Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 NİSAN 2004 SALI
14 KÜLTÜR kuKurfg cumhuriyet.com.tr
SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL
Diyarbakır D.T.'den 'Asalak'Diyarbakır Devlet Tiyatrosu'nun
15. yılında sunduğu yapımlardan bi-
ri olan 'Asalak' tiyatro döneminin
özenli çalışmalan arasında yer alı-
yor. Yazar Andre Picard'ı tanımı-
yorum. Gördüğüm oyundan anladı-
ğım kadanyla, neo-klasik biçemde,
Moüere tadı vermeyi amaçlayan bir
yapıta imza atmış.
Devlet Tiyatrolan'nın emek-
lt'emektar sanatçılanndan Haldun
Marlah ve Cem Mariah'nın Fransız-
cadan çevirdiği 'Asalak', Cem Emü-
ler" in sahne düzeniyle, Sertel Çeti-
ner'in dekor, Sevgi Türkay'ın giy-
si, Zeynel Işık-lzzettin Biçer'in ışık
tasanmıyla sunuluyor.
'Asalak', 'karakter komedisi' an-
layışıyla yazılmış bir oyun. Devlet
mekanizması içinde kendine zah-
metsizce yer edinip başkalannın bil-
gisini ve emeğini sömürerek alkış ve
unvan toplamayı sanat edinmiş bir
asalagın oluşfurduğu olaylar dizisi-
ne dayandınlmış.
'Asalak', güldürü süzgecinden ge-
çirilip uzak balaş açısına oturtulmuş
olsa da seyirciyi hırslandıran bir
oyun. Çünkü güncel; çünkü zekâsı
kıvrak biri ortaya çıkıp da onlan
kendi silahlanyla yenmezse, asalak-
lar her dönemde 'geçer akçe' saydı-
rabiliyorlar kendilerini. Özellikle de
bürokrasi içinde?
Bu gerçek, yazar Picard'ı içinde
yaşadığı dönemde iyice rahatsız et-
miş olmalı. Çünkü oyununu, ülke-
sinde yolsuzluklann egemen oldu-
ğu bir siyasal-toplumsal-süreçte ge-
çiriyor.
Atnaç uflruna her şey araç
Picard'ın 'asalak'ı, göreve yeni
gelmiş, namuslu bir bakanın gözü-
ne girerek önemli bir görev içın aran-
makta olan adaylan sollayıp öne geç-
mek isteyen Seficour'dur. Amacına
ulaşma yolunda her araç geçerlidir:
dalkavuİduk, yalan. rol oynama, baş-
kalarının saflığından yararlanma,
bilgi ve beceri hırsızlığı, yetkili ki-
şilerin kızlanna kur yapma, yakın ak-
rabalanyla dostluk kurma, bencil,
sorumsuz ve acımasız biri olduğu-
nu bilen kendi yakınlannı bile dış-
lama?
Listeyi aklınızdan tamamlayabilir-
siniz. 'IkrvTİzlülük' önkoşulunu sağ-
layabilirseniz, siz de 'her mevsimin
adanu' olabilirsıniz
Klasik komedyada bu tür çıkarcı
ve sömürgen tiplerin ipliğini paza-
ra çıkarmak için eşit derecede zeki
vekurnazriplerkullanılır. Picard'ın
oyununda da Selicour'un işinden et-
tiği La Roche karakteri bu görevi
yükleniyor. Ancak, La Rocheun işi
zor; çünkü Selicour'un gerçek yii-
zünü göstermek istediği kışiler 'ide-
af olandan sapamayacak düzeyde saf
ve dürüst. Bu nedenle de La Roche
yalnız 'dalavereci' Selicour'u degil,
çalışkan ve onurlu memur Fırmin ile
oğlu romantik şair Kaıie'ı da oyu-
na getirmeye çalışacak?
Oyun bir anlamda 'doğruluk ide-
ali' ile 'çıkarcı pratik zekâ' arasın-
daki çatışmayı gösteriyor. La Roc-
he gibi her iki tarafın da karakter
özelliklerini kavramış kişiler olma-
Diyarbakır D. T.'nin
yeni oyunu 'Asalak',
Andre Picard'ın
Moliere biçeminde
yazdığı bir 'karakter
komedisi'. Metni
sahneye aktaran
yönetmen Cem
Emüler 'in özenli
çalışması oyunu
görsel-işitsel düzeyde
çokça 'süslü" kılmış.
sa, 'doğruhık ideali' güme gidecek
ve 'erdem' hiçbirzaman 'ödüOendi-
rilemeyecek'tir.
'Asalak' oyunu 'oyun kurucu' Sel-
cour'un hamleleriyle başlar, 'oyun
bozucu' La Roche'un kurduğu 'ye-
ni oyun' ile 'nıutiu son'a ulaşır. 'Gül-
dürürken düşündürme' ilkesi yeri-
ne getirilmiştir.
Yönetmen Cem Emüler. yapıtı
'neo-klasik' biçem doğrultusunda
sahnelerken baştan sona söze daya-
lı olan oyuna 'hareket' katma adına
çeşitli yollara başvurmuş. Her şey-
den önce sahneden sahneye geçişle-
ri müzik eşliğınde koreografık bir dü-
zene yerleştirmiş. Sertel Çetiner'in,
sahneye giriş ve çıkışlann sahne ge-
risınde yer alan, kadife perdelerle
aynlmış koridordan yapılrnasını sağ-
layan dekoru, Emüler" in bu konsep-
tinin estetik bir düzende gerçekleş-
mesını sağlıyor.
Ne ki, bu yöntemle sağlanan giriş
ve çıkışlar oyunu gereksizce uzattı-
ğı gibi, bir süre sonra tekdüzeleşti-
ği için seyircinin sahne olayından
uzaklaşıp sıkılmasına da neden olu-
yor.
Yorumda aşırı süslülük
Yönetmen Emüler'in, oyuna gör-
sel-işitsel renk katmak için kullan-
dığı ikinci yöntem ise oyun kişile-
rinin abartılı düzeyde jest ve mi-
mik kullanunıyla canlandınlması.
Onurlu memur Firmin ve şair oglu
Karl dışuıda kalan tüm karakterler
-bu doğrultuda- görsel ve işitsel dü-
zeyde 'fars' ögeleriyle donatılmış.
Böylece olumlu ve olumsuz ka-
rakterler arasındaki aynm da belir-
sizleşmiş. Sonuç olarak, sahnede -
bir süre sonra seyirciyi bunaltma-
ya başlayan- birjest-mimik cümbü-
şü yer alıyor.
Daha da sakıncah olan, kurduk-
lan 'fars' kompozisyonlan içinde
seslerini de değiştirip komikleştiren
oyunculann ne söylediklerinın an-
laşılamayışı sonucunda olay dizisi-
nin aynntılannın seyirci tarafından
kolayca algılanamayışı.
Söz gelimi, oyunu ilgiyle izliyor
olmama karşın La Roche'a, Selico-
ur'a karşı kurduğu oyunda yardım-
cı olan bakanın odacısı Michel'in
nasıl bir karakter olduğunu çıkara-
madığımı, olay dizisi içindeki işle-
vini ancak program broşürünü oku-
yunca anladığımı itiraf etmeliyim.
Belki de Ankara turnesinin geri-
limiyle oyuncular abartmışlardı rol-
lerini. Yönetmen Emüler'in ortaya
koyduğu yoğun emekle, Çetiner ve
Türkay'ın ustahkh dekor ve giysi ta-
sanmlanyla, oyuncular N. Hakan
Dönmez,Okan Irkören, Sertel Uğur,
Hatke Sezer, Labib Gökhan, Gö-
zen Müftüoğlu, Selim Bayraktar,
Birkan Görgün ve Uğur Çuıarın
rollerine dört elle sanlmalanyla 'ba-
şan'yı hak eden 'Asalak' yapımının
görsel-işitsel düzeydeki aşın süs-
lerden anndınlması çok da zor ol-
masa gerek.
Aşınlıklar törpülendiğınde, sanı-
nra oyun, kazanmayı amaçladığı
seyirci kitlesiyle çok daha kolay bu-
luşacaktır.
FİLM FESTİVALl'NDE TÜRK, ARJANTİN, K.ÜBA VE FİLİSTİN YAPIMLAR1GÖSTERİLECEK
Amerikan sinemasına alternatif olmak
AKematifFflm Festrvaü kapsanunda Şarilla Kampı'ndayaşa>an çocuklann
yaşamlannı anlatan Filistin yapımı 'Şatilla'nın ÇocuklarT belgeseli
İ Mayıs'ta Mimarlık Odası'nda ücretsiz olarak gösterilecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye'de zor koşullar altında yapılan
kısa filmleri, insan sorunlanna deği-
nen belgeselleri göstermenin yanı sı-
ra yeni yetişmekte olan genç yönet-
menleri tanıtmayı amaçlayan "Altema-
tif Film Festivaü" bugün başlıyor. Po-
püler sinemaya alternatifçözümler ara-
yan ve 2 Mayıs'a kadar sürecek olan
festivalde ağırhkJı olarak Türkiye, Ar-
jantin, Küba ve Filistin yaptmı film-
ler gösterilecek.
FestivaJ, yönetmenliğini AydınKay-
man ve Ümit Can Güven'in yaptığı
"Sır Çocuklan" filmiyle "Latin Ame-
rika, Küba ve Filistin Afışleri SergKi"
ile 20 Nisan'da başlayacak. Ankara
Üniversitesi tletişim Fakültesi öğren-
cilerinin yaptıklan kısa filmlere de yer
verilecek festivalde, Cannes Film Fes-
tivali'nde "Uzak" filmi ile başanyı ya-
kalayan Nuri BUge Ceylan da; aile, do-
ğum ve yaşamı konu alan "Koza" fil-
mi ile yer alacak.
Sıvas katliamında yaşamını yitiren
şair Metin Albokun portresini ele alan
belgesel "Yerleşik Yabancı" ile 2004
İFSAK Film Festivali'nde en iyi bel-
gesel video ödülünü alan, siyasi tutuk-
lulara karşı gerçekleştirilen cezaevi
operasyonu ve yapılan ölüm oruçlan-
nı konu edinen "GörüşeceğizLale'' ad-
lı belgesel festivalin önemli yapıtlan
arasında yer alıyor.
Yönetmenliğini Hüseyin Karabev ın
yaptığı, 1996 1 Mayısı'ndalstanbul'da
yaşanan kanlı olaylan anlatan "1 Ma-
yıs-2 Fîbn" adlı film ile Şatilla Kam-
pı'nda yaşayan çocuklann yaşamını
konu edinen "ŞatiOa'nm Çocuklan'' ad-
lı Filistin yapımı belgesel, 1 Mayıs'ta
Mimarlar Odası'nda düzenlenecek et-
kinlikte ücretsiz olarak gösterilecek.
Festivalde söyleşi ve paneller de yer ala-
cak. Festival süresincegenç yönetmen-
lerle gerçekleştirilecek söyleşilerin ya-
nında, Fikret Başkaya'nın "Küresel-
leşme ve Kültürel Yöztaşma" konulu pa-
neli ile Küba Cumhuriyeti Büyükelçi-
liği'nin katılımıyla yapılacak olan "Kü-
ba'da Sanat ve Hayat" paneli festival-
de yer alacak eüdnlilder arasında olacak.
KARS CUMOK BULUŞMASI
"KARANUĞA KÜFRBlKEâNE, BİR MUM YAK"
Konfüçyüs
23 NİSAN'DAKİ FAAÜYETLERİMİZİ
GÖRÜŞMEK İÇİN YENİDEN BULUŞUYORUZ.
"SENYOKSANBİREKSİĞİZ."
YER : Eylül Kafe
TARİH : 21.04.2004 Çarşamba
SAAT: 19.30
BİLGİ: KadirlŞIK
05354451321
NOT : 23 Nisan'da yapacağımız
1000Çocuğa1000Kitap
Kampanyası'na desteklerinizi bekliyoruz.
BURSA CUMHURİYET
OKURLARITOPLANIYOR
Yine - Yeniden çoğalarak, tekrar birlikte olmak için
Ulusal uyanışa destek vermek için,
Güçlerimizi birleştirmek için,
Sorumluluk bilincinde olduğumuz için,
Laik, çağdaş, demokrat bir ülke istediğimiz için,
Yine - Yeniden birlikte olalım.
Tanh
Saat
Yer
llebşım ve BıSgı
20.01,2004
18.00
ENDER Çay Bahçesı (Kûltürpark Stat kapıa gınşı)
Av.OyaORHON
Ecz. Wu|dat SAĞIR
Tel /0 224 220 00 54
Tei- lO 22-İI328 4190 - 327 5210
Cep (0532)21545 83
TANTİK CAFE & BAR
RESTAURANT
HER SALI
İZQİNİN QÜN1ÛQU
VE HER AKŞAM
CANLI HALK MÜZİCİ
İSTIKLAL CAD. BALO SOK. NO:I KATJ
BEYOGLU
www.oUnfikbai.com Rezervasytın: 0 212 293 65 15
v info@otaatik bar.com 0 212 MS 11 97 /
ÇATALCA ASLİYE 2. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Esas No 2003 244 Karar No- 2004 39
Da\acılar tsmet Koken mırasçıları \ekılı tarafından da\alılar Se\ım Görmüş \e müştereklen
aleyhıne Çatalca Kaleıçı Mahallesı Doğantepe me\kıınde kaın, 151 ada. 60 nolu taşınmazın tapu
ka>dının ıptalı \e dasacılar adına ıapu\a tescılı talebıvle mahkememıze açılan tapu ıptalı \e tes-
cılı dasasının >apılan >argılaması sonunda da\anın kabulüne karar venlmış olup. adresı tespıt
edıleme\en \e son ıkamet adresı Censız Tope] Cad Akasya Sok. 4>dın)cardeşler Apt No 19 1
Büvııkçekmece tstanbul olan da%alı Melıhat Çetın'e ışbu karann ılan tanhınden ıtıbaren " gun
sonra teblığ edılmiş savılacağı teblığ tanhınden ıtıbaren 15 gıin ıçersınde karan tem>ız etmedığı
takdırde karann kendısı açısından kesınleşmış sayılacağı hususu ılanen tebliğ olunur.
Basın. H008
tatilaboneliği
ay ödeyin
yıl
tatil yapın.
"tatil aboneliği"
TANITIM TURU
30 Nisan - 2 Mayıs 2004
Tarihleri Arasında Gökova Yücelen Otel'de
1 Gün Tam Pansiyon Konuğumuz Olun
Ulaşım Ücreti Kişi Başı: 70 Milyon
YAZIODASI
SELİM ÎLERİ
Oğretmenim Rauf
Mutluay
Dünya Kitapları, oğretmenim Rauf Mutluay ın
eserı Pas Demiri Yiyor'u yeniden yayımladı. Bir-
denbire 1970'lere geri döndüm. Pas Demiri Yiyor,
1974'te yayımlanmıştı.
Rauf Mutluay lise son sınrfta öğretmenimizdi. Eş-
siz bir Türk Dili ve Edebıyatı öğretmeni. Çağdaş
edebiyatımızı coşku fırtınaları estirerek yorumlar,
bize, hepimıze, edebiyattan en uzak öğrenciye bi-
le sevdirirdi.
öyleyken, Pas Demiri Yiyor'un ilk yazısı, "Sar-
nıçlarlaKaynaklar"da "yaratıasanatçı"y\ "yorum-
cu"lardan üstün tutuyor. Yaratıcılann kaynaklan, yo-
rumcuların sarnıçları...
Bu güzel, duyarlı, zarif yazıyı gençlik yıllarımda
pek kavrayamamışım. Bu kez içim titreyerek oku-
dum.
Rauf Mutluay yaratıcı bir yazardı. "Şairler, hikâ-
ye-roman-oyun yazarlan" diye bir aynm yapmış.
Kendisini onlardan ırak görmüş:
"Içlerinde o değerli özden küçük bir nebze ta-
şıyan yorumcular, araştırıcılar, inceleyiciler ise;
kaynakJarının değil, sarnıçlannın birikintisiyle iş
çıkarabilirter ancak."
Sadece kaynak ve sarnıç tespitleri, Mutluay'ın
sanatçı duyuşuna ışık tutmaya yetip artar. Sarnıç
için, Sait Faik'in öyküsüne uzanıyor. Sebilden söz
açıyor; sebıl için, Ziya Osman ve Cahit Srtkı'nın
dizeleri kılavuz oluyor.
oğretmenim, demin vurguladığım gibi, çağdaş
edebiyatımızı sevgiyle kucaklamış, özümsemişti.
Bizlere, eserterin gizlerini açar; o esertere, eleşti-
rel yorum ötesinde, bir sanatçının yaratıcı sezgi-
siyle yaklaşırdı.
Şimdi anımsayabildiklerim arasında, Mutluay'ın
Huzur'dan, Orhan Veli şiirinden, Tank Dursun
K.'nın Denizin Kanı romanından, Türk'ün Ateşle Im-
tihanı'ndan söz açışlan var. Bir roman, bir iki şiir,
bir anı kitabı, onun dile getirişleriyle birlikte gün-
den yakın tarihimize nice gelgitte yaşam kazanır-
dı.
Salı akşamüzerlerine ve cumartesi günlerine
rastlayan bu dersler, hayatımın sayılı mutluluklan
arasındadır.
O zamanlar, edebiyat tutkunu üç beş öğrenci,
hele okul bittikten sonra, gençliğe özgü bir baş-
tanımazlıkla, Mutluay'ın bazı yazılarını, eleştirileri-
ni, yargılannı handiyse küçümser, gızliden gizliye
çekiştırirdik.
Pas Demiri Yiyor'u yeniden okurken ne kadar hak-
sızlık etmiş olduğumuzu da düşündüm: Edebiyat
lezzeti taşıyan, hepsi yaratıcı eieştiriler, deneme-
ler.
Farklı beğenişler, farklı yargılara varışlar elbette
olabilir. Ama Rauf Mutluay'ın yazınsal değeri na-
sıl yadsınabilir. Pas Demiri Yryor'u özlediğim birdos-
ta kavuşmuş gibi okuyorum.
Ben, sonradan, hocamızın sofrasında da bu-
lundum. O sofralarda yalnızca edebiyat, sanat,
romanlar, şiirier, resimlerkonuşulurdu. Küçük, har-
cayıcı esprilere yer yoktu.
Mutluay'ın bütün bir gece Fırtına romanını yo-
rumlayışını yine işitir gibiyim. llya Ehrenburg'un
neden büyük birromancı olduğunu anlatıyor, duy-
duğu heyecanı hepimizin duymasını istiyordu.
"Eylül Sonu" yazısını okurken, öylesi başka ya-
zılan okurken, Rauf Mutluay'daki yaratıcı yazariı-
ğı büsbütün alımlıyorsunuz. öyküler yazmıştı. Bir
konuşmamızda, öyküleri niye sürdürmediğini sor-
muştum. Yanıtlamamıştı. Oysa yazılannda bir ro-
mancının üslubu gezinip duruyor...
Türk romanındaki unutulmaz kişileri dile getiren
yazılaryazdı. Sinekli Bakkal'ın Rabia'sı, Fahim Bey
ve Biz'in Fahim Bey'i... Gerçekten unutulmayacak
yazılardı. Onlardan bir kitap hayal ediyordu.
Yıllar yılı Cumhuriyet okurlanna edebiyat sevgi-
si aşıladı. Cumhuriyet'te Her Gece Bodrum için iki
yazı birden yazmış, romanın okuria buluşmasına
imkân sağlamıştı.
Dünya Kitapları, Pas Demiri Yiyor'u bugünün
okuruna sunmakla, gerçek bir edebiyat adamının
kimliği üzerine yeniden düşünmemiz gerektiğinı söy-
lüyor sanki.
Öneriler
Kitap / Ipek Pijamalı Katiller, Muzeffer Buyruk-
çu'nun yeni öyküleri, Alkım Yayınevi, 2004.
KOOP-C BURSA'DA
Bursa Gezısı
23-25 Nısan 2004 günlerinde yapılacaktır
2 Gece 5 Gündüz vanm pansiyon
İki kişilik odada kişi başı: 150.000.000.-TL
Tek kişilik oda: 165.000.000.-TL
HOTEL EFE-HAS- Osmangazi/Bursa
PANEL
"ULUSAL EGEMENLİK VE BURSA"
Yöneten: Sönmez TARGA\ (CumhunyetGazetesı \azanı
koBuşmacıUr: Le\entGE\'CELLlıCumhun\etGazetesı Bursa Muhabını
Lütfû KIR.\Y0GLf (ADD Bursa Şub« Başkanıı
Gea Mekânlan
Kent Mûzesi. Yeşıl Camı. Türk tslam Eserlen Mûzesı,
Bılgı Parkı, Irgandı Köprüsü. Tophane, Saat Kulesı.
Muradıve Küllıvesı, lnka\a Çınarı. Karagöz Çırağan,
\'alı-Beledı\e Başk Konutu. Kapalıçarşı, Kozahan.
Orhan Camı Nlevdanı. Ulucamı. Bursa Surlan, Lludağ.
Gezi Rehberi: Mimar Defnc Benol Acar
Daha genış bilgı ıçın lütfen aşağıdakı numaralan arayınız
Tel: (0212) 514 18 08 - 09 Fax: 520 50 23
;: Tûrkocağı Cad. 8asm Sarayı No.1 Kat. 4
(Gazeteoler Cemiyetı ûstû) Cağaloğlu Istanbul
Tet (02Î2) 5J0 2î 91-92, (0212) 522 49 26
Faks:(0212)520 50 23
Gazete tel: (0212) 512 05 05 / 550-561
E-Posta: yaptc@yaptc.com.tr
www.yapic.com.tr