22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET 6 MART 2004 CUMARTE: 3 ısantu HABERLERIN DEVAMI TURKİYE Eüm. K 4 Sinop K 5 Adana PB 17 P B 3 Samsun K 4 Mersin PB 18 K-cadi K Trab2on Ç-naıkale P B 5 Giresun Iziir P B 10 Ankara _K 4 Diyarbaktr Y _K 4 Şanlıurfa K 2 Mardin tfrua P B 6 Eskışehır K 1 Siirt Adr P B 8 Konya Y 13 Y 12 Dnız PB 8 Sıvas PB l Hakkâri K 1 Van Zngıcak K 3 Antalya PB 13 Kars Tum yurt parçalı yer yer çok bulutlu Marma- ra'nın doğusu , Doğü AKdenız'ın ıç kesımlen, Iç Anaöo/ü'nun kuzey ve doğusu. Karadenız ıle Doğu ve Guneydoğu Anadolu yağ.şlr geçe- cek.Yağışlar yağmur ve sağanak şeklırde oJa- cak Hava sıcaklığı Gü- ney ve Doğu bo/geıen- m.zde hıssedılır derece- de azalacak. OIS MERKEZLER Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn B B B PB K Y Y Y 1 -6 5 9 7 8 9 7 Münıh K 6 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina K PB Y PB PB PB Y Y 6 2 14 3 5 2 12 10 Y 6 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflıs Kahire K B K PB Y PB K B -4 31 5 20 10 17 0 20 Y 15 Parçalı Dulutlu uljtlı. ı Yağmuriu SJIU kar . Gök gürultûlü G F N C E L CÜNEYT ABCAYÜREK MBa.tarafı 1. Sayfada nuşrrasını "bayrak açtı" veya "rest çekti" gibi olımjuz girîşlerfe kamuoyuna duyurdu. Dara ileriye giden bakış açıları da yok değil. ör- ne^inCNN Türk'ün Editör'ü büyük bir beceri ser- •gilfrdi. Gazele haberleri dışında Annan Planı üze- rinie <aç paralık bilgisi vardır veya yoktur, elbet- te ârtşma konusudurama... Son yıllarda başken- tingörnediğji ölçüdegösterilerle Denktaş'ı kucak- flayan ve kon uşmasını alkışlayan kalabalıklan "An- nar Pknıkarşıtlan"diye niteledi. Coşkulu kjtleey- lerrini kamuoyu gözünde küçültmek için kimileri «özd çaba gösterdi. Hükümet de bu görüşe katılr- yor O-neğin Denktaş ffrtınası dindikten hemen sorra TV'ye çıkan hükümet sözcüsü Çiçek Ce- mil gösterileri düzenleyen partilerin oy toplamı- nın /üzde 3'lere ulaşamayacağını söyleyerek ola- yı kjçümsemeye çahştı. RTEdaha başka bir âlemde. Türk ulusunun sa- nıldğı <adar Kıbns konusuyla ilgilenmediğini ifa- cie eden bir cümle kullanıyor: "Kıbns içinyaygara \se frtına kopananlara halkımız gülüp geçiyor." Arna hazret; Denktaş'ı karşılayan ve konuşma- sını zleyen CHP'nin de içinde bulunduğu siyasal partlertemsilcileri arasında AKP'nin hiç değilse bir temsilciyle necfen boy göstermediğini açıklayamı- yor. Bu adamlar millet temsilciliğini sollamış, kendi- lerin milletin ta kendisi sanıyorlar. • • • Denktaş rest çekmiş de bayrak açmış da falan filan gibi yorumlar ver kurtulcu edebiyatı. Rauf Denktaş, belki de yaşamının hem duygu- sal hem de gerçekçi konuşmalanndan birini yap- tı ATO kürsüsünde. Görüşmelere neden katıldığı- nı, ne beklediğini gayet açık bir üslupla anlattı. "Eğer istediklerimizialamıyorsak..." diye başladı, şu yadırganan rest diye, bayrak açtı diye yorum- lanan sözlerine: "... olmazsa olmazlanmızı temin edemiyorsak yapacağtmız şey" dedi ve açıkladı: "Yapacağımız şey. bir noktada bu görüşmeler bu- rada tıkanmıştır. Bunlan temin edemiyorvz, ey hal- kım, eygencim, eyanavatanım insanı, dunımböy- ledir diyerek, sizlere duyurmak, orada çekilip An- nan planının kabul edilmemesi için mücadele et- mektır." Ver kurtul kafası. Denktaş böyle davranmama- lıydı, konuşmamalıydı diyor. Olmazsa olmazlanmız Ankara hükümetiyle Denktaş daha New York'a git- meden saptandı. RTE ile Gül, bu koşulları savu- nacak olan Denktaş'a Ankara'nın arkasında dura- cağı güvencesini verdi. Sürekli yinelenen koşulla- rı tartışmak, hatta okumak zahmetine bile katlan- mayan, anlaşmamayı ilke edinen Rum stratejisi karşısında Denktaş ne yapmalı, lütfen söyler mi- siniz? Denktaş, kısır görüşmelerden sağlıklı bir çocuk doğmayacağını bite bile ver kurtul tayfası ve Re- cep Bey arzu ediyor diye masada kalacak, öyle mi? Üstelik Genel Sekreter'in dolduruşuna gele- cek ha? Istenilen buysa başka kapıya. Ver kurtul- cum, Denktaş peki ne yapmalı? Masada kalmalı. Papadopulos ile Mart 22'ye kadar somut hiçbir sonuç vermeyecek görüşmelerde çay içerek, gül- dürücü fıkralar anlatarak oturmalı... Başta iki ke- simlilik, ikj devlet gibi toplumun özgüriüğünü ve ge- leceğini güvenceye alacak temel ilkelere, olmaz- sa olmazlara boş vermeli! Annan boşluklan dol- dunırken ne venrse, Allah razı olsun mu demeli? Başbakan hazretieri Denktaş'la görüştükten sonra biraz tehdıt biraz rica, buyurdu ki; "Denktaş bu sürecJr başından beh içindedir. Bu süreç Denk- taş '>a nokrtalanmalıdır". Dışişleri Bakanı Gül'le gö- rüştükten sonra Denktaş dedi ki; "Bakanın dış te- maslanyfailgili verdiğibilgiler, beni çokümitlendir- di". Ankara, güvence verdiği olmazsa olmazların ar- kasında duruyormu, duracak mı acaba? KKTC in- sanmdan Annan ın son şeklini verecegi kırmızı çiz- gilen içerrneyen plana referandumda evet oyu ver- mesıni isteyecek mi? Tehlike her zaman kapıda. ABD bastırır, AB is- ter, bizimkinin yanar döner politikaları meyve ve- rir: Olmazsa olmazsız da olurrrr! GATA'ya Kartal soruşturması • AVKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelltırmay. geçen hafta îstanbul Kartal 'da meydaıra gelen trafik kazasındakı yaralılan kabul etmeyen GATA Hastanesi Acil Servis yetküi leri hakkında soruşturma başlarh. Genelkarmay Başkanlığı'ndan yapılan yazılı acıklarr.ada. "Konuya ilişkin yapılan idari araştırr-na neticesinde; sorumlu olduklan degerl^ndirilen personel hakkında gerekli yasal i§.em başlatılnuştır" denildi. îşkencekasedi delil olduİPEKYEZDAVİ Türkiye'de yıllardır demokra- sinin kanayan yarası olan insan haklan sorununu çözmek için devlet adım atıyor. IstanbuJ Vali- liği bünyesinde insan haklan ih- lalleriyJe ilgilı iddialan araşhrma ve incelemek üzere kurulan "İn- san Haklan II Kurulu"nabugü- ne dek 513 başvuru yapıldı. bun- lardan 503'ü sonuçlandınldı. DÎSK tarafından düzenlenen "Kamu Reformu Vasa Tasarı- sı" ile ilgili toplantjyı izleyen NTV muhabin Hilmi Hacaloğ- lu'nun Beyoğlu Emniyet Müdür- lüğü'ne bağlı güvenlikgüçleri ta- rafından dövülmesi nedeniyle NTV televizyonu da fl tnsan Haklan Kurufu'na şıkâyet baş\xı- rusunda bulundu. Kurula yapılan birbaş\ r urunun ardından kendisi- ne elektrikle işkence yapıldığı id- diasıyla baş\iıran bir üniversite öğrencisine işkence yapanlar Türkiye'de ilk kez kasetten ses teşhisiyle tespit edildi. Başvuru sonrasında başlatılan soruşturma çerçevesinde eski îs- tanbul Emniyetı Organize Suçlar Şube Müdürü'nün de aralannda bulunduğu iki polıs amin mes- lekten uzaklaştınldı. îstanbul Va- liliği bünyesinde görev yapan in- san haklan il ve ilçekurullan hak ihlaline uğradıklannı düşünen yurttaşlann başvurulannı bekli- yor. Kurul Başkanı ve îstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Sey- man, yurttaşlann kurula İstanbul Valiliği'nin internet adresinden e-posta yoluyla 24 saat başvuru yapabileceklerini belırterek "Devlet insanlara, insan hakla- nyla ilgili karşılaştığınız her so- runu iletebileceğiniz, başlı başı- na bununla görevlendirilmiş ye- ni bir kurum oluşturuyorum, bu konudaki sorunlannızı bize ile- tebilirsiniz' diyor" diye konuş- tu. Resmi ve özel kurumlann ya- nı sıra sivil toplum örgütlennden de temsilcilerin bulunduğu il ve ılçelerdeki insan haklan kurulla- nna. 2003 yılı Kasım ayında )'a- pılan yönetmelik değişikliğınin ardından daha fazla görev ve so- rumluluk yüklendi. Vali Yardım- cısı Sevman. yeni yönetmelikle birlikte kurullarda "sivillerin" ağırlıklı olduğunu belirterek "Şu anda îstanbul il kurulunda 27 kişi var. bunlann arasında okui aile birliklerinden üyeler, yedi üniversiteden, ÇYDD, Umut Çocukları Derneği, Avrupa Genç Hukukçular Derneği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti gibi 6 sivil toplum kuruluşun- dan temsilciler bulunuyor" di- ye konuştu. Seyman, bu kurulla- nn sadeceAB 'ye üyelik sürecinin bir gereğı olarak oluşturulmadı- ğını belirterek "Ulusumuza, devletinıize ve kendi insanımı- za yaraşır bir insan haklan iliş- kisini tesis etmenin çabasını göstereceğiz" dedi. Seyman. başvoırulann en geç 24 saat içinde mutlaka değerlen- dirildigini, 20 gün içinde de yurt- taşlara geri dönüldüğünü belirte- rek "Bugüne dek 72 ayn yere şi- kâyet kutulan koyduk. 2 bini aşkın insana eğitim seminerle- ri verdik, ayrıca önümüzdeki aylarda da çok yoğun bir tanı- tım kampanyası başlatılacak" dedi. İnsan Haklan U Masası Başka- nı Avukat Vildan Virmibeşoğlu ise yönetmelik değişüdiğınin ar- dından il ve ilçe kurullannda "halkia ilişkiler ve iletişim. in- san haklan eğitimi ve bilincini geliştirme, insan hakları ihlal- lerini araştırma, inceleme, de- ğerlendirme komisyonlan" ku- ruldueunu sövledi. Bakanlar ve Emniyet: Suç varsa cezalandırılır Kendini yakan öğrener ya$antııtı yltrdi Hacaloğlu'napolis dayağı inceleniyor Ftipicezaevletinde 109. ölüm ANKAJRA/tSTANBUL (Cumhuriyet) - Emniyet Genel Müdür Yardımcısı ve sözcü Ramazan Er, NTV muhabin Hilmi Hacaloğlu nun polıs tarafindan gözalrına alınması ve dövülmesine ilişkin. "Türldye Cumhuriyeri'nde hiç kimseye suç işleme hakkı verilmiyor" dedi. Sözcü Er, ortada suç varsa, işleyenin gereken cezayı göreceğini söyledi. îçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Hacaloğlu'nun polisler tarafından dövülmesi ile ilgili inceleme ve soruşturma başlatılması emrini verdiğini söyleyerek "Hükümetin işkenceye sıfır toleranslı var" dedi. Adalet Bakam Cemil Çiçek, olayı onaylamadıklannı belirterek, "Her olay Türkiye'de anında Adalet Bakanlığf na iletilmez. Ama yasalar açısından suç teşkil eden bir eylem varsa savcılar gereğini yapar" dedi. îstanbul Vaiisi Muammer Güler ise olayı kasıth bir davxanış olarak değerlendirmediğini söyledi. | İstanbul Haber Servisi - F tiplerindeki tecride karşı başlatılan ölüm orucu eyleminde yaşamlannı yitirenlerin sayısı 109'a ulaştı. Eyleminin 136. gününde basicılan protesto etmek için kendini yakan 32 yaşındaki Günay Öğrener hayatını kaybetti. Ölüm orucunun 3. yıldönümde 20 Ekim 2003 günü eyleme başlayan 10. ekip üyesi Öğrener, Uşak F Tipi Cezaevi'nde önceki gün kendini yaktı. Izmir Yeşilyurt Devlet Hastanesi'ne kaldınlan Öğrener, yapılan tüm müdahalelere karşın kurtanJamadı. Cenazesi Adli Tıp Kurumu'ndan alınan Öğrener, memleketi Burdur'da toprağa verildi. TAYAD'dan yapılan açıklamada, 110. insanın öhnesini istemeyenlerin bir an önce harekete geçmesi gerektiği belirtilerek "Eğer siz yeni Günay'Iarın ölmesini istemiyorsanız tecride son verin. Susmaya devam edenlere, tecritle ellerini kana bulayanlara seslenivoruz" denildi. Beyoğhı'nda karanlık cinayet • Baştarafı I. Sayfada yapılan otopside genç üniversitelinin başın- dan tek kurşunla vurularak öldürüldüğü an- laşıldı. Cinayetin yukandan, yüksek enerji- li susturucu takıhnış gece görüş dürbünlü uzun namlulu sılahla işlendiğı şüphesi gün- deme geldi. Imam Adnan Sokak'ta okuru olduğu De\ - rimci Hareket dergisi binasından 3 Mart Çarşamba akşarru 3 arkadaşı ile birlikte çı- kan Önder Babat, birkaç adım attıktan son- ra kanlar içinde yere yığıldı. Olay yerinde hayatını kaybeden Babat'ın yaşadığını dü- şünen arkadaşlan, üniversiteli genci Taksim Ilkyardım Hastanesi'ne kaldırdı. Olay yeri- ne gelen polisler. sokakta yaptıklan incele- me sonucu delil olarak yerde bulduklan bir taşı gösterdiler. Sol görüşlü gencin ölümü- ne bir taşın neden olduğunu ve soruşturma açmaya gerek bulunmadığını söyleyen po- lis. Babat'ın ailesinden cenazeyi almasını istedi. Ailenin ve Babat'ın avukatı Anıt Ba- ba'nın, polisin olayın adi bir vaka olarak gösterilip kapatıhnasına karşı çıkarak otop- si istedi. Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otop- sinin ardından açıklanan ön raporda, Ba- bat'm ölümüne 9 mm. çapında kurşun çekir- değinin yol açtığı belirtildi. Avoıkat Anıt Ba- ba, ilk incelemelere göre uzmanlann şifahen verdiği bilgilerde, "Lr zak bir noktadan, susturucu rakılmış yüksek enerjili silah kullanılmış olabileceğinin" yer aldığını söyledi. Polisin, maganda kurşunu. serseri kurşun \ eya yorgun kurşun açıklamalannın gerçe- ği yansıhnadığını belirten arkadaşlan ise "Herhangi bir silah sesi duymadık. İstan- bul Üniversitesi Hukuk Fakültesi son sı- nıf öğrencisi olan Önder. öğrenci temsil- ciliği yapmış, sayısız kere gözalrına alın- mış ve hakkında birçok soruşturma açıl- mış bir arkadaşımızdı" dedıler. A\nkat Anıt Baba, Önder Babat'ın ölü- münün karanlık bir olay olduğunu öne sü- rerek. "Keskin nişancı akşanı saatinde uzun namlulu ve susturuculu silahla sol- cu bir gruba ateş etmiş. Profesyonelce iş- lenmiş bir cinayet olduğunu düşünüyo- ruz" dedi. Beyazıt'taki îstanbul Üniversitesi Merkez Kampusu önünde toplanan Önder Babat'ın öğrenci arkadaşlan. "Önder Babat ölüm- süzdür" yazıh pankart açtı. Önder Babat'ın faillerinin bulunmasını isteyen öğrenciler tarafindan yapılan açıklamada, "Onder'e sıkılan kurşun özgürlük mücadelesine. bilimsel aydın üniversiteli öğrenci kimli- ğine ve tüm topluma sıkılnııştır. Önder'i karanlık güçler katletti. Cinayetin arka- sını bırakmayacağız" denildi. Babat'ın cenazesi. Tunceli'nin Pertek il- çesine bağlı Yukan Gülbahçe köyünde top- rağa verildi. Istanbul'dan dün akşam mini- büsle yola çıkartılan cenaze, bugün Yukan Gülbahçe kö>aine getirildi. Cenazenın köye gelişi öncesi jandarma tarafından çevrede geniş güvenlik önlemlen alındı. Cenazenin toprağa verilişi esnasmda Önder Babat'ın annesi Azime ile baba Aziz Babat'ın göz- yaşlanna hâkim olamadığı gözlendi. Anne Babat, zor şartlar altmda büyüterek olcuma- ya gönderdiği oğlunun cenazesinin gelme- sinden büyük üzüntü duyduğunu ifade ed- erek, "Oğlumun katillerinin bir an önce bulunmasını istiyorum" diye konuştu. GUNDEM MLSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada lan uyararak vahim kazalan önlemeye çalıştım. Buna rağmen bir araç daha çukura düştû. Içindekilerin ya- şadığı dehşeti içim ac/yarak izledim. Biryandan da te- iefonla yetkililere ulaşmaya çalıştım. Birsûre sonra 42 DU 372 plakalı resmi bir araçla teknik görevliler geldi. Onlann anlattıklan çaresizliği dinleyince aynca kahrol- dum. Yaşadığım olayı içime sindiremedim, hukuki yollara başvurmak için gin'şimde bulundum. Sonunda bürok- rasiye yenilip, teslimoldum. Bu duble yollann da pek çok alanda olduğu gibi ka- litesiz işlerin bir sonucu olduğunu, rûşvet bataklığına vıcık vıcık bulaşmış ihalelerden ancak bu tür işlerin çı- kabileceğiniyaşayarak gördüm... Olayın aynntılan, resimleri ve bilgileri ektedir..." Duble yollar, AKP ıktıdannın gelir gelmez "ben bul- dum"deyip, kolları sıvadığı işlerden biriydi. Zamanın- da uzmanlann uyarılanna sütunlanmızda yer verdik. Bir ülkede ulaşım politıkasının akşamdan sabaha befirfe- nemeyeceğıni, değıştınlemeyeceğini anlatrnaya çalış- tık ama, olmadı. Bize yaşadıklannı aynntılanyla akta- ran okur, bir ölçüde şanslı. Geçtiğimiz günlerde Mer- sin'i Antalya'ya bağlayan duble yolda Ibrahim Esme- yelim adli biryurttaş kaza yaptı ve yaşamını yitirdi. Bi- lirkişi raporu, kaza nedeninin duble yoldaki hata oldu- ğunu ortaya koyuyordu. Karayolları Genel Müdürlüğü yetkilileri de bu yollar- daki olumsuzlukları kabul ediyorlar. Duble yol yapım- ları başlayalı daha bir yıi oldu ama, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün 2004 yılı programındaki bir bölümü aktanp, Aziz Nesin'e selam verelim: Duble yollann tamiri! Daha şimdiden 160 kilometrelik duble yol tamiri planlanıyor. Başka tamir edilmesı gereken şeyler de var ama, yol- lar yetennce bozuk, ağzımızı bozmayalım... ÂksâklCarayolları Partisi? _ Erdoğan hükümeti içte-dışta kimi uygulamalanyla Özal hükümetine benzetilyor. Yollar konusunda bu benzetme kabul edilebilir. özal da otoyola takmıştı. ll- le otoyol yapacak, 220 kilometre hızla yol alacak. Türkıye'nin temel ulaşım gereksinimleri saptanma- dan, ulaşım olanakları dengeli kullanılmadan başla- yan bu gırışim, dış borçlann yükselmesinde önemli bir etken olmuştu. Türkiye'nin ulaşım ağlanna gereksinimi yok mu? Eibette var. Var ama, üç yanımız denizlerfe çevrili diyoruz, deniz olanaklarındanyüzde5kadaryararlanıyoruz. Cumhu- riyetin ilk yıllannda anayurdu demir ağlarla örmeye başlamışız, sonra bu ağlar örümcek ağlanna yenilmiş. Demıryolfannın yolcu-yük ulaşımındaki toplam payı da denizyollarıyla at başı... özal döneminde bunlar defalarca anlatıldı, öneriler yapıldı. Yok. Dediğim dedik, mantığım düdük... Şimdi de Erdoğan bir başka politikasızlıktatam gaz gidiyor. Türkiye'nin ne kadar duble yola gereksinirn duyacağı belli olmadan, iktidara gelir gelmez ilan etti: "75 bin kilometre duble yol yapacağım..." Bu işin planlamasında olan kişiler Türkiye'nin top- lam duble yol gereksiniminin 9 bin kilometre olduğu- nu rapor ettiler ama, eğer yerlerini korumak istiyorlar- sa ne yapıp edip bu yolu 6 bin kilometre daha uzat- mak zorundalar! Zemin çalışmasının yetersizliği, malzemenin kalite- sizliği nedeniyle kısa sürede bozulan duble yollar ay- nı zamanda AKP'nin en etkin propaganda aracı ola- rak dikkati çekiyor. Vatandaş yolda giderken çukura düştü mü, yolu kimin yaptığı aklına gelecek... Oy ve- recek... Kime? Pompalanan kamuoyu yoklamalanna göre AKP'ye, yani Aksak Karayollan Partisi'ne... ankcum ' cumhuriyet.com.tr Irak'ta anayasa anlaşmazlığı Türkiye:Kaygılarımız doğru çıktı Dış Haberler Servisi - Irak'ta hazırlanan geçici anayasanın imzalanması, Geçici Yönetim Kon- seyi'nin (GYK) 5 Şii üyesinin bazı maddelere karşı çıkması üzerine pazartesiye ertelendi. Irak Islam Devrimi Yüksek Konseyi'nden Ha- mid El Bayati, Şiilerin kaygılannın, Kürtlerin kendi özerk bölgelerine müdahale edihnesini engellemek için anayasaya koymak istedikleri maddelerden kaynaklandığını söyledi. Dışişleri Bakanhğı ise akşam saatlerinde yaptığı yazılı açıklamada, "Geçici İdari Yasa'nın imzalan- masında karşılaşılan güçiüklerin Türkiye'nin başından beri dile gerirdiği kaygılan haklı çıkaracak nitelikte" olduğuna dikkat çekti. MESELA DEDİK ERDAL ATABEK 'imes krde çıkan isyan ate- ji ya/ılmaya başlamıştı. Hiç kımse sessiz sedasız yemle- nen, sade<e yumurtlarken gı- dakl^an tsvııklann ayaklanaca- ğına -ilasılic verrniyordu. Oysa ta%TÜı!ar umulmadık bir hareket- lilik ı;inde:toplanıyor, girişimci kuruyn çrılışmalanna destek veriyjrlarci. Bu arada hazırla- nan 'TavuL-t HakJarı Bildirge- si'nın maddelerı de belirleniyor- du. Hormonlu yem istemiyoruz... HP avuklarm üstünde durduk- J. lan konulardan birisi 'hormonlu yemler'di. Hem tavuklann daha iri olması için hem de daha çok yumurtlama- lan için verilen hormonlu yem- lerin çeşitli bedensel ve ruhsal bozukluklara yol açtığı saptan- mıştı. Prof. Dr. Büyükibik bu bozukluklar konusunda toplu- luğu uyarıyor, tavuklarda gö- rülen şişkin göğüslerin doğal olmadığını, hormonlu yemle beslenen tavuklarda aşın cinsel uyan görüldüğünü, çok yu- murta almak isteyen tavukçu- luk endüsrrisinin tavuklarda si- nirsel bozukluklar olmasına al- Tavuk hakları bildirgesi... dınş etmediklerini açıkhyordu. Tavuklar bu konunun bıldirge- nin ilk maddesi olmasında ıs- rar ediyorlardı. Böylece önem- li bir konuda adım atılmış ola- cakt!. Ama horozlar çok farklı dü- şünüyorlardı. Onlar ta\ r uklann hormon almalanndan çok hoş- nut oluyorlardı. Tavuklann is- teklerinin artması onlann işine geliyor, kesimlik tavuklann ye- rini genç piiiçlerin almasını is- tiyorlardı. Horoz eti sert oldu- ğu için kesim dışı kalıyor, böy- lece yaşama süreleri artıyordu. Hatta, horozlann yaşlanmasını durdurmak için kart horozlara yönelik antiaging programları uygulanmaya başlamıştı. Civcivlerimizi blz büyüteceğiz... 'T^avuklann çok önemli ikinci  istemi "civcivlerini kendi- lerinin büyütmesi" oluyordu. Tavuk çiftliklerinde yumurtala- nn elektrikli kutularda ısıtılıp civciv çıkanlması tavuklann ba- şına gelen büyük bir felaket ola- rak görülüyordu. Yumurtalannın üstüne yata- mayan kuluçka tavuklar bu du- rumda depresyona giriyorlar, 'Kanatlılar Hospital'ın ruh hastalıklan bölümü bu durum- daki tavuklarla dolup taşıyordu. Ambardaki toplantıda tavuk- lar "yavrularımızı çalıyorlar" diye feryat etmişler, bütün hay- vanların kendilerine destek ver- melerini istemişlerdi. Sıcak ku- tularda kabuklarını kınp dünya- ya gözlerini açan civcivlerin bir- biri üstüne basarak yer bulmaya çalışmalan bütün tavuklann acı çekmelerine yol açıyor, ama kimse oralı olmuyordu. Horoz- lan çocuklanna şefkat göster- meye davet etmelerinin de hiç- bir yaran ohnamıştı. Horozlar tüylerini kabartıp çe\Tede dola- şıyor, gösterişten başka bir şey düşünmüyorlardı. Çoke$liliğe son verilsin... 75 ildirgedeyeralmasıistenen ÎJ önemli bir madde de "Ço- keşliliğe Son Verilsin" biçi- minde yazılması istenen konuy- du. Tavuklar bir kümesin çok ta- vuğundan biri olmak istemiyor- lardı. "Bizim de güvercinler gi- bi, kanarvalar gibi tekeşli ol- ma hakkımız var. Bu çağdışı uygulama artık bitsin. Bu ho- roz egemen toplum yapısı de- ğişmelidir" diyerek düşüncele- rini açıklıyorlardı. Aralannda bulunan sosyolog bayan Sanka- narya, biz de kanatlıyız, ama te- keşliyiz ve ta\oddann da tekeşli kanatlılar topluluğunda çağdaş yerlerini almalannın zamanı geldiğini anlarıyordu. Tavuklar bu yabancı uzmanm söyledikle- rini çılgmca kanat çırpışlanyla alkışlıyor, uzmanın bu görüşle- rini horozlara da anlatmasına oybirliği ile karar veriyorlardı,, Bakahm horozlar bütün bun- lara ne diyeceklerdi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle