19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Z£ttlSAN2004CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 11 ,rMoskova'nın Kıbrıs karar tasansını veto etmesiyle Güney'den hayır çıkması olasılığı iyice arttı Rusya hesaplan altüstettil>ış Haberler Servisi - Rusya, Annan Pla- n ı 'aın kabulü durumunda, planın birleşmış birKıbns'ta uygulanmasını sağlayacak gü- verJık düzenlemelerini içeren karar tasan- sun- Birleşmiş Milletler Güvenlik Konse- yi 'nde veto etti. Tasanyı. referandum öncesi "baskı" ola- rakgören Rusya'nın bu vetoyla referandum- da. "hayır" deme eğiliminde bulunan Rum yöretimıne açık destek verdiği yorumu ya- pılı/or. Veto karannın ardından adanın gü- neyjıden "CT'et" çıkması olasılığının ıyice diişrüğu belirtiliyor. Rum Komünist AKEL parisi, referandumda evet demek için BIVTden güvenlik garantileri istiyordu. Adada yeni bır BM Banş Gücü kurulma- sı ve Kıbns'a silah ambargosu uygulanma- sıni içeren tasan, konseye ABD ve Ingılte- re tsrafından sunulmuştu. Yapılan oylamada, 15 üyeli konseyin 14 üyesi "evet" oyu kullandı, ancak Rusya ta- sanyı reddetti. Beş daimi üyeden biri olan Rusya'nın "ha- yır" oyu, veto hükmü taşıyor. Böylece BM GüvenlikKonseyi'ninbirdaimi üyesi lOyıl- dır ılk kez bir tasanyı veto etmiş oldu. Rusyanın BM'deki Daimi Temsilci Vekili Gennadi Gatilov, ülkesinin karar tasansını. ya- nn yapılacak ikiz referandumu etkilemeye yö- nelik bir girişim olarak gördüğünü söyledi. Kıbns halkının hiçbir dış müdahale ve bas- kı olmadan oy kullanmalan gerektiğini be- lirten Gatilov "EğerBMGeneİSekreteriKo- ABD ve Ingiltere'nin AKEL'i ikna etmek için sunduğu güvenlik tasansı Rusya'nın vetosuna takıldı. Rusya temsilcisi, referandum öncesinde çıkanlacak bir tasannın adaya baskı niteliği taşıdığmı söyledi. AKEL, bu koşullarda 'hayır'dan vazgeçmek için bir gerekçe olmadığım bildirdi. fi Annan'ın tasansı 24 NisaıTdaki referan- dumdaonaylanırsa,Rusya tasanyı yeniden göz- den gecirmeye ve ortak bir karara destek ver- meye haardır" dedi. Gennadi Gatilov, aynca tasannın teknık ve hukuki açıdan oldukça karmaşık olduğunu ve dikkatli biçimde değerlendirilmesi için daha fazla zamana ihtiyaç duyduklannı vur- guladı. Oylamadan sonra söz alan Amerika- lı ve Ingiliz temsılciler ise Rusya'nın veto ka- ranndan büyük hayal kınklığı duyduklannı bildirdiler. Bazı gözlemciler, Yunanistan'la tarihe uza- nan geleneksel ittifak ilişkisi bulunan Rus- ya'nın bu vetoyla, referandumda "hayır" oyu verme eğiliminde olan Rum yönetimine açık destek verdiği görüşünde. AKEL bu şartlarda 'hayır'dan yana Güney Kıbrıs'taki en büyük parti olan AKEL'in Genel Sekreten Dimitris Hristofyas, bu şartlarda Annan Planı'na karşı olduklan- nı, çünkü planın gerekli güvenlik garantile- rini içermediğini söyledi. Dimitris Hristofyas, Kıbnslı Rumlara referandumda "hayır" oyu kullanmalan çağnsı yaptı. Hristofyas, Rusya'nın BM'deki vetosuyla ilgili olarak ise "Birieşmiş MiDetler'in tavn üzülerek söylüvorum ki, umduğumuzgibi ol- madı" dedi. Gözlemciler, AKELden gelen son açıklamayla, Kıbnslı Rumlann referandum- da Annan Planı 'nı reddetmesinin çok yüksek bir ihtimal haline geldigini söylüyor. İPLOMASİ RUMLARA B1RAKILDI AKP hükümeti izlemekle yetindi SERKAIS DEMtRTAŞ ANKARA - Ankara, Kıbns'ta kritik referanduma 2 gün kala füm diplomasi sahasını Güney Kıbns Rum Yönetimi'ne bıraktı. Türkıye, Rumlann kaygılannı gidermek için teamüllerin dışına çıkarak referandum öncesi karar çıkarmaya çalışan BM Genel Sekreten'ni engelleyemedi. Rum tarafı, karar oylanmasa bile Türk tarafından kaynaklanan kaygılannı Güvenlik Konseyi'nin kayıtlanna geçirdi. Dışişleri Bakanı AbduOah Gül, Rusya'nın vetosuyla ilgili olarak "Bizim yapacak bir şeyimizyok" dedi. Referanduma günler kala Rumlar. BM Güvenlik Konseyi'ni de devreye sokarak önemli bir diplomatik atak BML, Güney Kıbns'ın en önemli partisi AKEL'in oyunu "evet"e çevirmek için Kıbns Rum Yönetimi'nin istediği güvenceyi vermeye çalıştı. Ancak aynı güvence, Rum lideri Papadopulos'un Rusya'dan rica etmesi üzerine Moskova'nın vetosuna takıldı. gerçekleştirdi. Bu süreçte Ankara'nın "idemede" kaldığı gelişmeler şöyle: 1- Türk tarafı, Rum tarafının öne sürdüğü "Türkler planı uygıılamayacak" kaygısını yeterli diplomasi yaparak önleyemedi. Rum tarafının kaygısı, ABD, îngiltere ve BM'yi harekete geçirdı. Bu durum. Rumlann kaygısının bu ülkeler ve BM tarafından da paylaşıldığının, Türkiye veKKTCye "güvensizlik" duyulduğunun göstergesi oldu. 2- Annan, Rum tarafının kaygılannı giderecek ve ülkenın tüm kuzeyinde görev yapacak bu- BM Banş Gücü'nün kurulmasını içeren raporunu Güvenlik Konseyi'ne sundu. Adadaki Türk askerini tamamen etkisizleştiren bu rapor Ankara dan tepki görmedi. 3- Bu rapordan sonra Ingiltere'nin hazırladığı karar tasansı Güvenlik Konseyi'ne geldi. Türkiye bu süreçte de karar tasansının içeriğine ilişkin bir tepki göstermedi. Karar tasansı, adaya uygulanan silah ambargosunun delinmesi durumunda askeri müdahaleyi de içeren yaptınmlar dizisinin uygulanmasını içeriyordu. Türk Dışişlen, karar tasansuıda olumsuz bir unsur görmediklerini açıkladı. 4- Annan Planı'na tamamen karşı olan GKRY lideri Tasos Papadopulos'un ıstemi üzerine Rusya karar tasansını veto ederek onaylanmasını engelledi. Türkiye bu süreçte de izlemede kaldı. Türkiye'nin karar tasansının çıkmasını mı, çıkmamasını mı tercih ettiği anlaşılamadı. Gül'ün açıklaması yetersiz Dışişleri Bakanı Gül. gazetecilerin Rusya'nın karar tasansını veto etmesiyle ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin referandum sürecinde tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve artık bundan sonra kararın iki halk tarafından verileceğini kaydetti. Gül, BM Güvenlik Konseyi karannın "yeni bir şey" olmadığım savunurken Annan Planı'nın uygulanmasını garanti altına alan unsurlann zaten anlaşmanın içeriğinde olduğunu kaydetti. Güvenlik Konseyi karannın bu garantiyi biraz daha güçlü hale getirmekten başka bir şey olmadığım savunan Gül, "Bizim bununla ilgili yapacak bir şeyimiz yok" dedi. Bakanın "Yeni bir şey yok" dediği karar tasansı. adadaki Türk askeri varlığıru hareketsiz kılacak, tüm adada BM Banş Gücü'nün hâkim olmasuıı sağlayacak düzenlemeler içeriyor. Aynı tasan. adaya uygulanan silah ambargosunu delen ülkelere karşı askeri müdahaleyi de içeren yaptınmlann uygulanmasını öngörüyor. Rum liderin etkisiyle gelen veto KKTC liderini de memnun etti Denktaş: Aflah razı olsun • Güvenlik Konseyi'ne sunulan Kıbns'la ilgili karar tasansını Rusya'nın veto etmesini sağlayan Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos dunımdan memnun. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da "Rusya bizi felaketten kurtardı" diyor. LEFKOŞA (Cumhuriyet) - Bir- leşmiş Milletler(BM) Güvenlik Kon- seyi'ne, îngiltere tarafından sunu- lan Kıbns'la ilgili karar tasansının Rusya tarafından veto edilmesi, Rum Yönetimi Başbakanı Tasos Papado- pulos'un yanı sıra KKTC Curnhur- başkanı Rauf Denktaş'ı da son de- rece memnun etti. "ADah Rusya'dan razıotsun. Bizi fe- laketten kurtardı" diyen Denktaş, Kıbns'taki taraflara referandumla ilgili olarak ahlaksızca baskı yapıldığını, ancak Rusya'nın buna karşı çıktığını söyledi. Denktaş, "Rusya böylelikletekkuvvetdün- yası olmadığım, her güçlü de\Jetin istediği- ni yapaniayacağını kanıtlamış oldu" dedi. Amenka ve îngiltere tarafından yürü- tülen oyunun bu şekilde bozulmuş oldu- ğuna dikkat çeken Rauf Denktaş, her ıkı taraf üzerinde aylardan beri devam eden baskılann kabul edilmez olduğunu ifa- deetti. Denktaş, Rusya'nın açıkladığı veto ge- rekçelerinin farklı olabileceğini belirtir- ken "Ancak benim anladıgım. Rusya hem kendi ağırhğım göstermiş oldu, hem de her güçlü devletin, her yerde istediğini ya- pamayacağını kanıüamış oldu" dedi. Rusya'nın, îngiltere ve ABD tarafın- dan hazırlanan Kıbns'la ilgili karar tasa- nsını veto etmesinin perde gerisinde Rum Yönetimi Başkanı Tasos Papadopulos'un girişimleri var. Moskova temaslan etkili oldu Papadopulos, Rusya'nın Güney Kıb- ns "taki Büyükelçisi ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından Rum Dışişleri Ba- kanı Yorgo Yakovu'yu Moskova'ya gön- denniş ve referandum öncesinde Güven- lik Konseyi'nden herhangi bir karann çık- masma engel olunmasını istemişti. Rum basını, Yakovu'nun, Moskova 'daki temas- lannın etkili olduğunu ve Rusya'nın "ve- to" yetkisini kullanarak Papadopulos'u memnun ettiğini belirtiyor. Çözüm yanlısı gazeteler, Güvenlik Kon- seyi karannı bekleyen komünist parti AKEL'in bu durum karşısında tabanını "evet"e yönlendirmediğini, yannki refe- randumun "hajTr"la sonuçlanması olası- lığının güçlendiğine dikkat çekiyorlar. Bakanlık, Türk gemilerinin Kıbns karasulanndan geçmek için izin alacağını bildirdi Dışişleri Oymen'i doğraladı ANKARA(CumhuriyetBü- rosu)-Dışişleri Bakanlığı. Türk savaş gemilerinin Birleşik Kıb- ns Cumhuriyeti (BKC) kara- sulanndan geçebilmesi için fe- deral hükümetten izin alması gerektiğine ilişkin savlann doğ- ru olduğunu kabul etti. CHP Genel Başkan Yardım- cısı Onur Öymen, BKC'nin 47 sayılı federal yasasıyla 8-10 bin kilometrekarelik deniz ala- nının Türk gemilerine kapatıl- dığını söylemişti. Dışişleri yasamn uluslarara- sı sözleşmelere aykın olduğu- nu belirterek Türk gemilerinin geçişinin engellenmeyeceğini bildirdi. Öymen'in iddialan- na ilk yanıt Dışişleri Bakanlı- ğı'ndan geldi. Dışişleri şu gö- rüşleri iletiyor: • CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in, Türk savaş gemilerinin Birleşik Kıbns Cumhuriyeti karasulanndan geçebilmesi için federal hükümetten izin alması gerektiğine ilişkin savlannm doğru olduğu Dışişleri Bakanlığı tarafından da kabul edildi. • Deniz yetki alanlanna iliş- kin yasalann Türk tarafının gö- rüşleri doğrultusunda sonuç- landınbnası için çaba harcan- mıştır. Bu yasalarda, Rum ta- rafinın, Akdeniz'deki diğer dev- letlerin uygulamalannın tersi- ne, "bitişik bölge" ve "suurb ekonomik bölge" ilan etme gi- nşimlen önlenmiş, bu alanla- nn belirlenmesi BKC Parla- mentosu'na bırakılmıştır. Dolayısıyla bu alanlar ileri- de, BKC'nin komşu ülkeler- le uluslararası hukuka uygun sınırlandırma anlaşmalan yap- masınuı ardından ilan edilebi- lecektir. Kıta sahanlığı ile ilgili fede- ral kanunda da söz konusu ka- nunun ancak kıta sahanlığının anlaşma ile sınırlandınldığı ve- ya tartışmalı olmayan deniz alanlannda uygulanabileceği hükme bağlanmıştır. Bu deği- şiklikler, Türkiye ve Kıbns Türk tarafının çıkarlanm gözet- mektedir. • 47 sayılı yasada, savaş ge- milerinin karasulanndan geçi- PAPADOPULOS 60 DEĞİSİKUK ÎSTÎYOR LEFKOŞA (AA) - Güney Kıbns Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un, geçen hafta BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a gönderdiği mektupta, Annan planında "60 düzeltme talebüıde bulunduğu" belirtildi. Fileleftheros gazetesinde Rum Yönetimi Sözcüsü Kipros Hrisostomidis'e dayanılarak verilen haberde, Papadopulos'un 7 sayfalık mektubunun ve Annan'ın Papadopulos'a Özel Temsilcisi Alvaro De Soto aracılığıyla gönderdiği yanıtın, söz konusu düzeltme taleplerine ilişkin olduğu kaydedildi. Habere göre, Papadopulos, Annan'a gönderdiği mektupta, "Anlaşmanın TBMM tarafından onaylanmaması halinde bu anlaşmanın yürürlüğe girmemesi tehükesi bulunduğu konusunda" görüşlerini iletti. şınin federal hükümetin ilgili bakanının iznine bırakıldığı doğrudur. Ancak Türkiye, ulus- lararası hukuka aykın bu izne itiraz etmiştir. BM'njn dikkatine getirildi Bu izne yasada yer verilme- si üzerine Dışişleri. sadece Türkiye'nin değil hiçbir ülke- nin bu izne tabi kılınamayaca- ğmı BM'nin dikkatine getir- miştir. Tüm devletler zararsız geçiş hakkını izne bağlı ol- maksızın kullanır. • Federal yasanm 2. mad- desi bu izni hukuken geçersiz kıknaktadu". Bu maddede, ya- sa hükümlerinin BM Deniz Hukuku Sözleşmesi ile çatış- ması halinde, söz konusu söz- leşme hükümlerinin geçer- li olacağı belirtilmektedir. Türkiye, Deniz Hukuku Söz- leşmesi'ne taraf olmasa da BKC bu sözleşmeye taraf olacaktır. Sözleşmenin za- rarsız geçişle ilgili bölümle- ri, bütün devletlerce sözleş- meye taraf olunmasa da uy- gulanan bır kuraldır. • Savaş gemileri ve ticaret gemileri, Kıbns'ın karasula- nndan zararsız geçiş hakkı- nı kullanmaya devam ede- ceklerdir. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Kıbnıs'ta İntihara Evet mi? Hayıp mı? Denktaş TBMM'de ileride tarih kitaplanna ge- çecek bir konuşma yaptı. Başbakan, Denktaş'ın bu tarihi konuşmasının şahidi olmak istemedi. Türkiye'deki "genel bölünme", Kıbns'ta turno- sol kâğıdı gibi ortaya çıkmıştır. Türkiye'den ba- kanlar ve dışandan bakanlar aynlmışlardır. - Bir tarafta Batı dayatmalannı koşulsuz kabul- lenen bir azınlık; Türkiye'de ayakta kalabilmeleri- ni Brüksel'in ve VVashington'ın arka çıkmasına bağlamış bir çevre; -öteyandaTürkiye'ninnasıl "eritilmekte ve çö- zülmekte olduğunu" fark eden ve bir şeyler yap- maya çalışan düşünce sahipleri. Kıbns uyuşmaziığının nereye vardınlmak isten- diğini, 13 Şubat New York doruğunu izleyen ya- zımda haykırarak "Verilmiş Kıbns'ın Davası" baş- lığı ile yazmıştım. Cumhurbaşkanı Sezer ve Ge- nelkurmay Başkanı Özkök "vanlan devlet muta- bakatından çıkıldığım" geç de olsa ortaya koya- rak benim tespitimi doğruladılar. Denktaş bu "mutabakat dışı hükümet onayının" ortaya çıktığını daha o gün New York'ta, televiz- yonlardaki ifadesinde, "Hükümet istemiş, Cumhur- başkanı ve Genelkurmay Başkanı da aynı görûş- telermiş" ifadesiyle tepki vererek yansıtmıştı. An- cak Sezer ve özkök'ün nisan ayının ikinci hafta- sında art arda yaptıklan açıklamalar Cumhurbaş- kanlığı'nın ve TSK'nin "mutabakat dışı olan 13 Şubat New York sonuçlanna katılmadıklannı" or- taya çıkarmıştır. Abdullah Gül ise 15 Nisan günü Denktaş'ın TBMM'de yaptığı tarihi konuşma sonrasındaki açıklamasında, "Yetkiler bellidir, bu hükümetin yetkisi içindedir" dedi. Bu "Ankara 'daki mutaba- kat kırmızı çizgileri belirleyemez, son karar hükü- metindir" anlamını taşıyordu. Oysa 13 Şubat so- nuçlan, TBMM'nin Kıbns konusunda aldığı karar- lara da aykın idi. Annan Planı'nın kabulü için TBMM'nin onayı gerekiyordu. Ankara'da bazı siyasiler Annan Planı için Brük- sel ve VVashington'a daha 2003 yılı içinde "söz vermişler, onlann taleplerini karşılamışlardı". Şim- di iş, minareye kılıf uydurulmasına kalıyordu. Denktaş'ın konuşması ve işin perde arkasında dönen dolaplan kamuoyuna yansıtmaya başla- ması Ankara'da bazı çevrelerde, Istanbul'daki gay- ri milli sermaye çevrelerinde, Brüksel'de ve Was- hington'da büyük panik yarattı. Tayyip Erdoğan, Denktaş'a "sus" diyor, medyaya da "yazmayın" di- leklerini iletiyordu. Şimdi ne olacak? 1) AKP hükümeti, AB ve VVashington bütün plan- lannı KKTC'de "evet çıkması" üzerine oturttular. 2) Rum tarafmda "hayır" çıkması hiç önemli de- ğil, onlar nasıl olsa 1 Mayıs sonrası AB'ye girecek- ler. 3) KKTC "evet" derse AB ambargolan hafiflete- rek KKTC'ye değil "Kuzey'de yaşayanlara" siz de gelin diyecek. Ama sizin ayn kimliğiniz yok, siz Kıbns Cumhuriyeti'nin (Rumlann) bir parçasısınız zaten, Kıbns bir bütün olarakAB'ye alındı diyecek- ler. 4) Tanımadıklan KKTC'yi, ambargoyu kaldırma aldatmacası ile Rumlara monte edip AB'ye alacak- lar. 5) Tabii biraz hafifletme yapacaklar. 50 bin do- layında Türk, yani "liste dışı kalanlar" Türkiye'ye gönderileceklerdir. Ceplerine bin<aç kuruş sada- ka konacak. 6) Rumlar Annan Planı'nın işi biraz uzatan geçiş sürecinden kurtulacaklar. AB aracılığı ile 1963- 1974 dönemine fıilen dönülecek. Tek farkla, 120 bin kadarTürk "şimdilik" AB vatandaşlığına kavu- şacak. 7) Birkaç yıl içinde "mal mülk ihtilafları sonucu" bunalan Türklerin büyük çoğunluğu sağa sola da- ğılmaya, kaçmaya başlayacak. 8) Bu geçiş dönemi içinde ABD ve AB Kıbns'ta yeni askeri tesisler kuracak. Hatta bazıları NATO şemsiyesi içine alınacak. 9) Türk askerieri mi? Avrupa Biriiği toprakların- datürk askerierinin işi ne? Onlar KKTC'de iken bi- le işgalci ilan edilmişlerdi. Yeni AB kararian ile kı- sa sürede Türkiye'ye gönderilecekler. Ya 'hayır' olursa? Ancak KKTC'de "hayır" çıkarsa bütün bu hesap- lar bozulur. Rumlar, Atina, Brüksel, VVashington ve Ankara hükümeti bütün beklenti ve hesaplarını KKTC'de "evet"e göre kurdular, Rumlann "evet"\ veya "hayır"\ hiç önemli değil, esas sonucu değiş- tirmiyor. KKTC hayır derse şu sonuçlar doğar: - Annan Planı marifetiyle Türkiye'nin ve askeri- nin Kıbrıs'tan tasfiyesi suya düşer. - KKTC halkı, Batı Trakya Türk azınlığı durumu- na düşmekten kurtulur. - Türk ordusu adada kalacağı için "adadaki ye- ni kanlı oyunlar" engellenmiş olur, adada banş sü- rer. - Kıbns Adası, Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) "askeri üsler cehennemi" olmaktan kurtulur. Tabii Ankara'da birileri de "söz verdikleri" Batı- lı dostlanna karşı biraz mahcup olurlar. Kıbns Türk halkı intihara evet diyecek mi, demeyecek mi? Bekleyip göreceğiz... www.jstanbul.edu.tr/tktisat/emanisali Prof. Dr. NÜZHET GÖKDOĞAN Hocamızı aramızdan ayrılışının birinci yılında saygı ve rahmetle anarız. İ.Ö. Astronomi BöKınu Bemartan OKTAY AKBAL Romanlar Garipler Sokağı, 12. Baskı Suçumuz Insan Olmak, 12. Baskı Insan Bir Ormandır, 5. Baskı Düş Ekmeği, 4. Baskı Batık Bir Gemi, 2. Baskı CAN YAYINLûiRI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle