22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
B MART 2004 CUMAFTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab(a cumhuriyet.com.tr 11 Yunanistan yann sandık başına gidiyor. YDP, PASOK'un 3 puan önünde görünüyor omşudazorhıseçim^ \ /"aatlerle kafası kanşan Y Yunan halkınm büyük bölümü, iktidardaki RASOK'un lideri Papandreu'yu başbakan olarak görmek istiyor. Ancak aynı seçmen parti olarak ana muhalefetteki YDP'nin iktidara gelmesinden yana. Yannki seçimin kaderini yüzde 13 oranındaki kararsızlar belirleyecek. MURAT İLEM AltNA - Yunanistan 'da yaklaşık 8 milyon seçmen. yann yapılacak ge- nel seçimlerde oy kullanmak için 4 yıl sonra sandık başına gıdecek. Son kamuoyu yoklamalanna göre, seçi- min favorisi yok. tki önemli parti, Pan Helenik Sosyalıst Partısi (PASOK), ana muhalefet partisi Yeni Demok- rasi (YDP) iktidar olmak için çaba harcarken birleşik sol Sınaspismos (SYN) ıle Yunanistan Komünist Par- tısi (KKE) kısıtlı da olsa parlamen- toda temsıl edilmek istiyorlar. Din % 98 Rum Ortodoks, % 1 Müslüman Gayrı Safi Yurtiçi Hasıla Kişi başına 12.910 Euro (2002) Büyüme % 4 (2003) Işsizlik % 73 (2003) Ordu 177.600 Güvenilirlikleri sorgulansa da son kamuoyu yoklamalan 3 puan önde görülen ana muhalefet partisi YDP'nin iktidara geleceğini göste- nyor. Buna karşıhk PASOK'un ik- tidar olma avantajını sonuna kadar kullanacağıdabirgerçek. Seçmenin yüzde 13 'ü ise kararsız. 300 üyeli Yu- nan parlamentosunda çoğunluğu sağ- lamak isteyen ikı büyük partinin li- derleri. seçmenlennin oyunu alabil- mek için son kozlannı da oynadılar. Özellikle geçen hafta boyunca Yor- go Papandreu ve Kostantin Kara- manüs'ın propaganda konuşmalan vaatler savaşına dönüştü. Verılen sözlerin Yunanistan'ın bütçesi ve AB ıçindeki konumu ile çeliştiği bir gerçek. Liderler dış politika, eğitim, sağlık ve tanm konulannda kamu- oyunu tatmin etmeye çalıştı. Ancak, yann sandık başında ülkenin gele- ceğini yüzde 13 oranındaki kararsız seçmen belirleyecek. Yorgakl ve Karşı Kostaki tki büyük parti, PASOK ya da YDP'nin liderleri Papandreu ıle Ka- ramanlis'in geçmişleri kampanyala- ra damgasını vurdu. ABD'de doğup eğitim gören, annesı Amenkalı olan Papandreu'nun seçimlerde bir ABD'li gibı davrandığı dıkkat çekti. PASOK lideri Papandreu, halka şinn görün- mek. bir başka deyişle oyunu arttır- mak için olduğundan farklı görün- memeyi tercih etti. Sabah yürüyüşle- ri ile bisiklet sporunu aksatmayıp ola- ğan yaşamından ödün vermeyen Pa- pandreu'nun bu polıtikasının ne ka- dar başanlı olduğu yann anlaşılacak. YDP lideri Karamanlis ıse seçım çalışmalannı tam bir Yunan gıbı sür- dürdü. Yunanlann deyımı ile "bla Ma" yaparak çok konuşup karşısın- dakını etkılemeye çalışan Karaman- lis, her fırsattan yararlanmaya çalış- BATI TRAKYA'DA DURUM KÖTÜ A/"unanistan'da pazar günü yapılacak se- I çimler Türkiye için yalnızca hangi par- tinin iktidara geleceği açısından önem taşı- mıyor. 1990 sonrasında yoğun olarak gün- deme gelen Batı Trakya'daki Türklerin par- ticilik çahşmalannın bölgedeki etkileri ba- zı farklarla da olsa devam ediyor. Sadık Ah- met'in önce parti kurması, ardmdan bağım- sız olarak parlamentoya girmesi ile başlayan süreçte bugün için seçilen milletvekillerinin partileriçindepasifize edildiği söylenebilir. Batı Trakya Türklerinin artık kendi partile- ri yok. Parlamentoda etkin partilerden aday- hğını koyan Türider, milletvekili seçilse bi- le pasif kalıyor. Iskeçe, Kavala, Gümülcine, Drama ve Dedeağaç'ta yaşayan 140 bin Türk'ün 70 bini oy kullanma hakkına sahip. Ama, aday sayısındaki fazlalık. hiçbirinin parlamentoya girememesi tehlikesini doğu- ruyor. Bölgede 10 Türk aday milletvekili se- çilmek için propaganda yapıyor. Türklerin kısıtlı oy potansiyeli ve adaylann fazlahğı, oylann parçalanmasını, hiçbir adayın seçi- lememesı tehlikesini ortaya çıkanyor. 65 bin Türk'ün oy kullandığı Gümülci- ne'den ve 20 bin Türk'ün oy kullandığı Is- keçe'den parlamentoya 3'ermilletvekih gön- deriliyor. Ancak parlamentoya gidebilmek için bölge oylannın 4te 1 "ini alan partinin ilk sırasındaki aday oylann yansından faz- lasını alırsa o partinin ilk iki sırasındaki aday milletvekili seçilme hakkına sahip. Bu durumda kısıtlı oy alan Türk adaylann ilk ikı sıra içinde yer alması mümkün olmuyor. Türider daha az adayla seçime girselerdi, par- lamento yolu açılacaktı. Gümülcine'den se- çime giren partiler ve adaylan: PASOK: GaBp Galip, Ahmet Mehmet, Birleşik Sol (Sinaspismos): MustafaMus- tafa. Yeni Demokrasi Partisi: Şakir Nazif, İlhan Ahmet Yunanistan Komünist Parti- si (KKE): Nazmi Aydın Köylü. İskeçe'nin adaylan: PASOK: Burhan Baran, YDP: Türkeş Memişoğlu. KKE: İhsan Kahya. Ancak İskeçeli Türk adaylann parlamen- toya gırme şansı hiç yok gibi. "SÜPER PUMA" HELİKOPTERLERİ BEKLEMEDE - Papandreu ve Karamanlisin seçim afişlerhie donatılan Yunanistan'da tüm ulaşım araçlan dünden bu yana tam dolulukla çalışryor. Seçmenlerini sandık bölgelerine göndermek isteyen partiler, havayollan dahil tüm imkânlannı seferber ettilcr. Hava şartiannın imkân vermediği dunımlarda silahlı kuvvetlerin "Süper Puma' helikopterlerin de kullanıma hanr tutulduğu söyleniyor. Türkiye malzeme olmadı tki komşu arasmda açılan yeni sayfa, düşmanlığı kullanarak iktidar olma sürecine de son verdi. Yunanistan'da ilk kez bir seçimde Türkiye kullanılmadı Yunanistan'da 2. Demokrasi dönemının başladığı 1975'tenbu yana ilk kez Türkiye'nın malzeme yapılmadığı bir seçim dönemi yaşanıyor. Andreas Papandreu ıle başlayan "Türkiye malzemesinin'' bugün artık bittiği, düşmanlık yaparak iktidar olmanın zararlannın son kez "Kardak olayı" ile anlaşıldığı söylenebilir. Andreas Papandreu'nun ölümüyle lider olan Kostas Simitis ın akıllı ve nesnel politikalanndan bugün iki ülke de yarar görüyor. 2000 seçimlerinde Türkive bazı partiler tarafından çok az da olsa gündeme getirilirken yannki seçimler öncesinde Türkiye'nin adı dahi geçmedı. Silah indirimi gündemde 2000'de başlayan süreçte, liderler partilerinden aşın milliyetçi çevreleri uzaklaşhrdı, parti içinde konumunun güçlü ohnasından yararlanmak isteyenler ise çok dikkatli çalışmalarla pasifize edildi. Son dönemde iki büyük partinın lideri başta olmak üzere, hemen tüm parti liderlerinin her firsatta Türkiye "ye dostluk yolunda açılırnlannı sürdürdükleri gözleniyor. Siyasilerin izlediklen yol, basın tarafından da benimsenince Türkiye'nın seçim sürecindeki etkisi tamamen ortadan kalktı. Bugün artık PASOK ve YDP liderlen iktidara gelmeleri durumunda Türkiye ıle karşılıklı silah indirimine gidebilecekleri yönünde seçmenlerine mesajlar verip dostluğun faydalannı meydanlardan çekinmeden ifade edebiliyorlar. Bu. Türk-Yunan ilişkileri açısından çok önemli. tı. Bu çerçevede. son dönemde iki isim kısaltması basmın manşetleri- ni süsledi: "Yorgaki ve Kostaki". Geçen hafta seçim yasaklan çer- çevesinde son kamuoyu yoklamala- n da yapıldı. Yoklamalar genelde partilerin kendı politikalannı benim- seyen şirketlere yaptınldığı için, so- nuçlar çelişkili. Ancak. iktidar par- tisinin ana muhalefetin gerisinde ol- duğu ve seçimlerin çok zor geçece- ği görülüyor. Opinıon şirketinin son araştırma- sı, seçmenlerin yüzde 39.9'unun ana muhalefet YDP'ye, yüzde 36.9'unun ise iktidar partisi PASOK'a oy ver- me niyetinde olduğunu ortaya çı- kardı. Alco'nun yoklaması ise seç- menin yüzde 40.8'inin YDPye. yüz- de 37.9'unun PASOK'a oy verece- ğini ortaya çıkardı. Vaatlere AB bütçesi yetmez Her ikı parti, aralanndaki 3 puan- lık farkı değiştirebilmek için büyük çaba harcadı. Bu doğrultuda. Sosya- list PASOK'un merkez sağdan yap- tığı transferlere. merkez sağ yani YDP, sosyalist kesimden gerçek- leştirdığı transferlerle yanıt verdi. Araştırmalar dikkate alındığında, iktidar partisıni yüzde 13 oranın- daki kararsızlar belirleyecek. Partiler, meydanlarda verdikleri sözlerle bazı "ilklere" de imza atı- yor. Çalışanı. emeklıyi, öğrenciyi, çiftçiyi hatta işsizi bile şaşırtan va- atlerin yerine gehrilmesine Yunanis- tan'ın, hatta Avrupa Birliği'nin büt- çesi bile yetmez. Bir parti lideri 1 milyon tanm emeklisinin maaşla- nnı 400 Euro'dan yüzde 100 zam- la 800 Euro'yaçıkartacağı, çalışan- lann maaşlanna yüzde 27 ila 65 oranında zam yapacağı sözü verdi. Bir diğeri, askerlerin oylannı ala- bilmek için orduya büyük zam va- at etti. Papandreu'nun vaatleri şöy- le: Türkiye ile ilişkileri güçlendir- mek; sa\-unma harcamalanndan kı- sarak bu kaynakJan sağlık ve eği- tim sektörüne aktarmak; yüzde 11 olan işsizlık oranım yüzde 7'ye dü- şürmek; ilk ve orta dereceli okul- lardan eğitim sonrasında kültürel anlamda faydalanmak; yeni işe gi- recekleri (36 yaş altı) 4 yıl sigorta priminden muaf tutmak; milli eği- timin seviyesini arttırmak. Karamanlis'in vaatleri ise savun- ma harcamalannı kısıtlayarak bu fonlan sosyal, kültürel alanlarile dü- şük ücretlilere aktarmak; sağlık ve eğitim sistemini yenilemek; Yuna- nistan'ı diğer AB ülkeleriyle aynı seviyeye çıkaracak projeler oluş- turmak; gençlere iş ve eğitim ola- naklan sağlamak gibi ana başlıklar altında toplanıyor. Dlş macunu dağıtanlar Bazı bölgelerdeki adaylar propa- ganda çalışmalannı abartarak çi- kolata. sakız, şeker hatta diş macu- nu bile dağıttı. Zaman zaman par- tilerin birbirlerini karalama kam- panyalanna giriştikleri de gözlen- dı. Papandreu'nun Ankara'ya yap- tığı zıyarette Anıtkabir defterini im- zalarken çekilmiş fotoğrafının bu- lunduğu el ilanlan. muhalefet par- tileri tarafından daâıtıldı. AÇIKÇA ŞÜKRÜ SİNA GÜREL 'Büyük Ortadoğu'da Küçük Ada Denktaş'a halkın güvenı tam. Bu güven on yıllar- dır Türkiye'nin ve Kıbrıs Türk'ünün haklarını hiçbir sapma göstermeden hakkını vererek savunagelmış ol- masından kaynaklanıyor... Birdeaçık vedürüsttutu- mundan... Ama Denktaş'ın sağladığı bu güveni bir türlü hazmedemeyen, hatta dışarıyla biriik olup onu güçsüz kılmak isteyenler de az değıl. Bunlardan ba- zılan dünkü gazete köşelerınde Denktaş'ı, hem de "Türkiye'nın AB yolunu tıkamaya çalışanlaria birlik olmak"\a suçlamaya bile kalkıştılar. Bir kısmı kamuoyumuza "Karen Fogg çocuğu" olarak deşıfre olmuş, bir kısmı da bu alanda "aday- lık" sürecı içindekı bu takım, "Kıbns 1 Mayıs'a kadar öyle ya da böyle çözülmeli ki, Türkiye AB ile görüş- melere başlayabilsin" düşüncesini yineleyip duruyor- lar. Bunlara göre, "Kıbns'ta sonuç alınmasını engel- lemek isteyenlerin asıl amacı, Türkiye 'nin AB yolunu tıkamak". Sanki Türkiye'nin AB yolunun açılması Kıbns'a bağlıymış gibi... Biz de yıneleyelım: 1) AB, ne Türkiye'ye karşı, ne de Kıbrıs konusunda ıçtenlıkli olmamıştır. Eğer sami- mi olsalardı, Türkiye ile Kıbns'ın eşzamanlı üye- liğine çalışırtardı. O zaman, ne Kıbrıs sorunu kalırdı, ne de Ege ile ılgılı sorunlar. 2) AB, Türkıye'yi "kol uzak- lığında" ya da "kapı önünde"tutarak iki amaca ulaş- mayı planlamıştır Birincisi, Türkiye'ye karşı kendisi- ne üstunlük sağlayan Gümrük Birligi gibi düzenle- melere zarar vermemek: ıkıncısı. Türkiye'den baş- ka ödünler de koparmak. 3) AB tarafında, Annan Planı 1 Mayıs'ta yürürlüğe girdiği takdirde Türki- ye ile üyelik görüşmelerinin başlatılacağını söy- leyen tek yetkili bile olmamıştır. 4) Üyelik görüş- meleri başlasa bile, bu sürecin Türkiye'yi mutla- ka üyelik sonucuna götürmeyeceği, AB yetkililen tarafından şimdı söylenmeye başlamıştır; görüşme- ler başlatıldıktan sonra daha da açık ve güçlü bir bi- çimde bu dile getirilecektir. 5) AB, 2007'de Bulgaris- tan ve Romanya'yı içine alacak, ondan sonra 2013 yılına kadar genişleme süreci duracaktr. Çünkü AB bu konuda bütçesinı ve planlarını yapıp açıklamıştır. Bu planın ıstisnası olabilecek, yanı AB'nın genişleme sürecine 2013'ten önce alınabilecek ülkeler arasında, yine AB kararlanna bakıldığında, Türkiye yoktur, ama Hırvatistan, Makedonya ve hatta Amavutluk vardır. 6) Kıbns'ta AB ve ABD'nin yakın zamanda "çözüm" ko- nusunda bırlıkte hareket edıp Türkiye'ye ve Denk- taş'a baskı uygulamalannın ardında, ortak nıyetlerde vardır. Bu niyetler, ABD'nin "BüyükOrtadoğu"plan- lanyla bağlantılıdır. Nedır Kıbns'ın bu planlarla bağlantısı? Nedır Kıb- ns'ın bu "Büyük Ortadoğu "daki yerı? Bu konuda AB- ABD ışbirlıği ne kertededır? Öncelikle ABD'nin "BOP"y\ neden şimdi dayatma- yaçalıştığına, bu projenin nelergetıreceğinebakalım. ABD için kısa dönemli amaç, Irak batağına yeni ortaklar çekmek ve sorumluluğu dağrtmaktır. Bu- nun için, işin içine NATO da çekilecektir. Orta dö- nemde amaçlanan, Israil'i rahatlatmaktır. Uzun dö- nem için ise ABD bu geniş bölgede üstünlüğünü perçinlemek için, bölge devletlerinin kendisi için seferber edecekleri olanaklardan da yararlanmak peşindedir. Bunun kılıfı şımdiden hazırlanıyor: Bölge devletlerıne ülke savunmasından çok, başka yeriere müdahale için kullanılabılecek, hareket yeteneği yük- sek, donanımı uygun yeni güç kavramı oluşturmala- n telkin edilıyor. Pekı Kıbns'ta ne olacak? Anımsatalım: Annan Pla- nı 1 Mayıs'ta yürürlüğe girdığinde, Kıbnsta Ingilte- re'nin egemenlik hakkıyla sahip olmayı sürdüre- ceği üsler, Ingiltere tarafından AB kapsamı dışın- da tutulacak. Yani, bunlann-oluşturulabilırse-bir AB savunma polıtikası çerçevesinde değil, ingiltere'nin ter- cihierine göre kullanılması söz konusu olacak. Böy- lece, Agratur ve Dikelya üslerinden ABD sonuna kadar "yararlanabilecek". AB bu ışten ne kazanacak? Bir kere, bölünmüş, bir bölümü AB müktesebatı dışında kalan bir ülkeyi içi- ne almanın kendisi için yaratacağı pratık, teknık ve hu- kuksal sorunlardan kurtulmuş olacak. Ayrıca, Kar- pas'a kadar inmiş, Doğu Akdeniz'de Suriye, Lüb- nan ve Israil'e dogru kolunu uzatmış bir AB, böl- gede bir güç haline de gelmiş olacak. Şımdı "Canım, Kıbns 'ın stratejik önemini, bu ça- ğın koşullannı göz önüne almadan abartıyorsunuz" diyenler, o zaman ne diyecekler? Emınim, o zaman ABD ve AB'nin "BOP" için kazandığı yeni konumu al- kışlayıp sevineceklerdır. Şimdi Kıbns'ıABve ABD'nin bir gülücüğünefe- da etmek konusunda duraksamayanlar, başkala- nnın büyük amaçlan önünde Kıbrıs'ı bir küçük ada olarak görenîer, o zaman da herhalde bu tu- tumlanndan vazgeçmezler. Zaten bunlar burada mı kök salmışlar ki? Sahiden, bu kadar dal, budak [ ortada da, "kök"ü nerde? ssinagurel@cumhuriyet.com.tr Tunanistan Komünist Partisi'nden Loukas'a göre PASOK ve YDP, AB politikaları konusunda birbirinin aynı 6 Avrupa Bîrligi'ne karşı sosyatizm' CAMZE ERBtL Yunanistan'da pazar günü genel seçimler ya- plıyor. Yunanistan Komünist Partisi (YKP). sçım politıkasmın merkezıne Avrupa Birli- ğ'nm (AB) dayattığı ekonomik programla mü- cdeleyi koyuyor. YKP Merkez Komite üyesi ve parti yayın or- gnı Rızospastis'in sorumlusu Stefanos Loukas gçen hafta uluslararası bir toplantı içuı Türki- -ç'deydi. Türkiye Komünist Partisi'nin tstan- bl'da düzenlediği "NATO'ya karşı mücadele: jcil Görevler" başlıklı toplantıya, uluslararası -.şkıler sorumlusu Nikos Seretakis ile birlikte ıtılan Loukas, toplantıda NATO ve ABD'nin Mgeye ve ülkesine müdahalelerini ve partinin ına karşı yürüttüğü mücadelevi konu alan bir muşma yaptı. Loukas ile seçimleri ve YKP'nin jlıtıkalannı konu alan bır söyleşi yaptık. Lo- cas'a sorduğumuz sorular ve yanıtlan şöyle: \KP seçimleri nasıl değerlendirivor, seçim îlitikasuu nasıl beürHjor? Yunanistan "da son yıllarda iktidar partilerinin •ogramı, ülkeyi ekonomik, siyasi ve toplum- J olarak olumsuz koşullara sürükledi. Prog- jnın merkezinde. AB dayatmalanyla günde- me gelen ekonomik düzenlemeler var. Yeni Demokrasi Partisi fiTJP) ve PASOK, AB'nın dayattığı ekonomik politikalann kıskacuıdan çıkacak bir programa sahip değil. Özellikle seçim dönemlerinde çözümlerden söz edi- yorlar ama çare önermiyorlar. Ekono- minin iyiye gittiği söyleniyor, ancak hal- kın yoksullaştığı, işsizlığin ve sosyal güvenlik kısıtlamalannın arttığı bir tabloda, bu iyıye gıdiş belli kesimle- rin işine yanyor. PASOK'un vaatleri sahte Loukas: AB ekonomivi banrdL Yunanistan, A\Tupa'da ve hatta dünyada "kâr- hhğuı" en yüksek olduğu ekonomilerden biri olarak sunuluyor. Rekabetçiliği geliştirmek adı- nayapılan düzenlemelerse, özelleşrirmeler, sağ- lık, eğihm ve sosyal güvenlik alanında kesinti- ler ve esneklik uygulamalannın devreye sokul- masından ıbaret. Elbette bunlar ışçi sınıfina ve emekçilere fatura edilıyor. Biz seçim çalışma- lannda da. bu ekonomik programlann yanlış- lığını göstermeye uğraşıyoruz. PASOK ve YDP'nin "daha i>i is imkânı. daha yüksek ma- aşlar" gibi \ aatlerinin, kapitalist sis- tem içinde yerine getirihnesi müm- kün değıl. AB politikalannın üye ülkelerin ekonomikrine olumlu katkısı olmu- yor mu? Yukanda anlathğım tablo olumlu olarak görülebilir mi? Bir ömek ve- reyım. AB üyelerinin belli ölçütlen yerine getırmesi gerekiyor, örneğin bütçeyi dengelemek gibi. Yunan hü- kümeti, bütçe açığını dengelemek için sosyal hizmetlerden kesintiye gidiyor. Esnek çalışma uygulamalan devrede. Bugün kamu sektöründe bile part-rime çalışan- lar ortaya çıkmaya başladı. Bu, işçilenn sosyal haklannın da entilmesıyle paralel ilerliyor. Siz ne vaat ediyorsunuz? Bizım programımız sosyalizm programıdır. Işsizlik sorununun çözümü, yoksulluğun bıtme- si, eşit ve kamusal eğitim ve sağlık hizmeti sağ- lanması, sosyal güvenlik sisteminin iyileştiril- mesi gibi politikalar. Ancak oy isterken yalnızca gelecekteki sos- yalıst toplum için değil. emekçilerin bugünkü taleplerini daha etkin şekılde ifade etmek için oy istiyoruz. Bunun yolu, YKP etrafinda birleş- mekten geçiyor. YKP'nin toplumun geniş ke- simleriyle birlikte emperyalist politikalara ve AB dayatmalanna karşı yürüteceği mücadele, köklü değışimlere neden olacaktır. Bu çok önem- li bir dönüşüm. Son >ıllarda bu alanda önemli deneyımler elde ettik. Yunan halkının yüzde 20'lik bir kesiminın bizım politik çızgimizi des- teklediği bir dönem yaşadık. Komünistlere dü- şen görev. işçilere doğru yolu göstermektir. Kıbns sorununa ilişkin yaklaşımını/ nedir? Kıbns'uı artık uluslararası bır sorun haline ge- tınldığını görüyoruz ve BM ve üst düzey an- laşmalar çerçevesinde çözülebıleceğine inanı- yoruz. Ancak sorun, yönü belli olmayan karan- lık bır tünele gırmiştır ve bunun sorumlusu da ABD ıle NATO'dur. Bu olumsuz gidişata Yu- nan hükümeti de katkıda bulundu. Kıbns soru- nunda ABD faktörünün rolünün altını çizme- ye, Washington ile Yunan hükümeti arasında- ki işbirliğini anlatmaya çalışıyoruz. Kıbns sorunu. uluslararası bir sorun olmak- tan çıkanlıp iki halkın, iki taraflı bir sorunu olarak tarif edilmelı. Kıbns'ın yabancı asker- lerden anndınlmış iki toplumlu egemen bir de\let olmasını savunuyoruz. YKP mitinginde dostluk mesajı Yunanistan Komünist Partisi'nin (YKP), seçim- ler öncesinde yaptığı son kitlesel mitıngine 40 bin kişı katıldı. Atına'da çar- şamba akşamı düzenle- nen mitingde. parti- nin iki Atina milletveki- li adayı ve YKP Ge- nel Başkanı Aleka Papa- riga'mn yanı sıra Türki- ye'den de Türkiye Komü- nist Partisi (TKP) Genel Sekreteri KemalOkuyan birer konuşma yaptı. Türk ve Yunan halklannın ger- çek dostluğunun temsıl- cıliğinı sermaye partileri- nin yapamayacağını be- lırten Okuyan, "Türkiye- Bemekçilerin dostluk nıe- sajını Yunan halkına ilet- tiğuıi" söyledi. Yunanistan seçımlenn- de konuşma yapan ilk ya- bancı siyasetçi olan Oku- yan, "AB'nin tek ilgilen- diği konu. Türk ekono misinin daha fazla libe- ralleştirilmesi. İnsan hak- lan söz konusu olduğun- da da Erdoğan'ın \e diğer tslamcılann siyasi halda- nvia ügileniyorlar*' dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle