23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2004 SAI HABERLER ALİ SİRMEFN Yargıdaki yolsuzluk soruşturmasında 1 personel meslekten atıldı, 2'sinin görev yeri değişti, 1 'i de uyanldı Neşter'deilkcezakatiplereKurban Cellat Olunca, Aykırı 8 Mart Yazısı 8 Mart Pazartesi g.-ünü bütün gazeteler kadının durumunu ele alan yazılarla doluydu. 8 Mart Pazartesi "JDünya Kadınlar Günü" idi. Kadın yazarların (t>u deyimi ve ayırımı sevmi- yor, genelde de böyle bir nitelemenin doğru ol- madığını sanıyorum, ama burada kullanmak zo- runda kaldım) ileri sLJrdükleri görüşler, kadın so- rununun îoplumun gündemine yeni yeni girme- ye başladığı yıllardal«:i kadar irkitici gelmiyor artık kimseye. Erkek yazarlarımız «ise tepeden bakan ukala ta- vırlarıyla kadınlara at-cıl öğretmekten vazgeçmiş- ler, üzerierine pek otuırmayan yapay bir kibarlık ve anlayışlı, bilgece bir gülümsemeyle yaklaşıyor- lardı, konuya. Bir zamanlar, kadınları dinleyip sonra da onla- ra "öyle diyorsunuz, <ama şöyleyapsanız çok da- ha iyi olur" diye ukalaı nasihatler veren erkek ege- men toplum için, doğprusu bu gelişme bile hiç de- ğilse sorunun algılanfması açısından az bir geliş- me değil. Erkekler, kendi doğrularını kadınlara ukalaca bir tavırla kabul ettirr-nekten az da olsa vazgeç- meye başlamışlar. Hr=ç fena değil. Kadını oldugu kacJar erkeği de törenin, bağ- nazlığın çemberi içinde sıkıp boğan bu doğrunun ne kadar erkek doğn_jsu olduğu da sorgulanabi- lir. Dünkü 8 Mart günüinün en sevindırici yanların- dan biri de artık temcit püavı haline gelmiş olan "Atatürk 'ün sayesinde, Türk kadınının dünyanın ilk serbestleşen kadınlanndan olduğu" tekerle- mesinin fazlaca kullamılmamış olmasıydı. Evet yasal alanda Türkiye kadın sorununun çö- zümüne doğru giden yolda önemli adımlar atmış öncü bir ülkeydi. Evet, özgürlüşmesi hareketi daha Ittihat Terak- ki döneminde başlarnış olan Türk kadını, doksan yıl içinde çok yol katetmiş, toplum içinde kadın- ların çok seçkin yer tuttuğu örnekler ortaya koy- muştu. Ama bu, görüntününn yalnızca bir yönüydü. öte yanda ise hâlâ okuma yazma bilmeyenlerin yüz- de 8O'ini kadınların oıluşturduğu, töre cinayetle- rinde kadınların kurb-an edildiği bir toplum gö- rüntüsü vardı. Dün gazetelerde, b-ir töre cinayeti haberi daha yayımlandı. Konya'da oturan 27 yaşındaki Filiz Yılmaz, ko- cası hapisteyken evir»e bir erkek arkadaşını aldı- ğı, üstelik de onu kap-idan geçirirken kıyafeti ka- tilin deyimiyle yan çıplak olduğu için öldürülmüş- tü. Buraya kadar klasik bir töre cinayeti. Ama ka- tilin kimliği, haberi alışılmışın sınırlan dışına taşı- rıyor. Çünkü katil, Filiz'in kayınvaJidesi yani bir ka- dın. • * • • Burada, garip bir durumla karşı karşıyayız, bu kez "törerist" olan kişi aslında törenin kurbanı sa- fından çıkıp, cellatlığa geçmiş bir kadın. Erkek egemen topl-umun töresinin, doğal ko- numu dolayısıyla onun kurbanı bir kadın tarafın- dan böylesine kolaylıkla benimsenip, böyle acı- masızca uygulanması korkunç. Aynı şekilde Türkiye'de kadın seçmenlerin de büyük bir bölümünün, kadını ikinci sınıf insan ko- numuna sokan ve orada tutmaya çalışan bir par- tiye oy vermesi de aklın alacağı bir şey değil. Demek ki, erkek egemen toplumun değerleri, akıl almaz bir biçimde kadınlar tarafından da be- nimseniyor. O zaman da sorun bir ölçüde, bir kadın erkek meselesi olmaktan çıkıyor. Başka bir deyişle tanmsal toplumun feodal de- ğerleri ister erkek olsun, ister kadın herkesi aynı şekilde cendere altına sokuyor. Aslında kendini özgür sanan erkek de kendi sandığı kadar özgür değil. Kadını bir meta olarak gören erkeğin kendisi de bir meta. Kadına oranla kendini üstün sanması bir aptal tesellısi. Sorun toplumun ternel yapısından kaynaklanı- yor. Bu yapı değişince, sorun ortadan kalkacak demiyorum, yalnızca şekil değiştirecek. Ama bu da kurbanı bile cellada çeviren döne- me göre önemli bir ılerleme olacak. Törene büyükşehir adayı Sirnıen de kadJdı. Avcılar J da CHP coşkusu İstanbulHaber Seni- si - Avcılar Beledne- si'nin 'Marmara Cad- desi ve Çevre Düzenle- mesi" projesinin ıçinde bulunan ilçe meydanın- dakı 'Heykelli Havuz' bizmete açıldı. CHP îstanbul beledı- ye başkan adayı Sefa Sir- men ve CHP I] Başkanı ŞinasiOktem ıle İstanbul Millervekılı Algan Ha- caloğhı'nun da hazır bu- lunduğu törene Avcıiar Beledıye Başkanı ve CHP adayı Mustafa De- ğirtnenci ev sahıplıği yaptı. Ünlü sanatçı Ha- luk Levent'in de şarkı- lanyla renk kattığı açûş törenmeAvcılarhalkı \o- ğun ilgi gösterdi. Tören- de Avcılar halkına ses- ienen Be]edıye Başkanı ve CHP Adayı Mustafa Değirmencı, dörtyıl ön- ce meydana gelen ve Av- cılar"ı acıya boğan dep- remden sonra ilçenin ya- ralannı sarmak için sabır- la ve inançla çalıştıklan- nı belırtti. Avcılar'da reform ola- rak rutelendırilen çalış- malar yaptıklannı söz- lerine ekJeyen Değırmen- ci, "Bizyaşadığunızfela- kerten sonra günü kur- tarmaya ve göz boyama- ja çahşmadık,aksineAv- cılar'ı İstanbul'un par- layanyıldı/jyapmaya söz verdik" dedi. İLHAMAŞCI ANKARA - Yargıdaki yolsuzluk savlanna yönelik yürütülen Neşter- 2 soruşturmasında, ilk ceza, "men- faat sağladıklan" gerekçesiyle Yar- gıtay'daki 4 personele verildi. Mu- hakkik üye ŞenerGüngörün istemi doğrultusunda Yargıtay yönetimi, 9. Ceza Dairesi katibini meslekten at- tı. Olaya adı kanşan 2 personel Yar- gıtay dışındaki kurumlarda görevlen- dirilirken, 1 personele de uyarı ce- zası verildi. Kararlann etki altında alınıp alın- madığının gün ışığına çıkanlması • Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanı Şener Güngör'ün, yargıdaki bazı dosyalann etki altında tutulduğuna ilişkin iddialan araştırdığı Neşter-2 soruşturmasında yeni sonuçlara ulaşıldı. İddialann ardındaki sis perdesini aralamak amacıyla soruşturmayı derinleştiren Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanı Şener Güngör'ün, tartışmalann odağına oturan ve kimileri karara bağlanmış olan dava dosyalannı, büyüteç altına aldığı öğrenildi. amacıyla tartışmalı dosyalar, raflar- dan indirildi. Güngör'ün bu dosya- lan yeni baştan değerlendirmeye al- dığı öğrenildi. Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başka- nı Şener Güngör'ün, yargıdaki bazı dosyalann etki altında tutulduğuna ilişkin iddialan araştırdığı Neşter-2 soruşturmasında yeni sonuçlara ula- şıldı. İddialann ardındaki sis perdesüıi aralamak amacıyla soruşturmayı de- rinleştiren Güngör'ün, tartışmalann odağına oturan ve kimileri karara bağlanmış olan dava dosyalannı, bü- yüteç altına aldığı öğrenildi. Tartışılanlar dışında farklı dosya- lann da yeniden açıldığı belirülirken, mahkemelerin bu davalarda, etki al- tında kalıp kalmadığı araştınhyor. Ükcezakâtibe Yürütülen soruşturma çerçevesin- de, ıddialara adı kanşan bazı Yargı- tay personeli sorgulandı. Muhakkik üye Güngör, suça kanştıklannı be- lirlediği personel hakkında gerekli Değişim başladı TRTde program kıyımı • AKP iktidanrun işbaşına getirdiği Genel Müdür Şenol Demiröz, TRT'de üst düzey yönetimde yaptığı atamalann ardmdan yaym politikasında da değişikliğe gitti. A.VK4R4 (Cumhuriyet Bürosu) - TRT Gene] Müdürü Şenol Demiröz, ışbaşına gelir gelmez TRT'nin sevilen dizileri -Kasabamn tnci'si" ve "Mühürlii GüDer"i yayından kaldırdı. Uygulama, izleyıcılerin büyük tepkisine neden olurken önümüzdeki günlerde bazı eğlence programlan başta olmak üzere başka yapımlara da son verilmesi bekleniyor. AKP iktidanrun işbaşına getirdiği Genel Müdür Şenol Demiröz, TRT'de üst düzey yönetimde yaptığı atamalann ardından yayuı politikasında da değişikliğe gitti. TRT'nin büyük beğeniyle izlenen bazı dizilerine son verilmesi dikkat çekti. "Kasabanın Inci'si" ve "Mühürfü Güfler" dizılerinin hiçbir açüdama yapılmadan yayından kaldınlması, izleyicilerin büyük tepkisine neden oldu. TRT'nin yayından kaldınlan programlar yenne yeni dizi projeleri hazırladığı belırtildi. Bu kapsamda eski yönetimin başlattığı Türk yazarlan projesı kapsamında çekilen bazı dizilerin yayımlanabileceği vurgulandı. TRT'de aynca Emel Müftüoğhı'nun a Show Gecesi" adlı eğlence programının da yayından kaldınlacağı belırtildi. DenizAJckaya'nın "Eğlence Zamanı" adlı programına da ilk bölümün yayımlanmasırun ardından hemen son verilmesi dikkat çektı. Mart ayırun ikinci yansından sonra eğlence formatında yeni programlann başlayacağı bildirildi. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN işlemin yapılması için Yargıtay Baş- kanlığı'na baş\ıırdu. İstemi görü- şen Yargıtay yönetimi, 9. Ceza Da- iresi kâtibinin meslekten çıkartılma- sını kararlaştırdı. Yönetim karannı. katibin bazı davalarda "menfaat sağ- ladiğma" ilişkin elde edilen delille- re dayandırdı. Yargıtay. kâtip hakkın- da, aynca suç duyurusunda bulun- du. Muhakkik üye Güngör'ün ifade- lerini aldıktan sonra 1. Başkanlığa gönderdiği 3 personel de cezalandı- nldı. Yönetim, 2 personelin Yargı- tay'la ilişiğinı keserek başka kurum- laragönderirken; 1 personele de uya- n cezası verdi. Yargıtay personeline yönelik in- celemede elde edilecek delile göre, cezalandın- lacak personel sayısının artacağına dikkat çekil- di. Yargıtay kaynaklan, ilk aşamada personelin cezalandırılmasını bu yöndeki incelemenin ta- mamlanmasına bağlar- ken. hâkim \e savcılarla ilgilı benzen sonuca ula- şılması durumunda da- ha ağır cezayla cezalan- dıracaklanna işaret etti- ler Yargı üzerinden rant araştırması Soruşturmanın iki yön- lü yürütüldüğünü belirten kaynaklar, birinci boyu- runun "yargı üzerinden rant elde etme çabaları- nm" araştınlması oldugu- nu vurguladılar. İncele- menin ikinci amacının ise "yargıiçerisntdekiçü- riUderin" ayıklanması ol- duğuna işaret edildi. Olaya adı kanşan Yar- gıtay üyelerinin sorgusu- nun soruşturmanın ana hatlanyla netleşmesinin ardından yapılacağı öğ- renildi. îhaleyi alan firmaya 1 trilyon lira haksız kazanç sağladığı iddiasıyla 21 kişiye dava açıldı Muhafiz Alayı iırşaaüııda yolsıızlıılv ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanlığı Muhafiz Alay Komutanlığı inşaatı ihalesinde yol- suzluk yaparak. ihaleyı alan firma- ya 1 trilyon lira haksız menfaat sağ- ladıklan iddiasıyla, aralannda emek- li subaylar ve ıhaleyi alan firma yet- kılilerinin de bulunduğu 21 kişi hak- kında dava açıldı. Sanıkların. "devktahm satunmafe- sat kanştırma, dolandıncılık" ve "sahtecflik" suçlanndan 4.5 yıl üe 26 yıl 3 ay arasında değişen hapis ceza- lanna çarptuılmalan istendi. Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı, Genelkurmay Başkanlığı Askeri Sav- cılığı'nın, sanık konumundaki su- baylann emekliye aynlması nede- niyle görevsizlikkaran verdiği soruş- turmayı tamamlayarak. ağır ceza mahkemesine dava açtı. Iddianamede, Cumhurbaşkanlığı Muhafiz Alay Komutanlığı binası inşaat faaliyetlerinin, gizlilik esası uyannca, davetli firmalar arasmdan Limak şirketine ihale edildiği belır- tildi. Binalarda kuüanılacak andezit ta- şı imalatuıın 1997'den itibaren baş- ladığı anlatılan iddianamede, inşaat- lann, birbirini takip eden 3 ayn iha- leyle yapıldığı belirtildi. iddianamede. 375 milyar lira be- delli ilk ihalenin yapıldığı 20 Ma- yıs 1997'de, Ankara inşaat Emlak Başkanlığı'nda kontrol, inceleme onayı ve ıta amiri olarak; Ali Kar- gılıoğlu, Yılmaz Kuday, Zafer Tok- lu, SerperEren, Tuğnil Balaban ve Nedim Duman'ın görevli oldukla- n kaydedildi. Bu kişilerin, Milli Savunma Bakan- lehine 194 milyar 937 milyon lira fazla ödeme yapıldığı kaydedildi. Üıale kapsamında 1998 yılı ande- zit taşı işlemlerinde, müteahhit fir- ma tarafından bu kez Aks, Hitit ve Canmersan fırmalanndan aluıan tek- liflenn Ankara inşaat Emlak Baş- kanlığı'na sunulduğu anlatılan iddi- anamede. Aks'in rayiç bedellerinin üzenndeki teklifinin Milli Savunma Bakanlığı inşaat Emlak Dairesi 'nde görevli sanıklar Mustafa Özer, Ah- • CumhurbaşkanJığı Muhafiz Alayı inşaatındaki yolsuzluk nedeniyle dava açılan sanıklann, "devlet alım satımına fesat kanştırma, dolandıncılık" ve "sahtecilik" suçlanndan 4.5 yıl ile 26 yıl 3 ay arasında değişen hapis cezalanna çarptınlmalan istendi. hğı inşaat Emlak Daire Başkanlı- ğı'nda görevli sanıklar Haluk Gö- ğüş, Tayfiın Sayarh, Hüseyin Tekel ve Yaşar Ce\1an tarafından sunulan fîyatlar üzerinde çok küçük düzelt- meler yaptıklan, böylece Hitit fırma- suıa fahiş fiyatlarla andezit imalatı yaptınldığı ileri sürüldü. iddianamede, bu yolla müteahhit met Kurt ÖkerKırdını ve Mevci Öz- su tarafından onaylanması sonucun- da ise 110 milyar 89 milyon lira faz- la hakedişe neden olunduğu ifade edildi. Keşif bedeli 600 milyar lira olan ikinci ihale kapsamında, en az üç fir- madan andezit fıyatı alınması gere- kirken, sadece Hitit firmasınuı tek- lifinin ticaret odası onayı olmadan ha- kedişe girdıği anlatılan iddianame- de, "Sanıklar,UkihaJedeki fahişfr\ut- lann esas ahnarak ödemelerin deva- mııu sağlamıştır. Müteahhit lehine 109 mihar 759 milyon Ura fazla ha- kediş ödenmiştir" denildi. Kontro] engeUendi iddianamede, sanıklann, yasal prosedürün firma lehine olması için çalıştıklan savoınuldu. Işin boyutu ve gelecek yıllara etkili olacağı dik- kate alınarak, piyasa araştırması so- nucu fiyat oluşturulması gerektiği- ne işaret edilen iddianamede, sanık- lann, yüksek ve yanlış fiyatı sabit- ledikleri ve ihale şartı haline getiri- len fiyatlara ilişkin ileriki aşamada yapüabilecek kontrolleri engelledik- leri öne sürüldü. iddianamede, toplam 1 trilyon 21 milyar 281 milyon 537 milyon 764 lira fazla hakedişe neden olunduğu, müteahhit alacağının 207 milyar 427 milyon lirasının ödenmeyerek bloke edildiği belirtildi. Sanıklar hakkında 4.5 yıl ile 26 yıl arasında değişen hapis cezalan is- tendi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Pazar günü yapılan Yunanistan ge- nel seçimlerinin sonuçlarını izlemek amacıyla, pazar akşamı Istiklal Cad- desi üzerindeki Yunan Konsoloslu- ğu'nun yenirestoreedilen binasınday- dık. Şişmanoğlu Konağı olarak bili- nen bina restore edilmiş ve Beyoğ- lu'ndaki kültür faaliyetleri için bu ta- rihi bina önemli bir kazanç olmuştu. İstanbul'un Kurtuluş semtinde doğ- muş, güzel Türkçe konuşan Başkon- solos Aleksis AJeksandiris, gazete- ci meslektaşımız Frango Karaoğ- lanoğlu ile birlikte konukları kapıda karşdadı. Yunan seçimlerinin kaderi henüz ilkoylargelmeye başladığı andan iti- baren belli oldu. Iktidardaki PASOK (Panhelenik Sosyalist Parti), Nea De- mokratia (Yeni Demokrasi Partisi) ara- sında yüzde beşlik birfark olacağı or- taya çıktı. Zaten kamuoyu yoklama- lan da bu yöndeydi. Tarihi Apoyev- matini gazetesini ayakta tutmaya ça- lışan meslektaşımız Mihail Vasilya- dis, Yunanistan seçim sisteminin ço- ğunluk esasına göre kurulduğunu an- Yunanistan Seçimlerinin Anlamı lattı. 1980'lerdekiseçimlersırasında birtürlü çoğunluk iktidannın kurula- maması ve koalisyonlann yürüme- mesi nedeniyle böyle birsistemin ter- cih edildiğini anlattı. Seçim sonuçlarının ilk gelmeye başladığı anlarda barajı aşıp aşama- yacağı belli olmayan tek grup Sina- pismos'tu (Radikal Solun Koalisyon). Komünist Partisi ise her zamanki gi- bi yüzde 5 civannda bir oya sahipti. Geçen seçimlerle karşılaştınldığında Komünist Partisi milletvekili sayısını 11'den 12'ye çıkarmıştı. Sinaspis- mos ise 6 milletvekilliğini korumuş- tu. Seçim akşamı konuşulan önemli konulardan birisi de Yeni Demokra- si Partisi'nin çıkaracağı milletvekili sayısıydı. Önümüzdeki yıl Yunanistan Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak- tı. Cumhurbaşkanını Meclis seçiyor- du. Cumhurbaşkanı seçilebilmek için 180 oy gerekiyordu. Yeni Demokra- si bu kadar milletvekili çıkaramazsa cumhurbaşkanı seçmek mümkün ol- mayabilirdi ve bu yüzden birerken se- çim gündeme gelebilirdi. Görünen o ki Yeni Demokrasi Partisi 180 millet- vekiline ulaşamıyor. Cumhurbaşka- nı seçebilmek için diğer partilerle uz- laşmak zorunda. Bu bir krize sebep olabilir mi, şimdiden kestirmek zor. Kafalardaki bir başka soru ise Yu- nanistan'da seçimleri kazanan ve hü- kümeti kuracak olan Kostas Kara- maniis'in dış politika tercihleri. Ka- ramanlis, Korfu adasındaki son se- çim konuşmasında Türk-Yunan iliş- kilerinin geliştirilmesinden yana ol- duğunu söylemişti. Seçimleri kazan- dığının ortaya çıkması üzerine yaptı- ğı konuşmada da aynı duygulan di- le getirdi. Kıbns'ta da eşit, hakkani- yete dayalı çözüm yanlısı olduğunu belirtti. Kıbrıs'ın 1 Mayıs'ta iki taraflı olarak Avrupa Birliği üyesi olmasını da istediğini vurguladı. Bu açılardan bakıldığında, yeni hü- kümetle birlikte Türkiye ile Yunanis- tan arasındaki diyalog olumlu yönde sürmeye devam edecek. Kıbns ko- nusunda ise Türkiye'nin ve Yunanis- tan'ın çözüm iradesi ortadan kalk- mayacak. Yunanistan seçimlerindeki tablo- ya bakarakTürkiye'yi de değerlendir- mek mümkün. Kıbns'ta sağ oylarla, sol oylar arasında hemen hemen bir denge bulunuyor. Bu birkaç puan inip çıkabiliyor. Türkiye'de ise ciddi bir şekilde denge sol aleyhine bozulmuş durumda. Bu açıdan baktığımızda Yunanlılann durumu bizden daha iyi ve dengeli gözüküyor. Birönemli nokta isedış politika ko- nusu. Yunanistan'da, Türkiye ile iliş- kiler konusunda bir mutabakat oldu- ğu görülüyor. Bu konu iç politika mal- zemesi yapılmıyor. Aynı şey Kıbns politikası için de söz konusu. Bu açı- dan Türkiye'ye baktığımızda, özel- likle Kıbrıs konusu ciddi bir iç politi- ka malzemesi durumunda. Hatta da- ha da ileri giderek şunu söyleyebili- riz: Kıbrıs, Türkiye'nin gelecek yöne- limlerini belirleyecek kadar öne çık- mış durumda. Kostas Karamanlis, Yunanistan'ın yeni başbakanı. 20 yıldır süren PA- SOK iktidan sona ermiş durumda. Şimdi hem Türkiye'de hem de Yuna- nistan'da sağcı ya da muhafazakâr iktidarlardan söz edebiliriz. Yeni De- mokrasi, Hıristiyan demokrat, AKP ise Müslüman demokrat kimliklerini ön plana çıkaran partiler. Bir paralel- lik söz konusu. Belki bu paralellik ilişkileri daha da kolaylaştırabilir. Bunlan zaman için- de göreceğiz. Sonuç olarak Yunanistan'da 20 yıl- lık birsol iktidardönemi bitiyor, birsağ iktidardönemi başlıyor. Umanz, Tür- kiye ile Yunanistan arasında başlayan banş ve dostluk süreci hızlanarak de- vam eder. Ege'nin iki kıyısında dost- luk sesleri yükselir, Ege bir banş de- nizi haline gelir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle