25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SSAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 2004 CUMARTESİ 10 DIŞHABERLER dishabto cumhuriyet.com.tr Prodi'den iki yüzlü politika suçlaması Dış Haberler Servisft-AB Komisyonu Başkanı Rom-ano Prodi, ÂB liderlerinin Türldye konusundaki tutumlarıru elejtirerek, "Türkiye'dtf farklı mesajlar veriyorlar, Briiksd'de farkiı konuşuyorlar" dedi. Fransız televizyonuna konuşanProdi, Avrupalı liderleri ikiyüzJülükle suçlayarak, "Türk yetloölerle biraraya geidiklerinde ' Türkiye AB'ye üye olacak' diyorlar. BrüksePde bana, 'aman "Türkiye konusunda aceie etmeyün, yavaş gidin' telkininde bulunuyorlar" diye konuştu. Türkiye'nin AB üyeliğine adaylığı konusunda karann 1999 yılında Helsinki Zirvesi'nde alındığını anımsatarak, bugün Türkiye'nin adayhğının doğru ya da yanlış olduğunu tartışrnak için çok geç olduğu nu vurguladı. A B POLONYA'DAN KORKUYOR Flonya, izlediği ABD yanlısı poîitikalarla dikkat çekiyor. Irak'a asker yollayarak ABD işgaline destek veren Polonya, AB anayasası görüşmelerine karşı tutumu yüzünden Almanya ve Fransa ile görüş aynlığına düştü. Polonya'nın bu siyasi tutumunun AB içinde kontrol edilmesi zor üye ülkelerden biri olabileceği degerlendirmelerine yol açıyor. Ülkedeki yolsuzluklar ve özellikle çelik sektörü, tanm, çevre, yargı ve sınır kontrolü konusunda yapılması gereken reformlann istenilen hızda gerçekleşmemesi endişe yaratıyor. Polonya'dan gelecek ucuz işgücünden endişe duyan AJmanya ve Avusturya, Orta Avnıpa ülkelerinden gelen işçilerin Batı'da çalışabilmelerinin olabildiğince geciktirilmesini talep etti. Polonyalı çiftçilerin büyük bölümü, ülke, tanmsal destekten diğer ülkelere kıyasla oldukça az yararlanacağından AB karşıtı bir konumu benimsemiş durumda. tşsizlik sonınunun kaygı verici boyutta oldugu ülkede, gıda güvenliği, çe\Te ve veterinerlik hizmetleriyle ilgili AB muktesebah henüz hayata geçirilmiş değil. Özelleştirme sürecinde de yavaşlama gözleniyor. ALTALILARIN IÇI RAHAT DEĞİL A kdeniz'inyaklaşık400 bin ı \ nüfusluküçükbir ada ülkesi olan Malta, 1970'de Ortaklık anlaşmasına imza atarak başlattığı AB hayalini artık birliğın yeni bir üyesi olarak gerçeğe dönüştürüyor. Uyelik referandumunda Malta'da halkın sadece yüzde 53'ünün verdiği "evet" oyu AB yanlılanna rahat bir nefes aldırdı. AB, önemli bir turistik merkez olan Malta'yı bünyesine katmakla Akdeniz'deki konumunu güçlendirmek, Kuzey Afrika ülkeleriyle daha iyi ilişkıler kurmak istiyor. Malta, ekonomik konuJarda AB standartlanna ulaşmış olsa da, devletin ekonomideki kontrolünün azalhlması konusunda yapması gerekenler var. Ashnda Malta, birliğe yeni katılacak bir ülke olarak uzun bir zamandır AB'nin bir parçası olduğu izlenimini yaratıyor. Her ne kadar kişi başına düşen gelir Avrupa ortalamasının yaklaşık üçte birinden az olsa da kamu hizmetleri konusunda iyi bir performans sergileyen Malta, yakuundaki Sicilya'dan daha iyi yaşam standartlanna sahip. Üye olmalanna rağmen ada halkının gelecekle ilgiJi endışelen sona ermiş degil. Özellikle halk arasında Euro'dan dolayı enflasyonun yükseleceği, askeri gûcûn etkisiz hale getirileceği ve küçük ölçekli fırmalann dev AB şnketleri karşısında yok olacağı kaygılan yaygın. SLOVAKYADA YOLSUZLUK KAYGıSı T Tlkede bir türlü önlenemeyen U yolsuzluklar Avrupa Biriiği'ri endişelendiriyor. Kamu idaresi reformunun en kısa sürede yürürlüf e girmesini isteyen AB, ûlkedek Roman nüfusun yaşam koşu-lannın iyileştirilmesi konusında da uyanlar yapıyor. Tanmsal yapıyla ilgili konularda da AB norrtlanna uyulması yönünde uyanlar vapıyor. Slovakya için bir diğer sorun ise Schengen antlaşnasına entegrasyon için Lfkravna sınınnda güvenlik önlenlerinın arttınlması. Chirac'm açıklamalan, AB'nin 'tarihi' genişlemesini bile gölgeleyen tartışmayı yeniden başlattı Türkiye 10yeniülkeye bedelDrçHaberterServisi-AvrupaBırliğı bugün 10ye- ni ülkenin katılmasıyla 25 üyeli bir kuru- ma dönüşüyor. Taıihi" genişleme sonu- cunda AB 20 resmı dilli bir birliğe dönü- şecek, nüfiısu 75 milyon artacak (yaklaşık yansı Polonya). AB"nin yeni üyelen Cek Cumhuriyeti, Estonya, Letonya, Litvanya, Macanstan, Polonya. Slovenya, Slo\ r akya. Malta ve Kıbns Rum Kesimi'nin katılımının ardın- dan AB sının, doğu istikametinde 1000 lalometre genişleyerek Belarus. Rusya ve Ukrayna'ya daya- nacak. Bu "tarihi* süreçte bıle öyle görünüyorkı, AB "ıun asıl baş ağnsı, yıllardır birliğın kapısında bekleyen ve görüşme tarıhi alamayan Türkiye. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'm önce- ki gün sarfettiği Türkıye'nin uzun dönemde birliğe girebileceği yönündekı sözlen, Fransız ve Ingilız basınında da yer aldı Le Figaro, Chırac'ın kımseyı karşısına almak ıstemediği. hem Türklen, hem de Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olanlan memnun etmeye çalıştığı yorumunu yaptı. Le Monde'da çı- kan yorumda, sağ muhalefenn Chirac'ın söylediğı- nin aksine, Türkiye'nin AB'ye katılımının gelecek- Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Türkiye'de kısa sürede çok büyük reformlar yapıldığmı belirterek "Artık buna ödül olarak AB'ye giremezsiniz diyemeyiz" dedi. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi Genel Başkanı Merkel, "Türkiye'ye yerine getirilemeyecek vaatlerde bulunulmasından sıkıldığını" ifade etti. te değil bugün ele alınması gereken bir konu oldu- ğu eleştirisine yer verdi. Ingiliz The Guardian gaze- tesi, Chirac'm sözlerinin büyük daigalanma yarat- tığını yazdı. Gazete, aralıkta Türkiye'ye '^yeşflı^k" yakılıp yakılmaması konusunun, Avrupa Parîamen- tosu seçimi kampanyalannda yer tutmasının beklen- diğini kaydetti. The Independent da "Chirac, kendi- sinj Türkiye'nin AB üyetiği konusunda Blair'den da- ha isteksiz gibi gösterdT dıye yazdı. Almanya Dışişleri Bakanı Dışişleri Bakanı Josch- ka Fischer, Türkiye'de kısa sürede çok bü\-uk reform- laryapıldığını belirterek "Arük bunaödül obrakAB'yc giremezsiniz diyemeyiz" dedi. Fischer, mecliste AB'nin genışlemesiyle ilgili tartışmada Ankara'ya destek vererek şunlan söyledi: "Türkiye'nnı Avru- pa yeteneği Ankara ya da İstanbul'da değfl, Erzu- rum ve Diyarbakır'da belli olacak. Ancak. Türki- ye'de ne kadar büyük reformlar yapddığını görme- miz gerek. Sadece Kıbns tutumuna bile bakacak olursak 6 ay öncesine kadar bunu başaramazlar di- ye düşündiim, ancak başardılar. Buna ödül olarak AB'yegiremezsiıüzdiyemejiz.'' Fischer, şöylededi: "İslama terör bizi din ve kültür çanşmasma sürük- lemek istiyorsa bu stratejiyi önlememiz gerekir. Bu- nun başann olmasL Avrupa "daki a> dınlanmanuı te- mel değerierinin modem bir İslamiyet, nıodern bir denıokrasi veshiltopiumla bağdaşurıbnasıyla müıa- kün olabüuf Türkiye'ye 40 yıldır ciddi vaatlerde bulunulduğuna işaret eden Fischer, Türkiye'ye ha- yır denmesinin çok kötü sonuçlar doğuracağını söy- ledi. Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi Genel Başka- nı AngelaMerkel ise, "Türkiye'ye yerinegetirUeme- yecekvaatkrde bulunulmasından sıkıldığını'' söyle- yerek "Bu nedenle her zamanki görüşlerimizi savu- nuyoruz" dedi. Merkel, "Türkiye'yi geriletecek bir şey yaparsak, bu saçımızıbaşınuzıyolacağınuz bir ge- Hşme olur. Ancak Kopenhag ölçüderi çift yanhdır. Bir yanda AB'ye ginnek isteyen ülkeleıi diğer yanda da AB'nin mevcut durumunu ele ahr. Avrupa'yı teş>ik etmek istaenler, Avrupa'daki insanlan zorlamama- h" diye konuştu. Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi lideri ve Bavyera Eyaleti Başbakanı Edmund Stoiber, Fischer'ı eleş- tirerek şöyle dedi: "Sadece ekonomik sonınlara de- ğfl, Türİdye'deki insan haklan konulanna değinme- menizi de anlanmorum. 6bin ütkacmıngeidiğive ço- ğunun ülkelerine gönderikmedigi bir ülkeyi AB'ye almayı düşünmek şizofrenik bir tutumdur. Avrupa suursız olamaz, sadece Kopenhag ölçüderini ele ala- cakoiıırsanızbunlanyerinegetiren Japonya'vı da üye olarak almanız gerekk" Almanya Başbakanı Ger- hard Schröder ıse Türkiye'nin AB üyelığırun Av- rupa'nın güvenlıği için kazanç olacağîm ve Türki- ye'nin üyeliğı sayesinde tslam ile Batı arasında ba- nş süreceğinin başlayacağını söyledi. TELİN İKİ TARAFI - Annan Planı'na "hajır" diyen Rum hallo. dün AB üyeliğini coşkuyla kutlamaya başladL Referandumda "cvet" diyen, buna karşın adanın bütün halinde AB'ye girmesini sağlayamayan Kıbnslı Türklcr ise bir yandan kendi liderlerinL diğer yandan Rum lideru'ğini ve AB yetkililerini suçluyoriar. (Fotoğraflar:AP) AB'ye giren Rumlar bayram yaparken çözümü onaylayan Türkler üzgün Güney'de coşku, Kuzey'de ö&e • Kıbns Rum kesimi bugün AB üyesi oluyor. Rum kesiminde dün başlayan kutlamalar sabaha kadar sürdü. REŞATAKAR A B ÜYELİĞİNİ RUMLARA TÜRKİYE ARMACAN ETTİ LEFKOŞA-Birleşmiş Mılletler (BM) Genel Sekreteri Kofi Annan tarafından hazırlanan çözüm pla- nına "hayTr" diyen Güney Kıbns. bugünden itibaren Avrupa Birliği (AB) üyesi 25 ülkeden biri oluyor. Rum halkı, dün AB üyeliğini coş- kuyla kutlamaya başladı. Lefko- şa'mn Rum kesimindeki Elefthe- riya (Özgürlük) Meydam'nda sa- at 13.00'te başlayan kutlamalar, bu sabah erken saatlere kadar de- vam etti. Aslen Kıbnslı Rum olan, Yunanistan'ın ünlü sanatçılann- dan Anna \lssi dün gece konser ve- rirken Lefkoşa Rum Belediye Baş- kanı IMihalaJds Zambeias bir ko- nuşma yaparak AB üyelığinin öne- mine dikkat çekti. Saat 23.59'dan itibaren ise etkinliğe katılanlar "MerhabaA\Tupa"diyerek 1 Ma- yıs'ı şampanyalarla karşıladılar. Referandumda "evet" diyen. buna karşın adanın bütün halin- de AB'ye girmesini sağlayama- yan Kıbnslı Türkler ise bir yan- dan kendi liderlerini, diğer yan- dan Rum liderliğini ve AB yetkililerini suç- luyoriar. Muhalefet çevreleri "Rauf Denk- taş, Lahey trenini kaçırmasa ve Annan Pla- nı'nı imzalasaydı, bugün hepimiz AB üyesi olacaktık" diyor. Anunan Planı'na destek vermeyen milliyetçi çevrelerse, Rum lıder- liği ve AB yetkililerinin yanı sıra Anka- ra yı suçlayarak "GüneyKıbns'ın tiim Kıb- ns adına AB üyesi olmasuu engellemeyen ve bu konuda garantöriük haklannı kullan- mayan Türk hükümeli füm haklannı teslim etnîiştir" ıddiasında bulunuyorlar. AB Konseyi tarafından onaylanan "Yeşil Hat" tüzüğünü yorumlayan Rum basını. tüzükte "sömürgeci" olarak adlandırılan Türk vatandaşlannın Güney Kıbns "a ge- LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Güney Kıbns Rum Yönetimi"nın (GKRY) "Kıbns Cumhuriyeti" sıfahyla Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik başvurusu 3 Temmuz 1990'daYorgo Vasifiu'nun başkanlığı dönemınde yapıldı. AB, 1993'te Rum başvurusunu kabul ederken Türkiye'nin 1960 yılındaki garantörlük haklannın buna engel oluşturacağını bildiği için, ilginç bir yöntem geliştirdi. Buna göre Türkiye ile gümrük birliği anlaşmasımn ünzalanması karşıhğında, Rum tarafimn AB üyeliğine Türkiye karşı çıkmayacak, veto yönüne gitmeyecekti. Nitekim öyle oldu ve 1995 'te Türkiye ile gümrük birliği anlaşması imzalanırken Rum tarafi ile üyelik müzakerelerinin başlatılması karan almdı. Halbuki, 1960 anlaşmalan "Garantör ülkek'rin tümünün üye olmadıklan uhıslararası knnıluşlara ve kulüptere, Kıbns da üye olamaz" diyor, tek yanlı Rum başvıırusunun veto edihnesi konusunda Türkiye'ye yasal yetki veriyordu. AB'nin 1997 yılında Lüksemburg'da gerçekleştirdiği zirve toplantısında, Rum tarafinm üyeliği ileri götürülürken Türkiyr e'yi dışlayan bir karar aluuyordu. Bu tavır • Helsinki karan. Kıbns sorununun çözümsüz kalması durumunda dahi, Rum tarafına üyelik yolunu açıyordu. sonrasında Türkiye bir süre için AB ile ilişkilerde ciddi gerginlikler yasadı. Aradan 2 yıl geçtikten sonra, 1999'da bu kez Helsinki'de, Türkiye'nin AB'ye başvurusu kabul edildi. Aynı toplantıda. Rum tarafina yönelik olarak şu karar alımyordu: "Kıbns'ın AB'ye âye olması için çözüm yardnncıdır, ancak koşul değildir. Günü gekliğinde bütün faktörler dikkate ahnacaktir." Helsinki karan, Kıbns sorununun çözümsüz kahnası durumunda dahi, Rum tarafina "Kıbns Cumhuriyeti" sıfatıyla AB'ye üyelik yolunu resmen açıyordu. Daha sonra Aralık 2002'de Kopenhag doruğu gerçekleşti. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş. Annan Planı'm imzalamayacağını açıklayınca, Rum tarafi tüm Kıbns adına AB üyesi ilan ediliyordu. Dönemin Rum Yönetimi Başkam Glalkos KJerides bu sonucu şu sözlerle değerlendiriyordu: "Hiçbir çaba göstermeden AB üyesi oluyoruz.'' Kopenhag"dan 2 yıl sonra 16 Nisan'da, Yunanistan'da toplanan AB zirvesinde Kıbns Rum tarafi ile üyelik anlaşması imzalanarak anlaşmanın 1 Mayıs 2004 'ten itibaren yürürlüğe gireceği ilan ediliyordu. çemeyeceklerini yazdı. Politis gazetesine gö- re. Türk vatandaşlannın Güney'e geçişi şu maddelerle düzenleniyor: 1- Geçış yapabilmek için Kıbns Cumhun- yeti"nın adada kalma iznine veya geçerli se- yahat belgesi ve gerekirse Kjbns Cumhuriye- ti için geçerli vizeye sahıp olunmalıdır. 2- Kamu güvenliği için tehdit oluşturma- malan gerekmektedir. Sınırda geni; güvenlik önlemleri Tüzüğe göre geçişlerde uygulanacak di- ğer kurallar şöyle: 1- Yeşil Hat'tan Kıbns Cumhuriyeti'nin tüm vatandaşlan (Kıbnslı Türkler dahil) geçebilir. 2- AB ülkelerinin tüm vatandaşlan ve adanın kuzeyinde sürekli ikamet eden 3. ülke vatandaşlan geçebilir. 3- AB vatandaşlan. aynca Kıbns Cum- huriyeti 'nin denetimindekı hava ve deniz Ii- manlanndan adaya gelen diğer 3. ülke va- tandaşlan geçebilir. Rum Yönetimi, AB üyeliği çerçevesın- de sınır kapılannda geniş güvenlik önlem- leri alırken, bundan böyle iki taraf arasın- daki geçişlerde sadece Lefkoşa'daki Ledra Palas ve Metehan (Ay Demet) kapılannın, ürün sevkıyatında ise Pergama (Beyarma- du) ve Strolvilya (Akyar) kapılannın kul- lanılabileceğini açıkladı. Avrupa'nın kıyısında bekleyen ülke ELÇtN POYTUZLAR BRÜKSEL - Avrupa için 1 Mayıs tarihi birdönüm nokta- sı. Batı A\rupa'nııı doğuya ilk açılımını temsil eden bu tari- hi. ldmı çe\Teler Avrupa'nın so- nu olarak yorumlarken kimi- leriyse bundan sonra daha güç- lü bir A\Tupa'nın ortaya çıka- cağı beklentisi içinde. Ortaya nasıl bir Avrupa çıkarsa çıksın, Türkiye'nin bu "Yeni Avnı- pa" tablosunun kıyısında kal- dığı bir gerçek. Türkiye, AB ile üyelik val- sinde ne açıkça reddedildi ne de kabul edildi. AB içinde Tür- kiye'nın dinsel, kültürel ve coğ- rafı farklılıklanndan ötürü Av- rupa değerlerine uzak olduğu yönünde sesler çıksa da aday bir ülkeyi hukuki dayanağı ol- mayan nedenlerden ötürü red- detmek pek mümkün değil. Ancak Türkiye'ye özel sta- tü verümesınden yana olan Av- rupalı Hıristiyan Demokrat- lar'dan sonra Avrupalı Sosya- listler arasında da Türkiye kar- şıtı görüşler ortaya atıhyor. Ashnda Avrupa'nın Türki- ye'ye hazır olmadığı sinyali- ni veriyor. AB Parlamento- su'nun Alman Hınstiyan De- mokrat üyesi Ehnar Brok. ^Siz- ce Türkiye Avrupa Birnği'ne hazırmı" sorumuza açık birya- nıt vermiyor. "Bence bir tek Türkiye için değil bütün aday ülketeriçin Avrupa hazır nu, so- rusunu sormanyız. Genişleme süreci, A\Tupa'nın kendi iç di- namiklerini gözönünde buhm- durarak genişleme sürecini ek ahnalıdu-." Aday ülkelerle ilgili rapor ha- zırlayan Brok, "Türkiye'nnı iz- lediği Kıbns poütikasj .AB üye- Kğini kolayiaşnrabüir mi" so- rusunu ıse "Bu koşuflarda ko- laylaşurmaz; çünkü Kıbns hâ- lâ Türkiye'nin önünde çözül- memis birsorun olarak kabna- ya devam ediyor" diye yanıtlı- yor. Liberaller, siyasi kriterle- ri sağladıktan sonra Türkiye'ye tarih \erilmemesi gerektiği gö- rüşünde. Parlamentonun libe- ral üyesi Graham Watson, AKP hükümetinin yaptığı re- fonnlan övdükten sonra. "Re- formlan görüyoruz ama yapıl- ması gereken daha çokşey var, daha reformlann uygulama- yageçirflmesinde eksikük var" diyor.ty'atson,"Türkiye'yired- dedenler ne düşünüyor" soru- sunu. "Hıristiyan Demokraflar .4B'yiHıristiyan kulübüne çe- virmek istiyor, ancak bu hata- h" diye yanıtlıyor. "Reformlar çok iyi ancak uygulamayageçumen'" sinya- li veren AB'nin sözünde du- rup durmayacağı "Yeni Avru- pa"ya bu^kılmış bir mesele. Genışlemeden sonra çok değiş- ken dinamiklere sahip olacak bir AB, Türkiye'ye nasıl baka- cak acaba? Türkiye ise kendi vatanda- şından çok AB için reform çı- karma çabası içinde... AB ra- porlannda hep ordunun siya- settekı rolü ön plana çıkıyor. Ordu, Kıbns'taki tutumu ile AB'yi biraz rahatlatmış olsa da askenn sivil hayatta etkin- liğinin azaltılması ve harcama- lannın hükümet denetımine ve- rilmesi gibı konular, siyasi öl- çütlerin olmazsa olmaz şartı. Küçük bir not: 15 AB ülke- sinde yapılan bir araştırma, halkın en çok güvendiği kuru- mun ordu ve polis, en az gü- vendiği kurumun meclis ol- duğunu gösteriyor. 'En az 10 yıl var' Türkiye, yıl sonundatarihi al- mayı hedeflıyor. lyimser ba- kışla Türkiye yıl sonunda tarih aldıktan sonra 10 yıllık hazır- lık sürecinm ardmdan tam üye olacak. Peki ya karamsar gö- rüş... Türkiye en kısa zaman- da AB uyum yasalannı uygu- lamaya koyduğunda, hukukun üstünlüğü ve demokrasi saat gıbı işlemeye başladığında, iş- kence ortadan kalkıp insan hak- lan güvenceye ahndığında, azınlıklara kültürel haklar sağ- AB içinde Türkiye'yi Avrupa ailesinden kabul etmeyen, ortak geçmişe ve dine sahip olmadıkJannı sa\ıınan, Türkiye'nin kalabalık nüfusunu, ekonomik yükünü ve AB kimliğine ait olmadığını dile getirenlerin sayısı hiç de az değil. landığında, ordunun sivil ya- şamdaki etkisi azaldığında mü- zakere tarihi alacak mı? AB içinde Türkiye'yi Avru- pa ailesinden kabul etmeyen, ortak geçmişe ve dine sahip olmadıkJannı savunan, Türki- ye'ninkalabahk nüfusunu, eko- nomik yükünü ve AB kimliği- ne ait olmadığını dile getiren- lenn sayısı hiç az değil. Bu argümanlann geçerli bir temeli ohnadığı biliniyor. ama yeni koşullar öne sürülemez mi? Türkiye'nin Kıbns som- nundald "çözüm yanhsı" si- yasetine karşın "hayır''cı Rum kesimi 1 Mayıs'ta AB'ye gire- cek. Bundan sonra AB'nin Tür- kiye'den istedikleri değişebi- lir. AB'ye üye bir ülkeyi tanı- mayan bir ülkenin üyeliğini sorgulamaya başlayabilir ve Rum tarafinı tanımasmı talep edebilirler. AB smırlan içinde işgalci konumunda olan Tür- kiye'yi ayıplayıp asker çekme- sini isteyebilirler. Bunlar kısa dönemde görünen istekler. Türkiye 'nin AB kapısından geçme olasılığı belki yine er- telenecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle