23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 MAYIS 2004 PAZARTESI DİZİ • • ÖlenlergüneşegömülürAınerikan 6. Filosu'nun İstanbul'u ziyareti sırasında ağır yaralananTÎP Eminönü ilçesi üyesi Vedat Demircioğlu öliLr. Deniz Gezmiş, İÜ'nün kapısınınparmaklıklanna çıkarak arkadaşlanna 'Vedat, devrim için öldü' diye seslenir... 17 Temmuz 1968 Çarşamba günü, gece saat 23 sıralannda de\Tİmci öğrenciler. ABD 6. Fılosu'na mensup erlere taş ve yağlıboya atar. Daha sonra Taksim Meydam'na yürüyen öğrenciler., Taksim Atatürk Anıtı'na 6. Fib ilgilileri tarafindan konulan çelengi parçalar. Öğrenciler, eylemlerinin paîsler tarafindan engellenmesi üzerine ko>arak Gmimüşsuyu yurt binasına sığınır. Tbplum polisleri, sabaha karşı saat 04.30'da Gürnüşsuyu İTÜ öğrenci yurdunu basar. Istanbu] Üniversitesı Hukuk Fakültesi ikınci sınıf ögrencisi \e FlP Eminönü ilçesi üyesi Vedat Demircioğlu ağır yaralanır. Devrimci öğrenciler. 18 Temmuz Çarşamba günü. eylem yapmak amacıyla Taksim'de toplanır. Yapılan yikrüyüş Gümüşsuyu'nda ÎTÜ önünde bitirilecektir. Taksim'de eylem yapılır ve öğıenciler. ITÜ Gümüşsuyu binası önünde toplanır. Burada. arkadaşlannm omuzlannda bir konuşma yapan Deniz. 500'e yakın gencı bir anda galeyana getirir ve Dolmabahçe'ye doğru bir koşu başlatır. Amerikalılar Dolmabahçe'de dövülerek, taşlanarak denize ahlır. Olaylar sırasında 18'i hafif, 2sı ağır 20 denizci yaralanmıştır. >UGÜN SAVAS CÜNÜDÜR' Amerikan 6. Filosu'nun istanbul'u ziyareti sırasında ağır yaralanan ve on gün Beyoğlu Ilk Yardım Hastanesi'nde tedavi edilen Vedat Demircioğlu komadan çıkamayarak 24 Temmuz 1968 Çarşamba sabahı ölür. Bunu duyan devnmci öğrenciler, ellennde "Katiller" yazılı bir çelengi tstanbul Valilik binası önüne bırakır. Vedat Demircıoğlu'nun ölümüyle başlayan olaylar 25 Temmuz 1968 Perşembe günü de devam eder ve Cagaloğlu savaş alanına döner. Vedat Demircioğlu için sabahın erken saatlerinden itibaren Istanbul Ünıversitesi Hukuk Fakültesi önünde toplanan öğrencıler, Atatürk Anıtı çe\Tesinde, ellennde Vedat Demircioğlu'nun portresi ile saygı duruşunda bulunur. Deniz, üniversite merkez kapısırun demir parmaklıklanna çıkarak yürüyen arkadaşlanna şoyle seslenir: "Vedat, de\Tİm için öldü. Ölenler ölür, ölenler güneşe gömülür. Ölenlerin yasuu rutacak vaktimiz yok arkadaşlar. Bugün savaş güniidiir. Yürüyüşün hedefl vilayertir. Tabunı ve siyah çciengi vahnin kapısına bırakacağK." 'ÇoCUKLAR YAPAR BU İŞİ1 Sembolik tabutla yürüyüşe geçen öğrenciler, Plevne Marşı'nı söyleyerek ve slogan atarak Beyazıt'tan adliye binası önüne gelir. Adliye önünde, aralannda Deniz'in de bulunduğu öğrenci temsilcileri birer konuşma yapar. Eyleınciler daha sonra Taksim'e doğru yürümeye başlar. Cagaloğlu Kız Lisesi'nin önünde öğrenciler ile polis karşı karşıya kalır. Ortalık bir anda kanşır. Öğrenciler, toplum polisini yoğun bir taş yağmuruna tutar. tki üç koldan hücuma geçen öğrencılerin taş saldınsı karşısında polis geri çekilmck zorunda kalır. Öğrenci ile polis arasındaki çatışmayı Türk Solu dergisinin bulunduğu büronun penceresinden seyreden eski TKP'run üyelerinden Şevki Akşit, ağlayarak "Biz Türfdyıe'de bugünleri de mi görebilecektik. tşte devrim ohıyor. Çoculdar yapar bu işi" diye bağınr. Olaylann genişlemeye başladığı bir sırada Cağaloğlu Meydam'na ikiyüz kadar inzibat eri gönderilir. İnzibat erlerinin duruma müdahalesi üzerine öğrencilerin taş yağmuru kesilir. "Yaşasın ordu. Toplum polisi geldiği yere gitsin" diye bağıran öğrencıler, daha sonra dağılır. Polis, 26 Temmuz 1968 Cuma günü. "Deniz Gezmiş ve Harun Karadeniz hakkında gryabi tutuklajna karan olduğunu. görüldükleri yerde turuklanacaklannı" açıklar. H U K U K DERS! PEKJYI 1 Denii. arandığı bu dönem, Akın NejatÖnal'ın arkadaşı olan Dhan Biber'ın Bakırköy'dekı evinde saklanu. Evde kaldığı süre içinde İbrahim Oral ile tlhan B>iber, Deniz'in dışanyla irtibatını sağlar. Deniz, 30 Temmuz 1968 Salı günü sınava eirmek için Akın Nejat Önal'la birlikte Istanbul Unıversitesi'ne gelir. ÇetinÖzektarafindan ceza hukuku imtihanı yapılan ve "peldyi" derece alan Deniz, "bir otomobille üniversiteyi terk ederken sıvıl po>lisler çevirir. Deniz tekrar üruversite aylusuna gırer ve öğretim üyeleri ile görüşür. Öğretirn üyelerinin ıkna ermesi üzenne, üniversite kapısında bekleyen sıvil polislere teslim olan Deniz, adliyede yargılandıktan sonra, öğrencileri kanunsTuz yürüyüşlere teşvik etmek suçundan tutuklamır. Türkiye'de üniversite ve fabrika işgalleri olurken dış dürryada da Sovyet Rusya, 21 Ağustos 1968 sa- bahı Çekoslovakya'yı işgal eder. Sovyet Rusya'nın bu işgaüci turumu sol içerisınde yoğun ideolojik tartışmalara yol açar. Işgale karşı çıkanlar olduğu gibı haklı bulanlar da vardır. TÎP Genel Başkanı Mehmet Afi Aybar, "Sovyet Rusya'nın işgaüni Amerika'nın Viemam'a yapoğı işgale" benzeterek kınar. Daha sonra eski TKP'de yer alacak olanlar ışgali haklı bulur. Deniz, Çekoslovakya'nın Sovyet Rusya tarafin- dan ışgaline karşı tepkisini, "KızıJordu oportüniz- min göbeğini naflıyor" şeklinde dile getirir. DENİZ/Bir ısyancının f* ızlerıTurhan FEYİZOĞLU Deniz Gezmiş Türk Solu dergisini okuyor». (CUMHURÎYET ARŞÎVÎ) 'tşte devrim oluyor' Öğrenciler Vedat Demircioğlu için hazırlanan sembolik tabutu ve çelengi valinin kapısına bırakmak için yürüyüşe geçerler. Cagaloğlu Kız Lisesi'nin önünde polisle karşı karşıya kalırlar. Ortalık bir anda kanşır. Öğrencilerin taş saldınsı karşısında polis geri çekilir. Olaylan Türk Solu dergisinin bulunduğu büronun penceresinden "\t izleyen eski TKP'nin üyelerinden Şevki Akşit, ağlayarak "Biz Türkiye'de bugünleri de mi görebilecektik. Işte devrim oluyor. Çocuklar yapar bu işi" diye bağınr. Afustafa Keıııal gençüğl yürüyüşteeniz, tutuklu bulunduğu Sulta- nahmet Cezaevi'nden 21 Eylül 1968 Cumartesi günü tahliye olur. Bu dönem, bir grup devrimci genç bir araya gelerek 1968 Ekim ayında. De\Tİmci Öğrenci Birli- ği'ni (DÖB) kurar. Deniz'in DÖB'Jü olarak kahldığı ilk eylem 30 Ekim ile 10 Kasım 1968 günleri arasında, Samsun'dan Anka- ra'ya yapılan, "Tanı Bağınısız Türkrye İçin Mus- tafa KemaJ Vürü- yüşü"dür. Yürüyüşe katı- lanlar yayamladık- lan bildiride amaç- lannı şöyle açıklar "1919'da başla- yan Mustafa Ke- mal devrimi kendi- anden sonra gelen yöneticiler tarafin- dan amacından sapnrd- nuş, Cumhuriyetin bü- rün kummlan yodaşü- nlmışnr. Bugün Türld- yemiz dünyada ilk anti- emperyalist ve antikapi- talistdevTimi gerçekleş- tiren Mustafa Kemal'e rağmen yabancılann desteklediği karşıdev- ritncilerin etki alanına girmiştir. Biz Mustafa Kemal gençligi olarak, saptnlan devrimi ra>> na oturtmaya azimlrvTz,kararnyız.Bu- gün başlayan vürüyüşün amacı budur." Yürüyüşçüler, 30 Ekim 1968 Çarşam- ba günü Samsunda toplanır. Saat 13.30'da toplu halde Samsun Atatürk Anıtı önüne gıderek bir dakikahk say- gı duruşunda bulunan yürüyüşçüler, îstiklal Marşı'nı söyledikten sonra en önde Türk bayrağı ile yürüyüşe başlar. Samsun'u 15-20 kılometre geride bıraktıklan bir sırada emniyet men- suplan. yürüyüş yapan 22 si öğrenci, 2 'si işçi toplam 24 yürüyüşçünün önü- nü keser ve önceden izin almadıkları için kanunsuz yürüyüş yaptıklan ge- rekçesiyle yürüyüşçüleri Emniyet Mü- «m r^r, BağimSlZ TÜrldye İÇİn Deniz'm De\nmci Öğrenci Birliği üyesi olarak katıldığı ilk eylem 30 Ekim-10 Kasım 1968 günleri arasında Samsun'dan Ankara'ya yapılan "Tam Bağımsız Türkiye için Mustafa Kemal Yürüyüşü"dür. Amaçlan şöyledir: " 1919'da başlayan Mustafa Kemal devrimi kendisinden sonra gelen yöneticiler tarafindan amacından saptınlmıştır. Biz Mustafa Kemal gençligi olarak saptınlan devrimi rayına oturtmaya kararhyız." dürlüğü'ne götürür. Yürüyüşçüler, 31 Ekim günü. adli- yeye se\ k edilır. Bozkurt Nuboğlu, du- ruşmada; "Sayın yargıcun, burada bi- zi, 24 genci değil, Mustafa Kemal'i. O'nun ilkelerini yargUıyorsunuz" der. Yargıç, bunun üzerine, elinden kale- mi bırakarak "Ne bugün, ne de bugün- den sonra hiçbir hâkinı, Mustafa Ke- mal'i veO'nun ilkelerini yargüayamaz'' diye cevap venr ve O'na bağlılığını belirtir. Yargıç duruşmayı erteler. Yürüyüş- çüler, serbest bırakıldıktan sonra oto- büsle Havza'ya gider. Yürüyüş, toplu- mun değişik kesimlerinin tepkilenne yol açmakta gecikmez. Yürüyüşçüler, An- kara'ya yaklaşırken söylentiler artmaya başlar. Söylentiler- den en önemlisi şu- dur: Yürüyüşçüler Anıtkabir'e girer- ken bir grup eylem koyacak. Eylem ko- yan bu grup tara- nacak ve o gece dar- be olacak. CHP Genel Baş- kanı İsmet tnönü, 7 Kasım 1968 Per- şembe günü bir ko- nuşma yaparak "Gençierin demokrasi düş- manlannafirsat\erebüecek her türlüdavranıştan kaçm- malanru"* ister. Inönü'nün bu sert çıkışı üzerine TMGT Genel Başkanı Ka- zunKolcuoğJu, Ikincı Baş- kanı Taytan Benli. Ankara Ünıversitesi Talebe Birliği (AÜTB) Başkanı BilaJ Mo- gol, ODTÜ-ÖB Başkanı Fskender Odabaşoğlu ve AYOTB Başkanı Gahp Al- tun birbildin ya>Tmlayarak yürüyüşten çekildiklerini açıklar. Başbakan SüleyTnan DemireL 8 Ka- sım 1968 Cuma günü bir konuşma ya- parak "Öğrenci yüriiyuşü ile sokaklar eskinıez. Yeter ki kanuni olsun" der. Sonuçta yürüyüş 9 Kasım 1968 Cu- martesi günü, Ankara'nın Kayaş ilçe- sınde sona erdırilir. Deniz Gezmis 'Yalnız devrime karşı sorumluyuz partileredeğil' Yürüyüşe katılan öğrenciler, 10 Kasım 1968 Pazar günü Anıtkabir'e gıderek Atatürk, Cemal Gürsel ve Devrim Şehitleri'nin kabnni ziyaret eder, Anıtkabır özel defterine şunlan yazarlar: "Amerikan empen aüzmine karşı ikinci milli kurtuluş savaşımızda gerçekten izindeviz. Milli Kurtuluş savaşınuz yok edilemez. Onu yok etmek için, bütün Türk milletini yok etmek gerekir. Tam Bağunsız Türkiye İçin Mustafa Kemal Yürüyüşçüleri." C E N Ç L İ Ğ İ N CÖREVJ 19 Kasım 1968 tarihuıde yayımlanan yazısında Deniz, bu konuda şunlan belirtiyordu: "Çağunız, de\Tİmcilenn Amerikan emperyalızmini adun adım ko\ aladığı çağdır. Çağımız, gençliğin Çekoslovakya'da ve diğer revizyonist ülkelerde karşıde\Tİmci olduğu çağdır. Çağımız biz yaştakilenn \'ıetnam'da. Dominik'te, Meksika'da Amerikan emperyalızmuıe karşı dövüşerek öldüğü çağdır. Azgelişmiş dünya halklan emperyalizme karşı bir savaş verirken gençlık bunun dışında kalamaz. Biz daima ezilenlerden yana çıkmak zorundayiz. Eğer bizün kavgamız antiempeıyalist kavganın paralelınde yürümezse ayaklanmız havada kalır. Yalnız, gençlik bu paralelde savaşırken politik partılerden bağımsız olmak zorundadır. Geçmişteki örnekler bağımlılığın zararlannı göstermişrir. Bu hatalan bir kere daha tekrar ermenin hiçbır anlamı yoktur. Gençlık yalnız devrime karşı sorumludur, politik partilere değil. Zaman olur ki, bütün politik partiler karşıdevnmcı olabilirler. Bugün Türkiye'de olduğu gibı. Bu nedenlerden ötürü gençliğin görevi antiempeıyalist kavgaya katılmak, fakat bağımsız olmaktır. Bugün bu zorunlu kavgada tek umut olması gereken devnmcı gençlik bölünmüştür. Bunda şüphesız ki, oportünist kişılenn rolü büyüktür. Dürüst, yiğit. devTİmci kardeşlerimizden bir kısmı, sekterlıkleri yüzünden oportünistlerin etki alanına gırmıştır. Bu giriş, onlan giderek karşıdevrimcılerin safina düşürmüştür. O kadar ki, Amerikan erlerini denize atmak isteyenlere engel olmak için barikat kurmaya kadar götürmüştür. Bu gidiş onlan aktif direnmenin başladığı yerde pasif direnmeye itmiştir. Cağaloğlu'nda görüldüğü gibı. Bu oportünist kişiler hiçbir şey yapamadıklan zaman faşizm gelir fobisını ortaya atarak devrimci gençligi eylemden çekmeyı denemişlerdir. Bu fobi, kısmen başan sağlamış ve devnmci eyleme büyük darbe vurmuştur. Bu iddıa\ı dikkatle ıncelemek gerekir. Sosyalıst örgütün yüzde 3 oy aldığı bir ortamda faşizme gitmek için hiçbir sebep bulunmazken bunu söyleyenler Hürriyet Meydanı'nda ve Kızılay'da hiçbir şey halledilmez diyenlerle aynı düşünceye sahiptirler. Fakat bütün bunlan olağan karşılamak gerekir. Çünkü. küçük burjuva sosyalıstlerinden daha fazlası beklenemez. Onlar. elbette ki. rahat mücadeleyı tercih edeceklerdir. Bizim bu gibilere söyleyeceğimiz tek şey şudur: Düşmesin bizimle yola Evinde ağlayanlann gözyaşlannı Boynunda ağır bir zincirgibi taşıyanlar. Devrimci gençlik. Amerikan emperyalizmine ve oportünızme karşı duran gençliktir. Onlann görevi. sayısının azhğına, düşmanm çokluğuna bakmadan. Amerikan emperyalizmine karşı sonuna kadar dövüşmektir. O, en iyi biçımde karar veren ve uygulayandır. O, boş gecelenni değil, boylu boyunca ömrünü bu kavgaya verendir. Yaşasın Bağımsızlık Savaşı Veren Dünya Halklan. Yaşasın Tam Bağımsız Türkiye." Yann: 'Son sözümüz kahrolsun Amerika'dır'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle