14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 MART 2004 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER "(hce çizgi vardı" demiş Turhan "Ç/z- gide 60 V//"kitabında... önceşiir vardı, demiştim ben de... ön- ce ne var? Tann kitabı da "önce söz var- dı' demez mı? öncesi mi var yalnız? Ben de önce Tur- han'ı 'Bır çeşıt toplum tarihçisi' saymış- tm... Yanlışt, yalnız topiumun öyküsü mü, tanhi mi; daha çok evrenin, gelmişın geç- rrtşin çizgilerie verilen anlamı, kalıcılığı... Turnan'ın "Üç Maymunlar"ı 'Konuş, duy, gcr' diyor Turhan insanın evrimini ters çeviriyon ınsan doğuyor ama maymun- laşıyor; ahlak mı, namus mu. zekâ mı, bıl- gi mi, kültür mü, hepsi kayıp eşyalar de- posunda!.. Hangi yaprağı çevirsem bir şiir, bır öy- kü çıkıyor. Olabildrtjı kadar az çizgi! Söz Hç mı hiç yok! Hern gerek de yok. Uç beş çizgi yetyor her şeyi anlatmaya, ola- nı biteni, olmayanı, olmayacak gi- bi geJeni!.. Altmış yıl önceye dönmek mi? Turhan'ın o ince uzun adamlanyla ilkkezkarşılaştığım 'Yeni Istanbul' sayfalanna... AlışmıştkCemal Na- dir, Ramiz karikatürierine, güzel çizğiler, ama altta birkaç söz. 0 çizgilerde ben işte bunu anlatıyomm, an- la diyen bir tür... Oysa ilk kez, sözsüz bir şarkı gibi, çizgilerie vermek, duyurmak; sö- zün, sözcüğün yetmedıği birduyguyu, bir esintiyi, bir insan gerçegini.. Zamanlar akıp geçti, Turhan yalnız güncellikte kal- madı, insanoğlunun gerçeğini, iç dünya- sının derinlığini sundu bizlere... Çoğumu- zun farkına varmadığı, bakıp geçtiği şey- leri... Bize, bızi tanıttı çizgilerie... EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Çizgilerie Bir Evren Hep Charles Chaplin ı anımsanm. 0 dagülmeceylehüznubirieştirmişti. "Şeh- rin Işıklan', "Altına Hücum" gibı filmleri ile... Turhan, komik. güldüren. bır bakıp geçı- leni değıl, zamanla ıçe ışleyen, bır şiirin. bir öykünun. bır romanın anlatmak iste- diğini, iki üç çızgıyle vermenin gizıni da- ha çocuk yaşında öğrenmış... Annesi Hikmet Hanım güncesınde ya- zıyor; kendine güveni olan bir cocuk. şid- dete karşı, babası kulağını çek- tiğinde hemen karşı çıkan... Ama _ kendince, insanca... "Terbiye böy- ~ le mi edilir. Bağırmakla bir şey- ler olur mu? Benim gibi bir ço- ~ cuğa böyle yapılır mı?" Sonra "Tatlılıkla efendim, tatlılıkla insa- nı insan yaparlar," Tatlılıkla, ama kararlılıkJa!.. Tur- han altmış yıllık sanat, gazetecilik yaşa- mında hep bu ilkeyi savunmuştur. Bağır- madan, sesini yükseltmeden, eleştirisini kızgnlıga, öfkeye çevirmeden, birçeşit sev- gıyle, dostlukla, uyararak... Kardeşi llhan, daha bugünden yannın da sanatçısı olmuş Turhan için, "Zaman artık Tuman'a çalışıyor" diyor. Yalnız ül- kedeki, yalnız dünyadakileri değil. evren adı verilen bir boşlukta o!ar olmayan her şeyi, çizgileştirmek... Cumhuriyet'te baş- layan yeni Abdülcanbaz dizisinde çağ- daş insan aklının sınırlannı zorlayan bir serüveni çizgilerie anlatmaya başladı yi- ne... Düş gücünün, yaratıcılığın ne denli bır genişiikte olduğunu bir kez daha gös- teriyor... En usta biröykücünün hayaü bi- le edemeyeceği serüvenler, insanlar. Şiirse şiir. öyküyse öykü, ama hep çiz- gilerie, en az, en yalın, ama en anlamlı çiz- gilerie.. "Karikatürazçizgiyle çok şey an- latmaya yönelik oimalıdır. Yalnız gereken kadar çizgi..." diyor. Şair Yunus Koray boşuna yazmamış: "İşte bir ömür Turhan ki çizgi usulca şiirin içine girer..." PENCERE Sanayi Bakanı Çıplak Avında. 11» 1999-2003 yıllan arasmda Iş Bankası'nm aktif büyüklüğü %451'lik bir artışla 5 katrilyon 632 trilyon TL'den 31 katrilyon 62 trilyon TL'ye çıktı. Bu sonuçlarda halkımızm bize olan güveninin ve işimize gösterdiğimiz özenin büyük payı olduğunu biliyoruz. Biz çalışıyoruz. Rakamlar konuşuyor. Türkiye'de sanayi var mı?.. Devede kulak!.. Peki Sanayi Bakanı neyle uğraşıyor?.. Ali Coşkun duvarlardaki çıplak kadın afişleriyle uğraşıyor. Ülkenin sanayi konusunda binbir derdi, eksikli- ği, yoksunluğu, sorunu varken, Sanayi Bakanı'nın duvar reklamlarındaki çıplak kadın fotoğraflarıyla uğraşması geri kalmışlığı- mızın dışavurumundan başkanedirki?.. • Ülkemizi öyle bir çap- raza düşürdüler ki bir yan- dan kadını ikinci sınıf sa- yan siyaset iktidara tek başjna geçerken, öte yan- dan Türkiye'yi ikinci sınıf ülke sayan politikayı da benimsedik... Ancak dünyayı üstü- müze güldüren türban olayına bir yenisi ekleni- yor... Sanayisiz ülkenin Sana- yi Bakanı işi gücû bırak- mış, duvardaki reklam- larda boy veren mayolu ya da mayosuz kadınlara takmış... Gazeteler Ali Coş- kun'un taktığı reklamın fotoğraflannı yayımladı- lar... Güzel birafış.. Müstehcen değil.. Estetik.. Bir Sanayi Bakapı'nın üstüne vazife mi çıplak kadın fotoğraflannın pe- şine düşüp ahlak zpbrta- sı rolüne çıkmak?.. * Türkiye bır garip ülke.. Bir yandan turizm üze- rine iş tutmak istiyor, öte yandan kadın çıplaklığmın yasaklanması için teset- tür peşinde koşuyor... Ürdün Krah Abdullah, eşi Rania ile birlikte tam şu günlerde Ankara'ya geldi; hepimizi utandırdı.. Kraliçenin başı açık.. Modern bir kadın.. Dizlerine kadar bir etek giymiş, yüzünde dünya- yagülücük var.. Ya bizimkiler?.. 21 'inci yüzyılda şeriatın tesettür ahkâmını devle- tin başına taşımak isteyen bir dizi türbanlı kadının erkek zulmü altında saç- lannı örtmesi utanç kay- nağı değil mi?.. Bir Ürdün Kralı'nın eşi- ne bak.. Bir de laik Türkiye Cum- huriyeti Başbakanı, Mec- lis Başkanı, Dışişleri Ba- kanı ve öteki Hükümet üyelerinin eşlerine bak!.. 2004 Türkiye'sinin hor- lanmış, ezilmiş, sömürül- müş, baskı altına alınmış, hurafelerin batağındaso- luksuz bırakılmış kadınla- n, beyinsel tesettürün ka- ranlığından kurtulamadık- ça bu memleket de kur- tulamaz... • Napofyon 1802 de de- miş ki: "- Bir toplumun geliş- mesini görmek için önce o toplumdaki kadınlara bakınız!.." Sanayi Bakanı'nın du- varlardaki reklamlarda te- settür aradığı bir ülkede sanayileşme olur mu?.. Dünya haritasını açıp bakın, bu kafanın kılavuz- luğunda yaşayan hangi Müslüman ülke sanayi toplumuna dönüşebilmiş ki?.. TÜRKİYE J BANKASI Türkiye'nin en büyük özel sektör bankası ÜSKLDARl.AİLE \L\HKE>DESİ'NDEN 2003 !T~ Emıne Duru tarafın- dan Recep Meder Duru ale>hine açılan boşan- ma davasının yapılan vargılaması sırasında: Kadıköv. Söğütlüçeş- me. Körkuyu Sokak, Kamel>a Apt. No: 15. K:" 7 adresinde ıkamet eden Recep Meder Du- ru'va belirtilen adresin- de teblıgat yapılamamış ıe teblıgatlar bila tebliğ lade edılmış \e vaptın- lan emnıyet soruşturma- sına rağmen adresı tes- pit edılememiş bulundu- ğundan; da\a dilekçesı- nin ve Üsküdar 1. Asli- ye Hukuk Mahkeme- sı'nın de\ ır kararının adı geçene ılanen teblığ yapılmasına karar \eril- mış olmakla: Duruşma günü 4 5.2004 günü saat 9.55'te bızzat duruşma- da hazır bulunmanız %e- ya kendınızı bır vekılle temsıl ettırmeniz. HUMK-nın 213-377. maddelerı gereğınce yokluğunuzda devam edileceği, dava dılekçesi yenne kaim olmak üze- re ilanen teblig olunur. 13.2.2004 Basm: 11809
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle