25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAFA CUMHURİYET 6 MART 2004 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZ SOYSAL Kültüre Dayalı Turizm... Sansür Medyası PET, "redya sstnsûrü" değıl, san- sjrr.edyas. Snsüruı en kötüsü, kendi hesap- lanro ve ç«;artann«zı düşünerek ken- d keıdinizf uyguLadığınız sansürdür. Zsren, taiım olarak, sansür aslında başktlannc». otorrteyi ellerinde bulun- duraıdarca tonur v>e ister istemez ki- şilerh ya ca kurLirnlann istençleriyle çatış-. Sayr Başb-a>kan da. geçen haf- ta Kı>ns k<nusun:cla "Hassas görüş- mele-jn gidşinı &t'kileyecek olur ol- maz, yanlış şeyler yazmayın" dediği zamn sadrce bir ri<cadabulunmuş ve doğrı haDecilik yapılmasını istemişti. Srısür k»nsa, bsşkatürlü konurdu. Ama başlargıçta "Başbakan bıze san- sür u'guluyor" d i y e kıyameti koparan bazı jazeteer ve televizyon kanalları kend kendierine sansür uygulamaya başladılar. Olıyların variığnnı ya da haber de- ğerin inkâredercesine. Kendi önyargılannı kullanarak ve kullarış tarznın ikt idar çevrelerince de beöeıileceiinı urnarak. fşte, sansürün kötüsü budur. Insanları *endi rnesleklerine ihanet etmedururruna s-oktuğu için. Budururr, sadece KKTC Cumhur- bışkanı nın s o n Ankara ziyareti sı- rasınca yaşanan d-e«tek gösterileri do- laytsışla ılk l-ez şirndi görülmüyor. Da- ha ön;eleri de baş»ka örneklerine rast- lanmıştı. Olaylan okurlanna ya da izle- yicilerne duyururken her şeyden ön- ce mensup Dldukl.an sermaye grupla- rının iktidarla ilişkilerini ön planda tu- tan medyayöneticileri, olayin bütünü- ne ve haber değerine aldırış etmeden, duyuruşta, tartıp sunuşta, hattâ hiç du- yurmayışta hep o ilişkilerin gerekleri- ne göre davranıyorlar. Yanlış olan budur. Yoksa, her olayı herkes kendi meşrebine, ınancına ve bakış açısına göre değerlendirir. Ama, geniş anlamdakı habercilik tanımına uygun davranması gereken haberci, yorumculuğu ya da yorumlama eğili- mini ikinci plana itmek zorundadır. Ota- nı, önemsiz, değersiz, hattâ zararlı ve hele iktidarın istediğine aykırı saymak ona düşmez. öylesi, yorumculann işidir. Onlar da, her renkten ve eğilimden, son yıllann Türkiye'sinde bol bol var. Bırçok konudaolduğu gibi, bu ko- nuda da çıkarcı ve köşe dönme- ci yaklaşımın değerleri kişiler yanında mesleklerin de kurallarını örselemek- tedir. Artık, yavaş yavaş, bırakın araş- tırmacı gazeteciliği, muhabirlik, yani haber peşinde koşup olayı yakalamak, iyi görüntüleyip iyi yazmak, iyi anlatmak gibi beceriler de gitgide değersizleşi- yor. Ortalık, haberi iyi yakaladığı, iyi gö- rüntülediği, iyi yazıp iyi anlattığı halde, ertesi günkü gazetede ya da sonraki haber bülteninde göremeyen, çünkü medyanın kendi, medyanın kendi san- sürüne takılan habercilerle dolu. Sonuç, yalnız onlann hayal kınklığı değil, toplumun habersiz kalışıdır. Abdullah TEKİN öğretim A tatürk ün. halkçı boyutla- n ve özelliklen olan bir kültürpolitikası vardı. Bu doğrultuda harfdevrimin- den ilköğrenim seferberliğıne uzatı- lacak çızgıde saygın çabalar harca- mıştır. Büyük önder yorucu bir sa- vaştan çıkan ulusuna moral aşılama- ya çabalamış, üniversiteyle yakın- dan ilgılenmiş, çevresındekı sanat- çdara sahıp çıkmış. lıse mezunu genç- leri Avrupa'ya göndermiştır Bura- da dikkat edilmesi gereken nokta şu- dur: Atatürk, çağdaş uygarlık düze- yine ulaşmada kültür bınkımının önemını görmüş ve bunu işlevsel kü- mak istemiştır. Atatürk sonrasında da kültürel ha- reketler bir süre sürdürülmüş. Köy Enstitüleri, Halkevleri'nde etkinlik- Ier, klasiklenn çeMilmesi ömeği kül- türel çabalara tanık olunmuştur. Uygarhkları kültürel bırikimler olarak nitelendınrsek Tûrk ve Tür- kiye kültüricrinin içerik /enginliğj seçkin u> garüklar oluşturmalıdır so- nucuna ulaşınz. Orta Asya. îslam ve step kültürünün, Anadolu"ya ta- şınıp oradakı me\ cut kültürlerle bu- luşması % e Batı ıle komşuluk aşama- sı kültürlerın uç uca eklenmesı \ e bu- nu uygarlık katmanlanna dönüştür- mesi anlamına gelır. Türkıye zengın bir coğrafyaya sa- hiptir. Çeşitli uygarlıklann yaygın görünümü nederuyle bölgeler ara- Görevlisi-Antalya sında dıl. dın, yaşam biçımi ve halk- bılım farklılıklan gösteren bir ülke- dir. Kuşkusuz bu farklılıklar ülke- nın zenginlıği olarak değerlendıril- melıdir Ne kı, zaman zaman kımı si- >asal iküdarlar bu farklılıklardan ra- hatsız olup bunu tekdüze (monoton) bir boyuta ındirgemeye çalışmıştır. Dahası, küreselleşme adı verilen eko- nomık kanalların süreklı bırbırıyle ılıntıh olacak bıçımde açık tutulma- lan oiayı. salt bununla yetinmemiş kültürel kanallara da aynı işlevı yük- leyıp tekdüzelığe çağn çıkarmıştır. Görülen odur b dünyanın bırçok ülkesınde yeme içmeden. konuşma dürne ve gıyım kuşama uzatüacak tür- dekı kültürel öğeler tekdüze olmaya başlamıştır. Böyle bir tablo. pek faz- la kültürel farklılığı ya da çeşıtliliğı olmayan ülkeler ıçın önem taşıma- yabılır. Ama Türki\e gıbı kültürel farklılığı ve çeşitlilığı zengın olan ülkeler ıçın bu ış ciddi bir tehlike olarak algılanmalıdır. Türkıye'nın bu tehlike karşısında yeten kadar önJem aldığını söyle- mek olası değıldir. Özgün bo\TJtlar taşıyan geleneksel kültürler hızla yok oluyor. Orneğın Antalya'da vaygın olan ^'öriik kültürü yok olma aşama- sında. Küreselleşmenın dünyadaki birçok kültüre yönelık tehlikelı ayak seslerini önlemeye çaba harcayan ül- keler dikkatimızi çekmelidır. Turizmın kültürel (güzel Türkçe- mızle özekınsel) boviitunun unutul- duğu. ucuz bir dınlence ülkesı res- mını veren Türkıye. bu tablonun de- ğıştırilmesi yönünde çaba harcamak zorundadır. Bu tür bir çaba hem eko- nomik kalkınmaya katkı sağlayacak hem de çağdaş uygarlık düzeyıne ulaşmanın temel taşlan olan özekın- sel birikım oluşturulacaktır. tstanbul. Antalya ve benzerı kent- lere bırer "Kültür .Vkademisi" kur- mak çok yonüyle büyük yarar sağ- layabilrr. Bu akademi öğrencılere, eğıtıcılere kültür derslen vermenın yanı sıra, yitmeye yüz tutan gele- neksel özgün kültürlen ortaya çıka- np yaşatma, küreselleşmenın önünü kesme ve yozlaşmajı önleme gıbı ışlevlere sahıp olmalıdır... Dılden mımanye. sanattan gıyım kuşam ve yeme ıçmeye uzatüacak çiz- gıde özgün kültürel öğelerin ortaya çıkanlması. profesyonel kadrolarla Anadolu'dakı kültür zenginlıklen- nın sürdürülebılır olması bu akade- mının görevlen arasuıda olmalıdır. Önerılen bu akademi, çalışmala- rını -tıpkı Platon'un etkınlık yen (mekân) olarak kullandığı Atına'nın yakınlanndakı ze\1inlık ömeğınde olduğu gıbı- Antalya"nın yakınrnda, bir zeytınlığın ıçınde yer alan Evdir Han'da sürdürebılir. Bu kenansarayı kültür akademi- sine çevirip işlevsel kılmak, çağdaş u\garlık düzeyine ulaşma yolunda önemli bir adım atma anlamında de- ğer bulacakûr. 1 amyon ağımız gidiyor! luralımU- S*ORÇ by O^tty Im.-rjr 1 MILYON FIDAN TURKCELL faturalı hattından 346^a'e TEMA yazıp mesaj gönderin, Toprakla Dayanışma kampanyasına siz de katkıda bulunun. (Her rrvesaj 1 fıde" baçış karşılığı 2.5 tı l,or T L dır. Yacacac nz tağı; ara 500 000 TL sewıs Deüel enlenecektır.) 1 M İLYON FİDAN KAMPANYASI BAMKA ADI Akbank Koçt33nk Oyaık Bank T. Iş. Bankas T. V akıflar Bankası Yap:ı Kredi Eankası ÇAĞRI MERKEZİ 444 25 25 444 0 555 444 0 600 444 02 02 444 0 724 444 0 444 En verimli topraklanmızı erozyon sonucu kaybediyoruz. Her yıl, İzmit ve Bursa illeri kadar verimli toprağımız ülkemizi terk ediyor. Kamyonlarla değil tabii... Birileri gelip ülkemizden bir karış toprağı bile alıp götürmeye kalksa, ne savaşlar çıkardı... Ama böyle sessizce giderken sadece onlann arkasından bakıyoruz... Bu kaybı durduramazsak, Türkiye 2040 yılında çöl olacak. Topraklarımızın bereketli ovalardan denizlere doğru yaptığı bu korkunç göçü durdurmak elimizde! Üstelik çözüm yine topraktan gelecek. Toprakla Dayanışma için Bir Milyon Fidan Kampanyası başlıyor. Bir karış toprak daha kaybetmemek için 7 Mart'ta ekran başına! atv DIG9TURK KANAL7 * SKf TfcMAâ Tel: (0212) 283 78 16 www.tema.orq.tr PENCERE Ilımlı Islam Rejimi'ne Doğru... Müjdeler olsun!.. Gezegenimizin patronu Bush, Ortadoğu halkla- rını âbâd edecek.. Komşuda pişer. Bize de düşer. BOP her şeyi çözecek mi?.. Bu BOP nedir, kimdir?.. Büyük Ortadoğu ProjesiL • Pekı, ABD'nın Ortadoğu'da ne işi var?.. BOP'u tezgâhlarken yoksul halklan mı düşünü- yor, yoksa enerji kaynaklarını mı?.. Işte size enayice bir soru!.. Amatörce.. Safça? Gereksiz bir soru!.. Ama Ortadoğu'daki zengın enerji kaynaklan coğ- rafyasında yerieşik Müslüman halklar öylesine ge- ricidüzenleraltındayaşıyorlarki bu soruyu sormak kaçınılmaz oluyor. Dın, iman, mezhep, tarikat, ce- maat, şeyhlik, ımamlık vesairenin egemenleştıği bu haritada Amerika daha uzun süre toplumlan evire çevire yönetır... mi?.. Şu Irak'ın haline bak!.. Işgal altında!.. Yalnız Islam coğrafyasında değil, sözüm ona uy- garlık dünyasında bıle utanç vericı bir sessizlik yok mu?.. • Türkiye cup diye 'BOP'a atlar.. Bugunkü Başbakan.. Daha Başbakan olmadan.. Milletvekili bıle değilken.. Seçımegirmeden.. Sandıktan çıkmadan.. Hükümetini kurmadan.. Hıçbir sıfatı yokken.. Amerika'ya gidip Bush tarafından kabul edilip ağır- lanmadı mı?.. Ne konuştular?.. ABD'nin Cumhurbaşkanı bu işleri biliyor.. Kaçın kurası Bush?.. • AKP iktidarı için yorum yapan siyasetçiler dıyor- lar ki: - Bu iktidar özellikle kurulmuştur; Türkiye'de Er- bakan'a karşı toplumun ve devletın gösterdıği sert tepkı hesaba katılmıştır; bir "llımlı Islam Rejımi"n\ Türkıye'ye oturtmak hesabı geçerlidir; Batı'nın her dediğine 'evet' diyecek bir iktidar yaratmak Ame- rika'nın ışine geliyor. - Pekı, buna karşı çıkacak bir muhalefet nasıl olu- şacak?..Tamteslimıyetçilığedayanan bu iktidar ne kadar sürecek?.. - Doğa boşluk kaldırmaz.. - Nedemeko?.. - Bu iktidar muhalefetinı elbette yaratacak, ılk gos- tergeler meydanda... • Herşeyin yenı baştan oluştuğu, kurulduğu; ya- zılıp bozulanların yeni baştan düzenleneceğı bir sürece girildi. Cilimve Gelecek KAPAK DOSYASI: SAVAŞIN ANTROPOLOJİSİ YA2ILARIYLA: Adam Senel Muazzez İlmiye Cı§ Prof. Dr. Cemol Yıldırım Prof. Dr. Ali Nesin Prof. Dr. Yomon Örs Prof. Dr. Haluk Ertan Prof. Dr. Sinan Özbek Prof. Dr. Kodir Congızboy Prof. Dr. Önder Bilgi Do(. Dr. ismihan Yusubov Doc. Dr. Benon Dinctürk bayilerde! Gwıd VıyınYjMimeni: Eıuier Helvccioglu EAörier: Nalân Mahsereci • Ruken Kızıler Sakızağacı Caddeü None $okok 15/4 Beyoğiu İSTANBUL Tel: 0212 24i 97 95 KA-DER MERSİN BAŞKANLIĞI ETKİNLİK TÜRKİYE'DE SİYASET KONUŞMACI: DP. ALEV COŞKUN fS'>ase: Yer Tarih Saat ç™tım Üyest - ts>< TunzmBakan<) KONFERANSYÖNETİCİSİ: NURHAN ÖZTAŞ tKt-DER Mersın Ba^an ı Kültür Merkezi Salonu 7 Mart 2004 Pazar 13.00-16.30 Mehmet Faraç TORE KISKACINDA KADIN CCnrümıfernıccf Tüm Kitapçılarda Günizi Yayıncılık 0(212)5121172
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle