25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13MAVIS 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA Deniz, Vietnam'rn devrimci lideri Ho Şi Minh'i anma törenindeki konuşmasını Özkan Mert'in dizeleriyle bitirir MerhabaEmesto gibi ölenlere isyancının izleri Turhan FEYİZOĞLU Deniz, Filistin'den döndükten sonra ilk kez ODTÜ Ögrenci Birliği seçimlerinde, daha sonra da SBF ögrenci Derneği'nin düzenJe- diği bir anma toplanüsında görünür. Vietnara'ın dervrimci lideri Ho Şi Minh, bu sırada hayatııu kaybeder. Bunun üzerine, SBF Öğ- renci Derneği Başkanı Cengiz Çandar tarafindan, SBF'nin konferans salonunda, "Ho Şi Minh'i An- ma" töreni düzenlenir. Anma töreninin yapılacağı salona Mustafa Kemal Atatürk ile Ho Şi Minh'in iki posteri yan yana asılır. Bu anma törenine katılan Deniz, bir de konuşma yapar. 7 Eylü] 1969 Pazar günü yapılan törende Deniz. özetle şu konuşmayı yapar: *Amerikan empervaKz- mine karşı yedi iktim, dört cephede mücadele ettiği- miz, Bolhya'da, VenezüeÜVda, Angola ve Ylet- nam'da kahramanca öimesini biidiğimiz bugünlerde Ho Şi Minh arkadaşı kaybettik. Onun Amerikan emperyalizmine karşı verdiği kavgada, kararü, azim- ü tutumtı zorgünlerinıizde biziere yol gösterecek ve Vîetnam halkmm miffi demokratik devrim mücade- lesinde inançtı adımlan oporttinizme karşı mücade- iemizde biztere örnek olacaknr." Deniz sözlerini Ozkan Mert'in şiinnden dizeler okuyarak bitinr: Merhaba Ernestogibi ölenlere Merhaba Camillogibi ölenlere Merhaba Ho Şi Minh 'lere Yuh olsun emperyalizjne. Bu dönem, Milli Kurtuluş Savaşlanyla ve Viet- nam Halkıyla Dayanışma Derneği adı altında bir dernek kurulmuştur. Demeğin amacı: Emperyaliz- me karşı yıllardır kahramanca mücadele eden Viet- nam haJkıyla, halkımız arasındaki dayanışmayı güç- lendirmektir. CEZAEVINDEN MEKTUP Derneğin kuruculanndan birisi de Deniz Gez- miş'tir. O dönem SBF'de ögretim üyesi olan Prof. Bahri Savcı, bu dernek yüzünden Ankara Sıkıyöne- tim Komutanlığı Askeri Savcılığının Evrak no: 1971/125, Esas no: 159, Kararno: 122 iddianame- siyle yargtlanmıştır. Bu sırada, istanbuJ Ümversitesı Orman Fakültesi öğrencisi Mehmet Cantekin, 19 Eylül 1969 Cuma günii, Beşiktaşta bulunan Işık Mühendislik ve Mimarhk Özel Yüksek Okulu'nda saat 21.30 sıralannda, öldürülür. Deniz, Mustafa Taylan Özgür ile Ankara'dan îs- tanbuJ'a geldiğinde de, Mustafa Taylan Özgür, si- lahlı saldın sonucu öldürülür. 23 EylüJ 1969 Sah günü yakalanan Deniz, tutuklu bulunduğu Sağmal- cılar Cezaevi'nden arkadaşlanna şu mektubu yazar: "Amerikan empenahzmine karşı verdiğüniz kav- gada tıpkı bizden eweildlerde olduğu gibi hapishane- lere de gireceğiz. arkadaşlannuz da ölecek. Bu bizi yTİdırmanıalı, fakat her öien kardeşimizin hesabau, karşı de\Timcüertlen ve baş sorumlu Amerikan em- peryatizminden soracağız. Üsteük son oiaylar bizün ne kadar güçhı olduğumuzu ortaya koymuştur. Çün- kü onlann bizden ne kadar korktuğu. ürktüğü orta- ya çıkmıştır. Onlar için tehlike çanlan çafanaya başla- mıştır. Bidm şimdiki durumumuz 1946'larda, 1952lerde daha ağır şekilde geçmiş ve onlar yıhna- nuşlanfar. Bu, solun tarihi gefişim içindeki geçit nok- taâdır. Bundan böyie güçterimizi merkezileştirip da- ha haartkh ve daha sorumlu mücadele edeceğjz." A R T ARDA ÖCRENCİLER ÖLDÜRÜLÜR 25 Kasım 1969 Sah günü yapılan duruşmasından sonra serbest bırakılan Deniz'i bu dönem Yıldız Devlet Mimarlık- Mühendislik Akademısi yerieşkesinde görmekteyız. Bu dönem, art arda öğrenci öldürülmektedir. Mehmet Büyüksevinç 8 Aralık 1969 Pazartesi, Battal Mehetoğhı 14 Aralık 1969 Pazar günü, pusu kurularak öldürülür. Deniz, öldüğünü haber aldığı Battal Mehetoğlu'nun cenazesinın bulunduğu yere gelir. Yerde yatan Mehetoğlu'nun boynundaki kol- yeyi alıp içine baküğında genç bir kızın resminı gö- ren Deniz, duygulanır ve ağlar. Mehmet Büyüksevinç ve Battal Mehetoğlu'nun silahlı saldın sonucu ölmesi üzerine öğrencıler, 15 Aralık 1969 Pazartesi günü, îstanbul Universitesi Hukuk Fakültesi'nin bir nolu amfısinde forum dü- zenler. Deniz ve asistan Tanör'ün de konuşma yaptı- ğı forumda Adliye'ye kadar yürüme karan alınır. Üniversiteden yürüyüşe başlayan öğrenciler, Çar- şıkapı'ya geldiklerinde, ortalık bir anda kanşır. Öğ- rencilerle polis arasında görülmemış bir taş düellosu başlar. Bu arada, molotofkokteylileri, dinamit lo- kumlan ve tabanca mermileri vızıldamaya başlar. Olaylann gittikçe büyümesi üzerine Istanbul Valisi Vefa Poyraz'ın emri üzerine toplum polisi Beyazıt Meydanı'ndan geri çekilir ve çatışma durur. Yıldız Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akade- misi'ndeki (DMMA) devrimci arkadaşlanyla daya- mşmak amacıyla Yıldız'a giden Deniz, DMMA'h devrimcilerle sohbet ederken, "Sağalann saldınlan- na karşı neler vapıyorsunuz, nasıl tedbir ahyorsu- nuz?" diye sorar. Yıldız DMMA Dev-Genç Ikinci Başkanı Hüsnü Akkaya, Sirkeci'de av malzemeleri satan bir mağazadan satın aldığı biri 22 kalibrelik, diğeri 5'1İ şarjörlü iki adet tüfeğj, Deniz'e gösterir. Tüfekle neler yapılabilir diye birkaç hareket de gös- teren Deniz, DMMA'dan aynlır, TMGT'ye gider. D eniz Gezmiş, Sağmalcılar Cezaevi'nden arkadaşlanna şu mektubu yazar: Amerikan emperyalizmine karşı verdiğimiz kavgada tıpkı bizden evvelkilerde olduğu gibi hapishanelere de gireceğiz, arkadaşlanmız da ölecek. Bu bizi yıldırmamalı, fakat her ölen kardeşimizin hesabını, karşı devrimcilerden ve baş sorumlu Amerikan emperyalizminden soracağız. Üstelik son oiaylar bizim ne kadar güçlü olduğumuzu ortaya koymuştur. Çünkü onlann bizden ne kadar korktuğu, ürktüğü ortaya çıkmıştır. Onlar için tehlike çanlan çalmaya başlamıştır. Bizim şimdiki durumumuz 1946'da, 1952'de daha ağır şekilde geçmiş ve onlar yılmamışlardır... * A Yı] 1970. Deniz Gezmiş ve Cihan Alpteldn Bursa Cezaevi'nde— 'Marksist, her dönemde devrimcidir...' G üvenlik kuvvetleri, 20 Aralık 1969 Cumartesı günü, DMMA'da bir arama yapar. Aramada DMMA Dev-Genç Ikıncı Başkanı Hüsnü Akkayanın satın almış olduğu 22 kalibrelik tüfek de bulunur. Tüfe- ğin Deniz'e aıt olduğunu öne süren gü- venlik kuvvetlen, TMGT'ye baskın yapar ve Denız'i gözaltına alır. 21 Aralık 1969 Pazar günü. Adli- ye'ye sevk edılen Deniz Gezmiş \e TDGF Istanbul II Sekreten Cihan Alp- tekin'ı. gece Nöbetçı Sulh Ceza Mah- kemesı, hürriyeti tahdıt, darp, av tü- feği bulundurmak ve halk mah- kemesi kurmak suçlanndan tutuklar. Karan öğrenen De- niz, şu açıklamayı yapar: "Ankara'da bulundu- ğumsrada.İstanbuTdaiş- lemediğim bir suçtan it- ham edili>orum. Henüz mahkemem yapılmadan İçişleri Bakam, Suçlular bulundu' diyerek, mahke- me>i etki altında bırakmışür. Haksızyere tutuklanıyorum. Bu nedenie açlık grevine başüyorum." Deniz ile Cihan Alptekın. tutuklan- dıktan sonra Sağmalcılar Cezaevi'nın "Hasımlar Koğuşu r na konulur. Ç A T I Ş M A İÇERİDE SÜRER Sağ ve sol kesımden bazı gençler, bu sıra, haklannda açılmış bazı da\alar ne- deniyle Sağmalcılar Cezaevi'nde tu- tukludur Çatışma. sadece dışanda de- ğıl ıçende de devam eder. Deniz ve ar- kadaşlan ile MehmetBüyüksevinç ı öl- dürdügü ıddıasıyla tutukJu bulunan Mü- cadele Birhğı üyesı Yavuz Aslan Argun ve arkadaşlan arasında. 2 Ocak 1970 Cu- ma günü kavga çıkar. Deniz, Sağmalcılar Cezaevi'ndey- ken Deniz ve arkadaşlannın imzasıyla bıryazıyayımlanır. 1970Haziranayın- da yayımlanan yazı, Denız'inbu dönem- deki amacını ortaya koymaktadır. TDGF îstanbul Bölge Yürütme KuruJu Baş- kanı Cihan Alptekin, Sekreteri Ömer Güven, tbrahim Öztaş, Kenan Rrfkı Er- tuğrul ve Deniz Gezmiş imzasıyla ya- yımlanan "manifesto"' şöyledır Yıl 1969. Sağmalcılar Cezaevi. "1968'den beri yoğunJaşan gençKk evlemleri bu yıl nitetikbakımından bü- jük bir değişime uğrayarak yeni bir döneme girmiştir. Profesyonel de\Tİm- d kadrolar>etişmiş. emperyaUzmekar- şıdövüşen dumahaDdanileorganik bag- larkuruhnuşveen önemlisi nıilitan ör- gütknmeye doğru ilk adımlar aûlmış- ür. Buna karşıhk Amerikan emperya- üzmi-işbirlikçi sermaye-feodal müte- gaOibe üçlüsü devTİmcÜeri silahla sus- turmayayöneimişler, hapûhaneler hiç- bir dönemde olmayan bir sayıda dev- rimci ile dolmuşfur. Filistin'de yüriitü- len de\rimci mücaddenin ülkemizde de etkisini göstennesi karşısında tela- şa kapılan egemen sınıflar birtakım pra\okas>onlaıia Filistin'de emperya- \ume karşı dövüşmüş devTÜnci kardeş- lerimize aşagılık tertipler hazırianuş- ûr. Önümüzdeki dönem karşıdevrinun silahh saldınsını artüracağL, egemen SJ- nıflann faşist \öntemJere baş>uracağı dönenıdir. Her dönemin politik çizgisi, tutarfabiraskeri çizgi ile birleştirüme- dikçe başarna ulaşamaz. Bu dö- nemde ne yapmahyız? ' N E YAPMALIYIZ' # Mılıtan örgütlenme- ye hız vermelıyız, 0 Karşıdevrimcilerin silahh saldırganuklannı eikisizbırakmah, mücade- lenin her biçiminehaztrhk- hohnalryiz, # Emperyalızmle dövüşen dünya halklanyla bağlanmızı da- ha da sıklaştırmalıyız, bu bağ en güçlü biçimde ülkemizde emperyaliz- me karşı mücadeleyle kurulacakftr, • Saflanmızda bozguncu,pasifistve küçük burju\-a entelekrüel eğilimleri açığa çıkanp etkisiz hale getirmetiviz, # İşçı, köylü yığınlannın kendili- ğinden gehne hareketlerinin örgütleyi- cısı olmalı ve proleter devrimci politik düzeye ulaşmalıyız. Marksist, her dö- nemde devrimcidir. En iyi Marksist odur kı mücadelenin her safhasında de"VTİmci öfkesini pratiğı ile bırleşti- rendir. Her de\Timcinin görevi devrim yapmaktır." Deniz, Che Guevara hayranıdır. Hasan Ataol, Deniz için w Latin Amerika'nın Che'si, Türkiye'nin Deniz'i vardjr" der. c Bu ülkede yaşama lansım yok' D eniz ile Cihan, tutuklu bulunduklan îstanbul Sağmalcılar Cezaevi'nden sıkı güvenlik önlem- leri altında Bursa'ya gönderilerek Bursa Ceza- e\'i Savcjsı Afi Hajdar Cengiz'e, 10 Haziran 1970 Çarşamba günü teslim edilir. Bursa Cezaevi'nde birlasım mahkûm, çeşiüi neden- ler ileri sürerek 23 Temmuz 1970 Perşembe günü ayaklanır. Cezaevi Savcısı Ali Haydar Cengiz ile 17 gardiyanı rehın alan isyana mahkûmlar, Deniz'e, "Ba- şflmzageç!" teklifi yapar. Fakat Deniz, isyaıu haklı bul- madığı için bu öneriyi reddeder ve olaylann bastınl- ması konusunda çaba gösterir. Askerlerin gelmesi so- nucunda, isyan sona erdirilir. Deniz ile Cihan, 18 Eylül 1970 Cuma günü Bursa Cezaevi 'nden tahJiye edilir. Deniz, serbest bırakıldık- tan sonra, Erzurum Askerlik Şubesi 'nin bir yazısı üze- rine, Bursa Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltına alımr ve 19 EylüJ 1970 Cumartesi günü Bursa Askerlik Şu- besi'ne teslim edilir. Bursa Askerlik Şubesf nden Sı- vas Pıyade Alayı'na sevk edilen Deniz, bırliğine tes- lim olmayarak ortadan kaybolur ve Istanbul'a gelır. O dönem polıs tarafından arandığı için kaçak yaşa- makta olan Mustafa llker Gürkan. Deniz'le yapöğı gö- rüşmeyi şöyle anlatmıştır: "Deniz ile Ostnanbey'deld Sami Can'ın evinde bu- hıştuk. Evde Zihni Çetiner, Mustafa Zulkadıroğlu, Mustafa Lütfü Kıyıcı, Cihan \lptekin ve ben vanın. 'Polis baskını olacâk' diyebir haberakhk.Oradan Yü- cel Gürsd'in Levent Zeren Arahğı 4/b'deki evine gidip konuşacağız. Deniz, burada iken bana, 'Senınle top- lantıdan önce bir konuşalım' dedi Sami'nin evinden çıkuk. Bomonti Bira Fabrikası'nın orada çöpiük vardı. Oaya kadar gittik. Yolda tek ke- hnıe bile konuşmadık. Deniz, orada bana, 'Gürkan, CheGuevara'nınyolunainamyorum' dedi Ben,'tnan- mıyorum' dedim, Deniz, 'O halde yollanmız aynldı seninle' dedL -Evet' -Döneüm. -Tabü Tarüşmafaian vokHepabu ka- dar. Vıne >lirü- yoruz.Meddiye- kövcivannageJ- dik. Deniz, bu kez: - Arkadaşlar ne düşünih'or? - Arkadaşlar da benim gibi düşünüyor. Ben onlan ikna ede- mem. Bir kısmı Mahir'le bera- ber. Geri kalan- lan da benim gi- bi düşünüyor. O kadroiariçindekiin- sanlan etkilemen de olamaz diye düşünüvonım. - Beni bu ülkede öldürecekler. Benim bu ülkede ya- şama şansım yok. FUistin'e gttmek istiyonım. Fîfistin Fedaikart \artk Onlanistedi. Komandosu- bayıolan babammBeşjktaş' ta kaküğı evde sakbyorduk onlan. A>nca benden başka isteklerde de bulundu, FH fetin'e giderken suurdan geçmek için kendisinin yant- na Engin Mert ile Ahmet Çetiner'i vermemi istedi - Senin FUistin'e sağ salim gjtmen için etimizden ge- teni yapanz. Bugünya da >ann, hemen gidecek misin? -Yok. ÖnceODTU'yegidip beklejecegım. Arkadaş- iarorayagelsin. -Ohir. Deniz, ertesi gün Ankara'ya gftti. tşte ne olduysa ODTL 'deoldu. ODTÜ'deonuFffistin'egitnıekten vuz- geçirip THKO'ya girmeye ikna ettfler." Mustafa tlker Gürkan'ın söylediği gibi Deniz, Che Guevara'ya hayrandır. Hasan Ataol, bu nedenie De- niz için bir benzetme yaparak "Latin Amerika'nuı Oıe'si, Türkiye'nin de Deniz'i vanhr" diyordu. Deniz, Kenan Rıfkı Ertuğrul ve YusufAslan Malat- ya'da Teslim Töre ile görüştükten sonra, ilk önce Ela- zığ'a. daha sonra Tunceli'ye gider. Bir lokantada buluşup eskı TÎP Tunceli îl Başkanı avukat Kemal Burkay'a düşündükleri ile yapmak is- tediklenni anlatan Deniz ve Kenan Rıfkı Ertuğrul, kendilerine destek vermesini isterler. Kemal Burkay, Deniz ile Kenan Rıfkı Ertuğrul'a çizgilerinin yanlış olduğunu söyler. Ertesi gün, sola sempatisi olanve Tun- celi'ye orman mühendisi olarakyeni atanmış Kalraan Yüksd ile görüşme yapılır. Genel olarak neler yapa- caklanm orman mühendisi Kalman Yüksel'e anlatan Metin Güngörmüş. Deniz ve Kenan Rıfla Ertuğrul, ka- ranlık basöktan sonra yola iner bir otobüse binerek An- kara'ya giderler. Bu sırada Hüseyin Inan, Ahmet Tun- cer Sümer, Teoman Ermete. Ercan Enç, Müfıt Ozdeş. Aipaslan Ozdoğan, KadirMangave arkadaşlan tutuk- lu bulunduklan Diyarbakır Cezaevi'nden 8 Ekim 1970 Perşembe günü serbest bırakılmıştır.. Yann: Gündem Deniz'dir artık... Delikanhm!. Senin Kafanın içi yıldızlı karanlıklar kadar güzel korkunç, kudretit ve iyidir. Yıldızlar ve senin kafan kâinatın en mükemmel şeyidir. Delikanhm!. Sen ki, ya köşe baştnda kan sızarak kaşından gebereceksin ya da bir darağacında can vereceksin, İyi bakyıldızlara onlan göremezsin belki bir daha. Nâzım Hikmet
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle