19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 HAZİRAN 2004 ÇARŞAMBA DİZt ÖRhnügöze alaııişçiler Üçü işçi beş kişinin yaşamını yitirdiği gösterilerden sonra, önce bir ay daha sonra iki ay sıkıyönetim ilan edildi. işçi direnişi sonrasında DÎSK ve TİP iktidarm boy hedefi oldu T arih: 16 Haziran 1970 Salı. Yer: Marmara-Trakya bölgesi, büyük sanayi ışletmelerinin olduğu yer- ler. Sabahın erken saatlerinden iti- baren işçiler, işbaşı yapmayıp dire- nişe başladılar. Yürüyüş boyunca ellerinde ik- tidan ve Sendikalar Kanunu'nu kınayan pankart- lar taşıyan ve "Çoban süJü istifa", "Demirel is- tifa''. "İşçiyiz güçlüyüz", "Bağımsız Türkrye", "OrduisçieJele", "İşçimiIIeteleJe", "Süleyman başvekü işçi, köylü, halk sefil". "Patronlar dev- rile" diye bağıran işçiler, çeşitli bölgelerden yü- rüyüşe geçtiler. Işçi direnişleri sürerken DtSK Yürütme Kurulu üyelerinden Genel Başkan Ke- mal Türkler, Genel Başkanvekili Kemal Nebi- oğlu ve Genel Sekreter Kemal Sülker'i, Harbi- ye'dekı makamına çağıran 1. Ordu Komutaru Or- general Kemal Atalay, DlSK yönericilerinden, eylemlerin sona ermesi için yardımcı olmala- nnı ister. f TüRKLER'İN UYARISI... Aynca, öğleden sonra DİSK Ge- nel Başkanı Kemal Türkler ile TlP milletvekili RızaKuas. İstanbuJ Va- liliği makamına çağnlarak olayla- nn önlenmesi yönünde çaba göster- melen için yeniden uyanlırlar. DtSK Genel Başkanı Kemal Türkler, va- lilikten aynlırken gazetecilere özet- le şu açıklamayı yapmıştır: "İşçi kardeşİerim! İşçi sınıfinın bilinçli temsü- cileri! SizJene sesleniyorum! Benj iyi dinleviıuz. Anayasal haklannız için direndiniz. Direniyor- sunuz. Anayasamız her türtü toplanü ve yürii- yüşün silahsız ve saldınsız olacağını emreder. Bizler anayasaya sımsıkı bağb işçiler olduğu- muzdan hiçbirhareketimizanayasaya aylanoia- maz. Ne var H. bizim araımza çeşitli maksatlar güden kişiler. çeşitli kılıklara bürünerek girebi- ürler. Hatta köriisü. gözbebeğimiz şerefli Türk ordusunun bir mensubuna kötii maksada taşata- büir, tahrikler yapabihrler. DtSK Genel Başka- nı olarak sizi uyanyonım.'' OLUMLER VE YARALANMALAR 16 Haziran 1970'te gün akşama devrilirken bilanço ağırdır. Kadıköy'dekı olaylarda 23 ya- şındakı polıs memuru olan Hüseyin Kahraman, işçi Yaşar Yıldınm, işçi MehmetGıdakıle Ka- dıköy'de Deniz Lokantası ile Fenerbahçe İş- kembecısı dükkâniannın sahibi 55 yaşındaki Abdurrahman Bozkurt ölmüştür. Olaylarda yaralanan işçi Mustafa Baylan ile polıs memuru kocası Hüseyin Kahraman'ın ölümüne üzülen Vediha Kahraman da, 18 Ha- ziran 1970 Perşembe günü vefat etmıştir. Olay- larda işçi, öğrenci, emniyet mensubu, er ve su- bay olmak üzere toplam 204 kişi hafif ve ağır surette yaralanmıştır. BiR AY SÜRE İLE SIKIYÖNETİM 16 Haziran 1970 Salı günü, Istanbul ve Ko- caeli illeri dahilinde, bir ay süre ile sıkıyönetim ilanına karar verilmiş ve saat 21.00'den itiba- ren yürürlüğe sokulmuştur. Sıkıyönetimle ılgı- li Bakanlar Kurulu karannın durdurulması is- teğiyle Danıştay'a üç, Anayasa Mahkemesi'ne birdava açılır. Cumhuriyet tarihinde ilk defa böy- le bir davaya bakan Danıştay Dava Daireleri Kurulu, 28 Haziran 1970 Pazar günü, Istanbu] ve Kocaeli'nde ilan edilen sıkıyönetimle ilgili Bakanlar Kurulu karannın iptali davasını görü- şür. Danıştay Dava Daireleri Kurulu, 3 Temmuz 1970 tarihinde, bu davalarla ilgili görevli olma- dığına dair karar vermiştir. TtP ve CHP tarafin- dan sıkıyönetimin iptali için Anayasa Mahke- mesi'ne iptal davalan da açılmıştır. Anayasa Mahkemesı de, 17 Kasım 1970 tanhınde, TtP ile CHP'nin açtığı davalan görevsizlik gerek- çesi ile reddetmiştir. tlk önce bir ay ilan edilen sıkıyönetim. Ba- kanlar Kurulu'nun 15 Temmuz 1970'te aldığı kararla ıki ay daha uzatılmış ve 16 Eylül 1970 tarihinde sona erdirilmiştir. îşçilerin iİd gün bo- yunca direniş yaparak karşı çıktığı yasa tasan- lan ise Senato'da oylamp kabul edilmiş, Cum- hurbaşkanı Cevdet Sunay tarafindan onaylan- 15-16 Haziran: Tüpkiye'yi sarsan işçi direnişi DlSK VE TIP'IN DURUMU 15-16 Haziran olaylan nedenhic rutukhı buhınan riim DİSK yöneticileri, 26 Eylül 1970 tarihinde tahliye edildi DİSK hakkında açılan dava ik ilgili dosya, sıkıyönetim 16 Eylül 1970'te kaldmkhğı için 4. Ağır Ceza Mahke- mesi'ne devredildi. Ancak, 197Tde yeniden ilan edilen sıkıyönetim ile dava dosyasının sıkıyönerim askeri mahkemesine iadesi istendi Buna itiraz edil- dL Anlaşmaznk, Uyuşfnazhk Mahkemesi'ne intikal erti. l'yuşmazhk Mafa- kemesi kunıhnadığuıdan ve 1974'te Af Yasası ilan edildiğinden DİSK yö- neticilerinin yargdanması tamamlanamadı, o dönem DİSK açtsından bu şekilde sona erdi TİP. Anayasa Mahkemesi tarafindan 20 Temmuz 1971 tarihinde kapanldı. 1961 Anayasası, 2 Temmuz 1971,22 Eylül 1971 ve 20 Mart 1973'te olmak üzere üç kez değiştirüdi 12 EytüJ 1980'den sonra da yeni bir anayasa yapıkü. Ana- yasa ve yasalann degiştirilmesi çahşmalan ve tarnşmalan bugün de devam etmektedir. Orgeneral Tağmaç anayasada AVRUPA'DAN GURAY OZ dıktan sonra 22 Ağustos 1970 günü 13577 sa- yılı Resmi Gazete'de yaytmlanarak yürürlüğe sokulmuştur. Yeni Sendikalar Kanunu'nun ip- tali için önce TtP, daha sonra CHP, Anayasa Mahkemesı'ne başvuruda bulunmuş ve yasanın bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafindan 19 Ebm 1972'de iptal edilmiştir. îstanbul'da iki gün süren direnişlere elebaşı- lık ettikleri ıddıasıyla İstanbul Sıkıyönetim Ko- mutanhğı'nca hazırlanan fısteye göre işçi ve öğrencıler gözaltına alınmaya başlanmış, 162 si tutukknmıştır. 19 Haziran 1970 gününden iti- baren sıkıyönetim bölgesınde yapılacak bütün grevler iptal edilmiş ve ertelenmiş, patronlar. top- lam 422 işçiyi işten atmıştır. olaylan tstanbu) tarihinde en esefvericı bir olay olarak nitelemiş, "Bu kanunsuz olay demokra- tik rejimi vıkmak heveslisi olan ideolojik felse- fenin prması idL Sokaktan geçenler Halk sava- şı başladı' diye bağınyorlardı. Bu bir isyandır, ayaklanmadır, fevkalade bir olaydır. Bunun üze- rine örfi idare karan verdik" demiştı. SAĞDA YOL AYRIMI... BüYÜK DİRENİŞ 15-16 Haziran 1970 günJeri işçilenn yarattı- ğı direnişler, Türkıye Cumhuriyeti tarihinde bu döneme kadar, başta DİSK yöneticileri olmak üzere. devlet kurumlan dahil hiç kimsenin bek- lemedıği büyüklükte işçi direnişi olmuştur. Sa- dece DİSK değil Türk-İş'e bağlı işçilerin de kaüldığı ve iki gün süren direniş, her kesimi olum- lu veya olumsuz kendi açısından etkilemiş, yol aynmına sokmuştur. îçışlen Bakanı Haldun Menteşoğlu, 17 Ha- ziran 1970 günü, Meclis'te yaptığı konuşmada. Yeni Türkıye Partısı (YTP) Genel Başkanı Tah- sin Banguoğiu da yaptığı açıklamada, "Komü- nistlerin Türkiye'de tertipledikleri Uk büyük so- kak hareketi" değerlendırmesını yapmıştı. 15- 16 Haziran direnişine, sol kesimden bütün par- ti ve hareketler güçleri oranında katılmış, bazı eylemlere öncülük yapmışlar, ama hiçbir gru- bun bu işçi direnişinin bürününe egemen olup yönetmesi söz konusu olamamıştır. 15-16 Haziran direnişinin o dönem için etki- sine gelince; birçok siyası hareketin görüşünün değişmesine yol açmış, belki de en önemlisi egemen güçlerin daha tedbırli hareket etmesi- ni ortaya çıkarmışrır. 15-16 Haziran olaylan çok şeyın dönüm nok- tasıdır. Sadece solda yol ayrımı olmadı. Sağda da yol aynmı oldu. 24 Haziran 1970 günü ya- pılan bir açıklamada, Müli İşçi Sendikalan Kon- federasyonu (MİSK) kurulduğu belirtıliyordu. I ki gün süren işçi hareketleri sonrasında başta DtSK ve TtP boy hedefi halıne gelmişti. Eylemlere öncülük yaptığı ıddıasıyla aralannda işçi ve sendika liderleriyle işçilerin bulunduğu toplam 162 kişi tutuklanmış, tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde yargılanmaya başlanmıştı. Milli Güvenlık Kurulu, 12 Temmuz 1970 Pazar günü saat 10.00'da tstanbul Valiliği'nde Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın başkanlığında toplanır. 5 saat aralıksız süren toplantıdan sonra Başbakan Süleyman Demirel, "MilH Güvenlik Kurulu'nun gündemindeki maddeleri görüştüğünü, gelecek toplantının 29 Ağustos 1970'te olacağını" bildirmiş. başkaca bir açıklama yapmamıştır. Gazetelerde, Milli Güvenlik Kurulu'nun yaptığı toplantı hakkında değışik haberler ve yorumlar yapıhnıştır. 4 Ağustos 1970 tarihli gazetelerde, "Ordu anayasa degişsin diyor" başlıklı bir haber yayımlanmıştır. 1 ANARŞİ ORTAMINA DOĞRU...' Haber özetle şöyledir: "Genelkurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç'm ekonomik getişmenin çok ilerisine geçen sosyal hak arama cereyanlan karşısında nulliyetçi nizamm demokratik usulkrle sağlanabibnesi için anayasada değişikhk istediği, Milli Güvenlik Kurulu toplanülannda, Başbakan Süleyman Demirere, 'Her düzensızliğin içine asker sokmayınız. Bunun doğuracağı menfi neticeleri dikkate alınız" dediği öğrenilmiştir. 1961 Anayasası'nın getirdigi temel demokratik hürriyetlerle ilgili ilkelere dokunulmaksızm, sadece Türkiye'nin ekonomik gefişimi ile nispetsiz olarak kuvTetienmiş bulunan sosyal getişmenin doğurduğu kanşıkhğın önlenmesini isteyen Org. Tağmaç'm bu gerekçe ile anayasa degişikliğj taraftan olduğunu ifade eden yüksek seviyeden askeri kaynak, "Bugün Türkiye'de en açık suç işleyenler bile bir yolunu bulup cezasız kahTiaktadırlar. Bu da gelişmelen anarşi ortamina doğru itmektedir' demiştir." BîTTÎ Sosyal-İş Genel Başkanı Kesgeç, her alandaki yozlaşmanm sendikal alanı da tehdit ettiğini söyledi 4 12 Eylül'ün yarası sanlamadı'ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) -15-16 Haziran 1970 işçi di- renişinin yıldönümünde Türkıye Devrimci İşçi Sendikalan Konfe- derasyonu (DİSK) üyeleri Sakar- ya Caddesi'nde bir araya geldi. DlSK Ankara Temsilcisi Meh- metAli Akgün burada yaptığı ba- sın açıklamasında, 15-16 Haziran direnişinin Türkıye tarihindeki en büyük işçi direnişi olduğunu söyledi. Iki gün süren eylemlerde, işçi- lerin kendi haklanna yönelik teh- ditler karşısında direnişlerini gös- terdiklerini ifade eden Akgün, 'geçmişte yaşananlardan ders ahn- ması ve mevcut koşullann bu ger- çeklikler içinde değerlendirilme- si gerektiğini belirtti. Gruptakiler basın açıklaması- nın ardından Genel-tş Sendikası Genel Merkezi'ne giderek, bu- rada düzenlenen panele katıldılar. Panelde konuşan Sosyal-îş Sen- dikası Genel Başkanı Ozcan Kes- geç, 1970'li yıllardan bu güne Türkiye'nin durumunu ve gelinen noktalan anlattı. Özcan Kesgeç, 12 Eylül'den sonra işçilerin de değiştiğini belirtirken meydan- lara inen ınsanlann artık "köşe- yi nasıl çabuk dönerim" hesabı yaptıldannı savundu. İşçi sınıfinın destanı' 15-16 Haziran direnişinde yaşamını yitirenler Izmir'de de anıkh. DİSK tzmir Bölge Temsilciliği'nin DİSK önünde düzenlediği anma etkinliği, degişik kesimlerden işçi ve emekçileri bir araya getirdL Birleşik Metal Iş Şube Başkanı AB Çeltek, 15-16 Haziran direnişinin işçi sınıfinın destanı olduğunu söyledi Direnişin DİSK'i yaratüğını belirten Çeltek, "15-16 Haziran'ı farkh küan, işçi suufinın taşıdığı büyük gücün açıga çıkmasında, işçi suufinın da örgütiu bir güç olarak kendine güvenini kazanmasıdır. İki gün süren eylemlerde emekçiler kendi haklanna yönelen tehdit karşısında dircneceklerini göstermişlerdu-" dedi (Fotoğraf: SAADET USLU) Lukullus'un Kiraz Ağacı Samuel Huntington, kültüriersavaşını birpar- ça daha geliştirdi. Şimdi artık Hıristiyan Batı kül- türünün temsilcisi olarak ABD'nin, Islam ülkeleri- ne, "şer üçgen/"ne, Orta ve Uzakdoğu'ya açtığı "kutsal" savaş yeterli görülmüyor. Cephe gerisini de sağlam tutmaya karar vermiş- olmalılar ki, ABD'deki has AmerikaJılann kendilerini ötekilerden, Latinolardan, Meksikalılardan ayırmasını, savaşın bir şekilde içerde de sürdürülmesini sağlayacak tez- ler geliştiriyorlar. Zaten başkatüriüsü eşyanın tabiatına aykın olur- du. Dışandaki "öteki"yle, öteki halklarfa, kültürfer- le uğraşan içeridekini ihmal edemez. ABD'nin ve şimdi ABD'de etkin "neocon"ların, yeni muhafazakâriann, akh başında insanlann alay- la ama biraz da korkuyla izlediği maceralarının özünde, Doğu'ya "uygarlık", "demokrasi", "özgür- lük" götürmek gibi "ulvi" bir amaç yatıyor. Adına "uygariıklar, kültürler çatışması" diyorlar. Bu sah- tekâriığı ve tarih saptırmacılığını pazarlamak ise Ba- tı'nın tüm kültür sektörlehnin temel işi, işlevi hali- ne geldi. Hollyvvood bu işle meşguldür. Yazarlar, çizerler, anlı şanlı bilim adamları, koca koca profesörlertez üstüne tez yazıyoriar. Tezleri basittir: Ülkelerini kur- tarmak ısteyenlere "terörist" diyorlar. En üstün teknoloji ürünü savaş makineleriyle götürdükleri ise; "uygarlık ve özgürtük" oluyor. Oysa kendi ülkele- rinde her geçen gün biraz daha azalıyor bu ihraç mallan. Şimdi Kuzey Afrika'yı da kapsaması planlanan "Büyük Ortadoğu Projesi" de gönüllü "ortaklann" desteğiyle bu nedenle piyasaya sürülmüştür. Batı, Doğu'ya uygarlık, demokrasi, özgüriük ih- raç edıyor. Neyle? Savaşla... ••• Lukullus'un davasını yeniden görmenin zama- nıdır. Romalı komutan Lukullus doğuya yaptığı sefer- lerle ünlüydü. Hakkını yemeyelım, aynı zamanda zengin sofras/yla da anılırdı. "Gurme"\erin piri sa- yılsa yeridir. Şimdi bile çeşidi bol ve damak tadı- na uygun sofralara "Lukullus sofrası" derter. Ama asıl ünü, doğuya yaptığı seferler ve kazandığı kan- lı zaferier nedeniyledir. Lukullus, seferfennden birinden dönüşünde Ro- ma'ya taşıdığı paha bıçilmez hazinelerin yanı sıra bir de kiraz ağacı getırdi. Kiraz ağacı Italyan top- rağına dikildi ve yeni toprağında büyüdü, serpildi, meyve verdi. Bertolt Brecht ın hikâyesinde cinayetleri ne- deniyle yargılanan Lukullus'un yaptığı bu işi övmek ve onu savunmak Italyan köylü askere düştü. Sa- vaş kötüdür, çok kan akmıştır, ama ışte sonunda da iyi bir iş olmuş, kiraz ağacı Italya'da yeniden yeşermiştir. Brecht, hikâyenin sonunda bu nedenle Lukul- lus'u serbest bıraktı. • • • Ama Brecht'in hikâyesinin sonunu hiç kimse beğenmedi. Okuriar ayağa kalktı, yazarlar arasında sert tar- tışmalar oldu. Brecht sonunda itirazlara hak verdi ve "Lukul- lus 'un Sorgusu "na "Lukullus 'un Mahkûm Oluşu" başlıklı yeni bir son yazdı. Hikâyenin yeni sonun- da Lukullus cezalandınldı. Son satıriarda yargıç şöy- le konuşur: "Bir kiraz ağacı! Bir kişiyle de fethedilebilirdi Ama o, seksen bin kişiyi gönderdi burada toprağın altına." Son yargı ise yalnız Lukullus'a değil, Lukullus'- laradır. "Ah evet, onunla hiçbir şey olmaz Her zaman zorbalık ve fetihle Büyür gölgenin iktidan." • • • Şimdi gölge koyulaştı, karanlık oldu. Lukullus'un hikâyesi iyice yoksullaştı. Bugünün Lukullus'ları gittikleri yerden artık hiç- bir şey getiremiyoriar. Tam tersine orada uygarlık adına ne varsa yakıp yıkıyorlar. Çağımızın barbar- landır onlar. Bir şeyler öğrenmeye, gittikleri yerie- rin halklarına dikkatle bakmaya ne niyetleri var, ne de yetenekleri. Yaptıkları işkencelerin video ka- setlerini ve ölülerıni getiriyorlar yalnızca. Götürdükleri ise o zamandan bu zamana hiç ama hiç değişmedi. Zulüm ve kandır, başka bir şey değildir. e-posta: guray.oz < cumhuriyet.com.tr İstanbul'da anma 15-16 Hazinuı ruhuyla NATO'ya karşı direniş tstanbul Haber Ser- visi - Saraçhane Par- kı'nda toplanan emek- çiler, "15-16 Haziran işçidirenişinin" ruhuy- la, ay sonunda İstan- bul'da toplanacak NA- TO zirvesinin işkence- ci, istilacı karillerine ts- tanbul'u dar etmeye ha- zırlandıkları mesajını verdiler. 15-16 Hazi- ran işçi direnişinin 34. yıldönümü nedeniyle Kadıköy Yoğurtçu Par- kı'nda bir araya gelen İstanbul Sendikalar Bir- liği üyeleri, 3 işçinin yaşamını yitirdiği yola, karanfil bıraktı. istanbul Sendikalar Birliği üyesi yaklaşık 100 emekçi dün Saraç- hane Parkı'nda toplana- rak, hem 15-16 Haziran direnişini andı hem de NATO zirvesini protes- to etti. Emekçiler adı- na açıklama yapan bir- liğin dönem sözcüsü Kamil Kartal, 34 yıl önceki direnişin işçi sı- nıfınm mücadelesini aydınlatmaya devam et- tiğini belirterek "34V1İ önce karşılarma dild- len süngüleri ve tankla- n süpürüp atan işçi se- ü, bize bugünün işçile- rine hâlâ büyükbir güç- le sesleniyor: Umut el- lerimizdedir, bir kez yapüysak yine yapabi- firiz"dedi. Emekçiler, açıklamanın ardından olaysız dağıldı. Karanfil bıraktılar Sabah saatlerinde Kadıköy'dekı Yoğurt- çu Parkı'nda bir araya gelen bir grup işçi, Fe- nerbahçe Stadı karşı- sındaki yol kenannda, 15-16 Haziran eylem- lerinde yaşamını yiti- ren Mustafa Bayram, Yaşar Yıkbnm ve Meh- met Gıdık'ın anısına karanfil btraktı. >
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle