25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12MART2004CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Istanbul Edime Kocaeı Çanakole Izmîr Maniss Aydın Denizli PB PB Y PB PB PB Y PB 8 8 9 10 15 15 17 16 Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Y Y Y Y PB PB PB PB 1ü 12 9 10 7 7 9 4 Zongudak Y 8 Antalya Y 18 Kars Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siırt Hakkâri Van HB PB PB PB PB PB PB PB 18 18 13 16 12 12 5 3 K 0 Tum yurt parçalı yer yer çok bulutlu. Marmara'nın doğusu, Batı Karadenız kıyıla- rı, Orta ve Doğu Kara- denız. Doğu Anado- iunun kuzeyi ile Gti- ney Ege kıyıları ve Ba- tı Akdenız kıyılan ya- ğışlı geçecek Hava sıcaklığı yurdun batı kesımlennde biraz ar- tacak, kuzeydoğu ke- sımınde azalacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn PB PB PB Y Y Y Y Y 3 -3 4 6 9 10 9 9 Münıh Y 12 Berlin Budapeşte Madrid Vlyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih PB PB Y PB PB PB PB Y Y 9 10 10 co 11 7 14 12 1? Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Şam PB Y K Y Y Y K B PB 3 18 -5 17 8 9 -5 24 18 Parçalı bu'utlu Sıs» £ |3 Bulutlu k ÇOK tx utij Suiu . Gok gurjltûlü G L N C E L CÜ>EYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Snyfada Han birsöz vardır haik arasında; oldukça kaba, ama çatlasak da, patlasak dagerçeği yansıtan bir söz; adarr oiacak o«ğlak bır yerinden bellidir, derler. Kıbns'îa görüşmielerin başladığı ilk gün Rumların sergilediğı tutum , sonun başlangıcıydı. Ne kadar yinelesek azdır; bu iktidar hükümet ol- macian kafa/atakmış Kıbrıs'ı verip kurtulmayı. Pian- larbunjn üzerine- kmruldu. Dışişleri'ndedekafadar- lar buldu. ver kurtul planlarını adım adım geliştire- rek bugünlere ulaştilar. Tek sorunlan cduy^artı olan halkı, Kıbrıs'ı verme- mek içın büyük ç=ar>a gösterdiklerine inandırmak. Sorumluluğu üstlenecek "birkahraman"aradılar. Buldularaa... Davayı 40 yıldır yıkılmaz bir kalegibi savunan Rauf Desıkrtaş.. Amaç; sonucu Denktaş'ın kabul ettiğini söyieyerek soaımluluktan kaçmak! İlk günden beri ikctidarın amacını bilen Denktaş, aylardır sıkıntı içirıde olmasına karşın anavatan di- yerek Kıbns'taki rıalkım diyerek ver kurtula ve An- nan planına karşı savaşını sürdürüyor. • • • Şimdi yavaş yavaş kokusu çıkıyor: Davos'ta BM Genel Sekreteri Koffi Annan'agörüşmeleri başlat- ması için koşullaLrın ı kabul ettığımizi vaat etmekle yetinmedi RTE. Annan planını "ufak tefek makyajla kabul edeceğimizi" de soyledi. Nitekim daha ortada fol yok yumurta yokken hü- kümet başkanı M A Talat, harıl harıl AB'ye uyum planları, AB'ye uygun yeni bir KKTC anayasası ha- zırlatıyor. Görüşrneler nereye varacakmış, yeni bir anayasanın KKTC rVleclisi'nde (hükümetin elinde olmayan) üçte itci çoğunlukla kabul edilmesı gibı anayasal bir koşul varmış, umurunda bıle değil. RTE gibi (veya RTE'den esınlenerek) çözümün Annan planının "ufaJ< tefek değişikliklerle" referan- duma gireceğini C8 Mart 04'te) Cumhuriyet'te çıkan demeci ile kanıtladı. Demecinde Ankara'daki efen- disiyle aynı ağzı kcullandı ve "plana biraz makyaj