18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»MART2004SALI CUMHURİYET SAYFA 17 Beşiktaş ad mı değiştiriyor: Boşiktaş'. ESektrorok posta; derâzsom«currırsuriyetxorrutr www.derezsom,com îei: 0.212,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 87 - Yunanistan'da merkez sağ iktidara gelmiş... "Bizimkiler de sirtakiye sağ adımla baslar!" Ağaç Tüki Y çTürkiye Yazariar Sendikası, kuruluşunun 30. yılı etkinliğinde Burgazadalı Sait Faik'i de anmak üzere Burgazada'ya ağaç dikmek için Koru Orman Müdürtüğü'nden500 kızılçam fidanı alıyor ve dikim yeri göstermesi için Istanbul Orman Bölge Müdüıiüğü'ne başvuruyor fakat Burgazada'da ağaç dikecek alan bulunmadığı yanrtını alıyor. I aden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, özelleştirme Idaresi Başkanlığı'nca yapılan açıklama ile Etı Bakır AŞ ile Karadeniz Bakır 1 1 Işietmesi AŞ'ye ait Samsun Işletmesi'nin özel- leştirilmesıne ılişkin nihai pazariık görüşmelerinin ta- mamlandığını anımsatıyor. özelleştirme Idaresi Başkanlığı'ndan yapılan açıkla- maya göre bu iki kamu kuruluşu için en yüksek teklifi 33 mılyon dolaria Ce-Ka inşaat Makine Madencilik Sa- nayi ve Ticaret AŞ vermiş bulunuyor. Bundan sonrasında Maden Mühendisleri Odası Yö- netim Kurulu'nun bazı sorulan oluyor. "240 milyon dolar değennde bakır rezervlerine sahip olduğu bılinen Eti Bakır AŞ'nın kasasında 10 milyon do- lar nakit ve stoklannda hemen nakde çevrilebilir 7 mil- yon dolar değennde konsantre bakır bulunduğu ve özelleştirme ile bu değerlerin söz konusu fîrmaya veri- leceğı doğru mudur? BakırEtı Bakır AŞ ile birlikte fırmaya verilecek olan Kara- deniz Bakır Işietmesi AŞ'ye ait Samsun Işletmesi'nin toplam 1073 dönüm arazisinın bulunduğu ve söz ko- nusu arazilerin toplam değerinin 9 milyon dolar olduğu doğru mudur? 240 milyon dolar değennde rezervi ve 26 milyon do- lar nakit ya da nakde çevrilebilir varlığı bulunan kamu tesislerinin 33 milyon dolar bedelle elden çıkanlması- nın ekonomik gerçekliliği bulunmakta mıdır? Samsun'da mevcut tesislerin çalışması için 1073 dö- nüm büyüklüğündeki araziye gerek olmadığı bilınmek- tedir. Bu durumda, arazilerin de fırmaya verilme nede- ni nedir? Söz konusu firmanın madencilik deneyimi nedir? Söz konusu firma daha önce benzeri bir maden iş- letmeciliği yapmış mıdır? Firma, teklrt ettiği 33 milyon dolan ne şekilde ve han- gi sürede devlete ödeyecektir? Yıllardan bu yana özelleştirilecekleri söylenen ve bu amaçla özelleştirme Idaresi Başkanlığı bünyesine alı- nan, ancak ne özeüeştirilebilen ne de doğru dürüst bir yatınm yapılan ve bu nedenle her geçen gün giderek çökmekte olan kamu madencilik kuruluşlan için özel- leştirme Idaresı Başkanlığrnın görüşü nedir?" Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu, bu so- rulann yanıtının verilmesini ve kamuoyunun en kısa za- manda bitgılendirilmesini özelleştirme Idaresi Başkan- lığı'na düşen "kamusal bir sorumluluk" olarak niteliyor. Kamusal sorumluluk... Güzel birtanım... Ancak özelleştirme Idaresi'nin böyie bir sorumlulu- ğuolsa, butürsorularamuhatapolmazdı... Kamuyu bı- rak, yağmaya bak! PatPik Fener Rum Patriği ~ Bartholemeos, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmayan artı metropolrti patrikhanenin üst yönetimine atadığında bu kişilerin Türkrye'ye nasıl gireceğini sormuştuk. Yanrt AB'nin 2003 Türkiye raporunda "...Türk olmayan din adamlannın çalışabilmesine veya ekümenik patrik srfatının kullanılmasına olanak vermemektedir. Ayrıca, Türk olmayan din adamlan, vize ve oturma müsaadeleri verilmesi ve yenilenmesi bakımından zorluk çekmeye devam etmektedir" yazıyormuş. Konuyu Lozan'a rağmen AB'nin halledeceği aşikâti SESStZSEDASIZ(I) 34 MIY12 namaz mesaisinde! Cumhuriyet okuru Ertıan Saygı 5 Mart Cuma günü saat 12.45'le 13.15 arası Kadıköy, Şaşkınbakkal, Bağdat Caddesi üzerindeki Kayserili Hacı Osman Ali Camisi önünde tanık oldu- ğu bir olayı anlatıyor "Üzerinde 'Istanbul Trafik Vakfı' ya- zılı, park etme kurallarını ıhlal eden ta- şıtları çekip kaldırmakla görevli 34 MIY 12 plakalı resmi çekici, flaşörlen yanık bir vaziyette caminin önünde park halinde bulunuyor. Derken cu- ma namazı dağılıyor ve üniformalı iki trafik polisi cemaatle birlikte camiden çıkıyor. Flaşörieri yanık bir vaziyette bekleyen resmi çekiciye binip, siren çalarak hareket ediyortar. Bu arada önünde park etmiş ve kendi çıkışını engelleyen bir taksi şoforünü de 'bu- rada park edilemeyeceği' hususun- da sert tavırla uyanyorlar. Kıssadan hisse: Ünrformalı devlet memuria- rı mesai saatleri içinde kendi- lerine verilen görevleri yapmıyor- lar ve sorumluluklanna verilen devlet malını 30-45 dakikaterk ediyorlar. Bu- nu düşünüyoriar ve de uyguluyorlar! Siz de diyeceksiniz ki bu trafik po- lisleri gibi Türkiye'deki tüm devlet ku- rumvekuruluşlanndakaç devlet me- muru var ise onların mesai saatleri içinde görevlerini yapıp yapmadıklan çok mu önemli başkent Ankara'da ka- mu alanında veya kamuya açık alan- larda toplu namazlar kılınır iken..." Yüksek Yerilim Hatto Solda adam gibi bir ittifak yapamadılar. Bari SOLO İTTtFAK yapıp, güçlü adaylan destekleyelim 1 erdincutku 5 yahoo.com AB Eğitbn Programları ve Gençliğiıııiz GÜRŞEN KAFKAS Avrupa Birliği, düşünsel planda geliştirilen modellerin 2. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkardığı bir olgudur. Avrupa ülkelerinde dünya sa- vaşlan sonrası, siyasi ve eko- nomik yarışlar yerine birbirle- riyle yakınlaşma, birlikte hare- ket etme amacı güdüldü. Dünyanın yedi kıtasından en eskiterden Avrupa'da benzeri görülmeyen bütünleşmeye oncelik verildi. Sürekli yenilik- erle gelışen bilgı çağı, ekono- nnide olduğu gibi eğitimde, sosyal, kültürel ve toplumsal her alanda gelişmelere, yeni ürünlerin sergilenmesine ola- nak tanındı. Bu gelişmeler, ye- nileşmeler Türkiye'yi de etki- lemekte, ilgisini çekmektedir. Türk insanı, Batılılann ya- şam düzeyindeki çağdaş, ay- dın düşünce ve davranış biçi- mini kırk yıldır beklediği bir se- çenek olarak görmektedir. 1923-1938 on beş yıllık süreç- te devam eden Atatürk ilke ve devrimleri de bu yenileşme sürecinin toplumsal başlangı- cıdır. Ulusa! bağlamda köklü değişiklikler o zamanlar yapıl- mıştı. Şimdi de eylemsel ve düşünsel olarak yeni düzenle- meler gerekiyor. Tabii ki bu projelerde öncelik eğitimde olmalıydı. Avrupa Topluluğu eğitim alanında gelişim sağlamak amacryla Sokrates, Gençlik ve Leonardo da Vınci programla- nnı uygulamaya koydu. Avru- pa Birliği bu uygulamayla ül- keler arasında işbirliğini güç- lendirmek ve en önemlisi "eğitimin kalitesini arttır- mak" amacındadır. Bu proje- lerde bireylerin yaşam boyu öğrenme ilkesini benimseme- lerini desteklernek, gençler arasında fırsat eşitliğini sağla- mak, erişim yöntemlerini ko- laylaştırmak, yabancı dil öğ- renmelerine olanak tanımak gibi öncelikler hedeflenmek- tedir. Eğitim kurumlarında değışi- mi, açık ve uzaktan öğrenme- yi, diploma ve öğrenme yeti- sıni iyileştirmeyi ve bilgi deği- şimini geliştirerek engelleri kaldırmak temel özelliklerdir. Bu programlarda kadın/erkek eşitliğini önde tutmak; engelli bıreylere fırsat tanımak da ön- celikler arasındadır. Program- da ana unsur insandır. Top- lumsal dışlanma, ırkçılık, din, mezhep ayınmı ve yabancı düşmanlığı yerilmektedir. Ğğretmenler, öğretim üye- leri, her düzeyde öğrencı ve yöneticiler arası değışim prog- ramlannı geliştirmekveyurtdı- şı eğitımi sağlamak da çaltş- malar arasındadır. Eğitimde işbirliğini gelıştirmek bilgi ile- tişim teknolojısinin kullanımı ile ilgili projeleri uygulamak; uluslararası bilgi iletişım ağını kurarak geliştirmektedir. Ulus- lararası bilgi toplamak ve uy- gulamak; kültür aktanmını ön- görmek eğitimde ilke olarak görülmektedir. Avrupa ölçeğinde gençler arası işbirliğini sağlamak, ya- kın ve dayanışma içinde ol- malanna çalışmak; kültürel farklılığa karşı saygılı bir "Av- rupa Gençliği" oluşturarak bütünleştirmek amaçlan ara- sındadır. Sokrates ve Leonarda da Vınci eğitim programlannda temel işlev, "Mesiekeğitimi ve çalışmaları alanında kaliteyi arttırmaktır." Avrupa Toplulu- ğu gençlerine yeni yetenekler kazandırmak, işsizliği önleyici önlemler alarak, her alanda yakın ilişki kurulmaktadır. Eği- timin üretken, yarariı ve başa- nlı sonuç verebilmesi için in- san kaynaklannı iyi değerlen- dirmek. Eğitimde, "yaşam boyu eğitim" bağlamında, bilgi toplumuna ilişkin araçla- n kullanarak yetenek gelişimi- nin sürekliliğinin sağlandığı görülmektedir. Gençlerin uluslararası sos- yal, kültürel, meslekı, spor, müzik. el sanatlan vb. alanlar- da becerı geliştirici ve üretken çalışma ve gelişmeleri hedef- lenmektedır. Aynca, gençlerin toplumsai örgütlenmede gö- rüş ve düşüncelerini özgürce açıklamalanna ve bu görüş ve düşüncelerinin ilgililerce be- nimsenmesine olanak tanın- maktadır. 21. yüzyıhn gelişkin bilgi ve bilişim oigusundan tüm genç- liğin yararlanmasına öncelik venlmelidir. Bilgide deneyim ve örnek uygulamalan esas alarak ge- liştinmek ve uygulamak gerek- tiği düşüncesındeyim. Eğitim sistemlenni izleyerek ve de karşılaştırarak en iyiye ulaşıl- malıdır. Fark gözetmeden uluslararası bilgı değişimi ve örnek uygulamalarla yenilikter getirilmelidir. Avrupa Topluluğu, Sokrates ve Leonardo da Vınci eğitim programlarıyla: Comenius okullar arasında; Erasmus yükseköğretim kurumlan ara- sında: Grundtvig yetişkin eği- timini sağlayarak yaşam boyu kaliteli öğrenmenin sürekliliği- ni ve erişilebilirliğini öngör- mektedir. Eğitimin ortak bir payda olduğu görüşüyle her zaman, her yerde ve herkes için olması gerektiği felsefesi benimsenmektedir. Bütün bu uygulamalarda temel unsur Atatürk'ün deyimiyle "En Gerçek Yol Gösterici Bilim- dir." Yarınlarımızda umudu- muz gençlerimizdir. Onların çağdaş bir topluma ulaşabil- meleri ancak bilim, sanat ve kültür alanındaki gelişmeleriy- le olacaktır. Ulus olarak AB yo- lunda ilerlerken her yaşta iyi eğitimli, çağdaş ve aydın bir gençlik özlemimizdir. Kaynakça: Sokrates-Leonar- do da Vınci Programı Genişlerne Sürec/nde AB ve Türkiye'nin Entegrasyonu. ÇtZGtLtK KÂMİL \fASARACI kamilmasaraci(Q mynet.com H A R B t SEMİH POROY semihporoy(a yahoo.com İ M Mi HA!.. BULUT BEBEK SIRAY ÇIFTÇİ bulutbebekı hotmail.com HAYAT EPİK TtYATROSU MLSTAFA BILGL BU6ÜN DtNİ StYASETE BİR MttCTAR ALET ETTİIC !.." BİR MIKTAR ALET ETTÎK I OTOBÜSTEKİLER k_urgenc(Q yahoo.com TARİHTE BUGÜN Mi MTAZ ARIKAN 9 Mart tcıcıt.nutmtaz-arikan.coTn MANDY SINIRDIŞl EDIUYORL 136+'T£ BüSÜN, ÜAİLÜ PKOPUMO SK*MO/tt/ '/VW KAH- lfJ6ILIZ KİKAL'K KtZ AJAMOY &ICE-DA NCE GSLPİĞ/ TÜRK3YE 'D£U S<tJ(eOtÇt . 1S63'TE PATZ-AK İ SA\/UfJMıA . SOZ. M.OKIUSU SBKS l^e CASUS'LUK SK4NOA 8ÜYÜIC f¥HSAt-A#- &*eŞ'L(Ğ(M>A SEC£ ÇUÇAAAYA KoyttiMaçn/. BU J 8UL '£>AN OA 8i*. Öty£<& A~C/A/&1, TuKKfy HAFrA SUKEK/ /SrrAMŞai.'DAK/ŞAG&CfC/Ğrj POUSJN ENSBL- LEMESIYLE SON4 EKMİÇTİ. GEGEICÇE, PASAPOŞr yACASTtMA/ 8. K4AD0es/M0EK/ FAH/ŞELitC yAPANLAgLA l'LGİU HÜKMÛrOÜ GÖRÜŞ TURKKAYA ATAOV Kerry Seçilirse ABD'de Demokrat Parti adaylığını bir süre önde götüren Massachuserts Senatörü John F. Kerry Kasım 2004 başkanlık seçimleri için partısinden ni- hayettekaday oldu. Onu izleyen John Edwards'ı başkan yardımcısı adayı olarak yanına katabiürse, seçimde kazanma şansı daha da artabilir. Bu ko- numa gelişinin nedeni "savaşab//en ve Bush'u ye- nebilecek siyasetçi" görünümü vermesıdir. Yoksa, Cumhuriyetçilere karşı gerçek bir ikinci seçenek sunmuyor. Hatta, senatör olarak önceden yaptık- lan, onu Bush ve kamuoyu karşısında güç duru- ma bile düşürecek. Demokratlardan rakip aday belli olduğunagöre, Bush kampanyasırasındaona şunu soracak: "Senatörken türlü girişimlerimi oyunla destekledin de, beni şimdi niye e/eşt/riyor- sun?" Demokrat başkan adayı olmadan önce söylenen şu sözlerKerry'nin: "Saddam'/n eiindekikitleim- ha silahlan kabul edilemez tehdittir. Saddam'/n onları ABD'yi yok etmek isteyen bir terörist gnı- ba vermesi olasılığını görmezden gelemeyiz. Her ulusun yakın ve ciddi tehditle karşılaştığı zaman önleyici tepki gösterme hakkı vardır." Bu sözlerin sahibi Kerry, Irak'a tek başına müdahaleden, de- mokratik haklara sınır getiren YurtseverYasası için ve sermayeden yana oy kullanmıştır. Böyle bir ya- kın geçmişi olan Kerry artık tek aday olduğuna gö- re, ya bu çelişkiyi halka anlatma yolunu arayacak ya da siyasal yelpazede kendi asıl konumu olan merkezdeki yerine dönecektir. Kerry'yi Arizona'da Latin kökenliler, Missouri'de siyahlar, Kuzey Dakota'dataşralı çrftçıler ve hemen hemen her yerde sendikalı işçiler destekledi ama, Missouri'de yüzde 78, Delavvare'de yüzde 71 ve Arizona'da yüzde 65, onda "Bush'u yenebilecek birmücadele gücü" gördüğünden ötürü desteği- ne koştu. önceden Irak'taki savaş için oy kullan- dıysa da, adaylığı savaşa bugün karşı olanların oyuylagerçekleşti, Demokrat aday bellı olduğuna göre, McAuliffe gibi parti ileri gelenleri de seçim için para bulmaya şimdiden başlayabilırler. Kerry, geç olmadan, bazı eski davranışlarına açıklık getirmek zorundadır. Irak'ı işgal edecek ye- terti kanıt istemiş ve daha fazla diplomasi önermiş- tir ama, ikisini de içermeyen Ekim 2002 "savaş ka- rarf'nı oyla desteklemiştir. Bugün "Bush'a açık çek vermedim" diyorsa da, desteklediği karar met- nini bir kez okursa "Başkanın gerekli ve uygun gördüğü her şeyi yapabileceği" sözlerinden bu- nun "açık çek" olduğu anlaşılır. Oyunun bir "savaş oyu" olmadığı savı da doğru değildir. Bugün 87 milyar dolara varmış olan harcamalardan o da so- rumludur. Aynca, Kerry özel girişimcidir. Adaylığı sırasında ve daha çok rakiplerinin baskısıyla işçi haklan ve çevre temizliği sözü etmiştir ama, 18 yıl- lık senatöriüğünde hep çokuluslu şiri<etlerden ya- na çıkmıştır. Aşağı sınıflara yardım konusunda Cumhuriyetçilerle oy kullandığı da zabıtlardadır. Genel yaklaşımı şudur: Bir öneri de bunun yerli iş- çiyi zor durumda bırakacağını söyler ve sonunda sermayeden yana oy kullanır. Çin'in insan haklan ihlallerinden söz etmiş, ama Çin pazannın ABD şirketleri için gerekli olduğunu savunmuştur. Bu bakımdan, aday yanşından erken çekilen ve De- mokratlann içinde şirketlerin yakın dostu Joe Li- eberman'dan fazla farkı yoktur. Pentagon ve CIA da bu yalpalayışının kuşkusuz farkındadır. Beyaz Saray'a girecek olursa, dünya sahnesınden çeşitli "tehditler" bulunduğunu ıkide bir gündeme getirecek ve onu büyük sermaye ya- ranna zoriayacaktır. Tutucu şahinlenn bu baskıla- nna dayanabileceğini düşünmek zor. Ona oy ve- renlerin asıl hedefi şu; Bush'tan kurtulmak! B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 SOLDAN SAĞA: 1/ Anado- lu'nun birçok yöresinde, uzun kış ge- 3 celerinde dost. akraba ve komşula- nn birlikte yedikleri ak- şam yemeği- ne ve 0 gece yapılan eğ- 9 lenceye veri- len ad. 2/Bırtoplulu- ğu oluşturan birey- lerdenherbiri... Sa- 2 manlık. 3/ Arka ar- kaya oturmuş iki ki- 4 şi tarafından sürülen bısiklet... Eski Mı- 6 sır'da güneş tannsı. 4/ "Süreyya" da de- 8 nilen yıldız takımı... 9 Saçın küçük tutamlar bıçiminde değişik renkler- de boyanmış durumu. 5/Bir nota... îzmir'in bir il- çesi. 6/ Dışalım. II îsim... Vücudun yatış pozis- yonundan ayaküstü duruma geçişini sağlayan jimnastik hareketi. 8/ Anlamsız. saçma. 9/ Mız- mız ve sevimsiz kimseler için kullanılan bir söz- cük. YUKARTOAN AŞAĞIYA.: 1/XX. yüzyılbaşlanndaItalya'da ortaya çıkan, sa- natta devinimi ve dinamizmi vurgulayan akım. 2/ Birtür bağımsızlığı olan büyük il... "Kakun" da denilenkürkhayvanı. 3/"'— aldı özge âteşimiz- den şarâb ü gül"(Yahya Kemal)... Boş, ıssız. 4/ XIX. yüzyıl sonlannda Fransa'da sembolizm akı- mına öncülük etmiş olan sanatçılara verilen ad. 5/ Beyaz mennerde bulunan sert kısım... Şaşma belirten bir ünlem. 6/ Havadaki su buhan... Sayı- lan göstermek için kullanılan işaretlerden her bi- ri. II Rütbesiz asker... Gündüz yapılan sinema ya da tiyatro gösterisi. 8/ "Detice" de denilen ve ekin tarlalarıru saran zehirli bir ot... Dökme demir. 9/ Bir yerde biriken sıvıları dışanya akıtmakta kul- lanılan boru va da oluk... Bir cervel türü. NPIAMMMBUJU Meral Ataç'ın, babası Nurullah Ataç üzerine anıları, o dönemde kişisel ve toplumsal yaşantılar... Yapı Kredi Yayınlan arasında çıktı...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle