Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 NİSAN 2004 SAU
10 DIŞ HABERLER dishab " cumhuriyet.com.tr
KAVŞAK
OZGEN ACAR
Kıbrıs Adası Yolcu
Ormancılar, çevreciler Türkiye'nin
"erozyon (toprak aşınımı)" ne-
denı ileheryıl Kıt>ns Adası büyüklüğün-
de toprak yıtirdiğiniönesürerler. Kuş-
kusuz, bu benzetme Isviçre'nin Bür-
genstock kentinde bır başka açıdan da
doğrulandı. KKTC tarihe gömüldü.
Görüşmeler öncesinde Türkiye'de
ıki temel olgu yaşandı. Bırincisi, göruş-
melerde "Türkiye daima bir adım ön-
de" olacaktı. B u amaçla, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, ABD Baş-
kanı George W. Bush, BM Genel Sek-
reterı Kofi Annan ve AB yetkılılerıne
güvence verdi. I kıncısi, Türkler (TC ve
KKTC) ıçın "olmazsa olmazlar" sapta-
narak "kırmızı çizgiler" belırlendı.
Adada, New York'ta karşılıklı çeki-
len, "al-ver" denilen "el ense"lerden
sonra Bürgenstock'ta "kazan-kazan"
görüşmeleri, KKTC Cumhurbaşkanı
Rauf Denktaş'sız başladı ve sonuç-
landı. Yunan ve Rumların isteğı üze-
rine ne bır "an/aşmaya" ne de bir
"antlaşmaya"irnza konuldu. Annan'ın
dokuz bin sayfalık eki olan bir bildi-
risi, buz üzerine yazıldı.
Bu tür uluslararası, hele yılların de-
rinleştirdiği anlaşmazlık görüşmele-
rinde, "taraflann, hasımlann, düş-
manların"tüm isteklerini kabul ettir-
meleri elbette beklenemez. Ancak,
Annan'ın yönetiminde "kazan-ka-
zan " değil de "kazı-kazan " uygula-
masınadönüştü. Iki kardeşin kendi-
lerine şeker veren anneye karşı gös-
terilen "Ama ona daha çok verdin"
tartışması olarak sürdü.
Türkler de Rumlar da kazıdılar kazan-
dılar..., kazıdılar ama çoğunlukla kart-
lan boş çıktı. Kimlerin daha çok ka-
zandığı, dokuz bın sayfalık ek belge-
ler daha sonra uygulandığında ortaya
çıkacak. Şımdı, b u dokuz bin sayfalık
"Ingilızce" metin, "Türkçe" konuşan
Türkler ıle "Yunanca" konuşan Rum-
ların oyuna 24 Nisan'da sunulacak.
Türklerin olmazsa olmaz ısteklerı-
nin çerçevesini çizen "federaldevlet"
yapısı parçalandı, ortaya "üniter dev-
let" Birleşık Kıbrıs Cumhurıyeti çıktı.
Böylece, Rumlar günün bırınde ada-
dakı anlaşmazlıklar sonucunda
KKTC'nin Türkiye'ye bağlanması ola-
sılığını tümden tarihe gömüp 10 yıl
sonrası ıçın Enosis yolunu aradılar. Gü-
nümüzde Irak'ta "federal devlet" ilke-
sini uygulamaya koyan ABD, Irak'ı par-
çalamayaçahşıp bağımsız bırKürdis-
tan devleti yaratmaya çalışırken, Kıb-
ns'ta bunun tam tersi bir uygulamayı
desteklemesini Türk hükümeti algıla-
yamadı. Türklerin önüne AB üyeliği gi-
bi bir "havuç" uzatılarak halkoylama-
sında Annan Planı'nın benimsetilme-
si yolunda önemli gelişme sağlandı.
Türklerin "iki bölgelilik" ilkesi, tek çiz-
gi yenne ginntili çıkıntılı olarak delindi.
100 bin Rum'un Kuzey'e yerleşmesı-
nin kapısı aralandı. Aynı sayıdaTürk'ün
bu yöreleri boşaltması olasılığı belirdi.
Adada 200 bın Türk'ün yaşadığı düşü-
nülecek olursa, her iki Türk'ten birinin
yurdundan olacağı sonucu ortaya çıkar.
Kuzeye gelecek Rumlara ev bark ola-
nağı verilirken, yerlerinden edilen Türk-
ler içın bir deprem felaketi yaratıldı.
Türklereterk edeceklen mal varlıklan kar-
şılığında "bono" verilmesi ön görüldü.
Bonoların karşılığının ABD ıle AB'nin
verebıleceği varsayılıyor. Görünen odur
kı Türkler "deprem sonrasının çadırev-
lerine" göçecekler.
Hani bırsıgorta ışlemi yaptınrken, bir
sözleşmeye ımza koyarsınız. Belge
genellıkle çok küçük harflerle yazıl-
mıştır. Büyük harfle olsa bile anlamaz-
sınız, çünkü hukuktan anlamazsınız.
Oysa belgeyı, sıgorta şırketınin hukuk-
çuları, şirketi korumak ıçin, sözleşme-
yı kılı kırk yararak hazırlamışlardır. lle-
rıde bır sorun çıktıgında, mahkemeye
bile başvuramazsınız. Bu dokuz bın
sayfalık uluslararası belgeyi acaba
uluslararası hukuk konusunda Türki-
ye'nin kaç devletler hukuku ya da özel
hukuk uzmanı ınceledi?
Bildiride, AB içinde "ayrıcalıklı" ol-
ması "birincil hukuk" sayılması için
AB'nin bir yazılı güvencesi bulunmu-
yor. Yalnızca, Başbakan'ın bile "Bir
Nazi çavuşuna" benzettiği AB Temsil-
cisı Günter Verheugen'in sözlü "sö-
zü" var. insanın aklına ister istemez,
Kenan Evren'in NATO Başkomutanı
Wîlliam Rogers'in Ege'de verdiği söz-
lü "söz" geliyor. Yazılı anlaşmalar bi-
le dışlanırken, sözle verilen "söz/er"in
bağlayıcılığını Erdoğan'ın bilmediği-
ne eminiz.
Kuşkusuz bu sonuçta bazı işadam-
larımızın da büyük günahı var. Arala-
nnda AB'den kredi alarak Rusya'daya-
tınm yapıp AB'ye gebe kalan işadam-
lanmızın başlattığı "verkurtul" siyasa-
sını da görmezden gelemeyiz. Son yıl-
larda. Türk işadamlannın 77 ülkeye 6
milyar dolarlık yatırım yaptıklan sap-
tandı. Ama her nedense hiçbir Türk işa-
damı KKTC'ye bir kuruşluk yatırım
yapmadı. KKTC'ye 1 milyar dolarlık ya-
tırımla, kalkınma olanaklan arttınlsay-
dı, bugün TÜSİAD çevreleri "verkur-
fu/"dan söz edebilirler miydi?
Erdoğan'ın deyişiyle "Türkiye'nin
bir adım önde olacağı" söylenen gö-
rüşmelerde denilen yapılmış, "ödün
vermede daima bir adım önde" olun-
muştur. Dua edelım de Ortodoks Kili-
sesi ıle adanın güçlü komünıst partisı
AKEL tarıhsel bir işbırlıği yaparak hal-
koylamasında "ohi (hayır)" desinler.
Bir Başka Adada Türk Tutuklular
Küba, Atlantik Denizi'nde
ABD'nin burnunun dibinde,
tıpkı Kıbns gibi bir bağımsız ada cum-
huriyetidir. Kıbns'ta nasıl Ingiliz üs-
sü varsa, Küba'nın güneydoğusun-
da Guantanamo kenti yakınında bir
ABDüssüvardır. 1934yıhndabiran-
laşma ile ABD'ye kiralanan bu deniz
üssü dünyanın en korunaklı, en ge-
niş doğal limandır. Fidel Castro, yıl-
lardır egemenliğine gölge düşüren
bu Amenkan üssünden kurtulmaya
çabalayıp durmuştur.
El Kaıde terör örgütünün 11 Eylül
olaylarından sonra Afganistan'datu-
tuklanan 44 değışik ülkeden, arala-
nnda 13-15 yaşlannda üç çocuğun da
bulunduğu 700 tutuklunun, Ocak
2002'den bu yana bu üste yaşadığı
biliniyor. 90 tutuklunun serbest bıra-
kıldığı, şu anda 600 kadar tutuklu-
nun işkence ile kucak kucağa yaşa-
dığı bilinen bir başka gerçek.
Alman toplama
kamplanndan da be-
ter olan bu kampta ya-
şayan tutuklular, ne
aileleri, ne avukatları
ne konsolosluk yetki-
lileri, ne din adamlan
ilegörüştürülüyor. Kı-
zılhaç örgütü temsilci-
sinin ziyaretine sınırlı
izin veriliyor.
Tutuklular, bir aske-
ri mahkemeye "ölüm
cezasına" çarptınlmak
üzere çıkanlmalannı iki
yıldırbekliyorlar. "Kamp
Delta" denilen toplama
kampının çevresi,
elektrik verilmiş diken-
Guantanamo Üssü'nde
600 tutuklu bulunuyor.
i tellerle çevrili. Kampın temel sorun-
larından biri Küba'nın 40 dereceyi
aşan nemli iklimi, bu ortamın yarattı-
ğı yılanlar, akrepler, fareler ile çeşitli
haşarat. Bir Amerikan gazetesine gö-
re tutukluların tuvaletleri "çömelerek
yapılan Türk tuvaletleri" gibi!
Portakal renkli üniformalarıyla, zin-
cirevurulmuştutuklularıençokyıldı-
ran olay, "Şiddetli Tepki Gücü" de-
nilen bir özel komando birliğinin ken-
dılerini, tekme tokat, yumruk, muşta
ve coplarla dövüp, sürekli işkence
yapmalan. Kamptaki Amerikalı ima-
mın, yalnızca Müslüman denizcilere
dinsel hızmet vermesine karşılık, tu-
tuklulara bu konuda hizmet verilmı-
yor. ingiltere'nin Manchester kentin-
de yaşayan bir eski Kamp Defta sa-
kini olan Cemal (37), önlerinde Ku-
ran'ın tekmelendiğini, dinsel inançla-
rını sarsmak ıçın çıplak fahişelere alay
ettirildiklennı söylüyor. Şimdiye de-
ğin 30 kadar tutuklunun intihar gırişi-
minde bulunduğu biliniyor. Tutuklula-
nn bir bölümüne, iyi davranmaları du-
rumunda, günde en fazla on dakika
açık havaya çıkma izın veriliyor, aksi
davranışta bu "ödül" kesiliyor.
Şubat'ta, UPI haberajansı kamp-
ta 11 Türk'ün bulunduğunu açıkla-
mıştı. Türk diplomatlan ilegörüşme-
lerine izin verilmeyen Türk tutuklu-
lannı, Haziran 2002'de Ankara'dan
bir heyetin ziyaret ettiğini öğrendik.
Heyetin Türk istihbaratçıları olduğu
sanılıyor. Geçenlerde, Almanya'nın
Bremen kentinde yaşayan Rabiye
Kurnaz, oğlu Murat'ı ziyaret için,
bazı öteki ülke tutuklu aileleri ile New
York'ta BM'de bir basın toplantısına
katıldı. Anne, "Hiçbir yargılama ya-
pılmadan, süresiz tutulan çocuğu-
nun akıl sağlığının tehlikeye girdiği-
ne"dikkatiçekti.
Geçen hafta, zinciriy-
le Incirlik Üssü'ne ge-
tirilerek serbest bırakı-
lan Doğu Beyazrtlı Nu-
ri Korkmaz (33), bor-
cu nedeni ile Iran'a kaç-
tığını, El Kaide'nin ken-
disini Afganistan'a gö-
türdüğünü, her hangi
bir olaya kanşmadan
ABD askerlerince tu-
tuklandığını, işkence
çjördüğünü söyledi.
Uste işkence görmüş-
tü. İnsanın aklına "Mid-
night Express" adlı fıl-
min kahramanı Bil Ha-
yes ile ProfesörYavuz
Çorapçıoğlu'nun
Amerikalı eşi Sharon Rooswett'ten
olan oğlunun öyküsü geliyor. Çrft bo-
şanmış, babaoğlunu alıp Türkiye'ye
gelince anne, tıpkı Hayes gibi Ame-
rika Kongre üyelerini harekete ge-
çirmiş, Bush da Erdoğan'dan çocu-
ğun geri verilmesini istemişti. Her
nedense Erdoğan'ın aklına, Guanta-
namo'da iki yıldır yargı önüne çıka-
nlmayan Türklerin durumlannı sormak
gelmemişti.
Peki Türkiye'de insan haklan ko-
nusunda mangalda kül koymayan
"Amnesty Intemational (Uluslarara-
sı Af)"\\e "Helsinki VVatch" neden uyu-
yorlar? Galiba bir yanlışlık yaptık! Af
örgütü'nün ABD Müdürü William F.
Schulz Erdoğan'a mektup göndere-
rek Leyla Zana'nın neden küçük bir
hücrede tutulup serbest bırakılma-
dığını sormuş. Türkçede buna düpe-
düz "yüzsüzlük" denmez mi?
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
Iktidar ve muhalefet partilerinin güçlü isimleri ikna için adanın güneyine akın etti
Atina'dan evetçıkarmasıREŞATAK.\R
LEFKOŞA -Bırleşmış Mılletler (BM)
Genel Sekreten Kofi Annan tarafından
hazırlanan çözüm planının 24 Nisarfda
onaylanmasını isteyen Yunan hüküme-
ti, başta Rum hderi Tasos Papadopulos
olmak üzere "hayır" eğihmindeki Rum
liderlerini uyarmak amacıyla adaya güç-
lü bir ekıp gönderiyor. Güney Kıbns "ta
yayımlanan. ana muhalefet DİSİ'nın ya-
yın organı Alıthıa gazetesine göre. Rum
halkının Annan Planı'na "hajir" deme
"hatasına düşnıesini" önlemek ıçın se-
ferberlık başlatan Yunan hükümeti, çö-
zümsüzlük durumunda KKTC'nin tanı-
nacağı uyansında bulunacak.
Komünıst Partı hanç, Yunanistan'da-
kı hükümet ve muhalefet partilerinin
Kıbns konusunda ortak tutum belirle-
yerek ''evet" kampanyası başlattıkJan-
na dıkkat çeken gazete iktidardaki Ye-
• PASOK'un ağır toplannın dün başlayan Kıbns temaslannın
ardından Annan Planı'nın onaylanmasını isteyen Yunanistan
hükümeti. Dışişleri Bakanlığı Müsteşanyla parti Genel
Sekreten'ni bugün Kıbns'a gönderiyor. Rum basınına göre,
Atina şu uyanyı yapacak:"Ya evet, ya da KKTC tanınacak."
ni Demokrasi Partisi'nın Genel Sekre-
ten VangetisMeymarakis ıle Dışişleri Ba-
kanlığı Müstaşan Yannis Valinakis'in
bugün adaya geleceğini bildırdi.
Rum radyosunun habenne göre, ana
muhalefettekı PASOK'u temsilen. Yu-
nanistan eskı Savunma Bakanı AkisÇo-
haçopulos. parti üst düzey görevlilerin-
den Anna Diamantopulu Yanno Papan-
doniu. Profesör Y. Papadimitriu ve Pro-
fesör H. Pamburi dün adaya geldi bile.
PASOK heyetinın, Papadopulos ve di-
ğer sı\ ası parti yetkılılenyle bır dizi gö-
rüşme yaparak "evet" telkinınde bulun-
duklan ıfade edildı. Yunanıstan"ın uya-
nlanna karşın referandumda, Rum hal-
kının "hayir" demesi halinde KKTC'nin
çok kısa süre ıçensınde ve öncelıkle İs-
lam ülkeleri tarafından tanınacağı yönün-
de cıddı uyanlardan söz eden Alıthıa
gazetesı, "Bu defa ne ABD, ne de İngü-
tere, KKTC'nin tanınmasını engeDeye-
bilecek. KKTC tanındığı zaman da tak-
sinı kesinleşmiş oiacak" dedi
'Anadolu'dan 1 milyon kişi gelir"
Gazete, ana muhalefetteki DİSl'nin
"evet" eğilımınde olduğunu \ e kesin ka-
rannı 15 Nisan'da açıklayacağını belıriir-
ken Papadopulos'un bugün Rum siyası
parti yetkilileriyle ortak toplantı yapaca-
ğını. yann da kesin karannı halka açık-
layacağım duyurdu. Referandumda *ha-
yır' çıkması konusunda KKTC'nin tanı-
nacağı ıddiasını yıneleyen Polıtis gaze-
tesi de Rum sıyasılerinı, kilıseyi ve tüm
fanatikleri uyanrken şu ıfadeleri kullan-
dı: "Olay sadece tanınmakla kalmaya-
cak. Bu kez Anadolu'dan bir nıihon kişi
gelecek ve onlan bir daha buradan sö-
küp, atmak kola> olmayacak."
Fileleftheros gazetesine göreyse. Yu-
nanistan'ın Kıbns çıkarmasına sert tep-
ki gösteren Baf Metropoliti Hrisosto-
mos, "Halkm karaHarmı destekiemekiçin
geiiyorsanız, hoş geküniz. Halkı yandtmak
için getiyorsamz ivisi mi gelmeyin" dedi.
Annan Planı'nın. vatandaşlannhaklan-
na saygı göstermediğını savunan Hn-
sostomos. kilise olarak bu planı \e çö-
zümü desteklemeyeceklerini yineledi.
ENKTAŞ'IN BAŞVURUSU
Anayosa Mahkemesi
karar veremedi
Güney Kıbns'ta fanatik Rum liderieri ve papazlann \önettiği miünge İU bin kişi kaüldı. (Fotoğraf AP)
w
Hayır' cephesi eylemde
LEFKOŞA (Cumhuriyet) -
Annan Planı'na karşı çıkan
Güney Kıbns'taki fanatik
örgütler, "hayır" mitinglenne
hız verdi. Limasol'da
öğrencılenn katıldığı mıtingın
ardından, öncekı akşam
Lefkoşa'nın Rum kesimındeki
Eleftheria Meydanı'nda,
\'atandaşlık Hareketı
tarafından düzenlenen eyleme
yaklaşık 10 bin kişi katıldı.
Baf Metropoliti Hrisostomos.
fanatik eskı liderlerden EDEK
Partisı Fahri Başkanı N'asos
Lissarides, NEO Başkanı
Nikos Kutsu. Rum Cev reciler
Hareketi Başkanı Yorgos
Perdikis. bazı mılletvekıllen,
eski Girne Belediye Başkanı
Konstantinos Orologas \ e eskı
Alsancak Belediye Başkanı
Yannis Papayoannu'nun
katıldığı mıtıngde Türkiye
aleyhine sloganlar atıldı.
KKTC^de eylem yann
Son planın "intihar"
anlamına geldığini sa^ınan
Lissarides. "Yatanımız satıhk
degildir. Bu topraklar bizim
ve hiç kimse bunlan bizden
alamaz" dedi. Kuzey
Kıbns'ta ise ilk "havır"
eylemi yann başkent
Lefkoşa'da gerçekleşecek.
Kıbns Türk Çiftçiler
Birliğı'nin "İopraksız vatan
olmaz; Türkhesiz Kıbns
Türkü var olamaz" sloganıyla
gerçekleştıreceği mitınge,
çiftçiler. tanm araçlanyla
bırlikte katılacak. Birlik
Yönetim Kurulu tarafından
yapılan açıklamada, yann
saat 10.00da toplanacak
çiftçilerin, araçlanyla
Lefkoşa'ya hareket edecekleri
ve meclis önünden geçerek
Inönü Meydanı'na
geçecekleri bildırildi.
LEFKOŞA (Cumhuriyet)-
KKTC Cumhurbaşkanı Ra-
ufDenktaş'ın. son çözüm pla-
nının referanduma götürül-
mesı konusunda Anayasa
Mahkemesi'ne yaptığı baş-
\-uru dünkü toplantıda sonuç-
lanmadı. "'ı'üksek mahkeme
başkanı Taner Erginel'ın baş-
kanlığında toplanan Anaya-
sa Mahkemesi. başsavcı Aian
Sait \e Cumhuriyet Meclı-
sı'nin avukatı AU
Fevzi Yeşilada'yı
dınledıkten sonra
karar ıçin süresiz er-
teleme karan aldı.
KKTCdekımev-
zuata göre, Referan-
dum Yasasf nın ana-
\asaya uygun olup
olmadığı şeklindeki
karannı 45 gün ıçin-
de \ ermek zorunda
olan mahkeme, dün-
kü toplantıda önce
başsa\cı Saıfı dinledı. Sait,
planın federal de\ let \ e ku-
rucu dev letler anayasalan ya-
nında. federal devlet \e ku-
rucu de\ letler yasalannı da
ıçerdiğini söyledi.
Bugüne kadar yeni devlet
kurmaya yönelik siyasilerce
yürütülen görüşmelerin de
anayasaya aykırı olduğunu
söyleyen başsavcı, görüşme-
lerde referandum konusunda
• Anayasa
Mahkemesi,
başsavcı Sait ve
Cumhuriyet
Meclisi'nin
avııkatı
Yeşilada'yı
dinledikten
sonra karar için
süresiz erteleme
karan aldı.
teminat \ enldiğıni, ancak bu-
nun anavasada yer almadığı-
nı söyledi KKTC anayasasın-
da değışebılecek olan kural-
lann, ancak 10 mılletvekılı-
nin önerisi \e Meclis'ın de
3'te 2 çoğunluğunun ardından
halkoylamasıvla kabul edıle-
bıleceğinı vurgulayan Sait,
ancak bu yöntemın ızlenme-
dığinı kaydetti.
Meclis avukatı Yeşilada ise
bir konu hakkında
Anayasa Mahke-
mesi'nden görüş is-
tenmesı içın o konu-
nun anayasada ol-
ması gerektığıni,
ancak anayasanın
referanduma götü-
relecek konulan dü-
zenlemediğını be-
lirtti. Yeşilada, böy-
le bır durumda ya-
sa koyncunun takdir
hakkını kullanma-
sının anayasaya aykın olma-
yacağını \urguladı. Sa\ıın-
masında KKTC kurulurken
yayımlanan "Bağımsızhk Bil-
dirgesi"nın bölümlerını de
aktaran Yeşilada, iki halkın fe-
derasyon adı altında birleşme-
sı ıçin çalışma yapılabılece-
ği ve KKTC'nin kuruluşu-
nun bu çabalan engellemeye-
ceği yönündeki ıfadelenn dık-
kate alınmasını istedi.
Denktaş, Türkiye'yi parçalama senaryolannın gözle görülür hale geldığini söyledi
Kıbrıs Girit gihi gldecekLE\T:NT GENCELU
BURSA-KKTC Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş, .\nnan Planı'nın "tuzaklar"
ıçerdığine dikkat çekerek, "Türkiye'yi
yavaş \a\aş parçalamak için başlatüan
senarvolar gözle görülürşekle dönüşmek-
tedir" dedi. Kosova ve Filıstin'de banş
adına baskılar yapıldığını ancak kanlı
olaylann önüne geçilemediğine ışaret
eden Denktaş, "Kıbns'ta benzer baskı-
lar uygulandığını bu nedenle endişe duy-
duğunu" \Tirgulayarak referandumun er-
telenmesini istedi. Denkaş, "Kıbns, Gi-
rit gibi gidecek ve bu millet ah \ah ede-
cek" dedi.
"Avkatlar Günü" dolayasıyıla Bursa
Barosu'nun Teyyare Kültür Merkezi'nde
düzenlediğı konferansa katılan KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, konuş-
ması sırasında gözyaşlanna hâkim ola-
madı. Türk askerinın adadan çekileceği
sırada "Sancağuı" götürülmesini görmek
ıstemediğinı söyleyen Denktaş'ın gözle-
ri dolarken salondaki dinleyicilenn bır kıs-
mının da ağladığı görüldü.
Denktaş'ın konferansına AKP'li Bele-
diye Başkanı Hikmet Şahin ve ildekı di-
ğer AKP'li yöneticiler iki göstermez-
ken, CHP, DYP. ANAP, MHP. GP'den yö-
netıcıler katıldı. Türk hükümetınin An-
nan Planı "nın olumlu taraflannı göste-
ren 7 sayfalık bilgi notu hazırladığına
dikkati çeken Denktaş, "Bu,Ankara'nın
Annan Planı'ndan memnun olduğunu
göstermektedir" dedi
Annan Planı'yla Kıbns'ın dılim dilim
Türk halkının elınden alınacağını söyle-
yen Denktaş, "sanaryolann daha sonra
Türkiye'ye yönehnesinden endişe duydu-
ğunu" belirtri Denktaş, "Kıbns. Girit gi-
bi gidecek ve bu millet ah edecek. ah \ ah
Türk askerinin adadan çekileceği sırada "Sancağın" götürülmesini görmek
istemediğini söyleyen KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'ın gözleri doldu.
edecek!. Bu millet Kıbns'tan gelecek göç-
menleri nereye yerleştireceğini düşüne-
cek. Bu kadar hakh, güçlü olduğu dava-
yı müdafaa edemeyen ülke durumuna
düşecek. Türkiye'ye güvenen devletlerin
Türkiye'ye güvenleri azalacak. Bunlar
acı sözİerdir. Ben kardeşlerime konuşuyo-
rum. Türkrve'\i yavaş yavaş parçalamak
için başlablan senarvfllar gözle görülür şek-
li dönüşmektedir. Omıamasını dileriz. Ya-
nılmış olmayı dileriz. Sadece makaleler de-
ğil, kitaplar yazılmay a başlandı. Yabancı
ka\naklardan da ayıu şeylergelmektedir.
Türkiye'nin tam dirileceği, birlik bera-
berlik içinde gidişata dur' diyeceğibirdö-
neme girilmiş bulunmaktadır diye düşü-
nüyorum" diye konuştu.
Denktaş, Türkiye'nin Annan Planı'na
"evet" demesi durumunda bundan KKTC
yurttaşlannın etkileneceğini bildirdi. Kıb-
nslı TürkJerin mücadelesinden örnekler
veren Denktaş, dedesiyle ilgilı anısını
anlatırken gözyaşlanna hâkim olamadı.
Dedesinın. Osmanlı'nın adadan çıkışına
tanıkJık ettiğini. bundan dolayı duyduğu
acıyı da kendısine sık sık anlattığını ifa-
de eden Denktaş, şöyle de\am ettı: "De-
dem,Türkaskerleriiçin Gittiler ama yı-
ne gelecekler. Ben göremeyeceğım ama
sen göreceksin' derdi. 1960 Anlaşması
ile Türk Alayı Kıbns'a gelecekti. Ben de
dedentle yaşıt 8-9 kişiyi buldurdum. .\la-
\ın çıkacağı nhtınıa sandalye koydur-
dum. Onlan oturttum. Alay Komutanı
merhum Turgut Sunalp'e de sancağı on-
lann önünde açmasını istedim. O an ihti-
yariann ağlaması, toprağı öpüşü. sanca-
ğa yapışmalan çok du> gusaldı. Şimdi ba-
na, "29 ay sonra Türk askerinın 29 ay
sonra gıdişini göreceksin' diyorlar. Ben
" Torunlanma gıdiyorlar ama tekrar gele-
cekler' diyemeyeceğim. Ben bu acıyı ya-
şamak istemiyorum."
Kıbns Türklennın felaketle karşı kar-
şıya olduğunu belırten Denktaş, 9 bin
sayfalık belgenın okunmadan halktan
"evet" denmesının beklendiğinı \ıır-
guladı. Denktaş. "AB bir haMiç. Bunu
yutturmak için bizim ana>asamızı bile
yapnuşlar" dedi. Denktaş'ın, konuşma-
sı salonu dolduranlar tarafından a\akta
alkışlandı.
Bursa Barosu Başkanı .\sude Şenol'u
ziyaret ederek kutlayan Denktaş burada ga-
zetecilerin sorulannı yanıtladı. Medyanın
Kıbns'la ilgıli tek yanlı v e sansürlü haber
yayımladığını kaydeden Denktaş, şunlan
söyledi: "Kosava'yı FiKstin'i yülardır gö-
rüyoruz. 'Hallettik diyorlar, sonra kan
gövdeyi götürüyor. Kıbns'ta benzeri
bir baskıyla neticeye varmaya çalışıyor-
lar. Banş yaptık" dedikten sonra meyda-
na gelecek olâyiardan korkuyorum."
Kıbns halkının gerçeklen bılerek "evet"
ya da "hayır" demesi gerektiğını ifade
eden Denkdaş, 9 bin sayfayı bulan An-
nan Planı'nın kısıtlı zamanda kimse ta-
rafından okunamayacağına işaret etti.
Denktaş, gazetecilerin, Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül'ün "Rumlar hayır der-
lerse KKTC'nin tanınmasını isteye-
ceklerine"ilişkin sözlenni anımsatma-
sı üzerine de şunlan söyledi: "Bizim ta-
nınma hakkımız Rumlar hayır dese de
evet dese de var idi eskidcn. Rumlann ha-
yır tavnna kalmamah bizirn tam egemen-
Bğimiz, bizim eşitliğimiz. İnşallan bugün
hayırh bü- karar Meclis'ten çıkar."