ge- rek" diyordu. Plana makyaj yapıldı, diyelim. Talafın dediği gibi "şıklaştınldı" da... Ya uygulama şansı? "Uygulanır" diyor MA Talat, "AB gibi biryapıştmcı olunca olur". KKTC hükümeti Başbakanı görüşmeler üzerinde konuşmuyor. fikrini açıklamıyor, Kıbrıslı Türklerin aleyhine olan gel işmelerde Denktaş'ın yanında ol- duğunu göstermiyor. Denktaş'ın arkasına geçmiş, elinde hançer sap- layacağı günü bekliyor. * • • Peki ama Denlctaş planda akla ve mantığa uygun yaşayabilir değiş.ıklikleh neden ıstedı, istiyor? Zira New York'taki mutabakata evet demesi içın Anka- ra bastırdığında Denktaş'a planda olası degişiklik- lere BM Genel Sekreterliği'nin yeşil ışık yaktığını söyledi. Oysa De Soto böyle bir vaadin olmadığını söylüyor. Denktaş geçen gün "Annan planını yaşayabilir hale getirmek içfn yaptıklan degişiklik önerilerinin tümünü Rumlanrt reddettiğini" söyleyerek al ver sü- recinden de, süreci izleyen 4'!ü toplantıdan da do- yurucu sonuçlar çıkmayacağını açıkladı. Yunanis- tan 4'lü toplantıda tavrını açıkladı: Yeni Başbakan Karamanlis, Türk tarafının önerilerini reddeden Pa- padopulos'u destekliyor. Verdikçe aiacaklar, aldıkça azacaklar. Al ver. ka- zan-kazan palavra. Topluma, sıyasete narkoz. Denktaş ayın 22'sindeki 4'lü toplantıya katılır mı, katılmazsa neye karar verir bilmek olanaksız ama; dün başlayan al ver sürecinden, Türkiye ve Yuna- nistan'm katılımıyla başlayacak 4'lü toplantıdan Türk tarafını doyuracak bir şeyler beklemek boş bir umut. O halöe? O halde; a ver sürecinde ve sonraki 4'lü toplan- tıda neler olacağını, neler getirmeyeceğini, üç aşa- ğı beş yukan de^işiklikle Annan planının referan- dumda halka kabul ettirilmek isteneceğini kestirmek için falcı olmaya gerek yok! AKP'nin Ulukışla adayının aracında 'İktidarla el ele 84 yıllık karanlığa son' yazıyor Cumhuriyeti hedef alıyorlarANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - AKP'nin Niğde Ulu- kışla'daki seçim aracına Cum- huriyet dönemi için "karan- lık" nitelemesi içeren, "İkti- darla el ele 84 yıllık karanlı- ğa son" sloganı yazıldı. CHP Niğde Milletvekili Orhan Eraslan, Ulukışla ilçesinde seçim aracına yazılan sloganla ilgili olarak savcılığa suç du- yurusunda bulunacağını belir- terek "Açıkça Cumhuriyeti hedef alıyorlar" dedi. Eraslan "Tayyip Bey'in uzun süredir hesaplaştığı 'cumhur" dediği şey buymuş. Cumhuriyetle hesaplaşmak istiyorlar" dıye ko- nuştu. Eraslan, yazınm, AKP il genel meclisi adayı Ali Uğur- Aracın üzerinde, AKP Ulukışla belediye başkan adayı Ali Tekin ve il genel meclisi adayı Ali l ğurlu'nun isimleri yazılı. lunun kardeşi Yunus Uğur- Iu"yaait51 KHP 132 plakalı aracına asıldığını söyledi. Ara- cuı üzerinde Ali Uğurlu ile birlikte AKP'nin Ulukışla be- lediyesi başkan adayı Ali Te- kin'in de adı yazılı. Suç duyurusu Araca "İktidarla el ele 84 yıllık karaniığa son" yazıl- dığına dıkkat çeken CHP'lı Orhan Eraslan. "84 yıllık ka- ranlıkla kastettikleri, Cum- huriyetimiz. Bunu kabul edemeyiz. Seçime giderken ger- çek yüzleri bir kez daha ortaya çıktı" dedi. Eraslan, olayla ilgili olarak savcıhğa suç duyusunda bulunacağını bildirdi. Gerçek geliri W kaldı Erdoğan'ın ortağı olduğu 3 şirket, af yasası nedeniyle hiçbir zaman belirlenemeyecek gerçek gelirinin yalnızca yasada belirtilen en alt düzeydeki bölümünü beyan etti tLHAN TAŞCI Tekel ürünlerine yüzde 12'lik zam • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tekel, Özel Tüketim Vergisi'ne daha fazla dayanamayarak ürün- lerine \iizde i 1 -12 arasında zam yaptı. Tekel Genel Müdürü Seza Ensan. "sigara sektöründen beklene- ni" yaptıkJannı savundu. Bugünden ıtabaren geçerii oiacak zamma göre, Tekel 2000 sigarası 2 milyon 950 bin liradan. Maltepe sigarası 1 milyon 300 bin li- radan. Birinci ise 1 milvon liradan satılacak. ANKARA - Ticarette- ki "helal kazancının vergisini ödediğini" söyleyen Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan, AKP iktidannca çıkan- lan vergi affına başvura- rak ödemesi gereken ver- ginın bir kısmını devlet- ten "kaçırdığını" kabul etmiş oldu. Vergi affı çı- kınca, Erdoğan'ın ortağı olduğu şirketlerbu uygu- lamadan yararlanmak için gelirlerini belirlenen en alt düzeyde arttırdı. Üç şirket, "sorunlu" olabileceğini düşündüğü yıllar için toplam 110 milyar liralık matrah art- tınmınagıtti. Uzmanlar, bu nedenle. 1997-2002 yıllan arasında Erdo- ğan'ın gerçek gelirinin hiçbir zaman belirlene- meyeceğine dıklcat çekti. EskıTÜRMOB Başkanı, CHP li Mustafa Ozyn- rek, gelirinin kaydını uy- gun şekilde rutanlann, matrah arttınmına gitme- yeceğini belirterek "Ba- zı gelirleri, kayıt dışı bı- rakanlar kendilerini kurtarmak ister" dedi. AKP'nin "yurttaşla devleri banştırma" adı altında yasalaştırdığı ver- gi affinın arduıdaki ger- çekler gün ışığına çıktı. Erdoğan'm ortağı olduğu Emniyet Gıda Sanayi ve Ticaret AŞ, Ihsan Gıda Pazarlama Limited Şir- keti ile Ihsan Gıda Pazar- lamaAnonim Şirketi'nin. vergi affindan yararlan- mak istemesi, bu şirketle- rin ödemesi gereken ver- giyı devletten kaçırdığı- nı kabul etmesı anlamına geliyor. Aftan yararlanan üç şirket, 1998, 1999 ve 2000 yıllan için kendı be- yanlanna göre asgari 110 milyar liralık bölümünü devletten gizledi. Şırket- lerin 1997- 2002 yıllan için denetimden kurtula- bilmek içın yaptıklan matrah arttınmı sonu- cunda, devlete 27 milyar liralık vergi ödemeleri gerektiğı hesaplandı. Belkl glzledlğl 510 milyar llradır' Uzmanlar. bır şırketın. matrah arttınmı yapma- sınm dikkat çekici oldu- ğunu belirterek "Beyan ettiği gelire güvenmiyor demektir" dedıler. Uz- manlar. Erdoğan'ın şir- ketlerinın toplam 110 milyar liralık ek beyanda bulunup, vergi ödeyece- ğinı taahhüt ettiğini anımsatarak "Belki giz- lediğil 10 değil 510 mil- yar liradır. Nasıl olsa 110 milyar lira ek be- yanda bulununca ince- leme yapılmayacağının güvencesi veriliyor. O zaman neden daha yük- sek arttırım yapılsın ki" diye konuştu. Özyürek, gizlenen geli- rin hiçbir zaman öğrenile- meyeceğine işaret ederek "Artık bunun üsrünü örtüyorsunuz. Bundan sonra, hiç kimse bir da- ha bu örtüyü aralaya- mayacak" diye konuştu. OEMlZ KAPTAMM 'AX AKÇE KARASAKAL IÇlNOtR %*7 srss. çizgi dizisinin yeni böliimünde, Erdoğan'ı temsil eden "Karasakal", "Lüküs Hayat" şarkısını söylüyor. "Kola, bisküvi, çikolata dağırım AŞ" yazılı kapıdan para torbası alan Karasakal'a Deniz Kaptan engel oluyor. CHP 'nin çizgi dizisinde F 'doğon 'ın şirketleri konu edildi 'Ak akçekarasakaliçindif ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'nin "Deniz Kaptan" adlı çizgi dizisinin yeni bölümünde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın maaşıyla geçinemediğine ilişkin sözleri ve şirket ortağı olması eleştiriliyor. CHP'nin dizisinin "Ak akçe karasakal içindir" başlıkh yeni böiümünde Erdoğan'ı temsil eden "Karasakal", "Lüküs Hayat" şarkısını söylüyor. Bu sırada gelen "Ülkem" aç olduklannı belirterek ne yapacaklannı soruyor. Karasakal ise "Sıkacaksın dişini, bu maaşla ben bile geçinemiyorum" yanıtını veriyor. Karasakal daha sonra "Kola, bisküvi, çikolata dağıtım AŞ" yazılı kapıdan üzerinde dolar işareti olan bir para torbası alıyor. Bu sırada Deniz Kaptan, "Siyasi ahlak, halkm çıkarlannı kendi çıkanndan önde rutmaktır" diyerek Karasakal'a engel oluyor. SÖYLEŞİ ATTlLÂ İLHAN .Simirin 'Karşı Taarruzu'!, rr H BaştarafiArka Sayfada "...ben küçükken, annem babam 'Karaca' kazakları giyerlerdi; annem bize 'Sü- merbank' besmalanndan el- biseler dikcdi; babam 'Sü- merbank' ktmaşlanndanta- kım elbiseler diktirirdi; sof- ramızda 'Sûmerbank' veya 'Istanbul Pcrselen tabakla- nnda yemek yer; 'Paşabah- çe' bardaklanndan su içer- dik. Şimdi tenim çocuğum ilkokula gidiyor, onlar da okullannda Yerii MallarHaf- tası'nıkutluyoriar; çocuğum bunu bana söylediğinde, an- nem gibi txn de çantasını hazırlıyoru n; çocuğumun çantasına nuz, 'Nestle' çi- kolatası, 'P-ingle's cips' ve pişirdiğim paskalya çörek- lerinden hazırlayarak gön- deriyonjm-." "...biz a-tık 'Benetton' maıka kazıklar giyiyoruz, anneme babama da 'Benet- ton' marka kazaklar alıyo- runı; elbis«erimi 'Polo' ve 'Sisley'den seçiyorum; ço- cuğumu 'l_;W'den giydiri- yorum. So-f-alarımızda 'Sü- merbank' /eya 'Istanbul Porseten' labaklar istesek bile bulamayız; ama Uzak- doğu porselenleri, neredey- se sudan ucuz, onları alıp kullanıyoruz. Yerli otomobil- lere dudak büküyor, rthal otomobillerimizle gurur du- yuyoruz..." "...eğitim psikolojisinde, görerek veya yaşayarak öğ- renmenin etkiieri tartışıl- maz. Kuşaklardır okulları- mızda Yerli Mallar Haftası uyguladığımıza göre; bize ne oldu da, eğitim psikoloji- sinin bu kuralını altüst et- tik..." (14 Şubat 2004, e-mail) O kültür' Içimlzde değil mi? Oysa Uluğ Demirhan (asıl adı başka), daha önce gönderdiği mesajında, bakın kusurumuzu nerede arıyordu? Sizce haklı mıdır? "...sorunun temelinde ya- tan sebebi çözdüğüme ina- nıyorum; bence sorun bizde bir üst kültürün var olmayı- şı; peki üst kültürden kas- dettiğim şey ne, onu açayım: ...ülkenin geleceği olan genç neslimiz, bir arayış içindedir; aslında hiçbiri in- gilizce şarkı dinlemek iste- miyor; aslında hiçbiri kola iç- mek istemiyor, hiçbiri bu gü- zel ülkeye, bilmeden ihanet etmek istemiyor; ancak on- lara alternatif üretemiyoruz; tembel bir toplumuz, büyük düşünemiyoruz; çünkü dü- şünmeye korkuyor bizim toplumumuz; bu ise Emper- yalistler'in fikir babalığını yaptığı birkaç ihtilâlin arka- sından; Türk insanının kamplaşmalara götürülme- sinin ardından; insanımızın bastırılması, korkutulması, sindirilmesinin bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor..." "...üst kültür, Doğu'dan Batı'ya bütün insanlarımızı, aynı zevkler, aynı duygular- la birleştirip bütünleyecek, olgular olmalı..." (9 Şubat 2004, e-mail mesajı) Geleneksel simitlerimizin başarılı karşı taarruzu, bu 'üsf kültürû'n gerçekte 'içimizde' olduöunun, işareti sayılamaz mı? Tş onu bulup çıkararak, 'ecnebi'nin hanidir gerçekleş- tirdiği 'kültürsüzleştirme operasyonu'na direnebil- mekte!.. Başaracağız. Yetkililer, ön anlaşma imzaladıkları şirketi tanımadıklarını itiraf etti TOKİ'nin ortağı batık işadamı HACER BOYACIOĞLU A\KAR\ - Toplu Konut Idaresi'nin (TOKI) 100 bin konut yapımında ortaklık yap- mak için ön anlaşma imzala- dığı Halim Saad'ın; gırdiği borç yükü nedeniyle şirketle- rini devTetmek zorunda kalan ve iş dünyasından çekilen bir işadamı olduğu ortaya çıktı. TOKİ ise Halim Saad'la imza- ladığı anlaşmayı. "Sadece ön anlaşma imzaladık. Biz şir- keti inceleteceğiz ve yapısı bozuksa anlaşmadan vazge- çeceğiz" sözlenyle sa\r undu. TOKİ, yıl sonuna kadar ya- pılmasını öngördüğü 100 bin konut projesi için Halim Sa- ad'ın sahibi olduğu Metro İk- ram Sdn. Bhd. isimli şirketle prensipte anlaştığını duyurdu. Buna göre, TOKİ arsa; Malez- yalı şirket ise finansman sağ- layacaktı. Halim Saad da or- taldıkla ilgili açıklamalar ya- parak "TOKİ tarafından 100 bin konurun hızlı bir şe- kilde geliştirileceği projede ortak olarak tercih edilmek- ten gurur duyuyoruz" dıye konuştu. Ancak, Halim Sa- ad'ın; şirketlennı 1997-98 kn- zi sonrasında ciddi bir borç yüküne soktuğu ve bu neden- le iş dünyasından çekildiği or- taya çıktı. Edinilen bilgiye gö- re, Renong adlı bir holdingı bulunan Halim Saad 1997-98 Asya krizıne kadar; Malez- ya'nın en önemli işadamlan arasında bulundu. 2001de şirketi battı Ancak krizle birlikte ciddi bir borç yükü ıçine giren Ha- lim Saad, 2001 yılında şirket- lerinin milyar dolarlarla ifade edılen borç yükünün altından kalkamayınca, holdingi Re- nong'u devretti ve iş dünya- sından çekildi. Malezya basını, bu yılın o- cak ayında yaklaşık 2 yıldır iş dünyasında bulunmayan Ha- lim Saad'ın Türkiye'deki pro- jelerle iş dünyasına geri döne- ceğini yazdı. Malezya'da ya- yın yapan yatınm gazetesi "Theedgedaily"de 13 Ocak 2004'te, Halini Saad'ın Tür- kiye'deki çeşitli projelerden 1 milyar dolar gelir elde edebi- leceği yazıldı. Gazetede yer alan haberde, Saad'ın "Selo- ga" ve bazı başka şirketlerle Türkiye'deki projeleri yakın izlemeye aldığı ve projelerin Saad'a verihnesi durumunda gerekli kaynağın "off-sho- re"dan sağlanacağı ileri sü- rüldü. Toplu Konut îdaresi ise Ha- lim Saad'la ilgili iddialan in- celeyeceğini söylemekle ye- tindi. Halim Saad'la sadece ön anlaşma yaptıkJannı belirten TOKİ yetkilıleri, "Biz de ilgi- li kurumlardan Halim Saad ve şirketle ilgili bilgi istedik. Gelecek bilgiye göre gereği- ni yapacağız" diye konuştu- lar. Isim vermeyen TOKİ yet- kılileri, Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan'ın Malezya'ya ziyareti sırasuıda, "güvenilir kişilerin'* aracı olmasıyla Ha- lim Saad'la tanışıldığı \e an- laşmanın imzalandığını da iti- raf ettiler. Malezya'daki Dış Ticaret Müşavirliği de konuy- la ilgili sorulanmıza, "Biz Halim Saad'ı tanımıyoruz" vanıtını verdi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Bu zaman dilimi içinde terör örgütü PKK ne tür du- rumlarla karşı karşıya kalmış, özetleyelim... ABD'nin, "Irak'ta savaş resmen bitmiştir" duyuru- sunu yaptığı 1 Mayıs 2003 tarihinin ardından terör ör- gütünün yoğunlukla bulunduğu Kandil Dağı'ndan gelen haberier şu yöndeydi: - PKK, ABD'nin kontrolünde huzurlu! "Huzurtu" tanımı bize ait değil. özellikle 2003 Ma- yıs ve Haziran aylannda Türkiye'nin ABD'ye verdiği terör raporlannda bu tür tanımlar yer alıyordu! Irak'ı işgal eden, ama kontrol edemeyen ABD, Tür- kiye'den yardım isteyince, Ankara "önce PKKbitiril- sin"önerisini getirdi. Buna karşılık ABD masaya şu- nu koydu: - Terör örgütüyle silahlı mücadele yapmam şu aşa- rnada zor. Sen de görüyorsun. zaten işim başımdan aşkın. Güneyde, Bağdat çevresinde huzuru sağla- yamadım. Sen bir yasa çıkar, örgütü eritelim! 6 Ağustos 2003'te kamuoyunda "eve dönüş ya- sası" diye bılinen düzenleme yürürlüğe girdi. 6 ay içinde dağlardaki teröristler inecek, cezaevindeki te- röristler yönetim katına çıkacak, 'biz eve dönmekis- tiyoruz, terörû tümüyle reddediyoruz' dıyecek..ti... Sürenin dolduğu 6 Şubat 2004'te görüldü ki, tab- loşu: Cezaevinden 1264 PKK üyesi terörist başvurdu, 426'sı tahliye edildi. Dışarıdan 254 terörist başvur- du, 201 'i serbest bırakıldı. Sadece Kandil Dağı çevresinde 4 bin kadar terö- nst olduğu dikkate alındığında, dışarıdan teslim olan- lann sayısının azlığı ortaya çıkıyor. Bağdat'taki bürolar 6 Şubat sonrasında Türkiye, güneykomşusu ABD yönetimine durumu anlattı: - Arkadaş. gördün, bu yasa işlevini yerine getirme- di. Terör örgütü, ricayla, eve dönle bitirilmez. Bir plan yapalım ve bu işi bitirelim! Mart ayı başından itibaren gelen haberier gösteri- yor ki, ABD, ucunun nereye varacağı belli olmayan, plan adı altında yeni oyalama içinde. Önerısi şu: - PKK, bölünme aşamasında. Bak, kimi unsurlar Kandil Dağı'ndan ayrılıyor. Tepedeki bölünme, mut- lakatabana da yansıyacaktır. Böyfece silahlı gücü za- yıflayacaktır! Nasreddin Hoca'nın borçlarını ödeme planı kadar gerçekçi bir öneri! ABD, terör örgütü dağılıyor diyor ama acaba ger- çek öyle mi? PKK. Öcalan'ın yakalanmasından sonra Batılı dostlarından gelen önehleri de dinledi ve adım KA- DEK olarak değıştirdi. öyle anlaşılıyor ki, Irak'taki dostları bu adın hemen açığa çıkmasından sonra ye- nıden bir ad değişikliği önerdi. PKK/KADEK, 2003 sonbaharında yeni bir ad aldı: Kürdistan Halk Kongresi (KONGRA-GEL). örgüt, bu adla salt siyasi mücadele yapacak. Si- lahlı unsurlarını da Halk Propaganda Güçleri (HPG) adı altında başka bir örgüte bağladı. 1991'de Birinci Körfez Savaşı sonrasında Kuzey Irak'taki otoritesiz bölgede gelışen terör örgütünün Ikinci Körfez Savaşı sonrasında da Irak'ın neredey- se bütününde etkili olma ortamı bulduğu dikkati çe- kiyor. örgüt, bütün Irak'ta siyaset yapmak üzere Kür- distan Demokratik Çözüm Partisi'ni (PÇDK) kurdu. Partınin Bağdat'ta da büroları var. Arada bir bu bürolar basılıp aranıyor, Türkiye'ye se- lam veriliyor ama.. faaliyet de devam ediyor. En son gelen haberier de örgütün ABD yanlısı olan- lar ve olmayanlar diye ikiye aynldığı yönünde. Iddia o ki, Osman Öcalan ve arkadaşları, "ABD himaye- sinde rahat ederiz" görüşünde... Bir köşe yazısı çerçevesinde tabloyu özetledikten sonra soralım: Terör örgütü, ABD kontrolünde dağılıyor mu, ya- yılıyor mu?.. ankcum(â cumhuriyetcom.tr 'Mavi Akım' bilirkişiye havale • ANK4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Eskı BOTAŞ Genel Müdürü Gökhan Yardım ve 6 kişi hakkında, Mavi Akım ihalesine fesat kanştırdıklan iddiasıyla açılan davaya devam edildi. Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada Yardım, ıhale anlaşma- sının yönetim kurulu ile TÜMAŞ arasında imzalandı- ğını savunarak beraatını ıstedi. Mahkeme, dava dos- yasının bilirkişiye gönderilerek teknik inceleme yap- tınlmasına ve rapor istenmesine karar verdi. Şie Belediye Başkanı'na dava • İstanbul Haber Servisi - Şile Belediye Başkanı Öısan Çayıroğlu hakkında. ihaleye fesat kanştırmak, suç işlemek için teşekkül oluşturmak iddiasıyla dava açıldı. Çayıroğlu 10 yıldan az olmamak üzere ağır ha- pis istemiyle yargılanacak. Önümüzdeki yerel seçim- lerde ANAP'tan yine Şile belediye başkan adayı olan Çayıroğlu'nun yargılanmasına, 14 Nisan'da Istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlanacak. Imar Bankasfnda Hü tutuklama H Istanbul Haber Servisi - Imar Bankası'nı zarara uğrartıklan iddiasıyla aralaruıda Kemal, Ya\ıız ve Ha- kan Uzan'ın da bulunduğu 25 sanığın Istanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davada, tutuksuz olarak yargılanan Tacettin Pak ve Yeşim Öztürk'ün tu- tuklanmalanna karar verildi. Pak ifadesinde, bankaya müfettiş olarak göreve başladığını, Hazıne bonolannı da genel müdürlük portföyünden sattıklannı söyledi. DTCF'de kavga: 2 öğrenci yaralı • ANKARA (AA) - Ankara Üniversitesi Dıl ve Ta- rih Coğrafya Fakültesi'nde (DTCF) karşıt görüşlü öğ- renci gruplan arasında çıkan kavgada 2 öğrenci hafif yaralandı Okul yönetiminin polisten yardım istemesi üzerine, çok sayıda çevik kuvvet polisi okula geldi. Okul çe\Tesinde güvenlık önlemi alan polis, giriş ve çıkışlan kontrol altına aldı. Emniyet güçleri, grupJa- nn sakinleşmesinin ardından okulu terk etti. Mungan'ın eseri Yunananistan'da • SELANİK (AA) - Kuzey Yunanistan Devlet Tiyat- rosu'nda ilk defa bir Türk yazara ait eserin, Murathan Mungan'ın 'Geyikler ve Lanetler" adlı oyununun bu akşam sahneye konulacağı bildinldi 0\aınun prömi- yerini izlemek üzere, Mungan ile Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü Lemi Bilgin de Selanik'e geldi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle