Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 13NİSAN2004SALI
HABERLER
DÜNYADABUGUN
ALt StRMEN
Yanlış Hesabı
İtiraf Eden Yok
Arrerikalılar, en gelişmiş teknolojinin her zaman
en iyi sonuçlan vermediğinı Vietnam savaşını ya-
şayarak ve Vietnam cinayetinde, utanç verici bir as-
keri yenilgiye uğrayarak öğrendiler.
Amerikan toplumunun Vietnam sendromundan
sıynlması kolay olmadı.
öyle görünüyor ki savaşın ardından, Vietnam
bozgunundan çıkanlan sonuçlann verdiği ders de
kalıcı olmamıştır ABD için.
Belki de yeni yanlışlara yol açan neden, 'Impa-
ratorluk'un, kaçınılmaz mutlak hegemonya tutku-
sudur.
Her ne olursa olsun, ABD Irak'ta tam bir batağa
saplanmış gibidir ve Ortadoğu uzun yıllar için bir is-
tikrarsızlık odağına dönüşmüştür.
Şu anda, Kürtler dışında, Irak'taki bütün güçler
ABD'ye karşıdırlar.
ABD bu sonucu kendi taktik ve stratejik hatala-
nyla hazıriamış bulunmaktadır.
Saddam yakalanalı, on ayı aşmıştır.
Bu süre içinde ABD'nin savaşı başlatma neden-
lerinin doğru olmadığı daha da belirginleşmiş bu-
lunuyor.
Her şeyden önce, Irak'ta kitle imha silahlan bu-
lunmadığı artık bütün dünya tarafından kabul edil-
miştir.
• • •
Işin ilginci, ABD yönetiminin müdahaleden önce
de Irak'ta kitle imha silahlan bulunmadığından bil-
gisi vardı.
Müdahalenin, Irak'ın kitle imha silahlannı orta-
dan kaldırmak için yapılmadığı bütün açıklığıyla gün
yüzüne çıkarken aynı zamanda, Saddamlı Irak'ın de-
ğil, bugünkü halindeki Irak'ın bölge için daha bü-
yük bir tehdit olduğu da anlaşılmıştır.
Daha Saddam yakalandığı gün, "Diktatörün gi-
dişiyle Irak'ta demokrasinin kurulmasının kolaylaş-
tığını" dünyaya ilan ederek bölgeyi okumaktaki
beceriksizliğıni herkese göstermış olan Tony Bla-
ir'in Dışişleri Bakanı Straw bile "durumun sanıldı-
ğından da beter" olduğunu itirafetmek zorunda kal-
mıştır.
Irak'a Amerikan müdahalesinin, dünyadaki terör
tehlikesini azaltmayıp çoğalttığı da, artık herkesçe
kabul edilen bir gerçektir.
Bütün bu gelişimler, ne olduğu tam olarak belir-
memiş olan "Büyük Ortadoğu Projesi"nin, geniş-
letilmiş sınırlar içindeki ülkelere, Amerikan usulü
demokrasi götürerek bunlan Amerikan çıkarlan ile
bağdaştırmak ve terör odağının bu niteliğini degiş-
tirmek amacının gerçekleşmeyeceğini ortaya koy-
muş bulunmaktadır.
Bush'un Ortadoğu politikasının iflası kesinleş-
miştir.
Bu iflasın kasım ayında sandığa yansıyıp yansı-
mayacağını ise yaşayarak görecegiz.
• • •
Yurtdışında bu iflası, bir yıl önceki yanlış hesap-
lan itiraf edenler az degil.
Onlara bakarken aklıma hep Türkiye'deki kimi
kalemler geliyor.
Irak savaşını destekleyipTürkiye'nin ABD'nin ya-
nında yer almasını savunanlann hesaplannın da
yanlış çıktığı görülüyor.
Ama bu kalemlerden hiçbiri yanlış öngörülerini,
yanlış hesaplannı itiraf etmiyorlar.
Türkiye'nin ilan ettiği kırmızı çizgileri hiçe sayan,
Türk askerlerinin başına çuval geçiren ABD'nin ya-
nında Irak'a girecek olan Türkiye'nin başına hangi
belalann sanlacağı ortaya çıkmıştır, ama bu yanlış
hesabı savunanlar, nedense şimdi çrt çıkarmıyor, ko-
nuyla ilgili bir açıklama yapmıyorlar.
Kimileri de daha ileri giderek, 1 Mart tezkeresi ka-
bul edilmiş olsaydı, Türkiye'nin şimdi Irak'ta olaca-
ğını ve Barzani ile Talabani'nin bu denli güçlü bir
konum elde edemeyecegini söyleyerek kamuoyu-
nu yeniden yanıltmaya çalışıyoriar.
Işin daha da vahim olan yönü, bu kalemler baş-
ka konularda da yanlış hesaplaria kamuoyunu ya-
nıltmayı sürdürüyorlar.
Sanınm şu günlerde gazete koleksiyonlannı ka-
nştınp Irak savaşı veTürkiye'nin rolü konusunda kim-
lerin neleryazdığına bakarak bugünkü önerileri bu
gözlemin ışığında değeriendirmekte yarar vardır.
31 Mart Vakasının 95. yılı
Gerici ayaklanma
14 gün sürmüştü
tstanbulHaber Servi-
si- Tarihimizde 31 Mart
Vakası olarak bilinen
"gerici ayaklanma". gü-
nümüzde kullandığımız
takvimle, 13Nısanl9O9
tarihinde başlamış ve 27
Nisan'da, Padişah 2. Ab-
dülhamid ın tahttan in-
dirilip yerine Sultan 5.
Mehmet Reşat'ın geti-
rilmesiyle sona ermişti.
1908'de ilan edilen 2.
Meşrutiyet'e, aralarında
2. Abdülhamid'in de ol-
duğu çok farklı kesimler
karşı çıkmışlardı. Şeriat-
çı gruplar, Ittihadı Mu-
hammedi Cemiyeti"ni de
kuran Dervij Vahdeti'nın
çıkardığı Volkan gaze-
tesi çevresi, Avcı Tabur-
lan olarak bilinen ve bü-
yük çoğunluğunu mu-
hafazakâr askerlerin
oluşturduğu askerler
Meşrutiyet karşıthğında
birleşiyorlardı. Sonuçta
bu gerici ittifakın çaba-
lanyla, tstanbul'da bü-
yük bir isyan başladı. Is-
yan, Ittihat ve Terakki
karşıtlığının da etkisiy-
le, kısa süre içinde yayıl-
dı. Bu gelişmeler üzeri-
ne Mahmut Şev ket Paşa
komutasında Selanık'ten
Istanbul'a gelen Hare-
ket Ordusu isyanı bas-
tırdı. Mustafa Kemal'ın
de kurmay subay olarak
görev aldığı Hareket Or-
dusu, kentte sıkıyönetim
ilan ederek padişah 2.
Abdülhamid'i tahttan in-
dirdi ve padişahın yet-
kilerini sınırladı. Yerine
Sultan 5. Mehmet Reşat
tahta getirildi.
ingllfzlerin rolü
Sıyasal tarihimizde
önemli bir yeri olan ve
sık sık tartışılan 31 Mart
Vakasf nda, tngilizlerin
deparmağı olduğu kabuJ
edilir. Kimi çe\Teler ise
bu ayaklanmanın gerici
bir isyan olmadığını, It-
tihat ve Terakki'nin, ik-
tidannı pekiştirmek için
yaptığı bir komplo ol-
duğunu öne sürerler.
3 Kasım seçimlerinde CHP'den aday olabilmek için görevinden istifa etti, 1.5 yıldır geri dönemiyor
Vali Oner'in 'cezası' uzatıldı• Seçim için istifa eden tüm
bürokratlar görev yerlerine
dönerken, Giresun Valisi Öner,
geçici komisyonlarda
görevlendirilerek merkezde
tutuluyor. Çalışması biten
komisyonun görev süresi
uzatılarak Öner'in göreve
başlatılması engelleniyor.
Öner'in halen görevine
başlatılmaması, Giresun'da da
tepkilere neden oluyor.
İLHANTAŞCI
ANKARA-Giresun Valısı AMHay-
dar Oner, 3 Kasım seçiminden bu ya-
na kurulan komisyonlarda, geçici gö-
revlendirmelerle görev yerine gönde-
rilmeyip merkezde tutuluyor. Oner'in
merkezde tutulabilmesi için. çalış-
ması biten komisyonun görev süresi
bile uzatıldı. Seçim için istifa eden tüm
bürokratlar görev yerlerine döner-
ken, Öner'in, halen görevine başla-
tılmaması, Giresun'da da tepkilere
neden oluyor. Öner. yaşadıklannın,
ildeki fuhuşu sona erdirmek, yolsuz-
luklara izin vermemek ve bu neden-
le halktan gördüğü sevginin bınlerin-
ce kıskanılmış olmasından kaynak-
landığını söyledi.
Kamuoyunun fuhuşla mücadele
çalışmalanyla tanıdığı, bir köylü ka-
YILIN ATATÜRKÇÜ VALİSİ ÖDÜLÜNÜ ALMIŞTI
Adana Tufanbeyli'den olan Öner, memur
bir ailenin çocuğu olarak 10 Temmuz
1948'de Kayseri-Sanz'da doğdu.
Ilköğrenimini Kayseri'nin Tomarza,
Yahyalı ve Felahiye ilçelerinde,
ortaöğrenimini parasız yatılı olarak Kayseri
Lisesi'nde tamamladı. Siyasal Bilgiler
Fakültesi Siyaset ve Idare Bilimleri
Bölümü'nden 1971-72 öğretim yılında
ikincilikle mezun oldu. Maiyet
Memurluğuna kadar burs karşıhğı olarak
Içişleri Bakanlığı Nüfus Işleri Genel
Müdürlüğü Kadro Şubesi'nde ve
Genelkurmay Hava Savunma Harekâtı
Merkezi'nde çalıştı. Maiyet memurluğunu
Giresun'da yaptı. Tomarza, Orhaneli,
Gercüş, Karasu, Germencik, Erbaa,
Tirebolu ve Bor kaymakamlıklannda
bulundu. Öner, Karasu'dan aynlışından 3
yıl sonra belediye meclisince ilçenin fahri
hemşerisi ilan edildi. Son 6 yıllık sicil notu
ortalamasının yüzde 99 olması nedeniyle
kademe terfii yapan Öner, aralannda
Adnan Kahved'nin de bulunduğu bazı
bakan ve valilerden 13 takdirname aldı.
Yılın Atatürkçü Valisi ödülünü de alan
Öner, TÜRKSAV tarafindan Türk
Dünyasına Hizmet Ödülü'ne layık görüldü.
Öner, 2001 'de Giresun Ticaret ve Sanayi
Odası Meclisi'nce de Yılın Adamı seçildi.
dının "Ha o herifolmasa bize bakan
yok" dediği Giresun Valisi Ali Hay-
dar Öner'i. 3 Kasım'dan bu vana mer-
kezde tutabilmek için ilginç formül-
ler geliştirildi.
Giresun Valisi Öner'in yaşadıkla-
n, 3 Kasım seçimlerinde CHP'den
aday olabilmek için istifa etmesiyle
başladı. CHP'nın açıkladığı adaylar
arasında yer almaması üzerine Öner.
yeniden göreve dönmek için başvu-
ruda buldu. Ancak seçim döneminın
tarafsız fçişleri Bakanı MuzafferEce-
miş'ın kişisel tavn nedeniyle göreve
döndürülmediğini anlatan Öner, "Oy-
sa aynı dönemde istifa edenlerin hep-
si görevine döndü" dedi.
Aralık 2002 'de oluşturulan bır ko-
misyonda görevlendınlmesı karanna
karşı dava açan Öner'i, mahkeme de
haklı görerek görev lendirmeyi iptal
etti. Bunun üzerine merkez valisi ola-
rak bakanlığa çekilen Öner hakkın-
dakı bu işlem de Danıştay tarafindan
oybirliğıyle durduruldu. 28 Ekim
2003 tarihinde Giresun Valıliği gö-
revıne yeniden başlayan Öner, bu gö-
rev i ancak 4 ay sürdürebildi. Bakan-
lık, Öner'i bu kez de Avrupa Birliği'ne
ılişkın çalışma vürütecek komisyon-
da görevlendirdi. Bu görev lendirme
aleyhine dava açmayan Öner. çalış-
masını raporlaşhrarak bakanlığa sun-
du. Bakanlık, yeni onayla çalışması-
nı tamamlayan komisyonun görev
süresini 2 ay daha uzattı. Ancak ko-
misyonun çalışmasını tamamladığı
anlaşılınca bu uzatma iptal edildi.
Uzatma olmayınca Öner, Avrupa Böl-
gesel Yönetimlerde Özerlik Şartı'na
Uişkın komisyonda görev lendirildi. En
son kurulan komisyonun görev süre-
si ise 1 Temmuz 2004 tarihinde so-
na erecek. Öner de bu süreye kadar
çalışmasını Ankara'da sürdürecek.
GİRESUNLULAR ÖNER'İ İSTİYOR
Ankara 'yafaks
yağdınlacak
NtHATTlĞLI
GİRESUN - Genel se-
çimlerde CHP'den aday
adayı olan v e yerel seçim-
ler öncesinde AKP tarafin-
dan geçici olarak Anka-
ra'da görevlendirilen Gi-
resun Valisi Ali Haydar
Öner için siyasi partiler
ve sivil toplum örgütleri
bir araya geldi. Cumhur-
başkanlığı, Başbakanhk,
tçişleri Bakanlığı ve mil-
letvekillerine gönderilme-
si kararlaştınlan faksta
"BazımillervekiDerininis-
teği ile siyasal iktidann
yapnuş olduğu bu haksız,
hukuksuz ve partizanca
uygulamayı pnotesto edi-
yoruz" denildi.
Giresun Gazeteciler
Derneği'nde düzenlenen
toplannda CHP, DYP, SHP.
MHP,ANAP,SP,DSP'yle
birlikte Atatürkçü Düşün-
ce Derneği, Cumhuriyet-
çi Kadınlar Derneği, Zi-
raat Odası, Eczacılar Oda-
sı, Veterinerler Odası, Eği-
tim-Sen, KESK. Alucra-
lılar Kültür Derneği, De-
reliler Kültür Derneği,
Özel Eğitime Muhtaç Ço-
cuklan Koruma Derneği,
Trafik Kazalannı Önle-
me Derneği, Anadolu
Özürlüler Derneği, Selü-
loz-tş Sendikası, Giresun
Kooperatifler Birliği
(GtRKOP) Türkiye Çev-
re Koruma Birliği, Esnaf
Odalan Birliği ve Bele-
diye-tş Sendikası temsil-
cileri bir araya geldi.
Toplantıda hazırlanan
metnin Cumhurbaşkanlı-
ğı, Başbakanhk. fçişlen
Bakanlığı v e mılletv ekel-
lerine faksla ıletilmesı ka-
rarlaştınldı. Metınde Va-
li Öner'in 22 Şubafta ka-
sıth olarak Içişleri Bakan-
lığı bünyesinde kurulan
AB ile ilgılı bır komis-
yonda görevlendirildığı
belirtilerek "Giresun'a
çok büvük hizmetleri bu-
lunan ve Giresun halkı ta-
rafindan çok sevilen sa>in
vaUmizevapılan haksızve
hukuksuz uygulamaGire-
sun kamuoyunda tepki
toplamıştır" ıfadelerine
yer verildi.
Partizanca
uyguiuma
Öner'in geçici görev-
lendirmeyle Ankara'da
kalmaya zorlandığına dik-
kat çekilen metinde şöy-
le denildi: "Bazı milletve-
kUlerinin istegi ile shasal
iktidann yapnuş olduğu
bu haksız, hukuksuz ve
partizanca uygulamayı
protesto edi\oruz. İktida-
nn vaümize yapmış oldu-
ğu bu uyguiama ashnda
Giresun'ayapıhntş bir kö-
tülüktür. Şehrimiz, vaö-
sizbırakılarakcezalandı-
nlmaktadır. Türkiye
Cumhuriyeti'nin saygın
bir valisi ile uğraşnıak ba-
zı Giresun nıillenekilkri-
ne \e tçişleri Bakanı'na
yakışmamaktadır. tçişle-
ri Bakanımıan da bu ko-
nuda yanüş yönlendiril-
diği düşüncesindeyiz,"
57. hükümet döneminde adı Baş-
bakanlık Müsteşarlığı için geçen Ali
Haydar Öner, başına gelenleri ve ne-
denlerini "îlimdekiBağunsızDevlet-
ler Toplulu'ğundan gelen ba> anlann
fiıhuş rezaletinisonaerdinnek,v'olsuz-
luklara izin vermemek, halkın se>gi
ve güven dolu teveccühünün me\ dan
ve salonlara vansunasındangekfi" di-
ye açıklıyor. Halkın kendisine göster-
diği sevgiyi birilerinin kıskanmış ola-
bileceğini söyleyen Öner, "Hukuk
ve erdem savaşını sürdüntıe\e karar-
h>Tm" dedi. Vali Öner'in merkezde
tutulması. Giresun"da tepkilere ne-
den olurken, yerel gazeteler de man-
şetlerini, valinin göreve döndürül-
memesinden duyulan tepkiye ayır-
mayı sürdürüyor. 9 Nisan tarihli Ye-
ni Giresun gazetesi "Öner'e destek
AKP'ye tepki", Yeşil Giresun ise
"AKP'li vekillere sağduyu çağnsı"
manşetiyle çıktı.
Göreve dönmemesi için hukuka
karşı hile yapıldığını anlatan Öner,
"Herkes döndürüidü yasalar doğ-
nütusunda,ama ben göreveiadeedfl-
medim. Göreviendirme süreleri uza-
OldL Hukuk devieti ile bağdaşmayan
uygulamalar sonucu göre\ ve hizmet
yerimden uzak tutulnıaktavını. Bir
valinin görevyerinden uzak tutulma-
sı, kanıu yaran açısından sakıncalar
doğurur. Hizmet etnıekten yoksun b»-
rakıhrıak ağır geliyor.''
AKPTİ EYÜP FATSA:
'Bedellidetaraf
Genelkurmay
J
ANKAR.4 (Cumhurivet Bürosu) -
AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa.
anayasa değişikliğı paketmin TBMM
tatile girmeden önce genel kurula
geleceğini söyledi. Eyüp Fatsa,
anayasa değişikliklerini muhalefetin
de desteği ile çıkarmak istediklerini
bildirdi. Daha önce uyum komisyonu
oluşturamadıklanna işaret eden Fatsa,
"Değişiklik pakeüni TBMM tatile
girmeden önce getirmek istiyoruz"
dedi. Paketin 50 maddelik ya da daha
dar kapsamlı olabileceğine işaret
eden Fatsa, "Bir şekUde gelecek.
l zlaşrııa olursa ^ _ _ — ^ _ _ i
hepsi biriikte ^. p^p
gelecek" diye ^
konustu. ,
G r u
P
Fatsa. AKP Başkanvekılı
Erzurum Eyüp Fatsa,
Millefvekili anayasa
Mustafa Nuri deöisikliöi
Akbulut'un aegşuaigı
bedelh askerlıkle paketının
ilgili yasa TBMM tatile
önerisine ilişkin girmeden
soru üzerine, her g e n e ı \Xinx\ai
soyledı.
NATO eylemine 70 gözalb
Ankara'da Kızılav 'a irinsiz \1irü\"üş
yapmak istevcn bir grup öğrencive polis
müdahale etti. Yaklaşık 200 poüs
tarafindan etrafi sanlan ^aklaşık 70 öğrenci
"yaka paça" gözaltuıa alındL Ankara
Ünhersitesi Cebeci Kampusu'ndan bir
grup öğrenci, istanbuTda vapüacak NATO
Zirvesi ile YÖK'ü protesto eden sloganlar
atarak Kolej Kavşağı'na kadar
viirüdü. Grubun, burada yolu trafîğe
kapatarak Kızılay "a yürümek istemesi
üzerine emniyet güçleri, öğrencUeri
dağıhnalan yönünde uvardı. lyanlan
dikkate almayarak yola oturan öğrenciler
emniyet güçleri tarafindan zor kuüanılarak
poHs araçlanna bindirildi. Bazı öğrenciler
tartaklanırken birçoğu da kelepçelendi.
(Fotoğraf: SERDAR ÖZSOY)
genel kurula
getirme hakkı ^ ^ " ~ " ^ ~ ~ " ^ " ~
olduğunu ifade etti. Bu konuyu
grupta, başkanlık divanında
tartışmadıklaruıı kaydeden Fatsa,
konunun birinci derecede tarafinın
Genelkurmay Başkanlığı olduğunu
söyledi. Fatsa, bedelli askerlikle ilgili
karan Genelkurmay Başkanlığı'nın
vermesi gerektiğini dile getirdi.
Kişisel olarak bedelli askerliğe karşı
olduğunu anlatan Fatsa. "Ben bedelli
askerüğin karşısındavım.
Hakkanhetle örtüşmüvor. Hazine'ye
para gereki\or dh e böyle bir
düzenkme yapılamaz. Eğer bedelli
askeıiik çıkarsa o zaman silah
alnndaki askeriere de maaş
bağlansın" şeklinde konuştu.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected]
Ordu'yu gördüm demek için Bozte-
pe'ye çıkmak gerekirmiş. Ordu'nun
içinden defalarca geçmiştim. Hiç bu
güzel kentte kalmak gibi bir şansım ol-
mamıştı. Anayasadan "Türkiye birls-
lam currhuriyetidir" ibaresinin çıkanl-
masının (1928) 76. yıldönümünde Or-
du ilimizdeydim. Ordu Atatürkçü Dü-
şünce Derneği'nin (ADD) davetlisi ola-
rak düzenlenen toplantıda bir konuş-
ma yaptım. 400'den fazla Ordulunun iz-
lediği toplantıda, "laikliğin bugünkü
önemi ve durumu üzerine" konuştuk.
Ordu ADD Başkanı Dr. Zafer Ünar,
emekli öğretmenler Hasan Gül ve
Ahmet Erkoç'la birlikte Boztepe'ye
çıktık. Yol yemyeşildi. Dr. Zafer Ünar,
"Yine yeşillendi fındık dallan türküsü-
nün tam zamanı, fındıklar yeşerdi"
dedi. Her taraf fındık bahçesi. Tepe-
ye tırmanırken, bir bahçenin yanında
durduk. Bir hafta önce yağan kar, bir-
çok fındık çiçeğinin donda zarar gör-
mesine yol açmıştı. "Bu sene fındık
az olacak" dediler.
Dağlar yemyeşildi. Uzaktan karlar
görünüyordu. Evler yeşilliklerin arası-
Ordu'nun Dereleri Aksa Yukan...'
na dağılmıştı. Karadeniz'e her gidi-
şimde doğasına hayran oluyorum.
Boztepe'ye çıkınca, denizden, dağlar-
dan, çiçeklerden etkilenmemek ne
mümkün. Bir sakarca çiçeğinin başın-
da durdum. Bizim çiğdem diye bildi-
ğimiz çiçeğin benzeri. Dr. Ünar, "öğ-
le yemeğinde sakarcanın soğanın-
dan yapılmış bir yemek de masada
olacak" dedi.
Ordu'ya geldiğim akşam televiz-
yonda, Beşiktaş-Galatasaray maçın-
daki yönetimi nedeniyle eleştirilen ha-
kem Ali Aydın'la bir söyleşi yer alıyor-
du. Söyleşi Boztepe'de yapılmıştı. Or-
dulular ekran başındaydılar, çünkü Ali
Aydın hemşerilenydi ve Ordu'da ya-
şıyordu. Her kentimizde olduğu gibi
Ordu'da çarpık bir yapılaşma ege-
men olmuştu. Şimdi son kalan eski bi-
nalara sahip çıkmaya çalışıyorlardı.
Engin Karlıbel'in restore ettirdiği es-
ki bir konak olan Ikiz Evler Oteli'nde
kaldım. Ordu'ya tepeden bakan Za-
feri Milli Mahallesi'ndeki bu eski ko-
nakta kalmak çok keyifliydi. Otelin he-
men yanı başında bir kilise sapa sağ-
lam ayakta duruyordu ve şimdi kültür
merkezi olarak kullanılıyordu. Kilise-
nin nasıl ayakta kaldığını merak etti-
ğimi gören Ordulular, "Burası 40 yıla
yakın cezaevi olarak kullanıldı. Bu ne-
denle yıkılmadı" dediler.
öğle yemeğini eski iskele üzerine ku-
rulu "Mıdı'nın yerf"ndeyedik. Ordu'ya
giderseniz ve yöresel yemeklere me-
rakınız varsa mutlaka buraya uğra-
yın. Yemekte önce karalahana çor-
bası içtik. Ardından sakarca mıhla-
ma, pancar dıblesi ve bezelye kayga-
na geldi. Mısır ekmeği eşliğinde ye-
diğimizbuyemeklerenfesti. Yemeğin
finalinde ise denizalası vardı. Alaba-
lığın deniz görmüşü olarak anılan de-
nizalası buğulamanın lezzetini anlata-
mam, gittiğinizde yemenizi öneririm.
Ordu'da belediye başkanlığını DSP
adayı Seyyit Turan kazanmıştı. Sey-
yit Turan önce CHP'den aday olmak
istemiş, Ordu halkının desteğini de
arkasına almıştı, ancak CHP onu ter-
cih etmeyince DSP'ye yönelmişti. Se-
çimlerde sol onun etrafında birleşmiş
ve yüzde 38 oyla onu belediye baş-
kanı yapmıştı. Kendisiyfe sohbet et-
tik. Genç, dinamik bir başkan olarak
halkın sempatisini kazanmıştı. Her-
kes şimdi ondan hizmet bekliyordu.
Orduluları mahcup etmeyeceğini sa-
nıyorum.
•••
Karadeniz'e gidişlerimde 12 Eylül
sonrası Bursa Cezaevi'nde birlikte
kaldığım, zaman zaman haberleşti-
ğim iki arkadaşım ismail Hakkı De-
de ve Hüseyin Cebeci'yi görmek is-
tiyordum. Birtürlü bunu beceremedim.
Bu kez şansım yaver gitti. Ordu ADD
yöneticilerinden öğretmen Sadık Gü-
dük ve Neşet Sayman, Trabzon Ha-
vaalanı'na karşılamaya gelmişlerdi.
Sadık Güdük, Eynesilliydi, cezaevi ar-
kadaşlanm ismail ve Hüseyin'i tanıyor-
du. Dönüş yolunda onlarla buluştuk.
16 yıl öncesinin anılannı yâd ettik. Ey-
nesil'de CHP belediyeyi kaybetmişti,
Hüseyin ve İsmail bu sonuca çok üzül-
müşlerdi.
Ordu'da toplantı çok canlı geçti.
Her eğilimden Ordulu toplantıya ka-
tılmıştı. Bazı 68'li arkadaşlanm ağar-
mış saçlarıyla karşıma gelip dikildik-
lerinde duygulandım.
Ordu'ya ilişkin anılanm arasında en
etkili olanlanndan birisi 12 Eylül son-
rası cezaevindeyken, cezaevi arka-
daşımız CHP'li eski Ordu Milletvekili
Ertuğrul Günay'ın eşinin cezaevine
getirdiği hamsili pilavdı. Karadeniz'de
hamsi mevsimi geçmişti. Bol bol Er-
tuğrul'un ve yine aynı dönemde ce-
zaevinde birlikte kaldığımız eski Ordu
Milletvekili Temel Ateş'in kulaklarını
çınlattık.
Ordu, türküde de söylendiği gibi
derelerle doluydu. Ordu'nun dereleri
yukan akar mıydı? Türkiye'nin gerili-
ğe mahkûm edilmesi bir kader miy-
di? Yol boyu bunlan düşündüm.