Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 NİSAN 2004 CUMA CUMHURİYET SAYFA
JV LJ LJ J. LJ M\ kultur@cumhuriyet.com.tr 19
Festivalden gösterime çıkan ilk örnek Bellocchio'mm 'Günaydın Gece'si bugün başlıyor
Aldo Moro olayınabakışSon yıllarda alışıldığı gibi. Istan-
bul Film Festivali'nden piyasaya
düşecek filmlerin ilki olarak bugün
festival daha sona ermeden, sıcağı
sıcağına gösterime giren Günay-
dın Gece, vaktiyle Sinematek'te
görüp hayran kaldığımız I Pugni
in tasca - Cepteki Yumruklar'la
(1965) Cina e vicina - Çin Yakın-
dır'ın (1967) yaratıcısı ve ılkgenç-
liğimızin gözdelerinden Marco
Bellocchio'nun son eseri.
Nel nomme del Padre-Baba
Adına, Boşluğa Atlayış, 4.Henri,
İçimizdeki Şeytan, La Vision del
Sabba gibi 1970 ve 80'li yıllarda
yaptığı sonraki filmleri, her ne ka-
dar Cepteki Yumruklar başyapıtı-
nın görkemini pek yansıtmasa da
bizce o hak ettiği ilgiyi pek göreme-
miş. Ömeğin kuşakdaşı Bernardo
Bertolucci kadar öne çıkarılma-
mış. Oysa îtalyan sinemasuıın son
40 yılına damgasını vurmuş, önem-
li yönetmenlerinden biri kuşkusuz.
40 yılda 13 film yaptığına göre az
(ama öz) çalışan Bellocchio, son
Venedik Festivali'nde uluslararası
sinema yazarlannın ödülünü alan
Günaydın Gece'de, îtalya'nın ya-
kın tarihinde tüm ülkeyi derinleme-
sine sarsmış, sallamış trajik bir ola-
yı ele alarak Hıristiyan Demokrat-
lann lideri Aldo Moro'nun, döne-
min namh devrimci örgütü Kızıl
Tugaylar tarafından (16 Mart
1978'de) kaçınlmasmı, bir eve ka-
patılmasmı ve iki ay sonra (9 Ma-
yıs 1978'de) katledilmesini anlatı-
yor.
Markslst-Leninlst bir örgüt
Günümüzden 26 yıl önce cere-
yan etmiş, o tarihte Italya'yı büyük
bir şoka sokmasının yanı stra etki-
leri tüm dünyaya da sıçramış bir te-
rör eylemine, 65 yaşmın olgunluğu
ve duyarhhğıyla yaklaşan Bellocc-
hio'nun gerçekten yaşanmış olay-
lardan yola çıkıp her zamanki gibi
senaryosunu yazarak yönettiği bu
fibn, bir apartman dairesine tıkılan
genç kahramanlanyla, Bertoluc-
Buongiorno.
Notte / Yönetmen,
senaryo: Marco
Bellocchio /
Kamera: Pasquale
Mari / Müzik:
Ricardo Ciagni /
Oyuncular: Maya
Sansa, Luigi Lo
Cascio, Giovanni
Calcagno,
Pier Giorgio
Bellocchio,
Roberto Herlitzka,
Paolo Briguglia /
italya 2003
(Belge Film)
Filmde Kızıl Tugaylar'ı Pier Giorgio Bellocchio, Luigi Lo Cascio, Giovanni Calcagno ve Maya Sansa oynuyor.
ci'nin bir ay kadar önce Düşler,
Tutkular ve Suçlar adıyla gösten-
me giren The Dreamers'ını çağrış-
tınyor ilk elde.
68 Mayısı fonunda geçen Berto-
lucci yapımı The Dreamers'ın, ken-
dılerini devnm coşkusunun kapla-
dığı sokaklardan ayınp eve kapa-
tan, sinema kuşu, hedonist kahra-
manlarının tersine. Bellocchio'nun
karakterleri, Kızıl Tugaylar üyesı, 4
yalın, düz, ıdealist genç. 1970'te
Marksist - Leninist bir örgüt olarak
kurulmuş, üniversite ve fabrikalar-
da yayıhnış, işçı hareketlerini des-
teklemiş, ideolojik çalışmalarını
önceleri silahsız yürütmüş ama
1974'ten itibaren canlı hedeflere
yönelerek masumiyetinı yitirmiş,
Brigate Rosse-Kızıl Tugaylar'ın
kelleyi koltuğa abnış, komün yaşa-
mı sürdüren bu şehir gerillası gru-
bunun, bize çok tanıdık gelen bir ev
kiralama sahnesiyle açılıyor fılm.
İnsancıl ve duyarlı anlatım
Başbakanlıktan sonra İtalya cum-
hurbaşkanlığına seçilip göreve baş-
layacağı gün Kızıl Tugaylar'ca, ko-
rumasıyla şoförü öldürülerek kaçı-
nlan ve 55 gün sonra Roma'da bir
arabanın bagajında cesedi bulunan
Moro'nun (Roberto Herlitzka çok
iyi oynuyor), küçücük bir sandık
odasındaki hapis günleri yakınlan-
na, Papa'ya fılan mektup yazmak-
la geçiyor. Kızıl Tugaycı gençlerin
saygıda kusur etmediği, özellikle
genç kadının (Maya Sansa) öldü-
rülmesine karşı çıktığı deneyımli
siyasetçi, aslında bu çıkmazdan sağ
kurtulamayacağının farkında. Gru-
bun katı öndenyle yumuşak yumu-
şak tartıştıkça önceden bu kızıl
gençlenn çok da önemsenmemesi
gerektiğini söylediğine bin pışman
olan Moro'nun aslında o dönemde
italya'da hükümet eden ufuksuz,
vizyonsuz yönetıcilerin basiretsiz-
liğine kurban edıldiğinı, Papa'nın
dahi bu trajediyi önleyemediğinı
vurgulayan ve tüm olan bıtenden
belli belirsiz sıstemi sorumlu tutan
Bellocchio'nun Kızıl Tugaycı
gençlere bakışı, genelde insancıl ve
ılunlı.
B. Almanya'daki Kızıl Ordu
Fraksiyonu, Fransa'daki Doğru-
dan Eylem gibi dönemin aşın sol
örgütlenyle de sıkı fıkı olan Kızıl
Tugaylar'a halkın duyduğu sempa-
tıyi ortadan kaldıran Moro cinaye-
tı üstüne, gerçeklerle kurmacayı
harmanlayarak kotanlmış bu poli-
tık film baştan sona ilgiyle izleni-
yor.
Hapistekı üye sayısı 1980'lerde
1500'e yaklaşan ve Moro'dan baş-
ka birçok suıkast, bombalama, ban-
ka soygunu vb. olayların da failı
olan Kızıl Tugaylar gerçeğıne ıliş-
kin bu düşündürücü ve güçlü film,
teröristlerin insancıl ilışkilere de y-
er veren gündelik yaşamını olanca
çelışkilen, doğrulan ve yanlışlany-
la gözler önüne seren yoğun insan-
cıllığı ve duygusalhğıyla akılda ka-
larak iz bırakan, ibret verici, görül-
meye değer bir film.
YENİ BAŞLAYANLAR... YENİ BA$LAYANLAR... YENİ BAŞLAYANLAR.
Depardieu ile Reno 'Dost musun Düşman mı?' filminin soyguncu ikilisi.
DOST MUSUN
DÜŞMAN MI? /
TalS - TOİ
Bugün gösterime giren
Francis Veber'in
yönettiği 'Dost musun
Düşman mı?' ıki usta
oyuncuyu, Gerard
Depardieu ve Jean
Reno'yu birlikte
ızleme fırsatını veriyor.
Filmde kibar, saf,
beceriksiz, en büyük
düşü bir cafe açmak
olan Quentin
(Depardieu) dünyanın
en başansız
soyguncusudur. Sürekli
yakalanıp hapsi
boylamakta üstüne
yoktur. Hapishanede
tanıştığı ve gangster
çevrelerinde namı olan
Ruby (Reno) ise tam
tersine kaba, sert ve
acımasızdır. Sevdiği
kadını öldüren
Vogel'den intikam
almak için de
hapisten kaçmayı
planlamaktadır.
Quentın başlarda
kendisinden zerre kadar
hazzetmeyen,
sonrasında ise sıcak bir
dostluk kuran Ruby'nin
peşine takılarak
hapisten kaçar.
Kontrol dışı, dur durak
bilmeyen bu kaçıp
kovalamacaya polısin
yanı sıra Vogel'in
adamlan da kanşınca
ortalık epeyce
hareketlenir... Andre
Dussolier, Richard
Berry, Leonor Varela,
Jean-Pierre Malo,
Jean-Michael Noirey,
Laurent Gamelon,
Aurelien Recoing ve
Vincent Moscato
filmde Depardieu ve
Reno'nun dışında yer
alan diğer oyuncular.
PETER PAN
Bugün başlayan bir
başka film de, P. J.
Hogan imzalı Peter
Pan. Filmde Edward
dönemı Londra'sında
serin bir gecede Wendy
Darling'in (Rachel
Hurd-Wood) erkek
kardeşleri, kılıçlann
konuşruğu, hızlı
maceralarla süslü ve
hiçbir şeyden
korkmayan efsanevi
korsan Kaptan
Hook öyküleriyle
kendilerinden
geçmektedirler.
Ama Wendy için de
büyük günler yakındır.
Babası Bay Darlıng
onun büyüme
zamanının geldığını
düşünmektedır. Bu
geceden sonra artık
öykü anlatmak yoktur.
Disiplinli Mülicent
Teyze tarafından
kadınlığa ve evhliğe
hazırlanmalıdır.
Oysa Darling ailesınin
bılmediği bir şey vardır:
Peter Pan de Wendy'nin
öykülerine
bayılmaktadır ve
onlan dınleyebümek
ıçın çok uzaklardan
gelmektedir.
O gece çocuklann
odasında küçük
kıskanç peri
Tınkerbell'le birlikte
kendisini göstermesı,
Wendy ve erkek
kardeşlen için
Neverland'e doğru
olağanüstü bir
maceranın
başlamasına
neden olur.
İZLEYİCİ CÖZÜYLE. ERDAL ATABEK
Amerikan dış politikasının 45 yılıRobert McNamara. Öğrencilik yıllannda
genç bir yetenek. Zeki, yetenekli, hırslı. disiplin-
li, çahşkan. Başanlı olmak için gereken beş
önemli niteliğe sahip. Başanlı da oluyor. Berke-
ley'de burslu öğrencilik. Sonra hep planlama, ıs-
tatistik, araştırma ile uğraşıyor. Bu alanda çalış-
ması da gösteriyor ki önemli bir analist.
Ford şirketinin değişim sürecinde orada görev
alıyor. Araba kazalannın analizini yapıyor. bü-
yük ölçüde sürücünün korunmadığını saptıyor.
"Emniyet kemeri", onun ekibinin buluşu. ilk
zamanlarda büyük eleştinlerle karşılaşıyor, bu-
gün kullanılması zorunlu. Ford şirketinde baş-
kanhğa yükseliyor ve üç ay sonra J. F. Ken-
nedy'den bakanlık önerisi alıyor. Artık Amen-
ka'nın dışişleri bakanıdır. Küba krizini, Vietnam
Savaşı'nı bu görevle yönetiyor. Daha önce de 2.
Dünya Savaşı'nda "Askeri tstatistik Grubu"
başkanıdır.
McNamara şimdi 85 yaşındadır. Yaşamının
önemli dönemeçlerini ve politik kararlannın
eleştirisini yapıyor ve 11 sonuç çıkanyor. 'Yüz-
yılın İtiraflan' bu serüvenin belgeseli.
Kennedy, Kruşçev, Johnson ile yaşadığı olay-
lan anlatıyor. Kennedy, onun sevdiği ve güven-
diği başkan. Ölümünü büyük bir acıyla anımsı-
yor. Johnson'ı birçok karannda onaylamıyor. O-
nun döneminde de görevinden aynlıyor. Sonra
Dünya Bankasf nın başkanlığı var. Dünya poli-
tikasında büyük roller oynamış bir politıkacı.
Bu fihnle çok önemli olayların nasıl oluştuğu-
nu da görüyoruz. Örneğin, Tokyo'nun yangın
bombalan ile bombardımanında 100 bin kişinin
öldüğünü öğrenıyoruz. Ama McNamara, "lyilik
için kötülük yapmakgerekebilir" diyor. Kuzey
Vietnam'ın bir deniz saldınsının raporlan sonra-
dan asılsız çıkıyor, ama bu rapora dayanılarak
yapılan Amerikan bombardımanlan gerçek.
McNamara. "tnandıklarınız ve gördükleriniz
yanlış olabilir" diyor. "Muhakemenizi yeni-
den gözden geçirmeye hazır olun" gibi, "Asla
asla demeyin" gibi bilgece sözler de onun.
Bir poHtik belgesel başyaprtı
Fılmı görürken Al Pacino ile Keanu Re-
eves'in oynadığı 'Şeytanın A\Tikatı'nı yeniden
görür gibi oldum. Genç ve yetenekli bir avukat
görkemlı bir şirket tarafından ışe alınıyordu, a-
ma işe alındığı yer mafyanın bürosuydu. Robert
McNamara da dünyada haydut rolü oynamayı
seçmiş Amerika'nın bütün tezlennı hazırlıyor,
onlan savaşlann kıhfi yapıyordu. Küba krizi, Vi
etnam Savaşı, 2. Dünya Savaşı sırasında-
ki kentlerin yok edilmesi ve sivıl-
lerin kitle halinde öldürülmesi
"doğru amaçlar için yapılma-
sı gereken zorunlu yanlışlar-
dı". Bütün güçlü haksızlann
yaptıklan savunmalar "inanı-
larak öne sürülüyordu".
Michael Moore'un "Bowling
for Columbine"ı gibi açık
eleştiriler yoksa da izleyici-
nin açık gözleri olup biten-
leri görebiliyordu.
Filmin Istanbul Fılm
Festivali sırasında göste-
rime gırmesi talihsizlik
sayılabilir. Ancak po-
litik filmler arasında
görülmesi gereken
önemli bır belgesel
olarak yönetmen
Errol Morris'in
hesabına olumlu
bir not olarak geçe-
cektir.
KEDİ GOZU
VECDİ SAYAR
Gayri Resmi Hurrem'den
Gayri Resmi 'Mundiara
Farklı alanlardan sanatçılar son bir hafta içinde
sanat ortamımıza damgasını vurdu. Çok sevdiğim
bir sanatçının, heykeltıraş Gürdal Duyar'ı kaybet-
memiz, haftanın en üzücü olayı idi hiç kuşkusuz.
Gürdal, tüm yaşamını sanatına adamış bir yaratıcı
olmanın yanı sıra, sağlam politik duruşunu hiç yi-
tirmemiş, sanat ortamının kısır çatışmalarının uza-
ğında kalmayı seçerek mütevazı kişiliği ile herke-
sin saygısını, sevgisini kazanmış birinsandı. Çalış-
maları arasında Nâzım'dan Sait Faik'e ülkemizin
pek çok değerli sanatçısının büstleri, heykelleri var-
dı. Umarım, onun sanatçılara gösterdiği saygıyı ve
özeni, biz de onun geride bıraktığı yapıtlara göste-
ririz.
Son günlerde bir başka büyük heykeltıraşı daha
andık. Kuzgun Acar'ın pek çok yapıtını Kibele Sa-
nat Galerisı'nde bir araya getiren Iş Bankası'na ve
sergide büyük emeğı geçen Kuzgun'un sevgili eşi
Fersa'ya ne kadar teşekkür etsek az.
Söz plastık sanatlardan açılmışken, son günle-
rin önemli sergılerinden birkaçına değinmek istiyo-
rum. Tıpkı Gürdal gibi, Kuzgun gibi yaşamını sana-
ta dönüştürmüş bir dostun, Orhan Taylan'ın As-
malımescit'teki atölyesinde açtığı sergiyi, grafik sa-
nat alanında dünya çapındaki bir yaratıcımızın, Bü-
lent Erkmen'in Garanti Galeri'de sergılediği 'Son
Işler'ını, Selma Gürbüz'ün Galeri Apel'deki 'Cin-
ler ve Periler'ıni izlemek başlı başına bir keyifti.
Türkiye sanat ortamının bereketini vurgulayan
günler art arda geldi son haftalarda. önce, Afîfe
(Jale) Tiyatro Ödülleri, ardından Çağdaş Sinema
Oyuncuları Derneği'nin (ÇASOD) ödülleri. Yann
akşam da 23. Istanbul Film Festivali nin ödül tö-
reni var. Bakalım, ÇASOD ödüllerini kazanan Mel-
tem Cumbul, Şevket Çoruh, Rojda Demirer, Is-
mail Hacıoğlu gıbı genç oyuncuların yanına han-
gi ısımler eklenecek. ödüller çoğunlukla gençlere
gidiyor ama ustalar da unutulmuyor. ÇASOD jüri-
sınin özel ödülünü kazanan Tunçel Kurtiz'i ve yı-
lın 'Emek ödülü'nün sahibi Fikret Hakan'ı nasıl
unuturuz...
Oyunculuk açısından inanılmaz bir zenginliğe sa-
hip bir ülke Türkiye. Bu yılın Afife ödüllerini kaza-
nan sanatçılar bunun en güzel kanıtı. Istanbul Şe-
hir Tiyatroları'nın 'Gayri Resmi Hurrem'ındeki
mükemmel performanslarıyla ızleyıcıyı buyuleyen
Rozet Hubeş ve Şebnem Köstem ile Tiyatro Ka-
re'nın 'Salı Ziyaretleri'nın oyunculan Erol Keskin
ve Yıldıray Şahinler'i kutluyorum. Hepsi de, Muh-
sin Hoca'nın deyimiyle birer 'sahne hayvanı'. Erol
Keskin gibi bir ustayı seyretmek heyecan veriyor
insana. Tıpkı Uzun Donlu Kişot'ta Erol Günaydın'ı
izlemek gibi.
Istanbul'un sanat ortamı doludizgin. Festivaller,
galalar, konserler bırbirinı izliyor (Yapımcılarından
biri olduğum 'Üç Kadın'ı yazmak bana düşmez. Bu
yüzden Sumru'ya, Yasemin'e, Yeninur'a haksız-
lık edeceğim, ne yazık kı). Şu günlerde gerçekleş-
mesi gereken 'Strictly Mundial' adlı uluslararası
müzik şenlığı/fuarı ise son anda ıptal edildı. Şimdi-
lık, bir noktayı belirtmekle yetineyim. Etkinlik iptal
oldu ama, pek çok yabancı grup Türkiye ziyaretle-
rini iptal etmedi. Istanbul sahnelerinde ve kulüple-
rinde 'gayri resmi' bır S. Mundial sürüyor...
vecdisayar t yahoo.com
Yîne kitap toplatma
• tstanbul Haber Servisi - Murat Kürüz'ün
Bılge Yayınevı tarafından yayımlanan 'Kadın
Erkek Faalıyet Raporu' kitabı halkın ar ve haya
duygularmı mcittıği gerekçesiyle toplatıldı.
Çızgi-mizah tarzında yayımlanan kıtapta,
cinsellikle ılgili yanlış bilgiler karikatürler
eşlığinde anlatılıyor. Türkiye Yayıncılar Birliği
Yönetün Kurulu Ba^kanı Çetin Tüzüner,
AB uyum yasalan çerçevesinde yapılan
değışıklıklenn hayata geçırilemediğini
belırterek insanlann düşüncelerinden dolayı
yargılanmadıklan bır ülkede yaşama isteklerini
bır kez daha yineledıklennı kaydetti.
ISTANBUL FILM FESTIVAÜNDE BUGÜN
• EMEK SİNEMASI'nda 11.00'de 'Genç
Tannlar', 13.30'da 'O Gün', 16.00'da 'Tulse
Luper'in Çantaları', 19.00'da 'Günaydın
Gece', 21.30'da 'Kasım'. (0 212 293 84 39)
• ATLAS SİNEMASI'nda 11.00'de
'Kardeş'. 13.30'da 'Kör Kuyu', 16.00'da '
'Otar Gittiğinden Beri', 19.00'da 'Sıradan
Deulik Öyküleri', 21.30'da 'Gözümdeki
Kum\ (0 212 252 85 76) ^
M StNEPOP StNEMASI'nda 11 .OO'de
'Tenten ve Ben', 13.30'da 'Alila', 16.00'da
'Gecenin Gözleri', 19.00'da 'Beton Âşıklar',
21.30'da 'Kaçak'. (0212 251 11 76)
• BEYOĞLU StNEMASI'nda 11 OO'de
'Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak',
13.30'da 'Gizli Yüz', 16.00'da 'Marsh
Mercano'. 19.00'da 'tnsan Nedir ki...',
21.30'da 'Vızontele Tuuba'. (0 212 251 32 40)
• ATLAS 2de 11.00'de 'Toprak Adamı',
13.30'da 'Vampir Nosferatu', 16.00'da 'Açüış
Gecesi', 19.00'da 'Gelecek Düşleri', 21.30'da
'Oyunun Kurah'. (0 212 252 85 76)
• REXX'te 11.00'de 'Bir Şarkı Yetmez',
13.30'da 'Sıkı Çabş, İyi Eğlen', 16.00'da
'Tahta Kamera', 19.00'da 'Mango Sarısı',
21.30'da 'tlkbahar, Yaz, Sonbahar, Kış...'.
(0 216 336 01 12)
BUGÜN
• AKM'de 11.00'de tstanbul Devlet Senfoni
Orkestrası'nın '23 Nisan Çocuk Konseri'. •
Şef: Darion Ionescu-Galati. Solistler: Hülya-
Sevinç Keser (piyano ikilisi). (0 212 251 56 00)
• PARKORMAN'da 14.00'te Borusan
Çocuk Korosu'nun '23 Nisan Konseri' Şef:
Gülsen Yavuzkal. (0 212 292 06 55)
• NARDİS'te 22.30'da Ercüment Vural-
Önder Focan Project, '23 Nisan Özel'
konseri. (0 212 244 63 27)