Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
K NİSAN 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kultur(â cumhuriyet.com.tr 15
Ümit CinGüven'in yönettiği 'Metropol Kâbusu' İstanbulFilmFestivali'ndebugün gösterilecek VIŞNEZADE PARKTNDA TÖREN
Gayri meşrukaderlerCAMZE AKDEMtR
Hiçbirimiz son yıllarda
gıderek artan kapkaç terö-
rine yabancı değiliz, dola-
ysıyla Metropol Kâbusu
f ilmine de yabancı sayıl-
rr.ayız.
Oykülenmiz yaşamlanmızı biçimler evet,
oysa düşlenen'düşlediğimiz yaşamlar bunlar
ırıdır?... Sorarsorgulanz: sorulur sorgulanır
sık sık.
Kent yaşamının birbirine uzak insanlan ve
özgün(!) evreni karşısında son yıllarda sayı-
sı giderek artan 'kimilerimiz' için çaresizlik,
dıbe vurmak. kısadan 'kolay' olanauzanmak
uzak bir ihtimal değil.
Yokluk. yoksunluk, 'şehirsiz şehirlilik'
duygulan, doğuştan 'talihsiz' -artık isterka-
der deyin ister yaşanmışlık- etkenler'eksen-
ler gibi öyle ya da böyle bir şekilde çıkmaz-
lara sürüklenmiş, itmış. itilmiş 'kimileri-
miz'in serseri mayın gibi dolaştığı kent ara-
lan uzun süredir tekin değil.
Konunun gerçekçi, yalın bir dille ele ve fil-
me alınması yedincı sanatın kitlelenn dikka-
tini konuya odaklayabilmesi anlamvnda iyi
bir fırsat kuşkusuz.
Yönetmen Ümit Cin Güven'in 23. Ulus-
lararası tstanbul Film Festivali kapsamın-
da bugün (20 Nısan Salı) saat 16.00'da Beyoğ-
lu Beyoğlu Sineması'nda gösterilecek Metro-
pol Kâbusu adh filmı de işte tam bu noktada
çıkışsızhğın tam göbeğınde başlıyor.
Yaşasın slnemamız, yaşasın slnema
Fakır aıle oğlu Mazlum Doğu'dan göç edi-
yor. Yıllarca yattığı hapiste hastalanarak ölen
babasının ardından evın reisi olmak zorunda
kalıyor. Kapılar çalıyor, ış anyor fakat bula-
mıyor. Kent nüfüsuna bir ışsiz daha katıhyor.
Peki sonrane oluyor? Ailesine sezdirmeden
bir süredir takıldığı 'kapkaç'tan 'halli', Şa-
hin ve Eşkıya adh yankesicilerin yanında bir
tür staja başlayarak 'çete'ye kabul sürecinde
'şiddetle' sınanıyor.
Ve Mazlum, beş yaşında ailesini yitirmiş,
çocuk yaşta hapse girip çıkmış olan sicil du-
nımundan işsiz kalınca kapkaça başlamış ve
sürdürmüş Şahin'le benzer gerekçeli Eşkıya
ve Behlürün dışında uyuşturucukuryeliği ya-
pan Melek'in yoüan metropolün gayri meş-
ru trafığinde kesişiyor.
Timur Ölkebaş, Mine Çayıroğlu, Hasan
Mullaoğlu, Mustafa Üstündağ, Murat Ba-
ran, Ayla Algan, Mustafa Uzunyılmaz ve
H. İbrahim Kuzucu'nun rol aldıklan film,
Ümit Cin Güven'in Sır Çocuklan'ndan son-
ra çektiği ikinci uzun metrajı.
Senaryoyu da yazan Güven Metropol Kâ-
busu'nu ilk filmi olarak kabul ediyor. Şu an-
ent yaşamının birbirine uzak insanlan ve özgün(!)
evreni karşısında son yıllarda sayısı giderek artan
'kimilerimiz' için çaresizlik, dibe vurmak, kısadan 'kolay'
olana uzanmak uzak bir ihtimal değil. Metropol
Kâbusu adh filmi de işte tam bu noktada
çıkışsızhğın tam göbeğinde başlıyor.
da üç ayn proje tasarlayan yönetmen yirmi ya
da elli yıl sonra arşivlerden alınıp heyecanla
izlenecek projeler düşlüyor.
Ama daha önce sinema filmi yapması için
finans sağlamak zorunda olduğunun farkın-
dahğıyla niteliğine inandığı bir dizi üzerine
çalışıyor.
" Yaşasın sinemamız, yaşasın sinema" di-
yerek yüreğindekini dobraca ortaya koyuyor.
Türk sinemasının geleceğini çok parlak gö-
ren ve tüm sinemacılara saygı duyan yönet-
menin hedefi ülkesine ilk Oscar'ı kazandır-
mak.
Ümit Cin Güven'e göre bu fihni için sine-
mada biteviye gerileyen sosyal konulara bir
adım ileri attıran bir film denilebilir hem de
çok cesurca...
- Metropol Kâbusu ile amaçladıklarını-
zı anlatır mısınız?
ÜMİT CİN GÜVEN - Üç amacım vardı.
Birincisi; Sır Çocuklan'ndan sonra yalnız da
film çekebilme gücüne sahip olmak. yani ken-
di çıtamı aşmaktı.
Ikıncısi; sinemanın altematif sinema kap-
samında hiç parasız da olsa film çekilebıle-
ceğinı sadece ülkemize değil dünya sinema-
sına da kanıtlamaktı. Metropol Kâbusu film
ekibi ve oyuncu kadrosu hatta teknık çalışan-
lan tamamen yüreğini koydu fılme. Herhan-
gi bir maddi karşıhk beklemeden çalıştılar.
Kısacası onlann yüreğı bu filmı gerçekleş-
tirdi. Ben sadece bu göle ufak bir taş artım,
hepsi bu. Üçüncüsü; bir sonraki projemin ön
basamağı olmasıydı.
Kapkaç ve mazeretlerlı
- Metropol kâbusları içinde kapkaç te-
masını seçmenizin nedenleri neydi?
GÜVEN - Kapkaççılığın ilerlemesı beni
çok rahatsız etmişti. Her gün haberlerde, ga-
zetelerde... Devletimiz önlemlerinı mutlaka
alıyor ama ben de sinemacı olarak bir şeyler
yapmalıyım diye düşündüm.
Çünkü insan olarak rahatsızım bu durum-
dan. Uyuz gıbı bir şey bu kapkaççıhk. Gerçi
hiç de uyuz olmadım ama öyle görüyorum bu
kapkaççılığı, çok rahatsız edici çünkü.
- Traji-gerçek öykülerin, konulann sine-
ma sanatında yönetmene sağladığı olanak-
ları bağlamında filmi yorumlar mısınız?
GÜVEN - Metropol Kâbusu'nda karakter-
lerin çoğu bu yolun yolcusu. Uyuşturucu kur-
yesi kız da dahil. Kapkaççı serseriler... Ancak
aralanna bu işe yeni bulaşan bir tip var, nede-
ni işsizlik ve yoksulluk,
Evet, önlemlerini alıyoruz artık kapkaççı-
lığın. Hükümetimizın işsizlikle mücadelesi-
ni takip etmekteyım. Umanm çok daha kal-
kınırız ülke olarak \ e işsizlik de hiç kalmaz.
ümanm bu uyuz olaydan toplum olarak kur-
tuluruz.
Kısacası "Annem hasta ilaçlarını alamı-
yorum, işsizim" gibi bir nedeni de olsa kap-
kaççılığın, hangi neden olursa olsun onursuz-
luktur diye düşünüyorum.
28 Mart'ta yitirdiğimiz usta yönetmen ardmdan pek çok film ve bir biyografi kitabı bıraktı
Peter Ustinov'labir günProf. Dr. TÜRKKAYA ATAÖV
Yitirdiğimiz büyük ustayı Strasbo-
urg'da Avrupa Parlamentosu'na iliş-
kin bir belgesel çekimi sırasında gör-
müş, konuşmuştum. Hem de birkaç
cûmle Türkçe de cabası. Kimi dış Er-
meni çevreleribuparlamentodan Tür-
kiye'ye karşı bir karar çıkarma çaba-
sındaydılar. Konu önce ilgili komis-
yonda karara bağlanmahydı. Yabancı
milletvekilleriylegörüşmek üzere, bu
benim oraya dördüncü gidişimdi. Sü-
rekli bize karşı oy kullanmış bir îngi-
liz îşçi Partiliyle buluşacaktık. Bu se-
fer için iki yeni kitapçık daha hazırla-
mıştım. 19O4'te ölmüş bir Rus ressa-
mının "kurukafalar" yağlıboyasını
Türklerin 1915'te Ermeni katliamı fo-
toğrafı diye, yıllardır yutturmuş olan
belge sahtekârlığını hedef alan yeni
yayınım da yanımdaydı.
Milletvekilinin odasına hızla gider-
ken, ana salonda Peter Ustinov'u çe-
kimde gördüm. 0 günlerde, özyaşa-
möyküsü olan kitabını da okumuş-
tum. Daha esprili bir anı yayını anım-
rol için çok genç gören yönetmene
çektiği telgrafin metni "Neron be-
nim yaşımdaydı. Biraz daha bek-
lerseniz, bu rol için yaşlanmış ola-
cağnn!" Ne yazık kı, Ustıno\ "u yitı-
kanısmı uyandırmıyorlardı. Usti-
nov'u salonda bırakmak zorunda ka-
larak görevıme koyuldum. İki saat
sonra döndüğümde, kameralarla bir-
likte Ustinov da yok olmuştu. Resmi
• Ustinov'a yaklaşıp kartımı verdim ve "Anı kitabınızı göklere çıkarmayan yok ama ben bir
cümlenizdeki gerçeği kimi değme tarihçilerin bile bilmedikleri inancmdayım" dedim. Merakla
"Hangi cümle" diye sorunca, sayfa 22'de şu cümle: "İyiliksever Türk Filistin. o zaman eşi
görülmemiş bir dinsel hoşgörü yaşıyordu." Yanıtı: "Ben tarihçi değilim. Bu gerçeği
belgelerle değil, aile deneyiyle büiyorum."
samıyorum. Kıvrak İngilizcesi ve
anekdotlanyla bulunmaz bir metindi.
Okulda Nazi ileri geleni (Yahudi düş-
manı Hitler'in Londra'da o zaman
büyükelçisi) Ribbentrop'un oğluna
yaptığımuziplikleryadaNeron'u oy-
namaya hazırlanırken, Ustinov'u bu
nşimiz nedeniyle çıkan birkaç yazıda
(yanılmıyorsam) bu olağanüstü zekâ,
birikim, kahkaha ve üslup başyapıtı-
na gönderme yok. Elia Kazan birkaç
ay önce öldüğü zaman çıkan kimi ya-
zı sahipleri de sanınm onun 900 say-
falık ibret dolu anı kitabını okumuş
görevin özel ilgilerimizi nasıl çiğne-
yip geçtiğine bir daha hayıflandım...
Ama üç gün sonra, Ustinov köşede
bir sandalyeye oturmuş, gazete oku-
yordu. Yaklaşıp kartımı verdim ve
"Anı kitabınızı göklere çıkarmayan
yok ama ben bir cümlenizdeki ger-
çeği kimi değme tarihçilerin bile
bilmedikleri inancındayım" dedim.
Merakla "Hangi cümle" diye sorun-
ca, sayfa 22"de şu cümle: "İyiliksever
Türk Filistin, o zaman eşi görülme-
miş bir dinsel hoşgörü yaşıyordu."
Yanıtı: "Ben tarihçi değiîim. Buger-
çeği belgelerle değil, aile deneyiyle
biliyorunı. Bir ara, Osmanlı yurtta-
şı olarak orada yıllar, kuşaklar ge-
çirmiş olan dedelerim söylerlerdi.
Aileden biliyorum."
Birden Türkçe konuştu; yanhş vur-
gu bile yapmadan: "Türkkaya, bir
bardak beyaz şaryap içeüm." Dona-
kaldım. "Türkçe bildiğimden değil,
Topkapı fılmini çevirirken sık sık
boğazım kuruyordu; önce bu cüm-
leyi öğrendim." Bırlıkte fotoğraf çek-
tirdikve deftenme İsviçre'dekı evinin
adresini yazdı... Peter Ustınov'un çağ-
daşı olduğum için mutluyum.
DEĞERLİ HEYKELTRAŞ
GÜRDAL DUYAR
18 Nisan 2004 günû vefat etmiştir.
Merhumun naaşı, 21 Nisan 2004 Çarşamba günü
Teşvikiye Cami'inde öğle namazını müteakip
Zincırlikuyu Mezarlığı'nadefnedilecektir.
DOSTLARI
BAKIRKÖY 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN
2ÜÜ3 341
Davacılar Remzı Erten \s vekilı tarafından davahlar llke Inş. San. Taah. Ltd. Ştı. vs. aleyhlenne
mahkememıze açıian tapu ıptah davasında venlen ara karar gereğınce,
Da\alı Rahnıı Özkan'm Ulubatlı Hasan Cad N 19 Bahçelıe\ ler İstanbul olarak gösterılen adre-
sinde dava dılekçesı ve durujma günü teblığ edılemedi|\. zabıtaca japtınlan tahkıkatta adreslennın
meçhul oldugu anlaşılmakla adı geçen da\alı\a dava dılekçesının \e duruşma gününün ılanen teblı-
ğıne karar venlmış \e dııruşma gûnii 03.05 2004 günü saat 10 00'a bırakılmışiır
"Belmılen gün \e saatte bızzat mahkememızde hazır bulunmanız ve\a kendınızı bir %ekıl ıle
temsü ettırmenız aksı takdırde duruşmaşa yokluğunuzda desam olunarak karar venleceğı" hususu
^lanen teblığ olunur Basın. 17151
MAZGİRT 1. NOLU KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 199" 3 ParselNo 144
Davacı orman >onetımi \e arkadaşlan tara-
fından Mazgırt ılçesı. Demırkazık ko\ai. köy
karşısı mevkıınde kaın 144 parsel sayılı taşın-
maz hakkında da\alr AbduKahap Hatıpoğlu
(Özı aleyhıne ıkâme olunan tespıte ıtıraz da-
vası mahkememıztn 199"
7
103 E. sayılı da\a
dosyası üzennden derdest olup yargılama sı-
rasında ışbu da\ ada taraf konumunda > er alan
\e adıesı tespıt edılerek tebhgat yapılamayan
Ayfer Hatıpoğlu'na da\a dılekçesı ıle duruş-
ma gün \e saatının ılanen tebhğvne karar se-
nlmekle;
Tüm aramalara rağmen adresı tespıt edıle-
meven da\alı Mazgırt ılçesı. İslam Mahallesı
nüfusuna ka>ıth ıken 1962 >ılında vefat etmış
bulunan Abduhahap Hatıpoğlu'nun mırasçısı
olan Avfer Hatıpoğlu'nun da\ayla ılgtı tum
delıllennı duruşmanın bırakıldığı 20 05 2004
günü saat- 9 00'a kadar mahkememıze bıldır-
mcai \d u« uuru^nid gunu g.ciımıt;»ı \c oıu-
rum gün \e saatınde mahkememızde hazır1 1 1 1 1 1 1 ^ 1 t
bulunması yahut kendısını bir vekılle temsıl
ettinrıesı gerektığv. aksı takdırde \argılamaya
yokluğunda de\am edılerek hukum verıleceğı
kadastro kanununun 28 ve Tebhgat Kanu-
nu'nun 28. maddelen uşannca ılanen teblığ
olunur Basın 12762
KONYA 2. AİLE MAHKEMESt'NDEN
EsasNo 2003 557 Karar No- 2004 202
Davacı. Rahıme Kuru. Havzan Mah. Doğancık Sk. No: 4 Konya
Davah Kemal Kuru. Sancak Mah. Sumer Sk No. 8'6 Konya
Da\a Boşanma. Karar tr. 19.02 2004
Davacı Rahime Kuru tarafından davalı Kemal Kuru aleyhine
mahkememize açüan boşanma davasının yapılan yargılaması so-
nunda da\anın kabulü ile Konya ıli Altınekin ilçesi Oğuzeli köyü
cilt no: 15, hane no. 128'de nüfusa kayıtlı Mehmet Şahin kızı
1975 d.lu Rahime Kuru iile aynı yerde nüfusa kayıtlı Adem oğlu
1973 d.lu Kemal Kuru'nun MK'nin 166 1 fıkrası gereğince şid-
detlı geçımsizlik nedeni ile boşanmalanna. taraflann müşterek ço-
cuklan 1999 d lu Adem'in velayetınin davacı anneye tevdiine, da-
va tarihinden geçerli olmak üzere davacı için ayhk 75.000.000.-
TL müşterek çocuk Adem ıçın ayhk 50.000 000.-TL. tedbir isti-
rak nafakasmın karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınıp dava-
cıya verilmesıne. her yıl 30 Haziran 31 Temmuz tanhleri arasında.
dini ve millı bayramlann 2. günü saat 10 ile 16 arasında davacı
anneye haber vermek kaydı ıle müşterek çocuk Adem ile baba
arasında şahsi münasebet tesisine, davacı tarafından yapılan
15.920.000.- TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya
verilmesıne, karar verilmiş olup işbu hüküm özetinin davahya ila-
nen tebliğıne karar verilmekle ilan tarihinden itibaren yedi gun
sonra tebliğ edılmiş sayılaca|ı ılanen teblığ olunur.
Basın 17105
Gürdal Duyar'ın
cenazesiyann
Kültür Servisi - Bir
buçuk aydır tedavi
görmekte olduğu
Amerikan
Hastanesi'nde 18
Nisan akşamı
yaşamını yitiren
heykeltıraş Gürdal
Duyar (69) yann
Teşvikiye Camii'nde
kıhnacak öğle
namazımn ardından
Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda
defnedilecek.
Heykeltıraşlar
Derneği, Duyar için
yann Beşiktaş
Şairler Parkı'nda bir
tören düzenleyecek.
Figür ve büst
çalışmalanyla
tanınan
heykeltıraşın
kamusal alanlar için
yaptığı heykellerinin
bir bölümü çeşitli
yönetimlerce
yıkılmış ya da
yerleri
değıştirilmiştı.
Uşak, Burhaniye ve
Iskenderun Atarürk
anıtlannı yapan
Duyar'ın eserleri
arasında, Abdi
Ipekçi
Caddesi'ndeki Abdi
îpekçi Banş Anıtı,
Beşiktaş Vişnezade
Parkı'ndaki şair,
öykü, roman ve
oyun yazan
Necati Cumalı'mn
heykeli, ünlü
öykücü Sait Faik
Abasıyanık'ın
Burgazada'da müze
haline dönüştürülen
evinin önündeki
büstü, Akatlar
Sanatçılar
Parkı'ndaki
Kemal Sunal,
Barış Manço, Sadri
Alışık ve Bedia
Muvahhit gibi
tanınmış sanatçılann
büstleri de yer
alıyor.
Özellikle modelin
karakterini
yansıtmadaki
başansı, sağlam
kompozisyon
anlayışı tekniği ile
dikkat çeken sanatçı
gözlerden uzak
çahşmayı tercih
ediyordu.
İSTANBUL FİLM FESTİVALİ'NDE BUCÜN
• EMEK SİNEMASI'nda 11.00'de
'Düşüncelerdeki Aşk', 13.30'da 'Baba ve
Oğlu', 16.00'da 'Güneşe Suikast\ 19.00'da
'Sihirli Eldivenler' ve 21.30'da 'Şeytana
Karşı'. (0 212 293 84 39)
• ATLAS SİNEMASI'nda 11.00'de
'Beton Aşklar', 13 30da 'Uçurtma',
16 OO'da 'Marie ve Julien'in Hikâyesi',
19.00'da "Kahramanlara Rahat Huzur
Yok' ve 21,30'da 'Büyük Tıkınma'.
(0 212 252 85 76)
• SİNEPOP StNEMASI'nda 11.00'de
'Koktobel'e Yolculuk', 13.30'da 'Yeniden
Sev Beni', 16.00'da 'Fitzcarraldo',
19.00'da 'Pupendo' ve 21.30'da 'Elveda
Sinema'. (0 212 251 11 76)
• BEYOĞLU SİNEMASI'nda 11.00'de
'Çamur', 13 30da 'Yusufile Kenan',
16.00'da 'Metropol Kâbusu', 19.00'da
'Babalar ve Oğulları (Blues 5)' ve 21.30'da
'Neredesin Firuze'. (0 212 251 32 40)
• ATLAS 2'de 11.00'de 'Batıya Giden
Yol', 13.30'da 'Yeşil Kobra', l'600'da
'Kocalar', 19.00'da 'Yanan Ateş' ve
21.30'da'Macera'. (0 212 252 85 76)
• REXX'te 11.00'de 'Bin Ay', 13.30'da
'Otar Gittiğinden Beri', 16.00'da
'Öğleden Sonra Beşte', 19.00'da
'Masalcılar' ve 21.30'da 'Kardeş'.
(0 216 336 01 12)
BUGUN
• BABYLON'da 21.30'da Ricky Ford
konseri. (0 212 292 73 68)
• NARDİS JAZZ CLUB'da 21 30da
Ricardo Moyano & Yaz Baltacıgil konseri.
(0 212 244 63 27)
• AKBANK KÜLTÜR SANAT
MERKEZİ'nde 10.00'da Charles Cre-
Ange'nin katılacağı Dans
atölyesi/workshop ve 20.00'de Ricordo
Moyano konseri. (0 212 252 35 00)
• YAPI KREDİ SERMET ÇİFTER
SALONU'nda 19.00'da 'Günlük Yaşamın
Psikanalizi Bilinçdışı Dilin Yapısı: Bir
Sorun Olarak Bilinçdışı ve Dil' konulu
'sah toplantısı'. (0 212 252 47 00)
• BtLGİ ÜNtVERStTESİ
DOLAPDERE KAMPUSU'nda 14.30'da
'Jackie Brown', 17.30'da 'Kill BU1 Vol. I',
19.30'da 'Pulp Fiction' adh filmlerin
göstenmi. (0 212 293 50 10)
SİLİFKE ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
2004/98
Davacı Karayollan Genel Müdürlüğü vekili ta-
rafından davalılar Hatice Köroğlu ve Günay Gün-
düz aleyhine açüan kamulaştırma bedelinin tespiti
ve tescili davası sebebiyle,
Dava konusu Mersin ili, Silifke ilçesi, Ulugöz
mevkii 933 nolu parselin 363 m2'lik taşınmazın,
Karayollan Genel Müdürlüğü yol, inşaat sahası ve
emniyet sahası amacı ile davacı Karayollan Genel
Müdürlüğu'nce kamulaştınldığı 4650 sayılı yasa-
nın 3. maddesinüı 2. fıkrasına göre davacı idaresi-
nin satın alma usulünü öncelikle uyguladığı ve
17.01. 2002 tarihli takdir kıymet komisyonu rapo-
ru ile taşınmaza 3.630.000.000.-TL. değer takdir
edildiği belirterek idarece kamulaştınlan ve özel-
likleri belirtilen taşınmazın 2942 sayılı kamulaştır-
ma yasasına değişiklik yapan 4650 sayılı yasanın
5 maddesi gereği Karayollan Genel Müdürlüğü
adına tapuya tescili ile taşınmazın kamulaştırma
bedelinin tespitine karar verilmesini talep ettiği
hususu ilan olunur.
Basın: 17145