21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ŞUBAT 2004 PAZAR OLAYLAR VE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Yağsın Kar Buram Buram!' Bir tek insan yok. Bir tek taşıt!.. Oysasabahtan akşamasayısız oto- mobil geçer giderdi bu yoldan... Yüz- lerce yapıdan insanlar girip çıkardı. Hiçbiri yok! Hiçbir şey yok! Radyolar suspus! TV'ler sönmüş! Telefonlar bi- le uykudaL "Kardıryağan üstünüze geceden Yağmurlu karanlık bir düşünce- den." Ahmet Muhip Dranas'ın şiirlerini okuyoaım. Bir dost, bir arkadaş!.. O da, bir ses beklemiş. Bir ses! İnsan sesi, bir çalgı sesi, belki bir ut, bir ke- man... "Sesin nerde kaldı her gün- kü sesin/Unutulmuş güzel şarkılar için/ Bu kargecesinde uzaktanyol- dan/Rüzgâr gibi ta eski Anado- lu'dan/Sesin nerde kaldı, kar için- desin" Su yok. Elektrik yok. Odalar buz... Git gryin yünHileri, baştan başa do- nan, başında beren. Geç pencereye. Işte koskoca kent. Binlerce pencere binlerce yaşam. Elini değdirsen öy- küyedokunursun. Kimi zaman daşi- ire... Kişiler böyle zaman parçalannın değerini bilmeli.. Kendinle sevdiğin- le başbaşa olabilmekfırsatı! Eski def- terleri açmanın, resimlereyeni bir ba- kışla bakmanın, çekmeceleri, dolap- lan düzeltmenin... Okullar, öğrencilerdinlencede! Oto- büsler, trenler, vapurlar! Ya denizler- deki gemilerdeki insanlar! Bir durak- ta, bir kahvede, sıcak çorbalan içip soba başında bekleşenler, gelsin bir taşıt bizi bir yere ulaştırsın umudun- dakiler!.. Bir betediye arabası geçti bağıra ba- ğıra, bir felaketi haber verircesine... "Aman sokağa çıkmayın, aman dık- katli olun, sorularınızı belediyemizin şu numarasına sorun" diyor. Sanki, arasak bulacakmışız, sanki biryetki- li gereken yanıtı verecekmiş.. Şimdilerde bir çeşit yergilere, alay- lara, küçümsemelere konu olan 30'lu yıllan anımsıyorum. llkokul günlerim! Ne çok kar yağardı o günlerde, gün- lerce kalkmazdı, buz kesilirdi, donar- dı sokaklar, kaldınmlar... Yine de biz öğrenciler düşe kalka giderdik oku- lumuza. lyice sanp sarmalanıp, be- reler, atkılar, iç fanilalar, ama yine de giderdik tek başımıza... Okulum Kumkapı'daydı, Gedikpa- şa Yokuşu'nun dibinde. Bilmem kar- lı bir gün o yokuştan hiç indiniz mi? Bir işkenceydi, bir çetin uğraştı yo- kuştan inip okula varabilmek. Sırtım- da okul çantası, başımda kasket, eli- min birinde yemek kutusu. Dona do- na, ürpere ürpere rüzgânn sert kam- çısını yiye yiye! Lapa lapa yağan ka- nn sisleri içinde uzak bir düş gibi gö- rünürdü okul.. Bir varsak, bir kendi- mizi sınıfaatsak!.. Şimdilerde azıcık kar yağdı mı tüm okullar, nerdeyse daireler dinlence- ye itiliyor. Sıradan günlerde bile ilko- kul, ortaokul hatta lise çağındakiler, özel taşıtlarla evlerinden alınıp okul- lanna getirilmiyorlar mı? Yeni kuşak- lar bizim zamanımızın çocuklanndan daha mı başka, daha mı güçsüz, da- ha mı nazik?.. O 30'lu yıllarda, şim- dikinden kat kat ağır, üstelik bir yağ- dı mı günlerce yerden kalkmayan o günlerde biz 30'lann çocuklan, nasıl gidip gelirdik, yakınmadan, yalvar- madan, anababalanmızdan bir şey- ler istemeden! Dönelim Ahmet Muhip Dıranas'ın kar şiirine: "Ne sabahtır bu mavilik, ne ak- şam/Uyandırmayın beni, uyana- mam/Kaybolmuş sevdiklehmizin aş- kına./Allah aşkına, gök deniz aşkı- na/Yağsın kar üstümüze buram bu- ram. Buğulandıkçayûzü heraynanın/Be- yaz dokusunda bu safrûyanın/Göle uzanır-tek, tenha, birkamışl Sırfunut- mak için, unutmak ey kışf/Büyük yal- nızlığını dünyanın." lyi ki Sevgililer Günü var. Isınmanın, yaşamanın, güzelliğı duymanın tek yolu sevgidir, aşktır. Sevdiğimiz insa- na karşı o güzel, o eşsiz duygu!.. 'Yargı'ya Ne Zaman Güvenilir?.. Hâkimlik ve savcılık mesleği, insanın en kolay lekelenebildiği bir meslektir. Çünkü her hukuk davasının bir davacısı bir davalısı, her ce- za davasının bir sanığı bir de suçtan zarar göreni vardır ve bir hâkim veya savcı yaptığı her işlemle adeta düşman kazanır. Vural SAVAŞ Onursal Yargıtay C. Başsavcısı T ümhukukçula- lemler ne derecede ya- nmızın ısrarla vurguladığı gi- bı, ülkemizde "yargı" gerçektenbağım- sız değıldir. Yargıyı bağımh kılan ve mevcut iktidarların yaptığı yolsuzlukların üzenne cesaretle gide- memesırun gerçek nede- nı; Adalet Bakanı'nın Hâkimler Savcılar Yük- sek Kurulunun başka- nı, Adalet Bakanlığı Müsteşan'nındoğalüye- si olmasının yanında, Hâ- kimler Savcılar Kanu- nu'nda yer alan bazı hü- kümlerdır. Şöyle ki: 1) Söz konusu kanu- nun 82'nci maddesine göre: "Hâkimler ve sav- cılann görevden doğan veya görev sırasmdaişle- nen suçları, stfat ve gö- revleri gereğmeuymayan tutumvedavranışlanne- deıüyle,haklannda ince- lemeve soruşturmayapd- ması Adalet Bakanlı- ğı'nın iznine bağhdır." Yani bir hâkimin veya savcının rüşvet aldığı, ır- ticai faaliyetlerde bulun- duğu, bölücülük yaptığı belgelerle saptansa, Ada- let Bakanı ızin verme- den soruşturma yapıla- maz. Başka bir deyışle bakan, kendı dümen su- yuna gıren bır hâkimin veya savcının yaptığı ey- saya aykın olursa olsun himaye edebilır ve bu- nun örnekleri çok görül- müştür. 2) Yine Hâkimler Sav- cılar Kanunu'na göre: "AdaletBakanı,hâkim ve savcılar hakkında so- ruşturmayı, adalet mü- fettişleri veya hakkmda soruşturma yapılacak olandandahakıdenıljhâ- kbn ve savcı eliyle yapti- rabiMr." Hâkimlik ve savcılık mesleği. insanın en kolay lekelenebildiği bır mes- lektir. Çünkü her hukuk davasının bir davacısı bir davalısı, her ceza davası- nın bir sanığı bir de suç- tan zarar göreni vardır ve birhâkim veya savcı yap- tığı her işlemle adeta düş- man kazanır. Hele güçlü kışilerin üzerine gitmiş- seniz, aleyhinize tanık- lık yapabilecek pek çok kımse bulunur. Adalet Bakanlığı mü- fettişlen. bütün dünya- nın en teminatsız memur- landır. Bakan isterse tü- münün birden görevine son verebılır ve ıstediğı hâkim veya savcıyı ve genellikle de kendi ıde- olojisine yakın bildiği ki- şileri adalet müfettişi ola- rak atar. Nitekım Sayın CemBÇicekde,bazımü- fettişlen görevden aldır- mış ve yerlerine istediğı kişileri müfettış olarak atamıştır. Başka bakan- lıklann müfettişlen, bu şekilde görevden alınsa idari yargıya başvurup hakkını arayabılir; Ada- let Bakanlığ müfettişle- ri arayamaz. Teminatsız memurlann yaptığı hıç- bir ışlem tarafsız olamaz. Nitekim Yargıtay Baş- kanı Eraslan Özkaya. 2003'2004 AdhYıhaçış konuşmasında; "Müfet- tiş raporiannm,yargıçve cumhurrvet savcılannın meslekte ilerleme, yük- sebneve tayin, hatta mes- lekten çıkarma işlemJe- rinde birinci derece etki- sibulunmaktadır_ Ada- let Bakanı'nın emrinde çahşanbir müfertişin hâ- kimler ve savcüarm öz- lük işlerindebu denlisöz sahibi olnıasL, vargı ba- ğımsızlığı ve yargıç gü- vencesi Ue aslâ bağdaşa- maz" demiştır. Prof. Dr. Şeref ÜnaL Adalet Ba- kanlığı'nda genel müdür sıfatıyla görev yaparken yazdığı "Mahkemelerin Bağmısızfağı ve Hâkim- flkTeminau" adlı eserde; "Müfettişlerin bizzat ba- kan tarafindan görevlen- dirümesi halinde, bu gö- revlendirmede bazen si- yasi mülahazalann rol oynaması mümkündür. Mahkemede davalannı Mt tt-00101$ ı ^tur^sız Ari^ fföttm o|sun: tm'ün Arîa'ya K&V <m 120.000 Tl'den N>ouş, Yenilentn A^nBatvia Ue diğer oper^törlerden ve s^bi sıK sık 5 hontör . AYC£LL ve TfLSİM ile % 5 0 indinmfi konuş! * % , - • Yukarıda belirtilen tüm avantajlar 31 Mart 2004 tarihine kadar geçerlidir. Faturasız hatlarda Aycell ve Telsim ile 10 kontör/dk yerine S kontör/dk üzerinden görüşebileceksiniz. Faturah hatlarda ise Elele kampanyasi 31 Mart 2004'e kadar uzatıldı. Tarifeniz ne olursa olsun Aria'dan Aria'ya KDV dahrl daktkast 120.000 Ti'den görûşmeye ve ayda net 25 milyon TL'ye varan fatura indiriminden yararlanmaya devam edeceksiniz. Tüm bireysel, KOBİ v« kurumsai aboneler by kâmpanyadao Va«^«a.bilir.^iâ*f^atlârı,gürKelteme hakktna_sah»ptir.X)etayları 555 AriaMerkez'den öğrenebiürsinir kaybeden kimseler, ço- ğunhıldahâkimitaraftut- makla suçlamak ve onu şikâyet etmek eğUimin- dedirler. Aynca davanuı kaybedileeeğinin anlaşü- ması halindebunu engel- lemek ve davayı kazan- mak için her yol denen- mekte, si>asi parti teşkt- latian ve özeltikle miDet- vekilkri aracıhğıyla hâ- kim üzerindebaskıkurul- maya çahşümaktadır... Yerliyersiz müfettiş gön- derümesi, hâkimin iç ve çahşma huzurunu boz- duğu gibi, göre\ yapüğı bölgede halk üzerindeki saygınlığını jitirmesine yol açmaktadır" demek- tedir. 3) Hangı hâkim ve sav- cının nereye atanacağı- na ilışkın kararname tas- lağını Adalet Bakanlığı hazırlar. Mesela taslağa bakanlık önerisiyle gıren bir hâkim ve savcının gi- deceği yeri isteyen çok daha başanlı hâkim ve savcılar olabılır. Kurul üyelerine bu liste veril- mediğı için, isabetli ata- malaryapılamamaktadır. Ankara ve Istanbul, en çok yolsuzluğun yapıl- dığı ve memur suçlan- nın en çok işlendiğı yer- lerdir. Her bakan ne ya- par eder, bu illerin baş- savcılıklanna, siyasiler- le ve medya ile ilgili taz- mınat davalannın görül- düğü mahkemelere, ken- di ıdeolojilerine yakın bildiği hâkim ve savcı- lann atanmasını sağlar. Bakanlık kararnameleri- ne karşı çıkmayan kurul üyelerinın dış seyahat- lerle ödüllendirildikleri dedıkoduları; yargıda, kurula duyulan güveni en çok sarsan etkenkrden bin olmuştur. 4) Kurulun gündemini bakanlık belirler. Mese- la, Yargıtay ve Danış- tay'da belli sayıda üye boşalırsa, derhal seçim yapılması gerekir. Ba- kanlar, ıstedikleri kişile- nn seçilemeyeceği kana- atine vardıklannda, Yar- gıtay ve Danıştay kanun- lannı ihlal ederek bu se- çimleri gündeme koydur- mazlar ve bu şekilde ku- rul üyelerine manevi bas- kı yaparak istedikleri ki- şilenn Yargıtay ve Da- nıştay üyesi seçıhnesinı sağlamaya çalışırlar. Çünkü Yargıtay ve Danış- tay ağır iş yükü altında- dır. Bu kurumların nok- san kadroyla çalışması, kurul üyelenni en çok ra- hatsız eden etkenlerden bırisidir. 5) Bölücülük yaptığı, ırtıcai faaliyetlerde bu- lunduğu, menfaat temin ettığı söylentıleri olan hâ- kim ve savcılarmbazıla- n hakkında düzenlenmiş MİT raporlan %-ardır. Ba- kanlık bunlardan işine gelenleri kurulun bılgisi- ne sunar, bazılarını da gizler... Bu koşullar altında, yargı bağımsızlığının sağlanamayacağını anla- dığım için, kurul üyeli- ğinden istifa etmişbırkı- şiyim. Yapılması gereken şey, bir yasa değişikliği ile 1961 Anayasası'nın yü- rürlükte olduğu zaman- da olduğu gibi; kurulun kendi sekretaryası olma- sı, kararname taslağını kurulun hazırlaması ve müfettışleri kurulun ata- ması ve görevlerine de ancak kurulun son ver- mesi sağlanmahdır. Son olarak şu hususa değineyim: CHP'nin is- tedıği gibi, önce millet- vekılı dokunulmazlığı kaldınhp yargı bağım- sızlığının sağlanması sonrayabırakıhyorsa; ik- tidara yakın milletvekil- lerinin tümü beraat eder ve bu kararlan temyiz edecek savcı da buluna- maz. Önce yargı bağımsız- hğı sağlanmalı ya da bu konudakı anayasa ve ya- sa değişiklikleri, millet- vekili dokunulmazhğı ile birlikte gerçekleştiril- melıdır. PENCERE Medya Fingirdiyop... Üzerinize afiyet, bizim medya tam anlamında tıriatıp kafayı yedi!.. New York'ta buluşan Kıbns Türk ve Rum tarafları Lefkoşa'da müzakere ma- sasına oturmayı kabul ettiler ya, işte bizim med- yanın dünkü manşetleri: "Birtarihyazıldı., Çıktık açık alınla.. Pes ettirdik.. Kırk yılın anlaşması.. Avrupa müjdesi.." Dostlar ne oldu bize?.. Aklıma RecepTayyip'in Amerikagezisinde med- yamızın attığı manşet geldi.. Ne demişti bizimkiler: "ErdoğanABD'de vücutdilinikonuşturdu; Baş- kan Bush'un önünde bacak bacak üstüne attı." • 'Aşağılık kompleksi' içimize işlemiş, bilincimize ipotek koymuş; önce şu bacak bacak üstüne at- mayı düşünelim; bu işi yapmak için iki araç gerek- li... Biri sandalye.. ötekipanfo/on.. Ikisi de Islamageç girmiştir, Arap çöllerinde pan- tolon mu vardı?.. Ya sandalye?.. Bedevi çadınndayerminderine bağdaş kurup otu- ran Müslüman nasıl bacak bacak üstüne atacak?.. Sandalye Türkiye'ye 19'uncuyüzyıldagirdi; on- dan önce yemek bile yer sofrasında yenirdi; çatal bıçak kullanmak da Frenk işidir... Ikinci Mahmut döneminde askerin pantolon giymesi öngörüldü; ordu bu işin de başını çekti; son- radan pantolon modalaştı. Günümüzde kadınlar da pantolon giyiyoriar; ama mini etekle bacak bacak üstüne atmalan yeğlenir kı iyi bir Müslüman buna bozulur... Recep Tayyip iyı bir Müslüman olsaydı, ABD'de bacak bacak üstüne atmazdı; ne var ki bizim ya- laka medya Başbakan ne yaparsa alkışlamayı dal- kavukluğun marifeti diye piyasaya sürüyor. • Kıbns'ta mayısa kadar "süreli çözüm tebligatı" Batı'nın Türkiye'ye dayatmasıdır... AKP hükümeti çözüme mecbur... Kıbns'ta çözüm elbette gerekli; ama, koşuüan da- ha belli değil... Ne bir "tarih yazıldı.." Ne bu davadan "açıkalınla çıktık.." Ne karşımızdakini "pes ettirdik.." Ne "kırk yılın anlaşması" imzalandı.. Ne de "Avrupa müjdesi" söz konusu.. • New York'ta alınan karar ne?.. Denktaş ile Papadopdos Lefkoşa'da oturup An- nan Planı üzerinde tartışmaya başlayacaklar; an- laşamadıkları konulan atlayacaklar; Kofı Annan bu boşluklan dolduracak; ortayaçıkan metin, Rum ve Türk bölgelerinde referanduma sunulacak... Bizim medya bu sonucu nasıl yorumluyor?.. Bekâr ama çocuklu adam eve hizmetçi alacak- mış, gelen kızla konuşmaya başlamış: - Yemek pişirmesini bilir misin?.. - Evet. - Evi süpürmesini, temizlik işlerini becerebilir misin?.. - Elbette.. - Çocuk sever misin?.. Kız fingirdemiş: - Severim, ama biz yine dikkatli olalım, tedbiri- mizi alalım!.. Bizim medya fingirdiyor. İNŞAAT MÜHENDİSLERİNE ÇAĞRI DAHA ETKİN - ÜRETKEN - DEMOKRATİK BtR ODA YAPILANMASIİÇÎN... 14-15 ŞUBAT 2004 tarihlerinde yapılacak TMMOB tnşa- at Mühendıslen Odası Istanbul Şubesı 39 Dönem Genel Ku- rulu ve Seçimlerine tüm meslektaşlanmızı çağınyoruz ÇAĞDAŞ tNŞAAT MÜHENDİSLERİ GENEL KURUL 14 Şubat 2004 Cumartesi Saat: 10.00 Yüdız Teknık Ünıversıtesı Odıtor>iımu, Beşıktaş,ÎSTANBUL SEÇtMLER 15 Şubat 2004 Pazar Saat: 9.00-17.00 Şışlı Karagöz>an tlköğretım Okulu Abıde-i Hürnyet Cad. (Şışli Osmanoğlu Klınığı Yanı - Şişlı Adliyesı Karsısı), ŞışİLîstanbul YÖVETİM KURULU ADAYLAREVHZ ASIL Cemal GÖKÇE 2. Rezzan BULUT 3. Nusret SUNA 4. M Cevat ARZIK 5. Cemal ÎNAN 6. Ismail UZUNOĞLU 7. Nergız VASFIOĞLU YEDEK 1. Recep ÇALI 2. M. Cem KAf ADAR 3. Temel PİRLİ 4. Çetın BtÇER 5. H. tbrahım AKPINAR 6. Reşat KARACA 7. E. Füsun SCMER KOOP-C'DEN DUYURU Koop-C'nin 15 Şubat 2004 tarihinde Kitap Kulübü'nde saat 14.00'te yapacağı Ortaklarla ilişkiler Toplantısı elverişsiz hava koşullan nedeniyle daha sonra belirteceğimiz tarihe ertelenmiştir. KOOP-C YÖIUETtM KURULU PİYANO ÖĞRETMENİ LEYLA PAMİR Başvuru ıçm: 0.216 336 54 64
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle