Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SMAYIS 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
|V 1 ) I j | U 1 \ kulturfacumhuriyet.com.tr 15
Can Giray, 'Bor Büyüsü' adlı romanmda Türkiye üzerinde oynanan dev kumara dikkat çekiyor
Karanlık güçlerin oyunlarıCAMZE AKDEMİR
Bır gün gelır de Amerika, önem-.
L bır enerjı kaynağı olan bor made-
nyle ilgılenmeye başlarsa hatta sa-
rip olan ülkenın haklannı ezıp ge-
erek madene sahıp olmaya çalışır-
a ne olur° Peki bu kaynağın öne-
ainin farkında olmayan ülke Tür-
üye olursa ne olur?
Can Giray'ın Kelebek Yayınla-
r 'ndan çıkan romanı
k
Bor Büyüsü'
hı sorulara aşk ve macera öyküsü
eşliğınde kurgusal bir yanıt niteli-
dni taşıyor.
Yazım aşamasında öncelikle üni-
^ersıtelerin kütüphanelerinden fay-
calanan yazar, ızleğinde tercıhinı
tor madenıyle ilgıh olarak "Cö-
nert Anadolumuzun bize sundu-
ju ama değerini bir türlü bileme-
diğimiz bir madenimiz var" diye-
hlmek amacıyla teknık detaylara
\e anlatımlara girmemek yönünde
kullanmış.
Olaylar gerçeklere dayair
- Derin devlet oyunlarımn.
güçlü lobilerin yarattığı pek bi-
Unmedik güç dengeleri çerçeve-
ande polisiye bir tat izleğinde ev-
rilen ve dokunduğu bam telleri
bağlamında gerçekçilik taşıyan
romansı bir komplo teorisi diye-
bilir miyiz Bor Büyüsü' için?
GİRAY - Tanımlamanız çok hoş,
ancak 'Bor Büyüsü'nü komplo te-
orisi olarak nıtelemek ıstemem.
Çünkü. 'polisiye kurgusu' dışın-
da, anlatmaya çahştıklanm teoriden
öte. bütünüyle gerçeklere dayalıdır.
Elımden geldiğince sade dılle.
karmaşık teorilere ve teknik detay-
lara boğulmadan, heyecanlı bır po-
lisiye kurgunun eşhğinde. borla il-
gili bir şeyler duymuş ama tam ola-
rak ne olduğuyla bugüne kadar il-
gilenmemış kışilerin ılgısıni çek-
meye çalıştım.
iray'ın Kelebek
Yayınlan'ndan çıkan
'polisiye-kurgu'
türündeki romanı,
aşk ve macera
öyküsü eşliğinde,
Türkiye'deki bor
madenleri üzerinde
dönen dolaplan
işliyor.
Aslında, günümüzde hepımızın
hissedebıldiğı ama ne boyutlarda
olduğunu tam olarak kestiremedıği-
miz karanlık güçler, kutsal lobiler
\ e tankatlarsa zaten teon olamaya-
cak kadar gerçek değıller mı?
- Siyasi göndermeleriyle hükü-
metleri açıkça eleştiren. özellikle
rüşvet alan milletvekillerini vur-
gulayan satırlarınızda bir süre
sonra adeta bir düşe dokunarak
kusursuz. başarılı, tam destekli
bir Türk hükümetini ve onun sos-
yal demokrat liderini başkan ya-
pıyor, yerinde kararlar aldırtıyor,
desteğini aldığı askerle tam bir iş-
birliği içinde çalıştırıyor, Ameri-
ka'yı dize getiriyorsunuz. Neden
böyle bir gelişimi tercih ettiniz?
Mutlu son, anlamlı göndermeler.
gerçeğe odaktan bir dokunuş...
GİRAY - Bu oluşuma. hepimiz
için geçerli olduğunu düşündüğüm,
kişisel bir özlem dıyebilirsiniz.
Atatürk'ün ölümünden sonra hız-
la yozlaşan sıyasetten bahsetmenı
de, Türk siyasetinın neden yozlaş-
tığı, bugünkü parlamenter sıstemın
nasıl ışledığınl ışlemedığinı konuş-
mak da zaten gereksiz.
Halkımızın, yapay yöntemlerle
uzun zamandır uyutulmakta olduğu
denn komadan hızla uyanıp gerçek-
leri görebılmesı, toplumsal banşı
sağlayabılmesı ve dürüst bır sıyası
yapıyı oluşturarak güzel günlere
ulaşabılmesi bu kadar imkânsızsa.
evet hakhsmız bu bır 'mutlu son'.
Ancak ben bu kadar ümıtsız de-
ğilim. Defalarca kendısinı yoktan
var edebilmiş bır millet olarak Ata-
türk'ün açtığı yoldan giderek güzel
günlere ulaşacağımıza eminim. Bu
nedenle, kurgumdaki Türk başkanı,
Amerika'ya, Batılı ülkelere dırayet-
le karşı çıkıp ülkesınin çıkarlarını
koruyabıliyor.
'Tatsız bir oyun bu'
- Bor madeninin dünyada tüke-
nen mevcut enerji kaynaklarına
oluşturduğu alternatifin öncelik-
li ulusal çıkarlar bağlamında ül-
kelerin geleceğin efendisi olma
yarışında gelebildikleri nokta-
ya/noktalara bir maden kisvesin-
de göndermesi mi Bor Büyüsü'?
GİRAY - Günümüzde bırçok
arabanın bor hibrit teknolojısi kul-
lanılarak test edildiği otomotıv fir-
malannca resmen açıklanıyor. Bor
füzyonuyla temiz ve ucuz nükleer
enerji elde edilebileceğı söylentile-
ri de ilgıh çevTelerce konuşulmak-
ta.
Bunu düş dıye niteleyenler de var
ancak kısa süre içinde gerçekleri
hep birlıkte öğreneceğiz. Gelişün-
len teknolojılen, art arda yapılan
patent başvurulannı yok saysak bı-
le, bor kullanılarak üretılen. çoğu
alternatıfsiz olan pek çok uç ürün
olduğu yadsınamaz.
Sıradan mutfak tabaklanndan
uzay mekiğının ısıya dayanıklı dış
kaplamalanna kadar geniş bir yel-
pazede kullanılan bu madenın en
büyük deposunun Türkiye olduğu
da bilinen bir gerçek.
Buna karşın, teknolojık yetersiz-
liklerimız nedenıyle, ham cevher
olarak neredeyse bedavaya satıp,
onlarca mısh malıyetlere katlanıp
işlenrruş bor ürünlerini geri alıyo-
ruz. Üstehk uluslararası ticaretin
komık bir kuralı gereğı de, toprak-
tan çıkardığımız ham cevher üreti-
mini arttmrsak piyasadaki değeri
hızla düşüyor.
Tek çaremız, ham cevheri yok pa-
hasına satmaktansa işleyebilecek
teknolojiye bir an önce sahıp olma-
mız. Gelişmış ülkeler doğal olarak
bu teknolojıyı bize vermeyecek, çı-
karlan kendı gelıştirdıklen teknolo-
jiyı bize transfer etmek değil, rezer-
vimizı en ucuz maliyetle ele geçir-
mek olacaktır.
Aynca bu durum sadece borla sı-
nırlı degıl. Osmanlf nın son yıllan-
nı ıncelersek yıllardır nasıl bır oyu-
nun döndüğü rahatlıkla gözler önü-
ne senlebıhyor.
Sadece Atatürk bu sömürüye en-
gel olmuş ama ne yazık kı sonra ay-
nı oyun yınelenmeye başlamış.
Umanm kısa sürede bu tatsız oyun-
dan sıkıhp kendi senaryolanmızı
üretebılıriz.
'Karagöz ve Hacivat'la Cumhuriyet'e Yolculuk' Mersin'de sahneleniyor
Türkiye'nin ilkçocuk operası
Gülce Çelik'in yönettiği opera yarın saat 11.00'de.
Kültür Servisi - Mersin Devlet
Opera ve Balesi, Türkiye'nin ılk
çocuk operası olan 'Karagöz ve
Hacivat'la Cumhuriyet'e
Yolculuk'u yann saat 11 .OO'de
Mersin Kültür Merkezı'nde
sahneleyecek. İlk göstenmı 29
Nisan'da gerçekleştirilen yapıt,
müzikal açıdan çocuklara çekıci
gelecek, akılda kalıcı ve çocuk
şarkısı formunda melodilerle bezeli.
Geleneksel müziğımızden motıflerin
kullanıldığı, 'Karagöz ve Hacivat'la
Cumhuriyet'e Yolculuk'un
dramatik kurgusu da geleneksel
sanatlanmızdan olan 'gölge
tiyatrosu'yla bağlantılı. Yapıtın
müziği, aynı zamanda şeflığini de
yapan Mustafa Erdoğan'a,
librettosu ise yapıtın yönetmenliğini
üstlenen Gülce Çelik'e ait. Dekor
tasanmını Seyhan Atamer'ın,
kostüm tasanmını Alev Tol'un, ışık
tasanmını Vehbi Pala'nın yaptığı
operamn koreografı Levent
Güngör, çocuk korosunun şefi ise
Reyhan Bezdüz. Yapıtta başlıca
rollerı Korhan Dinçer, Engin Suna,
Orhan Yıldız, Mustafa Özer,
Onur Polat. Hicran Evşen
Tartancı, Neslihan Llaş, Hasan
Berk ve Tolga Erden paylaşıyor.
(0 324 238 37 52)
ARİFDAMAR
2004 Nisan ayı dergilerin-
den Adam Sanat, Akatalpa,
Aykınsanat, Berfin Bahar, Di-
ze, E, Evrensel Kültür, Hay-
van, Islık. kitap-lık, Öteki-siz,
3 Nokta, Tavır, Türk Dili Der-
gisi, Varlık. Yaba Edebiyat,
Yasakmeyve'deki şıirleri oku-
dum, inceledün. Yasakmeyve
(mart-nisan) dergısindeki Hil-
mi Yavuz'un şiinni konu bü-
tünlüğünden dolayı tek şiir gi-
bı düşünüp ayın şiiri olarak
değerlendirdim ve yayımlan-
mak üzere ikincı ve üçüncü şi-
irleri seçtım.
Hilmi Yavuz'un "Bakış
Kuşu" adlı ilk kitabıru göre-
memiş, okuyamamıştım. Bel-
ki de okudum ama bende bir
iz bırakmadığı için okuma-
mıştım diyorum. Ama 1975'te
kitap haline getirdiği "Bed-
rettin Üzerine Şürler"ı der-
gilerde çıkmaya başlayınca il-
gi ve hayranlıkla izledim. Bu
şürler kitaplaşınca çok sevile-
ceğini, beğenileceğini A. Ka-
dir le ilgili bir toplantıda ken-
disıne söyledım Düşündü-
ğüm gibi oldu. Bılındiği gibi
Nâzım Hikmet ın Bedrettin
konusunda bir "destan"ı var-
dı. Yanılmıyorsam 1936 yılın-
da çıktı. Ama aradan bunca yıl
geçmesine karşın "şairane"
kimi dizeleri dayanıksız olsa
da bugün bıle okuyanı derin-
den etkiler. Aslında bu kitap-
la Nâzım büyük şairliğe adı-
mını atmıştır bana göre. İşte
ortada Nâzım'ın "Bedret-
tin "i var. Aradan kırk yıl ge-
çince Hihnı Yavıoz aynı konu-
yu ele alıp şiirleştiriyor. Çok
ORTRE/ HİLMİ YAVLZ
1936 Istanbul doğumlu şair- yazar Hilmi
Yavuz. Istanbul Universitesi Hukuk
Fakültesi'ndeki öğrenimini yanda
bırakarak Ingıltere'ye gitti. 1969"da
Londra Universitesi Felsefe Bölümü'nü
bitiren Yavuz, 1989'da Istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanhğı'nın kültür-sanat
danışmanı oldu. İlk şiirleri 1952'de Dönem
dergisinde çıkan Yavuz, 'Doğu Şiirleri'
kitabıyla 1978 Yeditepe Şiir Ödülü'nü,
'Zaman Şiirleri' ile 1987 Sedat Simavi
Vakfı Edebiyat Ödülü'nü, 'Modernleşme,
Oryantalizm. İslam' adlı yapıtıyla da
1999 yılı Türkiye Yazarlar Birlıği Fikır
Ödülü'nü aldı. Şiir: Bakış Kuşu (1969),
Bedrettin Üzerine Şiirler (1975), Doğu
Şiirleri (1977), Yaz Şiirleri (1981),
Gizemli Şiirler (1984), Zaman Şiirleri
(1987), Söylem Şiirleri (1989), Hüzün ki
En Çok Yakışandır Bize (1989), Ayna
Şiirleri (1992), Gülün Ustası Yoktûr
(Toplu Şıirlen 1, 1993), Erguvan Sözler
(Toplu Şıirlen 2, 1993), Çöl Şiirleri
(1996). Akşanı Şiirleri (1998).
zor bır iş. Ama Hilmi Ya\aız o
zorluğu aşıyor. çok özgül ve
çoközgün bir kitabı yaratıyor.
Hilmi şıır yazılmaz. yapılır
der; bu karuyı ben de paylaşı-
yorum. Bu kıtabında Ya-
vuz'un sosyalist gerçekçi bir
anlayışla yazdığı söyleniyor.
Ben hiç öyle düşünmüyonım.
Konusundan ötürü böyle dü-
şünüyorlar.
Hilmi Ya\ıız sonralan Doğu
Şürleri'nı ve Mustafa Suphi
Destanı'nı yazdı. Sonralan şi-
irini değiştirdi. Düşüncesinde
de, kesin söyleyemesem de bir
değişim olduğunu sanıyorum.
Zaman gazetesinde yazı yaz-
ması beni ve çoklannı çok şa-
şırttı. Tamam. çok usta, çok
bilgıü bır arkadaşımız. Üstelik
felsefecı yanı da var. Anladı-
ğıma göre herkes, her anlayış-
taki insan tarafından sevil-
mek, beğenilmek istıyor. Bir
sanatçının, bir şairin sevme-
yenJeri. düşmanlan da ohnalı-
dır. Çok söyledım. bir de bu-
rada yineleyeyim: Dünyayı
değıştiren sanıklardır. Ama
suçlu değildirler. Suçlu olan.
egemen sınıf ve onlann ıde-
olojileridir. Bu düşüncem bi-
lim konusunda da böyledır.
Galile'yi anımsayahm. Papa-
lık tam üç yüz yıl sonra onu
bağışladı. Büyük Fransız dev-
rimcilen de önce krallığın sa-
nığıydılar. Suçlu olan kral ve
kralîıktı. Uzattık. Hilmi Yavoız
bu şiirlerinde de ustahğuıı bır
kez daha kanıthyor. "...gele-
nekle modern, geçmişle bu-
gün arasında köprü olmuş"
yargısına katıhyorum.
Nâzım Hikmet'ten savrulan
yeni bir Yahya Kemal!
harfler ve yunanlı
lirik duruşlu kadın! bacaklarını
aşklara doğru büküyon L a m d a!
bulur beni o, yalnızlık harfleriyle
benimle tenhalaşan odamda...
biri daima önde, biri daima yavaş;
giderler elif'le birlikte dağa;
bir ah olmak için; -iki arkadaş,
giderler, Akhilleus ve kaplumbağa...
gibidirler, yunanlı, alfa, beta
ne kadardtysalar o kadar vardı;
biri yazlara para, biri kışlara meta;
bilmezsiniz, eskiden, keder, sokaklardı.
harfler ve atlar
uzunca bir zamandır atların hayale
iyi geldiği bilinir; göğü kanat
çırpa çırpa büyütür, bir büyüdür
Pegasos ya da iki harfli 'at'...
ve her harf kendinde bir tat!
sözün köze döndüğü düğüm;
ve koparzincirini; -gördüğüm
'o' aşktır ve o yasemin renkli saat!
bir söz ötekine gömülür... ya ben?
var'ımdaki çöl, yok'umdaki kum...
mum da kalmadıydı, yandı kokum,
karanfil ve atları yazarken o hattat...
HİLMİ YAVUZ
Beplin Tebeşir Dairesi'
• Kültür Servisi - Afıfe Jale Sahnesi, 8 Mayıs
günü 20.30'da 'Berlin Tebeşir Dairesi' adlı
oyuna ev sahipliği yapacak. Özgün adı Full
Circle olan 'Berlin Tebeşir Dairesi', Amerikalı
yazar Charles L. Mee'nin diğer o>Tinlan gibi,
onlarca metınden ve yazardan alıntılar
yapılarak oluşturuhnuş. 'Yeniden-yapım' adrnı
verdiği projesiyle klasik oyunlan tekrar yazan
Mee, bu yapıtında Lı Qianfu'nun 14. yüzyılda
"Tebeşır Dairesi' adı ile yazdığı oyunu temel
alıyor. Başak Yeşıl'ın çevirdiği oyunu,
Abdullah Cabaluz yönetiyor. Dekor tasanmı
Aziz Togay Kılıçoğlu'na, ışık ve ses tasanmı
Onur Yıldmm'a ait olan oyunda başlıca rolleri
Ali Yiğıt Susmuş. Aybeniz Ece Cınlalıç, Aykut
Engin ve Azız Togay Kıhçoğlu paylaşıyor.
Nânm Kültürevi taşımyor
• Kültür Servisi - 1997 yılından bu yana
çalışmalannı üç ayn yerde sürdüren tstanbul
Nâzım Kültürevi, önümüzdekı dönem
çalışmalannı yeni bir adresten yürütecek.
Kültürevinı kültür merkezine dönüştürmeyi
amaçlayan yetkililer. yeni dönemde içerik ve
biçim açısından da değişıklikler yapacaklar.
1 Eylül'den başlayarak yeni yerinde hizmet
verecek olan Nâzım Kültürevi, bu tarihe
kadar Istiklal Caddesi'ndeki 'Başka Kültür
Merkezi'nı geçici ıletişım bürosu olarak
kullanacak. Şu an devam eden atölye
çahşmalanyla yeni dönem için yapılan
hazırhklann koordınasyonu da 1 Eylül'e
kadar buradan sürdürüİecek. (Başka Kültür
Merkezi: 0 212 249 12 84)
Kısa metrajlı senaryo yarışmaa
• Kültür Sersisi - 'Kodak-Antrakt Sinema
Dergisi 2. Kısa Metrajlı Fılm Senaryosu
Yanşması' sonuçlandı. Sinema sektörüne
yeni senaryolar ve senaristler kazandrrmak
amacıyla iki yılda bir düzenlenen yanşmada
Semir Aslanyürek, Sema Fener, Tuna
Erdem. Zeynep Özbatur, Yelda Kaymakçı
Reynaud, Ozgür Şeyben ve Deniz Yavuz'dan
oluşan seçıcı kurul. Belma Baş'ın 'Poyraz'
adlı senaryosunu bırincıliğe değer gördü.
Ön elemeyi geçen yapıtlar arasından
Yılmaz Biçer'in "Torba" adlı senaryosuna
ise yanşmanın düzenleyici firması Kodak
tarafından özel ödül verildi.
Geopge Michael'ın yeni albümü
• Kültür
Servisi - 801i
yıllardaki
topluluğu
Whamile
'Careless
VVhispers' ve
'Wake Me Up
Before You
Go Go' gibi
parçalarla
gençliği
fetheden
şarkıcı George
Michael,
lOyıllık
hasreti, yeni
albümü
'"Patience"
ile gideriyor.
Sony etiketiyle ülkemizde yayımlanan
albümün ilk single'ı 'Amazing' ise şimdiden
tüm radyolann favonsi. Parçanın klibi ünlü
yönetmen Matthew Rolston tarafından
çekilmiş. Sanatçının yapuncılığım da
üstlendiği albümde birbirinden iddialı 13 şarkı
bulunuyor. Bu listeye, George Michael'ın daha
önceden sadece GD single olarak yayımlanan
ve video kliplenyle büyük ses getiren
Freeek!' ve 'Shoot The Dog' da dahil.
Atlas'04 Festivali başlıyor
• Kültür Senisi - Oz Prodüksiyon'un
düzenlediğr'Atlas"04 Festival"i yann başlıyor.
8 Mayıs'a dek Beşiktaş Kültür Merkezı'nde
yapılacak festıvalde Urma-Ensemble,
Mafalda Arnauth, Aynur Doğan, tkiz Caz
Dörtlüsü, Joe Gaeta Caz Dörtlüsü, Cengiz
Yaltkaya-Eldad Tarmu Caz Üçlüsü, Elliott
Caine Caz Beşlisi, Ayşegül Yeşihıil Caz
Beşlisı. Nikos Papazoğlu, Ali Rıza Albayrak-
Hüseyin Alba\Tak, Muharrem Temiz, Okan
Murat Öztürk-Nida Ateş-Hasan Yükselir,
Erkan Oğur-İsmaıl H. Demircioğlu ve
Lo'Jo sanatseverlerle buluşacak. Aynca
6 Mayıs'ta Kay Erickson, Istanbul Fotoğraf
Merkezi'nde "Elle Siyah - Beyaz Fotoğraflan
Renklendırme' başhklı bir vvorkshop
düzenleyecek. (0 216 454 15 55)
'Hasta adam' tartışılacak
• Kültür Servisi - Boğaziçi Cniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim
üyesi Prof Dr. Huricihan Islamoğlu, 5 Mayıs
Çarşamba günü saat 18.30'da Osmanlı
Bankası Müzesi'nde 'Osmanlı Modern
De\leti. Özel Mülkiyet ve Hukuk' konulu bir
konferans verecek. Voyvoda Caddesi İktisat
Tarihi Toplantılan'nın mayıs ayı konuğu
tslamoğlu. Osmanlı'nın 19. yüzyıl tarihinin,
iddia edildiği gibi kendini Avrupa'ya
beğendirmeye çalışan 'hasta adam'ın tarihi
olmaktan çok, modem dönüşümün sancılannı
çeken bir bölgenin tarihi olduğuna değinecek.
(0 212 292 76 05)