25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2004 SALI 14 KÜLTÜR kuKurfg cumhuriyet.com.tr SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL Diyarbakır D.T.'den 'Asalak'Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'nun 15. yılında sunduğu yapımlardan bi- ri olan 'Asalak' tiyatro döneminin özenli çalışmalan arasında yer alı- yor. Yazar Andre Picard'ı tanımı- yorum. Gördüğüm oyundan anladı- ğım kadanyla, neo-klasik biçemde, Moüere tadı vermeyi amaçlayan bir yapıta imza atmış. Devlet Tiyatrolan'nın emek- lt'emektar sanatçılanndan Haldun Marlah ve Cem Mariah'nın Fransız- cadan çevirdiği 'Asalak', Cem Emü- ler" in sahne düzeniyle, Sertel Çeti- ner'in dekor, Sevgi Türkay'ın giy- si, Zeynel Işık-lzzettin Biçer'in ışık tasanmıyla sunuluyor. 'Asalak', 'karakter komedisi' an- layışıyla yazılmış bir oyun. Devlet mekanizması içinde kendine zah- metsizce yer edinip başkalannın bil- gisini ve emeğini sömürerek alkış ve unvan toplamayı sanat edinmiş bir asalagın oluşfurduğu olaylar dizisi- ne dayandınlmış. 'Asalak', güldürü süzgecinden ge- çirilip uzak balaş açısına oturtulmuş olsa da seyirciyi hırslandıran bir oyun. Çünkü güncel; çünkü zekâsı kıvrak biri ortaya çıkıp da onlan kendi silahlanyla yenmezse, asalak- lar her dönemde 'geçer akçe' saydı- rabiliyorlar kendilerini. Özellikle de bürokrasi içinde? Bu gerçek, yazar Picard'ı içinde yaşadığı dönemde iyice rahatsız et- miş olmalı. Çünkü oyununu, ülke- sinde yolsuzluklann egemen oldu- ğu bir siyasal-toplumsal-süreçte ge- çiriyor. Atnaç uflruna her şey araç Picard'ın 'asalak'ı, göreve yeni gelmiş, namuslu bir bakanın gözü- ne girerek önemli bir görev içın aran- makta olan adaylan sollayıp öne geç- mek isteyen Seficour'dur. Amacına ulaşma yolunda her araç geçerlidir: dalkavuİduk, yalan. rol oynama, baş- kalarının saflığından yararlanma, bilgi ve beceri hırsızlığı, yetkili ki- şilerin kızlanna kur yapma, yakın ak- rabalanyla dostluk kurma, bencil, sorumsuz ve acımasız biri olduğu- nu bilen kendi yakınlannı bile dış- lama? Listeyi aklınızdan tamamlayabilir- siniz. 'IkrvTİzlülük' önkoşulunu sağ- layabilirseniz, siz de 'her mevsimin adanu' olabilirsıniz Klasik komedyada bu tür çıkarcı ve sömürgen tiplerin ipliğini paza- ra çıkarmak için eşit derecede zeki vekurnazriplerkullanılır. Picard'ın oyununda da Selicour'un işinden et- tiği La Roche karakteri bu görevi yükleniyor. Ancak, La Rocheun işi zor; çünkü Selicour'un gerçek yii- zünü göstermek istediği kışiler 'ide- af olandan sapamayacak düzeyde saf ve dürüst. Bu nedenle de La Roche yalnız 'dalavereci' Selicour'u degil, çalışkan ve onurlu memur Fırmin ile oğlu romantik şair Kaıie'ı da oyu- na getirmeye çalışacak? Oyun bir anlamda 'doğruluk ide- ali' ile 'çıkarcı pratik zekâ' arasın- daki çatışmayı gösteriyor. La Roc- he gibi her iki tarafın da karakter özelliklerini kavramış kişiler olma- Diyarbakır D. T.'nin yeni oyunu 'Asalak', Andre Picard'ın Moliere biçeminde yazdığı bir 'karakter komedisi'. Metni sahneye aktaran yönetmen Cem Emüler 'in özenli çalışması oyunu görsel-işitsel düzeyde çokça 'süslü" kılmış. sa, 'doğruhık ideali' güme gidecek ve 'erdem' hiçbirzaman 'ödüOendi- rilemeyecek'tir. 'Asalak' oyunu 'oyun kurucu' Sel- cour'un hamleleriyle başlar, 'oyun bozucu' La Roche'un kurduğu 'ye- ni oyun' ile 'nıutiu son'a ulaşır. 'Gül- dürürken düşündürme' ilkesi yeri- ne getirilmiştir. Yönetmen Cem Emüler. yapıtı 'neo-klasik' biçem doğrultusunda sahnelerken baştan sona söze daya- lı olan oyuna 'hareket' katma adına çeşitli yollara başvurmuş. Her şey- den önce sahneden sahneye geçişle- ri müzik eşliğınde koreografık bir dü- zene yerleştirmiş. Sertel Çetiner'in, sahneye giriş ve çıkışlann sahne ge- risınde yer alan, kadife perdelerle aynlmış koridordan yapılrnasını sağ- layan dekoru, Emüler" in bu konsep- tinin estetik bir düzende gerçekleş- mesını sağlıyor. Ne ki, bu yöntemle sağlanan giriş ve çıkışlar oyunu gereksizce uzattı- ğı gibi, bir süre sonra tekdüzeleşti- ği için seyircinin sahne olayından uzaklaşıp sıkılmasına da neden olu- yor. Yorumda aşırı süslülük Yönetmen Emüler'in, oyuna gör- sel-işitsel renk katmak için kullan- dığı ikinci yöntem ise oyun kişile- rinin abartılı düzeyde jest ve mi- mik kullanunıyla canlandınlması. Onurlu memur Firmin ve şair oglu Karl dışuıda kalan tüm karakterler -bu doğrultuda- görsel ve işitsel dü- zeyde 'fars' ögeleriyle donatılmış. Böylece olumlu ve olumsuz ka- rakterler arasındaki aynm da belir- sizleşmiş. Sonuç olarak, sahnede - bir süre sonra seyirciyi bunaltma- ya başlayan- birjest-mimik cümbü- şü yer alıyor. Daha da sakıncah olan, kurduk- lan 'fars' kompozisyonlan içinde seslerini de değiştirip komikleştiren oyunculann ne söylediklerinın an- laşılamayışı sonucunda olay dizisi- nin aynntılannın seyirci tarafından kolayca algılanamayışı. Söz gelimi, oyunu ilgiyle izliyor olmama karşın La Roche'a, Selico- ur'a karşı kurduğu oyunda yardım- cı olan bakanın odacısı Michel'in nasıl bir karakter olduğunu çıkara- madığımı, olay dizisi içindeki işle- vini ancak program broşürünü oku- yunca anladığımı itiraf etmeliyim. Belki de Ankara turnesinin geri- limiyle oyuncular abartmışlardı rol- lerini. Yönetmen Emüler'in ortaya koyduğu yoğun emekle, Çetiner ve Türkay'ın ustahkh dekor ve giysi ta- sanmlanyla, oyuncular N. Hakan Dönmez,Okan Irkören, Sertel Uğur, Hatke Sezer, Labib Gökhan, Gö- zen Müftüoğlu, Selim Bayraktar, Birkan Görgün ve Uğur Çuıarın rollerine dört elle sanlmalanyla 'ba- şan'yı hak eden 'Asalak' yapımının görsel-işitsel düzeydeki aşın süs- lerden anndınlması çok da zor ol- masa gerek. Aşınlıklar törpülendiğınde, sanı- nra oyun, kazanmayı amaçladığı seyirci kitlesiyle çok daha kolay bu- luşacaktır. FİLM FESTİVALl'NDE TÜRK, ARJANTİN, K.ÜBA VE FİLİSTİN YAPIMLAR1GÖSTERİLECEK Amerikan sinemasına alternatif olmak AKematifFflm Festrvaü kapsanunda Şarilla Kampı'ndayaşa>an çocuklann yaşamlannı anlatan Filistin yapımı 'Şatilla'nın ÇocuklarT belgeseli İ Mayıs'ta Mimarlık Odası'nda ücretsiz olarak gösterilecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'de zor koşullar altında yapılan kısa filmleri, insan sorunlanna deği- nen belgeselleri göstermenin yanı sı- ra yeni yetişmekte olan genç yönet- menleri tanıtmayı amaçlayan "Altema- tif Film Festivaü" bugün başlıyor. Po- püler sinemaya alternatifçözümler ara- yan ve 2 Mayıs'a kadar sürecek olan festivalde ağırhkJı olarak Türkiye, Ar- jantin, Küba ve Filistin yaptmı film- ler gösterilecek. FestivaJ, yönetmenliğini AydınKay- man ve Ümit Can Güven'in yaptığı "Sır Çocuklan" filmiyle "Latin Ame- rika, Küba ve Filistin Afışleri SergKi" ile 20 Nisan'da başlayacak. Ankara Üniversitesi tletişim Fakültesi öğren- cilerinin yaptıklan kısa filmlere de yer verilecek festivalde, Cannes Film Fes- tivali'nde "Uzak" filmi ile başanyı ya- kalayan Nuri BUge Ceylan da; aile, do- ğum ve yaşamı konu alan "Koza" fil- mi ile yer alacak. Sıvas katliamında yaşamını yitiren şair Metin Albokun portresini ele alan belgesel "Yerleşik Yabancı" ile 2004 İFSAK Film Festivali'nde en iyi bel- gesel video ödülünü alan, siyasi tutuk- lulara karşı gerçekleştirilen cezaevi operasyonu ve yapılan ölüm oruçlan- nı konu edinen "GörüşeceğizLale'' ad- lı belgesel festivalin önemli yapıtlan arasında yer alıyor. Yönetmenliğini Hüseyin Karabev ın yaptığı, 1996 1 Mayısı'ndalstanbul'da yaşanan kanlı olaylan anlatan "1 Ma- yıs-2 Fîbn" adlı film ile Şatilla Kam- pı'nda yaşayan çocuklann yaşamını konu edinen "ŞatiOa'nm Çocuklan'' ad- lı Filistin yapımı belgesel, 1 Mayıs'ta Mimarlar Odası'nda düzenlenecek et- kinlikte ücretsiz olarak gösterilecek. Festivalde söyleşi ve paneller de yer ala- cak. Festival süresincegenç yönetmen- lerle gerçekleştirilecek söyleşilerin ya- nında, Fikret Başkaya'nın "Küresel- leşme ve Kültürel Yöztaşma" konulu pa- neli ile Küba Cumhuriyeti Büyükelçi- liği'nin katılımıyla yapılacak olan "Kü- ba'da Sanat ve Hayat" paneli festival- de yer alacak eüdnlilder arasında olacak. KARS CUMOK BULUŞMASI "KARANUĞA KÜFRBlKEâNE, BİR MUM YAK" Konfüçyüs 23 NİSAN'DAKİ FAAÜYETLERİMİZİ GÖRÜŞMEK İÇİN YENİDEN BULUŞUYORUZ. "SENYOKSANBİREKSİĞİZ." YER : Eylül Kafe TARİH : 21.04.2004 Çarşamba SAAT: 19.30 BİLGİ: KadirlŞIK 05354451321 NOT : 23 Nisan'da yapacağımız 1000Çocuğa1000Kitap Kampanyası'na desteklerinizi bekliyoruz. BURSA CUMHURİYET OKURLARITOPLANIYOR Yine - Yeniden çoğalarak, tekrar birlikte olmak için Ulusal uyanışa destek vermek için, Güçlerimizi birleştirmek için, Sorumluluk bilincinde olduğumuz için, Laik, çağdaş, demokrat bir ülke istediğimiz için, Yine - Yeniden birlikte olalım. Tanh Saat Yer llebşım ve BıSgı 20.01,2004 18.00 ENDER Çay Bahçesı (Kûltürpark Stat kapıa gınşı) Av.OyaORHON Ecz. Wu|dat SAĞIR Tel /0 224 220 00 54 Tei- lO 22-İI328 4190 - 327 5210 Cep (0532)21545 83 TANTİK CAFE & BAR RESTAURANT HER SALI İZQİNİN QÜN1ÛQU VE HER AKŞAM CANLI HALK MÜZİCİ İSTIKLAL CAD. BALO SOK. NO:I KATJ BEYOGLU www.oUnfikbai.com Rezervasytın: 0 212 293 65 15 v info@otaatik bar.com 0 212 MS 11 97 / ÇATALCA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No 2003 244 Karar No- 2004 39 Da\acılar tsmet Koken mırasçıları \ekılı tarafından da\alılar Se\ım Görmüş \e müştereklen aleyhıne Çatalca Kaleıçı Mahallesı Doğantepe me\kıınde kaın, 151 ada. 60 nolu taşınmazın tapu ka>dının ıptalı \e dasacılar adına ıapu\a tescılı talebıvle mahkememıze açılan tapu ıptalı \e tes- cılı dasasının >apılan >argılaması sonunda da\anın kabulüne karar venlmış olup. adresı tespıt edıleme\en \e son ıkamet adresı Censız Tope] Cad Akasya Sok. 4>dın)cardeşler Apt No 19 1 Büvııkçekmece tstanbul olan da%alı Melıhat Çetın'e ışbu karann ılan tanhınden ıtıbaren " gun sonra teblığ edılmiş savılacağı teblığ tanhınden ıtıbaren 15 gıin ıçersınde karan tem>ız etmedığı takdırde karann kendısı açısından kesınleşmış sayılacağı hususu ılanen tebliğ olunur. Basın. H008 tatilaboneliği ay ödeyin yıl tatil yapın. "tatil aboneliği" TANITIM TURU 30 Nisan - 2 Mayıs 2004 Tarihleri Arasında Gökova Yücelen Otel'de 1 Gün Tam Pansiyon Konuğumuz Olun Ulaşım Ücreti Kişi Başı: 70 Milyon YAZIODASI SELİM ÎLERİ Oğretmenim Rauf Mutluay Dünya Kitapları, oğretmenim Rauf Mutluay ın eserı Pas Demiri Yiyor'u yeniden yayımladı. Bir- denbire 1970'lere geri döndüm. Pas Demiri Yiyor, 1974'te yayımlanmıştı. Rauf Mutluay lise son sınrfta öğretmenimizdi. Eş- siz bir Türk Dili ve Edebıyatı öğretmeni. Çağdaş edebiyatımızı coşku fırtınaları estirerek yorumlar, bize, hepimıze, edebiyattan en uzak öğrenciye bi- le sevdirirdi. öyleyken, Pas Demiri Yiyor'un ilk yazısı, "Sar- nıçlarlaKaynaklar"da "yaratıasanatçı"y\ "yorum- cu"lardan üstün tutuyor. Yaratıcılann kaynaklan, yo- rumcuların sarnıçları... Bu güzel, duyarlı, zarif yazıyı gençlik yıllarımda pek kavrayamamışım. Bu kez içim titreyerek oku- dum. Rauf Mutluay yaratıcı bir yazardı. "Şairler, hikâ- ye-roman-oyun yazarlan" diye bir aynm yapmış. Kendisini onlardan ırak görmüş: "Içlerinde o değerli özden küçük bir nebze ta- şıyan yorumcular, araştırıcılar, inceleyiciler ise; kaynakJarının değil, sarnıçlannın birikintisiyle iş çıkarabilirter ancak." Sadece kaynak ve sarnıç tespitleri, Mutluay'ın sanatçı duyuşuna ışık tutmaya yetip artar. Sarnıç için, Sait Faik'in öyküsüne uzanıyor. Sebilden söz açıyor; sebıl için, Ziya Osman ve Cahit Srtkı'nın dizeleri kılavuz oluyor. oğretmenim, demin vurguladığım gibi, çağdaş edebiyatımızı sevgiyle kucaklamış, özümsemişti. Bizlere, eserterin gizlerini açar; o esertere, eleşti- rel yorum ötesinde, bir sanatçının yaratıcı sezgi- siyle yaklaşırdı. Şimdi anımsayabildiklerim arasında, Mutluay'ın Huzur'dan, Orhan Veli şiirinden, Tank Dursun K.'nın Denizin Kanı romanından, Türk'ün Ateşle Im- tihanı'ndan söz açışlan var. Bir roman, bir iki şiir, bir anı kitabı, onun dile getirişleriyle birlikte gün- den yakın tarihimize nice gelgitte yaşam kazanır- dı. Salı akşamüzerlerine ve cumartesi günlerine rastlayan bu dersler, hayatımın sayılı mutluluklan arasındadır. O zamanlar, edebiyat tutkunu üç beş öğrenci, hele okul bittikten sonra, gençliğe özgü bir baş- tanımazlıkla, Mutluay'ın bazı yazılarını, eleştirileri- ni, yargılannı handiyse küçümser, gızliden gizliye çekiştırirdik. Pas Demiri Yiyor'u yeniden okurken ne kadar hak- sızlık etmiş olduğumuzu da düşündüm: Edebiyat lezzeti taşıyan, hepsi yaratıcı eieştiriler, deneme- ler. Farklı beğenişler, farklı yargılara varışlar elbette olabilir. Ama Rauf Mutluay'ın yazınsal değeri na- sıl yadsınabilir. Pas Demiri Yryor'u özlediğim birdos- ta kavuşmuş gibi okuyorum. Ben, sonradan, hocamızın sofrasında da bu- lundum. O sofralarda yalnızca edebiyat, sanat, romanlar, şiirier, resimlerkonuşulurdu. Küçük, har- cayıcı esprilere yer yoktu. Mutluay'ın bütün bir gece Fırtına romanını yo- rumlayışını yine işitir gibiyim. llya Ehrenburg'un neden büyük birromancı olduğunu anlatıyor, duy- duğu heyecanı hepimizin duymasını istiyordu. "Eylül Sonu" yazısını okurken, öylesi başka ya- zılan okurken, Rauf Mutluay'daki yaratıcı yazariı- ğı büsbütün alımlıyorsunuz. öyküler yazmıştı. Bir konuşmamızda, öyküleri niye sürdürmediğini sor- muştum. Yanıtlamamıştı. Oysa yazılannda bir ro- mancının üslubu gezinip duruyor... Türk romanındaki unutulmaz kişileri dile getiren yazılaryazdı. Sinekli Bakkal'ın Rabia'sı, Fahim Bey ve Biz'in Fahim Bey'i... Gerçekten unutulmayacak yazılardı. Onlardan bir kitap hayal ediyordu. Yıllar yılı Cumhuriyet okurlanna edebiyat sevgi- si aşıladı. Cumhuriyet'te Her Gece Bodrum için iki yazı birden yazmış, romanın okuria buluşmasına imkân sağlamıştı. Dünya Kitapları, Pas Demiri Yiyor'u bugünün okuruna sunmakla, gerçek bir edebiyat adamının kimliği üzerine yeniden düşünmemiz gerektiğinı söy- lüyor sanki. Öneriler Kitap / Ipek Pijamalı Katiller, Muzeffer Buyruk- çu'nun yeni öyküleri, Alkım Yayınevi, 2004. KOOP-C BURSA'DA Bursa Gezısı 23-25 Nısan 2004 günlerinde yapılacaktır 2 Gece 5 Gündüz vanm pansiyon İki kişilik odada kişi başı: 150.000.000.-TL Tek kişilik oda: 165.000.000.-TL HOTEL EFE-HAS- Osmangazi/Bursa PANEL "ULUSAL EGEMENLİK VE BURSA" Yöneten: Sönmez TARGA\ (CumhunyetGazetesı \azanı koBuşmacıUr: Le\entGE\'CELLlıCumhun\etGazetesı Bursa Muhabını Lütfû KIR.\Y0GLf (ADD Bursa Şub« Başkanıı Gea Mekânlan Kent Mûzesi. Yeşıl Camı. Türk tslam Eserlen Mûzesı, Bılgı Parkı, Irgandı Köprüsü. Tophane, Saat Kulesı. Muradıve Küllıvesı, lnka\a Çınarı. Karagöz Çırağan, \'alı-Beledı\e Başk Konutu. Kapalıçarşı, Kozahan. Orhan Camı Nlevdanı. Ulucamı. Bursa Surlan, Lludağ. Gezi Rehberi: Mimar Defnc Benol Acar Daha genış bilgı ıçın lütfen aşağıdakı numaralan arayınız Tel: (0212) 514 18 08 - 09 Fax: 520 50 23 ;: Tûrkocağı Cad. 8asm Sarayı No.1 Kat. 4 (Gazeteoler Cemiyetı ûstû) Cağaloğlu Istanbul Tet (02Î2) 5J0 2î 91-92, (0212) 522 49 26 Faks:(0212)520 50 23 Gazete tel: (0212) 512 05 05 / 550-561 E-Posta: yaptc@yaptc.com.tr www.yapic.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle