19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13NİSAN2004SALI HABERLER DÜNYADABUGUN ALt StRMEN Yanlış Hesabı İtiraf Eden Yok Arrerikalılar, en gelişmiş teknolojinin her zaman en iyi sonuçlan vermediğinı Vietnam savaşını ya- şayarak ve Vietnam cinayetinde, utanç verici bir as- keri yenilgiye uğrayarak öğrendiler. Amerikan toplumunun Vietnam sendromundan sıynlması kolay olmadı. öyle görünüyor ki savaşın ardından, Vietnam bozgunundan çıkanlan sonuçlann verdiği ders de kalıcı olmamıştır ABD için. Belki de yeni yanlışlara yol açan neden, 'Impa- ratorluk'un, kaçınılmaz mutlak hegemonya tutku- sudur. Her ne olursa olsun, ABD Irak'ta tam bir batağa saplanmış gibidir ve Ortadoğu uzun yıllar için bir is- tikrarsızlık odağına dönüşmüştür. Şu anda, Kürtler dışında, Irak'taki bütün güçler ABD'ye karşıdırlar. ABD bu sonucu kendi taktik ve stratejik hatala- nyla hazıriamış bulunmaktadır. Saddam yakalanalı, on ayı aşmıştır. Bu süre içinde ABD'nin savaşı başlatma neden- lerinin doğru olmadığı daha da belirginleşmiş bu- lunuyor. Her şeyden önce, Irak'ta kitle imha silahlan bu- lunmadığı artık bütün dünya tarafından kabul edil- miştir. • • • Işin ilginci, ABD yönetiminin müdahaleden önce de Irak'ta kitle imha silahlan bulunmadığından bil- gisi vardı. Müdahalenin, Irak'ın kitle imha silahlannı orta- dan kaldırmak için yapılmadığı bütün açıklığıyla gün yüzüne çıkarken aynı zamanda, Saddamlı Irak'ın de- ğil, bugünkü halindeki Irak'ın bölge için daha bü- yük bir tehdit olduğu da anlaşılmıştır. Daha Saddam yakalandığı gün, "Diktatörün gi- dişiyle Irak'ta demokrasinin kurulmasının kolaylaş- tığını" dünyaya ilan ederek bölgeyi okumaktaki beceriksizliğıni herkese göstermış olan Tony Bla- ir'in Dışişleri Bakanı Straw bile "durumun sanıldı- ğından da beter" olduğunu itirafetmek zorunda kal- mıştır. Irak'a Amerikan müdahalesinin, dünyadaki terör tehlikesini azaltmayıp çoğalttığı da, artık herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Bütün bu gelişimler, ne olduğu tam olarak belir- memiş olan "Büyük Ortadoğu Projesi"nin, geniş- letilmiş sınırlar içindeki ülkelere, Amerikan usulü demokrasi götürerek bunlan Amerikan çıkarlan ile bağdaştırmak ve terör odağının bu niteliğini degiş- tirmek amacının gerçekleşmeyeceğini ortaya koy- muş bulunmaktadır. Bush'un Ortadoğu politikasının iflası kesinleş- miştir. Bu iflasın kasım ayında sandığa yansıyıp yansı- mayacağını ise yaşayarak görecegiz. • • • Yurtdışında bu iflası, bir yıl önceki yanlış hesap- lan itiraf edenler az degil. Onlara bakarken aklıma hep Türkiye'deki kimi kalemler geliyor. Irak savaşını destekleyipTürkiye'nin ABD'nin ya- nında yer almasını savunanlann hesaplannın da yanlış çıktığı görülüyor. Ama bu kalemlerden hiçbiri yanlış öngörülerini, yanlış hesaplannı itiraf etmiyorlar. Türkiye'nin ilan ettiği kırmızı çizgileri hiçe sayan, Türk askerlerinin başına çuval geçiren ABD'nin ya- nında Irak'a girecek olan Türkiye'nin başına hangi belalann sanlacağı ortaya çıkmıştır, ama bu yanlış hesabı savunanlar, nedense şimdi çrt çıkarmıyor, ko- nuyla ilgili bir açıklama yapmıyorlar. Kimileri de daha ileri giderek, 1 Mart tezkeresi ka- bul edilmiş olsaydı, Türkiye'nin şimdi Irak'ta olaca- ğını ve Barzani ile Talabani'nin bu denli güçlü bir konum elde edemeyecegini söyleyerek kamuoyu- nu yeniden yanıltmaya çalışıyoriar. Işin daha da vahim olan yönü, bu kalemler baş- ka konularda da yanlış hesaplaria kamuoyunu ya- nıltmayı sürdürüyorlar. Sanınm şu günlerde gazete koleksiyonlannı ka- nştınp Irak savaşı veTürkiye'nin rolü konusunda kim- lerin neleryazdığına bakarak bugünkü önerileri bu gözlemin ışığında değeriendirmekte yarar vardır. 31 Mart Vakasının 95. yılı Gerici ayaklanma 14 gün sürmüştü tstanbulHaber Servi- si- Tarihimizde 31 Mart Vakası olarak bilinen "gerici ayaklanma". gü- nümüzde kullandığımız takvimle, 13Nısanl9O9 tarihinde başlamış ve 27 Nisan'da, Padişah 2. Ab- dülhamid ın tahttan in- dirilip yerine Sultan 5. Mehmet Reşat'ın geti- rilmesiyle sona ermişti. 1908'de ilan edilen 2. Meşrutiyet'e, aralarında 2. Abdülhamid'in de ol- duğu çok farklı kesimler karşı çıkmışlardı. Şeriat- çı gruplar, Ittihadı Mu- hammedi Cemiyeti"ni de kuran Dervij Vahdeti'nın çıkardığı Volkan gaze- tesi çevresi, Avcı Tabur- lan olarak bilinen ve bü- yük çoğunluğunu mu- hafazakâr askerlerin oluşturduğu askerler Meşrutiyet karşıthğında birleşiyorlardı. Sonuçta bu gerici ittifakın çaba- lanyla, tstanbul'da bü- yük bir isyan başladı. Is- yan, Ittihat ve Terakki karşıtlığının da etkisiy- le, kısa süre içinde yayıl- dı. Bu gelişmeler üzeri- ne Mahmut Şev ket Paşa komutasında Selanık'ten Istanbul'a gelen Hare- ket Ordusu isyanı bas- tırdı. Mustafa Kemal'ın de kurmay subay olarak görev aldığı Hareket Or- dusu, kentte sıkıyönetim ilan ederek padişah 2. Abdülhamid'i tahttan in- dirdi ve padişahın yet- kilerini sınırladı. Yerine Sultan 5. Mehmet Reşat tahta getirildi. ingllfzlerin rolü Sıyasal tarihimizde önemli bir yeri olan ve sık sık tartışılan 31 Mart Vakasf nda, tngilizlerin deparmağı olduğu kabuJ edilir. Kimi çe\Teler ise bu ayaklanmanın gerici bir isyan olmadığını, It- tihat ve Terakki'nin, ik- tidannı pekiştirmek için yaptığı bir komplo ol- duğunu öne sürerler. 3 Kasım seçimlerinde CHP'den aday olabilmek için görevinden istifa etti, 1.5 yıldır geri dönemiyor Vali Oner'in 'cezası' uzatıldı• Seçim için istifa eden tüm bürokratlar görev yerlerine dönerken, Giresun Valisi Öner, geçici komisyonlarda görevlendirilerek merkezde tutuluyor. Çalışması biten komisyonun görev süresi uzatılarak Öner'in göreve başlatılması engelleniyor. Öner'in halen görevine başlatılmaması, Giresun'da da tepkilere neden oluyor. İLHANTAŞCI ANKARA-Giresun Valısı AMHay- dar Oner, 3 Kasım seçiminden bu ya- na kurulan komisyonlarda, geçici gö- revlendirmelerle görev yerine gönde- rilmeyip merkezde tutuluyor. Oner'in merkezde tutulabilmesi için. çalış- ması biten komisyonun görev süresi bile uzatıldı. Seçim için istifa eden tüm bürokratlar görev yerlerine döner- ken, Öner'in, halen görevine başla- tılmaması, Giresun'da da tepkilere neden oluyor. Öner. yaşadıklannın, ildeki fuhuşu sona erdirmek, yolsuz- luklara izin vermemek ve bu neden- le halktan gördüğü sevginin bınlerin- ce kıskanılmış olmasından kaynak- landığını söyledi. Kamuoyunun fuhuşla mücadele çalışmalanyla tanıdığı, bir köylü ka- YILIN ATATÜRKÇÜ VALİSİ ÖDÜLÜNÜ ALMIŞTI Adana Tufanbeyli'den olan Öner, memur bir ailenin çocuğu olarak 10 Temmuz 1948'de Kayseri-Sanz'da doğdu. Ilköğrenimini Kayseri'nin Tomarza, Yahyalı ve Felahiye ilçelerinde, ortaöğrenimini parasız yatılı olarak Kayseri Lisesi'nde tamamladı. Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset ve Idare Bilimleri Bölümü'nden 1971-72 öğretim yılında ikincilikle mezun oldu. Maiyet Memurluğuna kadar burs karşıhğı olarak Içişleri Bakanlığı Nüfus Işleri Genel Müdürlüğü Kadro Şubesi'nde ve Genelkurmay Hava Savunma Harekâtı Merkezi'nde çalıştı. Maiyet memurluğunu Giresun'da yaptı. Tomarza, Orhaneli, Gercüş, Karasu, Germencik, Erbaa, Tirebolu ve Bor kaymakamlıklannda bulundu. Öner, Karasu'dan aynlışından 3 yıl sonra belediye meclisince ilçenin fahri hemşerisi ilan edildi. Son 6 yıllık sicil notu ortalamasının yüzde 99 olması nedeniyle kademe terfii yapan Öner, aralannda Adnan Kahved'nin de bulunduğu bazı bakan ve valilerden 13 takdirname aldı. Yılın Atatürkçü Valisi ödülünü de alan Öner, TÜRKSAV tarafindan Türk Dünyasına Hizmet Ödülü'ne layık görüldü. Öner, 2001 'de Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi'nce de Yılın Adamı seçildi. dının "Ha o herifolmasa bize bakan yok" dediği Giresun Valisi Ali Hay- dar Öner'i. 3 Kasım'dan bu vana mer- kezde tutabilmek için ilginç formül- ler geliştirildi. Giresun Valisi Öner'in yaşadıkla- n, 3 Kasım seçimlerinde CHP'den aday olabilmek için istifa etmesiyle başladı. CHP'nın açıkladığı adaylar arasında yer almaması üzerine Öner. yeniden göreve dönmek için başvu- ruda buldu. Ancak seçim döneminın tarafsız fçişleri Bakanı MuzafferEce- miş'ın kişisel tavn nedeniyle göreve döndürülmediğini anlatan Öner, "Oy- sa aynı dönemde istifa edenlerin hep- si görevine döndü" dedi. Aralık 2002 'de oluşturulan bır ko- misyonda görevlendınlmesı karanna karşı dava açan Öner'i, mahkeme de haklı görerek görev lendirmeyi iptal etti. Bunun üzerine merkez valisi ola- rak bakanlığa çekilen Öner hakkın- dakı bu işlem de Danıştay tarafindan oybirliğıyle durduruldu. 28 Ekim 2003 tarihinde Giresun Valıliği gö- revıne yeniden başlayan Öner, bu gö- rev i ancak 4 ay sürdürebildi. Bakan- lık, Öner'i bu kez de Avrupa Birliği'ne ılişkın çalışma vürütecek komisyon- da görevlendirdi. Bu görev lendirme aleyhine dava açmayan Öner. çalış- masını raporlaşhrarak bakanlığa sun- du. Bakanlık, yeni onayla çalışması- nı tamamlayan komisyonun görev süresini 2 ay daha uzattı. Ancak ko- misyonun çalışmasını tamamladığı anlaşılınca bu uzatma iptal edildi. Uzatma olmayınca Öner, Avrupa Böl- gesel Yönetimlerde Özerlik Şartı'na Uişkın komisyonda görev lendirildi. En son kurulan komisyonun görev süre- si ise 1 Temmuz 2004 tarihinde so- na erecek. Öner de bu süreye kadar çalışmasını Ankara'da sürdürecek. GİRESUNLULAR ÖNER'İ İSTİYOR Ankara 'yafaks yağdınlacak NtHATTlĞLI GİRESUN - Genel se- çimlerde CHP'den aday adayı olan v e yerel seçim- ler öncesinde AKP tarafin- dan geçici olarak Anka- ra'da görevlendirilen Gi- resun Valisi Ali Haydar Öner için siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri bir araya geldi. Cumhur- başkanlığı, Başbakanhk, tçişleri Bakanlığı ve mil- letvekillerine gönderilme- si kararlaştınlan faksta "BazımillervekiDerininis- teği ile siyasal iktidann yapnuş olduğu bu haksız, hukuksuz ve partizanca uygulamayı pnotesto edi- yoruz" denildi. Giresun Gazeteciler Derneği'nde düzenlenen toplannda CHP, DYP, SHP. MHP,ANAP,SP,DSP'yle birlikte Atatürkçü Düşün- ce Derneği, Cumhuriyet- çi Kadınlar Derneği, Zi- raat Odası, Eczacılar Oda- sı, Veterinerler Odası, Eği- tim-Sen, KESK. Alucra- lılar Kültür Derneği, De- reliler Kültür Derneği, Özel Eğitime Muhtaç Ço- cuklan Koruma Derneği, Trafik Kazalannı Önle- me Derneği, Anadolu Özürlüler Derneği, Selü- loz-tş Sendikası, Giresun Kooperatifler Birliği (GtRKOP) Türkiye Çev- re Koruma Birliği, Esnaf Odalan Birliği ve Bele- diye-tş Sendikası temsil- cileri bir araya geldi. Toplantıda hazırlanan metnin Cumhurbaşkanlı- ğı, Başbakanhk. fçişlen Bakanlığı v e mılletv ekel- lerine faksla ıletilmesı ka- rarlaştınldı. Metınde Va- li Öner'in 22 Şubafta ka- sıth olarak Içişleri Bakan- lığı bünyesinde kurulan AB ile ilgılı bır komis- yonda görevlendirildığı belirtilerek "Giresun'a çok büvük hizmetleri bu- lunan ve Giresun halkı ta- rafindan çok sevilen sa>in vaUmizevapılan haksızve hukuksuz uygulamaGire- sun kamuoyunda tepki toplamıştır" ıfadelerine yer verildi. Partizanca uyguiuma Öner'in geçici görev- lendirmeyle Ankara'da kalmaya zorlandığına dik- kat çekilen metinde şöy- le denildi: "Bazı milletve- kUlerinin istegi ile shasal iktidann yapnuş olduğu bu haksız, hukuksuz ve partizanca uygulamayı protesto edi\oruz. İktida- nn vaümize yapmış oldu- ğu bu uyguiama ashnda Giresun'ayapıhntş bir kö- tülüktür. Şehrimiz, vaö- sizbırakılarakcezalandı- nlmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti'nin saygın bir valisi ile uğraşnıak ba- zı Giresun nıillenekilkri- ne \e tçişleri Bakanı'na yakışmamaktadır. tçişle- ri Bakanımıan da bu ko- nuda yanüş yönlendiril- diği düşüncesindeyiz," 57. hükümet döneminde adı Baş- bakanlık Müsteşarlığı için geçen Ali Haydar Öner, başına gelenleri ve ne- denlerini "îlimdekiBağunsızDevlet- ler Toplulu'ğundan gelen ba> anlann fiıhuş rezaletinisonaerdinnek,v'olsuz- luklara izin vermemek, halkın se>gi ve güven dolu teveccühünün me\ dan ve salonlara vansunasındangekfi" di- ye açıklıyor. Halkın kendisine göster- diği sevgiyi birilerinin kıskanmış ola- bileceğini söyleyen Öner, "Hukuk ve erdem savaşını sürdüntıe\e karar- h>Tm" dedi. Vali Öner'in merkezde tutulması. Giresun"da tepkilere ne- den olurken, yerel gazeteler de man- şetlerini, valinin göreve döndürül- memesinden duyulan tepkiye ayır- mayı sürdürüyor. 9 Nisan tarihli Ye- ni Giresun gazetesi "Öner'e destek AKP'ye tepki", Yeşil Giresun ise "AKP'li vekillere sağduyu çağnsı" manşetiyle çıktı. Göreve dönmemesi için hukuka karşı hile yapıldığını anlatan Öner, "Herkes döndürüidü yasalar doğ- nütusunda,ama ben göreveiadeedfl- medim. Göreviendirme süreleri uza- OldL Hukuk devieti ile bağdaşmayan uygulamalar sonucu göre\ ve hizmet yerimden uzak tutulnıaktavını. Bir valinin görevyerinden uzak tutulma- sı, kanıu yaran açısından sakıncalar doğurur. Hizmet etnıekten yoksun b»- rakıhrıak ağır geliyor.'' AKPTİ EYÜP FATSA: 'Bedellidetaraf Genelkurmay J ANKAR.4 (Cumhurivet Bürosu) - AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa. anayasa değişikliğı paketmin TBMM tatile girmeden önce genel kurula geleceğini söyledi. Eyüp Fatsa, anayasa değişikliklerini muhalefetin de desteği ile çıkarmak istediklerini bildirdi. Daha önce uyum komisyonu oluşturamadıklanna işaret eden Fatsa, "Değişiklik pakeüni TBMM tatile girmeden önce getirmek istiyoruz" dedi. Paketin 50 maddelik ya da daha dar kapsamlı olabileceğine işaret eden Fatsa, "Bir şekUde gelecek. l zlaşrııa olursa ^ _ _ — ^ _ _ i hepsi biriikte ^. p^p gelecek" diye ^ konustu. , G r u P Fatsa. AKP Başkanvekılı Erzurum Eyüp Fatsa, Millefvekili anayasa Mustafa Nuri deöisikliöi Akbulut'un aegşuaigı bedelh askerlıkle paketının ilgili yasa TBMM tatile önerisine ilişkin girmeden soru üzerine, her g e n e ı \Xinx\ai soyledı. NATO eylemine 70 gözalb Ankara'da Kızılav 'a irinsiz \1irü\"üş yapmak istevcn bir grup öğrencive polis müdahale etti. Yaklaşık 200 poüs tarafindan etrafi sanlan ^aklaşık 70 öğrenci "yaka paça" gözaltuıa alındL Ankara Ünhersitesi Cebeci Kampusu'ndan bir grup öğrenci, istanbuTda vapüacak NATO Zirvesi ile YÖK'ü protesto eden sloganlar atarak Kolej Kavşağı'na kadar viirüdü. Grubun, burada yolu trafîğe kapatarak Kızılay "a yürümek istemesi üzerine emniyet güçleri, öğrencUeri dağıhnalan yönünde uvardı. lyanlan dikkate almayarak yola oturan öğrenciler emniyet güçleri tarafindan zor kuüanılarak poHs araçlanna bindirildi. Bazı öğrenciler tartaklanırken birçoğu da kelepçelendi. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY) genel kurula getirme hakkı ^ ^ " ~ " ^ ~ ~ " ^ " ~ olduğunu ifade etti. Bu konuyu grupta, başkanlık divanında tartışmadıklaruıı kaydeden Fatsa, konunun birinci derecede tarafinın Genelkurmay Başkanlığı olduğunu söyledi. Fatsa, bedelli askerlikle ilgili karan Genelkurmay Başkanlığı'nın vermesi gerektiğini dile getirdi. Kişisel olarak bedelli askerliğe karşı olduğunu anlatan Fatsa. "Ben bedelli askerüğin karşısındavım. Hakkanhetle örtüşmüvor. Hazine'ye para gereki\or dh e böyle bir düzenkme yapılamaz. Eğer bedelli askeıiik çıkarsa o zaman silah alnndaki askeriere de maaş bağlansın" şeklinde konuştu. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Ordu'yu gördüm demek için Bozte- pe'ye çıkmak gerekirmiş. Ordu'nun içinden defalarca geçmiştim. Hiç bu güzel kentte kalmak gibi bir şansım ol- mamıştı. Anayasadan "Türkiye birls- lam currhuriyetidir" ibaresinin çıkanl- masının (1928) 76. yıldönümünde Or- du ilimizdeydim. Ordu Atatürkçü Dü- şünce Derneği'nin (ADD) davetlisi ola- rak düzenlenen toplantıda bir konuş- ma yaptım. 400'den fazla Ordulunun iz- lediği toplantıda, "laikliğin bugünkü önemi ve durumu üzerine" konuştuk. Ordu ADD Başkanı Dr. Zafer Ünar, emekli öğretmenler Hasan Gül ve Ahmet Erkoç'la birlikte Boztepe'ye çıktık. Yol yemyeşildi. Dr. Zafer Ünar, "Yine yeşillendi fındık dallan türküsü- nün tam zamanı, fındıklar yeşerdi" dedi. Her taraf fındık bahçesi. Tepe- ye tırmanırken, bir bahçenin yanında durduk. Bir hafta önce yağan kar, bir- çok fındık çiçeğinin donda zarar gör- mesine yol açmıştı. "Bu sene fındık az olacak" dediler. Dağlar yemyeşildi. Uzaktan karlar görünüyordu. Evler yeşilliklerin arası- Ordu'nun Dereleri Aksa Yukan...' na dağılmıştı. Karadeniz'e her gidi- şimde doğasına hayran oluyorum. Boztepe'ye çıkınca, denizden, dağlar- dan, çiçeklerden etkilenmemek ne mümkün. Bir sakarca çiçeğinin başın- da durdum. Bizim çiğdem diye bildi- ğimiz çiçeğin benzeri. Dr. Ünar, "öğ- le yemeğinde sakarcanın soğanın- dan yapılmış bir yemek de masada olacak" dedi. Ordu'ya geldiğim akşam televiz- yonda, Beşiktaş-Galatasaray maçın- daki yönetimi nedeniyle eleştirilen ha- kem Ali Aydın'la bir söyleşi yer alıyor- du. Söyleşi Boztepe'de yapılmıştı. Or- dulular ekran başındaydılar, çünkü Ali Aydın hemşerilenydi ve Ordu'da ya- şıyordu. Her kentimizde olduğu gibi Ordu'da çarpık bir yapılaşma ege- men olmuştu. Şimdi son kalan eski bi- nalara sahip çıkmaya çalışıyorlardı. Engin Karlıbel'in restore ettirdiği es- ki bir konak olan Ikiz Evler Oteli'nde kaldım. Ordu'ya tepeden bakan Za- feri Milli Mahallesi'ndeki bu eski ko- nakta kalmak çok keyifliydi. Otelin he- men yanı başında bir kilise sapa sağ- lam ayakta duruyordu ve şimdi kültür merkezi olarak kullanılıyordu. Kilise- nin nasıl ayakta kaldığını merak etti- ğimi gören Ordulular, "Burası 40 yıla yakın cezaevi olarak kullanıldı. Bu ne- denle yıkılmadı" dediler. öğle yemeğini eski iskele üzerine ku- rulu "Mıdı'nın yerf"ndeyedik. Ordu'ya giderseniz ve yöresel yemeklere me- rakınız varsa mutlaka buraya uğra- yın. Yemekte önce karalahana çor- bası içtik. Ardından sakarca mıhla- ma, pancar dıblesi ve bezelye kayga- na geldi. Mısır ekmeği eşliğinde ye- diğimizbuyemeklerenfesti. Yemeğin finalinde ise denizalası vardı. Alaba- lığın deniz görmüşü olarak anılan de- nizalası buğulamanın lezzetini anlata- mam, gittiğinizde yemenizi öneririm. Ordu'da belediye başkanlığını DSP adayı Seyyit Turan kazanmıştı. Sey- yit Turan önce CHP'den aday olmak istemiş, Ordu halkının desteğini de arkasına almıştı, ancak CHP onu ter- cih etmeyince DSP'ye yönelmişti. Se- çimlerde sol onun etrafında birleşmiş ve yüzde 38 oyla onu belediye baş- kanı yapmıştı. Kendisiyfe sohbet et- tik. Genç, dinamik bir başkan olarak halkın sempatisini kazanmıştı. Her- kes şimdi ondan hizmet bekliyordu. Orduluları mahcup etmeyeceğini sa- nıyorum. ••• Karadeniz'e gidişlerimde 12 Eylül sonrası Bursa Cezaevi'nde birlikte kaldığım, zaman zaman haberleşti- ğim iki arkadaşım ismail Hakkı De- de ve Hüseyin Cebeci'yi görmek is- tiyordum. Birtürlü bunu beceremedim. Bu kez şansım yaver gitti. Ordu ADD yöneticilerinden öğretmen Sadık Gü- dük ve Neşet Sayman, Trabzon Ha- vaalanı'na karşılamaya gelmişlerdi. Sadık Güdük, Eynesilliydi, cezaevi ar- kadaşlanm ismail ve Hüseyin'i tanıyor- du. Dönüş yolunda onlarla buluştuk. 16 yıl öncesinin anılannı yâd ettik. Ey- nesil'de CHP belediyeyi kaybetmişti, Hüseyin ve İsmail bu sonuca çok üzül- müşlerdi. Ordu'da toplantı çok canlı geçti. Her eğilimden Ordulu toplantıya ka- tılmıştı. Bazı 68'li arkadaşlanm ağar- mış saçlarıyla karşıma gelip dikildik- lerinde duygulandım. Ordu'ya ilişkin anılanm arasında en etkili olanlanndan birisi 12 Eylül son- rası cezaevindeyken, cezaevi arka- daşımız CHP'li eski Ordu Milletvekili Ertuğrul Günay'ın eşinin cezaevine getirdiği hamsili pilavdı. Karadeniz'de hamsi mevsimi geçmişti. Bol bol Er- tuğrul'un ve yine aynı dönemde ce- zaevinde birlikte kaldığımız eski Ordu Milletvekili Temel Ateş'in kulaklarını çınlattık. Ordu, türküde de söylendiği gibi derelerle doluydu. Ordu'nun dereleri yukan akar mıydı? Türkiye'nin gerili- ğe mahkûm edilmesi bir kader miy- di? Yol boyu bunlan düşündüm.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle