Katalog

19 HAZfRAN 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA XlAXfJbil\LJcjlı dishab cumhuriyet.com.tr 11 _AB Brüksel zirvesine, komisyonun başına kimin getirileceği tartışmalan damgasını vurdu Doruktabaşkanlık kavgasıELÇtV POYRAZLAR BRÜKSEL - Avrupa Bırliğı (AB) li<derlerinin BrükseJ'deki doruğunun ikincı ve son gününde, tartışmalı ko- nulardan bıri Avrupa Komısyonu baş- JcanJığının belırlenmesı, ikıncisı ise aaayasa taslağı üzenndekı anlaşmaz- lıldardı. Dün gece geç saatlere kadar siiren göriişmeler sonunda anayasa tas- lağı üzerinde anlaşmaya vanhrken ko- tnisyon başkanlığı konusunda bir uz- laşma sağJanamadı. AB lıderlen uzun süren tartışmalar sonunda dün geç saatlerde AB Anaya- sası konusunda uzlaşmaya vardı. Do- ruk gündemının en önemlı konulann- dan bıri olan AB Anayasasf nda karar alma mekanizması, komısyon üye sa- yısı ve Hıristıyanlığa atıf gıbı görüş aynlıgının yaşandıgı konularda anlaş- ma sağlandı. Anayasanın son halinde Fransa'nın baskılan sonucu 'Hıristi- yan' vurgulamasınayer venlmedı. Bı- lindiğı gıbı Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac öncekı gün yaptığı açıklamada ülkesının laıkJık ılkesın- den vazgeçmeyeceğinı vurgulayarak "Bir dinin diğerine oranla resmi bir beigede ön plana çıkanJmasına ta- mamenkarşı\ız"demıştı Brüksel'de tartışma yaratan konulardan binsı de Komısyon Başkanı 'nın seçılmesı oldu. Bu konuda doruğun ıkıncı gününde de ılerleme sağlanamadığından komıs- yon başkanı atamasının ertelenmesine karar verildi. Komısyon başkanı tartış- malan yüzünden arka planda kalan Avrupa Anayasası ıçin îrlanda, anJaş- ma öncesınde tartışmalı konularda bir uzlaşma belgesı sundu. Tartışmalı baş- lıkJardan bın Istıkrar Paktı ile ılgılıy- dı Tartışmalı bir başka noktayı Ba- kanlar Konseyı'ndekı çoğunluk oran- lan oluşturuyordu Komisyon başkanlığı Brüksel Zirvesi'nın ılk gününde yo- B,> rüksel'de sona eren 2 günlük AB doruğunda, üzerinde bir türlü uzlaşıya vanlamayan anayasa taslağı konusundakj göriişmeler anlaşmayla sonuçlandı. Komisyon başkanlığı tartışmalannda Almanya ve Fransa ile tngiltere arasındald görüş aynİLklan bir kez daha su yüzüne çıko. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ile Almanya Başbakani Schröder, tngiltere Başbakani Blair ile a>rdıga düştü. (AP) gun tartışmalara neden olan, AB Ko- mısyonu Başkanı Romano Prodi'nın yenne geçecek ısmı dün de belırleye- meyen AB lıderlen. uzlaşma çabala- nnı geç saatlere kadar sürdürdüler. Ir- landa Başbakani Bertie Ahern, hıçbır adayın ısmı üzerinde oy çogunlugu sağlanamadığını, ancak uzlaşma ara- yışlannın sürdürüleceğıru bildırdi. AB devlet ve hükümet başkanlan- nın, kasun ayında değışecek olan Ko- mısyon'a yenı birbaşkan seçmeleri, be- lırlenen ısmın 22 Temmuz'da Avrupa Parlamentosu'nun onayına sunulması öngörülüyor. Uzlaşma sağlanamadığı takdırde, temmuz başında olağanüstü zırve toplanması olasılığından söz edı- liyor. Fransa ve Almanya'run desteği- nı alan Belçıka Başbakani Guy Verbofc- tadt'ın adaylığına karşı çıkan Ingilte- re dün de ıtırazlannı sürdürdü. Ingil- tere, Verhofstadt'ın adaylığını "federa- Kst" olduğu gerekçesiyle kabul etine- dığuu öne sürüyor. tngıltere'nın Ver- hofstadfa yönelık ıtırazının Irak sava- şına gösterdıği dirençle ılgüı olduğu be- lirtılıyor. AB ıçındeki muhafazakâr grup Avrupa Halk Partısı 'nın, îngılte- re'nuı de desteğını alan aday önensı ıse AB'nın Dış İlışkıler Komıseri Ingıhz ChrisPatten oldu. Ancak, bu kez de Al- manya ve Fransa, yenı başkanın ortak para bınmi Euro'ya katılmayan Ingıl- tereden çıkamayacağmı söyleyerek önenyeıtırazettıler Muhafazakârlann destekledığı Lüksemburg Başbakani Jean-ClaudeJuocker ıse aday olmaya- cağını açıklamıştı. Kulıslerde adı ge- çen dığer ısimler ıse AP Başkanı Pat Cox, Avusturya Başbakani YVölfgang SchüsseL AB komıserlennden Anto- nio Vîtorino, AB Dış tlışkıler Sorum- lusu JavierSolana, Oammarka Başba- kani Anders Fogh Rasmussen, Irlanda Başbakani Bertie Ahern ve Portekiz Başbakani Jose Mamıd Durao Barro- so olarak sıralanıyor. Başbakan'ın 'uyardık' demesine karşın ifadeler bildiride aynen kaldı Erdoğan istediğini alamadı BRÜKSEL (Cumhuriyet) - Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan'ın AB Doruğu sonuç bıldı- nsınde değişmesinı istedığı ifa- deler metınde, herhangı bir de- ğışıklığe uğramadan yer aldı. AB Doruğu'na katılmak ıçın Brüksel'de bulunan Erdoğan, dün sabah yaptığı basın toplan- tısında, taslak metnin Anka- ra'nın son reform çalışmalannı yansıtmadığını açıklamıştı. Er- doğan, "Ya uyum paketi çahşma- lanndan haberieri yoktu veya bunu gönnezden getaniş olabi- Bıier. Bu konuda gerekü uyan- lan dün yapük. Değerlendire- ceklerini söylediler. Kesinleşen metni görmek laam" dedı. Dün öğleden sonra son hali- nı alan sonuç bildirisinde, yar- gırun bağımsızlığı, temel özgür- lükler, kültürel haklar, asker-sı- Mİ ılişkısinin Avrupa standart- lanna getırilmesi ve Güneydo- ğu'daki durum ıfadelen değış- meden yer aldı. Biidınnın Türkıye ile ilgili bölümünde, "AB Konseyi'nin, Tûrkiye'niıı reform sürecinde bugüne kadar gösterdiği ilerie- meieri takdirle karşıladıgC" "AB Konseyi'nin Türk hülaimetiniıı masının hjzlandınlnıasının öne- mine" dıkkat çekılen bıldınde, "AB'nin özelhkle yargının çahş- masL güçlendirilmesi. örgüden- me. din ve ifade özgürtüğiiyle kültürel haklarm ve shil-asker iüşkilerinin Avrupa uygulama- lanna uyumlaşünlması ve gü- AB Doruğu için Brüksel'de bulunan Erdoğan, taslaktaki bazı ifadelerin reformlan yansıtmadığını, bunlann değiştirilmesi için gereken uyanlan yaptıklannı söyledi. Ancak sonuç bildirisinde de ifadelerin değişmediği görüldü. Kopenhag kriterierini karşıla- ma yohındaki kararn çabaJann- dan du> duğu memnuniyet" ıfa- de edıldı AB Konseyı'nm, "bu bağfcunda yasama çahşmalannın tamamlanması ve ülke çapında kamu yöncriminin rüm düzeyle- rinde karariı bir şekflde uygubn- neydoğudald durumiaflgflitemel haklann uygubnması açısmdan kanbm öncesi stratejisinin uy- gulanması vegerekfa' hazıriıklar için Türldye'ye yardım etnıeve devam edeceğj" \aırgulandı. Sonuç bıldırgesınde "AB'nin, AB Konseyi Arahk 2004'te, AB Komisyonu raporu ve tavshe ka- ranna davanarak. Türkivenin Kopenhag siyasi kriterierini ye- rine getirdiğine karar verdiği takdirde, Türkiyeile üyefik mü- zakerelerine geciktirmeden baş- lavacagısözü'' te\ıt edıldı. Rum kesımının talepleri doğ- rultusunda eklenen bölümde, "AB Konseyi, Türldye'yiAnka- ra Anlaşması'nın yeni üye olan ülkeleri de dikkate alacak şekfl- de uvumlas.nrümasıiçin. komis- yonla sonuca ulaşmaya davet eder" cümlesuıe de yer venldı. Brüksel'de öncekı gün bazı gazetecılere açıklama yapan Er- doğan, Türkıye'nin 2005 Mart sonunda müzakerelere başlaya- cağmı söylemıştı Erdoğan. dün yaptığı basın toplantısmda ıse "Komisyon raporu ohımhı olur- sa Türkiye'nin 2005'te müzake- refcre başlaması bir tahmin vete- mennidir" dedı HENDEK KAZMA PLANI tsrail Gazze'yiher yandan boğuyor Dış Haberier Servisi - Gazze'de gerçekleştırdığı operasyonla dünyanın tep- kısıne hedef olan Israıl, "fiKstinlikrinsflahkaçak- çıogmıönlemek" ıçın şım- dı de Gazze ile Mısır ara- sında 25 metre dennlıgin- de hendek kazmayı plan- lıyor. Savunma Bakanlığı 4 blometre uzunlugunda \ e 25 metre dennlığındekı hendek ıçin öncekı gün ihale açtı. Asken yetkilı- ler, hendeğin 120 metre genışliğınde oiacağını, ke- narlanna çımento atılaca- ğım, ancak ekolojık ne- denlerle suyla doldurul- mayacağını söylediler. Bir askeri yetkılı, ba- kanlığın 1 -2 ay ıçinde tek- lıflen aldıktan sonra hen- dek kazılmasını ekono- mık açıdan değerlendıre- ceğını söyledi Mılyonlar- ca dolara mal olacak hen- dek kazımı sırasında Fiüs- tınlılere aıt yüzlerce ev da- ha yıkılacak. Fıhstınlıler Israıl'm Gazze'yı her yandan boğ- maya çalıştığını belırte- rek hendek planına şıd- detle karşı çıktılar. Bakan Saib Erekat, "Gazze'de hendekler ve kanallar... Bu. Fiüstinlilerin kendişe- hirierinde nasdtutsakbra dönüştürüklüğünü göste- riyor" dedı. Filistmlılenn rüneller kazarak Mısır'dan Refah'a süah getirdiklerini savunan Israıl, tünellen arama ge- rekçesiyle sık sık Refah'a operasyon düzenliyor. Hırvatlara ayncalık Türkiye'ye kriter üstüne kriter çıkaran AB, geçen yıl üyelik başvurusu yapan Hırvatistan'a yeşil ışık yaktı BRÜKSEL (AA) - AB devlet ve hü- cümet başkanlan, Hırvatistan'ı "aday ilke" olarak resmen tanıdılar ve tam iyelık müzakerelerinin 2005 başmda »aşlatılmasına yeşil ışık yaktılar. Tür- aye, Flırvaristan konusunda "hızla" ka- ar alan AB yetkililerme sıtemde bu- nndu. AB zirvesi sonuç biJdirisinde, tam yelik başvıırusunu geçen yıl yapan lırvatıstan ile müza- erelenn. gelecek yıl aşında, hükümetler rası ıkili temaslarla îşlanlacağı, bu müza- srelenn sürecinin ırvatlann çabalanna ; kaydedeceklen iler- melere bağlı olaca- belutıldı. Devlet ve hükümet ışkanlan, Hırvatis- ı 'akatılım tanhı ver- ediler, ancak bu katılımın, Bulgaris- i ve Romanya ile birlıkte, 2007'de ger- kieşmesi olasılığı ön plana çıkanldı Hırvatlara bu yönde mesajlar venl- AB Komısyonu Başkanı Romano odl Hır\atıstan'm adaylığının tarun- ısıyla Balkanlar'a bır umut ve açılım :sajı venldiğini ıfade ettı. Hırvatis- Türkiye insan haklan ve demok- rasi alanındaki ek- sikliklerine rağ- men, Hırvatistan konusunda "hızla" karar veren AB yetkililerine sitem- de bulundu. tan, NATO üyeliğine de aday olarak, Ar- navutluk ve Makedonya ile bırlıkte It- tifak kapısmda bekliyor. Tflrkiye'den sitem Türkiye 'mn, Brüksel zirvesi su^sm- da sürdürülen temaslar sırasmda, ınsan haklan ve demokrası alanmdaki eksık- lıklerine rağmen, Hırvatistan konusun- da "hızla" karar veren AB yetkilileri- ne sıtemde bulundu. Dıplomatık kaynaklardan alınan bilgiye göre Türkiye, Hırvatıstan Ue tam üyelik mü- zakerelenne başlanmasına kar- şı çıkmadı, ancak Brüksel'ın Ankara'ya Kopenhag siyasi kriterlen yerine getınhneden müzakerelenn başlayamaya- cağı konusunda ısrarda bulu- nurken, Hırvatistan'a aynca- lıklı davrandığı görüşünü di- le getirdi. Hırvatistan'ın siya- si konulardakı eksddiklennı sayıp ve bu konuda gereklı adımiar atılrnasıru ıstedikten ve yüıe de müzakerelenn başlatılmasma yeşil ışık yaktıktan son- ra, bu konuda Türkiye 'ye karşı daha an- layışsız davranıhnasının, Türk yetkjlı- ler tarafından üstü kapalı eleştırildiği bılduildi. 68'lilenden ÇAGRI Uluslararası malı olıgarşuun asken örgütü ve vurucu gücü olan NATO'nun Doruk Toplantısı'nın, 28-29 Hazıran 2004 günlennde Istanbul'da yapılıyor olmasını, Emperyalızme karşı ulusal bağımsızlığını. kanıyla canıyla verdığı Kurtuluş Sa- \aşı'yla kazanmış Turkîye ıçın büyük bır talıhsızlık sayıyoruz Bu toplantının, emperyalızmın ülkemızdeb ışbırlıkçısı AKP ıktıdân dönemınde yapılıyor olmasını da bır raslantı olarak gönnüyonız Bu nedenle. NATO Zırvesrnın Istanbul'da gerçekleşttnLrnemesı ıçın yapılan ve yapılacak tüm eylemlen destekleme- yı vazgeçılmez bır gorev bılıyoruz Yine bu kapsamda, 68'üler olarak 20 Haaran 2004 gnnü saat: 14JO'da İTÜ GÜMÜŞSUYU - DOLMABAHÇE gûzergâtoıda yapdacak oJanTOPLAJVTT\ I VtRÜYÜŞ EYLEMİMİZE, devTimcüen. demokratlan. yurtsever- len. sosyalıstlen, ışçılen. gençlen \e tum emekçılen katılmaya çağınyoruz Bu doğrultuda yapılan \e yapacağımız eylemlenn salt ülkemız adına değıl, ezilen, somürülen, baskı ve zulıim gören tüm dünya halklannın mücadelelenne de bır katkı olmasını dılı\oruz Irak'ta. Fılıstın'de, Afganıstan'da \e dünyanın birçok yennde ABD emperyalızmıne karşı saraşan tüm halklann onur- lu dırenışlermın yanında olduğumuzun somut bu" kanıtı olarak da NATO ZİRVESİNE HAYIR dıyoruz Aynca bır ABD projesı olan Buyük Ortadoğu Projesı'nı (BOP) ve bu proje ıçinde Türkıye'nin yer almasını reddedıyoruz. Bu eylem ve ıstemlenmızı. NATO toplantısuıa karşı durmakla sınırlı tutmayıp, Turkıye'nın NATO'dan çıkmasını ve gıderek NATO'nun dağıtılmasını, Türkıye'deki tüm Amenkan üslennın kapatılmasını ıstıyoruz Türkne'yı emperyalızmın sa\aş çığırtkanlannnı buluştuğu bır mekân olmaktan çıkartmak, bır doğa, kültür ve tanh hazuıesı olan İstanbul'u tüm ınsanlığuı banş, özgürlük ve kardeşlık kentı yapmak dıleğımıze katılmak ısteyen her kişı ve kuruluşu. el ele, omuz omuza guç ve eylem bırlığıne çağınyoruz NATO'YA HAYIR!.. VAIMKEE BO HOME1-. frto iWı:og'ı lfawa ^ıkm Erim Û tiiwıı 4tM Ifeta iua ^ «j- taı MOŞÎB tinn Sote» ifyi &dm itpı 'Aâma Lm fMa.far{iint Tacz, tiış tmg toii H T&pı ing, Sı/fima Iria. tfer- fa 1$m Fım Irnbn H^rnıinim.^meiuk,Vıısmı{isk EmmDçepsinkIsmıl4*«2.Sani\in Vdmel<ı*r TintBabtf,MBâçetmpılı katSahr Vjsmlaa'd tjm.tom.fe/aW.' \ ı t e i u m $ p gz UMIH Cahm. Jici Cnmt, ûemnaj Cni» Orm Ctı iın Cajoi IKir Çkımft I Otm Çdmtçı Ue (imtmtt CıiAt Çqm, Elms Çeli. Viilm Çeli. Seiisı Çetu , r ıim fıçn. '«aın; Çmn İMım Çtm tlı Çotonrfk t>wrCiın.FıılgÇ&t Vamûıufa LmlDett \kHaDam ^toflCık Tindakdg». \g&ıDna,ü%xDi)m.HÛ!rvıDogm HianvıDoğim FıHDâmc ÖndırbmcCıimOm UdieEfa- ivıtu Oimüm.t FJHSFJ^ Unbl^ıEm timEKm.0rtmlröaı t»a/frjo^»ı.Cotn/p£raı,&wçf/jnt.£*IEntaıt Ömlnm kteFM trlEmğn! Fmu&ıımclfetf^toKİm/mijfe TntotFeıroga.Ce mlO^ım: l{h/ı(kw GSmûütslp HıhlG&e HmtniıılçnCöbei Hımaîitin(iihthıı,ŞlaiOöıer yeinfiGinej )âra i Cârso.oioıcin CJÎTSO» ÖmGi\a lıdııHiMr ümHsjhi FeınHtpçıIıngtrier Wamflf- ıı/niır öötseıriti'kı ŞemfivSıımlkıiLbmİKe (Marlm&.ÛmlpkOsm(ıulkt$ı,Hctitj;sr )jstlh&o^ı,ie!<nıtjnmm ilmeiiie HtbneL'Mioğktemılkm, fapıIm h&hm Eımfma Wiördi;Aaraub^ Hmtkrjiijlâ tftıtAattof HıtimaLra^ 1da!kınhij « Vımtoüfii k\aknm.Saplfonııı.ErtoıUmij OrknkmA Kan^ıAfflyİMnMıinaAjııı fta hm. Kjsartna m/raSmjt totai«at&öîW(«t FaSmer B ik.fi ^ ^ 5 p Öm t/AıvıörıatijjMÛaodirfto&tifp laraChi Şerelihiir); V HchtÖam Cirtalb^Kik i'ıhcpr ikmiuğİM SILSIMÜİI OaaıSJtınH ikaTmırSmtT ififa^m SMIŞOIBI )teJİ:*j«.Zal!>ıs4 \ılmŞa.!hTm}0igiI CmiŞopl Ö) Sn tıjtılugt fea^ıto?/».Cö»*vjrfı/>"& SusryfJnn/a&ıw7işjar tvenIsrpnEmiTiBşııı,Smt:Isrşn \ftoktTıç.Hac!Tonâ, itfaTi&çı Hâmli&LErim;Wcın M&ne n mc\ [fu'is fratıjnr İMLMI JJHL'UI P mikiuîmai t/AKmiBmt^ VtsukIsiçntr Ö>mlaşrı &ıj!tjj«aniffri;£raı)e(i/v»l&iK!/lgıftm, t\felamaı ttsurhÜT*. Ocrâ)ûânw kts)nmm,foı Vâm EriıtKİıkk. l/oıj'jî'Vt ("' r vr E-vgs^j'vr V^^hrseter ~>ı\çer\ndn tkt Çtğnm. aç* oiup, çadnmoa kattartarm AÇIKÇA ŞUKBU StNA GUREL ABve ABD Arasındaki Türkiye Tayyip Erdoğan dün Brüksel'de Türk gazete- cilere AB'den yakınmış: "AB, yaptığımız reform- lan iyialgılamamış!" Erdoğan, her şeye karşın, AB ile üyelik görüşmelennin Mart 2005'te başlayaca- ğını "tahmin ve temenni" ettiğinı de söylemiş. Brüksel'dekı doruk toplantısının sonuç bildirge- si, gerçekten, Türkiye-AB ilışkilerinde iki tarafta farklı "aJgılamalar"ın bulunduğunu gösteriyor. Ar- tık onlann mı algılaması zayıf, bızimkilerin mi, gö- rülecek. Ama bu aşamada, "müzakere tarihi" için önemli olan, onların algılaması. AB doruk toplantısının sonuç bildirgesınde, "Tür- kiye 'nin Kopenhag kriterierini karşılama çabalan memnuniyetle karşılanır" deniyor ama, AB'nın iki buçuk yıldır Türkiye'ye karşı söylemıni değiştir- mediği de görülüyor. 2002 Ağustos'unda Ulusal Program'da yeralanlann tümü ve fazlası TBMM'den geçtikten sonra da AB, "görüşmeleri başlatmak için uygulamanızı görmemiz gerekir" diyordu. Şim- di de sonuç bildirgesinde "Uygulamanızı ülke ça- pında yaygınlaştırdığınızı ve heryönetsel kademe- de benimsettiğınizı görmemiz gerekir" diyoriar. Biz bütün ıstekleri yerine getirdikçe, onlar "çok güzel oldu devam edin bakalım, hem de nasılya- pıyorsunuz onu da görelim" diyoriar. Fazla "pe- dagojik" bir yaklaşım! Çocuk kandınr gıbi... Orneğin KıbnstaAnnan Planı "referandumu'ndan hemen önce, "Hayır diyenden hayır gelmez, ce- zalandınnz; evet diyen kazanır" diyen AB, şimdi KKTC için kılını kıpırdatmadığı gibi, Brüksel'de Türkiye'yi Kıbns Rum tarafı ile kayrtsız koşuteuz güm- rük birliği ilişkisi ile tanımaya zoriama karan alabi- liyor. Biz de "kandınlarak öğretilen" çocuk gibi ba- kıyoruz. Başbakanımız da "bizi anlamıyoriar" di- ye yakınmaya başlıyor. Bu arada AB'nın Aralık'ta Türkiye'ye karşı tutu- munun nasıl olacağının, AB'nın kendisine hangi ge- lecek sınır ve kımliğı seçmeye karar vermesine bağlı oiacağını da bir türlü biz algılayamıyoruz. Acaba AB, anayasasına "Hıristiyan" kimliği koya- cak mı? Koyarsa Türkiye'nin, kendisıni bir "Hıris- tiyan Biriik" olarak tanımlayan AB'de ne işi olacak? Şimdiden "sorunlu Ortadoğu'ya komşu olmakis- temiyoruz" diyen AB sorumlulan, bu konuda fikir değiştirip Türkiye'yi de AB sınırları içinde gdrme- yi içlerine sındirebilecekler mi? Bunlan da yakın- dagöreceğiz... Bir de AB ve ABD'nin gelecek planlarında Tür- kiye'ye vermek istedikleri rol ve konum konusun- da çelişkıler olabileceğıne ilişkin işaretler var. ABD, Istanbul'dakı NATO toplantısı anfesinde, Türk yetkililerin zihinlerini açma, "algılama yetenek- lerini arttırma" çabasını arttırdı. Ankara'ya gelen ABD yetkilileri, gelecek on yıllar için Türkiye'ye na- sıl bir "stratejik" rol bıçtiklerini anlatıyorlar. Demek istedikleri şu: "Türkiye'nin artık esnek, çevik ve hız- lı bir profesyonel ordusu olmalı. Bu ordu, kendi- sinın algıladığı tehditler karşısında değil, bizim al- gılattığımız tehditler karşısında hareketetmeti. Ay- nca, Türkiye ABD'ye yeni üsler değil, varolanla- n istediği gibi kullanma olanağı vermeli. Bazı li- man ve havaalanlan da ABD kullanımına açılma- lı. Bunun için 1980 Savunma ve Ekonomik Işbir- liği Anlaşması ABD'nin istekleri doğrultusunda değiştirilmeli." Türkiye, 2004 sonuna, AB ile ABD arasında sı- kışmış bır bıçimde gıdiyor. Kaderini "d/san"nın eli- ne bırakmış bir hükümetle daha neler bize "algı- latılacak"t\r, göreceğız... [email protected] GunburfyetHaftPartHepe 3 Temmuz 2004 tarihinde, Ankara'ya 27 km. uzaklıktatoplanacakolanCHP'nin 12. Olağanüstü Kurultayfnın anti-demokratik gündemini ve CHP'nin uzunca bir süredir izlediği siyasal çizgiyi değerlendirmek, bu söytemi eteştiren milletvekillerini veöfgüt kad- rolanna karşı yargısız infaz ve de siyasi linç girişimini sorgulamak için düzenlediğimiz toplantıya tüm CHP örgüt emeklilerimizi davet ediyoruz. IrtnM OUjMiıti Kmitay K—itesi Yer : The Marmara / Taksim Tarih : 20 Haziran Pazar Saat : 13.00 İSTANBUL SERBEST MUHASEBECİ MALl MOŞAVİRLER ODASI CHAMBER OF CERTtFIED PUBLIC ACCOUNTANTS OF İSTANBUL Türkiye'nin ayd/nlık yüzü, güzel insan, Sayın AHMET PİRİŞTİNA'y, kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. İzmir Halkına, Ailesine, Yakınlanna ve Tüm Türkiye'ye baş sağlığı dileriz. OKTAY AKBAL Son Yılların Gerçek Yorumları ALKIM YAYIIULARI Yeni Çıktı