adetini 192, incelenen dosya sayısını da 259 olarak açıkladı. 'Bllgl toplamada zorlanıyoruz' Yaraşlı, soru üzerine Türki- ye'de aklanan kara para mıktan konusunda bir tahminde bulun- manın spekülasyona gireceğini belirtti. Her ülkede olduğu gibi Türkiye'de de suç geliri bulun- Suphi Baykam anısına sergi Bedri Baykam'm, babası Dr. Suphi Baykam anı- sına yaptığı resimleri sergilediği resim sergisi Or- taköy Külrür \f erkezi'nde açıldı. Sergide Türki- ye'nin politik ve ekonomik yaşamında büyük iz- ler bırakmış olan Dr. Suphi Baykam'm yaşamı- nın Alptekin Gündüz tarafindan kaleme ahndığı "En Sevdiği Güneşti" adlı Idtabın tanıtımı da ya- pıldı. Baykam'm resim sergisine, gazetemiz Yö- netim Kurulu Başkanı Alev Coşkun, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Sosyal Demokrasi Vakfi (SODEV) Başkanı Ercan Karakaş, gazete- ci Hıncal Uluç'un da aralarmda bulunduğu çok sayida kişi katıldı. Kitabı kaleme alan Alptekin Gündüz de yedi yılhk çahşmamn ürûnü olan bu kitabı yazarken Baykam ailesinin herhangi bir sansürûyle karşılaşmadığını, bunun kendisi için çok önemh" olduğunu söyledi. Baykam'm resim scrgisi 25 Haziran Cuma günü sona erecek. MESELA DEDİK ERDALATABEK Trafiği İnekler mi Bozuyor?.. • Baştarafi Arka Sayfada gide karmaşık bir hale geliyordu. Gerçekten de trafik yürümüyor, bu da büyük ekonomik kayıplara yol açıyordu. Bir ara trafiği ayılann ak- sattığı söylenmiş, ayılara çeşitli eleş- tiriler yöneltilmişti. Sonra atlann, eşekierin trafiği aksattıklan söylen- miş. ama bir sonuca vanlamamıştı. Ağırbaş söz istedi. Ağırbaş'm inekler arasında büyük bir saygınlı- ğı vardı. Az konuşur, ama sözlerini dinletirdi. Düşünmeden konuşmadı- ğı için de etkili olurdu. Ağırbaş çevresini süzerek sözleri- ne başladı: - Değerli arkadaşlanm. Şu trafik tartışmalan bitmek bilmiyor da kim- secikler işin özünü tartışmıyor. Tra- fik kimler içindir? Trafik canlılann bir yerden bir yere gitmesi için mi- dir, yoksa insanlann bindiği otomo- billere yol açmak için midir? Trafi- ği kentlerde icat eden insanlar bu ko- nuda ne yaptıklannı biliyorlar mı? Olan bitene bakılırsa hayır bilmiyor- lar. Trafik insanlar için olsaydı, in- sanlar da bu felaketleri yaşamazdı. Her yıl yüzbinlerce insan trafik ka- zalannda ölüyor. sakat kalıyor, zara- ra uğruyorlar. Tarih boyunca inekle- rin, ayıların, atlann, eşeklenn, bütün hayvanlann trafik kazasma yol açtı- ğı duyulmuş mudur? Hayır. Tarih boyunca hayvanlann yol açtığı tek bir trafik kazası yoktur. Hiçbir atla hiçbir inek tarih boyunca bir kez bi- le çarpışmamışlardır. Hiçbir hayvan duvara toslayıp ölmemiş, yaralanıp hastaneye görürülmemiştir. Ama in- sanlann yol açtığı trafik kazalann- da nice hayvan kardeşimiz yollarda can vermiştir. Asıl çare aramamız gereken budur. Trafik canavarı klm?.. l^eçilerin temsilcisi Diksakal söz İValdı: - tşte, gerçekleri dinliyorsunuz. Gerçek burada. Trafiğin canavan in- sanlardır. Bakın, kaç köpek, kedi, sin- cap, yılan yollarda telef oldu. Insan- lar yollarda birbirine "Ulan ayı, ara- bayı doğru kullan" diye bağınyor. Ne ayısı? Ayılann trafiğe zarar verdi- ği nerde görülmüş? Ayılan insanlann elinden kurtarmak gerekiyor. Dünya- mızın bu soylu hayvanlannı avlayan- lar bir de allandıra ballandıra yazıp çi- ziyormuş. Utanmalan gerekir, ama in- sanlarda utanacak surat nerede? Arka- daşlar, yanıhnayın, dünyayı insanlar- dan kurtarmak gerekiyor. 157 GÖREVLİ HAVALİMANLARINDA GÖREVYAPACAK MOSSAD ajanlanna Türkiyey de çalışma izni ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye, Israilli turistlerin güvenliklerinin sağlanması için havalimanlannda 157 Israilli gü- venlik görevlisinin çalışmasına izin verdı. Dışişleri Bakanlığı kay- naklan, bu görevlilerin havalima- m dışında görev yapmalannın ise söz konusu olmadığını bildirdiler. tsrail'de yayımlanan Haaretz ga- zetesinde yer alan haberde, Türk yetkililerin tsrailli turistlerin gü- venliği amacıyla 157 tsrailli gü- venlik görevlisine çalışma izni için onay verdiği kaydedildi. Isra- illilerin yurtdışmdaki güvenliği genelde MOSSAD tarafindan sağlanıyor. Geçen haftalarda, Isra- il 'den Türkiye 'ye yönelik pek çok charter uçak seferi, Türkiye'nin, Türk havalimanlannda Israilli gü- venlik görevlilerinin çalışmasına izin vermediği için iptal edilmiş- ti. 157 yeni çalışma izninin çıkma- sının ardından, Israil'den Türki- ye'ye uçak seferlerinin yeniden başlayacağı kaydediliyor. Ha- aretz, tsrail'in Türk havalimanla- nnda görev yapmasını talep ettiği "silahh" güvenlik görevlilerinin sayısının, terör tehdidi gerekçe- siyle arttınlmasını istediğini be- lirtirken bu talebin özellikle Istan- bul dışındaki Antalya ve Dalaman gibi havalimanlannda yoğunlaştı- ğına dikkat çekti. Dışlşlerl doğruladı Dışişleri Bakanhğı kaynaklan, Israilli güvenlik görevlilerine "ts- rail yolcu uçaklan ve uçuşlann güvenliği" için çalışma izni veril- diğini doğruladılar. Bunun yeni bir uygulama olmadığım, AB uyum sürecinde yapılan yasal de- ğişiklikle yeni izin alma prosedür- lerinin getirildiğini kaydeden yet- kililer, Israilli güvenlik görevlile- rinin "havalinıanı dışında tsra- illi turistlerin güvenliğini sağla- ma" rollerinin ise söz konusu ol- madığım ifade ettiler. Israil Büyükelçiliği kaynaklan da, güvenlüc görevlilerinin özel- likle yaz aylannda yoğunlaşan charter uçaİdannın uçuşlannda, havalimanında bilet işlemlerin ya- pılmasından uçuşun güvenliğine kadar tüm aşamalarda görev al- dıklannı kaydettiler. Israilli yetki- liler, tsrail havayolu şirketlerinin bu uygulamasımn Türkiye'ye öz- gü olmadığım söylediler. duğunu belirten Yaraşlı, bunun- la mücadelenin önemine değin- di. Yaraşlı, rakamlan nasıl yo- rumladığına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı: "Bu konuda çok başanlı ol- duğumuzu söyleyemeyiz. O- nun için kanunu değiştiriyo- ruz. Yeni prosedürler getiriyo- ruz. Benim şahsi görüşüm eko- nomik suçlarda temel prob- lem, mal vartığı tespiri ve bu- nun suç ve suçluyla illiyet ba- ğının kurulmasıdır. Bunun tes- piti bilgiye dayanıyor. MA- SAK'ın veya kolluk güçlerinin bu konuda bilgi toplama ve analiz kapasitesi ne kadar güç- lü olursa mücadele gücü de o kadar artar." Yaraşlı, suç gelirlerinin aklan- ması, aranması, zapt edilmesi ve müsadere edilmesi sözleşmesi- nin 2 gün önce TBMM'de onay- landığını da anımsatarak söz ko- nusu sözleşmeye ilişkin Türki- ye'nin bazı çekincelerinin oldu- ğunu kaydetti. Bu tür çekincele- rin sözleşmenin ruhunda bulun- duğunu belirten Yaraşlı, özellik- le müsadere ile ilgili konularda iç hukukun esas ahnması gerek- tiğine dikkat çekti. AB'den destek AB Temsilciliği 1. Sekreteri Vincent Rey ise birliğin 12 pro- jeye destek verdigini, bunlann kara paranın yanı sıra diğer ma- li suçlar, sınır kontrolü ve yasal olmayan göç gibi konulan da içerdiğini belirtti. Türkiye ile bu tür konulardaki işbirliğınin her iki tarafin da yaranna olduğunu kaydeden Rey, Türkiye'den bek- lentilerini de "Kara para mev- zuatınm yeniden gözden geçi- rilmesi, şüpheli işlem bildirim- lerinin ve benzer faaliyetlerde- ki düzenlemelerin yeniden gözden geçirümesi" olarak sıra- ladı. MASAK Başkan Yardımcısı Ender Tosun'un verdiği bilgiye göre, AB'nin 7 milyon 750 bin Euro destek sağladığı proje, top- lam 9 milyon 250 bin Euro'ya mal olacak. Haziran 2006'da ta- mamlanacak proje ile gerçekleş- tirilmesi planlanan düzenleme- ler şöyle: • Etkili bir suç gelirlerine el koyma ve müsadere uygulaması- na izin veren yasal değişiklikle- rin hazırlanması. Üst düzey yö- neticilerin politika belirleme, in- celeme elemanlan ve savcılann araştırma ve analiz yetilerinin geliştirilmesi. Kara para aklama ve terorizmin fınansmanı ile et- kin mücadeleye dönük hukuki ve idari altyapı oluşturulması. • Daha iyi suç önleme meka- nizmalannın oluşturulması ve mali suçlann, suçtan elde edilen gelirlerin ve kara paranın aklan- ması suçunun incelenmesi, ko- vuşturulması konulannda stan- dartlann yükseltilmesi. • Kara para aklanmasına iliş- kin incelemelere dair verileri, toplama, analiz ve işleme faali- yetlerini yürüten MASAK'ın uy- gun bilgileri ulusal ve uluslara- rası kurum ve birimlere iletme- sinin sağlanması. • Şüpheli işlem bildirim siste- minin güçlendirilmesi. MA- SAK'ın büyük meblağlı verile- rin toplanması ve idare edilmesi konusundaki yeteneğinin gelişti- rilmesi. Ekonomik suçlarla özel- likle organize suçlar ve suç fiil- lerinden elde edilen gelirle mü- cadele için teknik ve profesyonel yapılann geliştirilmesi, güçlen- dirilmesi, çok yönlü bilgi payla- şım sisteminin etkili ve sistema- tik bir yapıya kavuşturulması.« GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada 2- Türkiye'nin bizden istememesini istedikleri- miz. önce istedikleri... 18 ve 24 Mayıs tarihli Cumhuriyet gazetelerin- de özünü açıkladığımız ABD istemlerinin omurga- sının değişmeyeceği, etrafına yeni eklemlemele- rin yapılabileceği anlaşılıyor. ABD ile ilişkilerimizin kimliği çıkarıldığında başa şu yazılıyor: Stratejik ortaklık. Ancak ABD'nin tuttuğu yolun adı şu: Sınırsız ortaklık... 21. yüzyılı "yeni Amerikanyüzyılı" olarak yaşa- ma geçirmek isteyen ABD yönetimi, bu bağlam- da tüm dünyadaki gücünü yeniden sorguluyor. Artık hantal, ani hareket yeteneği sınırlı üsler ye- rine, sıcak bölgelere anında ulaşabilecek yeni ya- pılar oluşturmak istiyor. NATO zirvesi öncesi sızan haberler gösteriyor ki, Türkiye ABD'nin hedef alanlarının ortasında bulunuyor. Türkiye'yi bir merkez üs olarak kullan- mayı planlayan Bush yönetiminin küçücük bir is- teği var: Herhangi bir sınırfama olmasın, siyasi rnakam- lardan izin gerekmesin... özetle ABD, kendi eyaletleri arasında nasıl ha- reket ediyorsa, aynı hakkı Türkiye gibi ülkelerde de elde etmek istiyor. AKP hükümetinin buna evet dediği ancak ka- muoyuna anlatım için bazı kolaylıklar aradığı an- laşılıyor! Bakarsınız ABD-AKP ikilisi bize şöyle bir senar- yo sunar: ABD'nin istemlerinin bir bölümü "kesinlikle ka- bul edilemez" kararlılığıylageri çevrilir. ABD, "hay aksi, Tün<ler karariı çıktı" diye hayıflanır. Bazı is- teklerini yumuşatır. Hükümet "hah, şimdi oldu" der. Böylece hükümet ABD'yi hem dize getirmiş olur hem bize! Vanlan uzlaşmada her şey daha önce yapılmış olan anlaşmalara dayandınlır. Onlann tümü gizli ol- duğu için de kamuoyuna bilgi verilemeyeceği be- lirtilir. Bizce yazılan senaryo bu görünüyor... Anlaşılan önceki anlaşmalarda "ileride dolduru- lacak sayfalar" diye boş bölümler var! Bush'un paketleri ABD'nin Türkiye'nin istememesini istediği şey- lerin başında terör örgütü ile mücadele geliyor. Edelman dün gazetecilerin karşısına geçti ve şöy-' le dedi: "Bizden PKK konusunda eylem beklemeyin. Biz askeri bir adım atmayız. PKK ve devamı olan ör- gütlerin tümünü terör örgütü olarak görüyoruz. Onlarta pazahık yapmayız..." Bir de yapsaydınız! ABD, Irak'ı işgal ettikten sonra "ben bütün bu ' topraklan doğal Amerikan üssü olarak da kullana- ' bilirim" hevesine kapılmıştı. Herşeyi planlayan a- ' ma, halkı hesaba katmayan ABD, çiçekler yerine bombalarla karşılanınca bölge planını yapmakta • zorlanıyor. Perde gerisi bilgilere göre ABD'nin ku- zeyde planladığı üs bölgelerinin başında Kerkük geliyordu. Her amaç için! Irak'taki genel güvenlik, değil üs kunmak, ayak- ta durmak için bile yetersiz hale gelince arkadaş- lar "etrafta ne vardı" diye sormaya başladılar. El- de var Türkiye... Bush Ankara'ya gelince "üs paketini" masaya jj koyarken yanında bir paket daha olacak. Paket- J te bir olasılık Kıbrıs'ta ambargonun kaldınlmakta . olduğu yönünde bazı eşantiyonlar da yer alacak. Başka ne olabilir? Hükümetin bu tür ilişkileri gizli tutmaktan öte ka- muoyunu yanıltarak götürmesi soru işaretlerini arttırıyor. t Dileriz işin özeti şu değildir: Al Kıbrıs'ı ver anavatanı! * ankcum/ı cumhuriyet.com.tr MCK 24 Haziran'da toplanıyor Fethullahçı kadrolaşma ele alınacak ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer başkanlı- ğında 24 Haziran'da ya- pılacak Milli Güvenlik Kurulu toplantısında ir- ticai örgütlerin devlet içindeki kadrolaşması- nın görüşüleceği öğre- nildi. Toplantıda dış ge- lişmelerin yanı sıra P- KK/Kongra-Gcrinsal- dınlan da görüşülecek. Toplantıda Sezer'in istemi üzerine Fethul- lahçılara yakınlığıyla bilinen personelin tçiş- leri Bakanhğı'ndaki kadrolaşmasmın aynn- tılı olarak tartışılacağı bildirilirken aynca yine bu grubun diğer faali- yetlerinin de masaya yatınlacağı kaydedildi. Kurula sunulacak ra- porda, diğer şeriatçı ör- gütlerin faaliyetlerinin de görüşüleceği öğre- niidi. Yaz okıriu ücretleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Ba- kanhğı, yaz okulu öğretim ücretlerini belirledi. • Tıp fakültelerinde 1 saatlik ders ücreti 1 milyon 795 bin lira olarak saptanırken mühendislik fa- kültelerindeki ders ücreti 1 milyon 160 bin, açı- köğretim fakültesinde de 180 bin lira olacak. Bütçe Uygulama Talimatı'na göre, ikinci öğreti- me kayıth öğrencilerden alınacak azami yaz okulu öğretim ücreti, fakülte ve program adına göre normal örgün öğretimde kayıtlı öğrenciler için tespit edilen ücretin 2 katını geçemeyecek.