22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ŞUBAT 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Klonya'daki enkazda bir mucize daha yaşandı. Yasemin Yaprakçı 157 saat sonra kurtanldı Yasemin çayabeldiyor• .Zümrüt Apartmanı'nın eukazında 6.5 gün boyunca yaşam mücadelesi veren Yasemin Yaprakçı, enkaz altında sesler duyduğunu söyleyerek ekiplerin insanlan kurtarmasını istedi. Enkaz altında eşiyle görüştürülen Yaprakçı, görevlilere "Yeterki beni kurtann, sizi çaya bekliyorum" dedi. GATA'ya kaldırılan Yaprakçı'nın sağ bacağında ve böbreklerinde sorun oldugu bildirildi. SABtTHORASAN/ERKAINTUYSAL KONYA - Konya'da çöken Zümrüt Apartmanı'nın enkazında dün ikıncı mucize yaşandı. 24 yaşındakı Yase- min Yaprakçı yaklaşık 157 saat sonra kurtanldı. Olayda yaşamını yıtirenle- rin sayısı ıse 89'a ulaşırken Yaprakçı, enkazdan çıkanlırken alt katlardan ses- ler geldiğini belireterek ekiplerin in- sanlan kurtarmasım ıstedı. ' Zümrüt Apartmanı'nın enkazında arama kurtarma çalışmalan yürüten ekıpler dün bınanın bodrum kısmında "su" dıye bağıran Yasemin Yaprakçı'ya ulaştılar. Ayaklan kiriş altında sıkışan Yaprakçı 3 saatlik çalışmanın ardın- dan dışanya çıkanlabildı. Enkaz altın- da eşı HaiilYaprakçfyla görüşen Yap- rakçı ilk olarak 1.5 yaşındakı kızı Ba- har'ın yaşayıp yaşamadığını sordu. Böbrek fonksiyonlan duran ve kang- ren tehlıkesi bulunan Yaprakçı önce Konya Numune Hastanesı'ne ardın- dan helikopterle Ankara GATA'ya kal- dınldı. Burada yapılan muayene so- nucu, Yaprakçı'run kiriş altında kalan sağ bacağında baskı nedeniyle cıddi so- runlar oluştuğu belirlenırken uzun sü- re sıvı alamadığı için böbrek bozuklu- ğu yaşadığı tespit edildı Yerlni Ledl' buldu Ankara Sıvil Sa\ r unma Arama-Kur- tarma ekibinden Niyazi Ozbek, Yap- rakçı'nın kısık sesinı duyduklannı be- lirterek şöyle konuştu: "Çok az sesi çı- Engellilere ziyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşı Emine Erdoğan ve Devlet Bakanı Güdal Akşit, Türkiye Özürlüler Eğıtim ve Dayanışma Vakfi'nı (ÖZEV) zi- yaret etti. ÖZEV Mütevelli He- yeti Başkanı Saime Toptan ıle bir görüşme yapan Erdoğan ve Akşit, Toptan"dan vakfın çalış- malan hakkında bılgı aldı. ÖZEV'in 160 öğrenciye eğıtim verdiğıni anlatan Toptan, ülke 1 nüfusunun yüzde 12'sının en- gelli olduğunu ve aılelennı yıtı- ren özürlü çocuklar için bir ya- şam merkezi kurmak istedikle- rini anlatarak, Erdoğan ve Ak- şit'ten bu konuda destek istedi. İstanbul'da su kaçak > • tSTANBUL (AA) - tstanbul'a ,, bir yılda verilen 692 milyon 238 | bin 685 metreküp suyun 250 j milyon 193 bin metreküpü ka- çak kullanılıyor. İSKl'den alı- nan bilgiye göre, kurum geçen yıl il genelıne toplam 692 mil- yon 238 bin 685 metreküp su venrken bunun ancak 421 mil- yon 432 bin 64 metreküplük bö- lümü için fatura tahakkuk ettire- bildi. Kaçak su kullammının ge- çen yılki maliyeti. en düşük su tarifesi olan 1 milyon 345 bin li- radan hesaplandığında 336 tnl- yon 510 milyar 557 milyon 435 bin lira iken ortalama su tarifesi olarak 2 milyon 615 bin lira baz alındığında ıse bu rakam 654 trilyon 256 milyar 585 milyon 645 bin lıraya ulaşıyor. 2 kîşiye 28 milyar • ANKARA (AA) - On Numa- ra Oyunu'nun bu haftaki çekili- şınde şanslı numaralar 6, 9, 14, 15,17,21,24,25.26,28,32, 41,55,56,58,59,60,69,72, 74, 78 ve 80 olarak belırlenir- ken 10 bilen 2 kişi 28 milyar 994 milyon 550'şer bin lira ik- ramiye kazandı. Çekilişte 9 bi- lenler 1 milyar 282 milyon 950'şerbin, 8 bilenler 64 mil- yon 550'şer bin, 7 bilenler 6 milyon 450'şer bin, 6 bilenler ise 800'er bin lira ikramiye ka- zandı. Hiçbır numarayı doğru tahmin edemeyenler ise 500"er bin lira ikramiye kazandı. ÖnceBaharhn durumunu sordu Eşi Halil Yaprakçı ve kızı Bahar'la birlikte bayram ziyareti için Zümrüt Apartmanı'na giden Yasemin Yaprakçı, çöken binanın enkazında 157 saat boyunca hayatta kalma mücadelesi verdi. Halil Yaprakçı, bina çökmeden birkaç saniye önce dış kapıya ulaşmayı başarmış, enkaz alünda kalacağını anlâyınca kucağındaki Bahar'ı bahçeyefirlatarak1.5 yaşuidaki kızınııı yaşamını kurtarmıştı. l ç saatlik çalışmanın ardından enkazdan çıkanlan Yasemin Yaprakçı ilk olarak kıa Bahar'ı sordu. (Fotoğraflar: AP AA) kryordu. Duvarlara nmaklanyla vu- rarak yerini tespit etmemize yardımcı oldu. Yaprakçı'nın yakınlamıda iki, bir tanede üzerindeceset >-ardı, bu du- rumda yaklaşık 7 gün geçirmiş. Çok sa- kindi bu da bizi çok rahatlarn. Hiç me- rak etmemesini kısa zamanda kurta- racağınuzı söyledim. O da bana, Ye- ter ki beni kurtann, sızi çaya bekhyo- rum' dedl" Ankara Sıvil Savunma Müdürlü- ğü'nden Serdar Demirel ilk ulaşan ekıplenn uzun süredır aç ve susuz ka- lan Yaprakçı'ya serum takmak için da- mar bulmakta zorlandığını söyledi. Jandarma Arama Kurtarma ekibinden uzman ça\uş Ergün Üçüncü Yaprak- çı'nın yerini "Ledi" adlı köpek saye- sinde tespit ettiklenni anlattı. Eşi gibi enkazdan çıkanlan Halil Yaprakçı, bi- na çökmedenbirkaç saniye önce dış ka- pıya güçlükle ulaşmış, enkaz alünda ka- lacağını anlayınca kızı Bahar'ı (1.5) bahçeye firlatarak kurtarmıştı. Kalem'ln durumu lyl Önceki gün enkazdan çıkanlan Mu- hammet Kalem'ın durumunun iyi ol- duğu belırtildı. Muhammet'in annesi HavvaKalem ve ağabeyı lise son sınıf öğrencisı Hasan Kalem'ın ölüm ha- berlennin gelmesiyle baba Ahmet ve amca Mustafa Kaİem'in sevıncı yeri- ni hüzne bıraktı. Yakınlan Muham- mefe ağabeyi ve annesınin enkazdan ölü olarak çıkanldığını söylemediler. Konya Lisesi'nde birincı sınıf öğren- cisi olan Kalem'i sınıf arkadaşlan zi- yaret ederek moral verdı. ACI KAYBIMIZ Esenyurt'umuzun, yeni ve çağdaş yaşam merkezi haline gelmesinde azımsanmayacak derecede emeği ve katkısı olan, 15 yıllık yol arkadaşım, yoldaşım, ölümü düşünmeden bana destek olan, beynimin yarısı değerli dostum, çalışma arkadaşım, Sevgili ALTIIMMAKAS'I kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum. Merhumun cenazesi 10 Şubat 2004 Salı günü (bugün) saat 14.00'te belediyemiz önünde düzenlenecek törenin ardından Esenyurt Merkez Camisi'nde kılınacak ikindi namazından sonra Esenyurt Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Merhuma, Tanrı'dan rahmet diliyorum. Esenyurt'umuzun başı sağolsun. Dr. GÜRBÜZ ÇAPAN Esenyurt Belediye Başkanı Fih'pinler'de yüzlerce kuş hiaf edikli. (AP) Gribinfaturası kuşlara çıktı Dış Haberler Servisi - Uluslararası Hayvan Hastalıklan Ofisi (OIE), ABD'nin Delaware Eyaleti Kent County şehrinde, özel bir çiftlikte de kuş gribi hastalığına rastlandığını bildırdi. OIE'nin acil durum kodu ile üye ülkelere geçtiği mesajda. hastalığın tespit edilmesi nedeniyle 12 bin kanath hayvanın imha edildiğini duyurdu. OIE'nin uyansı üzerine Tanm ve Köy tşleri Bakanlığı da. ABD'den kümes hayvanlan ve ürünlen ithalatını yasaklama yönünde hazırhklara başladı. Asya kıtasında şu ana kadar 19 kişinin ölümüne yol açan kuş gribinin yayılmasmdan endişe eden Filipinler yönetimı. 300'den fazla ithal muhabbet kuşunu itlaf etti. Filipinler yönetiminin. muhabbet kuşlannm, kuş gribi virüsüne rastlanan Tayland üzerinden ithal edilmesi nedeniyle hastalığın Filipinler'e de sıçramasından endişe ettiği ve kuşlann itlaf edilmesine bu nedenle karar verildiği belirtildi. Viernam'da ise. Binh Phuoc eyaletinin batısında 27 yaşındakı bir kişinin daha kuş gribinden öldüğü bildirildi. Hoşimin Kenti Pasteur Enstitüsü'nden Dr. Phan Van Tu, Hoşimin Tropık Hastalıklar Hastanesi'nde dün ölen kişiyle birlikte ülkede kuş gribinden ölenlerin sayısının 14'e yükseldiğini belirtti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ ÇözümÇozumsüzlukmu? Hem oturduğum ve yaşadığım semtten ve hem de 60'a dayanmış yaşımdan ötürü; Türkiye'nin "Kıbns Maceras/"nı, en başından bugüne dek ya- şadım. Kimi heyecanlı dönemlerden, kimi üzüntülü dönemlerden geçtik ve kimi zaman da büyük mut- luluklar yaşadık. Ve sonunda bugünlere geldik. 1977'den beri, değişik kurumlarda verdiğim, "Türk Devhm Tarihi" derslerinin müfredatında olmamak- la birlikte, her yıl fazladan anlattığım iki konudan bi- ri "Ermeni Sorunu"; öbürü "Kıbns Sorunu"dur. Ya- ni Türkiye'nin Kıbns politikalan ve sorunu, bütün varlığımla izlediğim ve içinde olduğum bir konudur. • • • Kıbns'ın ingiltere'nin dominyonu olarak geçirdiği yıllan kitaplardan okudum. önceleri; daha devrimci bir bağımsızhk savaşı sürdürülürken, daha sonra Kıbns Rumlannın Enosis hayalleri ve bunu gerçek- leştirmek için ingiliz ve Türklere karşı giriştikleri Kİ1İ- se destekli terör hareketleri, aslında ibret alınacak olaylardır. Ve önce Fuad Köprülü'nün Dışişleri Ba- kanlığı döneminde, "Türkiye'nin Kıbns sorunu diye bir sorunu yoktur" diyen Türkiye'nin; daha sonra, ABD kanalıyla gelen Ingiliz telkinleriyle, bu mesele- de "taraf" olması da, çok "ibretlik" bir gelişmedir. Ve ben, bundan sonrasını net bir bıçimde anımsı- yorum. Çünkü, şöyle ya da böyle, tüm olaylann içindeydim. Beyazıt Meydanfnda, yüzbinlerce kişinin katıldığı "Kıbns Mitınglerinde"; onlarca metrekare bayrakla- n tutan ağabey ve ablalarının yanında yürüyen "tıfıl- lardan" biri de bendim. "Ya taksim, ya ölüm" gibi- sinden sloganları, hançeresinı yırtarak haykıranlar arasında, ben de vardım. Londra ve Zanh Antlaşmalan'nm imzalanmasın- dan, büyük bir mutluluk duymuştuk. O dönemlerde Türk Cemaati'nin lideri Dr. Fazıl Küçük'tü. Ve Denktaş adı, pek duyulmamıştı. Kıbns Anayasası, adada düzeni sağlayabilecek gibi görünüyordu ve en ufak ayrıntılara kadar, iki cemaatin hak ve yetki- lerini düzenliyordu. Fakat Kıbns Rumlannın bu ana- yasaya uyma niyetleri yoktu. 1960'ın uluslararası dengeleri içinde bu anlaşmalara ımza atmışlardı ama, geçinmeye gönülleri de yoktu. niyetleri de. Zaten niyetleri kısa sürede anlaşılınca, Anayasa Mahkemesi'nin başına getirilen Aiman profesör de Kıbns'ı terk etmıştı. Fakat Türkiye, Rumlann baskı- sına karşı koymaya çabalıyordu. Adada yüksek ateş gücü olan bir alayımızın yanı sıra (son yazılan bazı anılardan da aynntılarını kısmen öğrendığimize göre), cıddi bir "direnme hareketi" oluşturulmuştu. Fakat Rumlar, çok daha örgütlü ve kalabalıktılar. 1964 "Kanlı Noel"\, Türkiye'de tam bir şok yarattı. Hele bir doktorun eşi ve çocuklannın, banyoda kat- ledilmiş bir biçimde görünen fotoğrafları, tüm Türki- ye'yi sarstı. Londra ve Zürih Antlaşmalan'ndan kaynaklanan "Garantörlük Hakkını" kullanmak isteyen Ismet Paşa; ABD Başkanı Johnson'un, her türlü diplo- matik teamülleri ve nezaketi altüst eden ünlü mek- tubuyla durduruldu. Başkan Johnson; "Biz size o silahlan, canmız istediği yerde kullanın diye verme- dik. Bu silahlan ancak, bizim istediğimiz yerde, bi- zim istediğimiz hedeflere karşı kullanabilirsiniz..." diyordu. ismet Paşa, Başkan Johnson'un hakettiği yanıtı elbette verdı. "Yeni bir dünya kurulur ve Türkiye bu dünyada yerini bulur", dedi ama; yıllardan beri, ABD'nin dümen suyunda dış polrtıka izlemenin acı sonucu, ortaya çıkmıştı. O günlerde, artık üniversite öğrencisi idim. Bir akşam; Marmara Sineması'nın altındaki, Istanbul Talebe Birliği lokalinden, bir grup Kıbnslı üniversite öğrencisi arkadaşımızı, Mersin'den Kıbrıs'a geç- mek üzere, gözyaşlanyla uğurladık. (Rivayet olunur ki; bunlardan biri, daha sonra çok ün kazanacak olan Asil Nadir'miş.) Artık Kıbns'ta anayasa falan kalmamıştı. Birleş- miş Milletler'ın gönderdiği "Barış Gücü" de fazla etkin olamıyordu. Rum saldırıları gerçekleştikçe; Türkiye, Kıbns'a uçaklarını gönderiyor ve "Gemile- rimizi de göndeririz", gibisinden tehditlerde bulu- nuyordu. Zaten o dönemde; hızla, çıkartma gemile- ri inşasına girişilmişti. Bardağı taşıran damla; 1974 Temmuzu'nda, Ni- kos Sampson adında birinin lider göründüğü bir darbe ile Makarios yönetiminin devrilmesi ve Eno- sis'i gerçekleştirdiğini iddia eden Atina Cuntasfnın, duruma hâkim olması oldu. (İlk günlerde, Makari- os'un bile öldürüldüğü söyleniyordu.) Diğer iki garantör ülkeyi ikna edemeyen Türkiye, yasalardan ve antlaşmalardan doğan "garantörlük hakkını" kullandı ve adaya asker çıkardı. Atina cun- tası tepetaklak olmuştu. Fakat Kıbrıs'ta, askeri açı- dan sıkışık bir durum vardı. (O dönemde, yedek su- baydım. Ve Kıbns'a çıkan piyade güçlerimizin takım kumandanlannın önemli bir bölümü, bizim "tertip- ten" idiler.) Türkiye, adadaki güçlerini, Girne - Lefkoşa ara- sındaki dar koridordan çıkartarak doğu ve batıya doğru açıldı. Ağustos'taki bu harekâta, kimi "akh evveller", Atila adını vermişlerdi... Işte o noktada uluslararası destek bitti ve üzeri- mize gelmeye başladılar. O dönemde geçen her hafta. her gün, her saat, her dakika lehimize geçi- yordu. Ama zamanla, "çözümsüz/ü/c" yük olmaya başladı. - - Konuyu elbette sürdüreceğim. 3.5 yaşında katil iddiası • İstanbul Haber Servisi - Avcılar'da yaşayan Bahar Yaman K.'nin 11 aylık kızı A.K, dün ak- şam kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Olayla ilgili gözaltına alman Bahar Yaman K, A.K'yi 3.5 yaşındaki üvey kızı D.K'nin öldürdüğünü öne sürdü. Bunun üzerine D.K. ve babası Gök- han K, Avcılar Emnıyet Müdürlüğü'ne götürül- dü. Baba Gökhan K. de ifadesinde, ilk eşinden olan kızı D'nin kardeşine sürekli zarar verdiği- ni bildirdi. îşlemlen tamamlandıktan sonra sav- cılığa sevk edilen Gökhan K. ve Bahar K, ser- best bırakıldı. D.K. hakkında, cezai ehliyeti bu- lunmadığı için işlem yapılmadı. Küreselteşme söyleşîsi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Vetenner Hekimleri Derneği, kuruluşunun 74. yıl dönümü nedeniyle düzenlediği söyleşıye, yayıncı-yazar MuzafTer İlhan Erdost'u konuk edıyor. Erdost'un, "Türkiye Odağında Küreselleşme. Ortadoğu ve A\Tasya" konulu söyleşisı, bugün Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde saat 14.00-17. 00 arasında izlenebilir. • >
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle