27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 13 NİSAN 2004 SALI 14 JVLJJ-Jİ U J \ kultur(Scumhuriyet.com.tr TİYATRO DÜNYASINDAN DİKMEN GÜRÜN Kent/sanat/kültürelkiınlik• "Müzeler, tiyatrolar, konser salonları, stüdyolar, galeriler, sergiler bir ölüm ve yaşam sürecidir. Sanatsal gelişmelere gözler ve kulaklar açılmak zorundadır. Yoksa her şey fosile döner ve kentin yaşam soluğu tükenir." Bu yıl Uluslararası tstanbulTîyat- roFestivaM'ne katılacak topluluklar- dan bın 2003 Venedik BknaB'nde Çağdaş Dans bölümünün açılışını yapan Charleroi/Danses-Plan K. Topluluk. festivalin isteği doğrultu- sunda Istanbul'a "MetapoHs" adh çahşmasıyla geliyor. Koreograf Fre- deric Flamand" ın Irak asılh mimar ZahaHadid'le birlikte gerçekleştir- diği "MetapoKs" insan bedeni ile mi- mari, insan bedeni ile kent arasın- daki ilişkı üzerine kurulu bir dü- şünceler, gözlemler bütünü. "Kent ötesi" anlammı yüklenen "Meta- poHs" bir tür dans, müzik, enstalas- yon.tıyatrobuluşması. Fredenc Fla- mand, Zaha Hadid'le bir araya gel- diğı noktadan başlayarak beden- kent temasının derinlerine dalmış. Bedenin yaşam alanlan, kentler üze- rine etkilerini irdeliyor koreografi- lerinde. Toplumsal bellek: Frederic Flamand, kentleri farkh kül- türlenn kesıştıği. iç içe geçtiğı ve insa- na özgü fantezılerin (gerçekleşmeseler bile) soluklandığı yaşam alanlan ola- rak tanımlıyor. Beden ve yaşam alan- lan arasındaki etkileşimin boyutlannı hareket-mimari bütünleşmesinde tartı- şıyor. Flamand'a göre bedenin yenı- Charleroi/Danses-Plan K "Metapolis". Koreograf: Frederic Flamand. Sahne Tasannu: Zaha Hadid. den tanımlanışında sahne üzerinde kul- lanılan imgeler onun (bedenin) kınlgan- lığını, duyarlılığını, taşkınlığıru dıle ge- tirirken "kent/sanat/kültürel kimlik" bağlamında toplumsal bellek kavramı- nı bir kez daha tartışmaya açıyor. tstanbul, "kent/sanat/kültürel kim- Kk" buluşmasının her yönüyle yaşa- yan örneklerinden bın olmak duru- munda. Bu bağlamda. tiyatro ve dans- tan yola çıkarak yapılan ve Londra, Berlin, Brüksel, Amsterdam. Hanno- ver, Frankfurt gibı kentleri kapsayan ilginç bir araştırmada kültür \e sana- tın, zengin açılımlanyla kentlenn bel- leğini oluşturduğu üzennde durul- muştu. Bu alan. sanatlar arasında sı- mrlann kalktığı günümüz ortamında daha da geniş kapsamlı oluyor. Top- lumsal yaşam alanı kavramı ve top- lumsal alanlarda soluklanan sanat, ait olduğu toplumun kimliği hakkında göndermeler içerecektir kuşkusuz. Bu açıdan bakıldığında, söz konusu ıncelemede üzennde durulan bir hu- sus da haliyle toplumsal bılınç düze- yidir. Kültür ve sanatla var olmak Istanbul bir dünya kenti... Hoyrat muamele ettiğimiz bir kent... Yıl- lardır yaşanan ekonomık çöküntüler. toplumsal patlamalar. her anlamda çarpık yapılanmalar ona o büyüle- yici gücünün bilincıne varacak fır- satı veremiyor sanki... Her köşeden yükselen çirkin tınılar ağır yemek ko- kulanna kanşarak belleksizliğin bo- yutlannı daha da korkutucu kılıyor. Sanat eserlerinin çevresini fütursuz- ca esır alan işporta mantığı denizle- re bile taşıyor, tarihi mekânlann or- ta yerine oy uğruna kurulan panayır çadırlan ne o çadırlara giren çıkan- lan, ne uzaktan bakanlan sorgulama- ya ıtiyor... Heykelleri giydirmeye çalışanlar. "Devlet dairesi müze de- ğüdir" kafasıyla iş yapmaya kalkan- lar kültüre, sanata, çagdaşhğa öyle- sine uzaklarki. . EdvvardBond. "tç- güdülerimizle değiL, kültürümüzk vanz" derken kültürün ve sanatın insanın ekonomik, politik, sosyal tüm etkinliklerinin mantıksal bütü- nü olduğu görüşünü savunur. Yaşam soluğu "Theaterschrift'' dergısinin "kent/sa- nat/kültürel kûnlik" teması üzenne yaptığı araştırmada ilginç sonuçlarel- de edılmişti. Bu araştınnada, sanatsal anlamda olumlu bir patlama içın en önemlı görevın o kentte yaşayanlara düştüğü kaçınılmaz bir gerçek olarak saptanıyor ve her şeyden önce bireyın kişisel tanhıyle olduğu kadar kent ta- rihıyle de hesaplaşması gerektığı vur- gulanıyordu. Yıllardır böylesine yo- ğun göç alan bir kentte kişisel tarihle ve kent tarihiyle hesaplaşmak nasıl gerçekleşebilir, ayn bir soru ışareti. Gerçekleşmediği de ortada. Ama yi- ne de umutsuzluğa kapılmamak gere- kır. Çünkü söz konusu araştırmada dık- kat çeken bir nokta, hemen hemen ben- zen sorunlarla yüzleşen Londra"da sa- natçılann özellıkle son 15 yıl ıçınde bu sorunu aşma yolunda önemli adımlar attıklan yönünde. Bu süre içınde, tu- tucu sanat politıkalanna karşın her alanda genç gruplann ortaya çıkması sanatsal yaşama yeni bir dinamık ka- zandırmış. Son dönemlerde bizde de bu yönde önemli gelişmeler yaşanı- yor. Sadece tiyatro ve dans alanında değil, her alandayeni boyutlargelişiyor, çizgiler lanlarak aşılıyor, ciddı bir ha- reketlilık gözlemleruyor. Bu hareket- liliğin dığer kentlere de sıçrayacağının sinyallen geleceğe dönük olarak umut veriyor ınsana. Boşuna dememış Ste- veAusten: "Müzeler, tiyatrolar, konser salonlan, srüdyolar, galeriler, sergiler bir ölüm ve yaşam sürecidir. Sanatsal geüsmetere gözler ve kulaklar açılmak zorundadır. Yoksa her şe\ fosile döner ve kentin yaşam soluğu tükenir" tstanbul, yaşam soluğu tükenmeye- cek kentlerin başmda geliyor kuşkusuz. İSTANBUL COETHE ENSTİTÜSÜ Uluslararası felsefe kolokyumu Kültür Servisi - Istanbul Geothe Enstitüsü'nün düzenlediğı uluslararası kolokyumda çağımızın en önemli filozof ve sosyologlanndan biri olan Theodor W. Adorno(1903 - 1969) tartışılacak. 17 Nisan'da düzenlenecek kolokyumda Frankfurt Okulu'nun ünlü temsilcisi, öğrenci hareketinin başını çeken kişi, deneme yazan, müzik eleştirmeni, besteci ve öğretmen olarak çok yönlü bir kişilik sergileyen Adorno'nun sanat ve toplum felsefesi ön plana çıkanlacak. Kolokyumdaki konuşmalar Almancaya çevrilecek. Aynca bu kapsamda Adorno kitaplan sergisi düzenlenecek. Rüdigir Bolz'un açılış konuşmasıyla başlayacak olan kolokyumun sunuşunu Önay Sezer yapacak. Oturum başkanhğını Nilüfer Kuruyaacı'nın üstleneceği kolokyumda, Axel Honneth 'Kapitalizm Analizi Olarak Toplum - Kuramı', Zeynep Sayın 'Adorno'da İmge Yasağı', Taylan Altuğ'un 'Adorno'nun Estetik Teorisi'nde Mimesis Kavramı' başhklan tartışılacak. Kolokyumun ikinci bölümünde yapılacak oturumun başkanlığını Mahmut Karakuş üstlendi. Bu kapsamda Ute Guzzoni'nin 'Ozdeşlikten Çıkanlma ve l zlaştırma. Aydınlanmanın Diyalektiğinin Kaldırüması Üzerine Düşünceler', Önay Sözer'in 'Adorno'da Sanatın Yaşamda Kalması. Diyalektik mi Yoksa Aynm mı?' başhklan tartışılacak. Bedia Akarsu, Ali Akay, Orhan Koçak, Gerhard Nurtsch ve Emre Zeytin'in konuşmacı olarak katılacaklan Aydınlanma, Sanat ve Toplum Kuramı' başlıklı paneli Ali Vahit Turhan yönetecek. (0 212 249 20 09) Festival, yedinci sanatın tutkunlanna farkh bölümlerden seçkin örnekler sunuyor Oliim, tutku ve irade öyküleri İ S I U > « 23. ULUSLARARASI S , ÎŞTAHBUl lun FILM FESTIUALI Kültür Servisi - 23. Uluslararası Film Festivali, yedinci sanatın tutkunlanna farkh bölümlerden seçkin örneklerle sesleniyor. Ustalardan, belgesellerden ve tabii ki genç yönetmenlerın filmlerinden. Emüy Young'ın yönetmenliğini yaptığı 'Hayat Öpücüğü/Kiss Of Life\ bugün 13.30'da Emek Sineması'nda gösterilecek. Festivalin. ilk ve ikinci filmlerini çeken, özgün sinema anlayışlarıyla geçen yıl değişik festivallerde gerek eleştirmenlerin gerekse ızleyicılerin beğenisini kazanan yönetmenlerin yapıtlanndan oluşan ve gelenekselleşen 'Dünya Sinemasının Genç Yüdızlan' adh bölümünde yer alan film. 2003 yapımı. Iki çocuğu (14 yaşındakı Kate ve 9 yaşındaki Telly) ve yaşlı babasıyla Londra'da yaşayan Helen, sıradan bir günde, bir arabanın ona çarpmasıyla sıra dışı bir deneyim yaşayacaktır. Ölümle yaşam arasında sıkışıp kalan Helen'ın, aılesı ve eşıne duyduğu aşkla ilgili yüzleşme ve çözüm arayışlan, 9 aydır gönüllü olarak çahştığı uzak bir yerdeki eşinin tehlikeli dönüş yolculuğu, yoğun bir deneyıme dönüşür. Genç yönetmenin, bir ailenin yüreğine ve aşka kendi bakışıyla dokunduğu filmde, Ingeborga . Uluslararası Film Festiyali'nde bugün gösterilecek filmlerden 'Hayat Öpücüğü', 'Yalnız Kalpler' ve 'Büyük Tıkınma' arayış içindeki çaresiz insanlann öykülerini anlatıyor Dapkunaite ve Peter Mullan başrolleri paylaşıyorlar. Bugün izlenebilecek diğer yapım da 'Yalnız Kalpler/The Music Lovers'. Ustalara Saygı bölümünden, Ken Russel imzalı film, Beyoğlu Sineması'nda 16.00'da gösterilecek. Yine sinemanın unutulmaz oyunculanndan Richard Chamberlain, Glenda Jackson ve Max Adrian başrolleri paylaşıyorlar. Filmde, büyük Rus besteci Pyotr Öyiç Çaykovski, tutku, uçanlık, aşınlık ve tabii ki 'müzik' 1 le, Russel'ın sinema dilinden beyazperdeye yansıyor. Besteci, olaylar örgüsü içinde kendi içinde geçmişe de dönerek hesaplaşmalara gider... Russel'ın bu filmi. yaratıcılık ve cinsellikle ilgili uçlardaki ruhsal durumlarla beslenir. 'Büyük Tıkınma/La Grande Bouffe Blmv Out', 70lerin İtalyan sinemasının farkh yapımlanna imza atan Marco Ferreri'nin tartışma yaratan başyapıtlanndan biri. Rexx Sinemasrnda 11.00'de izlenebihr. Bu filme farkh biçimlerde bakılabilir. hayattan bıkmış, fazlasıyla doygun dört adamın yaşadıklan, rezil, iğneleyici, 'aşınpis'... Pilot Marcello, televizyon sunucusu Michel, usta şef Ugo ve yargıç Phillip... Banliyödeki bir eve. ölene dek yemek üzere giderler... Bu kült bir sinemacıya ait filmde, Marcello Mastroianni, Michel Piccoli, Phillipe Noiret ve Ugo Tagnazzi başrolleri paylaşıyorlar. YAZIODASI SELİM İLERİ Mektuplar... Mektuplar: Gıtgıde azalıyor. Kimselere mektup yazdığım yok. Eskiden ne kadar çok severdim mektup yazma- yı. Sayfalarcayazardım. Zarfı kapatmak, postane- ye gitmek, pulu yapıştırmak, mektup atmak: Bü- yüleyici gelirdi! Stefan Zvveig ünlü denemesinde mektup yaz- mayı başlı başına bir sanat sayar. Bununla birlik- te. mektup yazma sanatının sonuna gelinmiştir. Zwe- ig sezinlemiştir. 1924'te kaleme alınmış denemeye bakılırsa, ga- zete-daktilo-telefon üçgeni, mektubaözgü duyar- lı ve gizemli haberleşmeyi usul usul ortadan kal- dırmaktadır. Yakın gelecekte mektup sanatı büs- bütün yitecektir. Oysa mektup sanatı hem her insana açık hem de özgür bir sanattır. Şöyle diyor Stefan Zvveig: "İnsan birdosta, biryabancıya günün getirdik- lerini, birolayı, birkitabı, bir duyguyu iletebiliyor- du; üstelikbunu kolayca birarmağan verme kas- tı bulunmaksızın, bir sanat yapıtından sorumlu ol- mak gibi tehlikeli bir gerilime düşmeksizin yapa- biliyordu. Böylece geçmiş zamanlarda, mektuplann he- nüz insanlar arasında bağlarkurabildiği, insandan insana iletilen mesajlann sihirli bir güç taşıdığı huzurlu bir dünyada sayısız küçük mucizeler ger- çekleşebilmiştir," (Ahmet Cemal'in çevirisi.) Dostlara ve yabancılara yazılmış mektuplar. Ya da sonradan o dostların da yabancı oluşu. Belki de hep yabancılara yazılmış mektuplar. Amayazarken öyle düşünmez insan. Mektup bir sıcaklıktır. Çoğu kez ıç döküş, paylaşma isteği, sessiz ama içten bir görüşmedir. Hele yanıt çıka- gelince... Mektubun saltanatı bizde daha uzun yıllar sür- müştür. Zvveig'ın denemesı yayımlanırken bizde, mektup yazma sanatına ilişkin kıtapçıklar yayım- lanıyordu. O kitapçıklan daçok severim. Gelgelelim sonraları mektuplardan acı duyma- ya başladım. O ankı duygulanmız kâğıtta varlığını koruyor. Ni- ce zamanlar geçip gittikten sonra tekrar okudu- ğum mektuplar, bir süreci adeta dondurmuş olu- yor. Fotoğraf gibı. Fotoğraflara hep üzülürüm. Bana yazılmış mektuplar; hâlâ ıçim titreyerek açarım zarfı, kimden, hangi sevgı, hangi sitem, hangi kutlayış, hangi beğenmeyiş... Aslında mektupsuz yaşayamıyorum. Geçmiş günlerin mektuplarını ise tek tek yok et- tim. Benden geriye kimsenın mektubu kalmaya- cak. Mektuplara yönelik merakım çocukluğumda başladı. llkokuldayken hep birağızdan söyleyip dur- duğumuz "Postacı" şarkısı vardı. Mektuplar geti- ren postacı evimizin bir yakını sayılmamış mıdır? Mektupların hep mü|delı haberlerle dolup taş- masını dıleriz. Bir gün gelır, mektuplar, kimınde yakınmalar, kiminde gözyaşları, pek azında se- vinçler müjdeler, pek azında mutluluklar. Mektupları sevdığim kadar mektuplardan kor- kanm. Mektuplann öyle kolayca geçip gitmeyen, ge- leceğe anlam taşıyabılen garıp bir ömürieri oluyor. Hele yazartann, sanat adamlannın kaleminden çık- mışsa. Mektuplar, bazan, zamandan zamana sa- yısız bildirge ıletıyor. Tanpınar'ın Antalyalı genç kıza yazdığı mektup sözgelimi. O mektup Huzur romancısının estetik yaklaşımlarını birdenbire billurlaştınr. Tanpınar im- zalı eser o mektup okunduktan sonra başka an- lamlar edinir. Edebıyatımızda Necatigil'in mektuplan da Ne- catigil'e ve eserıne ışık tutuyor. Bu harikulade mek- tuplar bir yaradılışı söylüyor. Mektuplar konusunda kararsızım: Necatigil'in mektupları iyi ki yayımlandı diyorum. Bir yandan da, bendekı mektuplan yok edıyorum. Yann bir mektup yazacağım... öneriler: Sergi/Kazım Karakaya. Bir Heykel Sergisi, İş Sanat Parmakkapı Galerısi. Yeni bir Marvel uyarlaması • Kültür Servisi - Tim Story. Marvel çizgi romanından beyazperdeye aktanlacak olan 'Fantastic Four'da yönetmen koltuğuna oturacak. Dünyanın en iyi çizgi roman dergisi olan "Fantastıc Four'un yaratıcısı olan Stan Lee, filmın yapımcıhğını üstlenecek. Filmde bilim adamı Reed Richards, sevgilisı Susan Storm, onun erkek kardeşi Johnny ve Reed'in en yakın arkadaşı Grimm'in etrafında gelişen olaylar anlatılacak. '23 Nisan' resim yarışması • Kültür Servisi - Mövenpıck Hotel Istanbul, '23 Nisan' konulu bir resim yanşması düzenliyor. Dünyanın tek çocuk bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın önemini vurgulamak ve çocuklann bugün ile ilgili hissettiklerini ve düşüncelerini resmetmeleri amacıyla düzenlenen yanşmaya 5-11 yaş arasındaki tüm çocuklar katılabılecekler. En az A4 boyutunda kâğıt ya da karton üzerine karakalem, pastel ya da suluboya ile yapılacak resimlerin 30 Nisan'a kadar Mövenpick Hotel İstanbul'a teslim edilmesi gerekıyor. (0 212 319 29 29) Kıraçturnede • Kültür Servisi - Kıraç geçen günlerde müzik marketlerde yerini alan "Kayıp Şehir' albümü kapsamında Istanbul ve Anadolu olmak üzere Türkiye'nin dört bir yerinde konserler verecek. Bu kapsamda Kıraç 6 Mayıs'ta Adana'da, 21 Mayıs'ta Bursa'da, 22 Mayıs'ta Ankara'da. 27 Mayıs'ta .\ntalya'da, 28 Mayıs'ta Denızli'de, 29 Mayıs'ta îzmir'de, 11 Hazıran'da Harbıye Açıkhava Tıyatrosu'nda, 23 Temmuz'da Altınoluk'ta, 24 Temmuz'da Çeşme'de. 25 Temmuz'de Bodrum'da, 5 Ağustos'ta Antalya'da, 6 Ağustos'ta Side'de. 7 Ağustos'ta Alanya'da ve 14 Ağustos'ta Marmaris'te hayranlanyla buluşacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle