Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2004 SALI
HABERLER
Uzun süredir hükümetin gündeminde bulunan Basın Yasa Tasansı, TBMM'ye sunuldu
Dava haberlerine sansürANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Hükümetin uzun süredir gündeminde
bulunan Basın Yasa Tasansı, TBMM'ye
göndenldi. Tasanyla görülmekte olan
bir dava kesin kararla sonuçlanıncaya
kadar, bu dava ile ilgilı savcı, hâkim ve-
ya mahkeme işlemleri hakkında mü-
talaayayımlanaaıkişilerhakkında ce-
za uygulanacak.
Bakanlar Kurulu tarafından
TBMM'ye gönderilen Basın Yasa Ta-
sansı'nda şu düzenlemelere yer veri-
liyor:
• Basın özgürlüğü, başkalarının
şöhret ve haklanmn, toplum sağlığının
ve ahlakının, mi lli güvenlık. kamu dü-
zeni, kamu güvenliğı ve toprak bütün-
lüğünün korunması, devlet sırlannın
açıklanmasının veya suç işlenmesının
• TBMM'ye gönderilen tasanya göre, hazırlık soruşturmasının başlamasından takipsizlik karan
verilmesine veya kamu davasmın açılmasına kadar geçen süre içerisinde cumhuriyet savcısı,
hâkim veya mahkeme işlemlerinin ve soruşturma ile ilgili diğer belgelerin içeriğini yayımlayan
kimse, 2 milyar liradan 50 milyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandınlacak.
önlenmesi, yargı gücünün otorite ve ta-
rafsızlığının sağlanması amacıyla sı-
nırlandınlabılecek.
*/ Süreli yayın sahibi, sorumlu mü-
dür, müdür yardımcısı \ e eser sahibi,
haber kaynaklannı açıklamaya zorla-
namayacak.
^ Basılmış eserler yoluyla işlenen
fiillerden doğan maddi ve manevi za-
rarlardan dolayı süreli yayınlarda, eser
sahibi ile yayın sahibi ve varsa temsil-
cisi, süresız yayınlarda ise eser sahibi
ile yayımcı, yayımcının belli olmama-
sı halinde ise basımcı sorumlu olacak.
%/ Süreli yayınlarda kişilerin şerefve
haysiyetini ihlal edici veya kişilerce
ilgili gerçeğe aykın yayım yapılması
halinde, bundan zarar gören kişinin
yayım tarihinden itibaren iki ay için-
de göndereceği suç unsuru içermeyen,
üçüncükişilerin hukuken korunan men-
faatlanna aykın olmayan düzeltme ve
cevap yazısı hiçbir düzeltme ve ekle-
me yapmaksızın, günlük süreli yayın-
larda yazıyı aldığı tarihten itibaren en
geç 3 gün içinde diğer süreli yayınlar-
da yazıyı aldığı tarihten itibaren 3 gün-
den sonrakı ilk nüshada, ilgili yayının
yer aldığı sayfa ve sütunlarda aynı pun-
tolarla ve aynı şekilde yayımlanacak.
• Düzeltme ve cevabın yayımlan-
masına ilişkin kesinleşmış hâkim ka-
rarlanna uymayan sorumlu müdür ve-
ya yardımcısı 150 milyar liraya kadar
ağır para cezasıyla cezalandınlacak.
• Düzeltme ve cevap yazısınınya-
yımlanmaması ya da şartlara uyulmak-
sızın yayımlanması halinde hâkim,
masraflar yayın sahibi tarafindan kar-
şılanmak üzere bu yazının en yüksek
tirajlı iki gazetede ilan şeklinde ya-
yımlanmasına da karar verebilecek.
• Hazırhk soruşturmasının başlama-
sından takipsizlik karan verilmesıne ve-
ya kamu davasının açılmasına kadar ge-
çen süre içerisinde. cumhuriyet savcı-
sı, hâkim veya mahkeme işlemlerinin
ve soruşturma ile ilgili diğer belgele-
rin içeriğini yayımlayan kimse, 2 mil-
yar liradan 50 milyar liraya kadar ağır
para cezasıyla cezalandınlacak. Gö-
rülmekte olan dava kesin kararla sonuç-
lanıncaya kadar, dava ile ilgili savcı,
hâkim veya mahkeme işlemleri hakkın-
da mütalaa yayımlayan kişiler hakkın-
da da aynı ceza uygulanacak.
• Cinsel saldın, cinayet ve intihar
fiillerini özendirebilecek nitelikte ya-
zı ve resim yayımlayanlar 1 milyar li-
radan 20 milyar liraya kadar para ce-
zasıvla cezalandınlacaklar.
BDDK rapor hazırladı
Medyaya
AB'dede
bankayasak
HACER BOYACIOGLU
AÎVKARA - Bankacılık alanında yaşama
geçirilmesı öngörülen "medya, vakıf ve
derneklere bankacılık yasağT; birçok
bankada değişikliğı zorunlu kılacak.
BDDK yetkilileri, AB ülkelennin de
medya, vakıf ve derneklere banka kurma
izni vermedığini ve bu nedenle gen adım
aulmayacagını vurgularken BDDK
Başkanı Tevfik Bilgin konuyla ilgili
olarak 12 Nisan'da bır açıklama yapacak.
Bankacılık alanında yaşama geçirilmesi
öngörülen düzenlemelerde herhangi bir
geri adım olmaması durumunda; Garanti
^ ^ ^ _ ^ _ ^ ^ _ _ Bankası.
• Bankacılık
alanında
yaşama
geçirilmesi
öngörülen
düzenlemelerde
geri adım
olmaması
durumunda
birçok bankanın
ortaklık
yapısında
değişiklik
gündeme
gelecek.
Dışbank, MNG
Bank. Yapı Kredi
Bankası ve Iş
Bankası'nın
ortaklık yapısında
değişiklik
gündeme gelecek.
Garanti Bankası,
Dışbank, MNG
Bank ve Yapı
Kredı
Bankası'nın
medya alanında
da faaliyet
gösteren
sahipleri;
bankacılık veya
medya alanında
bir tercih yapmak
zorunda olacak. fş Bankası da, yeni
düzenlemelerden etkilenecek. Halen, Iş
Bankası'nın yüzde 43.5'i Emekli
Munzam Sandık Vakfı'mn, yüzde 28.l'i
CHP'nin elinde bulunurken yüzde
28.4'ü de halka açık. BDDK'nin
planladığı düzenleme ise. vakıflann,
derneklerin ve emekli sandıklannın
banka kurmasını yasaklıyor.
300 sayfalık rapor haarlandı
BDDK'nin. yenı düzenlemelerde temel
alacağı Basel Kriterleri'yle ilgili 300
sayfalık bir rapor hazırladığı da
öğrenildi. Yetkililer, raporda Basel
Kriterleri'nin AB ülkelerindeki
uygulamalannın da yer aldığına dikkat
çekerek; "AB ülkelerinin büyük bir
çoğunluğunda, vakıf-dernek ve medyada
faaliyet gösterenlere bankacılık yasağı
var" görüşünü dıle getirdi.
Reklamınadıvarkendi yok
Coşkun'un selülit kremi ilanını 'ahlaksız' bulması, yetkili fınna ve reklamcılar tarafindan
tepkiyle karşılandı. Ancak ilanın basında eskisi kadar sık yer almaması dikkat çekiyor
• Reklam Yaratıcılan Demeği
Başkanı Metin Karaşahin,
Bakan Ali Coşkun'un söz
konusu reklama olan tepkisini
gaf olarak nitelendirdi. Clarins
firması için söz konusu reklamı
hazırlayan Atölye Reklam
yöneticileri ise Coşkun'dan
başka kimseden tepki
almadıklannı belirterek
"Reklamımız yayımlanmaya
devam edecek" dediler.
GÖKÇEUYGUN
Sanayi ve Ticaret Bakanı AMCoş-
kun tarafindan "ahlaksız" olarak
değerlendirilen Clarins adlı firma-
nın selülit önleyici krem reklamı
bu kez de basrndan çekildi-çekilme-
di tartışmalanna konu oldu. Kadın-
lann kalça ve bacak bölgelerine hi-
tap eden krem ilanlannda dikkat
çekicı bır azalma olurken Clarins'in
Türkiye temsilciliğini yapan Guel-
len Kozmetik'in sahibi Mtısa Yab-
ya kampanyanın aynı şekilde sürdü-
riileceğını söyledi.
Açıkhava Reklamcılan Derneği
Genel Sekreteri İbrahim Demirse-
ren, AB'ye gırmek isteyen Türki-
ye'nin bu standartlara uymasını ve
normal karşılanmasını istedi. Cla-
rins firması için söz konusu rekla-
mı hazırlayan Atölye Reklam yö-
neticileri. yayınlannın sürdüğünü
belirterek, "Reklamımız geçen haf-
ta cumartesi bazı gazetelerde yer al-
dı. Bundan sonra da yayımlannıa-
ya devam edecek" dediler.
Karaşahin: Bia bağlamaz
Reklam Yaratıcılan Derneği Baş-
kanı Metin Karaşahin. Coşkun'un
söz konusu reklama olan tepkisini
gaf olarak tanımlayarak. "Yasalan-
lamda bütün izinİeri ahnmış olan
söz konusu reklamın tüketiciyi ya-
nılttjğı \ önündeki ifadesi Bakan Coş-
kun'un gafjdır. Coşkun bu söz ile
kcndisini zor dununda bırakmışür.
Bundan sonra bu konu gündeme
geldikçe biz reklamcılar değil ken-
disi zor durumda kaiacak" dıye ko-
nuştu. Bakan Coşkun'un sözlerin-
den sonra bu reklamın daha da ba-
Bakan Coşkun'un toplumsal değeriere uymadığı gerekçesiyle eleştirdiği krem ilanı gazete ve dergi sayfa-
lannda artık daha az yer alıvor. Finna yetkilileri ise kampanyanın aynı şekilde devam cttiğini savunuyor.
şanlı olduğunu anlatan Karaşahin
şöyle konuştu: "Zaten bütün reldam-
lar ile ilgili değerlendirme önceden
yapıhyor. Tüketichi yanırücı bir biJ-
gi obaydı zaten yayımlanmazdı. Ka-
dnuara yönelikbir reklamda bir ka-
dımn yer alması çok normaL" Coş-
kun'un tepkisini öznel olarak ta-
nımlayan Karaşahin, bu sözlerin
kitlesel bir tepki olmadığı için ken-
dilennı "bağlamayacağınr söyledi.
Reklam Yaratıcılar Derneği Genel
Sekreten Bülent Fidan da reklamcı-
lann zaten özdenetimleri olduğunu
vurgulayarak aynca bir kısıtlama ve
sansüre gerek olmadığını dile getir-
di. Reklam Özdenetım Kurulu Ra-
portörii Müge Tanığ, selülit kremle-
n ve duşjellenyle ılişkılı olarak ha-
zırlanan reklarnlann ahlaki kuralla-
ra aykınlık göstennediğini söyledi.
Bu reklamlara karşı yurttaşlardan
tepki gelmediğini vurgulayan Ta-
mğ. Coşkun'unkine benzertepkıle-
nn zaman zaman geldiğini ancak
değerlendirmenin objektif olarak
yapılması gerektığıni söyledi.
Yahya: Tepki çok komik
Clanns'in Türkiye temsilciliği-
ni yapan Guellen Kozmetik'in sa-
hibi Musa Yahya, Coşkun'un tep-
kisının komik olduğunu söyledi.
"Böyle bir tepki beklemiyorduk.
Sanırun kendisi ki Avrupa'daki ya-
ymlara hiç bakmamış. Bu reklam
bütün Avrupa ülkelerinde bu şe-
kilde yayımlandı" dıyen Yahya,
kampanyaya aynı şekilde devam
edeceklerini de sözlerine ekledi.
Atatürk Havaalanf ndaki mayo
reklamı ile tepkilere maruz kalan Ze-
kı Tnko'nun Reklam ve Halkla tliş-
kiler Müdürü Müge Onan da rek-
lamlann gen çekilmesınin nedeni-
nin Coşkun'un tepkisinden kaynak-
lanmadığını belirterek "Firma rek-
lam stratejisini o dönem için belir-
lemişti. Şimdi ise böyle bir sürece gi-
rildi. Reklamlann daha az görül-
mesinin nedeninin bir geri çekilnıe
olduğunu zannetmhorum" dedi.
Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un tep-
kisini de manasız olarak değerlen-
dıren Onan şöyle konuştu: "Coş-
kun zaten hukuki olarak da bir şey
ekle edemedi. Ürünün hHapettiğj böl-
ge bacak ve kalça. Reklamda da bu-
na uygun görsellerin kullanılması
kadar doğal bir şey olamaz."
SALI
ORHAN BURSALI
Iktidar Savaşları
Kıbrıs'ın bizi zorlayan en zor yönü nedir?
Bence "ekonomikgeriliği"... Güneyin gücü kar-
şısında "erimek"ten korkuyoruz. Hiç de yanlış
bir korku değil. Çünkü insanların her şeyden ön-
ce temel dürtüsü "yaşamak", "yaşayabilmek",
biyolojik gereksinimlerini yeterince ve mutlu
edici düzeyde karşılayabilmektir.
"Ihtiyaç", zamana göre müthiş göreceli bir içe-
rik taşır. Toplumsal refah endeksleri bu görece-
liğin ortalamalarını belirler. Insan, yapısı gereği,
eninde sonunda çıtanın yüksek olduğu yerler-
deki hayat düzeylerine gözünü diker.
Tabii, ekonomik konular mutlaktır demek is-
temiyorum. Insanları insan yapan, ekonomik
zenginliklerden daha başka ve farklı şeylerdir;
insanın, ruhsal ve düşünsel dünyası ve bu dün-
yaya ait kavramlar, yüksek bir örgütlenme dü-
zeyinde birinci öncelikleridir.
Ama, bu "şey/er"le ekonomik gerçeklikler,
uzun erimde bütünleşmezse "sihir" bozulur.
Göreliliğin, komşunun ve dünyanın ekonomik
refahının yasalan işlemeye başlar. Bu açıdan eko-
nomi, belki de ortalama çoğunluklar için "mut-
lak gerçeklik" taşır.
örneğin, bir Afrika ülkesi halkına, bir Avrupa
ülkesinin bütün kapıları açılsa ne olur dersiniz?
Türkiye'nin önemli birnüfusu, kendilerine ta-
nınacak çok daha iyi olanakların peşinden git-
mez ve köyleri, kasabaları, ilçeleri, illeri boşalt-
maz mı?
Bugün Türkiye'den 5 milyon insan gücü ta-
lep edilse, 10 milyon kişi sıraya girmez mi? Biz
de onların hepsini göndermez miyiz?!
Bu iş, bileşik kaplara benzer. Küreselleşme ile
bileşik kapların işlerliği artmıştır.
• • •
Kıbrıs'ta ekonomik başarısızlık, bugün, bir kı-
sım siyasi korkuların temelini oluşturuyor. (Ta-
bii, Türkiye'ye toprak katmayı, davanın temeli-
ne oturtanlar da var.) Ekonomik başarısızlığı,
satt ambargoya ve tanınmamışlığa bağlamak hiç
de gerçekçi değil. özel koşulların (Kıbrıs dava-
sında güçlü olmak isteği), özel durumlar ve ye-
tenekler isteyeceği de açık değil miydi?
Yaratamamak, yoktan var edememek, refah
düzeyini arrtıramamak, ülkemizde bütün sağ-
cı-liberal iktidarların karakteri oldu. Onlar,
Cumhuriyetin var oluş ve yükseliş sırrını anla-
yabilecek bir düşünce ve ruhsal yetiye hiçbir za-
man sahip olamadılar.
Dolayısıyla Türkiye'de neyseler, Kıbrıs'ta da
aynısı oldular. Rumlar karşısında "yok olma"
korkusu ile politika yapılıyor ve iktidar olmak is-
teniyor şimdi.
Annan anlaşması gibi çok karmaşık, problem-
li, ama Türklere siyasi olarak var olma konusun-
da önemli ve ileri özerklikler getiren bir çözü-
me de bu korku ile karşı çıkılıyor.
AmaTürklerin Kıbrıs'ın bütünü üzerindesöz
sahibi olacakları gerçeği de var öte yanda!
Şüphesiz daha iyisi olabilirdi. Bugünkü kon-
jonktürün dayattığı koşullarda (AB üyelikleri,
çatışma yerine işbirliği ile yeni olanaklar yarat-
mak ve ön açmak vb..) daha iyisinin olabilirliği,
çok tartışmalıdır.
öne sürülen seçenek ise "konjonktürü" red-
dederek diretmektir.
• • •
Diretmek, bazen tamamen politika yapma-
mak anlamına gelir. "Politika" yapmazsanız,
hesap kitap yaparsınız. Türkiye ve Kıbrıs'ta ço-
ğu kimsenin hesabı kitabı, politika yapılmadığı
takdirde eksilerin büyük ağırlık kazanacağını
yönünde.
Kıbrıs'ta bugün "politikalar" çarpışıyor.
Yani politik iktidar odakları işin içinde.
Bu açıdan Kıbrıs "davası", "ulusal" olmak-
tan giderek kopuyor. Çeşitli çoğunluk ve azın-
lıkların politik iktidar mücadelelerinin aracı ha-
line dönüşüyor. Hatta artık dönüşmüştür bile di-
yebiliriz...
Bu durum karşısında, ülkenin genel ve gefe-
cek çıkarlarını ön plana almak gibi, faydacı gö-
rüşlerin ağırlık kazanması çok doğal değil mi?
Kıbrıs'ta çözüm, Türkler açısından bir "mey-
dan okuma"6\r.
Bunu kabul edemezsek, zaten yapacak hiç-
bir şeyimiz yok demektir...
obursali(g cumhuriyet.com.tr
Cumhurbaşkanı Sezer, 5 Nisan Avukatlar Günü nedeniyle mesaj yayımladı:
6
Savunnıa hakkmdan va^eçilemez'
Haber Merkezi - Cumhurbaş-
kanı Ahmet Necdet Sezer. de-
mokratik haklar içinde \azge-
çilmez olan sa\ouıma hakkmın,
adaletin sağlanmasının öncelik-
li koşulu olduğunu belirtti. Se-
zer, barolann ve avukatların dı-
le getirilen sorunlannm çözüme
kavuşturulmasına yönelik dü-
zenlemelere önem \ erihnesi ge-
rektiğine işaret etti. TBMM Baş-
kanı Bülent Annç, avukatların,
hâkim ve savcılarla bırlıkte her
geçen gün daha da karmaşık ha-
le gelen toplumsal ilişkilerde
karşılaşılan sorunlann gıderil-
mesinde büj-ük çaba harcadık-
lannı söyledi.
Cumhurbaşkanı Sezer, A\u-
katlar Günü nedeniyle yayımla-
dığı mesajda, ülkenin her yanın-
da özveriyle çalışan \e adaletin
sağlanmasına katkıda bulunan
avukatlann Avukatlar Günü'nü
kutladıgını belirtti. Sezer, hukuk
devletinın, yurttaşlann hukuk-
sal güvenlik içinde bulundukla-
n, devletin eylem ve işlemlerinin
hukuk kurallanna bağlı olduğu
bir sistemi anlattığını vurguladı.
Sezer, hukuk devletınin, çağdaş
güriüğünden yarariandığı, yar-
gı organlannın bağımsız oldu-
ğu demokratik bir hukuk dev-
leti içinde olanakhdır. Hak ara-
ma özgüriüğü, yargı organlan
önünde herkesüı davacı ya da
davalı olarak sav ve savunma
• Sezer. hukuk devleti ilkesinin egemen
kılınması, yargı bagımsızhğının güçlendirihnesi
ve adalet düzeneğinin hrzlı işlemesi amacıyla
gerekli adımlar atıhrken barolann ve avukatlann
sorunlannm çözümüne yönelik düzenlemelere
de önem verilmesi gerektiğini vurguladı.
uygarlığın ulaştığı en önemli aşa-
ma olduğuna işaret ederek şun-
lan kaydetti:
"Yurttaşlann devlete güven
duymalan ve kendi kişiliklerini
korkusuzca geüştirebilmeleri, bi-
reylere hukuk güvenliğinin sağ-
landığı, herkesin hak arama öz-
hakkmı kııllanabilmesini öngör-
mektedir. Demokratik haklar
içinde vazgeçümez olan savunma
hakkı, adaletin sağlanmasının
öncelikli koşuludur."
Hukuk devleti ilkesinin ege-
men kılınması, yargı bagımsızh-
ğının güçlendirilmesı ve adalet dü-
zeneğinin hızlı işlemesi amacıy-
la gerekli adımlar atıhrken baro-
lann ve avukatlann dile getirilen
sorunlannm çözüme ka\ıışturul-
masına yönelik düzenlemelere
de önem verilmesi gerektiğıne
işaret eden Sezer, "Bu adımlar sav,
savunma ve karar düzenekleriy-
le hukuk sistemini daha etkin ya-
pıja kavTişturacaktır'' dedi.
TBMM Başkanı Annç, çağ-
daş hukuk sisteminin en önemli
unsurunun savunma hakkı oldu-
ğunu belirterek "Savunma hak-
kını kuDanan aMikatiannnzın da-
ha ryi çahşma koşullan içinde gö-
re\'yapmalannı sağJavacakçaba-
lara her zaman destek olduğu-
mu belirtmek isterim" dedi.
Annç, aNiıkatlann kutsal savun-
ma haklannı kullanmada karşı-
laşabilecekleri yeni sorunlann
giderilmesinde de Meclis'in üze-
rine düşeni yapacağını kaydetti.
VEFAT
Zühtü ve meıtıum Türkan Gönenç'in kızları; meıtıum Melahat ve
Asım Ruacan'ın gelinleri; Ruacan, İldam, Erdoğan, Akba, Senger ailelerinin
değerli yakını; Neşe Akba'nın kardeşi; İpek ve Çağla - Barış Ruacan'ın anneleri;
Prof. Dr. Şevket Ruacan'ın hayat arkadaşı
AYŞEN RUACAN5 Nisan 2004 Pazartesi günü vefat etmiştir. Cenazesi 7 Nisan 2004
Çarşamba günü Ankara Maltepe Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra
İstanbul Küçükyalı Mezarlığı'nda toprağa verilecektir.
AİLESİ
Not: Çiçek gönderilmemesi, arzu edenlerin Türk Eğitim Vakfı'na bağışta bulunmalan rica olunur.
I