Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 NİSAN 2004 CUMA
16
'Istanbul
HABERLERtN DEVAMI
TIPRKIYE
fEdıme
_B T7 Sincxp Y 14 Adana B 21
B 16 Sam-sun Y 19
•Kocaelı B 16 Trab>:zon Y 17
tÇanakkele PB 26 Gıresun
üzmir Y 17 A n k s r a
Y 17
B 17
iManısa
Vtydın
Y 17 Eskigehir B 16
B 14Y 18 Konya
Oenizli Y 15 Sıvas B 16
^onguldak Y 14 AntaJya B 20 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
Y
Y
B
Y
B
B
B
18
21
23
20
20
13
14
ŞUrfa
tai>a N-^ .AdanaS _ •
Butun bolgelenmız
parçalı bulutlu ve ya-
ğışlıgeçecek Yağışlar
Batı Karadenız, Iç Ege,
Akdenız, Iç Anado-
lu'nun güneydoğusu
ıle Doğu Anadolu'nun
batısında yer yer etkılı
olacak. Hava sıcaklığı
yurdun balı kesımle-
nnde azalacak. Dığer
yerlerde bıraz artacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
PB
Y
Y
Y
Y
Y
PB
PB
14
12
16
14
18
20
22
14
Berlın PB 20 Moskova PB 15
Budapeşte Y 20 Aşkabat Y 17
Madrid Y 22 Astana PB 11
Viyana PB 19
Belgrad Y 17
Sofya PB 11
Roma PB 20
Atına Y 19
Münıh PB 20 Zürih PB 21 Şam
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
Y
B
PB
Y
PB
2b
18
22
7
28
PB 30
P a f
?
a l
'
:
Sıslı ^ \ BuMfu t Çok bulutlu ı Yağmuriu Sulukar > Gök gürultülü
* *
CrtJN C E L CCNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Kıbrıs'tan hayır çıkması ol.asılığına dayanarak baş-
larında Türkiye'yi anavatan saymayan, "planın iş-
leriik kazanması Kuzey Kıt»ns 'ın tanınmasından da-
ha önemlidir" diyen MA Talat ve gibileri ikinci bir
referancuma hazırlanıyorlar.
Referandumda ister evet, ister hayır çıksın;
RTE'nin izlediği Kıbrıs politikası ile kimi kurumla-
rın davranışını derinden sarsacak içerik ve nitelik-
teki tartışmalar, eleştiriler •yeni bir kimlik kazanıyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen ön-
ceki gün basın toplantısında (aynı gece Genel Baş-
kan Baykal da bir TV'de) Türkiye açısından kabul
edilemez -sayısı belirsiz- belgelerden birini gün ışı-
ğına çıkardılar. Sözünü etti kleri belge; Temel Anlaş-
ma Annex-3 Ek 11, Kanun 47, madde 4.
öymen, bu yasayla adanın uç noktalarından 12
millik deniz çizgisi çizilince Türkiye ile Kıbrıs ara-
sındaki deniz alanının büyük bir bölümünün Türk
gemilerine kapatılmış olacağını söylüyor.
öymen'inaçıklamalarıncia üzerinde dikkatledu-
rulması zorunlu olan iki önemli öğe var. "Eğer bi-
ze gelen bilgiler doğruysa "diyor; "bizim uzmanla-
rımız Isviçre'deki görüşm&lerde BMyetkililerine bu
kadar darzamanda 9 bin sayfalık kapsamlı belge-
leri incelemelerinin mümkün olmadığını, üstelikya-
zıyla bildirmişler" bu, bir.
İkinci önemli nokta; CHP adına Onur öymen,
doğrudan bir ifadeyle olrnaşa bile söylemleriyle
Genelkurmay Başkanı Ong. Özkök'ü açıklamaya
çağırıyor.
"Türk deniz kuvvetlerinin ve Türkiye'nin Akde-
niz'deki hareket serbestisJni bu kadar açık bir şe-
kilde kısıtlayan bir belgecJen" haberi olsaydı Ge-
nelkurmay Başkanı'nın, "ttöyie bir belgenin varlı-
ğını bilmesine karşın 'Takdir hükümetindir, evet de
diyebiliriz hayır da diyebiliriz, tavır almak istemi-
yoruz demeye devam edebilir miydi"' diye soru-
yor. Bu bile, açıklığa çağrı değil mi?
• • *
İkinci çağrı Kuzey Kıbrıs'ta bulunan MHP lideri
Devlet Bahçeli'den geldi. Kıbnslı Türklerin Org.
özkök'ün 13 Nisan'daki açıklamalarından "çoket-
kilenmiş olduklannı" söyledi.
özkök'ün referandumdan önce "yeni biraçıkla-
ma yaparak halkı aydınlatmasını" istiyor.
Kuzey Kıbrıs'ta yaptığımız görüşmeler, Bahçe-
li'nin saptamalarını doğruluyor. Hayır'dan evet'e
dönenler, "karar değiştirmelerinde daha çok Ge-
nelkurmay Başkanı'nın 13 Nisan'daki açıklamala-
rından etkilendiklerini" söylüyorlar.
• • - *
Bu, siyasal gelişmelerin adaya yansıyan yüzü.
Ne ki, Türkiye'de hükümetin yanı sıra Org. öz-
kök'ün açıklamaları üzerinde hem bünyesel hem
de -AKP dışındaki- kimi siyasal odaklarda tartış-
malann ardı arkası kesileceğe benzemiyor.
Söyleşilerdeki, hatta yazıyla bildirilen kimi eleş-
tirilerin özünde, örneğin; Org. özkök'ün "13 Nisan
tarihli basın toplantısında yer alan ve ortadan da-
ha Annan'cı biryerde duran ifadelermi TSKgörü-
şûnü yansıtıyor, yoksa 5 Nisan MGK toplantısında
karargâhın sunduğu birifing mi" sorusu
yer alıyor.
Ve... (bu son açıklamalar) "karargâhın ve bütün
komuta heyetinin bilgisi dahilinde mi, yoksa onlar
için de sürpriz oldu mu? Bu hususlann, kararlaş-
tırdıktan sonra veya açıklama öncesinde karargâh
ile paylaşıp paylaşılmadığı" gibi -sadece Kıbrıs'la
değil, Irak sorunuyla da ilgili- sorular yazıyla veya
sözlü olarak irdeleniyor, söyleniyor.
Birmektupta "Genelkurmay Başkanı millibirda-
vada taraftır, tarafolmakzorundadır" yargısı altı çi-
zilerek yazıldığı gibi; "Cumhurbaşkanı'nın planın
olumsuz taraflannı açık bir şekilde ortaya koyma-
sına karşılık, taraf tutuyor eleştirisi almadığına" da
dikkat çekiliyor ve eleştiriler şöyle özetleniyor:
"Irak'ta gelinen nokta maJum; tribünlerdeyiz. Kıb-
ns'ta noter satış işlemleri tamamlanmak üzere.
Ege'nin ihale işlemleri devam ediyor. Sonrasını dü-
şünmek istemiyoruz".
Çağrıları ve eleştirileri karşılayacak bir açıklama
gerekmiyor mu? Ne dersiniz?
CHP'den 'gençlik' önergesi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'li bir
grup milletvekili. ekonornik sıkıntı ve zararlı madde
kullanımı nedeniyle suça itilen gençlerin durumunu
ele almak ve sokak terörü boyutuna ulaşan sorunu
onleyici tedbırlen belirlemek amacıyla TBMM Baş-
kanlığı'na genel görüşme açılması için önerge verdi
Onergenin gerekçesinde, büyük iller başta olmak
ûzere hırsızlık olaylannın arttığı, vatandaşın can ve
•nal güvenliğinin kalmadıgı kaydedildi.
KAüTden çocuklara katkı
• İstanbul Haber Servisi - Kalıteli Ahşveriş Nok-
ası ProgTamı (KAN), ılk yılında Sosyal Hizmetler
yocuk Esirgeme Kurumu bünyesindeki 20 bin çocu-
|a 3 adet İpana marka diş macunu ve bir adet diş ftr-
;ası hediye etti. Türk Diş Hekimleri Birliği Başkanı
Celal Korkut Yıldınm, "Türkjye'de nüfusun yüzde
Wi diş ve diş eti hastalıklanyla karşı karşıya" dedi.
Bar cinayetinde 2 tutuklama
• İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu'nda bir barda
jldürülen Eren Pak cinayetine ilişkin gözaltına alı-
nan 6 kişiden 2'si tutuklandı. Polisteki sorgusunun
ırdından Beyoğlu Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne
sevk edılen sanıklardan Kenan Adıgüzel ve Salman
Yildınm tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Açiklama
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Fransanın
Türkiye Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, ga-
zetemizde dün yayımlanan ve Fransa Cumhurbaşka-
oı Jacques Chırac'ın. "Türkiye'nin Müslüman kim-
liğinin AB üyeliğine engel olduğu" yönündeki sözle-
rinin gerçeği yansıtmadığı bildirildi. Açıklamada.
"Chirac, tüm açıklamalannda, Türkiye'nin AB
sürecini desteklediğini kuvvetle vurgulamıştır. Son
olarak 9 Nisan 2004 günü Fransa Cumhurbaşkanlığı,
AB ile Türkiye arasındaki üyelik müzakerelerirun
açılması için AB Komisyonu'nun Aralık ayındaki
karannın beklendiğini bildirmiştir" denıldi.
Cumhurbaşkanı Sezer, 23 Nisan'ın simgesel değerlerine sahip çıkılmasını istedi:
Çağdaşhk içinçalışabmANKARA/tSTANBUL
(Cumhuriyet) - Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer, uygar top-
lum-çağdaş devlet-güçlü ülke or-
tak hedefine ulaşmak yolunda
gereksinim duyulan adımlann
toplumsal uzlaşma sağlanarak
atılmasını istedi. TBMM'nin,
geçmişte olduğu gibi bu süreçte
de kararlanyla öncü rol üstlene-
ceğine inandığını anlatan Sezer,
23 Nisan'ın taşıdığı simgesel de-
ğer ve anlamlara sahip çıkılma-
sı, TBMM'yi ve Cumhuriyeti
kuranlann ülkülerini yaşama ge-
çirmek için herkesin var gücüy-
le çalışması gerektiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Sezer, 23 Ni-
san Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı nedeniyle yayımladığı
mesajda, TBMM'nin demokra-
tik rejimin temel kurumu oldu-
ğunu belirtti. Sezer şu görüşleri
dile getirdi: "Çağdaşlaşma sü-
recinde, Atatürkün öncülü-
ğünde atılan tüm adımlar,
Türk ulusunun ortak istenci-
nin yansımasıdır. Cumhuriye-
tin temeline ulusal egemenlik
ve laiklik ilkelerini yerleştiren
Atatürk, toplumun barış, hu-
zur ve güvenlik içinde yaşama-
sı, gelişmesi, çağdaşlaşması ve
demokratikJeşmesi için gerek-
li ortamı oluştururken toplu-
mu ümmet anlayışından kur-
tararak ulus olma bilincine ka-
vuşturmuştur. Türk insanı,
Cumhuriyetle yurttaş konu-
muna yükselmiş, demokratik
bir ortamda hak ve özgürlük-
lerini kullanmanın ayrıcahğı-
nı yaşamış, devletinin gerçek
sahibi olmuştur."
Sezer: Toplumsal
uziasma sağlamalıyız
Türkiye'nin Cumhuriyetle de-
mokrasi, çağdaşlaşma ve aydın-
lanma yolunu seçtiğini anlatan
Sezer, ülkeyi çağdaş, demokra-
tik, laik, bilgi çağım yakalamış,
mutlu ve gönençfi bir ülke ola-
rak gelecek kuşaklara bırakma-
nın en önemli sorumluluklan ol-
duğunu kaydeti. Sezer, "Uygar
toplum-çağdaş devlet-güçlü
ülke ortak hedefine, ulaşmak
yolunda gereksinim duyulan
adımları, toplumsal uzlaşma
sağlanarak atmalıyız. TBM-
M'nin, geçmişte olduğu gibi bu
süreçte de kararlanyla öncü
rol üstleneceğine, ülkemizi
çağdaş uygarlık düzeyine çı-
karmak yönündeki özverili ça-
lışmalarını sürdüreceğine ina-
nıyoruz" dedi.
Sezer, çocuklara "Ulusun en
değerli varlıkları, banşın, sev-
ginin, umudun ve kardeşliğin
temsilcileri. aydınlık yannla-
rın güvenceleri" diye seslendi.
Cocuklarm olumsuzlukJardan
etkilenmeden mutlu bir yaşam
sürmeleri için toplumun tüm ke-
simlerinin çaba harcaması ge-
rektiğini anlatan Sezer, çocukla-
ra şöyle seslendi: "Unutmama-
lısınız ki eğer bugün geleceğe
güvenle bakabiliyorsak bu, yü-
ce Atatürk ve kurduğu Cum-
huriyet sayesindedir. Sizlerin,
tarihin akışını değiştiren yüce
Türk ulusunun mensubu ol-
manın verdiği gurur ve güven-
le, Cumhurivetin korunması
ve yaşatılması, ülkemizin her
alanda gelişmesi çabalarına
öncülük edeceğinize inancımız
sonsuzdur. Kendinizi her ko-
nuda geliştirmeli, bilgiye, öğ-
renmeye, yeniliklere açık ol-
malı, araştırmalı. sorgulamalı,
aklın ve bilimin yol göstericili-
ğinden aynlmamalısmız."
Erdoğan: Çocuklar
temel güç kaynağımız
Başbakan Recep Taj'jip Er-
doğan mesajmda, yannlann
güçlü \e müreffehTürkiyesi'nin
genç mimarlannın, aydınlık yüz-
leriyle çocuklar olacağını bildir-
di. Demokrasinin çağdaş ve ev-
rensel değerlerini sa\Tjnmaya
devam ederekTürkiye'yi çağdaş
uygarlık düzeyinin üsrüne çıkar-
taviz vermeden ülkemizi çağ-
daş uygarlık düzeyinin üzeri-
ne çıkaracak olan sizlersini/"
diye konuştu.
Ecevlt: KKTC'nln de
egemenliği korunmalı
DSP liden Bülent Ecevit, me-
sajında. "Ulusal Egemenlik
Bayramımızı kutlarken KK-
TC'nin de egemenliğini koru-
manın bizim için bir ulusal gö-
rev olduğunu hatınmızda tut-
malıyız. Tüm çocuklanmızın
laik, demokratik bir ortamda
huzur içinde yetişmelerini di-
lerim" dedi.
23 Nisan kutlamalan kapsa-
nunda, sivil toplum örgütleri ya-
yımladıklan bildirilerle günün
anlam ve önemine dikkat çekti-
bağımsızhk ve ulusal egemenlik
olduğunu anımsatarak günümüz-
de bu temel esaslann zorlandığı-
na dikkat çekti. Baran, "Ülke-
miz, ABD veAB'nin yönlendir-
diği çokuluslu şirketlerin güdü-
münde, ılımlı tslam. ver-kur-
tulculuk, küreselleşme, yeni
Osmanhlık gibi dayatmalarla
savrulmaktadır. TBMM'ji,
Atatürk'ün Meclisi olmaya ça-
ğınyoruz" diye konuştu.
Eğitim-Sen Genel Başkanı
Alaaddin Dinçer de açıklama-
sında, 23 Nisan'm bagımsızhğı
ifade ettiğini belirterek " Bugün
egemenlik vatandaşlann değil,
uluslararası sermaye çevrele-
rinin inisiyatifındedir" dedi.
Umut Vakfı Koordinatörü
Tanzer G«zer çocuklann şiddet-
Çocuk dayanışması sergioldu
ABD'nin değişik eyaletlerindeki 364 ilkokul öğrencisinin 15 ve 20 Kasım 2003 tarihlerinde
tstanbulda gerçekleşen bombalı saldınların ardından Türk öğrencilere gönderdikleri
mektup ve kartların yer aldığı sergi dün Darüşşafaka Lisesi'nde açıldı. ABD'Ii çocuklann
gönderdiği kart ve mektuplarda, "Terör olayları nedeniyle çok üzgünüz", "Terör
karşısında güçlü kalın", "Teröre karşı birleşelim" mesajları yer alıyor. Serginin açılışında
konuşan ABD'nin tstanbul Başkonsolos Yardımcısı Bennett Lowenthal, "dünyada sadece
Türk çocuklannın özel bir günü" olduğunu anımsatarak "Atatürk'ün bu günü çocuklara
armağan etmesi çok güzel" dedi. Darüşşafaka Eğitim Kurumlan Genel Müdürii Azmi
Özkardeş de "Çocuklar politikacılann yerine geçip kararlar verse dünyada hiç savaş ve
terör olmazdı" diye konuştu. Sergi bir hafta süreyle açık kalacak. (Fotograf: AA)
maları gerektiğini vurgulayan
Erdoğan, çocuklara "Sizler, ül-
kemizin yarınları, milli ege-
menliğiniizi sonsuza kadar ko-
ruyacak ve taşıyacak güç kay-
nağımızsınız" diye seslendi.
çellk: ulusal egemenlik
sonsuza dek yasayacak
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin
Çelikyayımladığı mesajda, Tür-
kiye Cumhunyetf nin ve ulusça
içinde bulunulan banş ve güven
ortamımn değerinin bilinmesi
gerektiğini belirtti. Ulusal ege-
menlik ilkesini sonsuza kadar ta-
şıyacak ve yaşatacak temel güç
kaynağının çocuklar olduğunu
vTirgulayan Çelik, "Atatürk'ün
izinde, onun çizdiği aydınlık
yolda, ilke ve inkılaplanndan
ler. Ankara Barosu Başkanlı-
ğı'ndan yapılan açıklamada, kü-
reselleşmenin yogun baskısı,
ABD ve AB dayatmalan karşı-
sında ulusal bağımsızlığın ko-
runmasının bir onur ve var olma
mücadelesi olduğu kaydedildi.
Baronun, 23 Nisan'ı bu yıldan
itibaren "Ulusal Çocuk Hakla-
n Etkinliği" olarak kutlamayı
kararlaştırdığı belirtilen açıkla-
mada, "Bu bağlamda 30 Nisan
günü, çocuklarımızın önemli
bir yasal sorunu olan nesep so-
rununu tartışıyoruz" denildi.
'Türkiye savruluyor
Mustafa Kemal Derneği Baş-
kanı Kamran Baran da yaptığı
yazılı açıklamada, Atatürk ün en
ödünsüz olduğu konunun, tam
ten uzak, hukukun üstünlüğüne
inanan bireyler olarak yetiştiril-
mesi gerektiğini vurguladı.
çocuklar için harekete...
Çocuk Haklan için Yurttaş
Hareketi Başkanı Prof. Oğuz
Polat da Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kunımu'nun
kapasitesinm korunmaya muh-
taç çocukJann tümüne hizmet
vermekten uzak olduğuna dik-
kat çekerek "Çocuklar bekle-
mez. Hemen, şimdi bir şeyler
yapmak gerekir" dedi.
AKVÎL Vakri ve Atatürk Çiz-
gisi Platformu Başkanı Metin
Genç ise yaptığı açıklamada,
Kemalizmin halkın vazgeçeme-
yeceği bir yaşam biçimi olduğu-
nu belirtti.
• Baştarafı Arka Sayfada
boşaltmıştı; sadece gitmeleri im-
kânsız, bazı Fransız turistler kal-
mış, aralannda Türklerin başarısız
olmalarına dua ediyor; bizimle
konuştular mı, suret-i haktan gö-
rünüyorlar: bilinen Batılı riyakâr-
lığı!
O gece, -galiba mehtap vardı,
körfezin üzerinde cıva parıltıları,
ince mavi bir sis - tek başıma
kumsalda gezinirken, birden ne-
yi düşündüm, bilin bakalım! II. Vi-
yana Muhasarasf ndan bu yana,
sürekli gerileyen Batı Türkleri, -
'BüyükTaarruz'dan (1922) sonra,
-ilk defa bir 'huruç hareketi'ne
kalkışmışlardı; hem de en zoru
olan, 'çıkartma'ya\ Bu harekâttü-
ründe, yeryüzünde başarılı olabi-
len Silahlı Kuvvetler'in sayısı sınır-
lıdır; umduğumuz gibi, Türk Si-
lahlı Kuvvetleri başarılı oldu, adı-
nı onların arasına yazdırdı; iyi de,
niçin? Günün birinde, Ingilte-
re/Amerika, Avrupa Birliği, -kı-
sacası, o malûm ve mâhût Em-
peryalizm- oradan çıkın deyin-
SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN
'...Tarih Tanıktır ki../
ce, kös kös çekilip gitmek için
mi?
'öbürtaraf'ta, şehitlerimizin yü-
züne nasıl bakacaklar?)
'Yazık ki simdl düşmanız...'
örgü Tanığı, Savaş Mu-
habiri Ergin Konukse-
ır/1.
"...Mersin'de, Çıkartma Alay
Komutanı Neşet Ikiz Albay'ın,
amfıbi birliğine katıldım. Girne
Yavuz Plajı'na çıktık. llerde te-
pede bir eve girdik. Mutfağın-
da, ocakta tencere, tencerede
yumurtalar vardı: birkaç dakika
önce terketmişler. Neşet Al-
bay'la birlikte birer yumurta ye-
dik. Ben İkinci Harekât'ın ikin-
ci günü, Mağosa yakınlannda-
ki Kaymaklı'da yaralandım.."
"Kuşatma altındaki bir Türk
köyüne geldik. Tankın arkasına
bir battaniye yaydım, içeri gir-
medim, çünkü fotograf çekme
imkânım olmazdı. Üstümde çe-
lik yelek yok, ince bir gömlek
var, bir de migfer. Ama ben ku-
lenin arkasındayım, kuleye
mermiler geliyor, vurup dönü-
yor. Köye geldik, köylüler bizim
tankı görünce kaçmaya başla-
dı. Bir tepenin arkasmdan beş
kişi çıktı geldi, teslim oldular.
Üsteğmenin elini öpüyorlar, o
hepsine birer sigara verdi, hat-
ta sigaralannı yaktı.."
"...fotoğraflan basın helikop-
terine yetiştirmek için, köyün
yolunu tuttuk. Hâmile bir kadın
var, bir de yaralı binbaşı vardı.
(...) Yanlış yoldayız, ama inatçı
şoföre anlatamıyorum. Maki-
neli tüfek ateşine yakalandık.
Yattığım yerden, şoförün ağzı-
nın içine, merminin girdiğini
gördüm. Beyaz bayrağımız
yok, fotograf makinesini çam-
dan çıkardım. Ateş kesildi, dı-
şan çıktım; tam o sırada bir
mermi de bana geldi, omzum-
dan girdi çıktı. Müfreze Komu-
tanı, uzun boylu sarışın bir
Rum; 'Ne iş yapıyorsun?' diye
sordu, 'Gazeteciyim!' dedim;
acıyla güldü, 'Ben de gazeteci-
yim ama, yazık ki şimdi düşma-
nız' dedi. Çıkanp havlu verdi,
yarama bastirmam için. Bizi
zırhlı bir araca koyup hastane-
ye götürdüler..." (Akşam, 3
Mart 2003).
O zaman soru şu: Ingiltere'nin
(Amerika'nın ya da AB'nin) yu-
kardaki çıkar hesapları olmasa,
bu iki gazeteci elde silah savaşa-
caklar mıydı; yoksa, asırlar bo-
yunca yaşadıkları gibi, banş için-
de mi olacaklardı?
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
Egemenliğin sözlük anlamı şu:
"Ulusun ve onun tüzelkişiliği olan devletin yet-
kilehnin tümü."
Güncel konulara bu pencereden bakıp sütuna
yatıralım...
Ekonomiyi IMF'ye emanet eden hükümet, IMF
programına hiç dokunmama ve dışına çıkmama
başarısını göstererek yoluna devam ediyor. Prog-
rama göre Türkiye borçlarını ödedikçe borcu ar-
tıyor. Bunu her ülkenin başarması zor. Yine IMF
programı uyarınca kaygı verici biryatırımsızlık dö-
nemi yaşıyoruz. Hükümet bu gidişle "yatırım"
sözcüğünden "yatır-ım" anlayacak, "Memleketin
her tarafında yatır var, ha senin yatınn ha benim
yatırım" diyecek!
Diş politikayı kimlere emanet ettiğimiz Kıbns'ta-
ki gidişten belli. Annan Planı'nın tümünü okuma-
dığını övünerek anlatan hükümet üyeleri, referan-
dum sürecine girildikten sonra da devam eden
Rum diplomatik ataklarını dürbünle seyrediyor-
lar...
Rumlar, BM'nin yeni bir karar almasını istiyor.
Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül yorumluyor:
"Olabilir, bizim için fark etmez..."
Karar Rusya'nın vetosuyla alınamıyor. Gül, yo-
rumluyor:
"Bu da fark etmez..." Annan Planı'nın yasalar
bölümünde kaç yasanın olduğu hâlâ bilinmiyor.
Kimine göre 120 kadar, kimine göre 150'yi bulu-
yor. Konuyla doğrudan ilgilenenler planın açıklan-
mayan ayrıntılarını gözler önüne serince bunu te-
mizlemek de Dışişleri'ne düşüyor, "Saptama doğ-
ruama, Rumlar çok istedi, engelleyemedik" türün-
den açıklamalar yapılıyor. Hani kurum olarak Dı-
şişleri'ne saygımız olmasa, başlığa şunu çıkara-
cağız:
Düşişleri Bakanlığı!
Tabii "düş" sözcüğü akla ne getirirse! Düş gör,
oraya buraya düş, başkasının ocağına düş, armut
gibi yere düş, düşkün duruma düş...
VVashington'dan laiklik tarifleri
Fethullah Gülen'in şemsiyesi altında kurulan
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın geleneksel hale
getirdiği Abant toplantıları VVashington'a taşındı.
Bu toplantıların Ulusal Egemenlik Haftası döne-
minde olması ve ABD Dışişleri Bakanı Colin Po-
vvell'ın, "Türkiye birislam Cumhuriyetidir" tanım-
lamasının ardından yapılması rastlantı olsagerek!
Bu toplantı Fethullah Gülen'in ABD'de kendisi-
ni evinde gibi hissettiğini bir kez daha ortaya koy-
du!
Toplantının ev sahipleri ustaca bir plan yapmış-
lar; laikliğe saldın işini i-kinci cumhuriyetçilere bı-
rakmışlar, kendılerini de "Bu durumda ne yapmak
gerekir" sorusuna yanıt vermekle görevlendir-
mişler...
Ekonomi ve diş politikadan sonra laik rejim de
dışarıda biçimlendirilmek mi isteniyor?
Gelelim son günlerin en hassas yargı konusu-
na. DEP davası bir kez daha sonuçlandı. Mahke-
me heyeti kararında direndi. DEP'li milletvekille-
rinin 1991 'de Meclis'e girişini ve devamını yakın-
dan izlemiş bir gazeteci olarak, o dönemin Türki-
ye'nin iç barışı anlamında iyi değertendirilemedi-
ğini düşünüyorum. Keşke, DEP'li milletvekilleri
daha büyük düşünseydi, "TBMM'nin üyesi" ola-
rak kalabilseydi... Bu ayn konu... DEP'li milletve-
killerinin infaz sisteminden yararianmada karşılaş-
tıkları sorunlar da hukukçuların yanıtlaması gere-
ken tartışmalı bir durum... Ancak AB'nin "DEP'li
milletvekilleri serbest bırakılırsa Türkiye hukuk dev-
leti, bırakılmazsa faşist devlet ilan edilecek" biçi-
minde özetleyebileceğimiz tavrı kabul edilemez.
Adliyeleri silkeleseniz, DEP davasından daha
tartışmalı yüzlerce dosya çıkar...
23 Nisan'lan çocuk sevinciyle kutlayabileceği-
miz, ulusal egemenliğimize çocuğumuza sarılır
gibi sahip çıkabileceğimiz günlere...
ankcum / cumhuriyet.com.tr
14 yaşındaki Sıhı toprağa verildi
23 Nisan provasında
arkadaşını vurdu
YOZGAT (AA) -
Yozgat'ın Sankaya il-
çesine bağlı Yukansa-
nkaya beldesinde, 23
Nisan Ulusal Egemen-
lik ve Çocuk Bayramı
için prova yapan ço-
cuklardan biri oyuncak
tüfek yerine babasına
ait av tüfeğini kullanın-
ca arkadaşının ölümü-
ne neden oldu.
Yukarısankaya tl-
köğretim Okulu idare-
si, 23 Nisan provalan
için öğrencilerden ev-
lerinde bulunan oyun-
cak tabanca ve tüfekle-
ri getirmelerini istedi.
5. sınıf öğrencisi O. M.
(12), oyuncak tüfek ye-
rine babasına ait eski,
namlusu kesik av tüfe-
ğini getirdi. Topluca
yapılan provalardan
sonra öğle tatilinde
kendi aralannda çalış-
malara devam eden
O.M. boş olduğunu dü-
şündüğü av tüfeğini 7.
sınıf öğrencisi Şıhı Ca-
ner"e (14) yönelterek
tetiği çekti. Tüfekten
çıkan saçmalar Şıhı
Çaner'e isabet ederek
ağır yaralanmasına ne-
den oldu. Hastaneye
kaldınlan Çaner, tüm
müdahalelere karşın
kurtanlamadı.
Sankaya Kaymaka-
mı Levent Kılınç, öğ-
rencilerin öğretmenle-
ri gözetiminde hazır-
landığını belirterek
"Ancak bn öğrencUe-
rimiz öğretmenleri-
nin gözetimi dışında
kendi aralannda pro-
va yaparken bu olay
cereyan etmiştir. Ola-
ya neden olan öğrenci
jandarma tarafından
gözetim altına alın-
mıştır" dedi.
Arkadaşı tarafından
vurulan Şıhı Çaner,Yu-
kansankaya beldesin-
de ikindi namazından
sonra toprağa verildi.
Marmara Ünıversitesi tletişim Fakültesi
Radyo TV ve Sinema Bölümü 2000-2001 yılı
geçici mezunıyet belgemi kaybettim. Hükümsüdür.
DÎDEMŞAHÎN