21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10ŞUBAT2004SALI OLAYLARVE GORUŞLER EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Avrupalı Olntak Nedir? Şu yasalan çıkartırsak, şu onlemlen alırsak, şu yolda gıdersek, şu koşullara uyarsak Avrupalı olmak mı, Avrupa uluslartopluluğuna ka- tılmak mı, yoksa kendı ısteklerımızı, ozlemlenmızı gerçek yapmak ıçın, kendımızı de başkalannı da bıle bıle aldatmak mû Onu ver bunu ver, ıstenenlerı uygula, benımse, sana tarıh versınler, Avrupa Bırlığı'ne uye yapılma- nın heryolunu ızle, tartışmalara katıl, onlann ıstek- lerıni kendı topluluğuna da kabul ettırmeye çalış1 Herkes de bu çabaya alkış tutsun1 Sonunda ne Av- aıpa senı ıçıne alır, ne de almam der, uzar gıder ko- nu yıllarca1 Ama sen ıktıdar olarak kendı çıkarta- nnı savunur, uygular, gerçekleştınrsın1 Gıde gıde sek- sen yıllık bır Cumhurıyetın geleneğını bozarsın1 NedırAvrupalılık'? Avrupa'lı olmak, Avrupa uygar- lığına katılmak'? Unlu Fransız şaın Paul Val'ery Avrupalı olmanın uç koşulu olarak, Roma Latın uygarlığını, Hınstıyan- lık dınını, sonra da eskı Yunan'ı gosterıyor Bu uç kultur aşamasından geçmeden Avrupalı olunamı- yor1 Bugun Batı ve Orta Avrupa ulkelen, yanı Fran- sa, Ispanya, Italya, Almanya, Kuzey ulkeler, orta hat- ta Balkan ulkelen Avrupa'dır Bu topraklarda yaşa- yanlar da Avrupalıdır Val ery'nın saydığı uç kultur evresınden geçen ınsanlann oluşturduğu bır coğ- rafı tanhı alan "Işte gerçek bır Avrupa 'lıyı, Avrupa kafasını tam olarak banndıracak uç temel koşul bunlardır Her nerde, Sezar, Trajanus ve Vergilius adlan, her ner- de Musa'nın, ermış Paulus'un adlan, her nerde Anstoteles'/n, Piato'nun ve Euklides'/n adlan bır anlam taşıyor ve bır arada saygı goruyorsa, ora- da Avrupa vardır Bırbın ardına Romalılaşan, Hı- rıstıyanlaşan, ve düşünce bakımından Yunan dı- sıplınıne gıren her ırk, her ulke salt Avrupalıdır" Yıllar geçıyor, Avrupa kendı dışında hıçbır varlı- ğı benımsemıyor Koşullar ılen suruyor, Hırıstıyan- lık, Roma ve Yunan uygarlığından geçme 1 Turkı- ye aydınlan bu uygarlıkları bılır, okur, tanır, değer- lendınr Yetmez, ılle de sen dışlanacaksın, ılle de Avrupa dışında kalacaksın 1 Avrupa'ya hızmet ede- ceksın, ona çıkarsağlayacaksın 1 istedığı kadar Av- rupa kafası'nı benımse, kulturune, değerlerıne saygı sevgı goster 1 Paul Val ery'nın goruşu, duşuncesı bugun butun gerçeğıyle yaşıyor 1 "Bızım ustunluğumuz Avrupa kafasıdır" dıyor "Avrupa herşeyden once bılımın yaratıcısıdır Butun memleketlenn sanatlan olmuş- tur Bılımlerse yalnız Avrupa 'da gorulmuştur " Tanzımat'tan bu yana aydınlarımız arasında Av- rupalı olmak bır aşırı tutku olmuştur Benzemek başka, olmak başka 1 Atatürk Batılı olmak, Avru- palı olmak demedı hıçbır zaman 1 Çağdaş olmak, çağdaş uygarlıktan yana olmak dedı Bunun ıçın Avrupa'nın tum bılımını, sanatını bılmek, oğren- mek, sonra da onlan aşmaktı amaç "çağdaş uy- garlığın ustüne çıkmak" Şımdı ılle de AB'ye gıreceğız dıye, yırtınmayalım Bılımlerde, sanatlarda, ınsanlık yolunda kendımızı yetıştırelım çağdaş olalım Val ery, "Bızım ustun- luğumuz Avrupa kafasıdır" dıyor Önemlı olan o "ka- fa"y\ yaratmaktır Bır zamanlar, dunya klasıklennı yaygınlaştırmak, tum uygarlıkların yanı sıra Latın, Yunan dılını, kulturunu oğrenmek ıçın okullar, fa- kulteler kurmadık mı'? Avrupalı olmak ıçın değıl, o kafayı bulmak, o anlayışı, o zengınlığe kavuşmak ıçın Bugun Avrupa kafası olduğu yerde donmuş gı- bıdır Kurmak istedığı Bırlık de bınbırzorluklar ıçın- dedır Turkıye onlann tıtızlıkle korumaya çalıştığı Bır- lığe gırmese de, alınmasa da, bılımın, sanatın, kul- turun, gerçek uygarlığın yolunda yuruyecektır Av- rupa kafasını, anlayışını kendı çabasıyla aşmasını bılecektır, bılmelıdır Pazargunku "Haldun, Abdı, Örsan"başlıklıya- zımdakı bır yanlışlığı duzeltmek ıstıyorum "Mıllı- yet" gazetesının on beşyıldırsurdurdüğu "Haldun Taner Öyku ödulü " Seçıcı Kurulu 'nda Sayın Prof Dr Şara Sayın'ın adı unutulmuştur özurdıler, du~ zeltırım OKTAY AKBAL Once Ekmekler Bozuldu Aşksız insanlar, Bızans Definesı Bulutun Rengı BerberAynası, Yalnızlık Bana Yasak, Tarzan Öldu, Istınye Sulan, llkyaz Devrımı, Karşı Kıyılar Hey Vapuıiar Trenler, Lunapark, Ey Gece Kapını Ustume Kapat, Hucrede Karmen BUTUN OYKULERİYLE CAN YAY1NLAN Cumhuriyet k ı t a p 1 a r ı BIR BAŞKA (MI ?) DIR BENIM MEMLEKETIM llhan \zkan 176Sayfa 8 500 000TL Ulkemızın toplumsal vapısını ınsan da\ raruşlanndakı degışımien çogu verde mızahı bır > aklaşımla ele alan 44 kısa hıka\e bılgılendırme ve degerlendırme \azısından olu^an bu kıtap son \ıllarda ıvıce azalan okuma alışlfanlıgımi7 dıkkate alınarak okunın bıünnceve kadar yaıundan avınnajacagı bır ıçenkte ve tarzda kaleme alındı T [ C Ca ğ Pazarlama \ Ş Turkocağı Cad No 39 41 . 7 > y 34334 Cagaloğlu tstanbul kulubu T e ı «mn s u nı 96 Faks(02i2)5i4 0i 95 YARGI DUNYASI SATIŞ TEMSİLCİLERI Hukuk alanında cıddı bır yen olan dergı ve kıtaplarımızın or- ganıze bır şekılde pazarlanması ıçın Istanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Adana'da ıkâmet eden deneyımh sa- tış temsılcılerıne ıhtıyaç vardır Tel.: 0212 511 06 52 • Td.:0216 418 39 16 Solculuk Kavramı, Toplumumuz ve Politikacılanmız... PENCERE Gunumuz dunyasında gelışen olaylan gerçek boyutlanyla algılayabılecek kadar donanımlı olmayan sıyasetçılenn elınde kalan ulkemız. ekonomımız gıbı sıyasetını de dalgalanmaya bırakmış olarak, guçlu dış akımlann etkısıyle çıkmazlara doğru suruklenmektedır Prof. Dr. Abidin KL MBASAR S ıyasal yaşantıda sol- culuk deyımının ılk olarak, 1789 Fransız De\Timı nde oluştu- rulan kurucu meclıs- te, toplumda değışımden yana olan gruplann uyelennın top- lantı salonunun sol tarafında oturduklan ıçın "Solcu" olarak nıtelendınlmelenyle kullanıldı- ğı bılınmektedır Solculuk de- yımı, sosyoekonomık belırlı bır duşunce \e oğretı ozellığı taşı- mayıp daha çok alışılmışın dı- şında bıraz da o zamana kadar toplumlarda geçerlı olan duşun- ce ve davranışlara aykın tutumu nıteleyen bır anlam taşımakta- dır Bılınenkadanyla, dunyada- kı saygın unı\ ersıter kurumlann ekonomık-sosyal oğretılennde (doktnn) solculuk dıye bır ko- nu yer almamakta v e okutulma- maktadır Fransız Devnmf nden sonra- kı donemlerde hemen tum top- luluklarda yonetımde olan tu- tucu-çıkarcı kesimlerce, kendı- lenne aykın gelen duşunce \e yontemler, dışlanmak ve goz- den duşurulmek amacıyla solcu- luk olarak damgalanmıştır Le- ninbıle karşıtlannı solcu olarak suçlamış, yıne bazılannca, ken- dılenne uymayan davranışlar sergıleyen Troçki, Tito, Mao, Che Guevara da. solcu-bolucu (fraksıyonıst) olarak karalanıp dışlanmak ıstenılmıştır Endustri Devrimi nden uzak kaldıgı ıçın, emekçı sınıfı bılın- cının gelışemedığı toplulumuz- da da, sosyalıst duşunce v e eğı- lımler hep tabu olarak kabul edılmış ve bıreylenn kul-um- metnJteBğmdekalması ıçın. çağ- daş ılerıcı duşunceler sosyal- ekonomık ozellıklen goz ardı edılerek eğıtımsrz halk kıtlele- nne kotulemek amacıyla solcu- luk olarak tanıtılmak ıstenmış- tır Sol \ e sağ kavramlannı bır duşunce sıstemı değıl de sade- ce vucudunun sağı ve solu ola- rak algılayabılen eğıtımsız top- lumumuz gelenek, gorenek ve ınanç sısremınde de sol yan hep aşağılandığı \e dışlandığı ıçın du- zenden yana olanlann solcu dı- ye nıteledıklen aydın kımseler- den sureklı kuşku \e urkuntu duymuşlar, onlardan yana go- runmekten bıle çekınmışlerdır Toplumsal olaylan dennlığı- ne ve ılen goruşle değerlendıren "laikCumhurijefımızın kuru- cusu Mustafa Kemal Atatürk, tumuvle halkçı \e emekten ya- na rutelıklı, kapıtalızm ve emper- yalızme karşı olan "Anadolu Devrimi" suresınde ve sonra- sında solculuk dıye bır kavrama değınmemış. bu yakışürma ni- teliğe değer vermemıştır <\ta- turk'un olumunden sonra gelen yonetımler onun yolundan gı- derek toplumu eğıtmek amacıy- la kurulmuş olan "Halkevlerr ve "Koy EnstitulerTnı gelıştıre- cek yerde. tam tersı bır tutum- la, bu kurumlan halkın gozun- den duşurmek ıçın solculukla suçlayarak aşağılamış ve kapat- mışlardır Sozde demokrasiye geçişimiz olarak nıtelenen 1946 seçımle- n ve sonrasında yıne aynı sığ beyınlı polıtıka çığırtkanları, karşıtlannı solculukla karalayıp toplumdakı kavTam karmaşası- nı daha da yoğunlaştırmışlardır Aslında bedensel varlığı da, eme- ğı de somurulen toplumumuz, sosyal demokrasıyı gerçek nıte- lıklenyle algılarsa, polıtıka be- zırgânlannın çıkarlan zarar go- receğı ıçın. sureklı olarak sosyal demokrası, sankı bozguncu bır kav rammış gıbı sunulan solcu- lukla ozdeşmış gıbı gostenlmış- tır Kuruluşundakı amaç Ata- turk'un, "CHP, halkımız için si- yasalbirokulolacakür" tumce- sınde belırtılen sıyasal partı de, gerçeklen topluma ıletme çaba- sı gosteremeyıp karşıtlannın tu- zağına duşercesıne, gıderek top- lumdan uzaklaşarak kendılennı ayncalıklı sayan çıkarcı yonetım- lenn elınde sureklı guven ve guç kavbetmıştır BillmseDik dışı... Sovyetler'ın çokuşuyle yer- yuzundekı sosyal-ekonomık den- gelenn bozulması ulkemızde de etkısını gostererek butun v arlık- lannı, sozde antıkomunıst ol- mak ya da tutsak (esır) ırktaşla- nmızı kurtarma duşlenne bağ- layan sıyasal kurumlan daya- naktan yoksun bıraktı Ellı yılı aşkın suredır çıkarlan bozulma- sın dıye topluma gerçek sosyal demokrasıyı anlatmayan çıkar- lanna aykın her şeyı solculuk- la nıteleyen ve sadece halkın ınancını somurerek oy almaya çalışanlar aynı yontemı kendıle- nnden daha ıçten ve daha usta- ca kullananlann karşısında boz- guna uğrayınca çaresızlık ıçın- de kaldılar Kendılenne mıllıyetçı-muha- fazakâr sıfatını yakıştıran ya da u> durma ortanın solu nıteleme- sını benımseyen polıtıkacılann bugune kadar halk kıtlelennın oylannı kapabılmek amacıyla vaat ettıkJennın daha fazlasını \ e- ren bır sıyasal oluşum yonetım- deyken, kendılennı merkez-sağ ya da merkez-sol gıbı bılımsel- lık dışı ve bızden başka bır yer- de gorulmeyen nıtelıklerle ta- nımlayan partılenn yenıden ıl- gı odağı olabılmelen gıderek guçleşmektedır Benzer şekılde bugiın sosval demokrat olduğunu so\le>en partilerin düştüğu acuıacak du- rumun temelinde de, ilkelerden sapmak, vıllardır topluma ger- çek sosyal demokrasiyi anlatma- makvçkarşıtiangibiyuziA^el slo- ganlarla kolavca oy almaya ça- lışmak kolaycılıgı yatmaktadır Bırkaç o> tazla alabılmek ıçın karşıtlan gıbı ınanç somurusu yapmak dın hocalanyla el ele se- çım kampanyalan duzenlemek "Atatürkflkelerr dururken şeyh- lenn oğutlennı baş tacı etmek, ınsanı sonunda, aday bulabıl- mek ıçın karşıtlannın bıle dış- ladığı ısımlerden yarar umma- ya v aracak kadar kiıçuk duşurur Bu tutumu surdurenlenn şım- dılerde boy gostermekle ovun- duklen uluslararası gerçek sos- yal demokrat kuruluşlardan da dışlanmalan yakındır Zorunlu olarak kureselleşen dunya da buvuyerek etkınlığı artan ekonomık somurunun kar- şıtı olarak gelışen toplumsal tep- kıler de gıderek yerel olmaktan çıkarak uluslararası bır nıtelık ka- zanmaktadır Somurulmeye ve dışa bağımlılığa karşı durmaya- rak somurenlenn vorungesınde kuçuk \ e geçıcı kazanımlar pe- şınde koşup başkalannın gudumu- ne gıren \ onetımlenn en sonun- da duş kınklığına uğramalan ka- çınılmazdır Gunumuz dunvasında gelışen olaylan gerçek boyutlanyla al- gılayabılecek kadar donanımlı olmayan sıyasetçılenn elınde ka- lan ulkemız, ekonomımız gıbı sı- yasetını de dalgalanmava bırak- mış olarak, guçlu dış akımlann et- kısıyle çıkmazlara doğru suruk- lenmektedır Sonuç Ulkemızı aydınlığa çıkaracak yolun yakın bır gelecekte bu- lunmasızorgıbıgorunsede ço- zum, yurtsever aydınlanmızın sorunlan halk kıtlelerıne bık- kınlığa kapılmadan anlatmalan ve çıkarcı-ışbırlıkçılenn gerçek amaçlannın açıklanması gorev ı- nı kararlılıkla ustlenmelenyle gerçekleşebılır Boylece somut gerçeklere dayanarak sıyasetın gerçek amacının "Halk kitlele- rini aldatarak y onetimegelmek" değıl, "Halk kıtlelerini bilinç- lendirip orgütley erek doğru yon- de yönetmek" olduğunun top- lumsal bılınce yerleşmesı gerçek- leşebılır ve toplum sıyaset be- zırgânlannın somurusunden kur- tanlabılır Sıfırlan Atmadan 'Sıfır'ı Tüketen... Hikmet KURNAZ Bankacı-tknsatçt T urk Lırası'ndan sıfır atmak. luna- parktahalkaatmayabenzemez Kuş- kusuz, hukumetın enflasyonla muca- delede gosterdığı başan kuçumsenemez Enflasyonun geçmış yı 1lara gore bır duşuş ıçınde olduğu bır gerçek Oranlar, yadsuıa- maz olçude ortada Başka bır gerçek de her bınmız enflasyon konusunda yaşayarak "uzman" olmamıza karşın her ne hıkmetse toplum olarak hu- kumetlenn ve resmı para otontelennın yon- lendırmelenyle enflasyon konusunda bır yanılma ıçınde bırakıhyoruz Enflasyonu başı ve sonu olan unık bır proje gıbı, bır yıllık sureç ıçınde gerçekle- şen fıyat artışlan olarak kabullenıyoruz Kabullenenler sadece bızler de değılız, ka- bullenenler arasında televızyon ekranlann- da bızlere her gun ekonomı dersı veren "popstar" ıktısatçılar da var Nıtekım. hu- kumet de bu kabulden lehıne başan çıkar- mak telaşı ıle başka koşullar aramadan, geç- mış yıllarda da gundeme gelen Turk Lıra- sı'ndan altı sıfır atmak konusunu Meclıs'e yasa teklıfi olarak getırmış durumda Gerçekte, enflasyonun bır oncekı yılın fı- yat artışının sıfır varsayılarak yıl ıçınde ger- çekleşen fıyat artışlan olmadığını hepımız bılıyoruz Enflasyon her yılbaşında yenı- den başlanılan bır koşu değıldır Enflasyon en ıyı tanımla her yılı yuz metre olan 4x 100 m bayrak koşusu gıbı, fıyatlar genel sevı- yesındekı artışın surmesıdır Dolayısıyla so- nucu tayın eden bır ya da ıkı yılın oranı de- ğıl, koşuya başlanılan yıllann koşma dere- cesının toplamıdır Enflasyonu sadece bır yanşlık olay ola- rak kabul etmemız, ancak her yıl başında top- lum olarak oncekı yılın enflasyonunun ya- rattığı kayıplann gehnmıze eklenmış ol- ması halınde geçerlıdır Bu olmadığı takdır- de, geçmış yıllardan gelen enflasyonun yol açtığı satın alma gucumuzdekı kayıp de- ğışmeden suruyor demektır Enflasyonun yarattığı gelır kaybımızın karşılanmadığı her durumda, enflasyon ora- nının duşmuş olması, gelır kaybımızın ıyı- leştığı anlamına gelmemelıdır Sadece, enf- lasyon oranının artmadığı durumda, o yıl- kı gelınmızle tuketeceğımız mal v e hızmet mıktannın pek değışmeyeceğı kabul edıle- bıhr Nıtekım, Merkez Bankası Başkanımız da geçenlerde benzer ıfade kullanmıştı Gelır sevıyemız değışmeden bır oncekı yıla go- re daha çok mal v e hızmet tuketmemız, an- cak mal ve hızmet fıyatlannın artış hızının duşmesı ıle değıl, hıç değılse gelınmızde- kı artış sev lyesını karşılar duzeyde genye donuk fıyat azahnası gostennesı ıle mum- kundur Enflasyon artış oranlannın hız kes- mesını, gelır sevıyemız değışmeden durdu- ğu surece, başanm olarak gostenp Turk Lı- rası ndan altı sıfır atılmasını savunanlara, 4x100 m koşusunu daha yanşın başında kaybeden bızlere, yanşa eşıt başlamamız ıçın ılk once geçmış yıllarda Turk Lıra- sı'ndan kaybolan, atılan bu sıfırlan gen ver- melen gerektığını hatırlatacak, medyatık olmak yenne, unıversıte kursulennde ozgun kıtaplan ıle gerçeklen anlatan ıktısatçıları aramak ıçın rahmetlı Prof Dr Tuğrul Çu- bukçu'yu, Prof Dr lsmetErgun'u Prof Dr Hatime Lygur'u, Prof Dr Osman Okyar ı anmak gerekmıyor Turk Lırası'ndan sıfır atmak, lunaparkta halka atmaya benzemez Toplum olarak ozellıkle son yırmı yıldır enflasyonla kay- bettıklennı yenne koyamayan ozellıkle on mılyon ışsızın olduğu ucretlılenn \e sabıt gehrhlenn satın alma guçlennın her yıl ek- sıldığı bır ekonomıde, paradan sıfır atma ope- rasyonunun bır anlam ıfade etmesı ıçın on- ce bu kesımlenn uğradıklan enflasyonıst zararlan telafı edılmelıdır Gerçekten, Turk Lırası ndan sıfırlan at- manın beklenılen ve ıstenılen sonuçlan v er- mesı ıçın enflasyonun topluma yukledığı stok yuk ağırlığı unurulmadan stok enflas- yonun yol açtığı sıfın tuketen Turk Lırasfna once ıtıbannı gen verecek gelır dağılımı- m ve ışsızlığı çozecek ekonomı polıtıkala- nnın neler olduğu ve bu amacı sağlayacak araçlar konusunda toplumun ıkna edılmesı şarttır Seçimi Kaybeden Partilere... Dr. Muazzez Dmiye ÇIĞ T aksıye bındığım zaman surucu ıle konuşmaktan çok hoşlanınm Zıra bazen onlardan, değme okumuş kımselerden duyamaya- cağım sozlen. olaylan, espnlen duyanm 1980 lı yıllarda eskı partilere or- taya çıkma ıznı venldığı gunlerdı Istanbuldabın- dığım bır taksı şoforu ba- na, "Siz birkaç defa ka- za yapan şoforu araba- nız için işealır mısmız" dı- ye sordu Ben de saf saf "Hayır almam, benim arabamla da kaza yapsuı ister miyim!" dedım O zaman adam "Peki işleri beceremeyen bu partiler v e başkanİan nıy e ortaya çıkülar" dedı Yıne aynı sıralarda ıdı, Izmır'de bır taksı surucusu "Memle- ketimizde bizlerden bir kişi bir ay cezaevine gi- rer çıkarsa, iş bulamaz. Yukandakiter cezaevin- den çıküklan halde nasıl işlerinedevam edebiliyor- lar?" dedı Onlarabuka- bahattın bızlerde oldu- ğunu, hıç sesımızı çıkar- madan onları alkışlarla kabul eden bız halkta ol- duğunu soylemıştım Aradan bu kadar za- man geçtı, aynı şahıslar ındı bındı Bu son seçımlerde bu ıkı taksı surucusunun soy- ledıklennı, halkımız bu ınıp çıkanlan ıstemedık- lennı, onlara oy verme- mekle çok açık olarak ya- nıtladı Fakat bu kez de Dımyat'a pınnce gıder- ken, evdekı bulgurdan ol- duk v e sıyası değıl sıra- dan suçla mahkûm ol- muşlar başa çıktı Kaç yerde duydum "Bunla- raoy vermeyecektikama, arük de\ letin kasasmı so- yanlan, hastahktan ka- fası bozulanlan,dağın ar- kasuu degiL ayaklannm ucundakikri goremeyen- leri istemediğimizi gos- termek için bunlara oy verdik" dedıklennı Eğer bıraz onlennı gorebılmış olsalardı yenıden parti- lere aynlacaklan yerde bırleşmeyı duşunurlerdı Halk boyle olacağını bıl- dı, soyledı, ama hepsının gozunu ıktıdar hırsı kap- lamış ulkeyı duşunecek hallen kalmamıştı Hele Bulent Ecevit'ın hırsı Eğer o seçımler- den once başkanlığını halkm gozunde olan bı- nne bıraksaydı, butun oy- larDSP'yegıdecektı Bu- nu herkes soyledı, soy- luyor Ne yazık kı kendı- sı bunu anlayamadığı gı- bı, halkın sozlerını de duymuyor Devletımızı nasıl bır kayba uğrattığı- nın hâlâ farkında değıl Ataturk'un parolası on- ce \atan ve millet, sonra parti idi Şımdıkıler ıse once ben. sonra partı, en son da vatan dıyorlar Par- tı başkanİan kendılenne şeref(') v e menfaat sağ- layan koltuklannı bırak- mak ıstemedıkJenne hay- dı bıraz hak v erelım Fa- kat onlan ust uste seçen parhhlerde de mı hıç akıl ılen goruş. medenı cesa- ret yok7 Ne yazık kı, oyle 1 On- lann kısa goruşlulukle- nnı, yalnız bugunu du- şunduklennı, bu yuzden dını sıyasete alet edenle- re goz yumduklannı ça- lıp çırptıklannı ya da oy- le yapanlara aldırmadık- larını gormedıler gor- muyorlar Bu korluk ve vurdum- duymazhk bızı par- çalamak bu guzel ul- kemıze el koymak ıçın çalışanların ve mem- leketımızı kendı çıkarlan ıçın peşkeş çeken ıçımız- dekı duşmanların ek- meğıne yağ suruyor Eğer onumuzdekı seçımde de aynı doğrul- tuda olan partiler bırleşıp şımdıye kadar lekelen- ınemı^ ve halkımız tarafından sev ılen ve sayılan bır ya da ıkı şah- sı ortaya koymazlarsa hem kendılerı hem ul- kemız son suratle gıt- tığımız uçuruma duşmek- ten kurtulamayacaktifa Viicut Dili Fos Çıktı.. Aylardan şubat Ayın sekızı Kaldırımdayuruyorsun.guneşvurmuş her yana, havada tuhaf bır değışım var Sart Faık ın unlu oykusundekı gıbı bınsı sana sankı seslenıyor - Hışt hışt Donup bakıyorsun Kımse yok — — Caddede altından geçtığın ağacın dallanna su- yun yuruduğunu duyumsuyorsun önde bır kadın yuruyor Neo? 'Vucut dılı'ru kullanıyor Tum klıplerınde kalça gelgıtı yapan Shakira bu genç bayanın yanında haltetmış Şubat ayının ılkbahara donuk gızemındekı eytı- şımın çekıcılığı kaldırımdayuruyen kadını doğanın durtusunde yonlendırıyor - Hışt hışt Genç kadın vucut dılını ustalıkla kullanıyor, an- lamayan berı gelsın - Hışt hışt • Başbakan Erdoğan ın Amerıkagezısındekı 'vu- cut dılı medyatık gazetelerın manşetlerıne kosko- caman puntolarla oturdu çarpık ve çarpıcı bır pro- pagandanın kokusuyla soytarılık skandalının par- fumu bırbırıne kanştı "Erdoğan 'ın vucut dılı1 " Ne olmuştu9 Bızım Başbakan Dabılyu Bush'un onunde ba- cak bacak ustune atmıştı Sonra'' Sıra fotoğrafçılann onunde el sıkışmaya gelınce, bızımkı bıraz kımıldamış, ama, Bush bızımkıne doğ- ru daha çok kaykılmıştı Yalaka medyaya bakarsanız gezıde herkes bı- zım Başbakana hayran olmuş RecepTayyıp'ın et- kısı altında kalmıştı Erdoğan'm 'vucut dılı' gaze- telerın bırıncı sayfalarında koskoca fotoğraflarla sergılenıyordu • Eskıden devlet başkanları başbakanlar dışışle- rıbakanları Ağıroldamolladesınler deyışıneuy- gun bıçımde davranırlardı şımdı uluslararası dıp- lomasıde hafıf sululuk geçerlı oldu omza el atmak opuşmek, kırk yıllık dost gıbı kucaklaşmak gunde- me gırdı Sakın goruntuye aldanmayın 1 Vucut dılıne kanmayın 1 Devletlerarası ıhşkılerde ulkelerını temsıl eden kulağı kesıkler ıkı sınıfa ayrılırlar Kurnaz tılkıler Eskı kurtlar 'Vucut dılı'ru kımse yemez 1 Recep Tayyıp Erdoğan ın hatırı ıçın hıç kımse Turkıye ye donuk çıkarlanndan vazgeçmez Nıtekım çabucak ortaya çıktı kı Davos'ta An- nan, VVashıngton da Bush bızımkını dolduruşa ge- tırmışler, Ankara şımdı zora duştu Telâş melâş, sıkıntı mıkıntı, Denktaş ıkı arada bır derede New York'a gıttı • Pekı ılkbahann tıtreşımlennı havasında barındı- ran guneşlı şubat gunu vucut dılını kullanarak kal- dırımda yuruyen kadına ne oldu 7 Hıııç Kadın yurudu gıttı Vucut dılıne bakıp kadın erkeğe çağrı çıkarıyor' dıye kımse sokakta yuruyen hatunun yanına yana- şamaz Yanılan olursa, tokatı yer 1 T.C. IST4\Bl Ll\I\ ERSITESIREhTORLl Ğl AYDINLANMA SOYLEŞİLERİ 2003-2004 DONEMİ No: 5 (Panel) Konu DEMOKRATİK EGİTÎM - TEOKRATİK EĞİTİM Sunuş ve \ önetim Doç. Dr. Tonpç GÖRKER Konu^macılar Prof. Dr. Necla \R.\T Dr. Erdal \TABEK Gun 18 Şubat 2004 Çarşamba Saat 14 30 Yer I U Fen Fakultesı (Veznecıler) Ord Prof Dr Cemıl BtLSEL Konferans Salonu Aydınlık >annlar ozlemı ıçındekı tum yurttaşlanmız davethdır Gınş ucretsızdır Iletışım ıçın I U Basın Halkla tlışkıler Fende \kım Tel 0 212 440 00 00(10252) Cumhuriyet k t a p 1 a r ı YEDI CANLI CUMHURİYET Özdemır İnce 174Sayfa 9 000 000TL Kunıluşundan gunumuze kadar geçen seksen \ ıl ı^ınde Turkıye \ı \oneten ıktıdarlann Cumhunjet e ı\ı davrandıklannı bo\ lemek olanaksız Kjmı ıküdann o>lesıne gırıjım ve uvgulamaları oldu kı bunlan başka sıfatlarla tanımlamak zorunlu Ozdemır Ince e Pazarlama A Ş Turkocaöı Cad No 39 41 m ^, kıtap Kulubu T e l ( o2i;ı --14 01 96 Faks (0212) 514 01 95
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle