Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2004 SAI
HABERLER
ALİ SİRMEFN
Yargıdaki yolsuzluk soruşturmasında 1 personel meslekten atıldı, 2'sinin görev yeri değişti, 1 'i de uyanldı
Neşter'deilkcezakatiplereKurban Cellat Olunca,
Aykırı 8 Mart Yazısı
8 Mart Pazartesi g.-ünü bütün gazeteler kadının
durumunu ele alan yazılarla doluydu.
8 Mart Pazartesi "JDünya Kadınlar Günü" idi.
Kadın yazarların (t>u deyimi ve ayırımı sevmi-
yor, genelde de böyle bir nitelemenin doğru ol-
madığını sanıyorum, ama burada kullanmak zo-
runda kaldım) ileri sLJrdükleri görüşler, kadın so-
rununun îoplumun gündemine yeni yeni girme-
ye başladığı yıllardal«:i kadar irkitici gelmiyor artık
kimseye.
Erkek yazarlarımız «ise tepeden bakan ukala ta-
vırlarıyla kadınlara at-cıl öğretmekten vazgeçmiş-
ler, üzerierine pek otuırmayan yapay bir kibarlık ve
anlayışlı, bilgece bir gülümsemeyle yaklaşıyor-
lardı, konuya.
Bir zamanlar, kadınları dinleyip sonra da onla-
ra "öyle diyorsunuz, <ama şöyleyapsanız çok da-
ha iyi olur" diye ukalaı nasihatler veren erkek ege-
men toplum için, doğprusu bu gelişme bile hiç de-
ğilse sorunun algılanfması açısından az bir geliş-
me değil.
Erkekler, kendi doğrularını kadınlara ukalaca
bir tavırla kabul ettirr-nekten az da olsa vazgeç-
meye başlamışlar. Hr=ç fena değil.
Kadını oldugu kacJar erkeği de törenin, bağ-
nazlığın çemberi içinde sıkıp boğan bu doğrunun
ne kadar erkek doğn_jsu olduğu da sorgulanabi-
lir.
Dünkü 8 Mart günüinün en sevindırici yanların-
dan biri de artık temcit püavı haline gelmiş olan
"Atatürk 'ün sayesinde, Türk kadınının dünyanın
ilk serbestleşen kadınlanndan olduğu" tekerle-
mesinin fazlaca kullamılmamış olmasıydı.
Evet yasal alanda Türkiye kadın sorununun çö-
zümüne doğru giden yolda önemli adımlar atmış
öncü bir ülkeydi.
Evet, özgürlüşmesi hareketi daha Ittihat Terak-
ki döneminde başlarnış olan Türk kadını, doksan
yıl içinde çok yol katetmiş, toplum içinde kadın-
ların çok seçkin yer tuttuğu örnekler ortaya koy-
muştu.
Ama bu, görüntününn yalnızca bir yönüydü. öte
yanda ise hâlâ okuma yazma bilmeyenlerin yüz-
de 8O'ini kadınların oıluşturduğu, töre cinayetle-
rinde kadınların kurb-an edildiği bir toplum gö-
rüntüsü vardı.
Dün gazetelerde, b-ir töre cinayeti haberi daha
yayımlandı.
Konya'da oturan 27 yaşındaki Filiz Yılmaz, ko-
cası hapisteyken evir»e bir erkek arkadaşını aldı-
ğı, üstelik de onu kap-idan geçirirken kıyafeti ka-
tilin deyimiyle yan çıplak olduğu için öldürülmüş-
tü.
Buraya kadar klasik bir töre cinayeti. Ama ka-
tilin kimliği, haberi alışılmışın sınırlan dışına taşı-
rıyor. Çünkü katil, Filiz'in kayınvaJidesi yani bir ka-
dın.
• * • •
Burada, garip bir durumla karşı karşıyayız, bu
kez "törerist" olan kişi aslında törenin kurbanı sa-
fından çıkıp, cellatlığa geçmiş bir kadın.
Erkek egemen topl-umun töresinin, doğal ko-
numu dolayısıyla onun kurbanı bir kadın tarafın-
dan böylesine kolaylıkla benimsenip, böyle acı-
masızca uygulanması korkunç.
Aynı şekilde Türkiye'de kadın seçmenlerin de
büyük bir bölümünün, kadını ikinci sınıf insan ko-
numuna sokan ve orada tutmaya çalışan bir par-
tiye oy vermesi de aklın alacağı bir şey değil.
Demek ki, erkek egemen toplumun değerleri,
akıl almaz bir biçimde kadınlar tarafından da be-
nimseniyor.
O zaman da sorun bir ölçüde, bir kadın erkek
meselesi olmaktan çıkıyor.
Başka bir deyişle tanmsal toplumun feodal de-
ğerleri ister erkek olsun, ister kadın herkesi aynı
şekilde cendere altına sokuyor.
Aslında kendini özgür sanan erkek de kendi
sandığı kadar özgür değil. Kadını bir meta olarak
gören erkeğin kendisi de bir meta.
Kadına oranla kendini üstün sanması bir aptal
tesellısi.
Sorun toplumun ternel yapısından kaynaklanı-
yor. Bu yapı değişince, sorun ortadan kalkacak
demiyorum, yalnızca şekil değiştirecek.
Ama bu da kurbanı bile cellada çeviren döne-
me göre önemli bir ılerleme olacak.
Törene büyükşehir adayı Sirnıen de kadJdı.
Avcılar
J
da CHP coşkusu
İstanbulHaber Seni-
si - Avcılar Beledne-
si'nin 'Marmara Cad-
desi ve Çevre Düzenle-
mesi" projesinin ıçinde
bulunan ilçe meydanın-
dakı 'Heykelli Havuz'
bizmete açıldı.
CHP îstanbul beledı-
ye başkan adayı Sefa Sir-
men ve CHP I] Başkanı
ŞinasiOktem ıle İstanbul
Millervekılı Algan Ha-
caloğhı'nun da hazır bu-
lunduğu törene Avcıiar
Beledıye Başkanı ve
CHP adayı Mustafa De-
ğirtnenci ev sahıplıği
yaptı. Ünlü sanatçı Ha-
luk Levent'in de şarkı-
lanyla renk kattığı açûş
törenmeAvcılarhalkı \o-
ğun ilgi gösterdi. Tören-
de Avcılar halkına ses-
ienen Be]edıye Başkanı
ve CHP Adayı Mustafa
Değirmencı, dörtyıl ön-
ce meydana gelen ve Av-
cılar"ı acıya boğan dep-
remden sonra ilçenin ya-
ralannı sarmak için sabır-
la ve inançla çalıştıklan-
nı belırtti.
Avcılar'da reform ola-
rak rutelendırilen çalış-
malar yaptıklannı söz-
lerine ekJeyen Değırmen-
ci, "Bizyaşadığunızfela-
kerten sonra günü kur-
tarmaya ve göz boyama-
ja çahşmadık,aksineAv-
cılar'ı İstanbul'un par-
layanyıldı/jyapmaya söz
verdik" dedi.
İLHAMAŞCI
ANKARA - Yargıdaki yolsuzluk
savlanna yönelik yürütülen Neşter-
2 soruşturmasında, ilk ceza, "men-
faat sağladıklan" gerekçesiyle Yar-
gıtay'daki 4 personele verildi. Mu-
hakkik üye ŞenerGüngörün istemi
doğrultusunda Yargıtay yönetimi, 9.
Ceza Dairesi katibini meslekten at-
tı. Olaya adı kanşan 2 personel Yar-
gıtay dışındaki kurumlarda görevlen-
dirilirken, 1 personele de uyarı ce-
zası verildi.
Kararlann etki altında alınıp alın-
madığının gün ışığına çıkanlması
• Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanı Şener Güngör'ün, yargıdaki bazı dosyalann etki
altında tutulduğuna ilişkin iddialan araştırdığı Neşter-2 soruşturmasında yeni sonuçlara
ulaşıldı. İddialann ardındaki sis perdesini aralamak amacıyla soruşturmayı derinleştiren
Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanı Şener Güngör'ün, tartışmalann odağına oturan ve kimileri
karara bağlanmış olan dava dosyalannı, büyüteç altına aldığı öğrenildi.
amacıyla tartışmalı dosyalar, raflar-
dan indirildi. Güngör'ün bu dosya-
lan yeni baştan değerlendirmeye al-
dığı öğrenildi.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başka-
nı Şener Güngör'ün, yargıdaki bazı
dosyalann etki altında tutulduğuna
ilişkin iddialan araştırdığı Neşter-2
soruşturmasında yeni sonuçlara ula-
şıldı.
İddialann ardındaki sis perdesüıi
aralamak amacıyla soruşturmayı de-
rinleştiren Güngör'ün, tartışmalann
odağına oturan ve kimileri karara
bağlanmış olan dava dosyalannı, bü-
yüteç altına aldığı öğrenildi.
Tartışılanlar dışında farklı dosya-
lann da yeniden açıldığı belirülirken,
mahkemelerin bu davalarda, etki al-
tında kalıp kalmadığı araştınhyor.
Ükcezakâtibe
Yürütülen soruşturma çerçevesin-
de, ıddialara adı kanşan bazı Yargı-
tay personeli sorgulandı. Muhakkik
üye Güngör, suça kanştıklannı be-
lirlediği personel hakkında gerekli
Değişim başladı
TRTde
program
kıyımı
• AKP iktidanrun
işbaşına getirdiği Genel
Müdür Şenol Demiröz,
TRT'de üst düzey
yönetimde yaptığı
atamalann ardmdan yaym
politikasında da
değişikliğe gitti.
A.VK4R4 (Cumhuriyet
Bürosu) - TRT Gene] Müdürü
Şenol Demiröz, ışbaşına gelir
gelmez TRT'nin sevilen
dizileri -Kasabamn tnci'si"
ve "Mühürlii GüDer"i
yayından kaldırdı. Uygulama,
izleyıcılerin büyük tepkisine
neden olurken önümüzdeki
günlerde bazı eğlence
programlan başta olmak
üzere başka yapımlara da son
verilmesi bekleniyor.
AKP iktidanrun işbaşına
getirdiği Genel Müdür Şenol
Demiröz, TRT'de üst düzey
yönetimde yaptığı atamalann
ardından yayuı politikasında
da değişikliğe gitti. TRT'nin
büyük beğeniyle izlenen bazı
dizilerine son verilmesi
dikkat çekti. "Kasabanın
Inci'si" ve "Mühürfü Güfler"
dizılerinin hiçbir açüdama
yapılmadan yayından
kaldınlması, izleyicilerin
büyük tepkisine neden oldu.
TRT'nin yayından kaldınlan
programlar yenne yeni dizi
projeleri hazırladığı belırtildi.
Bu kapsamda eski yönetimin
başlattığı Türk yazarlan
projesı kapsamında çekilen
bazı dizilerin
yayımlanabileceği
vurgulandı. TRT'de
aynca Emel Müftüoğhı'nun
a
Show Gecesi" adlı
eğlence programının da
yayından kaldınlacağı
belırtildi. DenizAJckaya'nın
"Eğlence Zamanı" adlı
programına da ilk
bölümün yayımlanmasırun
ardından hemen son
verilmesi dikkat çektı. Mart
ayırun ikinci yansından sonra
eğlence formatında yeni
programlann başlayacağı
bildirildi.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
işlemin yapılması için Yargıtay Baş-
kanlığı'na baş\ıırdu. İstemi görü-
şen Yargıtay yönetimi, 9. Ceza Da-
iresi kâtibinin meslekten çıkartılma-
sını kararlaştırdı. Yönetim karannı.
katibin bazı davalarda "menfaat sağ-
ladiğma" ilişkin elde edilen delille-
re dayandırdı. Yargıtay. kâtip hakkın-
da, aynca suç duyurusunda bulun-
du.
Muhakkik üye Güngör'ün ifade-
lerini aldıktan sonra 1. Başkanlığa
gönderdiği 3 personel de cezalandı-
nldı. Yönetim, 2 personelin Yargı-
tay'la ilişiğinı keserek başka kurum-
laragönderirken; 1 personele de uya-
n cezası verdi. Yargıtay
personeline yönelik in-
celemede elde edilecek
delile göre, cezalandın-
lacak personel sayısının
artacağına dikkat çekil-
di. Yargıtay kaynaklan,
ilk aşamada personelin
cezalandırılmasını bu
yöndeki incelemenin ta-
mamlanmasına bağlar-
ken. hâkim \e savcılarla
ilgilı benzen sonuca ula-
şılması durumunda da-
ha ağır cezayla cezalan-
dıracaklanna işaret etti-
ler
Yargı üzerinden rant
araştırması
Soruşturmanın iki yön-
lü yürütüldüğünü belirten
kaynaklar, birinci boyu-
runun "yargı üzerinden
rant elde etme çabaları-
nm" araştınlması oldugu-
nu vurguladılar. İncele-
menin ikinci amacının
ise "yargıiçerisntdekiçü-
riUderin" ayıklanması ol-
duğuna işaret edildi.
Olaya adı kanşan Yar-
gıtay üyelerinin sorgusu-
nun soruşturmanın ana
hatlanyla netleşmesinin
ardından yapılacağı öğ-
renildi.
îhaleyi alan firmaya 1 trilyon lira haksız kazanç sağladığı iddiasıyla 21 kişiye dava açıldı
Muhafiz Alayı iırşaaüııda yolsıızlıılv
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Cumhurbaşkanlığı Muhafiz Alay
Komutanlığı inşaatı ihalesinde yol-
suzluk yaparak. ihaleyı alan firma-
ya 1 trilyon lira haksız menfaat sağ-
ladıklan iddiasıyla, aralannda emek-
li subaylar ve ıhaleyi alan firma yet-
kılilerinin de bulunduğu 21 kişi hak-
kında dava açıldı.
Sanıkların. "devktahm satunmafe-
sat kanştırma, dolandıncılık" ve
"sahtecflik" suçlanndan 4.5 yıl üe 26
yıl 3 ay arasında değişen hapis ceza-
lanna çarptuılmalan istendi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı,
Genelkurmay Başkanlığı Askeri Sav-
cılığı'nın, sanık konumundaki su-
baylann emekliye aynlması nede-
niyle görevsizlikkaran verdiği soruş-
turmayı tamamlayarak. ağır ceza
mahkemesine dava açtı.
Iddianamede, Cumhurbaşkanlığı
Muhafiz Alay Komutanlığı binası
inşaat faaliyetlerinin, gizlilik esası
uyannca, davetli firmalar arasmdan
Limak şirketine ihale edildiği belır-
tildi.
Binalarda kuüanılacak andezit ta-
şı imalatuıın 1997'den itibaren baş-
ladığı anlatılan iddianamede, inşaat-
lann, birbirini takip eden 3 ayn iha-
leyle yapıldığı belirtildi.
iddianamede. 375 milyar lira be-
delli ilk ihalenin yapıldığı 20 Ma-
yıs 1997'de, Ankara inşaat Emlak
Başkanlığı'nda kontrol, inceleme
onayı ve ıta amiri olarak; Ali Kar-
gılıoğlu, Yılmaz Kuday, Zafer Tok-
lu, SerperEren, Tuğnil Balaban ve
Nedim Duman'ın görevli oldukla-
n kaydedildi.
Bu kişilerin, Milli Savunma Bakan-
lehine 194 milyar 937 milyon lira
fazla ödeme yapıldığı kaydedildi.
Üıale kapsamında 1998 yılı ande-
zit taşı işlemlerinde, müteahhit fir-
ma tarafından bu kez Aks, Hitit ve
Canmersan fırmalanndan aluıan tek-
liflenn Ankara inşaat Emlak Baş-
kanlığı'na sunulduğu anlatılan iddi-
anamede. Aks'in rayiç bedellerinin
üzenndeki teklifinin Milli Savunma
Bakanlığı inşaat Emlak Dairesi 'nde
görevli sanıklar Mustafa Özer, Ah-
• CumhurbaşkanJığı Muhafiz Alayı inşaatındaki yolsuzluk
nedeniyle dava açılan sanıklann, "devlet alım satımına fesat
kanştırma, dolandıncılık" ve "sahtecilik" suçlanndan 4.5
yıl ile 26 yıl 3 ay arasında değişen hapis cezalanna
çarptınlmalan istendi.
hğı inşaat Emlak Daire Başkanlı-
ğı'nda görevli sanıklar Haluk Gö-
ğüş, Tayfiın Sayarh, Hüseyin Tekel
ve Yaşar Ce\1an tarafından sunulan
fîyatlar üzerinde çok küçük düzelt-
meler yaptıklan, böylece Hitit fırma-
suıa fahiş fiyatlarla andezit imalatı
yaptınldığı ileri sürüldü.
iddianamede, bu yolla müteahhit
met Kurt ÖkerKırdını ve Mevci Öz-
su tarafından onaylanması sonucun-
da ise 110 milyar 89 milyon lira faz-
la hakedişe neden olunduğu ifade
edildi.
Keşif bedeli 600 milyar lira olan
ikinci ihale kapsamında, en az üç fir-
madan andezit fıyatı alınması gere-
kirken, sadece Hitit firmasınuı tek-
lifinin ticaret odası onayı olmadan ha-
kedişe girdıği anlatılan iddianame-
de, "Sanıklar,UkihaJedeki fahişfr\ut-
lann esas ahnarak ödemelerin deva-
mııu sağlamıştır. Müteahhit lehine
109 mihar 759 milyon Ura fazla ha-
kediş ödenmiştir" denildi.
Kontro] engeUendi
iddianamede, sanıklann, yasal
prosedürün firma lehine olması için
çalıştıklan savoınuldu. Işin boyutu
ve gelecek yıllara etkili olacağı dik-
kate alınarak, piyasa araştırması so-
nucu fiyat oluşturulması gerektiği-
ne işaret edilen iddianamede, sanık-
lann, yüksek ve yanlış fiyatı sabit-
ledikleri ve ihale şartı haline getiri-
len fiyatlara ilişkin ileriki aşamada
yapüabilecek kontrolleri engelledik-
leri öne sürüldü.
iddianamede, toplam 1 trilyon 21
milyar 281 milyon 537 milyon 764
lira fazla hakedişe neden olunduğu,
müteahhit alacağının 207 milyar 427
milyon lirasının ödenmeyerek bloke
edildiği belirtildi.
Sanıklar hakkında 4.5 yıl ile 26 yıl
arasında değişen hapis cezalan is-
tendi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Pazar günü yapılan Yunanistan ge-
nel seçimlerinin sonuçlarını izlemek
amacıyla, pazar akşamı Istiklal Cad-
desi üzerindeki Yunan Konsoloslu-
ğu'nun yenirestoreedilen binasınday-
dık. Şişmanoğlu Konağı olarak bili-
nen bina restore edilmiş ve Beyoğ-
lu'ndaki kültür faaliyetleri için bu ta-
rihi bina önemli bir kazanç olmuştu.
İstanbul'un Kurtuluş semtinde doğ-
muş, güzel Türkçe konuşan Başkon-
solos Aleksis AJeksandiris, gazete-
ci meslektaşımız Frango Karaoğ-
lanoğlu ile birlikte konukları kapıda
karşdadı.
Yunan seçimlerinin kaderi henüz
ilkoylargelmeye başladığı andan iti-
baren belli oldu. Iktidardaki PASOK
(Panhelenik Sosyalist Parti), Nea De-
mokratia (Yeni Demokrasi Partisi) ara-
sında yüzde beşlik birfark olacağı or-
taya çıktı. Zaten kamuoyu yoklama-
lan da bu yöndeydi. Tarihi Apoyev-
matini gazetesini ayakta tutmaya ça-
lışan meslektaşımız Mihail Vasilya-
dis, Yunanistan seçim sisteminin ço-
ğunluk esasına göre kurulduğunu an-
Yunanistan Seçimlerinin Anlamı
lattı. 1980'lerdekiseçimlersırasında
birtürlü çoğunluk iktidannın kurula-
maması ve koalisyonlann yürüme-
mesi nedeniyle böyle birsistemin ter-
cih edildiğini anlattı.
Seçim sonuçlarının ilk gelmeye
başladığı anlarda barajı aşıp aşama-
yacağı belli olmayan tek grup Sina-
pismos'tu (Radikal Solun Koalisyon).
Komünist Partisi ise her zamanki gi-
bi yüzde 5 civannda bir oya sahipti.
Geçen seçimlerle karşılaştınldığında
Komünist Partisi milletvekili sayısını
11'den 12'ye çıkarmıştı. Sinaspis-
mos ise 6 milletvekilliğini korumuş-
tu.
Seçim akşamı konuşulan önemli
konulardan birisi de Yeni Demokra-
si Partisi'nin çıkaracağı milletvekili
sayısıydı. Önümüzdeki yıl Yunanistan
Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak-
tı. Cumhurbaşkanını Meclis seçiyor-
du. Cumhurbaşkanı seçilebilmek için
180 oy gerekiyordu. Yeni Demokra-
si bu kadar milletvekili çıkaramazsa
cumhurbaşkanı seçmek mümkün ol-
mayabilirdi ve bu yüzden birerken se-
çim gündeme gelebilirdi. Görünen o
ki Yeni Demokrasi Partisi 180 millet-
vekiline ulaşamıyor. Cumhurbaşka-
nı seçebilmek için diğer partilerle uz-
laşmak zorunda. Bu bir krize sebep
olabilir mi, şimdiden kestirmek zor.
Kafalardaki bir başka soru ise Yu-
nanistan'da seçimleri kazanan ve hü-
kümeti kuracak olan Kostas Kara-
maniis'in dış politika tercihleri. Ka-
ramanlis, Korfu adasındaki son se-
çim konuşmasında Türk-Yunan iliş-
kilerinin geliştirilmesinden yana ol-
duğunu söylemişti. Seçimleri kazan-
dığının ortaya çıkması üzerine yaptı-
ğı konuşmada da aynı duygulan di-
le getirdi. Kıbns'ta da eşit, hakkani-
yete dayalı çözüm yanlısı olduğunu
belirtti. Kıbrıs'ın 1 Mayıs'ta iki taraflı
olarak Avrupa Birliği üyesi olmasını
da istediğini vurguladı.
Bu açılardan bakıldığında, yeni hü-
kümetle birlikte Türkiye ile Yunanis-
tan arasındaki diyalog olumlu yönde
sürmeye devam edecek. Kıbns ko-
nusunda ise Türkiye'nin ve Yunanis-
tan'ın çözüm iradesi ortadan kalk-
mayacak.
Yunanistan seçimlerindeki tablo-
ya bakarakTürkiye'yi de değerlendir-
mek mümkün. Kıbns'ta sağ oylarla,
sol oylar arasında hemen hemen bir
denge bulunuyor. Bu birkaç puan inip
çıkabiliyor. Türkiye'de ise ciddi bir
şekilde denge sol aleyhine bozulmuş
durumda. Bu açıdan baktığımızda
Yunanlılann durumu bizden daha iyi
ve dengeli gözüküyor.
Birönemli nokta isedış politika ko-
nusu. Yunanistan'da, Türkiye ile iliş-
kiler konusunda bir mutabakat oldu-
ğu görülüyor. Bu konu iç politika mal-
zemesi yapılmıyor. Aynı şey Kıbns
politikası için de söz konusu. Bu açı-
dan Türkiye'ye baktığımızda, özel-
likle Kıbrıs konusu ciddi bir iç politi-
ka malzemesi durumunda. Hatta da-
ha da ileri giderek şunu söyleyebili-
riz: Kıbrıs, Türkiye'nin gelecek yöne-
limlerini belirleyecek kadar öne çık-
mış durumda.
Kostas Karamanlis, Yunanistan'ın
yeni başbakanı. 20 yıldır süren PA-
SOK iktidan sona ermiş durumda.
Şimdi hem Türkiye'de hem de Yuna-
nistan'da sağcı ya da muhafazakâr
iktidarlardan söz edebiliriz. Yeni De-
mokrasi, Hıristiyan demokrat, AKP
ise Müslüman demokrat kimliklerini
ön plana çıkaran partiler. Bir paralel-
lik söz konusu.
Belki bu paralellik ilişkileri daha da
kolaylaştırabilir. Bunlan zaman için-
de göreceğiz.
Sonuç olarak Yunanistan'da 20 yıl-
lık birsol iktidardönemi bitiyor, birsağ
iktidardönemi başlıyor. Umanz, Tür-
kiye ile Yunanistan arasında başlayan
banş ve dostluk süreci hızlanarak de-
vam eder. Ege'nin iki kıyısında dost-
luk sesleri yükselir, Ege bir banş de-
nizi haline gelir.