Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İatiyaz Sahibi: CUMHURİYET \AKFI
»na İLHANSELÇUK
Genel Yavın Yönetmeni: İbrahim
Yüdız # Yazıişleri Müdürü. Safim
Alpaslan#Sorumlu Müdür Mehmet
Sucu # Haber Merkezı Müdürü:
Hakan Kara
_
fstıhbarat Cengiz Vıldırım # Ekonomı: Özkm
V'üzak # Kultür Egemen Berköz 9 Spor Ab-
dülkadir Yücelman # Makaleler Sami Ka-
raören • Düzeltme Abdullah Yazıcı O Bil-
gı-Belge: Edib« Buğra • Yurt Haberlen Meh-
raet Faraç 9 A\rupa Temsilcısı: Güra\ Öz
Yavın Kurulu: llhan Selçuk
fBaşkan), Emre Kongar (Da-
nışman). Orhan Erinç. Hikmet
Çerinkaya, Şükran Soner, İb-
rahim Vıldız. Orhan Bursalı.
Mustafa Balbav. Hakan Kara.
Ankara Temsilcısı: Mustafa Balba\ Ataturk Buhan No: 125, Kat:4,
Bakanlıklar Tel4195020(?hat), Faks:4195027
«tzmir Temsilcısı:
SerdarKızık,H.ZıvaBh.!352S 2 3 Tel:4411220. Faks 4418745
• Adana Temsilcısr Çetin Yiğenoğlu. tnönü Cd 119S No 1 1.
Tel: 363 12 ll.Faks:363 12 15 Antalva Temsilcısı. Ahmet Oruçoğlu
Cumhuriyet Cad 80 5 Tel: 0242 2480057
Fax: 2430509
Vluessese Muciüni: Erol Erk
# Bılgı İşlem Ahmet K
rulsan 0 Sjtiş Fazilet Ku
# Cumhuri\et Reklar
Tel (0212ı 512'05 05 (20 h.
553 554 Fa\ (0212ı513 S4ı
> ayunlayan: \ cnı Gun Haber \tm,\ 3a»uı \ e \ avıncılık A Ş rurkocaşıCad '94Ujğ4İoğlu ">41!
4kanbul PK M6-Sıri=cı'-4435 Itt Tel ıl)2i;ı5l2O5 l'OHıa)
Fats I û 2 i ; (
5 n 8 î
9 5 Basta: Metiez Gazete Derç tetm ^ ayıncıia Sâa \;Tıt \Ş Bartaros Bülıan \'o 1.5 Bejıkta»-1* DağOun: Maiez Dapum Pazartama San veTıc AŞ 10MAVIS2004 fmsak-3.59 Güneş 5 44 Ögle 13.08 Ikındı. P 00 Akşam 20 19 Yabı:215
Hntfistan'da gözJük zamanı
• Haber
J>erk«zi -
Fhrdistan'da
.A3D firması
Sriper'in
dızen lediğı
ckFile<le ilgi
gıneş
gelüklerinden
çoc
n>del lerdeydı.
Bombay'da
di?enlenen
deTlede Snıper
firnası 2004
yarında
lculanilacak
görlüklen
tanttı.
(F(toğTaf:
RIUTERS)
Hikâyesi' yeniden
• <\NKARA (AA) - Sınemanın yıllanmış iki
âşın Farah Fawcett ile Ryan O'Neal. nıkâh
ma>asına oturmaya karar verdi. Internetteki
'irrdb' sitesinin haberine göre, "Charlie'nin
Mdekleri" dizısindeki 'Jill' karakteriyle
panayan sanşm yıldız Favvcett ile 'Aşk
Hilâyesi-Love Story' filmiyle milyonlan
gözyaşma boğan O'Neal yaşamını
birleştirecekler. Daha önce O'Neal'ın
evlenme önerisinı geri çevıren Fawcett. bu
kez ünl ü aktörün teklifine 'evet' dedi.
Sor.baharda evlenmeyı planlayan çıftin
uyuşturucu tedavisı gören oğullan
Redmond'a yardımcı olmaya çalışırken
yeniden bir araya geldikleri ifade edildı. 1980
yılmdan 1997'ye kadar bir arada olan ve 27
senelik beraberlikten sonra yollannı ayıran
çiftın bu kez kararlı olduklan behrtildı.
Kumar borcu için kızını sattı
• LONDRA (AA) -
Ingiltere'de yayımlanan
The Sunday
Telegraph
gazetesi, bir
Ingiliz
babanın
kumar
borcunu
ödeyebilmek
için 15
yaşındaki
kızını
sattığını öne sürdü.
Gazetenin habennde, genç kızın
kendisinden çok daha yaşlı bir erkekle 15 bin
sterlin karşılığında evlendirilmek üzereyken
Batı Yorkshire polisine başvurarak kendisını
kurtarmalannı istedıği bıldinldi. Genç kızın,
ailesinin kendisini Ingiliz olmayan bıriyle
evlendirmek üzere ülke dışına göndermeye
çalıştığını söylemesınin ardından polısin
soruşturma başlattığmı kaydeden gazete,
"Bu e\lilikle yaşlı damat adayı sadece
genç bir kızla evlenmiş olmayacak hem de
kısa bir süre içinde Ingiliz vatandaşı olmayı
da garanti edecekti" diye yazdı.
Öger Tour hedef büyüttü
• ANTALYA (AA) - Öger Tour Yönetım
Kurulu Başkanı Vural Oger. geçen yıla göre
yüzde 8-10 büyüme hedeflediklerini
belirterek "Bu yıl yaklaşık 1 milyon 450 bin
rurist getireceğiz" dedi. Öger, Öger Tour'un
Antalya'nın Manavgat ilçesinde birlikte
çahştığı otel yöneticilerini Side'deki Majesty
Club Palm Beach'te düzenlenen yemekte bir
araya getırdı. Otel yöneticilerine teşekkür
plaketi \eren ve iyi bir sezon dileyen Öger,
bu sezon katalog satışlannda 2002 yılına
göre yüzde 28. geçen yıla göreyse yüzde
37 artış sağlandığını ifade etti.
Kısa film yarışması
• Haber Merkezi - Marmara Üniversitesi
Iletışım Fakültesı 6. Kısa Film Yanşması bu
yıl lcurmaca dalında serbest konulu
yapılacak. Eserler 14 Mayıs Cuma günü
akşamına kadar Istanbul Nişantaşı'ndaki
fakülte sekreterlığine teshm edilecek.
Yanşmaya eserlerini göndermek isteyenler
aynntılı bilgi için 0 212 233 04 47 No'lu
telefondan sinema anabılim dalı
başkanhğmı arayabilirler. Dereceye
gırenlere ödüllen 24 Mayıs'ta "tletişimciler
Haftası" etkinlikleri kapsamında verilecek.
Üretici firmalar çocuklann nasıl etkileneceğini ölçmek için milyon dolarlan gözden çıkanyor
Çocuklan datüketiyorlarA lışverişlerde çocuğun aile
/î üzerindekı etkisi giderek artıyor.
- / x . Otomobil satın alma kararlannın
bile yüzde 67 sini çocuklar veriyor.
Uzmanlar, çocuklann düş dünyalanna
yapılan rekJam bombardımanı sonucu her
şeyin fiyatını bilen ama değerini bilmeyen
bir kuşağın yetiştiğini söylüyorlar.
HİLALKÖSE s a t a n
Akcan. "Sürekli J
haz duyulması istenryor. \
Çocukluğunda böyle tü-
kerinı ahşkanlığı olan bir
kişi. erişkin olduğu dö-
nemdededoyumsuz,
mutsuz,benc3;sa-
dece kendini dü-
şünen, öncelikii
kendi olan. asos-
yal bir bire\' ha-
Hne geüyor. Bo-
şanmalar artı-
yor. Sosyal ve ah-
İaki değerler yok
sayılıyor. Tiiketime
vönefik birevci davra-
nan insan modeii or-
taya çıkjyor" diye ko-
nuşru.
Haz ilkesini sürekli do-
yurucu davTanışlarda bu-
lunulmasının problemli
bireylerin yetıştirilmesi-
ne neden olduğuna dıkkat
çeken Akcan, "Doyum-
suzluk. madde kullanınu-
na ka> maj a neden oluyor.
Tehlikeli sporiara ilgi ar-
üyor. Rus ruietinden para-
şütle atlamaya kadar"
dedi.
Şiddet içeren oyuncak-
lann 8-20 yaş arasında bu-
lunan çocuk \e gençlen
tehdit ettiğini de dile ge-
tiren ,AJccan, tüketım kül-
türünün olumsuzluklan-
nın uzun süreli sosyal pro-
jelerle gidenleceğını ifa-
de etti. Akcan. anne ve ba-
balara da "Çocuklannı-
nn ne \apüğını i>i bilin.
Örneğin bilgisayar oynn-
lanna katılın. Böylece ilgi
alanianm deği^tirebilirsi-
niz" diye konuştu.
Çocuklann hayal dünya-
lanna, öncelıklerıne ve
beklentilerine göre yapı-
lan ürün tasanmı ve rek-
lam bombardımanı onla-
n gerçek birertüketici ko-
numuna getirdi. Artık ço-
cuklar, ailelerinin bürün
alışverişlerinde söz sahi-
biler. Uzmanlar ise rüke-
rim kültürü ile bütün istek-
leri doyurulan çocuklann
madde bağımlısı olma
risklerinin fazla olduğu-
na dikkat çekiyorlar.
Ürün tanıtımı her gün
daha renkli ve canlı yapı-
Iıyor. Tasanmlar çocuk-
lann beğenisine göre dü-
şünülürken onlann hayal-
lerini süsleyen çizgi film
kahramanlan da televiz-
yanlarda ürün pazarlama-
cılığı yapıyor. Böylece tü-
ketimin bir numarah öz-
nesi haline gelen çocukla-
n ise ileriki yaşlarda kişi-
Iik problemleri bekliyor.
Tüketlm canavarı
"Çocuk tek kullanım-
hk bir yaşanı tara ögreni-
yor. tstrvor. istek karşdam-
yor ve anında tükethor"
diyen Psikolog Ayhan Ak-
can, bu yaşam biçıminın
çocuğun bireyselleşmesi-
ni kolaylaştıracağını, bu-
na karşın erişkin hayatın-
da ise bir "'tüketim cana-
van"na dönüşrüreceğinı
dile getirdi. Haz ilkesine
yönelik, korkunç alterna-
tiflerin sunulduğunu anım-
Hedef çocuklar
Reldamcı
i i iişini
biliyor
Ressam Burhan Kum'un çizdiği tabiolar 29 MajTs'a kadar BeyoğJu'ndaki
Elhamra Han'da bulunan Karşı Sanat GaJerisfnde sergilcnecek.
BurhanKum \km 'Resmen'sergi
Haber Merkezi - "•Resmen"
adlı sergisiyle eserlerini
sanatseverlerle buluşturan
Ressam Burhan Kum
sergisini, "Toplumun resim
sanatım nasıl algıladıgı
üzerüıe kuruJdu. Bu anlanıda
hem resmin kendiyle
hesaplaşması hem de sanafın
toplumJa kurduğu ilişki
açısından bugüne kadar
yapüğun en kapsamlı
çahşma" olarak nıtelıyor.
"Sanat bir ta\nn ifadesidir.
Ha>ata dair bir görüşünüz
yoksa resim yaparsanız
ancak bu sanat olmaz* diyen
Burhan Kum, Karşı Sanat
Çalışmalan'ndakı sergisini ve resımlerinde
her zaman yer alan "yazılan" şö\ie
tanımlıyor: "Resimler tek tek incclendiginde
farkh göndermeler içerdigi gibi topluca
bakıldığında bir gövde de oluşturuyorlar.
Resim benim için bir anlatım
aracı olduğundan, kendimi
hiçbir zaman püristbir
ressanı olarak görnıedim.
Benim için resim görsel
bir dildir. \*azı ise
dilin görselleşmiş biçimi
değil midir? O halde
yazılan resimde görsel bir
unsur olarak
kullanabileceğiıni
düşünüyorum; çünkü yazı
resmimde yalnız içerdiği
sözciik anlamı açısından
yer alnuyor. Anlatım
adına sının bazen aştıgımı
ben de düşünüyorum. O
zaman da resim yapma
eylemi yerüü text-art'a bıratayor."
Ressam Burhan Kum, sergidekı ağırhklı
otoportrelerinı ise "Başkaiannın beni nasıl
gördükJeri üzerine kurgulandıklan için
paradoksal bir yapı içeriyoriar" diye nıteliyor.
Academy Reklam Ajansı
Müşten İlişkileri
Dırektörü Baran
Gündüzalp,
reklamcılann. tuketicinın
cebıne gıden yolun
kalbinden geçtığıni
anladıklannı. bu nedenle
onlan küçük yaşlardan
itibaren markalarla
tamştırdıklannı dile
getırdı. Her yıl pazardan
pay almaya çahşan
markalar ıçın yüzlerce
sevimli karaktenn
yaratıldığını anımsatan
Gündüzalp. "Çocuklarm
nasıl rtkileneceginin
ölçümii için nıiharlarca
dolarük araşormalar
%apılı\or. Çünkü arnk
otomobil sahn alma
kararlannın bile yüzde
67'sini çocuklar veri\w.
Pazariamacılann hedef
kidesi Z kuşağı denilen
grup» yani çocuklanmız"
diye konuştu. Gündüzalp
şöyle de\am etti. "Bunu
ise onlan 24 saat gözlem
alünda tutarak kredi
kartı ekstrelerinden,
aJışveriş kardanndan,
ankederden, focus grup
dediginıiz görüşmelerden
sağlıjıonız. Onlann
rutkulan. hayalleri hatta
takip ertikleri diziler,
repHkler. şarkılan.. Hepsi
bizim için birer bilgi. Ve
bu bilgilerin toplamından
onlann kalbine giden yolu
bulup ortava çıkamx)ruz.
Çünkü artik çocukİar
ihtiyaclan için değiL
hazsal bir (üketinıe
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
ıı
Dini, 'Ecnebi' Kullamyor!.."
Dev canavargeridöndü' Birincisi büyük ilgi
' gören Shrek serisinin
ikincisinin prömiyeri
Los Angeks'ta yapıldı. Film ekibinde JuJie Andre«s, .Mike Mjıers, John Lithgow
gibi büyük yıldızlar yer ahrlarken Eddie Murphj, Cameron Diaz ve Antonio
Banderas büvük ilgi gören prömryerde bir araya geldiJer. Filnıin yönetmenügmi
Andiw Adamson,KeD> Asburj\ieConradV'ernonyapü.(Fotoğraf: RELTERS)
Uzmanlardoktorkontmlünün şart olduğunu söylüyor
Bitkisel ürünler her
zaman yararlı değilHaber Merkezi - Genç-
leştırici, hücre yenıleyici,
zekâ gelıştırici, bağışıklık
güçlendinci, mutluluk ve-
nci, cinsel gücü arttıncı, uyku düzenleyi-
ci, tansiyon düşürücü başlıkJan altında
"herderdede^a" sloganıyİa albenıli şişe-
ler içinde sunulan ve Türkiye'de pazarpa-
yı giderek artan "bitkisel ürünlerin" ye-
terlı deneylerden geçmemiş olanlannın
yan etkifen, yaşamsal tehlikelen de bera-
berinde getıriyor.
Haftalık sıyasi haber dergisı Nokta'nın
bu haftaki sa>ısında yayımlanan haberegö-
re. dünya üzerinde kullanılan bıtkilerden
sadece küçük birkısmı bilimsel araştırma-
CTA
lara ve deneylere tabı tu-
tuluyor. Prof. Dr. Faruk
Alagöl doğal görünen bu
tedavi yönteminin tehli-
kelerine dikkat çekerek şunlan söylüyor:
"Bitkisel ürünler birçok denetimden
uzak olduğu için yan ctkiJerinin ne oldu-
ğu bilinmiyor. Hastalannuzm bir bölü-
mündeyapûğımız tüm muayene ve teddk-
lere rağnıen herhangi bir flziksel bulguya
rasuamıyı
Druz.Ancak araşbrmanuzı derin-
leştirdiğimizde bazen kalple. bazen kara-
ciğcrle bazen de böbrekle ilgili sonınlan-
nın altında bilinçsizceveyoğun olarak kul-
landıklan bitkisel ürünİerin yan etkileri-
nin bulunduğunu görüyomz."
(tarihten Yaprak/2: a/ "...Giai'nin tam bağım-
sızlık tutkusu, Ortadoğucfa Ingirtere'y/ son de-
rece rahatsız ediyordu, nedeni şu:
"...bağımsızlığın ve Türklerin deyimiyle 'ulu-
sal bütünlüğün' korunması için, ülkenin zengin
doğal kaynaklannı, biran önce geliştirmesi zo-
runludur. Bu ise ancak (buraya dikkat) yabancı-
lann katkısryla ve mali desteğiyle gerçekleşe-
bilı'n ancak büyük dış borç altına girilmesi, ya da
ecnebilere geniş ayncalıklartanıyan bir politika uy-
gulanması. hızlı bir üretim artışı sağlayabilir;
bunun için de, her şeyden önce, cumhuriyet yö-
netiminin 'mutlu yalnızlık' ve 'mutlak bağımsız-
lık' tutkulanndan vazgeçmesi gerekmektedir."
(The Economist, 11 Nisan 1925)
b/ Hepsi bu kadar mrydı? Hayır! Gâzi, yalnız, 'muf-
lak bağımsızlığı' titizliklesavunmakla kalmıyor; ay-
nca bölgede, öteki ülkeleri 'bağımsızlığa' tahrik
ediyordu. Hatay Sorunu tartışılırken, söyledikle-
rine bakar mısınız:
"...ben bugünkü Fransız idarecilerinin, Suri-
ye ve Lübnan'a öyfe kolay kolay istiklâl vere-
ceklerinden emin değilim; zaten uygulamayı
birtakım yersiz bahaneleıie üç sene sonraya er-
telemeleri buna kanrt sayılabilir. Binaenaleyh biz
hareketimiz kapsamına onlan da alarak, kısa
yoldan, gerek Suriye ve gerekse Lübnan'a, öz-
ledikleri gerçek bağımsızlığı sağlayabiliriz..."
"...Suriyelilerin ordusu yoktur, fakat bizim or-
dumuz kâfi; söz veriyorum, icab ederse gire-
rim ve sonra yine çıkanm; temenni ederim ki,
buna mecbur olmayalım..." (Atatürk'ten Hatıra-
lar, Hasan Rıza Soyak, cilt II, s. 607)
Emperyalizm, böyle bir devrim ocağı'nı rahat
bırakırmıydı sanırsınız? Bırakmadılar, Musul (Pet-
roQ Meselesi'ni hesabakatıp, iki 'isyanı'tahrikede-
rek işe başladılar: buna ıçerden Terakkiperver
Fırka muhalefeti eşlik ediyordu.)
Tarih tamktır...
(Tarihten Yaprak/3, a) Hakkâri yöresindeki
Nastûrîisyanı ve perde arkası "...zamanla Roma
Kato/ik Kilisesi'ne bağlanıp, 'Mar Şimun' sanı-
nı verdiklerj bir de patrik seçmiş otan Nastûri-
ler(..) Musul Sorunu'nun, Ingiltere ilebirsavaş
olasılığını da içeren, derin bir anlaşmazlığa dö-
nüştüğü sırada; öteden beri kendilerini destek-
leyen mgilizlerden güç alarak ayaklanmışlar-
dı. Londra Başpiskoposluğu sanını taşıyan ba-
zı Ingiliz misyonerterin, bir süredir Nastûriler ara-
sında propaganda yaptığı biliniyordu. (...) Nas-
tûri çetelerinin saldınlannın önlenmesi için böl-
geye kuvvet gönderilmesi gerekli görülmüştü.
Ancak bu kez de, Ingiliz uçaklan, henüz kesin-
leşmemiş olan Türkiye/lrak sınınnı geçerek,
Türk birfiğine ateş açmışlardı. Ingilizler bunun-
la da yetinmeyip, Türk Hükümeti'ne verdikleri
bir nota ile bölgedeki askeri harekâtın durdu-
rulmasını istemişler, aksi halde Türkiye'ye kar-
şı harekâta geçeceklerini bildirmişlerdi..." (Şe-
rafettın Turan, 'Türk Devrim Tarihi' 3. kitap, s.
105/106 Bilgi Yayınevi.)
b) Şeyh Sait Isyanı'nın da, ne maksatla tahrik
edildiği, ıkiecnebinin başkentlerine 'geçtikleri' ra-
porlardan anlaşılmaktadır:
1/ Ingiliz Büyükelçisi Lindsay'ın 3 Mart 1925
günkü telgrafına eklediği, askeri ataşe Bnb.
Harenc'in raporunda şöyle deniliyordu: 'Şeyh
Sait Ayaklanması, dinci, milliyetçi ve cumhu-
riyet karşıtıdır; bu etkenlerden hangisinin so-
nucu etkileyeceği kestirilemez; şu anda Halepte
yaşayan, Abdülhamid'in oğullarından Selim
Efendi'nin, Kürtler tarafından ayaklanmanın
başı olarak, ya da gelecekteki Kürdistan'ın
'kralı' olarak kabul edildiği söyleniyor."
2/ Daha ilginci, Bağdat'taki Fransız Yüksek Ko-
miserliği'nin Paris'e gönderdiği raporda yazdıkla-
n:
"...Kürt ayaklanması, kendiliğinden birden-
bire meydana çıkmadı; Kürdistan dağlan, ya-
bancılann kışkırtması ve desteği ile ayaklan-
dı; Ayaklanma işareti Istanbul'daki Kürt yanlı-
sı çevrelerden geldi. Bu bölgede meydana çı-
kan olaylar, Ingilizlerin uğradıkları yenilgiden
sonra, hiç affedemedikleri Mustafa Kemal'e
ve Ankara'daki Meclis'e karşı yürüttükleri si-
yasetin bir parçasıdır..." (a.g.e. s. 112)...)
'Kundaklama olayı'
Gâzi'nin Cumhuriyetı, 'özgür' ve 'tam bağım-
sız' (anti/emperyalist) yenı bir devlettir; laik olma-
sı kaçınılmaz. 'Sistem' (başta Ingiltere), buna kar-
şı iki şeyi kullanmaktadır: a/ din, b/ etnik farklı-
lık! \şte, yurt içinde kimsenin dinine diyânetine ve
ibâdetine karışmayan, 'cumhuriyetlaikliği'nm, aya-
ğa kalkıp 'irtica' diye kükrediği. bu 'kundaklama'
olayıdır; dinin ne kendisi, ne de müminleri!
O zaman soru şu mu? Nasıl oluyor da, aynı
Cumhuriyet'in sonrakı dönemlerınde, yönetimler,
-hatta, zaman zaman, Cihet-i Askeriye- birden
'dinimize dahleden'ın, 'Batılı' Beyaz, ve Hıristi-
yan Emperyalizm olduğunu unutarak, Cumhuri-
yetçiliğin 'saidırgan birlaikliği' uygulamak olduğu-
nu sanıyor ve savunuyorlar?
Yoksa, Emperyalizm'le 'ortak olduklan' için
mi?
e-mail:tilahan " isnet.net.tr
http://www.bilgiyayinevi.com.tr/ailhan
Faks:0-212 / 260 19 88